Müziğin aslını olabildiğince az değiştirmek istediğinizde plak pek mantıklı bir seçim değil. Basım ve çalım esnasında karşılaşılan mekanik limitlerden dolayı plak ciddi bir mastering aşamasından geçer. CD'nin üstüne kafanıza eseni yazabilirken, plak için ham materyalin büyük ölçüde değiştirilmesi gerekir. Çalım esnasında da turntable dan iğneye çok büyük farklar vardır. Dijital audio çalarların kenddi aralarındaki fark çok çok çok daha azdır.
Plak ile iliştirilen hiss, rubmle, wobble, pop&click gibi sorunlar medyanın suçu olmasada bunları aşabilmek için kullanılan ekipmana çok ciddi paralar harcamak gerekiyor, plaklarıda çok özenli kullanmak.
Dijital kayıtlar her ne kadar "küçük parçacıklar" halinde kaydedilse de (milisaniyenin altındadır bu parçacıkların aralıkları örnek 44.1khz örnekleme için 22.675 mikrosaniye)
bu parçacıkları birleştiren beynimiz değil, dac adı verilen dijital den anologa çevirici konventördür. Interpolasyon ile bu parçaların arası birleştirilir ve kesintisiz bir elektrik sinyaline dönüştürülür.
Plakların dinamik alanlarının cd den daha iyi olduğu da yalandır. Çok çok iyi bir plak/plak çalar kombinasyonu ile standart bir cd çalar dinamik alan hususunda kafa kafaya yarışacaktır. SACD, DVD-Audio ve benzeri 24 bit çözünürlükte bir dijital kaynak ile yarışması mümkün değildir. Benzer bir şekilde günümüzde halen makara bantlara kayıt yapan müzisyenlerin çoğunluğu bant'ı dinamik alanları sebebiyle değil, karakteristik özellikleri yüzünden tercih ederler (tape compression).
Plak severlerin plak sesini cd den daha fazla beğenmelerinin /üstün bulmalarının teknik kalite üstünlüğü gibi bir dayanağı yoktur.
0