yine ilkokuldaydim. yatili bölge okulunda okudum ben ilkokulu. babam müdür yardimcisiydi, yatili kalmiyordum o yüzden ve siniftaki tek gündüzlü bendim. diger bütün ögrenciler tahmin edebileceginiz uzere gariban, Ciftci cocuklari falan.
Devlet bu yatili ogrencilere ufak tefek yardimlar yapiyordu. ayakkabi, defter, kalem, pijama vs. babam ögretmendi yani durumumuz mükemmel degildi ama öyle ac, acikta degildik cok sukur lakin yine cocuk iste, bu ayakkabilar dagitilirken heves ettim, ilkokul ögretmenime sordum, ögretmenim acaba ben de ayakkabi alacak miyim dedim. o da tabi ki yavrum bekle sana en son verecegiz dedi. gözümde pariltiyla, o güzel ayakkabilarin dagitilmasini seyrettim, bekledim, bekledim, herkes Aldi. en son sira bana gelince aa sana ayakkkabi kalmadi fayfim dedi hoca. aslinda bu yardimlari sadece yatililar aliyordu tabi ki bana verilmiyordu. hayal kirikligimi icime attim, gozyasimi tuttum. eve gittim, 2 damla akti gozyasimdan. cocuk hevesi. annem gordu, sordu, anlattim. babama söyledi falan. sonra noldu bilmiyorum. muhtemelen babam da ogretmenle konusmus, ögrencilerini bosa heveslendirmemesi gerektigini soylemistir. bir kac ay sonra da baska sinifa aldilar beni.
0