ben de tuhaf bulur ve kaçınırım. tokalaşmak yeterli becne. ama bazı tipler baya baya toklaşırken tutup kendine doğru çekmeye çalışıyor. tabi bunun ikili iletişimde beden dilinde, otorite kurma v.s gibi bir karşılığı var elbette ama kafa tokuşturacak adamın niyeti bariz şekilde bu deği. senin kafa tokuşturmayacağını sezmiş, kafayı hafif öne doğru eğip, seni kafa tokuşturma mesafesine çekmeye çalışıyor inatla. allahtan öyle bir asılmayla gelecek ufak tefek bir tip değilim. ama o asılıp ben mukavemet gösterince sert bir tokalaşma oluyor haliyle.baya dışarıdan bakan için kurban pazarlığı yapıyormuşuz gibi bir hal alıyor durum.
bir de bunun tokalaşırken parmaklarıyla bileğimden kavrayan versiyonları var. adam elini o kadar ileri götürüyor ki tokalaşırken avuç içlerimiz değilde, ikimizinde elin bitip, bileğin başladığı noktalardan buluşuyor,tabi durumda parmaklar da baya kolumun ortasından bir yerden kavrıyor.
katı bir şekilde karşı değilim, ben tercih etmiyorum sadece o kadar. kültürel bir şey sonuçta, dünyanın her yerinde var böyle şeyler. yeni zellanda yerlileri maoriler de burun tokuşturur mesela. fakat böyle kültürün ötesine geçip siyasi bir gurubun, bir ideolojinin mensuplarının birbirini tanıma ritüeline dönüşmesini tehlikeli buluyorum. toplumdaki kutuplaşmayı daha da derinleştirir, grubu kendi içinde daha muhafazakar tutar. ister istemez biriyle selamlaşırken, farkında olmadan bu bizde-bu bizden değil ayrımı yaşanır bilinçaltınızda. bu selamlaşmalar yerine, daha birleştirici ve evrensel olan daha mantıklı geliyor.
0