biraz abartıcam ama gelmiş geçmiş en "edebi" dizidir kendisi. aksiyon yok, olay örgüsü çok gevşek ve üzerine pek düşülmüyor ama bunlar kasıtlı; asıl vurgulanmak istenen dönemin atmosferi, diyaloglar ve o diyaloglarda yapılan atıflar. insanın kendiyle mücadelesi, doğayla mücadelesi, diğer insanlarla mücadelesi, tanrıyla mücadelesi, erklerle mücadelesi, sanayiyle mücadelesi, dogmalarla mücadelesi gibi hepsi uyumlu bir şekilde anca ve anca kallavi edebi eserlerde karşılaşabileceğin çatışmalara yer vermesi ortaya izlemesi ve sindirmesi zor ama damakta inanılmaz bir tat bırakan bir eser çıkmasını sağlıyor.
zaman geçirmek için izlenecek bir şey değil, korkup gerilmek için de; klasik dönem eserleri gibi, ağır ama olgun. standart dizi gözüyle bakınca kurgusu vs. çok iyi değil ama tarzı öyle değil zaten. oyunculuklar iyi, hele ki eva green ve rory kinnear muhteşem oynuyorlar; özellikle birlikte oynadıkları sahnelerde. neredeyse bilindik bütün korku-fantastik mitlerine yer veriyorlar, verecekler; en eskisinden en modernine.
atmosfer zaten müthiş, bütün bu fantezilerin gerçekleşmesinin belki de en mümkün olduğu zamanda, viktoryan britanyasında geçiyor. gerçekten de bütün o karanlıklar bir araya gelip bir dönemde var olacağız diye anlaşsalar tam da o dönemi seçerlerdi. bunun peşine bir de erken amerika medeniyetini getiriyorlar ortaya, orası da ayrı bir cehennem.
başla amk başla.
0