Part 2 için hoşuma giden bir taktik var. Verilen konuda 3 hikaye uyduruyorsunuz ve verilen yönergelere uyarak bu üç hikayeyi iki dakika içinde anlatıyorsunuz. Birinci hikaye past, ikincisi recent, üçüncüsü future olmalı. Örneğin; art konusunda konuşmamız isteniyor ve 1 dakikalık düşünme sürecinde not alıyoruz: Üç yıl önce sergiye gitmiştim, şimdilerde müzikle uğraşıyorum, haftaya tiyatroya gideceğim. Bunlar etrafında konuşuyorsunuz. Cidden efektif bir taktik.
Fakat, çoğu cue card'da şu şekilde sorular: Describe a book you recently read.
Şimdi ben hem past, hem recent hem de future anlatacaktım, ocağıma incir ağacı dikti bu soru. Youtube'da 9 alan bir hoca da ısrarla "ne derse desin, ister past ister recent yapıştır sen taktiği al 9'u" diyor. Ben öyle aldım diyor. Tecrübelerinizi ve fikirlerinizi merakla beklemekteyim.
Fakat, çoğu cue card'da şu şekilde sorular: Describe a book you recently read.
Şimdi ben hem past, hem recent hem de future anlatacaktım, ocağıma incir ağacı dikti bu soru. Youtube'da 9 alan bir hoca da ısrarla "ne derse desin, ister past ister recent yapıştır sen taktiği al 9'u" diyor. Ben öyle aldım diyor. Tecrübelerinizi ve fikirlerinizi merakla beklemekteyim.
Sınava ne kadar önceden başvuru yapılmalı? Bekleme süresi belirtildiği gibi kısa mıdır?
"Nothing equals the splendor."
A. Hiçbir şey pırıltıya(/görkeme/ihtişama) eşit değildir(/karşılık gelmez).
B. Pırıltı(/görkem/ihtişam) eşittir sıfır.
A mı, B mi?
A. Hiçbir şey pırıltıya(/görkeme/ihtişama) eşit değildir(/karşılık gelmez).
B. Pırıltı(/görkem/ihtişam) eşittir sıfır.
A mı, B mi?
S.klemiyordur. pozitif düsünmeyin amk"
Bu sözü ingilizceye sözcüklerin argo anlamini kaybettirmeden tam olarak nasil cevirebiliriz? (Almanca da olursa über olur) Tskler.
Bu sözü ingilizceye sözcüklerin argo anlamini kaybettirmeden tam olarak nasil cevirebiliriz? (Almanca da olursa über olur) Tskler.
"Genes leading to attractions that wound up being good for her ancestors' genetic legacies have flourished, and those leading to less productive attractions have not."
şimdi burada its good for her ancestors' genetic leacies THAT HAVE FLOURİSHED anlamında mı ? ama son cümlede have not diyor yani "az üreyici atraksiyonlara sahip genler güzelleşmemiş anlamına mı geliyor ?
cazibe duymaya neden olan heyecanlı varlık (burada that varsa güzelleşmiş,olgunlaşmış varlık) o kadının atalarının genetik mirasa için iyidir. VE o diğer az ürümeye neden olan atrasiyonlar iyi değildir dicem de burada have not diyor yani o atraksiyonlar gelişmemiştir mi anlamına geliyor ?
kafam karıştı
şimdi burada its good for her ancestors' genetic leacies THAT HAVE FLOURİSHED anlamında mı ? ama son cümlede have not diyor yani "az üreyici atraksiyonlara sahip genler güzelleşmemiş anlamına mı geliyor ?
cazibe duymaya neden olan heyecanlı varlık (burada that varsa güzelleşmiş,olgunlaşmış varlık) o kadının atalarının genetik mirasa için iyidir. VE o diğer az ürümeye neden olan atrasiyonlar iyi değildir dicem de burada have not diyor yani o atraksiyonlar gelişmemiştir mi anlamına geliyor ?
kafam karıştı
ispanyolcamı geliştirmek için yaz tatilini ispanya'da geçirmek istiyorum, yeşil pasaport dolayısıyla 3 ay kadar kalabilirim. bu dönemde mümkünse hiç para harcamamak istiyorum.
workaway aracılığıyla bayağı bir yere yazdım ama istediğim gibi dönüş alamadım. orada bulunan türk seyahat acentelerine vs. yazdım yine olmadı.
para kazanmam mühim değil ama para harcamadan, dil pratiği yapabileceğim bir ortamı oluşturacak şekilde nasıl bir yol izleyebilirim?
workaway aracılığıyla bayağı bir yere yazdım ama istediğim gibi dönüş alamadım. orada bulunan türk seyahat acentelerine vs. yazdım yine olmadı.
para kazanmam mühim değil ama para harcamadan, dil pratiği yapabileceğim bir ortamı oluşturacak şekilde nasıl bir yol izleyebilirim?
He took every opportunity of visiting the zoo, and the more he saw of the
creatures that seemed to have stepped out of the remote past, the more his fascination grew, until it embraced all reptiles.
cümledeki "the more"u nasıl çevirebiliriz?
creatures that seemed to have stepped out of the remote past, the more his fascination grew, until it embraced all reptiles.
cümledeki "the more"u nasıl çevirebiliriz?
arkadaşlar bildiğiniz ingilizce konuşulacak kaliteli bir mobil chat uygulaması
var mı
var mı
Merhaba. YDS'ye kendim hazırlanmayı düşünüyorum. İlk deneyimim olacak. Bu doğrultuda piyasada kabul gören, güncel, iyi kaynak önerilerine ihtiyacım var. Seviyemi, intermediate-upper intermediate olarak konumlandirabilirim gayri resmi olarak. Daha çok kelime eksiğim var. Gramer ve reading için de tekrara ve yds yapısına bağlı olarak tekrarlara ihtiyacım muhakkak olacaktır. Sınav hedefi, mümkün olabildiğince en fazlayı yapmak. Şimdiden teşekkürler.
Herhangi bir toparağa ya da saksıya ekin. Doğaya bir bitki armağan edin. :)
(Düzenli sulandığında 7-10 gün içinde filizlenecektir)
(Düzenli sulandığında 7-10 gün içinde filizlenecektir)
almanca ogrenmeye baslayacagim. gercekten sayilari bile bilmiyorum, almanca'ya dair tek kelime bilmiyorum. o kadar yabanciyim. sizce nasil bir yol izleyerek calismaya baslamaliyim? neler yapmaliyim? ingilizcem var, benzerler mi ogrenme kolayligi acisindan? tuuuum onerilerinizi heyecanla ve korkuyla bekliyorum ;(
Whatsapp'ta birisiyle konuşurken chat, texting kullanıyoruz ama correspond with de kullanabilir miyiz? Örneğin; "I used to correspond with a girl" olur mu yoksa fazla mı resmi? Karşımızdaki gayet tabii anlayacaktır bizi ama benim öğrenmek istediğim şey, bir native böyle bir şey der mi?
Bir örnek vereyim: "I have shortcomings those make me shy" diyesim geliyor ama hiç those'lu relative clause görmedim. "I have shortcomings that make me shy" daha mı doğru?
Not: IELTS gibi resmi sınavlar bazında düşünebiliriz. Günlük konuşmada kimse takılmaz buna ama sınavda işler değişebiliyor.
Not: IELTS gibi resmi sınavlar bazında düşünebiliriz. Günlük konuşmada kimse takılmaz buna ama sınavda işler değişebiliyor.
İyi geceler, en az bir yıla yakın İngilizce altyazılı dizi, animasyon ve filmler izlediyseniz, mesela speaking ama ondan ziyade listening seviyenize ciddi katlıları oldu mu özellikle pratik yapma şansı yokken? Bir de Britanya İngiliz yapımı dizi ve filmlerin dillerinin daha anlaşılır ve yavaş olduğuna yönelik bir ön yargı var bende, mesela The IT Crow dizisi gibi, İngiliz yapımıysa dili berraktır anlayışı ne kadar doğru? Amerikan dili, hızı sanki daha zor gibi?
yabancı ülkeden bir teklif isteği aldık. burda teklif hazırlarken bir cümlede takıldık. iki farklı şekilde söyleyen var. ingilizce bilen arkadaşlarım bi el atabilir mi?
The Skid assembly will include our free issued components. End-user will free issue the high pressure piping materials as per mark up provided. The supplier scope of procurement limits to low pressure piping, structural materials, instrument tubing’s, cables, tag plates, cable trays etc..
yardımlarınız için teşekkürler...
The Skid assembly will include our free issued components. End-user will free issue the high pressure piping materials as per mark up provided. The supplier scope of procurement limits to low pressure piping, structural materials, instrument tubing’s, cables, tag plates, cable trays etc..
yardımlarınız için teşekkürler...
game of thrones'ta greyjoyların sözlerinden olan bu cümlenin çevirisi "ölen asla ölmeyebilir" şeklinde olmuyor mu? öyleyse may kullanımı saçma gibi geldi bana yerine ne kullanmak gerekirdi bilmiyorum ama "ölü olan asla ölemez" gibi bir anlam ifade etmesi gerekir sanki bu cümlenin. yoksa zaten öyle mi may burda ebilmek anlamı katmak dışında bi görevde mi kullanılmış?
şöyle bir cümledeki :" These are rules that we want to have happen in our game"
want to have happen. ne demek bu perfect infinitive değil. anlamı ne oluyor . we want to have happened tarzı bir şey olmaz mıydı ?
yoksa bu bir causative ve şöyle mi yani bu kuralların " olma"sını istiyoruz tarzında , bu kuralları bir"somebody " olarak mı koymuşlar like i have veli fix my car tarzı
want to have happen. ne demek bu perfect infinitive değil. anlamı ne oluyor . we want to have happened tarzı bir şey olmaz mıydı ?
yoksa bu bir causative ve şöyle mi yani bu kuralların " olma"sını istiyoruz tarzında , bu kuralları bir"somebody " olarak mı koymuşlar like i have veli fix my car tarzı
IELTS speaking bölümünde genellikle sorulan bu soruya hangi kalıplarla yanıt verilmeli? İşin gerçeği, bana Türkçe sorsanız cevap veremem bu sorulara çünkü "giyim kuşam son 20 yılda nasıl değişti sizin oralarda" diye soruyor adam. 10 dakika düşünmeden cevaplayamam ben bunu. Önerileriniz nelerdir bu tarz sorular için?
Not: ille de bu soru olacak diye bir şey yok. "How has meeting people today changed from twenty years ago" da örnek olabilir
Not: ille de bu soru olacak diye bir şey yok. "How has meeting people today changed from twenty years ago" da örnek olabilir
1. sezon 14. bölümde harun sorgulanan yabancı adama "is this the reason?" diye soruyor. adam da onu "is that the reason?" diye düzeltiyor.
neden doğrusu that burada?
neden doğrusu that burada?
Those presenting are at an increased mortality rate and often have physical health complications as well as harmful cognitions related to self-esteem and overall self-concept.
Ben şöyle çevirdim ama yanlış olma ihtimali çok yüksek.
Bu çalışma yükselen ölüm oranları ve sağlık komplikasyonlarının yanı sıra özsaygı ve özbenliğin zararlı bilişleri(?)/yönleri ile ilişkilendirilmiştir.
Ben şöyle çevirdim ama yanlış olma ihtimali çok yüksek.
Bu çalışma yükselen ölüm oranları ve sağlık komplikasyonlarının yanı sıra özsaygı ve özbenliğin zararlı bilişleri(?)/yönleri ile ilişkilendirilmiştir.
Bu konu hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Özellikle aramızda cambly, konuşarak öğren gibi uygulamaları kullananlar var mı? Yarar gördünüz mü?
Bu uygulamalara alternatif olarak 6 - 8 kişilik gruplarla native hocaların olduğu konuşma kulüpleri var? Böyle gruplarda 1 saat içinde 8 kişiden sıra gelse bile ortalama 10 dknın altında konuşmuş olacaksın. Kısacası böyle bir durumda hangisini tercih edersiniz? Neden?
Bu uygulamalara alternatif olarak 6 - 8 kişilik gruplarla native hocaların olduğu konuşma kulüpleri var? Böyle gruplarda 1 saat içinde 8 kişiden sıra gelse bile ortalama 10 dknın altında konuşmuş olacaksın. Kısacası böyle bir durumda hangisini tercih edersiniz? Neden?
Emaildeki belgeyi yazdırıp göndereceğim, orjinali olmadığı için. nasıl söylenir arkadaslar?
I will send certificates which i printed out from my e-mail because i don't have original ones.
Teşekkür ederim..
I will send certificates which i printed out from my e-mail because i don't have original ones.
Teşekkür ederim..
Bazı İngiliz dizilerinde my kids yerine me kids diyorlar. İrlandalılar mı öyle konuşuyor genelde yoksa sokak ağzı mı?
Makul fiyata kurs veren bir yer biliyor musunuz?
Teşekkürler
Teşekkürler
hocamlar bu duyuruyu bir akrabamın ricası üzerine açıyorum. oldukça donanımlı bir ingilizce öğretmeni akrabam var ama kendisi çalıştığı dersaneden ayrılmak zorunda kaldığı için bir süredir işsiz. kendisinin mezun olduğu okul, cv'si vs gayet de iyi. bu kişiye internet üzerinde tercümanlık yaptırmak istesek imkanı nasıl sağlarız? bu işin kaynakları şartları vs nedir?
After working for a long time in a cafe, I had finally saved enough money to buy the bicycle.
Bu cümlede neden had finally saved oluyor? perfect tense in amacı ne?
Bu cümlede neden had finally saved oluyor? perfect tense in amacı ne?
merhaba,
seven sikilir,
siken sevilir.
gramer olarak doğru bir şekilde nasıl söylenir bir yabancıya. tşk.
seven sikilir,
siken sevilir.
gramer olarak doğru bir şekilde nasıl söylenir bir yabancıya. tşk.
"Not any more, though, as Scotland and Northern Ireland have taken over the lead."
nasıl çeviririz?
nasıl çeviririz?
Gidip memnun kaldığınız kurs varsa tavsiye edebilir misiniz?
çalışırken kitapta şöyle bir şeye denk geldim. koyu yazılmış filler gerund öncesinde iyelik sıfatı alması gereken fillirlerdir diyor. örnek olarak şunu vermiş.
She won't excuse Sally's lying about her job.
koyu ile yazılan fillerden biri dislike.
bu mantığa göre şyle cümle kurulur sanırım. I dislike your coming late.
ama şu şekilde de cümle kuramaz mıyız? I dislike waking up late. (geç kalkmayı sevmiyorum demek istedim)
eğer oluyorsa neden iyelik sıfatı alması gereken fillerdir demiş?
ya da aynı şekilde fogive kelimesi koyu yazılmamış. bu durumda u cümleyi kuramaz mıyız?
I won't forgive your telling lie.
She won't excuse Sally's lying about her job.
koyu ile yazılan fillerden biri dislike.
bu mantığa göre şyle cümle kurulur sanırım. I dislike your coming late.
ama şu şekilde de cümle kuramaz mıyız? I dislike waking up late. (geç kalkmayı sevmiyorum demek istedim)
eğer oluyorsa neden iyelik sıfatı alması gereken fillerdir demiş?
ya da aynı şekilde fogive kelimesi koyu yazılmamış. bu durumda u cümleyi kuramaz mıyız?
I won't forgive your telling lie.
Kendim için özellikle konuşma alanında bana yardımcı olabilecek birini arıyorum. Kendiniz yazabilir ya da bir tanıdığınızi yönlendirebilirsiniz.
En son toefl sonuçlarım: reading 19, listening 21, writing 15, speaking 15
Yer: Sarıyer. Ancak Skype tan da konuşmayı degerlendirebilirim.
En son toefl sonuçlarım: reading 19, listening 21, writing 15, speaking 15
Yer: Sarıyer. Ancak Skype tan da konuşmayı degerlendirebilirim.
Kendim için özellikle konuşma alanında bana yardımcı olabilecek birini arıyorum. Kendiniz yazabilir ya da bir tanıdığınızi yönlendirebilirsiniz.
En son toefl sonuçlarım: reading 19, listening 21, writing 15, speaking 15
Yer: Sarıyer. Ancak Skype tan da konuşmayı degerlendirebilirim.
En son toefl sonuçlarım: reading 19, listening 21, writing 15, speaking 15
Yer: Sarıyer. Ancak Skype tan da konuşmayı degerlendirebilirim.
selam, sadece yabancı değil her türlü ezber için kullanılan bir site vardı. bildikçe çiçekleriniz sulanıyor. sonra solmaya başladıkça size tekrar soruyor. bu siteyi bilen var mı?
Yazı türlerinden denemeyi kastediyorum. Google da bulamadım malesef.
SORU : nó bị như z r s ae chỉ mình cách khắc phụ với chán vông cùng un ý mé :(((
i have listened to drake musics diyor adam . mesela geçmişte dinleyip hala dinlemeye devam ettiğini mi ifade ediyor ? have you listened yerine did you listen yada atıyorum adam i listen to drake music niye demiyor draki dinlerim diye .
konu hakkında bilgisi olan buyursun.
konu hakkında bilgisi olan buyursun.
gece gece kafama takıldı.internette bir oyunda admaa yardım ettim.genelde bütün işleri o yapıyordu , bana teşekkür etti ben de dedim ki est "its good to be use"
ama bu değil gibi olması gereken cümle. işe yararın olması iyidir ve işe yaramak iyi bir şey tarzı bir şey nasıl derim ingilizce ?
ama bu değil gibi olması gereken cümle. işe yararın olması iyidir ve işe yaramak iyi bir şey tarzı bir şey nasıl derim ingilizce ?
When you're *this* close to losing your shit, but then remember that the weekend is almost here.
[video var burada da]
twitter.com
--------------------------------
sinir oldum anlayamıyorum bi türlü...
bişeyini unutmaya yaklaştığında ama sonra haftasonu olduğunu hatırladığında:
mı demek????? nedemek???? eğer öyleyse ne demek bu?
[video var burada da]
twitter.com
--------------------------------
sinir oldum anlayamıyorum bi türlü...
bişeyini unutmaya yaklaştığında ama sonra haftasonu olduğunu hatırladığında:
mı demek????? nedemek???? eğer öyleyse ne demek bu?
Humans of Reddit, what is your signature move?
"Slipping through closing doors without having to touch them."
"Slipping through closing doors without having to touch them."
"birinci olarak mezun oldum/olundu" nasıl dersiniz?
merhaba,
(bkz: pimsleur) veya (bkz: rosetta stone) 5 yaşındaki kızım için faydalı olur mu?
olursa hangisi olur?
olmazsa neden?
(ben de ona eşlik edeceğim)
(bkz: pimsleur) veya (bkz: rosetta stone) 5 yaşındaki kızım için faydalı olur mu?
olursa hangisi olur?
olmazsa neden?
(ben de ona eşlik edeceğim)
perşembe günü 20'lik dişlerim çekilecek o nedenle dersi ertelemek zorunda kaldım.
sana da haber vereyim dedim.
in ingilizcesi nasıldır
teşekkürler
sana da haber vereyim dedim.
in ingilizcesi nasıldır
teşekkürler
şu cümlede neden married to a man diyor? to demesek olmuyor mu? çünkü marry him falan deniyor ya. bir de neden with değil?
"She is married to a man named John."
"She is married to a man named John."
Beş satırlık bir Osmanlıca çevirisi için yardım edebilecek olan var mıdır?
arkadaşlar bu nasıl bir çatı
"He left the party and went home, not having anyone to talk to."
burada have someone to talk diyerek konuşacak bir kişi olsa dicem de have in ing formu olmuyor benim bildiğim . bir açıklayıverin lütfen ne iş bu having anyone to talk to
"He left the party and went home, not having anyone to talk to."
burada have someone to talk diyerek konuşacak bir kişi olsa dicem de have in ing formu olmuyor benim bildiğim . bir açıklayıverin lütfen ne iş bu having anyone to talk to
şu nedir dostlarım ;şimdi adam telefonda konuşuyor canıtın adındaki bir adam hakkında ve şöyle diyor telefonun diğer ucundaki kadına :
"his usefulness has come to an end."
burada niye has diye perfect kullanmış ? işe yaramaz halinin sonu geldi derken his usefulness came to an end dese ne farkı olurdu ?
"his usefulness has come to an end."
burada niye has diye perfect kullanmış ? işe yaramaz halinin sonu geldi derken his usefulness came to an end dese ne farkı olurdu ?
mümkün mü? kendi kendine derken tabii vahiy olarak değil de gerekli materyalleri edinip, az buçuk ingilizcem var, bunun da olumlu etki edeceğini varsayarak, bugün başlasam, 6 kademe üzerinden düşünürsek üçüncü seviyeye gelmem ne kadar sürer?
yani kısacası böyle bir şey var mı? varsa ne kadar zaman alır?
yani kısacası böyle bir şey var mı? varsa ne kadar zaman alır?
"he is not to be underestimated "
bu cümlede nasıl bir yapı var pasif desem burada to var yani hem pasif hem infinitive mi ? yoksa bu bir deyim gibi bir kalıp mı ?
bu cümlede nasıl bir yapı var pasif desem burada to var yani hem pasif hem infinitive mi ? yoksa bu bir deyim gibi bir kalıp mı ?
şimdi adam yolda kızla gidiyor bir ses duyuyorlar .kız diyor ki hayırdır kim olabilir bunlar diyor adam da şunu diyor :
" if it is the people that i have trained,they should be able to hide their presence ."
şimdi arkadaşlar benim kafama takılan "that i have trained."
burada niye that i trained denmemiş ?
if li cümle olduğu için mi dicem ama that clause da if şartının ana cümlesi içinde kullanılmış perfect tense.
it is the people derken o insanların daha önceden onları eğittiğini belirtmek için mi perfect diye i have trained dicem ? ama simple past da olabilirdi.
burada ne var tam olarak biri açıklayabilir mi ?
" if it is the people that i have trained,they should be able to hide their presence ."
şimdi arkadaşlar benim kafama takılan "that i have trained."
burada niye that i trained denmemiş ?
if li cümle olduğu için mi dicem ama that clause da if şartının ana cümlesi içinde kullanılmış perfect tense.
it is the people derken o insanların daha önceden onları eğittiğini belirtmek için mi perfect diye i have trained dicem ? ama simple past da olabilirdi.
burada ne var tam olarak biri açıklayabilir mi ?