Giriş
(3)

Ankarada yetkin psikolog var mı?

tez yazımı
Yaşadığım tüm sıkıntıların psikolojik nedenli olduğunu fark ettim fakat bunları çözecek kaliteli bir insan bulamadım. Bu işlerin kurucusu olan kadının bile sosyal medya paylaşımlarından pespayelik akıyor. Zaten yeni yetme olanların çoğu güzelliklerini pazarlıyor gibiler. Tamam güzel olsun ama bilgil
Yaşadığım tüm sıkıntıların psikolojik nedenli olduğunu fark ettim fakat bunları çözecek kaliteli bir insan bulamadım. Bu işlerin kurucusu olan kadının bile sosyal medya paylaşımlarından pespayelik akıyor. Zaten yeni yetme olanların çoğu güzelliklerini pazarlıyor gibiler. Tamam güzel olsun ama bilgili de olsun. Birkaç seans sonra dolandırılıyorum hissine kapılıp bırakmayayım çünkü daha önce yaşadım bunu bir klinikte. Sizin önerilerinizi bekliyorum. Güvenilir bir psikolog arıyorum obesesyon anksiyete ve emdr konusunda uzman.
0
tez yazımı
(18.07.22)
ben hasan akalın ile online çalışıyorum, işinde gücünde biri şov peşinde değil emdr ye yeni başladık tavsiye edebilirim. hasanakalin.com
0
sipsiyah
(18.07.22)
Uzman Psikolog Hasra Avcı
0
ankarakecisi
(18.07.22)
Neşe uzun nizamettinoğlu. Özellikle emdr konusunda eğitimli. Kavaklıdere psikoloji’de çalışıyor.
0
duma duma dum
(19.07.22)
(3)

Bir şeyin hijyenik olduğunu nasıl anlarız?

tez yazımı
Özellikle bu pandemi süreci yüzünden her yerden mikrop buluşacak gibi hissediyorum. Ellerinizi şöyle yıkayın yetmez dezenfektan sıkın diye diye kafayı yedirdiler. Peki bir şeyin hijyenik olduğunu bakıp nasıl anlarız. Misal ben bugün diş fırçamı lavaboya düşürdüm ve hijyenik olmadığını düşünüyorum. E
Özellikle bu pandemi süreci yüzünden her yerden mikrop buluşacak gibi hissediyorum. Ellerinizi şöyle yıkayın yetmez dezenfektan sıkın diye diye kafayı yedirdiler. Peki bir şeyin hijyenik olduğunu bakıp nasıl anlarız. Misal ben bugün diş fırçamı lavaboya düşürdüm ve hijyenik olmadığını düşünüyorum. Eğer başkası düşürüp yerine koysa bilemeyecektim belki klozete sürerse bile görmediğim için bilemeyecektim hijyenik olup olmadığını. Belki öyle kullanacaktım bir şey de olmayacaktı. Zaten tuvalette ben ellerimi köpürte köpürte defalarca yıkarken işini bitirip su tutup çıkan hatta onu bile yapmayıp çıkanları gördükçe acaba bu hijyen olayı yalan dolan mı diyorum. Harbiden bir şey hijyen mi değil mi nasıl anlayabiliriz. bakarak bunu ölçmenin yolu yoksa demek ki böyle bir şey de yok.
0
tez yazımı
(18.07.22)
Lavaboya düştüyse çöpe at zaten. Bunun temizliğini düşünmeye gerek yok. Diş fırçanı sadece senin bildiğin ipuçlarıyla bırakabilirsin. Örnek olarak bir tarafa dönük olabilir. Ben odamda tutuyorum diş fırçamı. Banyoda bırakmıyorum. Hijyen yalan değil tabii ki. O kişilerin eline mikroskopla baksan belki yüz çeşit bakteri görürsün. Diş fırçaları zaten sık değiştirilmeli. Hijyen şüphen olduysa direkt değiştir.
0
dissendium
(18.07.22)
Hijyenik olmayan her şey onu kullandığınız ilk seferde sizde bir olumsuzluğa yol açmaz ki ama? Bu önemli bir nokta.

Hayatı boyunca sağlığına ve hijyenine dikkat eden birisiyle buba dikkat etmeyen birisi belli bir yaşa geldiğinde ekstra bir genetik ve kronik rahatsızlıkları yoksa ikisinin arasında fark olacaktır. Dişlerden tutun, ten sağlığına kadar bu farkı açıkça görürsünüz.

Bir parantez de bir şey hijyenik değilse size zarar verir diye düşünmek de yanlış. Vücudunuz hijyenik olmayan birçok şeyin üstesinden gelebiliyor sonuçta. Yani bir diş macunu kutusunun lavaboya düşmesi muhtemelen sizde bir probleme yol açmaz zaten.

Diğer taraftan arıyorum umumi bir tuvalette sırf üstünde idrar kalıntısı yok diye rahat rahat oturup keyfinize bakarsanız bir gün değil, iki gün değil ama bir gün oradan hastalık kapabilme ihtimaliniz her zaman vardır.

Bir şey gerçekten kirli değilse onun hijyenik olup olmadığını anlayanazsınız. Bunun için hastanelerde kirli sudan hastalık kapan insanlar falan var. Oh mis gibi diye içip atıyorum kolera falan kapıyor insanlar. O yüzden her zaman temkinli yaklaşmakta fayda var. Başka zamanlarda belki hatırlarsınız kutu kola tenekeleri zehirlenme sorunlarıyla gündeme gelmişti.

En azından dışarda evinizin içindeki gibi davranmamakta fayda var her zaman.
0
akhenaten
(18.07.22)
Hijyenik olmayan her şey sizin için toksik değil. Ayrıca hijyen bir noktadan sonra size zarar veriyor. Çünkü vücudunuz mikroplarla karşılaşarak güçleniyor.

Tuvaletten ve kirli sulardan kapılacak bakteriler dışında bu kadar umursamazdım ben sizin yerinizde olsam.

5 yaşına kadar bahçeli evde, toprakla oynayarak büyüyen çocuklar daha sağlıklı oluyor, alerjik bir bünueleei olmuyor, daha az ateşli hastalık geçiriyorlar. Toprakta bulunan bakteriler virüsler sayesinde oluyor bu. Vücutları savaşmaya alışıyor.

Evlerinde bulaşık makinesi olmayan kişilerin vücudu olanlara göre daha güçlü, daha az ateşli hastalık geçiriyorlar vs. Çünkü bulaşıklar çok sıcak suya maruz kalmıyor, bakteriler tamamen ölmüyor, belki biraz yemek kalıntısı kalıyor bu nedenle bakteriler için uygun bir ortam oluyor tabaklarda. Sende o bakteriler sayesinde daha güçlü ve sağlıklı oluyorsun. Vücudun güçleniyor.

Hijyenik olmak insan vücudunu zayıflatan bir şey, her yeri çamaşır suyuyla silmek, elleri dezenfekte etmek vs. Zaten pandemi döneminde herkesin eve kapanması, dezenfektan ve maske kullanması yani günlük hayatta haşır beşir olduğu mikroplarla karşılaşmaması tüm insanlığın bağışıklığını düşürüyor. Bununla alakalı başka endişeler vs konuşuluyordu.

Yani korkma bu kadar bi şey olmaz. Tuvalet hijyeni ve içme suyu hijyeni türkiye sınırları içinde gayet yeterli.
0
zimbirik
(18.07.22)
(2)

Akademik okumalara her yerden ulaşmak?

tez yazımı
Akıllı telefonlar sayesinde vikipedi, twitter veya ekşi sözlük gibi sitelere kolayca girebiliyoruz fakat akademik bir makale okumak için zahmet gerekiyor. Misal Plajda güneşlenirken okunmuyor. Akademisyen arakadaşlar siz ne yapıyorsunuz bu durumda öğrenmek istedim. Keşke akademik makaleleri okumak
Akıllı telefonlar sayesinde vikipedi, twitter veya ekşi sözlük gibi sitelere kolayca girebiliyoruz fakat akademik bir makale okumak için zahmet gerekiyor. Misal Plajda güneşlenirken okunmuyor. Akademisyen arakadaşlar siz ne yapıyorsunuz bu durumda öğrenmek istedim. Keşke akademik makaleleri okumak da sözlük veya wikipedia okumak kadar kolay olsaydı.
0
tez yazımı
(17.07.22)
Sci hub veya libgen ile ulasabildigime ulasiyorum. Pdf olarak indiriyorum. Sonra tabletten okuyorum. Denemedim ama sirf bu amacla remarkable tablet iyi bir secenek olabilir.
0
gibicibicis
(17.07.22)
akademisyen plaja gidebiliyor mu ya, niye bunca zamandır söylemediniz allahsızlar.

cevap: hocam plajda okumayıver sen de.
0
halanne
(17.07.22)
(5)

amaçsızca okumalar yapmak

tez yazımı
çocukken dünya klasiklerini falan okurduk ders kitapları haricinde fakat belli yaşa gelince bu boşa vakit kaybı gibi geliyor. savaş ve barışı okuyacağım diye çıkardım kaç aydır masamda bekliyor. twitterda veya sözlükte takılmak bile daha faydalıymış gibi geliyor. sürekli de akademik makale okunmuyor
çocukken dünya klasiklerini falan okurduk ders kitapları haricinde fakat belli yaşa gelince bu boşa vakit kaybı gibi geliyor. savaş ve barışı okuyacağım diye çıkardım kaç aydır masamda bekliyor. twitterda veya sözlükte takılmak bile daha faydalıymış gibi geliyor. sürekli de akademik makale okunmuyor zira her yerden erişim mümkün değil. siz keyfi okuma yapıyor musunuz yapıyorsanız nasıl bir yöntem ve motivasyonla?
0
tez yazımı
(19.06.22)
Roman okumak film izlemek gibi bir şey, keyfi okuma yapıyorum çünkü keyif veriyor. Keyif almamaya başladığım zaman okumaya da ara veriyorum.

Nasıl sürekli festival filmleri/klasikler izlemiyorsak kitap için de aynısı geçerli. Savaş ve Barış okumak zorunda değilsiniz. Mizah okuyun, bilimkurgu okuyun, polisiye okuyun. Ya da okumayın, kitap okumak da bir hobi, canınız istemiyorsa okumazsınız, zorlamaya gerek yok.
0
kobuzchu kiz
(19.06.22)
Kuram okurken genelde paralelinde bir roman da götürmeye çalışıyorum. Bazen 2-3 kuram biterken tek romanda kalabiliyorum. Göreve binmedigi sürece sorun yok. Göreve binince zevk de azalıyor. Ne zaman okumak istiyorsanız o zaman okuyun.
0
Amaranta ursula
(19.06.22)
Sınavsız 2. üniversite okuyorum ben. Güzel kafa açıyor.
Yolda filan arabada radyo geyiği dinlemek yerine storytel üyeliği aldım. Üniversite kimliği ve enpara.com üzerinden ödeme şeyi ile 9 liraya filan geliyor aylık üyelik.

son 30 günde de 5 kitap bitirmişim. Araya sınavlar filan girdi işte .))

Tavsiye ederim.
0
Kazmapolitan
(19.06.22)
"twitterda veya sözlükte takılmak bile daha faydalıymış gibi geliyor."

bence buradaki faydali/faydasiz olcutlerini tekrardan bir degerlendirmen lazim. tembelim, depresifim, verimli bir sey yapmaya elim gitmiyor (ben de oyleyim) desen anlarim da, eksi sozlukteki yeni girilen entry'lerin %98'i falan cop, nasil olur da daha faydaliymis gelebilir hic aklim almadi.
0
hot potato
(19.06.22)
klasik okur eline bir kitap alır, beğenmezse bırakır başkasını alır. deneye yanıla en sonunda belirli bir sevilen kitaplar bütünü oluşturur. yani "savaş ve barıştan sıkıldım" diyorsanız savaş ve barış sizin harcınız değil demektir. atıyorum "palto" okurken belki de büyüleneceksiniz, kim bilir.

ama illa kitap okuma eyleminden zevk almaktan bahsediyorsanız, öyle bir şey normal okur için maalesef zor. ya ağır okuyucu olmanız gerek ya da edebiyat eğitimi almanız. mesela sinemayı anlamak için ya yıllarca eski-yeni yüzlerce film izlemeniz ya da bu işin eğitimini almanız gerekiyor. resim için keza yine aynı şekilde. okumak da bundan pek farklı değil. ağır bir okuyucu değilseniz basit, daha okuması kolay kitaplardan başlamak lazım. çünkü yüzlerce kitap okumadan ya da kuram öğrenmeden dostoyevski'nin yarattığı ve organik şekilde bağladığı karakterlere hayran olamazsınız, sıkılırsınız. ya da, ne bileyim, gotik edebiyat öğelerini bilmezseniz gotik öyküden & romandan hiçbir zevk alamazsınız.

kitap okumakla ekşiyi, twitter'i falan kıyaslamak, bilemedim.
0
lesmiserables
(19.06.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.