Kabullenmiyor. Acısız yaşamıyor. Sadece bunu göstermemeyi öğreniyor zamanla.
Ölümü kabul etmek, hazır bir şekilde karşılayacak olmak dahi bir yakınınızı kaybetmeyi hafifleten bir şey değil. Sadece, hayattayken devam eden işleyişi değiştirip düzenleme yapıyorsunuz. Devam ediyorsunuz ya da devam ettiğinize ikna ediyorsunuz insanları.
En çok kullandığınız otobüs hattının kaldırılması, takip ettiğiniz bir derginin basımının durdurulması, sevdiğiniz bir çikolatanın üretimine son verilmesi gibi hissediliyor çok çok sonra. Öyle hissediliyor ama otobüsü de, dergiyi de, çikolatayı da hatırlıyorsunuz. Fakat, yalan söylediğinizi bile bile yalan söylemeye devam etmek var ya; en kötüsü o.
Bir yandan, artık siz de söylediklerinize inanmaya başlıyorsunuz sonraları. Ancak insan, hatıralarını paylaştıklarını da hatırlıyor. Sizi siz yapan hatıralar var ya hani, sizi sizden alıyor zamanla. Çünkü, öyle olduğunu betimliyorsunuz dışarıya.
Geçmiyor. Şu dünyada bazı şeyler hiç geçmiyor.
0