Örnek: There are too many people than available seats."
Bu kullanım doğru mudur?
More kullanmak istemiyorum çünkü aşırı olma durumuna dikkat çekmek istiyorum.
Bu kullanım doğru mudur?
More kullanmak istemiyorum çünkü aşırı olma durumuna dikkat çekmek istiyorum.
İngilizcemi gelistirmek icin ingilizce roman okumak istiyorum da evde iki kitap buldum: biri james joyce'un dubliners kitabi, digeri jack london'in the call of the wild kitabi.
Sunu dusundum, ikisinin de anadili ingilizce ama james joyce, irlandali, jack london ise abd'li. James joyce'u okumasam mi bu yuzden? Bu dusuncem ne kadar mantikli? İrlandali oldugu icin genel olarak kullanilan ingilizceden farkli bir ingilizce kullanabilir gibi dusundum.
Sunu dusundum, ikisinin de anadili ingilizce ama james joyce, irlandali, jack london ise abd'li. James joyce'u okumasam mi bu yuzden? Bu dusuncem ne kadar mantikli? İrlandali oldugu icin genel olarak kullanilan ingilizceden farkli bir ingilizce kullanabilir gibi dusundum.
bugün mülakatta çeviri yaparken çıktı bu kelime ve varsayılan olarak çevirdim. meğer alakası yokmuş. ilk bilgisayarımdan, 90'ların sonundan beri bu kelimeyi biliyorum ve "varsayılan" olmadığını bugün öğrendim.
"set as default", "varsayılan olarak ayarla" değil miydi? nasıl bir oyunun içindeyim ben? bu yaptığım salaklık yüzünden mis gibi işi kaybedeceğim, tüküreyim böyle işe.
"set as default", "varsayılan olarak ayarla" değil miydi? nasıl bir oyunun içindeyim ben? bu yaptığım salaklık yüzünden mis gibi işi kaybedeceğim, tüküreyim böyle işe.
bir arkadaşım birbirine karıştırılan kelimelerin akılda kalmasını kolaylaştırıcı bir blog ve instagram sayfası hazırladı (kar amacı gütmeyen):
www.instagram.com
kelimedelisi.com
sizin aklınıza gelen karıştırdığınız kelimeler nelerdir? eklemek isteriz.
horizontal-vertical gibi örneğin.
yorumlarınız olursa yazabilirsiniz.
www.instagram.com
kelimedelisi.com
sizin aklınıza gelen karıştırdığınız kelimeler nelerdir? eklemek isteriz.
horizontal-vertical gibi örneğin.
yorumlarınız olursa yazabilirsiniz.
frivolity.
duyduysanız nerede duydunuz, gördünüz; hatırlıyor musunuz?
teşekkürler.
duyduysanız nerede duydunuz, gördünüz; hatırlıyor musunuz?
teşekkürler.
ben ikisini de türkçedeki b harfi ile aynı şekilde telaffuz ediyorum. doğru mu yapıyorum?
merhaba millet, 3-4 aydır düzenli yabancı dil çalışıyorum. en büyük eksiklerimden bitanesi writing yapmak. bunu yapmayınca öğrendiğim yeni şeyler de uçup gidiyor gibi. bunu nasıl aşaım? bir türlü elime kağıt kalem alıp yazmaya kalkışmıyorum. bunun yerine ikame edilebilecek bir çalışma var mı? bir arkadaşım ses kaydetmemi söyledi o da ilginç bir çalışma şekli. siz ne tavsiye edersiniz?
There are many case examples and practice opportunities woven throughout the text.
buradaki woven tam olarak nasıl çevrilebilir? "Metin boyunca birçok vaka örneği ve uygulama fırsatı bulunmaktadır." olmadı sanki. yedirilmiş ya da dokunmuş desem de olmuyor.
buradaki woven tam olarak nasıl çevrilebilir? "Metin boyunca birçok vaka örneği ve uygulama fırsatı bulunmaktadır." olmadı sanki. yedirilmiş ya da dokunmuş desem de olmuyor.
Selamlar. Beynim durdu resmen, yapamıyorum. Şunu paraphrase etmeme yardım eder misiniz?
an ESL/EFL learner's motivation in language learning is affected by his/her attitudes towards learning the language.
an ESL/EFL learner's motivation in language learning is affected by his/her attitudes towards learning the language.
How to get away from stress
Or
How to get away with stress
Hangisi? Daha yakışıklı cümle öneriniz varsa alabilirim bu arada.
Or
How to get away with stress
Hangisi? Daha yakışıklı cümle öneriniz varsa alabilirim bu arada.
bir metin New York university yazıyor diğer yerde university of london yazıyor. bu of kalıbı neden bir yerde varken bir yerde yok? ikisi de x üniversitesi olmuş oluyor değil mi?
Halihazır da fiziksel kelime defterim var, belli aralıklarla tekrar edip, yazarak da çalışıyorum. Bu defteri telefona da atmak istiyorum. Okunuşu, anlamlarını kendim çıkarmışım, örnek:
SCAVENGE (SKAEVinc): 1- çöpü karıştırmak 2- leş yemek
CLANDESTINE (klaenDEStin): gizli
Yani uygulamadan örnek cümle, yeniden kelime anlamı falan istemiyorum, işin ameleliğini ben yapmışım zaten, sadece 3 şeyi versin, kelime, benim tanımladığım okunuş, benim telefona tanımladığım anlam. Yeni kelimeler ekleyip, çıkartabileyim, üstünde değişiklik yapabileyim, atıyorum "battery" kelimesi "darp" anlamını öğrendim, hemen onu kendim girebileyim battery sözcüğüne, var mıdır böyle telefon uygulaması?
SCAVENGE (SKAEVinc): 1- çöpü karıştırmak 2- leş yemek
CLANDESTINE (klaenDEStin): gizli
Yani uygulamadan örnek cümle, yeniden kelime anlamı falan istemiyorum, işin ameleliğini ben yapmışım zaten, sadece 3 şeyi versin, kelime, benim tanımladığım okunuş, benim telefona tanımladığım anlam. Yeni kelimeler ekleyip, çıkartabileyim, üstünde değişiklik yapabileyim, atıyorum "battery" kelimesi "darp" anlamını öğrendim, hemen onu kendim girebileyim battery sözcüğüne, var mıdır böyle telefon uygulaması?
"We looked around the school and talked with the principal"
""I will talk to her this afternoon"
neden 1. cümlede talk with varken 2.sinde talk to var?
""I will talk to her this afternoon"
neden 1. cümlede talk with varken 2.sinde talk to var?
var mı? eşanlamlı kelimeler mi?
şu ikisi arasında ne fark var? neden birinde keep derken birinde keep on demiş?
Keep smiling!
Don't keep on interrupting me!
Keep smiling!
Don't keep on interrupting me!
Şimdi franz kafkanın almanca die Verwandlung romanınında tercüme karşılaştırması yaparken (almanca öğrenme amaçlı) şu cümlede birkaç şeyi çözemedim.
“Er lag auf seinem panzerartig harten Rücken und sah, wenn er den Kopf ein wenig hob, seinen gewölbten, braunen, von bogenförmigen Versteifungen geteilten Bauch, auf dessen Höhe sich die Bettdecke, zum gänzlichen Niedergleiten bereit, kaum noch erhalten konnte.”
Cümlesi;
“Zırhı andıran sertlikteki sırtının üzerinde yatmaktaydı ve başını azıcık yukarı kaldırdığında kubbemsi, kahverengi, yay biçimindeki sertliklerce bölümlenmiş; üstünde, tutunabileceği hiçbir şey kalmamış ve neredeyse tamamen kaymak üzere olan yorganın bulunduğu karnını gördü.”
Şeklinde çevrilmiş. (Can yayınları tarafından)
Soru: Burada türkçesinde geçen “hiçbir şey” kelimesi almancasında, Höhe ve bereit kelimelri de türkçesinde karşılığı nedir?
Almancasında nicht diye bir kelime yok zira?
“Er lag auf seinem panzerartig harten Rücken und sah, wenn er den Kopf ein wenig hob, seinen gewölbten, braunen, von bogenförmigen Versteifungen geteilten Bauch, auf dessen Höhe sich die Bettdecke, zum gänzlichen Niedergleiten bereit, kaum noch erhalten konnte.”
Cümlesi;
“Zırhı andıran sertlikteki sırtının üzerinde yatmaktaydı ve başını azıcık yukarı kaldırdığında kubbemsi, kahverengi, yay biçimindeki sertliklerce bölümlenmiş; üstünde, tutunabileceği hiçbir şey kalmamış ve neredeyse tamamen kaymak üzere olan yorganın bulunduğu karnını gördü.”
Şeklinde çevrilmiş. (Can yayınları tarafından)
Soru: Burada türkçesinde geçen “hiçbir şey” kelimesi almancasında, Höhe ve bereit kelimelri de türkçesinde karşılığı nedir?
Almancasında nicht diye bir kelime yok zira?
Bir ricada bulunacağım, Google’dan bakmanızı istediğim bir şey?
Yds puanım hiç çalışmadan boş halimle 55 idi. Akademik formal ingilizceyi okuduğumda sorunsuz anlıyorum, bu yüzden ingilizceden türkçeye çeviri yapıyordum tıbbi inglizcede begenilen bir çevirmenim. Yine akademik makaleleri zorlanarak da olsa ingilizceye cevirebiliyorum, yazışmalarda da derdimi anlatıyorum. Ama konuşmaya geçince çuvallıyorum. Aslında benim amacım yazı dilimi geliştirmek çünkü ingilizce tıbbi teknik rapor yazıyorum.
Temele gelirsek, ingilizce eğitim almadım lisede veya üniversitede. Normal ingilizce dersleri üzerine 2 ay hızlandırılmış bir kursa gitmiştim 10 sene önce. İşimde yabancı kaynaklarla çalışırken gelişti ingilizcem.
Gramer kitabı falan aldım, gramerde çok eksiğim var diye ama evde çalışılmıyor. Kursa gitmem lazım ama iş ingilizcesi mi yoksa normal gramer öğreten kurslara mı gitmeliyim bilmiyorum.
Tavsiyeniz ne olur, benim eksiğim nedir? Ne tür bir kursa gideyim?
Temele gelirsek, ingilizce eğitim almadım lisede veya üniversitede. Normal ingilizce dersleri üzerine 2 ay hızlandırılmış bir kursa gitmiştim 10 sene önce. İşimde yabancı kaynaklarla çalışırken gelişti ingilizcem.
Gramer kitabı falan aldım, gramerde çok eksiğim var diye ama evde çalışılmıyor. Kursa gitmem lazım ama iş ingilizcesi mi yoksa normal gramer öğreten kurslara mı gitmeliyim bilmiyorum.
Tavsiyeniz ne olur, benim eksiğim nedir? Ne tür bir kursa gideyim?
gönül istiyor ki çehov kitapları okuyayım, don kişot okuyayım ama bıkmaktan korkuyorum biraz daha çaba gerektirdiği için. siz ne önerirsiniz? önce ufak ufak çocuk kitapları mı okuyayım?
Selamlar,
Bir davet yazıyorum. To whom it may concern demek istemedim. Bu daveti ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere iletebilirsiniz demeliyim:
You could forward the invitation to whom you think may be interested in, yeteri kadar formal ve uygun mudur?
Teşekkürler.
Bir davet yazıyorum. To whom it may concern demek istemedim. Bu daveti ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere iletebilirsiniz demeliyim:
You could forward the invitation to whom you think may be interested in, yeteri kadar formal ve uygun mudur?
Teşekkürler.
Aşağıdaki mekanlara kaçınız gibip ne kadar harcıyorsunuz
Happy Moons
Big Chefs
Big Mamas
Midpoint
Kırıntı
Wagamama
Fiyatlar uçuk ve enflasyon ile topkeyün mücadele logosu bile var bence gereksiz pahalı olan yerler.
Happy Moons
Big Chefs
Big Mamas
Midpoint
Kırıntı
Wagamama
Fiyatlar uçuk ve enflasyon ile topkeyün mücadele logosu bile var bence gereksiz pahalı olan yerler.
Dedemizin meza-
Şaka şaka :)
Merhaba herkese. Tercümanlık öğrencisiyim ve bölümümde maalesef Osmanlı Türkçesi dersi yok. Türkçemi ileriye taşımak adına Lisan-ı Osmani'yi öğrenmem gerektiğini düşünüyorum. Sizce İsmek kurslarına mı gideyim, yoksa kendim bir yerlerden başlayıp kendi kendime öğrenebilir miyim? Bunun için kaynak verebilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Belki işe yarar eki: Osmanlı Türkçesi bilmesem de eski Türkçeye biraz hakimim diyebilirim. Ortaokul yıllarım Reşat Nuri, Yakup Kadri gibi yazarların eski basım kitaplarını okumakla geçti. Arap harflerine de aşinayımdır.
Şaka şaka :)
Merhaba herkese. Tercümanlık öğrencisiyim ve bölümümde maalesef Osmanlı Türkçesi dersi yok. Türkçemi ileriye taşımak adına Lisan-ı Osmani'yi öğrenmem gerektiğini düşünüyorum. Sizce İsmek kurslarına mı gideyim, yoksa kendim bir yerlerden başlayıp kendi kendime öğrenebilir miyim? Bunun için kaynak verebilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Belki işe yarar eki: Osmanlı Türkçesi bilmesem de eski Türkçeye biraz hakimim diyebilirim. Ortaokul yıllarım Reşat Nuri, Yakup Kadri gibi yazarların eski basım kitaplarını okumakla geçti. Arap harflerine de aşinayımdır.
Şu cümle;
“Die Endlagerung hoch radioaktiver Abfälle ist weltweit ein bisher nicht gelöstes Problem.”
google translate ile çevirdiğimde şuna dönüştü:
“Yüksek seviyeli radyoaktif atığın nihai bertarafı dünya çapında çözülmemiş bir sorundur.”
Çeviri doğruysa eğer, atığın kelimesindeki genetiv ekini sağlayan ingilizcede of kelimesine denk gelen des vb. ek neden yok?
Çeviri hatalıysa tam çevirisi nedir?
“Die Endlagerung hoch radioaktiver Abfälle ist weltweit ein bisher nicht gelöstes Problem.”
google translate ile çevirdiğimde şuna dönüştü:
“Yüksek seviyeli radyoaktif atığın nihai bertarafı dünya çapında çözülmemiş bir sorundur.”
Çeviri doğruysa eğer, atığın kelimesindeki genetiv ekini sağlayan ingilizcede of kelimesine denk gelen des vb. ek neden yok?
Çeviri hatalıysa tam çevirisi nedir?
reading at work, more to read gibi..
uzun ingilizce kitapları sevmiyorum. çok yorucu oluyor.
bir iki sayfalık makaleler olması tercihimdir.
uzun ingilizce kitapları sevmiyorum. çok yorucu oluyor.
bir iki sayfalık makaleler olması tercihimdir.
merhabalar
Çetin ALTAN' ın şu yazısını çevirebilir misiniz?
www.google.com.tr
şimdiden teşekkürler
edit:link
Çetin ALTAN' ın şu yazısını çevirebilir misiniz?
www.google.com.tr
şimdiden teşekkürler
edit:link
Aşağıdaki hususları nasıl çevirirsiniz?
1. "I understand ..." onam formunda geçiyor.
2. "You agree that..." "You also agree that..." hukuki bir metinde geçiyor.
3. "Small is the new big" ("yeni moda küçük" dedim ben.)
4. "The original small footprint phone." (öncesinde küçük, az yer kaplayan bir telefondan bahsediyor "small is the new big" diye; sonra bu başlıkla başka bir telefon anlatıyor. "esas küçük telefon" dedim ben buna ama hiç beğenmedim.)
1. "I understand ..." onam formunda geçiyor.
2. "You agree that..." "You also agree that..." hukuki bir metinde geçiyor.
3. "Small is the new big" ("yeni moda küçük" dedim ben.)
4. "The original small footprint phone." (öncesinde küçük, az yer kaplayan bir telefondan bahsediyor "small is the new big" diye; sonra bu başlıkla başka bir telefon anlatıyor. "esas küçük telefon" dedim ben buna ama hiç beğenmedim.)
teşekkürler
youtu.be
"how did magnus react? guess ... he thought xxxx when i ....."
thought ile when arasında xxxx kısmında ne diyor?
"how did magnus react? guess ... he thought xxxx when i ....."
thought ile when arasında xxxx kısmında ne diyor?
Lassen modal verb olarak kullanıldığında kullanım amacı ne oluyor? İngilizcede neye tekabül ediyor?
Können~can (-ebilmek) gibi
Können~can (-ebilmek) gibi
hocaların tipik sen yaz biz imzalarızcı talebiyle tavsiye mektubu hazırladım ama çevirilerden emin olamıyorum abd konsolosluğuna verilecek yanlış bir şeyler yazıyorsa düzeltmemde yardımcı olur musunuz?
xxxxx yyyy is a Thesis Period student at the department of mechanical engineering of xxx University, Turkey. I lectured him “zzzzzzzzz”.
xxxxxx is an intelligent, hardworking and a bright young gentleman who gets on well with his other friends. He also needs to be in New York City to know different cultures and people, to do academic research for a short period of time to study his thesis. I know that he would be very successful during the thesis research period in US, if he is given a chance to be there. Therefore I highly recommend xxxxx yyyy as a good academician candidate of the future.
Please do not hesitate to contact me should you require any further information about him.
---------------
To Whom it may concern,
Above mentioned xxxx yyyy is a student of zzzz University - Institute For Social Sciences and this is Thesis year at the department of xxxxxx and he has 1 more years to complete his Master of Arts degree.
He is professional and effcient in his approach to studies and courses and very well-liked by his friends and teachers. He communicates and explains his ideas clearly and he is a creative problem solver with strong analytical thinking. His presentations are highly appreciated.
xxxxx is planning to be in United states for doing academic research for 20 days and as his teacher and I strongly support his desire to progress and improve his academic works for thesis and wish to gain experience for his university & future academic life. I am happy to write this letter of recommendation for him.
If you need any further information regarding his visa application, please do not hesitate to get in touch with me.
Yours Sincerely,
xxxxx yyyy is a Thesis Period student at the department of mechanical engineering of xxx University, Turkey. I lectured him “zzzzzzzzz”.
xxxxxx is an intelligent, hardworking and a bright young gentleman who gets on well with his other friends. He also needs to be in New York City to know different cultures and people, to do academic research for a short period of time to study his thesis. I know that he would be very successful during the thesis research period in US, if he is given a chance to be there. Therefore I highly recommend xxxxx yyyy as a good academician candidate of the future.
Please do not hesitate to contact me should you require any further information about him.
---------------
To Whom it may concern,
Above mentioned xxxx yyyy is a student of zzzz University - Institute For Social Sciences and this is Thesis year at the department of xxxxxx and he has 1 more years to complete his Master of Arts degree.
He is professional and effcient in his approach to studies and courses and very well-liked by his friends and teachers. He communicates and explains his ideas clearly and he is a creative problem solver with strong analytical thinking. His presentations are highly appreciated.
xxxxx is planning to be in United states for doing academic research for 20 days and as his teacher and I strongly support his desire to progress and improve his academic works for thesis and wish to gain experience for his university & future academic life. I am happy to write this letter of recommendation for him.
If you need any further information regarding his visa application, please do not hesitate to get in touch with me.
Yours Sincerely,
ezberlemem gereken kelimeler var, çeşitli uygulamalar sayesinde bunları ezberledim fakat pratik yapmam ya da cümle içinde kullanımını görmem lazım.
uygulamaya kelimeleri girip bana o kelime ile ilgili video ya da örnek cümleler gösteren ya da buna benzer bir uygulama var mıdır?
mesela voscreen bu işi yapıyor ama kelime yükleme özelliği yok, kendi kelimelerinin içinde geçtiği videoları gösteriyor o yüzden işimi görmüyor.
bunun dışında fikir ve önerilerinize de açığım.
edit: elimdeki kelimeleri ezberlemem lazım
uygulamaya kelimeleri girip bana o kelime ile ilgili video ya da örnek cümleler gösteren ya da buna benzer bir uygulama var mıdır?
mesela voscreen bu işi yapıyor ama kelime yükleme özelliği yok, kendi kelimelerinin içinde geçtiği videoları gösteriyor o yüzden işimi görmüyor.
bunun dışında fikir ve önerilerinize de açığım.
edit: elimdeki kelimeleri ezberlemem lazım
Selamlar,
Özet:"I would be more than happy to set aside some time." diyor, olur ne dersen konuşalım diyorum, yine "I would be more than happy to set aside some time." diyor. Görüşünüz nedir?
GELİŞME:
Bir mülakat sonucunun olumsuz neticelendiğini bildiren mailde arkadaş aşağıdaki gibi sonlanan mail atmıştı:
"... If you would like to talk more, I would be more than happy to set aside some time. It was honestly great working with you and I hope that we get a chance to work together in the future.
Best,
"
sonra cevaben ben:
"... For now, I don't have any specific question, but of course, I would like to talk more, I will be happy to hear from you any assessments, informations or anything.
Kim, Thanks for everything
Best wishes,
"
son olarak o:
"Thank you for getting back to me. I am not able to provide details or feedback but I would be more than happy to set aside some time if you would still like to talk. Just let me know :)"
demiş.
Yukarıda dediğim gibi, cevabımdan sonra tekraren "I would be more than happy to set aside some time if you would still like to talk."
diyerek ne kastediyor, siz ne düşündünüz, ne şekilde dönüş yapmamı önerirsiniz?
Şimdiden teşekkürler
Özet:"I would be more than happy to set aside some time." diyor, olur ne dersen konuşalım diyorum, yine "I would be more than happy to set aside some time." diyor. Görüşünüz nedir?
GELİŞME:
Bir mülakat sonucunun olumsuz neticelendiğini bildiren mailde arkadaş aşağıdaki gibi sonlanan mail atmıştı:
"... If you would like to talk more, I would be more than happy to set aside some time. It was honestly great working with you and I hope that we get a chance to work together in the future.
Best,
"
sonra cevaben ben:
"... For now, I don't have any specific question, but of course, I would like to talk more, I will be happy to hear from you any assessments, informations or anything.
Kim, Thanks for everything
Best wishes,
"
son olarak o:
"Thank you for getting back to me. I am not able to provide details or feedback but I would be more than happy to set aside some time if you would still like to talk. Just let me know :)"
demiş.
Yukarıda dediğim gibi, cevabımdan sonra tekraren "I would be more than happy to set aside some time if you would still like to talk."
diyerek ne kastediyor, siz ne düşündünüz, ne şekilde dönüş yapmamı önerirsiniz?
Şimdiden teşekkürler
merhaba. bu şiiri bir türlü anlamına uygun şekilde çeviremedim. yardımcı olabilir misiniz?
Doom is the House without the Door—
'Tis entered from the Sun—
And then the Ladder's thrown away,
Because Escape—is done—
'Tis varied by the Dream
Of what they do outside—
Where Squirrels play—and Berries die—
And Hemlocks—bow—to God—
Doom is the House without the Door—
'Tis entered from the Sun—
And then the Ladder's thrown away,
Because Escape—is done—
'Tis varied by the Dream
Of what they do outside—
Where Squirrels play—and Berries die—
And Hemlocks—bow—to God—
dokuman.osym.gov.tr
Mesela burdaki çince, gürcüce, korece, macarca... bunlarda soru sayısı yok? Soru sorulup yanıt olarak da Paragraf mı yazılıyordu ne oluyordu? Bizzat girenler bilgi verse daha çok sevineceğim ama olayı bilen birisi de yanıt verebilir.
Mesela burdaki çince, gürcüce, korece, macarca... bunlarda soru sayısı yok? Soru sorulup yanıt olarak da Paragraf mı yazılıyordu ne oluyordu? Bizzat girenler bilgi verse daha çok sevineceğim ama olayı bilen birisi de yanıt verebilir.
memrise benzeri benim seçtiğim kelimeler olacak. bildiğiniz kullandığınız uygulama varsa öğrenmeye talibim.
seneye 1 ay kadar vietnam’da turist olarak kalacağım, duolingo’da da varmış, latin alfabesi ile de yazılıyor, biraz öğrenmeye başladım yavaştan. lokallerle belki konuşurum. pimsleur’den de bakacağım.
Neyse gezerken kullanmak dışında başka ne gibi kazanımlarım olur? başka hiçbir dile benzemiyor sanırım.
Neyse gezerken kullanmak dışında başka ne gibi kazanımlarım olur? başka hiçbir dile benzemiyor sanırım.
overal 6 speaking 6 lazım, toeflda da eşdeğeri.. ing seviyem intermediate olduğunu düşünüyorum kelime bilgim belki bi tık fazlasıdır, konuşurken derdimi anlatabilenlerdenim. reading listening de fena değilim udemyden eğitimler satın aldım hem ielts hem toefl için özellikle writing ve speaking için. ielts olursa bilgisayardakini seçecem öyle işte. online kaynak öneri vs herşeye açığım. saygılar.
Bush was not known as a wordsmith but is known for seeking a kinder, gentler nation when he won his party's nomination as well as this famously catchy promise.
Bir yerde okudum, cok hosuma gitti. İngilizceye nasil cevirilir bu soz?
Please find enclosed an application form and information about the company.
Oradaki enclosed adjective değil midir? Adamlar verb diye göstermiş. sayfanın "Business" kısmında verdiği örnek. dictionary.cambridge.org
Oradaki enclosed adjective değil midir? Adamlar verb diye göstermiş. sayfanın "Business" kısmında verdiği örnek. dictionary.cambridge.org
I sent her an e-mail via both gmail and my university mail account instead of gmail to avoid spam but she hasn't got back to me. I am sorry but I cannot reach to her what should i do?
Arkadaslar, olay ben, benim hocam, bulgar hoca ve onun ogrencisi arasinda geciyor. Simdi bu kizin bizim okula belge gondermesi lazim ama 2 haftadir mail bekliyorum. Hocasina yukarida yazdigim maili gonderecegim. Hem universite mail adresimi kullandim hem de gmail'i belki gmail spam oluyordur diye. Bu yazdigimi okuyan kisi meseleyi anlar mi?
Tesekkur ederim...
Arkadaslar, olay ben, benim hocam, bulgar hoca ve onun ogrencisi arasinda geciyor. Simdi bu kizin bizim okula belge gondermesi lazim ama 2 haftadir mail bekliyorum. Hocasina yukarida yazdigim maili gonderecegim. Hem universite mail adresimi kullandim hem de gmail'i belki gmail spam oluyordur diye. Bu yazdigimi okuyan kisi meseleyi anlar mi?
Tesekkur ederim...
4 ayak üstünde hoplaya zıplaya koşan çocukların fotosunun altında rusty children yazıyor.
ne anlama geliyor bu?
ne anlama geliyor bu?
Evet ortaokullar için Erasmus programında ilk elemeyi geçti. Şimdi İngilizce 3 (üç) dakikalık sunum yapacak. Sunumu hazırlamış. Aşağıya sunumu düz yazı olarak kopyalıyorum. Bunu foto vb. gibi şeylerle süslenmiş olarak düşünün.
Yanlışları neler? Bir de eklemek istediğiniz bir şey olur mu? Fikir şeyederseniz seviniriz.
Çok çok teşekkür.
Tolerance Through My Eyes
Tolerance means to me that you should respect any person who is different from you, no matter what they believe in, what race they are, or what gender they are. Everyone should be treated equal because no one is worth less.
Tolerance means to me to always have an open mind and to always respect others even if you disagree with them. Tolerance is being non-judgemental and accepting of others.
So, what is respect?
Respect to Individual Differences
Respect means to me;
to listen to what others have to say and to value someone's opinion, even if it's different from your own.
I accept differences in size,culture race, etnicity, gender and religion.
Do not mock with others
I don’t ridicule anybody’s personality traits and appearance.
To Show Random Act Of Kindness
I want to explain “to show random act of kindness”.
For example , to share your snack,
To help someone carry their shopping bags,
to hold the elevator door open for someone who is running late,
to pick up trash on the beach or park,
to let somebody go first,
or to give somebody a hug :)
if everyone on the planet showed this kind of tolerance towards each other, there would be a lot more harmony and peace.
I was raised not to look at people racially. What I think is that we’re flowers in a garden. We share a common root, and the root is Mother Earth. The garden is beautiful because it has different colours.
Yanlışları neler? Bir de eklemek istediğiniz bir şey olur mu? Fikir şeyederseniz seviniriz.
Çok çok teşekkür.
Tolerance Through My Eyes
Tolerance means to me that you should respect any person who is different from you, no matter what they believe in, what race they are, or what gender they are. Everyone should be treated equal because no one is worth less.
Tolerance means to me to always have an open mind and to always respect others even if you disagree with them. Tolerance is being non-judgemental and accepting of others.
So, what is respect?
Respect to Individual Differences
Respect means to me;
to listen to what others have to say and to value someone's opinion, even if it's different from your own.
I accept differences in size,culture race, etnicity, gender and religion.
Do not mock with others
I don’t ridicule anybody’s personality traits and appearance.
To Show Random Act Of Kindness
I want to explain “to show random act of kindness”.
For example , to share your snack,
To help someone carry their shopping bags,
to hold the elevator door open for someone who is running late,
to pick up trash on the beach or park,
to let somebody go first,
or to give somebody a hug :)
if everyone on the planet showed this kind of tolerance towards each other, there would be a lot more harmony and peace.
I was raised not to look at people racially. What I think is that we’re flowers in a garden. We share a common root, and the root is Mother Earth. The garden is beautiful because it has different colours.
Selamlar!Bir arkadaş ispanyolca YDS 2014 sonrası(2014,2015,2016,2017,2018) yılların sorularının tümünün (sadece %10unun değil) bir aralar ÖSYM sitesinde olduğunu ancak sonra kaldırıldığını iddia etmekte. Kendisini iddiası doğru ise birileri bir yerlere kaydetmiştir diye düşünmekteyim. Bu sınava yılda 500 civarında kişinin girdiğini de hesaba katarak, bilenler, görenler, bir arkadaşından duyanlar yardımcı olursa sevinirim :)
almanca-almanca sözlük olarak 3-4 dilde arama yaptım. duden, pons, dict.cc gibi sözlükler dışında düzgün bir şey yok. bu ikisi de yeterli değil.
ingilizcede; oxford, cambridge, collins, merriam-webster, macmillan gibi birçok sözlük var.
almanlar ne kullanıyor? duden dışında çok bir cevap alamadım. o da zaten iyi değil. sayfa sattıkları kitapların reklamıyla dolu. kelimenin farklı, zıt, eş anlamları vs yok.
ingilizcede; oxford, cambridge, collins, merriam-webster, macmillan gibi birçok sözlük var.
almanlar ne kullanıyor? duden dışında çok bir cevap alamadım. o da zaten iyi değil. sayfa sattıkları kitapların reklamıyla dolu. kelimenin farklı, zıt, eş anlamları vs yok.
İşin pasif yeterlilikleri kısmında çok sorun yaşamıyorum.
Şöyle örnek vereyim şunları
theconversation.com
longreads.com
okurken sıkıntı yaşamıyorum.
Ya da şu kanalları takip ederken
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
de elim ayağıma dolaşmıyor.
Ancak iş yazma ve konuşmaya geldiğinde patlıyorum. Yani bu yukaridakiler bir de sen anlat bize derseniz o işi yapamıyorum.
Eksiğimi de biliyorum. Dil bilgisi kısmında çok zayıfım.
Çalışmak istiyorum ama tam olarak nereden başlayacağımı bilmiyorum. Açıyorum kitapları, videoları muhabbet present simple tense ile başlıyor ve doğal olarak inanılmaz sıkılıyorum.
Biraz dayanıp ilerleyeyim diyorum 5 10 gün gidiyor sonra yılıp bırakıyorum.
Kursa gitsem gene aynı sıkıcılıkla karşılaşacağım. Gittim bir ara bunun için, oradan biliyorum. Özel ders deseniz benim için sürdürülebilir değil.
Bunun üstesinden nasıl gelirim? Ya da gelebilir miyim? Nasıl yapacağız bunu?
Şöyle örnek vereyim şunları
theconversation.com
longreads.com
okurken sıkıntı yaşamıyorum.
Ya da şu kanalları takip ederken
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
de elim ayağıma dolaşmıyor.
Ancak iş yazma ve konuşmaya geldiğinde patlıyorum. Yani bu yukaridakiler bir de sen anlat bize derseniz o işi yapamıyorum.
Eksiğimi de biliyorum. Dil bilgisi kısmında çok zayıfım.
Çalışmak istiyorum ama tam olarak nereden başlayacağımı bilmiyorum. Açıyorum kitapları, videoları muhabbet present simple tense ile başlıyor ve doğal olarak inanılmaz sıkılıyorum.
Biraz dayanıp ilerleyeyim diyorum 5 10 gün gidiyor sonra yılıp bırakıyorum.
Kursa gitsem gene aynı sıkıcılıkla karşılaşacağım. Gittim bir ara bunun için, oradan biliyorum. Özel ders deseniz benim için sürdürülebilir değil.
Bunun üstesinden nasıl gelirim? Ya da gelebilir miyim? Nasıl yapacağız bunu?