Öncelikle Beyoğlu veya Taksim/İstiklal İstanbul'un merkezi değildir, hiçbir zaman olmamıştır.
Beyoğlu ve yakın çevresi, gayrimüslimlerin, ağırlıklı olarak Rum ve Ermenilerin yaşadığı, ticari kimliği yüksek bir bölge idi. Göçlerle bölge boşaldı, özellikle de Beyoğlu "eğlence sektörü"nün (pavyonları kastediyor) kalbinin attığı yer haline gelince, bölgede yaşam kalitesi düştü. "Kravatsız çıkılmayan" Beyoğlu, yeni şehirli taze zenginlerin görgüsüzlüğüne hizmet edecek kalitesizlikle mekanlar işleten mafyatik grupların eline geçti. Haliyle güzelim Rum evlerine kriminal tipler yerleşmeye başladı. Uyuşturucu ticareti, fuhuş vb işler, böyle hareketli bir bölgede iş yapan bir "sektör" oldu tabii.
Bugün metruk olan o evler, kent kimliğinin bir parçası. Öte yandan kentsel dönüşümle "temizlenen" mahalledeki kriminal insanlar rehabilite edilip, eğitim almaları sağlanıp beyaz/mavi yakalı olarak iş güç sahibi yapılmadı. Örneğin 10-15 sene öncesine kadar hem eğlence hem uyuşturu hem fuhuş hem de tabii ki her türlü yasadışı işle meşhur olan Sulukule''nin tamamı yıkıldı, bugün bölge villa tipi evlerle dolu ama o işleri yapan insanlar oradan yalnızca sürüldü, hatta süpürüldü. Yasal olarak hak iddia edebilenlere toplu konutlarda yer gösterildi. Geri kalanı salındı çayıra. Bu insanlar hala varlar, lokasyonları dışında hiçbir şey değişmedi. Eskiden yapanlar, imkanları ölçüsünde gettolaşmaya, uyuşturucu ve kadın pazarlamaya, ev soymaya devam ediyorlar.
0