İş güvenliği mühendisliği yapmış biri olarak @seksli harfe katılıyorum. @mayeskuel konuya baya yabancı olduğunu ve onun için böyle şeyler olacağını sandığını düşünüyorum. İş güvenliği olarak da patron olarak da yapamayacağın şeyler var. Ben neler görüyorum bir bilsen. İşçilerin %90'ı eğitimsiz kişiler. Biri geliyor, ondan sonra köyden akrabalarını çağırıyor, hop inşaat yürümeye başlıyor. Devlet bunun için mesleki eğitim ve sertifika konusunu getirdi. Gel gör ki o da kontrol edilen, düzgün eğitim verilen bir şey değil. Kasa doldurma olayına döndü. Eğitim veriyoruz ayağına "sen parayı ver, ben sertifikayı ayarlarım" işletmeleri doldu etraf.
Şimdi "o zaman işyeri sahipleri de eğitimsiz işçi çalıştırmasın" dersen (buna katılıyorum), önümüzdeki en az 2-3 sene kimse duvara çivi çakamaz. O kadar işçi de aç kalır. 2-3 sene boyunca karnını doyuramayacağı için kaçak çalışıp, yine ölür. Kaldı ki eğitim aldıktan sonrası da garanti değil. Sen bile (eğitimli bir birey olduğunu düşünüyorum), bazı kuralları esnetip, çiğniyorsundur ya da tehlikeli olduğunu bildiğin halde bazı şeyleri yapıyorsundur. Ülke "bana bir şey olmaz" ve de "ahlaksızlığı, pratik zeka sanmak" zihniyetleriyle dolu.
Havaalanına gelince, 27 tane iş kazası diye kayıtlı vardır. Bir sürü suriyeli, afgan veya sigortasız vardır hayatını kaybeden. Bir miktar da ölen ama iş kazası diye kaydedilmeyen vardır. Gelişmiş bir ülke olsa bunlar skandal ama burada işçisi bile "bu işin fıtratında var" diyor. Ben sektöre girmeden önce en büyük sorun işveren olur sanıyordum. Oysa ki işverenin cebinden para çıkartıp işçiyi korumak için önlemler alabiliyorsun. Her işe giren işçiye 2 hafta önce başka yerde eğitim almış olsa da baştan iş güvenliği eğitimi vererek 2 gün boyunca yevmiyesini alırken, 2 günlük geciktirebiliyorsun işi. İşçiyi bir türlü eğitemiyorsun. O yüzden ceza yöntemi ile para keserek işini halletmeye çalışıyorsun. Onda da kimse görmediğinde eski haline dönüyor ya da ceza kesildi diye saldırıyor, toplanıp ceza kesen adamı dövüyor.
0