Merhaba,yüksek lisans için TOEFL IBT'den en az 90 almam gerekiyor. Nasıl çalışmalıyım?
reading-orta
gramer-kötü
listening-orta
speaking-kötü orta arası
reading-orta
gramer-kötü
listening-orta
speaking-kötü orta arası
Yeni aldığım defterin bu sayfasında yazılanları merak ettim, korece değil eminim, geriye japonca veya çince kalıyor:) ne yazdığınızda merak ettim.
funkyimg.com
funkyimg.com

Full time sadece ingilizce öğrenmeye odaklanan uzunca bir süreç için söz konusu. Bir dili öğrenirken ana dilini arka plana alıp kendini öğrenilen dile maruz bırakmak gerekir gibi bir söylem var. Fakat bir yandan da okunmak istenen kitaplar birikiyor. İngilizceye ayrılan süreyi geçmemek, belki günde ortalama bir saat olmak kaydıyla Türkçe kitaplar da okumanın ing öğrenme sürecinde olumsuz etkisi olur mu?
yüksek lisans mezunuyum ve doktora yapmayı düşünüyorum ancak ingilizcem oldukça kötü. türkiye'de bir iki kursa gittim ama randıman alamadım.
sizce avrupa'da 6 aylık ya da 1 yıllık ingilizce kursuna gitmek için çok mu geç kaldım ve böyle bir şey mümkün mü? orada bir kursa gitmek istediğimde "yaşın olmuş 30, üniversiteyi de bitirmişsin biz sadece öğrencilere kurs veriyoruz" gibi şeyler derler mi? ya da ilk kez yurt dışına çıkacak biri için vize açısından sorun çıkarırlar mı?
bir de aklımda polonya var orada speak up diye bir kurs buldum hem fiyatı uygun hem de iyi deniliyor ancak anadili ingilizce olmayan bir ülkede ingilizce kursuna gitmek ne kadar mantıklı? polonya-almanya-hollanda gibi ülkelere gitmek çok mu saçma olur, ingiltere-irlanda-iskoçya gibi ülkelere mi gitmeli?
genel olarak bu konuda tavsiye ve yorumlarınıza ihtiyacım var.
sizce avrupa'da 6 aylık ya da 1 yıllık ingilizce kursuna gitmek için çok mu geç kaldım ve böyle bir şey mümkün mü? orada bir kursa gitmek istediğimde "yaşın olmuş 30, üniversiteyi de bitirmişsin biz sadece öğrencilere kurs veriyoruz" gibi şeyler derler mi? ya da ilk kez yurt dışına çıkacak biri için vize açısından sorun çıkarırlar mı?
bir de aklımda polonya var orada speak up diye bir kurs buldum hem fiyatı uygun hem de iyi deniliyor ancak anadili ingilizce olmayan bir ülkede ingilizce kursuna gitmek ne kadar mantıklı? polonya-almanya-hollanda gibi ülkelere gitmek çok mu saçma olur, ingiltere-irlanda-iskoçya gibi ülkelere mi gitmeli?
genel olarak bu konuda tavsiye ve yorumlarınıza ihtiyacım var.
Dolar ve Euro nun değer artışına göre 2018 yılında yurtdışında İngilizce Öğrenilebilecek ülkelerin başında İrlanda ve Malta geliyor. Yaşam masrafları ve eğitim ücretleri açısından nispeten diğer ülkelere göre daha ucuz.
Sizin tavsiye edebileceğiniz bir ülke var mı ?
Sizin tavsiye edebileceğiniz bir ülke var mı ?
merhaba arkadaşlar genel ingilizce kursuna yazılacağım.Ankara'da araştırmalarım sonucunda cinnah caddesi'ndeki Türk Amerikan Derneği ve Bestekar Sokak'taki Türk İngiliz Derneği'nin çok zikredildiğini gördüm.Buralara daha önce giden arkadaşların her türlü öneri ve yorumlarına açığım.Amacım öncelikle inter olan seviyemi daha da ilerletmek.konuşarak kelime öğrenmek,akademik olarak yazmak uzun vadedeki önceliklerim.
Buralarda Akademik olarak ilerlerleyebilir miyim?
Buralarda Akademik olarak ilerlerleyebilir miyim?
Soru başlıkta. Direkt kural bu diyip geçmeli miyiz yoksa mantıklı bi açıklaması var mı?
Bahsedildiği kadar etkili mi? Bazıları neredeyse hiç gramer çalışmayın sadece listening yapın diyor. Son zamanlarda bu yaklaşım oldukça popüler ama ne kadar verimli acaba?
merhaba dostlar. ingilizce-ingilizce çeviri yapan en verimli site hangisi sizce? örnek kelimelerde varsa tadınmaz yenmez.
Şirkete hesap numaramı vereceğim her yeri doldurdum fakat " bank division" adlı bir yeri tam anlayamadım. Oranın karşısına ne zaman gerekiyor sizce?
Şu tamlamaları İngilizceye çevirirken sıkıntı yaşıyorum.
X'i y olan z'ler
Örneğin şu öbeği nasıl çevirmeliyiz?
"hizmet kapsamında başvurusu tamamlanan projeler"
X'i y olan z'ler
Örneğin şu öbeği nasıl çevirmeliyiz?
"hizmet kapsamında başvurusu tamamlanan projeler"
İngilizce geniş zaman hakkında sorularınız cevaplanır...
belirtmiş olduğumuz servis süresi ve ücreti sadece fotoğrafta gördüğümüz parçanın arızası içindir. bunun dışındaki hasarlar için ücret ve servis süresi değişebilir.
teşekkürler şimdiden.
teşekkürler şimdiden.
Yüksek lisans yapmak için hangi düzeyde ingilizce gerekir? Detaylı bilgi verirseniz sevinirim.
önümüzdeki ay GRE ve TOEFL sınavlarına gireceğim de, test merkezi konusunda daha önce sınavı almış arkadaşların önerilerine ihtiyacım var.
Ankara'da bu sınavlar için önerdiğiniz, aman diyim uzak dur dediğiniz sınav merkezleri hangileri benimle paylaşabilirseniz çok memnun olurum..
Ankara'da bu sınavlar için önerdiğiniz, aman diyim uzak dur dediğiniz sınav merkezleri hangileri benimle paylaşabilirseniz çok memnun olurum..
Ankara'da goethe haricinde gidip memnun kaldığınız almanca kursu var mıdır?
Mümkünse fiyat bilgisi de verebilirseniz çok iyi olur.
Mümkünse fiyat bilgisi de verebilirseniz çok iyi olur.
1900'lerin başından kalma bir metinde, ''acıma, küçümseme'' amacıyla değil de, sevgiyle söylenmiş bir adet ''adamcağız'' var elimizde.
Çeviride on cümle dip not yazacağıma, belki, bir ihtimal birileri denk gelmiştir diye sormak istiyorum: Nasıl çevirdiniz/çevrilir? Önce İngilizce'ye çevrilse de yeter.
Çeviride on cümle dip not yazacağıma, belki, bir ihtimal birileri denk gelmiştir diye sormak istiyorum: Nasıl çevirdiniz/çevrilir? Önce İngilizce'ye çevrilse de yeter.
Selamlar. Şunu paraphrase etmeme yardım eder misiniz?
Eisner's perception of outcomes as being what the student achieves as opposed to what the teacher intends to teach.
cümlenin tamamı şu şekilde
Otter's definition of learning outcomes as, 'what a learner knows or can do as a result of learning' (1992, p. i) affirms Eisner's perception of outcomes as being what the student achieves as opposed to what the teacher intends to teach.
ama bana sadece yazdığım kısım gerekiyor.
Eisner's perception of outcomes as being what the student achieves as opposed to what the teacher intends to teach.
cümlenin tamamı şu şekilde
Otter's definition of learning outcomes as, 'what a learner knows or can do as a result of learning' (1992, p. i) affirms Eisner's perception of outcomes as being what the student achieves as opposed to what the teacher intends to teach.
ama bana sadece yazdığım kısım gerekiyor.
almancam b1 (goethe institute cikisli)
fransizcam a1 (frankofon hoca cikisli)
simdi onumde biraz zaman var, almanca’yi b2 yapmaya mi calisayim yoksa fransizca’yi b1 yapmaya mi?
kursa gidemem, tutor arti kendi calisma seklinde olacak.
is icin ikisine de ihtiyacim yok, fransizca belki kanada gocmenligi icin iyi olabilir.
fransizcam a1 (frankofon hoca cikisli)
simdi onumde biraz zaman var, almanca’yi b2 yapmaya mi calisayim yoksa fransizca’yi b1 yapmaya mi?
kursa gidemem, tutor arti kendi calisma seklinde olacak.
is icin ikisine de ihtiyacim yok, fransizca belki kanada gocmenligi icin iyi olabilir.
Everyone on 2chan bashed the hell out of it.
ne anlama geliyor bu cümle?
ne anlama geliyor bu cümle?
deneyimlerinizi alırım.
"Elbette size elimizden geldiğince destek oluruz" demek istiyorum
"Of course we will support you if we can" demek istemiyorum. Şu "if"ten sonrasını nasıl yazsam? "within our knowlege" gibi bir şey anlatmak istediğim. Nasıl diyeyim?
"Of course we will support you if we can" demek istemiyorum. Şu "if"ten sonrasını nasıl yazsam? "within our knowlege" gibi bir şey anlatmak istediğim. Nasıl diyeyim?
bunu nasıl çevirirdiniz :
Pratik ustalaştırır diye çeviriyorum
sadece emin olmak istiyorum.
Pratik ustalaştırır diye çeviriyorum
sadece emin olmak istiyorum.
teşekkürler.
Merhaba dostlar,
1.5 Hafta sonra IELTS'e gireceğim. Özel ders şeklinde kurs aldım ve şu an yeterli puanı alırım gibi görünüyor ancak özellikle listening ve speaking'te durum biraz ucu ucuna, dolayısıyla içim pek rahat değil ve bu sorun büyük ölçüde yetersiz vocabulary seviyesinden kaynaklanıyor. Çalışan bir insanım ve hafta içi akşamları en fazla 2 saatim falan oluyor sınava hazırlanmak için, bayram tatiline kadar da bu durum değişmeyecek.
Şimdi size sorum şu, özellikle vocabulary'den ötürü gibi duran speaking ve listening becerilerimi geliştirmek amacıyla şu kısa süreyi etkili kullanmak için neler yapabilirim? Kullandığınız yöntemler, notlar falan ne varsa önerilerinize ihtiyacım var.
1.5 Hafta sonra IELTS'e gireceğim. Özel ders şeklinde kurs aldım ve şu an yeterli puanı alırım gibi görünüyor ancak özellikle listening ve speaking'te durum biraz ucu ucuna, dolayısıyla içim pek rahat değil ve bu sorun büyük ölçüde yetersiz vocabulary seviyesinden kaynaklanıyor. Çalışan bir insanım ve hafta içi akşamları en fazla 2 saatim falan oluyor sınava hazırlanmak için, bayram tatiline kadar da bu durum değişmeyecek.
Şimdi size sorum şu, özellikle vocabulary'den ötürü gibi duran speaking ve listening becerilerimi geliştirmek amacıyla şu kısa süreyi etkili kullanmak için neler yapabilirim? Kullandığınız yöntemler, notlar falan ne varsa önerilerinize ihtiyacım var.
Sevgili arkadaslar,
Goethe'nin B2 kursunu basariyla tamamlamis ancak sertifika sinavini gecememis bir kardesimiz var 22 yasinda. Sinava tekrar Ekim'de girecek. Ama destek lazim. Takildigi konularda yardimci olabilecek ama bu cocugun zamanini planlama ve calismasini takip etme olacak birini ariyorum. Eylül ayinda haftada 2 gün bulusmaya vakti olan Istanbul'da müsaitlik gerekiyor. Güzel bir ücret karsiligi. Almanca üni okuyan bir arkadas olsa daha iyi olur, bir ögrenci de para kazanmis olur.
Kendiniz ya da böyle bir tanidiginiz / öneriniz varsa bildirirseniz sevinirim.
Goethe'nin B2 kursunu basariyla tamamlamis ancak sertifika sinavini gecememis bir kardesimiz var 22 yasinda. Sinava tekrar Ekim'de girecek. Ama destek lazim. Takildigi konularda yardimci olabilecek ama bu cocugun zamanini planlama ve calismasini takip etme olacak birini ariyorum. Eylül ayinda haftada 2 gün bulusmaya vakti olan Istanbul'da müsaitlik gerekiyor. Güzel bir ücret karsiligi. Almanca üni okuyan bir arkadas olsa daha iyi olur, bir ögrenci de para kazanmis olur.
Kendiniz ya da böyle bir tanidiginiz / öneriniz varsa bildirirseniz sevinirim.
amerikalı ya da ingiliz biriyle konuşurken doğu avrupalı sanıyorlar aksanım yüzünden. böyle biraz rus aksanına kayan şekilde konuşuyormuşum. bunu nasıl çözebilirim?
yani aksan yapmadan konuşmaya çalışıyorum ama sırp mısın, rumen misin falan diyorlar hep. sıkıldım.
yani aksan yapmadan konuşmaya çalışıyorum ama sırp mısın, rumen misin falan diyorlar hep. sıkıldım.
Yakşanlar. bu cümleyi nasıl daha güzel, daha karışık ve süslü yapabiliriz acaba? Böyle bir cümle verilmiş ama sanki yanlış gibi.
it also deals with health issues that people have.
it also deals with health issues that people have.
Bu iki cümlede ne demek istenmiş, anlayamadım:
-We can offer you 60% off our web prices all year round with a minimum spend before discount of £100. (That’s only £40 after discount!)
Çok teşekkürler şimdiden.
-We can offer you 60% off our web prices all year round with a minimum spend before discount of £100. (That’s only £40 after discount!)
Çok teşekkürler şimdiden.
"the complete stripping away of all the guarantees that the people had once been given against any unwarranted undertakings on the part of those who govern them"
cümlenin tamamı: "The sight of universal discouragement, of – if I can go so far as to say this – absolute muzzling all around; then the sight of disarmament , the complete stripping away of all the guarantees that the people had once been given against any unwarranted undertakings on the part of those who govern them; the recent imprint of irons that almost all energetic men bore on their flesh; and what seemed to me the almost complete conviction of many people who were not able to offer very good reasons for their attitude, that the Republic might really, after all, be something other than a blessing; these various causes had very nearly brought all spirits to a state of total resignation, and everyone seemed ready to bend under the yoke."
İlginize teşekkürler.
Not: Amatör olarak çevirmeye çalıştığım bir metinden kesit.
cümlenin tamamı: "The sight of universal discouragement, of – if I can go so far as to say this – absolute muzzling all around; then the sight of disarmament , the complete stripping away of all the guarantees that the people had once been given against any unwarranted undertakings on the part of those who govern them; the recent imprint of irons that almost all energetic men bore on their flesh; and what seemed to me the almost complete conviction of many people who were not able to offer very good reasons for their attitude, that the Republic might really, after all, be something other than a blessing; these various causes had very nearly brought all spirits to a state of total resignation, and everyone seemed ready to bend under the yoke."
İlginize teşekkürler.
Not: Amatör olarak çevirmeye çalıştığım bir metinden kesit.
I don't know english.
böyle bir kullanım var mı? know yerine speak değil mi doğrusu?
böyle bir kullanım var mı? know yerine speak değil mi doğrusu?
köpek öldüren diye tabir ettiğimiz ucuz şarabı ingilizce ifade etmeye kalksak?
Bildiğiniz gibi ingilizce essay yazdırıyor buna nasil çalışabilirim online. Yani bana konu versin sınavlarda çıkana benzer ben yazıp yollayim o degerlendirsin feedback versin
Ingilizce öğrenme sürecine uygun orta seviyeye yakın dergiler okumak istiyorum, Hot English magazine'i tavsiye eder misiniz? Fiyatı biraz pahalı ancak eski sayılarını taksitle alabilirim eğer faydası dokunacaksa. Bu dergi dışında bu tür başka dergi var mı Türkiyede satılabilen basılı?
Merhaba, Ingilizce altyazılı izlemeye uygun, çok hızlı ve terimsel diyalogları olmadığı filmlerden aklınıza gelenler var mı? Social Network, Hunger Games, King's Speech ve Esaretin Bedeli öneriliyor genelde. Marvel filmlerinin dili nasıldı?
favori oyuncularımdan bahsetmek istiyorum diyelim, ''mis actores / actrices favoritos son x, y, z.'' bu kalıp doğru mu?
teşekkürler
teşekkürler
bati felsefesi tarihi, 900 sayfa
turkce anadilim, ingilizcem c1 (toefl 108/120)
turkce daha hizli okurum ama ceviride bir seyler kaybolabilir, ayrica yazarin uslubu ingilizcede daha iyi anlasilabilir.
ingilzcesini mi okuyayim turkcesini mi? (Fiyatlari ayni: 12 dolar vs 60 lira)
genel olarak boyle durumlarda ne yapiyorsunuz? orjinal mi ceviri mi tercihiniz?
turkce anadilim, ingilizcem c1 (toefl 108/120)
turkce daha hizli okurum ama ceviride bir seyler kaybolabilir, ayrica yazarin uslubu ingilizcede daha iyi anlasilabilir.
ingilzcesini mi okuyayim turkcesini mi? (Fiyatlari ayni: 12 dolar vs 60 lira)
genel olarak boyle durumlarda ne yapiyorsunuz? orjinal mi ceviri mi tercihiniz?
Paragraf sorularında aşırı bunalıyorum. Diğer paragrafı okuyasım gelmiyor.
Çok zaman alıyor haliyle.
Sizin paragraf taktiğiniz nedir?
Çok zaman alıyor haliyle.
Sizin paragraf taktiğiniz nedir?
Almanca B2 - C1 ileri seviye gramer konularını Türkçe açıklamalı olarak anlattığım online kursum, Udemy eğitim sitesinde yayımlandı:
(Dikkat: Udemy sitesindeki eğitimler ücretli. Ama birkaç dersi ücretsiz önizleme olarak seyretmek mümkün):
www.udemy.com
İnceleyip görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
(Dikkat: Udemy sitesindeki eğitimler ücretli. Ama birkaç dersi ücretsiz önizleme olarak seyretmek mümkün):
www.udemy.com
İnceleyip görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Keşke yerine ne kullanıyorsunuz. Yani böyle çok i would like to ya da prefer gibi değil de “ayy oraya bugun mu giittin keşke yarın gitseydin de beraber gitseydik” cümlesindeli keşke. ?
"лучше вылить, чем не хватит" tam olarak ne anlama gelmekte internet ceviri programlari sacma sapan ceviriyor da asil ne anlama geldigini merak ediyorum
Kurucu Ortak unvanını hangisi karşılıyor? İkisi aynı mı tamamen?
The reading process that students underwent in response to the tests was examined through debriefing between an evaluator and a student, when the latter defended the choices selected for the questions.
testlere yanıt olarak gerçekleştirilen öğrencilerin okuma süreci ve bir öğrenci arasındaki etkileşimle gerçekleştirilmiştir, diğer bir öğrenci sorulara cevap verdiğinde.
gibi kötü bir şekilde çevirebildim. yardım ederseniz sevinirim.
testlere yanıt olarak gerçekleştirilen öğrencilerin okuma süreci ve bir öğrenci arasındaki etkileşimle gerçekleştirilmiştir, diğer bir öğrenci sorulara cevap verdiğinde.
gibi kötü bir şekilde çevirebildim. yardım ederseniz sevinirim.
Eylül’de toefl’a gireceğim, en az 72 almam lazım. Zorluk seviyesi nasıl oluyor yani odtü profla karşılaştırırsak mesela, daha mı zor olur? Ayrıca hangi kaynaklardan çalışmam benim için daha faydalı olur, dolar aldı başını gitti şöyle ekonomik önerileriniz olursa çok makbule geçer. Şimdiden teşekkürler.
Koskoca internette bu şarkının Türkçe çevirisini bulamadım. Şarkının anlamına erişmek için amatör İngilizce ve Google translate ile karman çorman çevirmeye çalıştım aşağıdaki gibi ama olmadı tabi. Vakti olup da keyfine ve hayrına bu şarkının bir kısmını da olsa çevirebilecek varsa çok mutlu olurdum.
open.spotify.com
youtu.be
One day a friend took me aside
(Bir gün bir arkadaşım beni kenara çekti)
And said I have to leave you
(Ve senden ayrılmam gerektiğini söyledi)
For buying something from a friend
(Bir arkadaştan bir şey satın aldığım için)
They say I've done wrong
(Yanlış yaptığımı söylediler)
For protecting the name of a man
(Bir adamın adını korumak için)
They say I'll have to leave you,
(Seni bırakmam gerektiğini söylediler)
So now I'm bidding you farewell
For much too long.
(Bu yüzden çok uzun bir süre için
sana şimdi veda ediyorum)
And here's a song to sing,
For every man inside,
(Ve burada içerideki her adamın
söylemesi için bir şarkı var)
If he can hear you sing
(Eğer şarkıyı duyabilirsen)
It's an open door.
(???)
There's not a rich man there,
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
(Kendi kaderini Ve bedeli yüksek olan
özgürlüğü satın alabilecek
Zengin bir adam yok orada) (his way??)
For the poor.
Kids in Texas
Smoking grass
(Texas'daki zavallı çocuklar için
Sigara sarmak)???
Ten year sentence
Comes to pass
(10 yıl ceza)
Gelir geçer)
Misdemeanor
In Ann Arbor,
(Ann Arbor'da suç)
Ask the judges
Why?
(Hakimlere sor, neden?)
One day a friend said to her kids
I'm gonna have to leave you
(Bir gün bir arkadaş çocuklarına
Sizi bırakmak zorundayım, dedi)
For selling something to the man
(Adama bir şey sattığım için)
I guess I did wrong
(Sanırım hata ettim)
And although I did the best I could
(Yine de elimden geleni yaptım)
I'm gonna have to leave you
(Senden ayrılmak zorunda olacağım)
So now I'm kissing you farewell
(Bu yüzden benden sana veda öpücüğü)
For much too long.
(Çok uzun bir süre için)
(One day a friend took me aside
And said I have to leave you
For buying something from a friend
They say I've done wrong
For protecting the name of a man
They say I'll have to leave you,
So now I'm bidding you farewell
For much too long.
And here's a song to sing,
For every man inside,
If he can hear you sing
It's an open door.
There's not a rich man there,
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
For the poor.
Kids in Texas
Smoking grass,
Ten year sentence
Comes to pass
Misdemeanor
In Ann Arbor,
Ask the judges
Why?
One day a friend said to her kids
I'm gonna have to leave you
For selling something to the man
I guess I did wrong
And although I did the best I could
I'm gonna have to leave you
So now I'm kissing you farewell
For much too long.
And here's a song to sing,
For every man inside
If he can hear you sing
It's an open door.
There's not a rich man there
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
For the poor
open.spotify.com
youtu.be
One day a friend took me aside
(Bir gün bir arkadaşım beni kenara çekti)
And said I have to leave you
(Ve senden ayrılmam gerektiğini söyledi)
For buying something from a friend
(Bir arkadaştan bir şey satın aldığım için)
They say I've done wrong
(Yanlış yaptığımı söylediler)
For protecting the name of a man
(Bir adamın adını korumak için)
They say I'll have to leave you,
(Seni bırakmam gerektiğini söylediler)
So now I'm bidding you farewell
For much too long.
(Bu yüzden çok uzun bir süre için
sana şimdi veda ediyorum)
And here's a song to sing,
For every man inside,
(Ve burada içerideki her adamın
söylemesi için bir şarkı var)
If he can hear you sing
(Eğer şarkıyı duyabilirsen)
It's an open door.
(???)
There's not a rich man there,
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
(Kendi kaderini Ve bedeli yüksek olan
özgürlüğü satın alabilecek
Zengin bir adam yok orada) (his way??)
For the poor.
Kids in Texas
Smoking grass
(Texas'daki zavallı çocuklar için
Sigara sarmak)???
Ten year sentence
Comes to pass
(10 yıl ceza)
Gelir geçer)
Misdemeanor
In Ann Arbor,
(Ann Arbor'da suç)
Ask the judges
Why?
(Hakimlere sor, neden?)
One day a friend said to her kids
I'm gonna have to leave you
(Bir gün bir arkadaş çocuklarına
Sizi bırakmak zorundayım, dedi)
For selling something to the man
(Adama bir şey sattığım için)
I guess I did wrong
(Sanırım hata ettim)
And although I did the best I could
(Yine de elimden geleni yaptım)
I'm gonna have to leave you
(Senden ayrılmak zorunda olacağım)
So now I'm kissing you farewell
(Bu yüzden benden sana veda öpücüğü)
For much too long.
(Çok uzun bir süre için)
(One day a friend took me aside
And said I have to leave you
For buying something from a friend
They say I've done wrong
For protecting the name of a man
They say I'll have to leave you,
So now I'm bidding you farewell
For much too long.
And here's a song to sing,
For every man inside,
If he can hear you sing
It's an open door.
There's not a rich man there,
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
For the poor.
Kids in Texas
Smoking grass,
Ten year sentence
Comes to pass
Misdemeanor
In Ann Arbor,
Ask the judges
Why?
One day a friend said to her kids
I'm gonna have to leave you
For selling something to the man
I guess I did wrong
And although I did the best I could
I'm gonna have to leave you
So now I'm kissing you farewell
For much too long.
And here's a song to sing,
For every man inside
If he can hear you sing
It's an open door.
There's not a rich man there
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
For the poor
Çok önemli bir mülakata giricem. İngilizce olacak. Kendimi tanıtan bir yazı yazmayı düşünüyorum,onu okuyarak hazırlanıcam.Bu zamana kadar yaptıklarımı anlatıcam. Bu yazıyı yazarken kullanabilmek için güzel kalıplar arıyorum. İngilizce mülakat ve kendini tanıtma örnekleri nerden bulurum?
Biraz google'a baktım, tam olarak istediklerimi bulamadım.
Biraz google'a baktım, tam olarak istediklerimi bulamadım.
şu anlamdaki refreshing'den bahsediyorum:
You say that something is refreshing when it is pleasantly different from what you are used to.
"It's refreshing to hear somebody speaking common sense"
"He was refreshingly honest"
aklıma gelen her karşılık türkçede eğreti duruyor. var mı yukarıdaki anlamı karşılayan "doğal" bir türkçe kelime. sizin aklınıza gelen bir şey?
You say that something is refreshing when it is pleasantly different from what you are used to.
"It's refreshing to hear somebody speaking common sense"
"He was refreshingly honest"
aklıma gelen her karşılık türkçede eğreti duruyor. var mı yukarıdaki anlamı karşılayan "doğal" bir türkçe kelime. sizin aklınıza gelen bir şey?