[]

angelus buralarda mı?

mesaj atabilir mi? soru sormayı özledim kendisine...




 
[]

Kahvaltıyı aradan çıkarmak mı atıştırmak mı?

Bir süredir sağlıksız besleniyorum; sigara, alkol de sıklaştı. Hiç aç kaldığım da olmuyor. 7'de kahvaltı, 12'de iş yerinde öğle yemeği, 18.30'da eve gelince derken sürekli bir sindirim hali.

Detoks gibi bir şey yapmak istiyorum bu sebeple. Kilo sorunum yok, her türlü 12.30 ile 19.30 arası yiyeceğimi yerim diye düşünüyorum.

Kahvaltı yapmadan da çıkarsam halsizlik olur mu emin değilim. Sizce 1 muz, 1 bardak süt içip çıksam detoks bozulmuş olur mu? Nasıl düzenlemek lazım genel olarak?

 
Ne halsizliği, hiçbişey olmaz. Süte muza da gerek yok, o dediğin zaten kahvaltı. 1-2 gün kafada kendini halsiz hissedersin sonrası mis gibi.


  • numlock  (19.05.24 10:02:42) 
Ben yıllardır öğlen 12.30 ve akşam 18.00 de yiyorum. Arada sabahları açlık hissi geliyor fakat 10-15 dk sonra geçiyor zaten bir sürü sonra alışıp gidiyorsun. Kahvaltı filan yapmak da sağlıklı değil bence şeker hastası vs zorunlu bir durum yoksa yapmak akıllıca değil. Hafta sonu ailece yapılabilir ama haftaici bence hiç gerek yok


  • dedeminhirkasi  (19.05.24 10:10:47) 
kendi gözlemimi paylaşayım adam akıllı rutin kahvaltımı etmezsem olmuyor. hiç yapmazsam ya da az bişey alakasız şeyler yersem ilerleyen saatlerde daha iyi olduğumu hissediyorum ama biraz daha ilrleyen saatlerde vücudum bu yaptığımın acısını fena çıkarıyor benden.

rutin kahvaltımla kastım ise, protein karbonhidrat dengeli: ekmek, peynir, zeytin den oluşan şeyler. ve 2 veya 3 bardak sıcak çay.
  • geveze yazar  (19.05.24 10:59:10 ~ 11:07:19) 
Sindirim sisteminiz işini yapıyor diye bu sağlıksız bir durum oluşturmuyor ki?

Detoks konusunun sıklıkla eleştirilmesi bir yana günde 3 öğün yemek yemek hala en çok önerilen beslenme rejimi.

Ancak ne yediğiniz ve ne kadar yediğiniz önemli.

Bir de sizin beslenme şartlarınız da çok önemli, örneğin Şirkette ne yiyorsunuz? Kahvaltıda ne yiyorsunuz? Atıyorum şirkette dışardan yemek yiyorsanız kullanılan yağların ve malzeme kalitesinin kahvaltıda yediklerinizden daha uygunsuz olması mümkünse bu sefer kahvaltıyı kesince sağlıksız besin payını daha da arttıracak olmanız da mümkün.

Ben kendi adıma ağırlaştığımı hissettiğimde daha sindirimi kolay hafif şeyler yiyorum. Abur cuburu, arıştırmalığı, keyif amaçlı yemeyi kesiyorum. Öğlen yemeği için evden tuzsuz kuruyemişler, muz, tahıllı bisküviler falan getiriyorum. Akşamları da mümkün olduğunca erken yemeye çalışıyorum. Baya işe yarıyor.
  • akhenaten  (19.05.24 11:15:33) 
1 yıldan uzun zamandır kahvaltı yapmıyorum;
haftada en az 5-6 gün öğlen de yemiyorum.
akşam 7-10 arasında ne yiyeceksem yiyorum.
hiç sorun yaşamadım hatta kilom, şeker hastalığım, kolesterolüm düzeldi.
(bkz: aralıklı oruç)
(bkz: omad)

youtu.be
  • mhm  (19.05.24 15:03:23) 
[]

Kariyer değişikligi

Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.

Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bıraktım, şu anki isimden memnunum, hatta mesleğimden (avukatlık yapıyorum) nefret ediyor olmama rağmen işim dolayısıyla sevmeye bile başladım, çalışma kosullarim iyi, maaşım da idare eder. Tekim, kira vermiyorum, kosullarim da kötü değil yani. Ama Türkiye'de olmaktan tarif edemeyecegim kadar mutsuzum, bunu yurtdışında daha iyi anladım. Burada içimden hiçbir şey yapmak gelmezken orada dışarıda dolaşırken, insanlarla sohbet ederken dahi ruhum inanılmaz besleniyor. Bariz iyi hissediyorum burada değilken. Bunu daha detaylandirmayacagim konu gitmek isteme sebeplerim değil.

Kuzey Avrupa'da bir bilisim şirketinde çalışan yakın bir arkadaşım var yazılım mühendisi. Onunla buluştuk, ona danıştım, ben geç kaldığımi (30 yaşındayim) düşünüyorum dedim o da hayır değil dedi. Benim bir bilgisayar mühendisi kadar onun çalıştığı alana hakim olmam tabi mümkün değil ama belli bir veya birkaç alan, konu üzerine yoğunlaşsam olabilir mi diye sordum. Özetle çalıştığı ülkede
Data scientist mesleğinin fazlaca talep edildiğini, bunun dışında bir kodlama dili öğrenebilecegimi, bunun çok zor olmadığını, spesifik olarak Java yi onerebilecegini söyledi. iş arkadaşlarının çoğunun diplomasi alakasız alanlardaymis. Sonra da bir takım kaynaklar gönderdi ossu computer science eğitimi gibi. İngilizcem ileri seviyede, konuşurken de yazarken de herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum. İkinci bir yabanci dilim yok.

Ben sıkı bir şekilde 1-2 yılımı buna vakfetmek istiyorum açıkçası. Ama 32-33 yaşından sonra hiç çalışmadığım alanda, sadece teorik bilgiyle, giriş seviyesi de olsa yurtdışında iş bulabilir ve yerleşebilir miyim çok şüpheliyim açıkçası. Ama arkadaşım bu konuda da beni cesaretlendirdi, sandığım kadar imkansız olmadığı vb. Türkiye'de bir daha iş aramak istemiyorum özellikle de avukatlık dışında bir alanda. Aynı surecleri tekrar yaşamak vb kabus gibi geliyor.

Bu arada Almanya'da çalışan bir arkadaşım da son dönemde yasanin degistigini skilled migrant olarak gelebilmek için iş tecrubesinin arandığını söyledi. Ayrıca kendi alanı dışında başka bir alanda iş aramak için vize başvurusunda bulunmanın da riskli olduğunu, kolay kabul edilmeyecegini söyledi.

Açıkçası kendi alanimda (hukuk) master kovalamak zulüm geliyor, özellikle okul ortamından sıkıldım, yoksa bir şeyler öğrenmeye kapalı değilim. Master işini düşünmüyorum o nedenle.

Ben hemen iş garantili, oturduğum yerden refaha ereceğim bir şey aramıyorum. Öyle yüksek standartlı bir yaşam hayalim de yok. İsteğim Avrupa'da yaşamak, öyle ya da böyle, tabi ki sürünmek de istemiyorum en azından ilk zamanlar dışında. Kendi başıma bu arkadasin önerdiği yoldan kendimi gelistirdikten sonra, ki buna dediğim gibi en az 1 yıl ayırmayı düşünüyorum, başlangıç seviyesinde iş bulabilir miyim Avrupa'da. Gerçekçi yaklaşımları duymak istiyorum bu konuda. Beni Türkiye'ye bağlayan herhangi bir şey yok, evli değilim, yükümlü olduğum birisi yok, bu hedefin makul olduğuna inanırsam odaklanabilirim. Bir miktar para da biriktirdim 1-2 yil çalışmadan kendimi idare edecek kadar, çalışmaya devam ettiğim için önümdeki süreçte de biriktirmeye devam edeceğim. Sanırım olumsuz da sonuclansa denemek istiyorum, en azından olmadı derim. Öğrendiklerim de yanıma kâr kalır ama insan korkuyor işte, hayalkırıklığı da bir süre sonra daha kötü etkiliyor. Ama tabi oluru olmayan bir mesele ise de boşa kürek çekmenin manası yok, bu yöndeki fikirleri de duymak isterim. Ara ara bu konuyla ilgili duyuru açıyorum, sanırım kendimi bir adım atmak için hazır hissettigim zaman şu an. Teşekkür ederim şimdiden görüş bildirecek olanlara.

 
Yazılım şu saaten sonra çok doğru bir kariyer değil. AI günden güne gelişiyor. 1 yılda çok şey değişti.

Çalışma izni konusunu iyi bir araştır derim. Türkler bu konuyu anlayamıyor. Ülkenin spesifik göç politikası yoksa çalışma izni apayrı bir sorundur.
  • ferenc  (19.05.24 03:19:40) 
30+ yeni gocmenler icin bence su maddeler cok onemli:

1 - gidecegin ulkenin dilini en kotu ortalama bir seviyede bileceksin, belki makale yazamazsin ama gunluk kominikasyon problemin olmayacak. "Yaw adamlar zaten ingilizce biliyor" bence yeterli degil.

2- meslegine ustune ufak tefek eklemeler yaparak, master falan gibi 1-2 sene icinde devam edebileceksin.

Bunlardan birisi bile yoksa benim icin NO-GO. Tatile gider gelirim, kalmayi aklimin ucundan bile gecirmem.
  • cooperr  (19.05.24 08:18:02) 
Cooperr a hiç katılmıyorum dil konusunda.
Dil asla gerekli değil eğer okul yaşında çocuğun yoksa. Çocuğun varsa da “gerekli” değil, “olsa iyi olur”

Ben kuzey avrupadayım, seni relocation yapmaları için deneyimli olman lazım. Junior birinin relocation ile geldiğini hiç görmedim. Olsa olsa hali hazırda zaten ülke sınırlarındadır o alanda bir yüksek lisans yapmak için, o kişiyi junior olarak değerlendirebilirler.

Senin durumunda bence deneyimsiz junior olarak avrupada sana iş verip, senin relocaion evraklarınla uğraşacak şirket çok azdır. Önce türkiyede biraz deneyim kazanman, mülakatlarda anlatacak konular biriktirmen lazım, sonra mid level olarak başvurursun.

Onu geçtim, junior bir yazılımcı olup avrupada 30 yaşında bir insan olarak rahat şartlarda yaşaman çok olası değil. Hele türkiyede kendi evin, deneyimli olduğun işten gelen düzenli bir gelirin falan varsa avrupada juniordan başlayıp bu rahatlığa varman en az 3 5 sene sürer, çünkü junior gitmeyi düşünüyorsun.

Burada deneyimli mühendisler rahat yaşıyo tamam. Ama junior seviyelerini türkiyede daha iyi atlatırsın bence.
Göç konularını kendin araştırmana gerek yok. Zaten sen kendi şirketinle gitmiyorsun. Seni işe alacak şirket zaten senin gerekli evraklarını toplayıp başvuruyu senin adına yapacak. Bu konu senin tüm detaylarına hakim olman gereken bir konu değil ilk aşamada.

Ama ai konusu bence de her şeyi çok değiştiriyor. Değiştirecek. Yüksek maliyetlerden dolayı çok hızlı bir değişim olmasa da bir 10 seneye bilgisayar başında çalışan her türlü meslekte istihdam azalacak. Yazılımcılar da buna en önden dahil.
  • zimbirik  (19.05.24 09:06:47) 
Arkadaşın saçmalamış


  • Cezcez  (19.05.24 09:43:01) 
Üsttekilere katılıyorum. Ai artık junior ihtiyacını neredeyse bitirdi. Ben senior olarak bile başka iş yaparım bi 10 yıla diye düşünüyorum. Aklı olan kariyerini yazılım üstüne kurmaz bu saatten sonra.


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 09:57:48) 
Yukarı


  • sanguine  (19.05.24 10:03:27) 
Şansın düşük. Rakip faktörünü dikkate almıyorsun. Sen Avrupa'da yaşamak istiyorsan bir Hintli de bunu istiyor ve o bu işe çok önce başlamış oluyor.

Okul ortamından sıkıldım demişsin ama bu mesleki gelişim konusu oturup saatlerce ders çalışmak demek. En basit olarak bir programlama dili kursu cumartesi pazar günleri olsa 3 ay hafta sonu başka bir şey yapmadan kafa patlatabilecek misin?

Sadece şunu önerebilirim. 2 yıllık yüz yüze bilgisayar programcılığı ya da bilgisayar mühendisliği okursun. Elinde diploman olur. O zaman bir şans oluşabilir.
  • dissendium  (19.05.24 10:58:47) 
Ai ve hintliler gibi 2 rakibin varken intihiar. Ustteki yazar gibi ben de bi 10 yilimin kaldigini dusunuyorum, bu yuzden frugal yasiyorum


  • lapaz  (19.05.24 14:41:09) 
cok yanlis yoldasin. hele avrupa icin. avrupa‘nin kendi egitimli nüfusu + avrupaya kapagi atmaya calisan fisek gibi ab disi ülke vatandaslari (türkiye, rusya, cin, hindistan, kuzey afrika, güney amerika ve dahasi) + ai + 30 küsür yasinda bu sektörde sifir tecrübe + muhtemelen iyi olmayan yabanci dil ve uyum sorunlari + ekonomisi tekleyen bir ab + eskisi kadar büyüme göstermeyecek bi teknoloji sektörü


  • edmond honda  (19.05.24 14:48:56 ~ 14:49:22) 
Neler önerirsiniz peki


  • sanguine  (19.05.24 17:12:51) 
[]

Usb bellek veri kurtarma

Sabah kullandığım 8gb'lık usb belleği biraz önce takınca aşağıdaki hatayı alıyorum.(güvenli kaldır yapmadan tak-çıkar yapmıştım)

-G:Sürücüdeki diski kullanabilmek için önce biçimlendirmeniz gerekli
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

Disk yönetiminde raw olarak gözüküyor.
hizliresim.com

Veri kurtarma programlarında dosya tipi unknown gözüküyor.
hizliresim.com
hizliresim.com

*Eğer ilk resimdeki şekilde diski biçimlendirip tararsam veri kurtarılır mı?
*Usb nin önceki formatından emin değilim (ntfs mi? fat32 mi?) şimdi biçimlendirme fat32 olursa kurtarma şansını etkiler mi?

 
Güvenli kaldır yöntemi bu sebeple önemli işte.
Arkadaşları da hala eğitemedim bu konuda. Yedeği olmayan önemli bir veri kaybedecekleri zamana kadar da beni asla anlamayacaklar.

Belleği işletim sisteminin farklı olduğu başka bir bilgisayarda da deneyin bakalım.

Başka uygulamalara da bakın.

www.easeus.com

Get data recovery
R studio gibi..

Uygulamadan uygulamaya kurtarma işleminin süresi ve veri oranı değişebiliyor. Birinin kurtaramadığını bir diğeri kurtarabiliyor.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 01:03:12) 
Easeus rawı görüyordu yanlış hatırlamıyorsam


  • jülsezar  (19.05.24 07:22:04) 
chkdsk gibi bir seçenek var. ben yaptım kurtarmıştı.


  • tabudeviren  (19.05.24 10:05:08) 
@tabudeviren

chkdsk ile aaşağıdaki hatayı alıyorum.
THE TYpe of the file system is RAW

@diyecevaplandı
@jülsezar

Easeus ve Rstudio usb'yi gördü ve taradı fakat Çoğu pdf ve png'ler açılmıyor.

Acaba diski nfts hızlı biçimlendirip recuva ile tarasam bir fark olurmu? biçimlendirmek riskli ise usb böyle kalsa ilerde belki başka bir program ile denemeyi beklemeli?

Bu nasıl kendi kendine raw oldu. Tekrar tak-çıkar , tak-çıkar yapınca bu seferde ntfs olsa ya :)
  • icemanx1905  (19.05.24 12:02:11 ~ 12:02:23) 
Depremle ev yıkılıyor ama depremle yerine gelmiyor maalesef, keşke

Biçimlendirince kurtarma ihtimaliniz daha da azalır

İleride başka programla deneyecek kadar önemliyse dosyalar, araştırmaya devam edin o zaman
  • jülsezar  (19.05.24 12:05:43) 
raw'a dönüşen 3 tane diskimi daha once kurtardım. özel mesaj ile programın linkini atarım istersen. programın ismi file scavenger. 2 tip tarama yapıyor. full tarama yapman gerekiyor.


  • hasansabbah  (19.05.24 12:51:05) 
Raw dan kasıt işlenmemiş, ham veri demektir. Fat32 veya NTFS el değişmiş üzerinde bilinçli olarak dosya dizin formatında değişiklik yapılmış demektir bir anlamda.

USB den doğrudan veri kurtarmanın yanında bir de,
USB fat 32 file system repair veya
USB NTFS file system repair olarak arama yapın ve sonrasında uygulamalarla deneme yapın diyeceğim ama USB belleğin dosya biçin formatını da bilmiyorsunuz.
Bu bakımdan iş daha da zorlaşıyor.
  • diyecevaplandı  (19.05.24 13:52:57) 
@diyecevaplandı

R studio formatı ntfs olarak gösterdi. Dediğiniz şekilde de araştırayım. Çok sağolun
  • icemanx1905  (19.05.24 14:08:41) 
@hasansabbah

Yazdım hocam
  • icemanx1905  (19.05.24 14:09:04) 
[]

İddaa işinden anlayanlar

Misli hesabımda 300 liram varmış şimdi fark ettim. Basket, futbol VS tek maç bişey önerecek olan var mı, basayım hepsini. 300 olsun 500-600 :)
Tutarsa onu da yarın katlamaya çalışayım :)



 
Bu gece Dallas Okc basket maçı var 208,5 sayı üst oyna 1.7 arkana yaslan hocam


  • Yılmaz920  (18.05.24 23:47:24) 
Oynadım, yaslandım arkama. Hadi bakalım. Mislide oran 1.67ydi ama maksat muhabbet olsun :)


  • numlock  (18.05.24 23:54:02) 
Hocam neden her basliginizi siliyorsunuz? Hem siz milyarder oldugunuzu soylemistiniz bi arada. Cok garip


  • optimistbakunin  (19.05.24 00:10:18) 
Ne alaka ya manyak mısınız? İddaa da mı oynamayı? Siliyorum çünkü anonim kalmak istiyorum, 1-2 kişi var beni direkt tanırlar bu sefer de rahat rahat takılamam. Garip olan sendeki düşünce.


  • numlock  (19.05.24 00:15:50) 
Milyarder birisi hesapta 300 tl unutmus iddia oynuyor :D
Hem de 300unu 500 600 yapmak icin :D
En kötü atla jetine bi gürcü kıbrıs belarus falan yapaydın. Para yemeyi bilmeyen bir milyardersin galiba miras mıydı?
  • optimistbakunin  (19.05.24 00:18:29) 
Kafayı yemişsin sen kusura bakma. Yazık vallahi.


  • numlock  (19.05.24 00:19:49) 
30.000 bastım ben de


  • Yılmaz920  (19.05.24 00:34:23) 
@yılmaz ciddi misin?


  • numlock  (19.05.24 00:38:06) 
Para katlandı. Teşekkürler yılmaz :)


  • numlock  (19.05.24 05:34:27) 
[]

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.

 
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.


  • dedeminhirkasi  (18.05.24 23:02:52) 
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
  • logisticsmanager  (18.05.24 23:08:20) 
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.


  • slymene  (18.05.24 23:16:26) 
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
  • bussuru1  (18.05.24 23:35:21) 
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
  • nhk ni youkosu  (18.05.24 23:41:51 ~ 23:47:46) 
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil


  • Yılmaz920  (18.05.24 23:49:46) 
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
  • freedonia  (18.05.24 23:51:39 ~ 23:54:59) 
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
  • The_Lollok  (18.05.24 23:58:02) 
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.


  • dedeminhirkasi  (18.05.24 23:59:43) 
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
  • slymene  (19.05.24 00:03:32) 
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
  • optimistbakunin  (19.05.24 00:14:18) 
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.

  • slymene  (19.05.24 00:17:19) 
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
  • logisticsmanager  (19.05.24 00:23:07) 
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
  • nhk ni youkosu  (19.05.24 00:47:37 ~ 00:49:45) 
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.


  • hot potato  (19.05.24 02:40:19) 
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
  • akhenaten  (19.05.24 08:01:36 ~ 08:16:24) 
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
  • cooperr  (19.05.24 08:29:45) 
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan


  • ala09  (19.05.24 12:23:16) 
Dönme.


  • AlsterWasser  (19.05.24 13:41:35) 
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.


  • robert bosch  (19.05.24 13:52:08) 
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
  • lapaz  (19.05.24 16:50:17) 
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
  • foster  (19.05.24 18:31:10) 
Orta Dogu'da petrol alaninda calistim. Calistigim cografyalarda lokal insanlarin en cok kaygilandigi konu gelecegin ongorulemezligiydi. Lokal calisanlar ulkelerindeki sartlari 5 yil harika oluyor, 10 yil cok kotu oluyor seklinde anlatiyorlardi.

Bence bu ongorulmezlik bir sekilde Turkiye'ye de sicradi. Ne olacagi belli degil. 15 sene once Suriyelilerin gelecegini, nerdeyse kafa kafaya giden dolar/tl kurlarinin bugunku hale gelecegini kimse ongoremedi. Emeklilik sistemine guvenip, yillarca calisan yaslilarimiz aldiklari maasla hayatlarini devam ettiremiyorlar.2000 liralardan kiralanan apartman daireleri 30.000 lira oldu. Egitim sistemi surekli degisti, deprem oldu, darbe girisimi oldu...

Haberleri oku. Surekli cinayet. Surekli kursunlama. Surekli trafik kazasi. Detayini tam bilmedigim polislerin polisleri tutukladigi haberleri vs vs...

Bak ben 20+ yildir yurt disindayim. Turkiye'yi de seviyorum. Yalniz gundemi cok hareketli. Ritmine ayak uydurmak mumkun degil. Siyasilerin demecleri falan cok yorucu. Bak bizen once buz dolabi yoktu dendi, millet alkisladi. Bunun uzerine programlar yapildi...

Sen esini yanina al. Yavas yavas adapte olur. Orda Tr'nin gundeminden uzak bir hayat kurun. Tr'de 5 sene sonrasi bile ongorulemiyor.
  • thetruenorthstrongandfree  (19.05.24 19:34:36) 
[]

Parmaktaki siğili aldırttıktan sonrası için sorular

1) Perşembe Doktor siğili alıp pansuman yaptıktan sonra birkaç gün sudan uzak tut dedi. Pansumanu çıkartıp banyo yapsam sorun olur mu?

2) Krem verdi, krem sürüyorum günde iki sefer. İlla pansuman şart mı? Yara bandı kullansam?

3) Ne zaman kabuk bağlar?

 
1) daha 2 gün olmuş, duş yapmak çok sorun olmaz ama en azından sudan mümkünse uzak tut.
2- krem yeter, yara bandı olmaz, pansuman şart kör topal bişey bile olsa.
3- Allah bilir :)
  • numlock  (18.05.24 22:41:58) 
[]

Airfryerda köfte

Birkaç kez denedim, aşırı kuruttu köfteleri. Öneriniz, püf noktanız var mı güzel köfte yapımı için?




 
6 adet kasap köfteyi, 11 dakika 200 derecede pişiriyorum. Sulu sulu oluyor. Zemine yerleştiriyorum, çift kat değil.


  • numlock  (18.05.24 22:25:56) 
10 dkdan fazla tutma. Derecesi her markaya göre değişir ben 190 derece koyuyorum çok güzel pişiyor.


  • yenibirgüzelnick  (19.05.24 09:59:22) 
[]

linkedin ik'cı modu

bir insana işyeri doğrulaması talebi gönderebiliyor mu ?




 
[]

yakın zamanda rusya vizesi alan var mı?

ne kadar sürede çıkar?
diyelim pazartesi başvurdum.(başvurabiliyor muyum?)



 
internetten yapılıyor vize işlemi.ben evrakları aracıya aksam gönderdim,diğer akşam vize geldi.


  • duptıs  (18.05.24 22:11:27) 
Turistik amaçlı elektronik vize 4 günde neticeleniyor. pazartesi müracaat ederseniz cuma günü neticelenir.


  • doharkoman  (18.05.24 23:10:33) 
ne kadar sürelik çıkıyor?
sadece talep edilen süre kadar mı?
yoksa amerika gibi uzun aralık çıkıyor mu?
  • tabudeviren  (18.05.24 23:29:24) 
[]

Egzama

Annemin yıllardır süren egzaması var. Doktorun verdiği kremler iyi geliyor ama sonra yine tekrar ediyor. Bitkisel kürler biliyor musunuz?




 
İyi geldiğini söylediğin kremler, hastalığın alevlenme döneminde verilen ve 10 günden fazla kullanılmaması gereken kremler mi,

Hastalık yatıştıktan sonra yeniden alevlenmemesini sağlamak için sürekli kullanılan kremler mi?
  • Mirket  (18.05.24 22:01:32) 
Kortizol içerdiği için 2 haftadan fazla kullanma demişti doktor.


  • rock n roll  (18.05.24 22:09:37) 
O sürede hastalık yatışmıştır ama sonrası için de nüksü geciktirmek için ayrıca krem vermiş olması lazım.


  • Mirket  (18.05.24 22:11:40) 
İki tane kremi vardı.ikisi de 2 hafta kullanmasina izin verilen kremlerdi. Önce birini kullandı, 2 hafta sonra da diğerine başladı. 2 hafta da onu kullandı. Sonra 8-9 ay kadar hiçbir sorun yoktu, geçmişti. Sonra tekrar başladı. Sonra annem bu iki kremi tekrar kullanmaya başladı. Egzaması geçti, ama çok kısa bir süre sonra tekrar başladı.


  • rock n roll  (18.05.24 22:23:18) 
Şimdi şöyle özetleyeyim. Bu hastalık öyle bir kez olan, ilaç kullanınca geçen bir dert değil. Bir insanda varsa ömür boyu vardır. Ama bazen uyku halindedir ve bazen alevlenir. Alevlenince o kortizonlu ilaçlar doktor gözetiminde ve tamı tamına söylendiği gibi kullanılmalıdır. Aksatarak kullanma ya da süreyi uzatma ciltte tahrişe neden olur faydadan çok zarar verir. Tam söylendiği şekilde kullanıldığında 10 gün civarında hastalık yatışır ve uykuya geçer. bu süreçte tekrar alevlenmeyi geciktirici, kullanması zararsız krem kullanılır.

Ayrıca bir bitkisel çözümü yoktur. Baharatlı yemeklerin ve glutenli beslenmenin, stresin alevlenmeyi sağladığı söylenir. Egzamalı bölgenin ıslak, nemli veya terli kalması alevlendirir. Banyodan sonra falan çok çok iyi kurulanmak gerekir. Mevsim geçişleri alevlendirir falan filan.
  • Mirket  (18.05.24 22:32:35) 
Egzama, sedef, seborreik vs bunlar çözümü olan şeyler değil. Kim var diyorsa yalan söyler. Misal çıkar hep "alkolu bırakın çözümü bu" diye. Alkol almayanlar neyi bıraksın? Bunun gibi şeyleri özellikle redditte görüyorum millet de diyor yani hiçbirini kullanmıyorum diye.

Çözümü olsa emin olun her yerde yazıyor olurdu ama yok. Seborreik konusunda bana fransa'daki doktor "zen ol" dediydi. Bu yani streslenmiceksin diyordu. O da imkansız.

O yüzden sizin bakmaniz gereken böyle mucizevi bir çözüm değil hayatta yapılacak değişiklikler ile kontrol altına almak.
  • logisticsmanager  (18.05.24 22:57:22) 
Isirgan otu ve kiraz sapi kürü hafifletiyor. Bitirmiyor, hafifletiyor.


  • halk  (19.05.24 06:19:54) 
@logisticsmanager'ın dediği doğru. zen olmalı insan... akışta zihninin berraklığı ortaya çıkacak işlerle meşguliyet... bir de egzama hep dıştan çözülmeye çalışılıyor ama önce içerden tamir etmek gerekiyor. beyin birincisi sonra da beslenme ... istanbul'da mı yaşıyorsunuz?


  • evimin paspasi  (19.05.24 10:05:07) 
10 yıl çektim seboreik dermatit belasını. tamamen beslenme ile ilgili. bitkisel besinleri, karbonhidratı vs sıfırlayıp carnivore olduğumda geçti gitti. o kremleri de asla önermem. deriyi inceltiyor. keşke zamanında bana söyleyen olsaydı da hiç o işe yaramaz doktorlara/dermatologlara gitmeseydim. hem masraf ettirdi binlerce dolar hem de sonunda geçici semptomatik tedavilerin yan etkisi yüzünden eskisinden de kötü oldu.

sağlıklı beslenme çözüm yani. ama problem sağlıklı beslenme konusunda bilinenlerin yanlış olması :D "dengeli" beslenme değil etçil beslenme lazım.
  • konetsu  (19.05.24 12:42:10 ~ 12:43:58) 
[]

bir haftadır oturarak çalışıyorum bağırsaklar mortingen mi?

evden çalışıyorum ve getir falan filan derken bir haftadır evden çıkmadım, yemekler patates-tavuk vs. + her türlü abur bucur.

bugün en azından bir 10dk yürüyeyim dedim ve karnım resmen reaktöre dönüştü sürekli bir guruldama ve gaz çıkışı mevcut

biraz düzene sokmak için ne yapmalıyım?

 
bol sıvı tüketimi. arada çorba için.
gün kurusu, kayısı kurusu yiyin :D

  • tabudeviren  (18.05.24 21:40:58) 
hocam sağlıklı yaşama gayretinizi çok takdir ediyorum ama bence ya yediğiniz bir şey dokunmuştur ya da geçici bir şeydir. bir haftadır oturarak çalışınca bağırsaklar mortingen olsaydı benim 104 kere cenazemi kaldırmış olurlardı. bir hafta oturdu diye hiçbir sağlıklı insanın bağırsaklarına bi şey olmaz :)


  • mark greg sputnik  (18.05.24 21:49:58) 
Sebze yemeyi Challenge olarak yap. Misal günde en az 5 farkli sebze meyve yiyeceğim diye.
Her yemekte sebze ve protein almaya çalış.
Sabahlari en azindan mobility yap. Misal tim anderson'un var böyle 10dk falan.
Evde calisiyorsan misal bir kettlebell ile armor building complex vs yapabilirsin. Olsun 15-20 dk haftada 3-4 gün.

Onkadar kısa sürede bir şey olmaz da uzun dönem sıkıntı.
  • logisticsmanager  (18.05.24 21:50:24) 
Yürümeniz yeterli olacaktır heralde. Ya da en azından oluyor mu? Bugün yürümüşsünüz mesela, durum nasıl şu anda? Sorun daha çok mekanik gibi değil mi tarifinize göre? En güzel şekilde de beslenseniz böyle olurdu heralde. Yürümeye devam edin, sandalyede oturuşunuza da dikkat edin. İki büklüm oturuyorsanız öyle yapmayın, en azından ofisteki gibi yarı resmi durun. Gaz yapan şeyler de yediyseniz tuzu biberi olmuştur.

Şurada gaz sancısının nedenleri başlığında ilk sıradan vermiş hareketsiz yaşamı;

www.acibadem.com.tr
  • akhenaten  (18.05.24 21:54:42 ~ 21:57:44) 
Düzene sokman için harekete devam et. Hareket etmek bağırsaklar için de iyidir.
Onun dışında günde 2 öğün ye, saatleri de belli olsun. Abur cubur falan gerek yok, öyle şeyler bazı akşamlar için gerekli. Bol doğal sıvı tüket, su olur, kefir olur, soda olur, çay kahve olur. Kahve çok içiyorsan bir o kadar da su içmeye gayret göster.

Bağırsaklar önemli meseledir, vücudun ikinci beynidir.
  • numlock  (18.05.24 22:45:55) 
Bol sıvı,
Posalı yiyecek (sebze)
Kayısı, hünnap, erik, hurma kurusu (her gün 5'er tane bende çok işe yarıyor, 85kg)
  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (19.05.24 10:02:29) 
[]

iyi excel bilgisi yalan mı oldu?

yıllarca excel ile uğraştım öğrenmeye çalıştım falan ama geçen karmaşık bir formüle ihtiyacım oldu, dedim dur chatgpt'ye isteklerimi yazayım ve tek seferde bana formülü hazırladı. artık uğraşmaya gerek yok mu acaba öğrenmek için sizce?




 
1-2 sene kadar R öğrendim. Son 1 yıldır yeni hiçbir şey öğrenmiyor olabilirim R’a dair. Ne istersem pat diye veriyor.


  • but that was just a dream  (18.05.24 21:20:18) 
yaptığın işe göre değişir, bizim şirkette chatgpt açılmıyor, bir şekil ulaşır da şirket bilgisayarındaki herhangi bir bilgiyi oraya girersem beni kurşuna dizerler. Lokal ChatGPT ler çıkıp Ofis Programlarına entegre olana kadar excel bilgisi iş yapar.


  • nahtoderfahrung  (18.05.24 21:21:41) 
Guru olmaya gerek yok artık. Hala kısayollar, klavye ile çalışmak iyi bir görüntü ama çalışmak amelelik.


  • gabe h coud  (18.05.24 21:25:43) 
excel'i bilmeyen biri ne istedigini chatgpt'ye anlatamayabilir. muhtemelen siz bildiginiz icin dogru duzgun sordunuz.

bir de kullandiginiz is icin o formulun gerekli oldugunu bilen sizsiniz.

tabi ki chatgpt isleri kolaylastirir ama bence excel bilmek her zaman arti.
  • supergirl  (18.05.24 22:16:15) 
Supergirl+1

Ben asla "bilmeye gerek" yok demem. Misal ben Cok kullanıyorum çünkü veriler sap'den falan gelse misal örnek veriyorum çok alakasız bir şeyin yapılması lazım. Chatgptye formul sormak değil bu. Bazen çok basit pivot tablelarin, formullerin yazılması çok zor geliyor kişilere çünkü sana chatgpt soyleyemez hangi kolonlarin kullanilmasi gerektiğini vs.

Bu arada benim kendi fikrim excel iste öğrenilir. Ben exceli iste youtube videolari, google, deneye yanila öğrendim. Aksamlari falan macro yazmaya çalıştım.

Chatgpt iyidir ama chatgpt olduğu için excel öğrenmeye gerek yok diyen biri kendini kandırır. Chatgpt excel bilen biri için isin kolaylasmasini sağlar.
  • logisticsmanager  (18.05.24 22:52:03) 
Yeni çıkan chatgpt bilmeyen birine de o işi yaptıracak seviyede zeki.
Bilmeye evet gerek yok. Ama birisi işe alınacaksa bilenler daha düşük maaşa alınacak. Bilmeyene gene ekmek yok yani.

  • zimbirik  (19.05.24 09:30:26) 
[]

Araba Uzun Süre Kullanılmadan Garajda Beklerse

Aracın sağlığı açısından sorun olur mu?

Mesela 6 ay.


 
uzun süre ne kadar uzun bir süre? 1-2 ay bir şey olmaz. bize olmamıştı.


  • Mehmettheslim  (18.05.24 21:02:51) 
akü sökülmezse akü biter.

yağ kaliteli değilse akışkanlığı bozulabilir.

yakıt tankında kaçak varsa yakıt uçabilir.

hiç hareket etmeyeceği için tekerlekteki iç teller bozulur.

2 haftada bir 10-15 dk çalıştırıp 100-200 metre sürülse 6 ay birşey olmaz.
  • false pretension  (18.05.24 21:42:16) 
@false pretension+1

Bir de dizelse motor komple zarar görmez ama biraz yazık olabilir. Benzinde o sürede benzer dert yok denecek kadar az.
  • nawar  (18.05.24 22:57:37 ~ 22:58:13) 
15 günde bir çalıştırılır, yürütülürse sorun olmaz.
Araç benim olsa süreç sonunda tüm yağları ve sıvıları yenilerdim.
hatta genel ağır bakımını yenilerdim.
Aracın yaşına göre kullanım kılavuzunda da tavsiyeler vardır.
depoyu yarım depodan az bırakmamanız faydalı olabilir.
  • mhm  (19.05.24 15:14:07) 
[]

Mangal pası problemi

Selamlar, mangalda cok bir tevrubem yoktur. Gecen yillarda barbaku almistim onu kullanirken cok sorun yoktu tel izgara vardi ustunde, mangal sonrasi zaten evin bahcesinde yaptigimiz icin yikayip kaldiriyorduk.

Fakat ormanlik yerde hemen yikayip kaldiramiyoruz bazen evde gelince yikiyabiliyoruz.

Hal boyle olunca her yer pas oluyor.

Pasini giderebilmek icin aksamdan sabaha kadar 2 litre elme sirkesi ve limona yatirdim.

Gecmesine gecti ama ben surekli böyle sirke mi heba edeceğim.

Mangal sevdesindan vaz mi geceyim ne yapayim?

 
Pas, temizlememekten olmaz, demirin hava ile temasından olur. Güzelce temizleyip antipas atarsan, hatta üzerine birde boya, hiç bir şey olmaz bundan sonra.


  • etna  (18.05.24 20:19:49) 
Adi bir mangal almışsın. Çok sağlıksız bir olay. Ya sanayiye götürüp o mangalın ızgarasına bir galvaniz attır ya da galvanizi iyi yeni bir mangal al.

İlla ki bu haliyle kullanacağım diyorsan, iyi bir tel fırça ile kullanma öncesi bütün pası temizle sonra bir iç yağı veya kuyruk yağı parçasıyla ızgarayı bir güzel sil.

Bir kasaba gidip mangal temizlemek için dersen onlar bilir. verir bir parça kuyruk yağı.
  • Mirket  (18.05.24 20:32:41) 
Sdhfjg mobilde hep yanlis yazmisim.

www.nurgazshop.com.tr

Valla izgara şu, hala iade sürem duruyor. O kadar ugrasacaksam baska pratik ürün önerilerine acigim, bunu da iade edeyim.
  • ananiyimioguz  (19.05.24 00:33:38) 
Bence siz çok temizlemekten galvanizini kaldırmış olabilirsiniz.
Evdeydi yıkayıp kaldırıyorduk diyosunuz. Biz pek deterjan dokundurmuyoruz mesela ızgaraya. 1 kere yıkamışızdır evde.
Ateşte duran şey zaten. Bir sonraki mangalda ilk 5 dkda temizleniyor. Ya da çok kirliyse mangalın sonunda bi harlayıp yakıyoruz üzerindeki kalıntıları. O sıcakta bakteri falan kalmıyor haliyle. Yağ zaten problem değil.
  • zimbirik  (19.05.24 09:37:26) 
[]

Danimarka vizesi almak istesem ne kadar sürede çıkar?

Selamlar, erasmus'ta danimarka'da bir üniversiteye kabul aldım. Okuldan kabul mektubunu aldım, hatta okul mailimi, platform giriş bilgilerini bile verdi.

Ama kendi okulum (Türkiye'deki), daha hibe sonuçlarını açıklamadı. Yani, sadece yerleştirme sonuçlarını açıkladı ve yerleşilen okula bilgi verdi.

Hibe sonuçları açıklanınca, kendi okulum feragat etmek için bir hak tanıyacak.

Benim Okul, daha hibenin ne zaman açıklanacağını söylemedi, ama önceki senelerde haziran sonu gibi açıklanmış.

Şimdi ben, hibe çıkmazsa gitmeyeceğim. Büyük ihtimalle çıkmayacak da, umut fakirin ekmeği.
Diyelim ki çıktı, haziran sonundan, ağustos 29'una kadar vizeyi alabilir miyim? Oryastasyon günü 29 ağustosmuş ve katılım zorunlu diyor. Vizeyi almam gerekirse, danimarka'daki okul kefil oluyor sonuçta, sürecin uzaması gibi bir şey olmaz sanırım? Hani şu an sosyal medyada görüyoruz ya, her şeyi tam olanlara bile vize verilmeme durumu.

Teşekkürler.

 
vize almak için maddi durumu gösteren evrak sunmanız gerekiyor, öğrencilerde bu hibe belgesi. eğer ailenizin gücü yeterliyse tapu, maaş vb. başvurun, erasmus öğrencilerinin süreci biraz daha farklı oluyor, daha kolaylık tanıyorlar.


  • sanguine  (18.05.24 20:22:25) 
Selam, hibe çıkarsa vizede sorun yaşamazsınız. Ancak randevu bulmakta sorun yaşıyor insanlar bu günlerde. Şimdiden randevu almak bir seçenek olabilir. Başvuru sonrası birkaç haftada sonuç alırsınız.


  • but that was just a dream  (18.05.24 21:24:17) 
[]

Oto yikama tavsiye

Merhaba, anadolu yakasinda aracinizi guvenle yikattiginiz yerler neresi?




 
Yanlış anlamayın ama güvenilirden kastınız ne? Oto yıkama dediğin çoğunlukla göçmenlerin arabanız yıkadığı yer.
Ayrıca Anadolu yakası demişsiniz, Kadıköy de Anadolu yakasında, tuzla da.

  • numlock  (18.05.24 22:28:11) 
[]

Bu dönem alınabilecek en güvenilir ve f/p protein tozu?

Protein Ocean ürünleri iyi gibiydi fakat tek serviste 19 gram protein var. Diğer ürünlerde genelde 24 gram civarı. Çok seçenek var fakat güvenilir bulamadım. BigJoy ise okuduğum kadarıyla güvenilir olanlardan biri. Ölçek başına 30 - 35 TL gibi bir bütçem var.

Bu akşam fikrim değişmezse BigJoy alıyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?

 
çok daha bilinir, adı sanı kalitesi bilinen markalar var iken, ben olsam ikisini de almazdım.


  • sorularimicinfeykhesap  (18.05.24 20:35:49) 
Ölçek başına 30 - 35 TL bandını geçmeyen, çok daha bilinir, adı sanı kalitesi bilinen markalar nelerdir peki? Paylaşırsanız çok sevinirim.


  • dejame  (18.05.24 20:48:27) 
ekşi'de macar malı scitec'i övüyorlar. ben tercihimi alman malı multipower'dan yana kullanırdım. (bütçenizi aşıyor biraz.) weider ve optimum'un olmadığı yerde alınabilecek markalar bence.

bigjoy, hardline gibi yerli markalar çok güven vermiyor bana. 1.si süt fiyatları arşa değmişken whey gibi daha komplike ürünlerin yabancı muadilleriyle rekabet edebilir fiyattan satılması tuhaf.

2.si her ne kadar gerekli izin, onay ve tahliller yapılsa da; ab ve abd yasa ve kurumlarının bu gibi ürünlerde daha sıkı olduğunu biliyoruz.
  • anlatamıyorum  (18.05.24 20:55:35) 
Aynisini dusunurken arastirdim hatta siteden supllement ksrsilastirmasini kullandim ve satin aldim

Bigjoy aglatir full f/p
Tad olarak muzlu tavsiye ederim
Ama 300ml su koymalisin bol sans

Bigjoyun resmi sitesinden alirsan ve marcus10 kodu kullanirsan baya indirim oluyor. Ben kullanici sozlesmesi tarzi kisimda bilgi dagitimi muhabbetinden sitrye uye olmadim ve alamadim.
Supplementlerde de biraz indirimler vardi ordan aldim kurcala iste. Bu arada alirken son kullanma tarihi sitede yaziyor
  • Zetnikov  (18.05.24 20:59:03) 
[]

Instagram'da şu kalp emojisi ne anlama geliyor?

hizliresim.com

Bir kadın bir erkeğe "beraber kahve içmece" yazıp cümle sonuna da bu emojiyi bırakmış fotoda. Bunlar aynı işyerinde çalışıyorlar


 
Damatlık baksın erkek ;) pek bir anlam ifade etmiyor çok anlam yüklemeye gerek yok


  • olaylar olaylar  (18.05.24 19:45:27) 
Niye böyle oldu bilmiyorum ama birkaç yıldır herkes birbirine kalp gönderiyor. Gülücük gibi bir hale geldi, onaylama olarak bile kullanıldığını gördüm. Cinsiyet, yaş, konum, rütbe, samimiyet hiç fark etmiyor. Çok ciddi anlamlar yüklememenizi öneririm.


  • duygusalatasi  (18.05.24 20:06:55) 
Koşmuş.


  • pispinti  (18.05.24 20:25:37) 
@pispinti Koşmuş ne demek?


  • adriana lima poposu yaglayicisi  (18.05.24 20:26:46) 
Yürümüş işte yahu. O anlamda.


  • pispinti  (18.05.24 20:29:24) 
Mecazi anlamda mı yürümüş? Kız oğlana yürümüş, iş atmış yani diyosun


  • adriana lima poposu yaglayicisi  (18.05.24 20:31:03) 
Hızlı yürümüş hatta. Koşmuş yani.


  • Mirket  (18.05.24 20:34:51) 
Anlamına baktım. Aşktan başım döndü gibi bir anlamı varmış. Kalplerin orada çizgiler var. O baş dönmesini temsil ediyor galiba ama yine de çok heyecanlanma.


  • rock n roll  (18.05.24 21:23:43) 
@duygusalatasi +1

Muhtemelen senin kadar düşünmemiştir emoji üstüne. "Anlaştık" ama daha samimi/yakın bence. Tabii yürüyor olması ihtimalini tamamen kaldıramam masadan.
  • nawar  (18.05.24 22:46:28 ~ 22:47:42) 
[]

Ameliyat için hastaneden aranacagimiz söylendi fakat...

Arayan soran yok 2 hafta içinde aranirsiniz dediler, hala arayan soran yok
. Sıraya ve aciliyete göre aranacksiniz gün veremeyiz deniliyor. Ne yapalım yani şimdi nasıl bir yol izleyelim bilmiyorum ki.



 
[]

Yabancı dil eğitmenliği hk.

Merhaba,

Online şekilde Almanca ve Hollandaca eğitimi vermek istiyorum. Fakat bunu merdivenaltı değil şirket kurarak, faturalandırarak yapmak istiyorum. Gelgelelim dil mezunu değilim, uluslararası ilişkiler mezunuyum. Faturalandırarak eğitim verebilmek için dil mezunu olmak şart mı? Bu iş nasıl yapılabilir?

Teşekkürler.

 
[]

Deniz tatili için hangi ülke/şehir?

4-5 gün hem doğası güzel hem de denize girilebilecek yormayacak bir yer var mıdır? Nokta atışı şehirler süper olur. Yakın olmak şartı ile.




 
Yunanistan tabi ki dünyanın en güzel denizi halkidiki istanbuldan arabayla 6 saat


  • rentts  (19.05.24 10:11:27) 
Hazar denizi tabi ki. Erzurum'a yakın gayet.


  • alimcgraw  (19.05.24 14:47:43) 
[]

Hayatınızda kazandığınız en kolay para neydi?

Merhabalar. Sene başından beri online eğitim veren bir şirketle çalışıyorum. Bir ay öncesine kadar YouTube kanallarında online dersler veriyordum, sonrasında video edit işlerinde yardımcı olmaya başladım. Branşımla alakalı çekilen videoları alt başlıklarına göre ayırıyorum ve dört videonun editi için yaklaşık 1000 TL alıyorum. Bana göre, benim sektörümde bayağı kolay para klasmanında bir uğraş bu. Vicdanım sizlamiyor ama kendimi çok zorlamadan, erken kalkmadan, hoşlanmadığım insanlarla iletişim kurmaya çalışmadan hayatımı idame ettirecek kadar kazanıyorum ve bu beni inanılmaz hafifletiyor.

Siz en son ne zaman, hangi işi yaparken böyle hissettiniz? Ne kadar sürdü?

Teşekkürler.

 
Ekim ortasında şirkete girip ciddi bir miktar yıllık performans primi aldım.


  • gabe h coud  (18.05.24 20:06:58) 
zamanında çalıştığım bir şirkette 1-2 saat uğraşarak yaptığım ciddiye almadığım bir iş kategorisini, aynı sektörde freelancer çalışan bir arkadaşım benden müşterisi için istemişti, faturasını kendi adıma keserim parayı sana atarım demişti öyle anlaştık. yine 1-2 saat uğraştım ve o zamanın parasıyla maaşımın yarısından fazlasını almıştım.


  • nahtoderfahrung  (18.05.24 20:37:55 ~ 20:38:30) 
2021'de epey büyük bir şirketin kurum içi eğitim videolarının metinlerini düzeltip 1-2 saatimi alan her metin paketi için 2000 lira alıyordum. Çok az işe çok iyi paraydı, işi yapan esas arkadaşın şirketle arası bozulunca benim de bozulmuş sayıldı :)


  • kobuzchu kiz  (18.05.24 20:38:32) 
Kepçenin çalışmasını izlemek için para aldım. Tek işim buydu, oturup kepçenin kazı yapmasını izledim. Bence bu oyunu ben kazandım :D


  • akhenaten  (18.05.24 20:46:48) 
Ben kolay zor bir sürü işte çalıştım. En kolay parayı borsadan kazandım.


  • dissendium  (18.05.24 20:47:57) 
15 senelik çıkamadığım izin paralarını s. s. vermeleri. su gibi geldi.


  • evimin paspasi  (18.05.24 20:59:06) 
Aylik $28000 kira gelirim var. Bazi yillarda 4-5 ay boyunca kiracilarla hic iletisim bile kumadigim oluyor. Boyle araliklari cok seviyorum.


  • thetruenorthstrongandfree  (18.05.24 21:19:27) 
ortaokuldaydım. ben bu liseye giriş sınavına 2008'de girdim. o yüzden o aralık olmalı.

çok zengin bir arkadaşım vardı. kız ingilizce dönem ödevi tarzı bir şey için benden yardım istemişti, para da veririm demişti. uğraşmak istemediğim için uçuk bir meblağ sallamıştım, çok normal bir miktarmış gibi "tamam" demişti. yaptığım iş bir saat bile sürmemiştir. ingilizceyle arası iyi olmayan bir ortaokul öğrencisi için sıkıcı bir ödevden fazlası değildi. ben ingilizceyi hem seviyordum hem de iyiydi yani, çat çat üzerinde bile durmadan bitirdim.

yanlış hatırlamıyorsam 100 lira vermişti. şimdi baktım 2008'de asgari ücret 608 liraymış ki bu dediğim olayın 2007'de gerçekleşmiş olması daha muhtemel, sınav senesinde kimse öyle ödevle filan uğraşmıyordu çünkü. onu da geçtim yaşım 13 filan.
  • mark greg sputnik  (18.05.24 21:26:22) 
1- bir roman çevirimi kitap basıldıktan birkaç sene sonra başka bir yayınevi almak istemişti. böylece bir çeviriyi iki yayınevine satmıştım. ikincinin parası havadan gelmişti.
2- spotify'da popüler olan bir listeme ücretle şarkı kabülü yapıyordum. bir dönem usd üzerinden güzel para kazandım. hala az çok geliyor bir şeyler.
3- pena'da entry'mi video yaparken ekşi sözlük para vermişti :)
  • sir gawain  (18.05.24 22:00:34 ~ 22:12:27) 
banka promosyonu bence asiri havadan gelen bir para. online seminer izleyince full ek ders yatmasi da hakkindan fazla bi gelir. ama en cok bitcoinden kazanmisimdir o tatli donemde


  • ala09  (18.05.24 22:39:48) 
Pandemide bir açıkhava avmsinden aylığı 3 bin TL'ye stand tuttum. 500 TL sini peşin verdim. 4 bin TL'lik de ürün koydum. Açıkhava avmsi olduğu için pandemide ve ardından çok iş yaptı. 350 bin TL ye yüzde 30 hisse vererek yatırımcı aldım. Bir sene sonra bir sene boyunca kazandığı 700-800 bin TL haricinde 1 milyon TL vererek hissesini geri verdim. Şimdi 4.5 sene sonunda 5 milyon TL'ye tamamını satıyorum. Stand zamanla mini dükkana donustu ama yılda 20 milyon ziyaretçinin geldiği bir yerin girisinde olmanın ve pandemide risk alıp tutmanın karşılığını misliyle aldım. 4.5 yıl boyunca kazanıp harcadigim paralardan hiç bahsetmiyorum. Kolay değildi çok yorucuydu ama aşırı karlı bir iş firsatiydi.


  • alimcgraw  (19.05.24 10:58:56) 
Altcoinlerin birinden bir gecede araba parası aldım, tamamen şansına oldu.


  • mirty  (19.05.24 11:12:30) 
Toplamda bir ya da iki saatimi alan, bazı metinleri birkaç kritere göre değerlendirme işi vardı, yaptığım işler arasında belki de en kolayı ve saat bazında en çok kazandıranıydı. Toplam iş için 3500 tl civarı almıştım iki yıl önce. Bir daha da gelmedi öyle bir iş:((


  • playing star again  (19.05.24 13:14:14) 
[]

Haydarpaşa limanındaki içi boş dev nesne nedir?

Üstünde Rusça yazılar falan yazıyor gri devasa bir platform.

Tam olarak nedir, ne için kullanılıyor?


 
Silo olabilir mi?


  • prole  (18.05.24 19:45:07) 
www.youtube.com bu mudur.


  • Mehmettheslim  (18.05.24 21:15:12) 
[]

İstanbul anadolu yakası 19 Mayıs kutlamaları

selam gurular,
Kadıköy-üsküdar-ataşehir civarı gündüz vakti 19 Mayıs kutlaması var mı bildiğiniz? Akşam konserlerinden bahsetmiyorum. küçük yeğenimi götüreceğim, özellikle caddebostan sahilden umutluyum :)



 
[]

Hamur Eğitimi (Online)

Bildiğiniz güzel online eğitim var mıdır hamur (yemelik) konusunda? Teorik olarak en başından en sonuna kadar öğrenmek istiyorum ama düzgün bir kaynak bulamadım bu konuda videolu.

Nasıl yoğurulur, nasıl açılıri, hangi durumda hangi özelliği gösterir hamurlar gibi konularda olmalı içerik.


 
ismek online ekmek kursu.


  • Mehmettheslim  (18.05.24 21:17:17) 
[]

Akhisar'da zeytinyağı

Alabileceğim, kandırmayacağından emin olduğunuz iyi bir zeytinyağı satıcısı var mıdır bildiğiniz?




 
[]

Kamu banka çalışanlarının kripto yatırımı yapması yasak mı?

X bankası genel merkezde bir arkadaşım var inatla bunu söylüyor, ben de hiç inanmıyorum açıkçası. En son bugün yine duyduğuna göre biri kripto yüzünden atılmış falan diyordu. Diyen kişinin kriptolar ile alakası 100 üzerinden 2 bile değil, ben de bilmediğin başka şeyler vardır deyip geçiyorum da böyle bir şey var mı olabilir mi?




 
Bankalar personelin kendisini maddi açıdan zor duruma düşürecek işlemler yapmasını pek istemez. Mesela yasal da olsa bahis de teftişten uyarı alma sebebiydi benim bildiğim birkaç bankada. Kripto varlıklar da volatiliteleri nedeniyle bu tür bir değerlendirmeye tabi tutulmuş olabilir.


  • salihdt  (18.05.24 17:37:01) 
kripto tavsiye etmesi falan olmasın yav? Kendi ne yaptığı kimi ilgilendirir ve banka onun hesap hareketlerini mi kontrol ediyor bunu bi sorsana? atıyorum kamu bankasında çalışıp Garanti bankası hesabından Btctürk'e deposit yapsa, bunu görüp atıyorlar mı :D çok saçma ve kvkk'ya aykırı olmalı bu.


  • nhk ni youkosu  (18.05.24 17:38:45 ~ 17:39:14) 
bankalar calisanlarinin duzenli olarak degil, supheli durumlarda hesaplarini kontrol ederler. sira disi hareket var mi diye. kripto varliklarin takibi zor veya imkansiz olacagi icin calisanlara yasaklanmis olabilir.

banka calisanlari tarafindan en cok yapilan dolandiricilik, yasli veya yurt disinda yasayan kisilerin hesaplarini bosaltip, cesitli alanlarda degerlendirip, sonra tekrar ana parayi yerine koymak seklinde yapilan dolandiricilik oluyor. nerdeyse her sene bu tarz haberler cikar. buna engel olmak icin de bankalar suphelendiklerinde calisanlarinin varliklarini takip edebilir. kripto varliklar hem parayi degerlendirmek hem de gizlemek icin en iyi yollardan biri. buna karsi bir onlem olabilir.
  • emrahday  (18.05.24 18:07:06 ~ 18:07:54) 
[]

suyla birlikte kaya tuzu içmek faydalı diyen var

Sizce? ben denemeye korkuyorum.




 
Böbreklerine bir kastın varsa yap tabi.


  • Mirket  (18.05.24 16:32:16) 
Aslında böyle cevaplarla da karşılaşacağımı biliyordum ama uzun yazmaya üşendim. Benim aradığım burda bunu savunan arkadaşlar vardı onların görüşlerini almaktı.


  • geveze yazar  (18.05.24 16:37:02) 
Belki mineral alımı için öneriyorlardır. Bunun yerine maden suyu icebilirsin belki. Direkt olarak tuzu tüketmek zararlı olabilir. Bir ne miktarda tuz tuketeceksin o da önemli.


  • rock n roll  (18.05.24 16:42:57) 
Kaya tuzu vs bilemem de ben spor salonuna su yaparken içine limon suyu ve tuz koyuyorum. Limon tadı için ama tuz spordayken terleme sonrası oluşan kayıp sebebiyle.

Faydalı vs demiyorum ama böyle alıştım. Acayip fantastik bir faydası olur diyen bence yalan söyler.

Misal ben yemek sonrası sıcak suya limon suyu koyup içiyorum ve bana iyi geliyor. Bilimsel kanıt yok ama sonuçta bana iyi geliyor.
  • logisticsmanager  (18.05.24 16:48:50) 
Kaya tuzuyla suyu karıştırıp sinüs temizliği yapmak çok daha mantıklı geliyor bana.


  • sekizdokuzon  (18.05.24 18:00:03) 
cisiniz sudan farksiz renkteyse elektrolit icin biraz tuz almaniz faydali olur evet. ama suyla birlikte almaniz gerekli mi bilmiyorum.


  • supergirl  (18.05.24 22:19:49) 
Neden? Yani karıştırıp gargara yapmak (mesela aft için) ya da burnu temizlemek için neyse ama içmek... Neden?


  • nawar  (18.05.24 22:27:09) 
@nawar, vücutta su tutulumunu sağlıyormuş ve bu da iyi geliyormuş ficuda. öyle bi şey duymuştum peşinden koşuyom ben de şimdi.


  • geveze yazar  (19.05.24 11:01:54) 
Vücutta su tutulumuna ödem denir. Sağlıksız bir durumdur.
Vücudun günlük tuz ihtiyacı bir çay kaşığı kadardır ve hemen hepsi yenen ve içilen besinlerden karşılanır. Fazladan tuz tüketimi ihtiyaçtan değil damak zevkindendir.

Fazladan tuz ihtiyacı ishal veya haddinden fazla terleme durumlarında ortaya çıkar. Askerlere çöl sıcaklarında yoğun eforlu eğitim ve tatbikatlarda tuz tableti verilir ama bu şekilde tuz alımı çok uç bir noktadır. Normal bir insanın yapacağı bir sporda bu denli tuz ihtiyacının ortaya çıkması pek olası değildir.

Fazla tuz tüketimi böbrekleri yorar, zarar verir. Bu nedenle bir dönem, restoranlarda masalara konan tuzlukların toplatılması gündeme gelmişti.

İşin bir de tansiyonu zıplatma ihtimali tarafı var tabi.

Bu arada alınan tuzun nehir tuzu, kaya tuzu, deniz tuzu, himalaya tuzu, yemek masasında kendimizin öğüttüğü tuz olmasının sadece fiyat farkı vardır. Konu kapitalizm açısından önemlidir.

Ülkemizde tiroid sorununun sık yaşanıyor olması nedeniyle satılan büyün yemeklik tuzların iyotlu olması zorunludur. (dedim ama bundan emin olamadım şimdi.
  • Mirket  (19.05.24 12:10:45 ~ 12:19:27) 
@ah canım Mirketcim, bunlar zaten yılllardır duyduğumuz şeyler biliyorum zaten ama bu teori tam tersi tutulma olmazsa böbrekleri yorduğuyula ilgiliydi ve kaya tuzu da bunu sağlıyordu. bunu savunan biri vardı burda onu arıyom ben.

dur o soru ve cevabı bulcam sana. bulamadım
  • geveze yazar  (19.05.24 12:18:12 ~ 12:26:46) 
Tuzun içine ampul koyup yakınca dertlerinin biteceğini sanan biri sallamış gibi geliyor. O da baya popüler oldu.


  • nawar  (19.05.24 17:28:28) 
[]

Bu ilaç raporu hala geçerli midir?

Sağlıklı ve güzel bir gün dilerim.


Her gün düzenli kullandığım bazı ilaçlar var. Aydan aya muayeneye gidiyorum. 1 ay önceki muayenede doktor ilaçları yanlış yazmış sanırım. Günde 2 tane kullanmam gereken ilacı, günde 1 tane olarak yazmış. Haliyle, bu ayki ilacı alamadım, eczanede hala kullanıyorum gözüküyor. Ayrıca bu ilaç raporluydu ama doktor son reçeteleri raporsuz yazmış sanırım ezcane raporsuz dedi bana.

prnt.sc
Enabız daki görüntü bu. Bitiş tarihi yazmıyor. Bu raporun hala geçerli olduğunun kesin kanıtı mıdır? En olmadı aile hekiminden yazdırayım diyorum ilacı.

Teşekkürler.

 
E devletin arama motoruna ilaç kullanım süreleri yazıp bir de oradan bak. Raporlu ya da raporsuz ilacın bitiş tarihi yazar orada. diye biliyorum. En azından benimkiler öyle.

Ayrıca tüm raporların geçerlilik süresi 30 haziran'a kadar uzatıldı.

Ayrıca doktor raporda yazandan farklı bir ilaç yazmadıysa raporsuz yazdı diye bir şey olmaz.
  • Mirket  (18.05.24 15:21:39 ~ 15:25:10) 
[]

Ev satisi

Annemin uzun suredir satilik evine bir alici cikti. Kapora da verdi. Ancak parasini swiftle dolar olarak gondermek istedigini soyledi. Bankadan arastirdigimda para transferini onaylamayacaklarini ogrendim. Tapuda islem yapilmasina istinaden banka onay veriyormus. Biz de hesapta parayi gormeden tapu devri yapmak istemiyoruz. Bankanin hesaba parayi gecirdikten sonra tapu devrini yapmanin bir yolu yok mu?




 
onaylamamak ne demek? Neden?

Fakat swifti başka sebepten kabul etmeyin. Hemen gelen bir şey değil, öğleden önce yapılırsa aynı gün gelebilir ama nasıl ve ne kodla yaptıklarına bağlı 1-2 iş günü de sürebilir. Parayı almadan da sakın evi vermeyin. Ayrıca swift'te size gelen paradan belli bi miktar kesinti olabilir (yine onların gönderim yöntemine bağlı. OUR kodlu gönderirlerse tüm masraf onlara ait oluyor)

Aynı bankada döviz hesaplarınız varsa o okey. Aynı bankadan aynı bankaya "havale" olarak döviz gönderilebiliyor ve anında hesaba geçiyor.

edit: onay falan diyince, sizinki bankanın aracı olduğu bir ev alım yöntemi mi acaba? Öyle bir şey vardı banka ev satılmadan parayı karşıya aktarmıyordu, para bankaya yatıp onay alınmadan da satışa gidilmiyordu falan.
www.ziraatbank.com.tr
  • nhk ni youkosu  (18.05.24 14:57:23 ~ 15:00:26) 
Onaylamamak, bankanin operasyon biriminin parayi annemin hesabina gecirmemesi demek. Bahsettiginiz 2 gunluk bekleme sureleri bankanin icinde bu islemin onaylanmasi sirasinda gecen bir sure sanirim. Banka paranin ne sebeple transfer edildigini sorguluyor. Makul bir gerekce yoksa da transferi bloke ediyor (mus) subedeki yetkili oyle soyledi. Ev satisi icin tapu makul bir gerekce ancak hesapta parayi gormeden de tapuyu devretmeyiz.


  • ati99  (18.05.24 15:10:27) 
türk vatandaşlarının dövizle alış verişi yasak. zaten burdan başlıyor yanlış. o yüzden normal prosedüre dönmenizi tavsiye ederim.
kafanız rahat olur. varsın bir süre daha satılmasın eldekinden olmaktansa.

  • artci sarsinti  (18.05.24 18:00:25) 
karşı tarafın hesabı hangi bankada ise orada döviz hesabı açın, banka içi döviz havalesi yapacak olsun, hemen hesabınıza geçer.


  • malheiros  (18.05.24 18:04:56) 
Bazı bankalar gayrimenkul alım satım işlemleri için düşük komisyon karşılığında aracılık hizmeti veriyor bunu araştırabilirsiniz. Kendiniz yapacaksanız hesaba para gönderen kişinin tapuyu alacak kişi olmasına dikkat edin.


  • doharkoman  (18.05.24 23:17:19) 
o para gelmez ki para gelmeden işlem satış falan yapmayın. ayrıca swift limiti bellidir. mobil bankacılık varsa limitlerinizi kontrol edin. limitiniz 5-10 k usd den fazla olmayabilir.


  • illegalstar  (19.05.24 01:26:53) 
malheiros +1 . Alıcı kendi hesabına swift yapsın size havale yapsın. Miktar ne bilmiyoruz ancak çok yüksekse maliye size sorar ydsindan nerden geldi bu para vs . Parayı yurtiçine sokan siz olmayın.


  • Mcfly  (19.05.24 10:22:16) 
[]

Influencer'lar neden her şeye "#reklam" yazıyor

Devlet bunlardan vergi falan mı istemeye başladı?

1000 takipçisi olan bile masada görünen ıvır zıvırı reklam diye işaretlemeye başladı.

Daha çok takipçili hesaplar çok daha hassas davranıyor bu konuda.

 
www.mgc.com.tr

yazmayanlara ceza yazıyorlar çünkü. Hatta reklam değilse bile marka adı geçince garanti olsun diye reklam yazanları gördüm :D
  • nhk ni youkosu  (18.05.24 14:53:41) 
bunu ben de sormuştum ama sınırını anlamadım. durum biraz yanlış anlaşılıyor.

dizilerde falan araba logolarını, içecek şişelerini falan bantlamakla aynı durum.

adam diyor ki "reklam yapıyorsan örtülü yapamazsın, açık açık yapacaksın, reklam olduğunu söyleyeceksin. marka görürsem senin reklam yaptığını varsayarım. reklam olduğunu belirtmezsen de örtülü reklam yaptığını düşünüp cezayı basarım".

o yüzden adamlar reklam olsa da olmasa da marka gözüküyorsa #reklam #işbirliği falan yazıyor. çoğu gerçekten reklam oluyor ama adamlar korkudan kendi cebinden alıp gösterdiği şeye bile bunu yazmaya başladı.

dizinin başında "bu programda ürün yerleştirme uygulanmaktadır" diyor. adam bulaşık makinesine bulaşıkları dizerken "hem de hiç sudan geçirmeden koyuyoruz di mi aşkım" diyip ambalajı gösteriyor. "eyirfırayır hiç koku yapmadan ne de pratik bişirdi" diyip cihazı zumluyor falan. bütün dizi boyunca bantlı olan araba logosu, karakter "hem elektrikli, hem de çok konforlu di mi, ne kadar da sessiz gidiyor" derken açılıveriyor, o sahne geçince yine bantlı.

deli işi gibi anasını satayım.

ama işte ben 200 takipçili gariban kullanıcı, lokantada dürümümü çekip paylaşırken @götoğluaspava diye tag koyuyorum. hanım tırnak yaptırıp "@hedebeauty yine çok güzel oldu canımmmm" yazıyor. ulan reklam falan almadık, parasını verip dürüm yedik, tırnak yaptırdık. şimdi gelip adamı tag'leyip reklam yaptın diye ceza kesecekler mi? ya da hangi noktadan sonra beni ceza kesilebilir adamdan sayacaklar?
  • kibritsuyu  (18.05.24 18:41:09 ~ 19:06:56) 
Subliminal pr izleyici kitlenin bilinçaltini sinsice manipüle ettiği için devlet bu uygulamayı başlattı. Çok geç kalındı ama daha gidilecek çok yol var. Sosyal medya çok ciddi şekilde kontrol edilmeli.


  • doharkoman  (18.05.24 23:01:52) 
[]

Aşırı öfkelenince ne yapıyorsunuz

Merhaba. Soru başlıkta. Fitness, yüzme iyi gelir mi?




 
Hayatım boyunca aşırı öfkelenmedim ama koşmak her zaman iyi geldi.

Kahkaha atmak da iyi gelir. The Office aç random bir bölüm.
  • gabe h coud  (18.05.24 14:37:10) 
ben de hic asiri ofkelendigimi hatirlamiyorum. sinirlendigimde, kizdigimda filan cikar disarida dolasirim, gider bir parka otururum. fitness, yuzme vs. cok buyuk ihtimalle iyi gelecektir. yani kafayi dagitacak bir sey. mesela parnetim resim ciziyor.


  • Sour  (18.05.24 15:16:14) 
  • mhm  (18.05.24 15:36:02) 
Bulundugun ortami degistirmek en etkili yollardan birisi

Gecmiyorsa yuruyus yapacaksin

Yada banyo
  • Zetnikov  (18.05.24 16:04:51) 
Bu aralar çok gerginim her fırsatta uyuyorum ve arada sıcak duş almak iyi geliyor.
Arkadaşlarla da dertleşiyoruz bira veya kahve eşliğinde o da iyi geliyor

  • kararsızataletfilozofu  (18.05.24 16:15:23) 
bu arada uyumak ve alkolu onermem. bunlar aslinda ofkenizle basa cikamadiginizin, onu olumlu bir seye donusturemediginizin gostergesi olur. kisaca bilincinizi, algilarinizi kapatiyorsunuz.


  • Sour  (18.05.24 16:34:17) 
Yürüyüş yapmak iyi gelir. Bir de belki neden o olay neyse bu kadar öfkelendiğini araştırmalısın.


  • rock n roll  (18.05.24 16:40:10) 
Öfke nesnesinden uzaklaşıp o an tepki vermemek, sonrasında neden öfkelendiğin üzerine kafa yormak en sağlıklı tutum gibi geliyor bana. Öfkeli halimi çok sevmiyorum, kısmetse olur Melis'e dönüşüyorum öfkelendiğimde.


  • sekizdokuzon  (18.05.24 16:48:27) 
Nefesim kesilene kadar koşuyorum çünkü başka türlü o öfkeyi atamıyorum. Yorulunca sakinliyorum, öfkem diniyor :)


  • e mice  (18.05.24 17:32:49) 
Ben derhal bulunduğum ortamı değiştiriyorum. Açık havaya çıkıp derin nefes alıyorum.


  • burka  (18.05.24 17:59:56) 
artık sinirlenince içip sevdiğim şarkılarla sakinleşebiliyorum...
daha genç ve umutluyken ağırlık çalışır ve uzun vakit hızlı hızlı yürürdüm

  • gadlemler  (18.05.24 18:21:02) 
yıkıp döküyorum çok korkunç bi şey Allah kimsenin başına vermesin.


  • geveze yazar  (18.05.24 18:37:50) 
Aşırı ofkelenip o an nasıl yüzecek ki insan? Yani bu bana daha çok uzun dönem yönetimi olarak geldi yoksa kisi o an ofkelenirse bunun çözümü aktivite değil.

Neyse 3 saniye nefes almak, 3 saniye tutmak, 3 saniye vermek gibi şeyler var. Buna ek olarak sınırlı kişiler icin önemli şeylerden biri yardim almak. Misal bill burr abimiz yillarin sinirlisi ve terapi+daha da zengin ve başarılı olma+ iki çocuk+ biraz mantar/ot sonrası anca rahatladi. Spor yapmak falan sinire çözüm olsaydı emin ol zenginlerde sinirli olmazdi.

Ben aşırı ofkelenirsem nefes alma egzersizi yapıyorum da o kadar ofkelenmem çok az. Beni yasamayan şeyler çok sinirlendiriyor. Misal çok dolu olup içindekileri döken geri dönüşüm torpasi, baktığım halde yerinden düşen obje vs. Bunlar beni acayip sinirlendiriyor ve gerçekten hayatta sinirlendiğim şeyler nedense hep bu tarz şeyler.
  • logisticsmanager  (19.05.24 00:18:47) 
[]

Blender Önerisi

Blender önerisi alabilir miyim? Benimki artık kötü oldu ve blender benim için çok önemli. Tavsiyelerinizi bekliyorum. Teşekkür ederim.




 
Bende şu üçü var. Hepsinden memnunum.

El blenderi:
www.hepsiburada.com

Smoothie blender:
www.trendyol.com

Blender seti : Bunun düşük modeli var. Çok güzel tavuk köfte yapıyor.
www.hepsiburada.com
  • Mirket  (18.05.24 16:23:16) 
ben de bakınıyorum bu ara, braun multiquick serilerinin yorumları iyi bayağı onlardan birini alacağım.


  • suyin  (18.05.24 23:58:09) 
[]

zamundadan indirilebilecek en iyi oyun nedir

pcde alanım az boşa gitsin istemiyorum hayatımda sadece red dead redemption 2 bitirdim sizce ne ile devam etmeliyim?




 
Bioshock 1-2 oyunlarına bak, ben indirip oynamadım ama atmosferi değişik ve güzel


  • grimavi  (18.05.24 13:19:07) 
[]

teras için güneşlik

bu ürün kullanışlı mı sizce? bir yere monte etmek gerekmiyor sanırım, öylece duruyor mu ayakta anlamadım?

www.bauhaus.com.tr

en üst kat, terasın üstü tamamen açık, farklı güneşlik/tente fikirlerine de açığım. beğendiğim güneşlikler 8-9 bin, bir hevesle alıp sonra köşeye atmak istemiyorum, basit bir şey alıp geçeyim mi?

 
sizin terasta durmaz, bunu alttan ve üstten sıkıştırmanız gerekli. yani o boruları üstte sıkıştırabileceğiniz küçük bir çıkma falan varsa olur, ama duvarınız dümdüz yukarı çıkıyor ve çatıya dönüyorsa olmaz.


  • malheiros  (18.05.24 18:09:07) 
[]

İdari soruşturma süreçleri

Üniversitede 3-4aylık 4b sözleşmeli mühendisim, ihaleye çıkacak işlerde yaklaşık maliyet hazırlıyorum.
üst amirler hazırladığım yaklaşık maliyete uygun değildir yükselt dediler yükseltmedim.
Kendilerinin istediği fiyatı yazıp çıkmasına kanun izin veriyor onuda yapmadılar.
Genel sekreterin önüne çıkaracakmış büyük ihtimalle idari soruşturma açacak.
Yani açacağı konuyu bilmiyorum herhangi bir sebep bulup açılacak kurum da çok kişinin soruşturması var.

İlk defa başıma böyle bir şey geliyor süreç nasıl devam edecek ?
Sendikanın avukatıyla mı görüşmeliyim yada hukuk birimi karşı taraf olmasına rağmen yardımcı oluyor mu ?

 
Neticede devlet memuru kanununa tabisin anladığım kadarıyla.
Bir muhakkik atanıp ona ifade veriyorsun. O da dosyayı hazırlayıp bu adama ceza verilsin veya verilmesin diyor. Ceza verilmesin derse dosya kapanır fakat ceza verilsin derse bir üst kurula dosya sevk ediliyor onlarda özlük dosyana göre büyük çoğunlukla bu şekilde geçmişine göre istenilen cezayı veriyor ya da ilk defa bir soruşturma geçirdiysen ceza verilmesine yer olmadığına dair karar veriyorlar. Zaten ilk defa böyle bir durum olduysa kınama cezası ile sevk ederler en kötü ihtimalle.
Yani bundan bir şey çıkmaz ama işte kariyer açısından dosyana gorunmesi hoş olmaz
  • dedeminhirkasi  (18.05.24 13:17:19) 
Kariyer hedefim yok zaten.
Ne müdür ne başkanlık ne de başka bir şey.
Ya düz memur ya mühendis olarak görev yapsam yeter.
Zaten yeni bir kurumda alım olursa istifayı basıp geçmeyi planlıyorum.
Soruşturma sürerken nasıl olur bu işler bilmiyorum
  • kararsızataletfilozofu  (18.05.24 15:01:48) 
Sendika avukatınla görüş


  • Topalordek  (18.05.24 16:47:09) 
içerik açısından haklısın da suç olmayan her yazılı emri yerine getirmek durumundasın

karşı argüman olarak kamuyu zarara uğratmamak savunmasını yapman lazım
bir de yaklaşık maliyeti firma teklifleriyle desteklersin
  • bir soru sorcam  (18.05.24 19:02:09) 
Devlette yaptıklarından hesaba çekilirsin yapmadıklarından değil :)

Ve kamu zararına neden olmadıkça hiç bir zikim olmaz. En fazla görevi ihmal ile itham edilirsin.

Kafanda savunma metnini iş akışını ve ihale süreçlerinde ne yapılması gerektigini kamu ihale kanunu maddelerini savunma metnine satir satır yaz, ihale tek kamu görevlisinin sorumlugu altında degildir.
  • Fritz-X  (18.05.24 22:01:20) 
Seni bu kafayla atarlar zaten yakında memurluktan.,


  • Cezcez  (19.05.24 09:46:20) 
[]

Otomatik vites aracı nasıl kullanmak gerekir?

Gaza basıyorsun gidiyor, frene basıyorsun duruyor değil aradığım cevap.

1)Park ederken mesela önce n'ye al, el freni çek, sonra ayağı fren pedalından çek, sonra tekrar pedala basıp pye al ve kontağı kapat diyor çoğu kişi. Bu en doğrusu mudur?

2) Çalıştırırken de ayağı frene koyup marşa basıyoruz, yine pden nye alıp el frenini indirip sonra tekrar dye alıp fren pedalından ayağı çekip kalkıyor muyuz? Kalkarken yani son aşamaya kadar ayağımız hep pedal üstünde mi olacak?

3) Kırmızı ışıkta vs hiç nye almadan tamamen frende bekleyeceğim. Peki diyelim ki 3-5 dk birini bekleyeceğim. Aracı n ye alıp el freni çekip beklemek yeterli olmaz mı? P ye alın yazıyor İnternette.

4) Sürekli dur kalk olan yoğun trafikte nasıl kullanmali? Ayağı gazdan çekip yavaşlatmak mi yoksa frene basıp deviri düşürmek mi doğru olanı? Yani araba kavrama durumunda çok kalmasın istiyorum zarar vermemek için.

Ekstradan sizin önerileriniz varsa dinlerim m

Not: Araç otomatik polo dsg yeni model. El freni eksi usul cart diye çekmeli. Yokuş kalkış var.

 
1-Eğimli kısımlarda aracın ağırlığı şanzımana binmesin, frenlere binsin diye N ve el freni sırası takip ediliyor. Fren tertibatı idamesi şanzımandan daha ucuz.

2-Bunu hiç duymamıştım. P'den D'ye doğrudan geçilebilir bence (harekete başlayana kadar ayak frende).

3-Bunu yağlı ve kuru şanzıman farkından dolayı söylüyorlar. DSGlerin bazıları kuru tip. Yağlı olunca yağlamanın devam edebilmesi için D'de ya da P'de olması gerekiyor.

4-Burada frenden ziyade gaz kontrolü ile sürüş yapmak önemli. İleriyi öngörerek zamanında ayak gaz pedalından çekilerek yavaşlama sağlanabilir. Durmaya yakın da frene basılır.

Öneri olarak bu vites konularından bağımsız motor sıcaklığı optimum (90-110°C) noktaya erişmeden redline devir bandına zorlamayın.
  • heritage  (18.05.24 12:31:30) 
1- park ederken direkt d'den ya da r'den p'ye alıyorum. ama dümdüz bir şehirde yaşıyorum, yokuş yok. yokuşta n'yi ara kademe olarak kullanmak daha iyi olabilir.
2- kalkarken de p'den d'ye geçiyorum. fren basılıyken d'ye alıp el frenini indirip ilerliyorum. senin sorularını okuyunca n'yi neredeyse hiç kullanmadığımı fark ettim.
3- p'ye alıp el frenini çekerek bekleyebilirsin.
4- adım adım ilerleyen trafikte mecbur olmadıkça gaz kullanmıyorum. sadece fren kullanıyorum.
  • sir gawain  (18.05.24 14:18:28 ~ 14:18:47) 
[]

Türkiye'de yaşanılacak en ideal yer

Herkes için farklıdır, siz kendi önceliklerinize göre nasıl uygun görüyorsanız onu söyleyebilirsiniz. Internetten bakıp keşfedelim yolumuz düşer gezeriz belki. Benim için Kırklareli-Vize güzel duruyor. Çok sakin, civarda orman köyleri var ve İstanbul'a yakın.




 
Benim için yazları ılık ve serin olmalı. Kış önemli değil ama yazın nem ve sıcaklık çekemiyorum. O yüzden tüm kıyı bölgleri sizin olabilir.


  • geveze yazar  (18.05.24 11:40:52) 
vize de çok güzel, balıkesir de.


  • numlock  (18.05.24 11:45:24) 
Yazlarin bunaltici olmamasi, hayat pahaliliginin buyuk sehirler gibi uzmemesi, multecinin az olmasi, sosyal kulturel etkinliklerin tatmin edici olmasi, en onemlisi de insanlarin genel olarak cok gergin ve disarida gece vs de cok tedirginlik duyulmayacak bir yer olmasi benim icin onemliler. Bu nedenle eskisehir’deyim ve cok memnunum, burada olmasam sanirim yurtdisinda olurum. Herkese gore de olmayabilir tabi, ornegin deniz yok, kis aylari soguk malum, istanbul’a 2-2.30 saat mesafede hizli trenle, bir de kulturel etkinlikler acisindan istanbul’la kiyaslanmaz tabi. Ama huzur var bence.


  • gibicibicis  (18.05.24 11:46:11) 
Mahalle baskısının hiç olmadığı, herkesin gönlünce yaşadığı, önceliğin hoşgörü ve insana saygı olduğu bir yer olmalı.

Onun için de (aldığı göç ile dengeleri bozulmaya başlamış ise de) Karşıyaka diyorum.
  • Mirket  (18.05.24 11:48:01) 
balıkesir çanakkale tarafları en güzeli bence. izmir antalya falan hiç çekmiyor beni nedense.


  • nothing in my way  (18.05.24 12:05:03) 
Mirket +1
Bostanli, karşıyaka taraflarini izmir'de hep kiskanirdim. Bir kere tepe değil, yuruyebiliyorsun her yere. Gene her şey var ve deniz dibi (yuzemesen de). Göç kısmını bilmiyorum ama izmir'de heralde oralarda yasamak isterdim. Gene insan profili de daha iyiydi genele oranla. Bir de bütün sevgililer o yakada yaşardı:(

  • logisticsmanager  (18.05.24 12:09:56) 
Şu an paran varsa hala Antalya'dan ötesi yalan. Doğal güzellikler dibinde, güzel bir muhitte yaşarsan mis gibi olur.


  • kimlanbu  (18.05.24 12:11:02) 
tabiki antalya. hem büyük şehrin imkanları hem kasaba havası. trafik kalabalık derdin yok. tek sorun son bikaç senedir ev fiyatları uçtu ama o da normale dönüyor gibi. ev sorununu çözersen kesinlikle antalya derim.


  • entropik  (18.05.24 12:14:09) 
Yazları 40 derecede kavrulmayı seviyorsan Antalya olabilir evet.


  • Mcfly  (18.05.24 12:34:06) 
Benim için Ankara


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (18.05.24 16:46:37) 
Mesleğim gereği birden fazla şehirde çalıştım. Memleketim İç Anadolu da o yüzden bu çevrede yaşamak güzel benim için. Ailem arkadaşlarım memleketimde ama hep orda olmak istemiyorum, uzak da olmak istemiyorum. İnsanları biraz yobaz ama Kayseri de hayat ucuz sayılır. Kiralar yüksek değil hem de büyükşehir imkanı fazla. Eskişehir evet güzel 4 sene yaşadım ama trafik resmen çile. Kiralarda yükseldi.Bide bende gürültüye karşı hassasiyet var. Üniversite öğrencilerinin olduğu yerlerde olursanız geçmiş ola. Karadeniz de Samsun u sevdim yaşamak isterdim. Çok soğuk olmasa Erzurum da da yaşanabilir imkanları iyi, konumu rize Artvin'e yakın ama kışları çok soğuk. Sıcak yerlerde asla yaşamak istemiyorum. Ege ve Akdeniz sahili sevmiyorum yazın çok kötü. Karadenizde yazın nemli ama ege ve Akdeniz gibi değil. Trakya ya hiç gitmedim bilmiyorum. Ama imkanım olsa büyükşehire yakın küçük bir şehirde yaşamak işim ve ekonomim için çok iyi olacak. Bolu mesela konumu iyi. Aksaray fena değil. Ankara da 2 sene yaşadım ama trafik çilesi ve mesai başlangıç bitişi heryerin tıka basa dolması gerçekten kötü.


  • Topalordek  (18.05.24 16:56:30) 
Ben uşak seviyorum. Uşaklı değilim ama konum, hava, şehir yapısı olarak sevdim. Hem Ege hem ucuz gibi.

Benim memleketim Ege’nin başka bir şehri. Ama o kadar sevmem.
  • yenibirgüzelnick  (18.05.24 16:57:25) 
Medeniyetten uzak kaba saba laf anlamaz dinlemez insanlar arıyorsanız Vize doğru seçim.

7 yıl yaşadım. Aksini iddia eden %90 Vizelidir. %10 ihtimallede güzel bir orman köyünde kendine ev yapmıştır insan içine çıkmıyordur.
  • roookie  (18.05.24 21:59:58) 
Ankara, semt: Ayrancı


  • mirty  (19.05.24 11:15:20) 
Didim, Bodrum


  • gabe h coud  (19.05.24 14:10:32 ~ 14:10:58) 
[]

Müslümanlara bir soru

Dini meşgaleler yüzünden dünya işlerini boşladım. Eskiden zevkle çalışırken şimdi ne önemi var kafasına giriyorum ister istemez. Bunun aşırıya kaçmak olduğunu biliyorum. İslam'ın emrinin de bir denge kurmak olduğunu biliyorum ama yine de durum böyle. İlaç ve terapi dışında tavsiyelere açığım.




 
hakkı dinle, hakka önceliğin olsun. bir hastalık değil ki ilaç alasın, merhem dilenirsin. haktır doğru olan, yar ve yardımcı olan. önce bir tövbe namazı kıl, sonrası kolay.
ne zaman dertlenir, asileşirsen de bana yazabilirsin. bizim dinimiz ne şiddete, ne emre, ne mala mülke tabidir. sadece hakkadır.

  • numlock  (18.05.24 11:24:33) 
Tam da bunun için güzel bir söz var;
Hiç ölmeyecekmiş gibi Dünya işlerine, yarın ölecekmiş gibi ahiret işlerine çalışmak gerekir.

  • etna  (18.05.24 12:10:59) 
yarın öleceğimi bilsem dünya işlerine hiç çalışmam ki. tam da böyle oluyor zaten. ikinci cümleyi uygulayınca ilk cümle boşa çıkıyor.


  • shadra  (18.05.24 12:27:38) 
doğru olanı yapıyorsun. samimi şekilde dini inancı olan birisinin bu dünyayı düşünmesini anormal buluyorum. tüm vaktini ibadet ile geçirmesi gerekir.


  • abelardo  (18.05.24 13:34:08) 
cevap gerçekten ilaç ve doktor (terapi... sanmıyorum) istersen fetva hattını ara aynısını söyleyecek
fakat dini meşgale yüzünden dünya işini nasıl boşladın? pek inandırıcı gelmedi, günlük ibadet borcun 20dk sürüyor.

  • lambırcek  (18.05.24 13:37:55) 
hocam sürekli olarak zikir çekip, kuran okuyup namaz kılacaksan çalışmazsın zaten. eski evliyalar böyleymiş. işe göre değişir bu durum. memursan yapamazsın esnafsan yapabilirsin.


  • komando kani var bende  (18.05.24 14:05:41) 
Ahiret işleri dünya işlerinden önce gelir ve ahiret ibadet gibi hususlar aceleyle, dünya işleri ağırdan alınır.

Hiç olmazsa denge, dini işlerini aksatmayacak kadar dünya işleriyle ilgilenmek olmalı. Tamamen dünya işlerini de bırakmak olmaz.
Zamanı gelir bu kez de ihmal sebebiyle oluşan kaybı veya zararı telafi için zaman harcarsın.

Dünya işleri demişken zaruri şeyler olmalı. Mesela her akşam arkadaşlarla bir yerde buluşmak takılmakta uygun değil.
İleriye dönük her an lazım olan ve olabilecek şeyleri baştan belirlemek lazım.
  • diyecevaplandı  (18.05.24 14:33:40) 
Sen ozlemissin haci ;)


  • Zetnikov  (18.05.24 16:06:24) 
Dînî meşgaleler dediğin şeyler tam olarak neler? Seni dünya işlerinden bu kadar çok alıkoyan şeyleri merak ettim.

Benim bildiğim din insanın yaşayışı içerisinde bir duruş sahibi olmasıdır, bu duruşun rengi kokusu dokusu ışığı ağırlığı hacmi vs vs ne özelliği varsa bunların nasıl olduğu önemlidir.

Sevgi ilişkisi yaşarken kendine de karşındakine de zarar vermeyecek şekilde davranmak tam bir dînî meşgaledir mesela.

Ticaret yaparken muhatap alınan halkı kazıklamamak, kandırmamak, fahiş fiyat uygulaması yapmamak, ayıplı mal satmamak, dürüst ve sağlam bir tüccar olmak gerçek bir müslümanlıktır.

Eğitim verirken bilgiyi sakınmamak (anlar anlamaz demeden her önüne gelene saçmak demiyorum, sakınmamak diyorum), öğrenecek kişiyi aşağılamamak, onu eğitimden soğutmamak, araştırmasını wmeklerini ayaklar altında çiğnememek... tam bir müslümanlıktır.

Yani dînî meşgale dediğin budur benim bildiğim. Hatta namazı orucu bu odaktan ayrılmamak, sapmamak için yapılan şeyler. Kelime-i şehadet de, zekat da, hac da. Halbuki 3 ibadet şekli islamın şartı değil sadece kişinin kendi içindeki inancı sürdürmek ve güçlendirmek için kullandığı, kullanmasını Allah'ın tavsiye ettiği şeylerdir. Allah'ın emri olan şeyler ise başta okumak, düşünmek, anlamak, düşünmek, tebliğ etmek, anlatmak, düşünmek, düşünmektir. Bir de "emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker" vardır, oradaki emir buyruk değildir, nehy de cezalandırmak değildir, vs.

Bilmiyorum vaktinizi sürekli namaz kılıp kuran okumakla mı geçiriyorsunuz ben anlamadım dünya işi dediğiniz nedir dînî yaşantı dediğiniz nedir sizin.
  • muhayyer divan  (18.05.24 16:08:11) 
Eskilerden birisi, "30 senedir Hak ile konuşuyorum, insanlar beni kendileri ile konuşuyor zannediyor." demiş.

Allah insanı arzu ve ihtiyaç sahibi olarak yaratmış, din bunların O'nun rızasına uygun olarak karşılanması için var. Sabaha kadar namaz kılmak, sürekli oruç tutmak vs. bir noktadan sonra kolay olabilir, zor olan işini gücünü yaparken, bir eş olarak, bir ebeveyn olarak... kul olabilmek.

Hayattan uzaklaşarak kolay ve sanal bir yol seçmiş oluyoruz yani.
  • tingen  (18.05.24 22:43:51) 
Ne ilacı ne terapisi? Kendinizi kalıplara sokmaya çalışmayın bu sizin seçiminiz sapkın bir durum yok ortada takdir edilecek bir durum sizinkisi.


  • doharkoman  (18.05.24 22:52:30) 
(bkz: takva)


  • late viper  (19.05.24 04:48:11) 
[]

Unutmak

Belki de ilk defa gönül işi konusu açıyorum biraz uzun olabilir kusura bakmayın.

27 yaşında er kişisiyim. Geçen hafta 1.5 yıllık sevgilimden ayrıldım. İlişkimizde birçok sorunlar, onun bana söylediği yalanlar vardı (varmış) fakat ben hayatımda ilk defa aşık olduğumu hissettim ve karşılıklı sevgimiz sürdüğü sürece bütün sorunların aşılabileceğine inandım. Çok ağır yalanlara rağmen ondan vazgeçmek istemedim. Bana Bursada yaşadığını 22 yaşında olduğunu söyledi meğerse bu zamana kadar tam dibimde Ankarada yaşıyormuş ve yaşı 19muş. Gerçeği bana söyleyemediği için 1.5 yıldır saçma sapan konulardan kavga başlatıp ayrılmaya çalışıyordu bunlara başından beri hiç anlam veremiyordum.

Neyse 3 hafta önce bana bi cesaret bulup bütün doğruları anlatmaya karar verdi, ben duyduğumda tabii ki şok oldum ve birkaç gün kendime gelemedim fakat nihayetinde bana olan sevgisinden dolayı bunu yaptığını söylediği için bu ne kadar büyük bir yalan da olsa küçük bir teferruat olarak kabul etmeye hazırdım. (Evet maldım ama aşıktım.) Sonraki 2 haftamız eski ilişkimizden daha samimi daha yakındı ve artık durduk yere kavga çıkarıp ayrılmaya çalışmayacağına dair söz veriyordu.

Fakat geçen hafta bana 2 gün çok soğuk yaptı ve en sonunda başka birisi olduğunu söyledi. (Bunu ondan vazgeçmem için de söylemiş olabilir ama ben bunu düşünemem ve ona da hiç güvenmiyorum eğer onu biraz tanıyorsam mutlaka beni aldatmıştır.) Onu derhal sildim ve ondan vazgeçtim. Bu ilişki başından beri yanlıştı hayatımda bu kadar üzüldüğüm, gece uyanıp ağladığım başka bir ilişkim olmadı. Hayatımda ilk defa şiir ve bir sürü yazılar yazdım ama bunların tek bir kelimesini bile hak etmiyordu.

Sorum ise şu, ondan vazgeçtim ama hala kendi kendime konuşmaya devam ediyorum. Şu an çalışmıyorum ve herhangi bir hobim de yok sadece oyun falan oynuyorum. Arkadaşlarımın hepsi il dışına ya da yurtdışına gittiği için onlarla görüşmem de mümkün değil. Sorunun ne olduğunu biliyorum, yalnızım ve onu takıntı haline getirdim. Sosyalleşmem gerek ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Yeni insanlarla nasıl tanışılır bilmiyorum zaten böyle bir isteğim de yok yaşama hevesim sönmüş gibi hissediyorum. Ben sadece onu unutup, kendi kendime konuşmayı bırakıp hayatıma devam etmek istiyorum. Bununla ilgili ne yapabilirim?

 
27 yaşında niye çalışmıyorsunuz? İyi kötü demeden iş bulup çalışın. Sizi istemeyeni istemeyin.


  • dissendium  (18.05.24 10:35:22) 
Kendi elini güclendirmeni tavsiye ederim öncelikle. Para, kariyer, kültür her sey .( benim kendime de söyledigim bir sey bu)
Bunlar olunca hobilerini cafede oturup bisiler icmenin ötesine de cikarabilirsin ve genel olarak saygi duyulan bir insan olursun.

Olaylar cok yeni etkisinde kalmis olman gayet dogal. Üzgünsen de üzgünsündür böyle hissetmek kötü bir sey degil. Biten iliskinde yasadigin hatalardan mutlaka bir seyler de öğrenmişsin. Bunu yeni ilişkinde avantaja cevirebilirsin. Illa duygusal da olmasi gerekmiyor, normal insan iliskilerinde de.

Bana kitap okumak cok iyi gelir. Sana da iyi gelen bir sey vardir mutlaka. Onu bul. Kendini hazir hissettiginde bu durumdan cikacaksin zaten merak etme.

27 yas karamsar olmak icin cok ama cok erken. Yasanmayi bekleyen muhtesem bir hayat var önünde. Ayrica genel olarak duygularini anlayamayan, kafasi karisik bir tipsen terapi almak sana cok iyi gelebilir.
  • robert bosch  (18.05.24 10:43:51) 
@dissendium, ben liseden sonra staj yaptığım büyük bi şirkette çalışmaya başladım ve geçen yıl mayıs ayında işten ayrılıp tazminatımı da alarak askere gittim. 8-9 yıl çalıştım bu yüzden uzun bir süre çalışmak istemiyorum. Bu zamana kadar biriktirmiş olduğum bir miktar parayla yatırım yapıp ileride pasif gelir elde etmek istiyorum.


  • tabii lan manyak mısın  (18.05.24 10:49:58) 
1 yıl işsizlik mantıklı bir şey değil. Paranız eriyor. Bu durumdan çıkmak için iş bulun derim.


  • dissendium  (18.05.24 12:39:18) 
Uzaktan mı sevgili oldunuz ?Hiç görüşmeden


  • Yılmaz920  (18.05.24 13:08:38) 
@dissendium yanlış anlamayın da derdim param değil ayrıca param da tlde durmuyor dolayısıyla erimiyor.

@Yılmaz920 malesef öyle oldu çok aptal hissediyorum bu konuda
  • tabii lan manyak mısın  (18.05.24 13:12:12) 
Yanlış anlamayın beni ama siz sevgili değilmişsiniz ki sevgilinizden ayrılasınız, 1,5 yıl sanaldan sohbet etmişsiniz sadece. Sanırım gerçekten yalnız olduğunuz bir dönem. Kendinizi meşgul etmenin yollarını bulun derim, bunun en iyi yoluysa pek gönüllü olmasanız da çalışmak ne yazık ki.


  • duygusalatasi  (18.05.24 14:59:42) 
Sorunu kendiniz fark etmişsiniz aslında, başından beri yanlıştı demişsiniz.

İlk defa aşık oldum, daha önce hiç yaşamadığım şeylerdi gibi sözler de söylemişsiniz.

Bence gerçek sorunu daha çok açık etmek adına burada parantez açmak daha mantıklı olur. Tanımadığınız birine aşık olamazsınız. Ancak bu kişinin varlığını kafanızda kurduğunuz hayali bir kişiye can vermek için kullanıp kafanızdaki bu imaja aşık olabilirsiniz. Chapgpt'ye aşık olmaktan çok farkı yok bunun aslında. Bakın aynı şehirde olmanıza rağmen 1,5 yıl boyunca bunun farkına varamamış olmak bu kişiyi aslında ne kadar tanımıyor olduğunuzu net gösteriyor.

Bu açıdan sizin sorununuz en başından amaçsızlık gibi görünmüyor mu sizce de? Sadece buna çare aramaya bir ara vermişsiniz. Şimdi bu kişinin canlandırdığı karakter hayatınızdan çıkmış ve gerçek sorununuza tekrar dönmüşsünüz.

Çalışmak istemediğinizi de söylemişsiniz.

Peki ne yapmak istiyorsunuz? Nasıl bir hayat yaşamak sizi mutlu ederdi? Bunları buraya anlatın diye sormuyorum aslında, sadece bunlara cevap verebiliyor musunuz diye düşünün bence. İşe nereden başlaycağınızı buna göre şekillendirebilirsiniz. Ancak eğer buna bir cevap veremiyorsanız neden gidip bir psikolojik destek almayasınız?
  • akhenaten  (18.05.24 16:01:00) 
Lütfen bana çalışmamı söylemeyin ya kendimi bayramlarda zorunlu olarak akrabalarla görüşmek durumunda kalmış gibi hissediyorum. Ben günümün 12 saatini eğer çok iyi bir iş değilse ya da çok iyi kazandırmıyorsa küçük bir ücrete takas etmek istemiyorum. Ben zaten 17 yaşımda çalışmaya bir daha çalışmak zorunda kalmayayım diye başladım. Ben sevdiğim şeyleri yapmak istiyorum, ingilizce öğrenmek, tarih, felsefe, biyoloji, evrim öğrenmek istiyorum. Belki ileride bi bisiklet ya da motor alıp kamp yaparak Türkiyeyi gezmek istiyorum. Sorun şu, benim artık bir şeyler yapmaya hevesim yok ve bir şey yapmadığımda kendi kendime ona cevaplar veriyorum. Bu ilişki sorunlu olmasına rağmen onu tanımadığımı ya da aramızdaki şeyin sevgi ya da aşk olmadığını da iddia etmeyin. Belki de buraya soru sorarak hata ediyorum.


  • tabii lan manyak mısın  (18.05.24 17:29:48) 
ee, ona hayır; buna olmaz. bunu sen istedin:
karikaturistan.wordpress.com

  • anlatamıyorum  (18.05.24 22:03:47) 
@anlatamıyorum ahahahah bunu tamamen unutmuşum


  • tabii lan manyak mısın  (18.05.24 22:05:59) 
Ben olsam vize alıp bı 9-10 gün Avrupa'ya giderdim, her şeyi unutursunuz.


  • sanguine  (19.05.24 03:42:39) 
"sevgilin" en azindan 19 yasinda kadinmis. erkek veya cocuk bile olabilirdi yani, iyi yirtmissin. bu durumun sacmaligiyla yuzlesip bir seyleri degistirmen gerektigini kabullenmen lazim oncelikle.

zengin fakir genc yasli herkes calisiyorken sen neden ve nasil "zamanimi para karsiliginda takas edemem" kibirine kapildin, onu da sorgulamalisin. o kadar ozel biri degilsin. biriktirdigin azicik para da bahsetmeye degmez. calisma hayatindan emekli olmak icin ondan cok daha fazlasi gerekiyor.

"ingilizce öğrenmek, tarih, felsefe, biyoloji, evrim öğrenmek istiyorum. Belki ileride bi bisiklet ya da motor alıp kamp yaparak Türkiyeyi gezmek istiyorum" yani yap bunlari da eninde sonunda topluma donmek zorunda kalacaksin. aile evinde yasiyorsan onlar da sonsuza kadar hayatta kalmayacak. bir de ingilizce ogrenip motorla kamp yapmaya arzusu olan calisirken de becerip ogreniyor/yapiyor bunlari, bahane degil yani.

"sadece oyun falan oynuyorum" - rezalet bence bunu da cozmen lazim.
  • hot potato  (19.05.24 05:15:16 ~ 05:18:45) 
@hot potato hayır tekrar söyleyeyim, çalışmak istemiyorum. bu kibir değil. param benim günde 12 saat çalışıp kazanacağım paradan 2 kat fazla kazanıyorsa çalışmam mantıklı değildir. özel biri olmadığımı biliyorum ama sıradan biri de değilim. sizin neden farklılıklara bu kadar tahammülünüz yok ya? üstelik bu durum son zamanlarda nadiren görülen bir şey olmaktan çıkmışken.


  • tabii lan manyak mısın  (19.05.24 09:09:53) 
[]

Emeklilik sisteminin kârlılığı

Varsayımlarımız şunlar olsun:

- Maaş değil ama sağlık açısından babasından güvencesi olduğunu düşünelim elimizdeki kişinin. Yani işin içine sağlık güvencesini katmayalım bile.
- 20 yıllık prim günü kalmış olsun. Emekli olduğunda da 20 yıl daha yaşayacağını varsayalım. Yani 20 yıl ödeyecek. 20 yıl da maaş alacak.
- Ülkenin durumu, 20 yıl sonra araplar bilmemne muhabbetlerini de bir an için unutalım.
- Şu an en düşük aylık dışarıdan prim ödemesi tutarı 6.500 TL. En düşük emekli maaşı ise 10.000 TL. Bu ikisinin arasındaki oranın sabit kaldığını varsayalım.

En düşük aylık prim ödemesi şu an 6.500 TL. En düşük emekli maaşı ise 10.000 TL. Enflasyonun ve dolayısıyla faizin sıfır olduğu durumda 20 yıl x 6.500 TL = 780.000 TL ödeyip 20 yıl x 10.000 TL = 1.210.000 TL geri alıyorsun. Bu da reel 55% ortalama getiri demek. Tabiki normalde ilk ödediğin 6.500 TL'den sağladığın getiri çok fazla iken son ödediğin 6.500 TL'den sağladığın getiri çok daha az. Fakat ortalama olarak yatırdığın paranın enflasyondan arındırılmış 55%'i kadar getiri elde ediyorsun eğer 20 yıl yaşarsan.

Yanlışım var mı? Benzer düşük riskli yatırımlarla kıyaslanınca daha avantajlı değil mi?

 
Biz bu hesabı niye yapıyoruz? Devlet saçmalıyor demek için mi? Bu iyi bir yatırımdır demek için mi?

O bir yatırım sistemi değildir. Sigorta sistemidir.
Sosyal devlet, halkına bakar. Bakmak, aç ve açıkta bırakmamak zorundadır. Ancak öyle bir bakıma muhtaçlık durumu söz konusu olduğunda (ki bu durum, bir kaza, bir kronik hastalık ile her an ya da yaşlılıkla olabilir), o günler geldiğinde, senin, varsa eşinin ve çocuklarının bir nebze daha iyi şartlarda hayatınızı idame edebilmek için girmek zorunda olduğun bir sosyal ve sigorta sistemidir.

Yatırım olarak değerlendirilmesi yanlıştır.
  • Mirket  (18.05.24 10:42:12 ~ 10:52:52) 
@Mirket Bu iyi bir yatırımdır demek için.


  • twelfth  (18.05.24 10:48:28) 
- Erkeklerde emeklilik yaşı 65. Beklenen yaşam süresi 75 yıl.
- Hesabında hata var 20 yıl boyunca ayda 6500 ödersen toplam 1.560.000 TL ödemiş oluyorsun. (6500*20*12)

Senin bakış açına bu yeni bilgiler ışığında bakarsak;
1.560.000 TL ödeyip 1.200.000 TL geri alıyorsun (20 yıl prim ödemek - 10 yıl yaşam süresi)

Para toplu halde olunca sahip olduğu güç nasıl hesaplanır, açıklanır. Terimleri bilmiyorum ama toplu para aydan aya gelen paradan çok daha güçlüdür.
20 yıl o parayı biriktirmiş olsan onu değerlendirebileceğin farklı yatırım kapıları açılır.
  • michael_knight  (18.05.24 10:51:19) 
Hesabı 10 yıla göre yapmışsınız 20 yılda 1.56m ödeme yapıp kalan 20 yılda 2.4m ödeme alırsınız. Oran doğru ama, %53,85.

Ancak gerçek şu ki evdeki hesap çarşıya uymuyor. Emeklilik maaşı hiçbir zaman kârlılık üzerine kurulu değil. Emeklilik maaşı = güvence. Emekli maaşları her zaman için minimum hayatta kalma gereksinimlerini karşılamaya yaklaşıyor. En düşük emekli maaşının üstünde bir maaş da alsanız bugünkü gibi bir kriz ortamında zamlar oransal değil taban yükseltilerek yapıldığı için aldığınız maaş gittikçe asgariye yakınsıyor. Yani sizin birikiminiz eriyor bir yerde. Neticede emekli maaşı size stabil bir satın alma standardı vermiyor. Sadece hayatta tutuyor.

Yani anlatmak istediğim aslında emekli maaşı bir birikim değil. Böyle bakmayın. Emekli maaşı "hak kazanılan" bir şey. Hak kazandığınız şey ölene kadar minimum standartlarınızı karşılayacak bir devlet güvencesi elde etmek.

Bunun olumlu ve olumsuz yönleri var, en büyük olumlu yönü ölene kadar maaş alacak olmak. En büyük olumsuz yönü paranın işleyişinin kontrol edilemiyor olması.

Bu açıdan emekliliğe hak kazanmak her halükarda önemli, ancak bunu kârlılık açısından değerlendirebilir miyiz bilemedim. Bence şu soruyu sorun, "Ölene kadar minimum gereksinimlerimi karşılamak için 20 yıl boyunca her ay belirlenecek tutar kadar ödeme yapmayı ve bugünkü standartlarımı bu ödemenin eşdeğeri kadar kısmayı istiyor muyum?"
  • akhenaten  (18.05.24 10:54:30 ~ 11:14:59) 
@Mirket, teşekkürler açıklamalar için
@michael_knight haklısınız 20 yıl yerine 10 yıl ile çarpmışım. Ama aynı hatayı hem cash inflow için hem de cash outflow için yapmışım. Yani aynı noktaya geliyor. Parayı toplu ödemediğim için ve toplu halde de almayacağım için ikisinin etkisini aynı sayabiliriz diye düşündüm.
@akhenaten Teşekkürler. Evet hata yapmışım hesapta. Sonucu etkilemiyor dediğiniz gibi.

Arkadaşlar SGK'nın ne olup olmadığını biliyorum. Finansal bir hesap olarak sorduğumu düşünün bunu lütfen. Yoksa zaten SGK'lıyız allaha şükür. Maaşımızdan bir miktarını semi-aktif yöneceğimiz şekilde yatırıma mı yönlendirsek yoksa SGK primi olarak mı yatırsak diye karar vermeye çalışıyoruz sadece. O yüzden ceteris-paribus tarzında diğer değişkenleri sabit tutarak sınırlı ve çerçeveli bir modelde bu reel getirinin makul olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.

Özetle soru şuna evriliyor: Kimi dönemde yıllık enflasyondan arındırılmış %100 getiri bile sağlayabilirsiniz. Kimi dönem de tüm yatırım enstrümanlarının getirileri enflasyonun altında kalır ve yatırımlarınız reel olarak erir. Fakat 20 yıl boyunca her yıl enflasyondan arındırılmış kesin %2.7 (%53.85 / 20 yıl) getiriyi hiç fon yönetimi yapmadan sürdürmek harika bir şey midir diye anlamaya çalışıyorum.

PS: Böyle bir karşılaştırma yapmak için de 2024 yılındaki 10.000 TL'nin en kötümser hesabı vereceği bariz. Çünkü emekli hiç bu kadar fakir olmamıştı. Dipteyiz yani. Bu dibe rağmen iyi getiri ise her türlü iyidir diye düşündüm.
  • twelfth  (18.05.24 13:52:47 ~ 14:03:07) 
Dipte değiliz.


  • Mirket  (18.05.24 14:15:05) 
@twelfth parayı toplu ödüyorsun sayılır. İlk yıl değil ama 20.yıla geldiğimizde eğer paraları kenara atsaydın toplu para sahibi olacaktın.
Bu arada gerçek hayatta aylık prim ödememiz çok daha yüksek oluyor ama emekli maaşı bir süre sonra en düşük emekli maaşı haline geliyor.

Emekli maaşında dipte değiliz şu anda 310 dolar. 169 dolara düştüğü zaman olmuş daha birkaç yıl önce.
cdn.kisadalga.net
  • michael_knight  (18.05.24 14:42:47 ~ 14:43:00) 
@twelfth Ne kadar kazanıyor olduğunuz da önemli aslında. Burada konuşuyoruz ama temayı bilmiyoruz tam. Ayda 6.500tl sizin için önemli bir tutar değilse tabi ki mantıklı. O parayı harcamak yerine bunu yapabilirsiniz. Ancak emekliliğinizi "ana yatırım planı" olarak kurgulamaktan bahsediyorsanız ve diğer yatırımları kısmanız gerekecekse bence bir daha düşünün.

ben sizi anladım aslında, muhtemelen diğer arkadaşlar da anladı ancak tekrar vurgulamakta fayda var, sanırım anlatmakta zorlandığım şey şu;

Emeklilik (sgk emekliliğinden bahsediyorum, bes'lerden ya da sizin kişisel olarak emekliliğinize yönelik yaptığınız yatırımlardan bahsetmiyorum) bir yatırımdan daha çok bir hizmet alımı aslında. Yukarda @mirket sigorta demiş, ben de güvence derken bunu vurgulamaya çalışıyordum.

Şimdi bu neden önemli?

Eğer çalışarak emekli olamıyorsanız ancak dışardan prim ödeyerek emekli olmak mantıklı mı diye soruyorsanız tabi ki mantıklı olur. Neden yapabiliyorken ölümünüze kadar devlet güvencesi almayasınız?

Eğer zaten çalışarak emekli olabilecekseniz ve emekliliğe ekstra kaynak ayırıp prim ödeme tutarınızı artırmak istiyorsanız ben kişisel olarak önermezdim. Neden böyle yapasınız ki? Yani yüksek emekli maaşı da alsanız zaten bu ister istemez oransal olarak değer kaybedecek ve muhtemelen 20 yıl yaşamanız da bir şey fark ettirmeyecek çünkü siz 10. yılda falan baya eritmiş olacaksınız maaşınızı. Yani yaptığınız bütün o ödemeleri yapmasaydınız da neredeyse o kadar maaşı yine alıyor olacağınız bir senaryoya ilerleyeceksiniz. Bunun böyle olmaması için varsayımınızdaki senaryonun ciddi ciddi gerçekleşmesi gerekiyor.

Ek olarak bunu @michael_knight'ın da söylediği bir şey için yani düzenli maaş ödemesi için yapcaksınız. Toplu para ya da eşdeğeri ev, arsa vb. varlıklarınızdan kısmış olacaksınız. Yani emeklilik dışında yapacağınız potansiyel birikimin de önemli bir kısmını yaşlanınca maaşınızı nispeten yüksek tutmak için kullanmış olacaksınız.
  • akhenaten  (18.05.24 15:27:33 ~ 15:28:33) 
@michael_knight En düşük derken, 10.000 TL'nin alım gücünü kastettim. Emekli maaşının geçinmeye "bu kadar" yetmediği bir dönem oldu mu emin değilim. Fakat dolar cinsinden emekli maaşı, bu durumu net olarak açıklamaz.

"Bu arada gerçek hayatta aylık prim ödememiz çok daha yüksek oluyor ama emekli maaşı bir süre sonra en düşük emekli maaşı haline geliyor."

demişsiniz ya tam olarak tartışmaya çalıştığım konu bu. Şu anki 6.500 TL'lik aylık prim ödemesi ile 10.000 TL'lik emekli maaşı oranının (65%) ne yönde ilerleyeceğini anlamak çok değerli olur. 10.000 TL'nin alım gücünün yerlerde olduğunu biliyoruz. Fakat yine de 6.500 TL'den daha yüksek. Bu oran mı daha iyi yoksa portföy tutmak mı? (toplu parayı elde tutma avantajını gözardı edelim.) Bu oran gelecekte hangisinin lehine değişecek?

@akhenaten Güzel noktalara değindiniz ama iş böyle karışmasın diye finansal bir analizden ibaret tutmaya çalışmıştım. Şöyle açıklayayım. Maaşım yüksek, yüksekten ödenen SGK'm var, ben ve ailem için ömürboyu devam edecek geniş kapsamlı özel sağlık sigortam var, bireysel emeklilik sahibiyim, ayrıca gayrimenkul yatırımım ve finansal yatırımlarım var, SGK'lıyım ve 6.500 TL'yi ödemek konusunda bir zorluğum yok. Burada eşim için ekstra bir 6.500 TL ödemek ile bunu dışarıda yatırıma yönlendirmek arasındaki marjinal farkın ibreyi nereye doğru ittiğini anlamaya çalışıyorum. Eşimin de finansal ve sağlık sigortası anlamında riskli bir durumu yok. Yani aç açıkta kalma riski oldukça düşük. Bu nedenle konuyu devletin ömürboyu vatandaşına bakması vb. parametrelerinden uzağında tutarsak bile 20 yıl öde, 20 yıl geri al şeklinde bir yatırım düzeneği finansal olarak mantıklı geliyor, katılır mısınız? 6.500 TL'yi harcamakla SGK'ya ödemek arasında bir karşılaştırma tabiki anlamsız olur bu arada. 6.500 TL ödemek ile karşılaştırılabilecek en mantıklı "rakip plan" uzun vadede enflasyonun her sene ortalama 2.7% kadar üstünde getiri sağlamasına rağmen riski sıfıra yakın bir yatırım planı olmalı diye düşündüm. Böyle bir plan da var mı çok emin değilim. SGK planının yumuşak karnı ise 6.500 TL ödemeler çok artarken 10.000 TL maaşların daha az artması olur, ki bunu da tam kestiremiyorum açıkçası.
  • twelfth  (18.05.24 16:19:12) 
20 yil ayda 6500 faize / dolara / altina / borsaya koysan muhtemelen daha karli olur. Kar var evet ama kar var diye mantikli anlamina gelmiyor. Alternatifleri de degerlendirmek gerekiyor. "Reel getiri" dusunurken enflasyon ve alim gucunu de isin icine dahil etmek lazim.


  • The_Lollok  (18.05.24 23:47:54) 
[]

Uçak kabin bagajı

Bugün Ajetle Antalya'ya uçağım var. Yanımda bir kabin bagajı bir de kılıfında takım elbise var. Takım elbiseye sıkıntı çıkarırlar mı acaba?




 
Çıkarmazlar.


  • numlock  (18.05.24 08:32:09) 
Burada özellikle takım elbise kılıfı olarak belirtmişler.

ajet.com

"Takım elbise kılıfı (114x60x11 cm) kabin bagajı olarak kabul edilir."
  • mbond  (18.05.24 21:30:49) 
[]

Çalışmayan kişi için dışarıda SSK prim ödemesi

E-devletteki bu ekran görüntüsündeki "4B Istege Bag Ilk Tescil Kaydi" ile mi yapılıyor bu iş? Bilen var mıdır?

i.ibb.co


 
Evet


  • nihayet  (18.05.24 05:04:50) 
[]

Okan bayülgen ansiklopedisi intro şarkısı

Shazam bulamadı bilen var mı?

www.dailymotion.com


 
Judas Priest - Breaking the Law.


  • xportant  (18.05.24 02:29:52) 
[]

İngilizce küçük bir soru

To the directorate of Mehmet Akif Ersoy vocational and technical anatolian high school mu doğrusu yoksa Mehmet Akif Ersoy to the directorate of vocational and technical anatolian high school mu doğru?




 
ilki doğru.


  • sir gawain  (18.05.24 02:37:51) 
[]

Beylikdüzü-Büyükçekmece araç pratiği?

Araç kullanmayı öğreniyorum. Nerelerde araç pratiği yapabilirim?




 
[]

Yanmayan kaloriferden zonklama sesi geliyor

apartmanda doğalgazlı merkezi sistem kalorifer var. yanmıyor ama zonkluyor. 2 dakka ara verip tekrar devam ediyor. bir de sanki biri vuruyor arada tak diye ses çıkarıyor. apartmanın doğalgazı da kapalı. bu ses nereden geliyor? yatağın dibinde uyutmuyor. 2 gündür 7/24 böyle




 
bazi merkezi sistemlerde dairelere sıcak suyu pompalayan harici bir pompa oluyor. ısıtma sistemini kapatsalar bile o harici pompayı açık unutmuş olabilirler. soguk da olsa peteklerin içine sürekli su basıyordur. o yüzden petekler o sirkilasyonun yaptıgı hareket ve enerji yüzüne bu sesi çıkarabilir. evinize giren kalorifer tesisatının vanasını kapatıp deneyin. eger öyle bir vana yoksa yatagınızın dibindeki petegin vanalarını kapatıp deneyin


  • limonlu eksi  (17.05.24 23:33:06 ~ 23:34:14) 
[]

mavi kot değişimi?

Maviden aldığım kotun ağ kısmı yıprandı ve yırtıldı diyeyim.Değişimde bana aldığım zamanki fiyatın üstüne farkı ödeyerek değişim yapabileceğimi söylediler.Hep o şekilde değişim yapıyorum.Ama internette direkt kot değişimi yapanlar var sanki bir yerde öyle okudum.Garantiden değişim yapan var mı aramızda ?




 
[]

Eski Türk lirasından borç çıktı

eksiup.com
iyi geceler sayın duyuru sakinleri,

zamanında dedemiz evi yaparken çalıştığı firmadan borç almış ve onlar da şerh koymuş tapuya. köylü bir adam tabi kimbilir ne imzaladıysa kaymakamlıktan yazı geldi, evi müteahhite veremedik.
Bu parayı geri ödemiştir dedem asla kimseye borçlu kalmazdı ama kanıt olarak elde hiçbir şey yok.

biz bu parayı ödemek istesek ne kadar ödeyeceğiz Burada yazan rakam bugünkü parayla ne kadar oluyor ben tam anlamadım. 15 bin mi?

 
6 sıfır atınca 0.015 tl oluyo :) faiz vs işler tabi vardır tabi. alacaklıyla çözersiniz sanırım bu işi.


  • entropik  (17.05.24 23:54:54) 
15 kuruş.


  • Mehmettheslim  (18.05.24 00:11:49) 
ETL iski tl demekse 15 kuruş yapıyor. Dede küsuratlı olduğunu düşünemeyip tam /yuvarlak bir değer ödemişse 15 kuruş ondan kalmış olabilir.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (18.05.24 14:32:00) 
123456789• ... 11469   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.