Ekşi Duyuru

"beşiktaş ananıı sikmeye geldik, beşiktaaş" şeklinde bir tezahurat oldu evet.

www.kalitelihayat.com

sırf ton balığı değil bütün balıklarda var aynı zamanda cevizde falanda var

randevuyu int. ten alıp, hastaneye; ilgili departmana gittiğimizde de danışma benzeri bir yerden hatırlatıyoruz/onaylatıyoruz.

Taze bilgi, bugün gittim: internetten randevu aldıktan sonra hastaneye gidip hasta kabul bölümünde randevu aldığınızı belirtilp kimlik veriyorsunuz, onlar size sıra numaraı veriyorlar ve doktor kapısında bekliyorsunuz.

ilaçları babanın üzerine reçete yazdırıp almaya kalkarsan, babanın kullandığı ilaç ve senin kullandığın ilaç eş değerse daha önce alınmış olduğu için baban eczaneye gittiğinde alamaz orda ortaya çıkar.

ilacı değil de kesintiyi görünce anlar

isterse öğrenir tabiki

@groundhog day;öğrenci olduğum için babamın ssksını kullanıyorum.herhangi bir illegal durum yok yani :)

@metehan01;kesinti dışında herhangi bir ayrıntı veriliyor mu?benim kullandığıma dair şu ilaçtan falan?

e-devletten sorgulama yaparsa görür.

e-devlet +1

kimin üzerinden bakılıyorsanız, o kişi e-devletten görebiliyor ilaçları.

alırsan etrafıda da çıkmaya başlar
ama iğneli epilasyon yaptırsan kurtulabilirsin

bilumum süpermarket, parfümeri ve watsons benzeri yerlerden alınabilir.

tahtakale denilen çılgın bi milyoncularda da bulunur.

kuafor malzemeleri satan dukkanlardan alinir.

mahalle marketinde bilem var, her yerde vardır

watson

süpermarkette satılır şampuanların diş fırçalarının olduğu yerlere bak

migros

marka olarak solingen al, bir de alirken cimbizin ucunu kapatip birlestireceksin, arkadan-birlesim yerinden, bir gozunu kapatip sanki nisan aliyormus gibi bakicaksin, eger iki ucu arasindan isik sizmiyorsa tuyleri de rahat alir. bir de uclari acili olnalar ve duz olanlar var. acili olanlar bence daha dogru secim cunku daha hassas oluyorlar.

genelde kendime hedef belirliyorum ben. mesela şu bölüm bitsin, şu sayfaya kadar vb... şeklinde.

1 saat ders 15 dk mola

yaptığın işe göre mola versen daha verimli olur bence. mesela bir konu bitir git bi su iç, 10 test çöz git 15 dk ara ver vs. insan işini bitirmeden mola verince, konsantre olmak daha zor oluyor bence.

aradım ama bulamadım bi karikatür vardı öss de nasıl birinci oldunuz diyordu spiker öğrencide düzenli çalışarak diyodu sonra arka planda hayal balonunda kendisi masa başında ders çalışma planı yapıyodu ve şöle diyodu:
şimdi her 60 soruda 31 çeker rahatlarım yok ya 30 soru da bi yaparım neyse ben şimdi bi yapayımda sorasına balkarız. diyordu.

Özet: 3 saat çalışma 1 saat mola.

senden baska kimse bunun cevabini veremez. 11 saat basindan kalkmadan çalışan bi ogrenci vardi, hayatını kaybetti gerçi o gün.

ben de bilgisayar karşısında çalışırım mesela. sözlüğe bakarım arada, youtube'dan bi şeylere bakarım aklıma geldikçe. bir zararını görmedim.

idman tv şuanda şifreli yayında. maç sırasında şifresiz olacak mı diyorsunuz? hiç sanmıyorum da. bu tür her maçın öncesi bir azerbeycan kanalının maçı şifresiz vereceği haberleri çıkar sonrasın açtığımzda dizi/yarışma programı çıkar karşımıza.

programlarında maç gözüküyor ancak şifresiz demiyor.

veren var tabiki.

amacı o zaman kahvelerin çoğunun. =)

yok

ee video izlenmiyor mu galaxy acete?

şurada şöyle bir şey var.
www.emrahkaraalan.com.tr

ayalarında http/socket diye bir değişken olması lazım onu değiştirip dene. http ise socket yap socketse http yap.

evet. anlasma var.

birader almak gibi bir niyetin varsa alma. kuzenim aldı. her gün pişti oluyor.

dudak kremi bütün marketlerde parfümericilerde satılıyor.ama en iyisi bepanten

en iyisi (bkz: blistex )

Ben de Neutrogena diyeyim tam olsun. O parmak gibi şeyler günlük kullaım için ama acil iyileşmesini istiyorsan Bepanthen merhem.

google maps'inki fena değil

Androidde var mı bilmiyorum ama yandex inki Google'dan daha güzel iosta.

(bkz: sygic) hem harita bulması kolay hem de güzel çalışıyor.

Sygic ücretsiz değil. Ancak crack'li olursa ücretsiz olur. Fiyatı $30 falan. Yandex ve Google navigasyon hizmeti değil, harita hizmeti. Evet yol tarifi veriyor ama internet bağlantısı olmalı ve güzergah dışına her çıktığınızda tekrar elle arama yapıp yeni yol tarifi almanız gerekiyor. Ayrıca sesli yönlendirmesi de yok. Diğer bedava navigasyon uygulamaları ise çok dandik. Tavsiyem 2. cümlemdeki gibidir.

google maps'in yeni versiyonlarında gayet de sesli mesli üç boyutlu gerçek zamanlı navigasyon var. sadece harita değil.

google maps'i hangi memlekette kullanıyorsunuz bilmiyorum ama daha geçen hafta alıp her haltını güncel hale getirdiğim telefonda google maps, "bulunduğunuz bölgede navigasyon uygulaması kullanılamıyor" gibi bir uyarı veriyor. amerikanya'nın bilmemneresinde kullanılıyorsa bilmem. ankara'da işlemiyor. sadece harita bakabiliyor ve rota çizdiyebiliyorsunuz. o da kafasına göre çiziyor, en kısa yol, en hızlı yol falan gibi seçenek yok.

koç üniversitesi - bilgisayar mühendisliği.

galatasaray üni uluslararası iliskiler olabilir.

mühendislik yetileri bahşedilmiş olsaydı İTÜ de bir mühendislik olabilirdi.

Sağlam okullardan birinde Japonca ya da Latince çok isterdim. Şu an okuduğum bölüm bitince bunun için uğraşmayı da düşünüyorum açıkçası

kazanabiliyorum ve Bogazici Endustri'yi sectim

Bölümümü severek okuyorum da gazetecilik okumak isterdim

boğaziçi inşaat

android'de crackli uygulamalar root olmadan çalışıyor.

bence en serti bim'de satılanı. acayip zorlanıyorum içerken. kızılay da en rahatı geliyor bana.

bim de satılanlar sırma

bim'de özkaynak da var. sırma ve kızılay yumuşak geliyor bana. özkaynak onlara göre daha sert. ama hangis daha faidelidir bilemiyorum. kızılay'ı hiç sevmiyorum ben.

beypazari ve kinik (i ler noktasiz) sert, akmina ve kizilay yumusak

herkese sert vr yumusak gelenler farkli oluyor sanirim.banada beypazari yumusak geliyor

Biraz detaylandırın. Dizüstü mü? Fanlar çalışıyor mu? Ses seda geliyor mu?

Sizin söylediğiniz şey şuna benziyor: Hastayım sizce neyim var?

masaustu bilgisayar, fanlar calismiyor.sadece isik yaniyor.acma dugmesinin islevi sifir yani.bu kadar detaylandirabilirim ancak.

kaynaklardan dolayı olabilir ya da bant genişliği ataması yapmış olabilirsiniz

@metehan01;kontrol ettim onu.bir çok torrent dosyası denedim.geçen gün 1 mb ile indirdiğim şimdi 350 yi geçmiyor.
bu tüm torrent dosyaları için geçerli.toplam indirme hızı 350 civarlarında.

adil kullanım sınırlaması 1 mbps den 3 mbps ye çıkarıldı. yani eğer kotayı aştıysan şuan için hızın normal seviyede. bende de böyle 300-400 arası.

@olkol;hmm anladım, kotayı geçmişim öyleyse teşekkürler.

eğer resimleriniz hafıza kartındaysa hafıza kartı kurtarmak için programlar var.
bi onlara bakın.

somut delillere, hakimin taktir yetkisine, kişisel duruma göre. mesela hırsızlık, 2 yıldan 5 yıla diyelim, gece işlenirse nitelikli hal olur, normalde 2 yıllık ceza alcakken cezası yarı oranında arttırılır ve 3 yıl ceza alır.


anlaşılır olması için örnek vereyim;
gece gittin hırsızlık yaptın.

burda hırsızlık suçu oluşur, cezası bir yıldan üç yıla kadar.
gece vakti işlenmesi, cezayı üçte birine kadar arttırır.

hakim senin eline yüzüne bakar, iyi çocuk lan aslında, cezasıda yok, uslu uslu duruyo. ben buna alt sınırdan ceza veriyim der. alt sınır min. ceza miktarıdır, yani bir yıl. bide gece işlemiş, nitelikli hal, üçte birinide ekler, 1 yıl 4 ay. tamamen hakime kalır burda durum. hakim baktı, daha öncede hırsızlık yapmışsın, elin yüzün pis, çetecinin önde gidenisin, 3 yıldan verir sana cezayı.


ayrıca ülkemizde hakime tanınan taktir yetkisi 5 yıldan 15 yıla kadar geniş olmaz hiç, daha sınırlı ve kısıtlı tutulmuştur.

hukukcu olmasamda bildiğim kadarıyla cezada indirim veya artırım(?) uygulanan durumlar var, nefsi müdafa cezayı düşürürken, belden yukarıya öldürme amaçlı ya da öldürme amacı güden bir aletle (muşta,bıçak,silah vs.) saldırdığında cezada öldürmeye kast etmekten ceza artırımı(mıydı neydi) uygulanıyor diye biliyorum, bahsettiğin şeyle alakalı olmayabilir lakin.

aslında direk taktir yetkisi, somut olayın işleniş tarzına göre hakim takdir eder. belirlediği yılın üstüne nitelikli haller varsa ekler, indirim sebepleri varsa çıkartır ve son ceza miktarına hükmeder.

(git: 441741)

kipadan

kipada görmüştüm ben. kozmetik ürünleri satanlarda bulunuyor idi.

Kipa'dan aldım ve bende %100 çalışıyor :)

hatalı olabilmekle beraber:

(bkz: kırık olsa yerinde duramazdın)

ben onu nerelere ne hizlarla carptim hicbir sey olmuyor serefsize.

ilk bikac saniye felaket bi aci, sonra 1 saat sizi, sonra tamamen geciyor.

vucuttaki en saglam kemik.

ayak parmağı kırığı 1 haftada iyileşir

wolverine değilsem benim bizzat iyileşti

banada öyle geliyor bide izlediğinde görüyosun ki hep bilgisayar efekti. elektrik parası mı tutuyor bu kadar nedir anlamadım ki. tamam 20 eleman 20 canavar bilgisayar bi ton döküman fotoğraf çekim şu bu desen. 300 milyon dolar arkadaş ya, şunla bunla tutacak şey mi?

bütün set ekibi her sabah donut'a kahveye boğuluyor amk, bizdeki gibi evde yiyip gitme olayı yok orda.

bu paranın en az yarısı kahvaltı beyler, bilinçlenelim.

vallaha bunu ara ara ben de düşünürüm. ve çeşitli tahminlerim var.

- bir kere oyuncular çok daha fazla kazanıyorlar orada diye duyuyoruz. %20 civarı para buraya gidiyordur.

- kamera arkasından gördüğümüz kadarıyla adamlar setlerde insan gibi sürelerde çalışıyorlar ve çok detaylı çalışıyorlar. bu sebeple iş uzun sürüyor. ve uzun sürmesi ekstra maliyet getiriyor. her gün yüzlerce adamın barınma, yeme içme, ulaşım vs. ihtiyacı. ayrıca sürenin uzamasıyla artan başka teknik masraflar da vardır.

- yukarıda bahsettiğin iki film de ortalama bir kaliteyle çekildiği zaman para kazanacağı kesin filmler. tüm dünyaya satabilir bunları. bu sebeple bol keseden harcıyor da olabilirler. ayrıca "300 milyon dolarlık film" de iyi bir reklamdır. gibi saçma bir teorim daha var ama pek emin değilim.

beyler tutuyor tabii ki. bu işler bildiğiniz bilgisayarlarla yapılmıyor artı iş gücü çok yüksek meblalar tutuyor. o filmlerin sonundaki isimleri bir sayın. ayrıca bu filmler dünya filmleridir. tüm dünyaya satılacağı için bu paralar harcanıyor. özel efektler sadece bilgisayar başında yapılmıyor büyük studyoların işlemesi gerekiyor.

ayrıca bu filmler çok detaylı ve işlerinin en iyisi adamlarla çalışılıyor. o gördüğünüz ortamlar efektler hiçbir şekilde eğreti durmuyor dikkat edin. ama bir türk filminde örneğin fetih 1453 görsel efektlerin hepsi belli ama bu adamlar bir dünya yaratıyor ve gerçekten farksız.

Robert Rodriguez El Mariachi filmini TEK BAŞINA çekmiştir ve sadece 7500 Dolara malolmuştur film.

El Mariachi'nin bütçesi 220.000 dolardır. 7.500 dolara tüm adamları beleş çalıştırsanız bile film çekemezsiniz.

35 mm filmin 10 dakikası 150-200$ (ki türkiye fiyatını söylemedim) 7500$a film olmaz. 90 dakikalık filmi bir kerede çekseniz ki mümkün değil, 3600$ eder (1800$ çekim film bedeli, 1800$ baskı film bedeli)
bırakın oyuncuları sadece film bu kadar tutuyor yani.

Animasyon ve efect filmleri için konuşuyorum.
Bu firmalar ve bu teknoloji yarışan bir teknoloji oldugu için.
Kendi enginelerini geliştirip, kendi render sistemlerini falan geliştiriyorlar.

Her filmle ilgili "efectler çok iyi olmuş abi" lafı boşa degil, piyasada hazır bir efect seti var, herkes onu koyuyor gibi bir durum yok.

Baya son kullanıcının kullandıgı maya gibi, 3ds max gibi adamlar Programlar yazıyorlar, ortamlar geliştiriyorlar. Render farm kuruyorlar, orada kendi rende r algoritmalarını kullanıyorlar.

Ar-ge de baya para harcatan bir iş.

abi bir de bunun stüdya kiralaması var. sonuçta o filmi sokakta çekmiolar. stüdyo kiralayıp oraya koca şehri inşa ediyorlar. bence 100 milyonu stüdyo + dekora gidiyordur yani.

el mariachi nin 7000 dolara mal olduğunu bir yerlerde okumuştum. ama o filmi diğerleri ile karşılaştırmamak gerek. oyuncular para almamış, efekt yok vb.
arayınca şöyle bir şey buldum.

www.filmmakermagazine.com

@oda sicakliginda saklayiniz
hocu bu adamlar yemeği cebinden yiyip sete otostopla mı gitmişler? yoksa ekstra masraf çıkmasın diye aynı gün içinde mi halledivermişler bütün çekimleri?

küçük bir kasabada çekmiş zaten filmi. bizde olsa tanrı misafiriyiz deyip yemeğe, kalacak yere para vermezler. oraları bilemedim. filmde bir iki kişi hariç kimse daha önce oyunculuk yapmamış. yerel halk oynamış. bizde de "dondurmam kaymak" bu şekilde çekilmişti. biraz daha ayrıntı;
en.wikipedia.org

sözlükte maliyetin nasıl düşürüldüğü ile ilgili bilgi var, bir göz atın.

Oyuncular çok acayip para alıyorlar.
Set kurma denen olay bedava değil. İç çekimler için set kuruluyor. Dış çekimler içim mekan sahiplerine veya kurumlara iyi paralar ödeniyor.
Bilgisayar efektlerini yapan adamlar pentium 4 makinelerde günde yarım saat çalışarak yapmıyorlar o işi. Hayvani makineler kullanıyorlar. Baya çaba sarfediyorlar ve karşılığını da alıyorlar. Yani bilgisayar efektleri de ucuza gelmiyor.
Özel efektler zaten ayrı bi pahalı.
Dendiği gibi set ekibinin masrafları da var. Johnny Depp gidip de motelde kalmıyor. Paşalar gibi kral mekanlarda kalıyorlar. Sadece başroller değil sette çalışan herkes için mekan, yemek, vs. ayarlanıyor.
Bunlardan da öte film yapımı sadece çekmekten ibaret değil. Reklam giderleri de azımsanamaz.
Kişilerle yaptığı anlaşmalar da keza bedava değil. Adam muhteç olduğu biriyle anlaşma yapıcak diye yemeğe çıkarıyo. 50 liraya kebapçıda yedirmiyo haliyle.

Kısacası çok fazla kalem var. Pek çoğu da pahalı. Nefes:Vatan Sağolsun çıktıktan sonra yönetmenin bi söyleşisine katılmıştım (yalan olmasın) adam sırf 150bin lira sigara parası verdik çekim sırasında demişti. Filmler kısa sürede çekilmediği için ufak meblalar bile toplanıp ciddi paralara denk geliyor.

öncelikle evet El Mariachi 7000 küsür $'a çekilmiş. 1989 yılında, küçücük bi kasabada oyuncular vs kimse para almamış. Ekip yok zaten Robert Rodriguez tek başına çekmiş. Sizin dediğiniz daha büüyk bütçeli olan film Desperado.(7 milyon dolar)

Sinema-tv okuyorum, eğer neye para gideceğini anlamak istiyorsanız 3-5 arkadaşınızı alın ve kısa film çekin. Sette yemek-yol masraflarını karşılamaya kalkarsanız amatör bi filme göre büyük bi para çıktığını göreceksiniz. Ayrıca diyelim evde geçecek bi sahnede arkada birkaç obje istiyorsunuz, onlara para gitti.. Ekipman kiralama olabilir(prof. şirketler hep kira usülü çalışır) Derken küçücük filmde bile 300-1000 lira arası bi bütçeyle ucu ucuna yetinebilirsiniz. Daha rahat olmak için fazlası lazım.

James Bond'u düşünün, Türkiye'ye geldiler, sırf Eminönü'de çekip yapma izni günlük bilmemkaç bin tl. OradaKi yolu kapatıp esnafa günlük kazancını vermek, tüm ekibi barındırmak(Karayip Korsanları da çok farklı değil...)

Hiçbir masraftan kaçmayıp ön prodüksiyona, çekime, post prodüksiyona(efekt-kurgu-ses-vsvs) özen gösterince deli gibi masraf çıkar.

edit: Bırakın Hollywood'u, Nuri Bilge Ceylan bi söyleşisinde dedi, Bir Zamanlar Anadoluda'yı çekerken günlük giderlerine bakınca filmi bir an önce bitirmek istemiş. "Normalde bir sahne olmazsa sonraki gün tekrar çekmeyi denerdim ama bu filmde öyle bi şansım yoktu" dedi lan adam. A tabi boş araziye gidip karavanlar jenaratörler derken deli gibi para gidiyordur..

btw çekilen "sinema" degil filmdir.

tarkan yeni müzigini çıkartmaz, yeni albümünü çıkartır gibi.

genelde hassas olan goz altlari stres uykusuzluk vb.' den morarir. ben bir hafta kadar uykumu duzene sokabildigim anlarda goz alti morlugumdan kurtulabiliyorum. tabi duzen bozulunca tekrar eski haline geliyor bir sure sonra. tabi genetik de olabilir. onun icin lazer vb. yapiyorlar sanirim arastirmak lazim bi.

Aft olma ihtimali yüksek gibi. Acı, kaşıntı vs bir belirti yok mu?

@lunedor yok hocam o şekilde değil.hissetmedim bile.kan çekilmiş gibi sanki ordan biraz.

ben de bir kaç gündür güneş kremli plaj kokusu alıyorum belki aynı kokuyu tarif ediyorlardır.

aga garip bir koku var şu an üsküdarda. böyle ıhlamur kokusu gibi ama biraz boğucu birşey. asflat kokusu diye tahmin ediyorum. malum kaç gündür efsane sıcak birde rüzgar da esmiyor.

var evet. ben de sabahtan beri evde kokan çorap arıyorum acaba kıyıya köşeye kaçtı da küflenmeye mi başladı diye.

Evet var. Sabah babam odama tekmeyle girdi ve "kalk banyo yap ulan eşoğlueşek" dedi. "Noluyor baba daha dün banyo yaptım" dedim. "Bok kokuttun lan ortalığı ayı oğlu ayı" dedi ve gitti.

hiç bir zaman 1 saat olmadı ki.

∫ e^(1/x) dx

edit: tiklememiş :(

bir sınav için çalışıyorsam eğer o sınavın süresi kadar molasız çalışırım. misal önümüzdeki ay kpss'ye giricem ve molasız 2 saatten az çalışmıyorum.

(x->0) lim (x-1)/[x.(x-1)]

Molasız uzun süre çalışmak hiç mantıklı gelmiyor bana.
Saat başı 10 dk mola ile, 10 saate yakın çalıştığım oldu 5-6 kere.

2 kere 3 saat uyuyarak ve tuvalet ve yemek molalarını saymazsan 52 saat.

genelde çalışmam.

aralıksız 4 saat çalıştığımı bilirim final haftasında. normalde böyle sıkıntılara hiç gelemem de yumurta göte dayandımı öyle olmuyor işte. hayatımda ilk defa o kadar uzun ve aralıksız çalışmıştım. %100 işe yarıyor, denendi başarılı.

hiç ders çalışmadım hayatım boyunca (tıp falan okumadım tabi!)

7 dakika.

ciddiyim. :(

4 saat 15 dakika. o 15'i de nazar boncuğu gibi koydum cidden. ama çalışmasaydım 5.5'tan 6'ya uzayacaktı okulum. 5.5'ta bitti =)

Off bu rekor bende olsa gerek :(

8-10 saat benim için normal bir süreydi, verdiğim aralar tuvalet ve 10 dakikalık yemek molalarıydı sadece.

4 saat çalışmıştım.

taş çatlasa 2 saattir. genelde yarım saat civarlarında aralıksız bi oturum.

uydu hd alıcı olmalı

benimsinemalarim.com diye bi site vardı ama hala duruyo mu bilmiyorum

vimeo.com
Bir sürü kısa film var, türe göre kanallar var.

www.filmfabrikasi.com/forum

starbucks'ın yanında eda parfümeri var.

wireless adaptörü olan her pc bağlanabilir.

+ ağa bağlanmasına engel olacak bir ayar olmamalı
ağ şifresi-mac filtreleme-domain e dahil olma vb.

nope: goo.gl

telefonla bilgisayara bağlanıp, bilgisayarda oyunu açıp oynayabilirsin de;

ne oyun olur yani..

hiç duymadım zannetmiyorum oynanılacağını.

sizin veya yakınınızın diye sorarsanız, daha çok yanıt gelir bence :)

arkadasımın kardesi girdi guzel gecMİŞ. ama zor diyolla.

türkçe çok zamanımı aldı. matematiğin yarısını yetiştiremedim.

www.tineye.com

www.tineye.com

polisin çektiği fotoğrafları yayınlamasının yanı sıra, ayrıca mahkeme salonunun resmini falan da yayınladılar. fenerbahçe'ye bariz karşı bir tutumları da vardı zaten. savunma haberlerini falan da doğru düzgün vermiyorlardı, aziz yıldırım dün savunma yaptı mesela, haberturk.com'un anasayfasında 10 tane manşet haber var, bunların arasında hülya avşar'la ilgili haber var, nihat doğan çok kızdı.. şeklinde haber var, ancak aziz yıldırım'ın savunmasıyla ilgili, çürüttüğü iddialarla ilgili tek bir haber yok.

yahu zaten fenerbahçe'yi falan geçin, aklı başında kim olursa olsun bu haberturk denen gazeteye, fatih altaylı ve ekibine prim vermemeli.

fenerbahçe işte bilmem nereyi boykot ediyor diye fenerbahçeyi destekleyenler işte şu gazeteyi almasın, şu tvyi izlemesin demek ne kadar mantıksız ya. bu zihniyete karşıyım arkadaş.

bu arada boykot haberturk gazetesi almayın, haberturk tv izlemeyin şeklinde değil. tabi yine de doğal olarak fenerlilerin içinden haberturk almak gelmez o da var.

kulüp, haberturk'un, fenerbahçenin herhangi bir tesisine, basın toplantısına vs. girmesini yasakladı. yani haberturk'e ambargo koydu.

Habertürk'ün ne tür bir gazetecilik yaptığını herkes biliyor abicim. Amerika'nın Irak işgalindeki tutumları. "Şu kadar sivilin öleceğini umuyoruz" demeler, alaylı gülüşler. Vicdansız bir ortam.

Mor ve Ötesi'nin Cambaz şarkısı nasıl başlıyordu:
"Ne 'haber'sin, ne 'türk'sün..."

ben ultraslanın foruma istanbul.com'la üye olmuştum.

iphone kullanıcısıyım. deli gibi internetteyim, bazı zaman oluyor 40 dakikalık video bile izliyorum, paşa paşa yetiyor

yeter.

internette takılıyorum arada bir de video izliyorum 250 mb bile yetiyor hacı.

artar

video izleme disinda rahatlikla yeter diye düsünüyorum. youtube'de 15 dk takildim gecenlerde 102 mb gitti. (küsüratli sayi vereyimde salladigim anlasilmasin). saka lan saka cok rahat yeter.

Ben 7,99 tl bosuna mı veriyorum.gerci çok şey indiriyorum telefona âma bir gb i geciyorumdur

adamın ağzına s.... kızarıklık, kaşıntı, acı. Tersten alma gerek yok, kıl dönmesi bile olursun

Ben tersten almazsam hiç olmamış gibi görünenlerdenim. Hassas ciltlerde fena sonuçlar yaratıyor. Zorunda olmasam hiç işim olmaz ama...

tersten alıpta kalıcı bir hasar oluşan var mı peki?kızarıklık,kaşınma vs. olursa bırakırım tersten almayı.ama kıl dönmesi,kılların dik dik çıkması veya köklerinin kalınlaşması gibi şeyler olursa sorun olur.

@advest;hocam ustura sakat iş ya

2 kez köpükleyip traş ol.

@badiparmagi;pek bir etkisi olmuyor :/

ben iki kere denedim. Biri resepsiyona giderkendi. Suratım sürekli kaşındı, baya baya rahatsız etti.

Askerde deneyeyim dedim, ufak sivilceler oldu, yine kaşındı, acıdı vs. Yani gerek yok öyle atraksiyonlara.

sendeki gibi bir durum var bendede,eger normal sekilde alirsam sanki hic almamisim gibi,sag tarafi kesiyorum,sola gecince diger taraf uzamis oluyo o derece:)tenimde beyaz üstelik...

ben 3-4 senedir tersten aliyorum daha bir sey olmadi,cildim de bebek cildi gibi(dalga geceni döverim!!!!:) ) :)aslinda önce normal sonra tersten aliyorum.dedigim gibi cok cok az girtlagin oralarda sivilce yapabiliyor ama cok cok az.

sanirim cildine de bagli biraz.

bıyığı tersten aldım yıllardır, biraz sertcene çıkıyor o kadar.
onun dışında boyun altını hiç tersten almadım, üst taraflarda da suratı iyice gerdirip traş oldum pek sıkıntı olmadı.

ancak senin sakak köklerin kalın değilse, evet tersten çıkar bi süre sonra. dikkat et

ben yapıyorum birşey olmuyor. ama alıştı tabi cilt artık:)

yıllardır bu şekilde traş olan insanlar tanıyorum ben de arada sırada böyle traş olurum bi zararını görmedim. bu senin sakalın ve cildinle alakalı 4-5 defa dene baktın hep tahriş oluyor bir daha deneme.

mach3 le falan olursan yüzünü tahriş edersin iki gün kırmızı kalır, kıl dönmesi, gereksiz sivilceler falan da cabası. advest'in dediği gibi ustura veya eski tip yaprak jiletli aletlerle çok daha rahat. İllaki hazır kullanacaksan Bic marka olanlar hepsinden iyi diyorlar. Önce bi köpürtüp düz traş et bastırma fazla, sonra ikinci perdede tersten al.

ben herhangi bir zararını görmedim.

birincisi senin dediğin gibi olsaydı eğer, sağ eliyle hem yumruk atıp hemde gelen yumruklardan kendisini nasıl koruyacaktı? sol elini cebine koysun hiç kullanmasın o zaman:)

ikinciside, sağ elini kullanan bir insan yumruğuna hız katmak için sağ elini mecburen arkada tutmak sorundadır. aradaki mesafe ne kadar uzun olursa, yumruğun sertliğide o kadar artar.

bu sayede sag yumruk her daim cenede durarak bokstaki en onemli nakavt noktalarindan biri olan ceneyi koruyor.

ayrica, sol yumruk -saglaklar icin- boksta mesafe ayarlama yumrugudur cogunlukla. sol ile mesafeni ayarlarsin, uygunsa sag ile vurursun. sol arar sag yatirir yani.

teşekkürler cevaplar için,anladım sanırım.

@blackmail;solda yaptığı gibi yapıcak diye düşündüm.sağ elini kullanan bir insan solunu hem savunmada,hem atakta daha aktif bir şekilde kullanıyor diye düşünüyodum.

ama anladım sanırım,boks maçlarını falan izlerken dikkat ettim.solu aktif bir şekilde kullanıyor ancak.baskın vuruşları,açık bulduğu sırada sol yerine sağ ile yapıyor.sol açık arıyor,sağ koyuyor yani sakuranın dediği gibi:)

geriden gelme olayını denedim.bana pek farklı gelmedi ama,sanırım alışık olmamamla veya bir yerde hata yapmamla ilgili.

Numarası çok büyükse çok belli oluyor. Yoksa dikkatli bakmak lazım.

düzeltme: 3.5 kullanan ablam ile 1.5luk ben arasında dağlar kadar fark var. (5lik arkadaşa hiç girmiyorum. :)) O yüzden numaraya bağlı demiştim. Yoksa tabi ki tüm lenslerin çapı göz bebeğinden daha büyük.

Numarasına bağlı değil.Lensin çapı göz bebeğinin çapından büyük olduğu için dikkatli bakıldığında görünüyor.Aynada kendiniz de görebilirsiniz taktıktan sonra.

Bazıları belli oluyor evet. Kimisi biraz daha büyük oluyor göz çapından, beyazına denk gelen kısımda görülüyor falan, vs.

kendi göz çapında her markanın ürünü olmuyor ama, kaliteli olsun istiyorsan benim gibi azıcık büyük olandan almak zorunda kalabiliyorsun ama dibine kadar girmeyince pek de fark edilmiyor.

captain america'da sanırım öpüşme sahneleri var. ama çocukların kişisel gelişimine etkisi olur mu olmaz mı bir fikrim yok (:

azcık spoiler içerebilir ama imdb'de kontrol edebiliyorsun.

www.imdb.com
www.imdb.com

immortals'da sevişme var mıydı hatırlamıyorum ama bazı sahneler var ki, çocuklara göre olmadığı kesin.

şiddet içeriklidir onlar şimdi, animasyon bişeyler olsun bence.

karne günüyse eğer yarın sivil kıyafetle gidin, bişey olmaz.

sivil tabii ki.

lityum pillerde öyle bir şey yok diye biliyorum ve tekrar şarj etmek için tamamen boşalmasını da beklemen gerekmiyor.

eski pillerdeydi o.. sarji doldugu zaman cikarabilirsin..

ben avea 1gb kullanıyorum gayet memnunum, 1gb basit sörf, skype ve email işlerine fazlasıyla yetiyor. (muğla'dayım)

ace ile i9000 arasında dağlar kadar fark var. i9000 iphone4 ayarında bi telefon. hatta bazı açılardan daha iyi. ama ikinci el. ne kadar güvenebilirsin?

www.hepsiburada.com

satan yer güvenilirse i9000. ama almadan iyice bir incelemekte, ekranda sakatlık var mı abuk subuk kapanma çekmeme gibi bir şeyler oluyor mu dikkat etmek lazım.

daha iyi kavramı senin ihtiyacına göre belirlenebilir.

benim wireless ihtiyacım vardır, senin bluetooth gibi.

İstediğin özellikleri sol menüden seçip, çıkan sonuçlardan seçim yapman mantıklı olacaktır.

galaxy gio ile bir karşılaştır derim sanırım 100TL civarı cebinde kalır çıkmaktansa arada fazla özallik farkı yok zaten

hep derim, tekrar diyorum: o seviyede huawei ideos x5

www.compare-cellphones.org

www.compare-cellphones.org

2,5'tur.

yuzde 1den yuzde 3e cıkmak var yuzde 30dan yuzde 90a cıkmak var.

12,5 falandır o.

o değil de, zaten öleceğiz. ha öyle olmuş ha böyle...

mühim not: sigara sağlığa çok zararlı. öyle böyle değil.

www.zaytung.com

sigara günde 8*10 sigara içen birinin yüzde 1 olamaz

ben de aynı soruyu muhteşem yüzyıl için sormuştum. direkt link verilmesi sebebi ile olabilir Kİ sebebi bu ise gerçekten çok saçma zira burada insanlar yüzlerce link paylaşıyorlar.

yok öyle bir şey. bu gibi link paylaşımları duyuruda siliniyor, dışarı kapalı değilse tabiki.

site isimleri verdiler.
tvarsivi.com
yildiz.tv
gibi..

:D bazen de benim cevaplarım gidiyor :) acaba düşündüm de yazmadım mı ki diyorum bende çözemedim ama neden sildiklerini

arada oluyor öyle. çok takmamak gerek.

@demcan;yildiztv ve tvarsivi gibi sitelerin burda bir çok kez reklamı yapıldı.hatta yildiz.tv yi ilk burda duydum.bir çok yayını nereden izleyebilirim gibi sorular soruldu.yildiz.tv dendi hemen.diğerleri silinmeyip benim duyurum niye siliniyor?

bak compumaster, sana iki çift lafım var.koskoca adamsın.paran var, pulun var, herşeyin var.binlerce kişi çalışıyor emrinde.yakışır mı sana ekmekle oynamak.yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak.ama nasıl yakışmaz.sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören.anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor.ama ben boşuna konuşuyorum.sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.hıh.sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey.sen mi büyüksün.hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta.sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç.gözümde pul kadar bile değerin yok.ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın.yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi.çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız.bizler birbirimizi seviyoruz.biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz.bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun.dokunma artık aileme.dokunma çocuklarıma.dokunma oğluma.dokunma gelinime.eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile

@sorubankasi;

öyle bir mantık yürütüyorsunuz ki anlamakta güçlük çekiyorum. o bahsettiğiniz duyurular/cevaplar hangileridir, birebir örnek verebilirseniz genel konuşmak yerine üzerine tartışabiliriz. belki gözden kaçtı, belki ispiyon edilmedi ve hiçbir moderatör sayfada aktif değildi o anda, belki sizin sandığınız anlamda bir içerik paylaşımı yoktu vs. bunların hiçbirisi aklınıza gelmiyor da, şöyle bir cevap mı tatmin ediyor sizi: "sitede sevilmiyorsunuz, bütün moderatörlerin size kişisel garezi var, o yüzden de başkalarına dokunulmuyor ama sizin sorduklarınız/cevapladıklarınız özellikle siliniyor.".

bu cevapla mı mutlu olacaksınız?

öyle ajitasyonu bol monologlarla derdinizi anlatmaktansa, aklınızdan gerçekten ne geçiyor onu paylaşın ki, biz de ne düşündüğünüzü anlamak zorunda kalmayalım.

ayrıca "sürekli yildiz.tv link'i veriliyor, kimse bir şey demiyor yaaaeee" diyorsunuz da, uzun süredir o site kendi içinde sıkıntı yaşıyor. bunun, belirttikleri gibi de "teknik rekonstrüksiyon çalışmaları" ile bir ilgisi yok muhtemelen, telif hakları ile ilgili sıkıntı yaşamaktalar. demek ki savunduğunuz sitenin kendisi bile böylesi bir dertten muzdarip. burası da böylesi bir sıkıntıya girmemek için elinden geleni yapıyor, hepsi bu. televizyondaki yayınları internet platformuna taşıyan bir "tvarsivi.com" kaldı, onun da akıbeti ne olacak, göreceğiz hep beraber.

yani "ekşi duyuru" hem kendinin meşruiyetini koruma açısından belirli yasaklar getiriyor hem de kullanıcıları mümkün olduğunca esnek/rahat olabilsin diye bu yasakları sürekli gözden geçirip, birçoğunu inceltiyor. ne yazık ki bu iki durum için sınırlar mutlak çizgilerle çizilemeyecek kadar muğlak. bu muğlaklığı yorumlarken kantarın topuzu herkesin beklediği yönde basmayabiliyor. o zaman da sizin yaptığınzı gibi "herkes yapıyor da ben neden yapamıyorum" gibi soru soranlar çıkıyor. işte bu topuzun kantarını tartışmak isterseniz tartışalım ama "sana iki çift lafım var compumaster" diyerek hiçbir yere varamayacağımız kesin. bütün bu yukarıdaki tabloyu görmeyip sorunu yalnızca kişisel husumet boyutuna indirmek fazlasıyla çocukça ve benmerkezci bir davranış.

geçmiş senden o iş. 14-15 yaşında yapsaydın olurdu. 18 yaşındaki adamın sakalı çıkmamışsa olanlar idare edeceksin demektir.

o toplara hiç girmeden , direk git bi eczaneye minoxidil al. yanacıklarına sürüver. kıllanmanın tadını çıkart.

Valla benim de onbeşte falan çenede, faullerin bir kaç santim aşağısına kadar kısımda çıktı bir de bıyık çıktı ööyle kaldı beş sene olacak neredeyse. artık sakalı falan makasla alır oldum ama keçisakalı da bıktırıyor insanı biraz daha yana yayılamadı bile sanırsam çıkmıyor geçmiş olsun

jilet vurmak fayda etmiyor, kanatıp sarımsak sürmek hücreleri irrite ederek fayda ediyormuş diyorlar.

ilacı alacaksan muhakkak olası yan etkilerini oku, doktora danış.

Cozum belli: keci boku.

Ergenim, yigidim.. ilerde az ciktigina o kadar cok sevineceksin ki. Is hayatin, askerlik hayatinda her gun tras olmak olum. O sebeple birak az ciksin. Takma kafana.

jiletle alakası yok bunun hormonla alakalı. büyüme hormonunun süreciyle ilgili. adam köseyse istersen satırla tıraş et. jilet vurma halen yaygın olan bir batıl inanç. üniversitede 19 yaşında tüysüz bir arkadaşım vardı. üniversite sona geldiğinde adam sakal bıyık hepsi vardı. bende de üniversite bitene kadar daha da yoğunlaştı yüz kılları. bir doktora git, hormon testi yaptır her şey yolunda mı diye için rahat etsin. hala zamanı var ama yine çok çıkmazsa bu kalıtsallıkla ilgilidir.

18de bende de birşey yoktu, şimdi herşey yerli yerinde, bir de acele etme, sonra hergün traş olmak falan eziyet diye şikayet edersin.

Çocuk gibi görünmesi normal zira hala öylesin. Bırak onlar çıkmak istedikleri zaman kendiler çıksınlar elleşme hiç. Sonra hem pişman olursun hem de gerek yok. Askerde dua edeceksin bir de ne olurdu da sakalım olmasaydı diye.