Giriş
(24)

cins evcil hayvan sahipleri

tek millet tek dil tek yuzuk
merak ettiğim bir durum var. biyoloji hocam sadrettin çelebi bir defasında demişti ki, (sene 99 falan),"arkadaşlar, ne kadar ahlak dışı olduğunu düşünseniz bile, biyolojide genetik çalışmalarının temeli izolasyona dayanır ve bu genelde yavru ile ebeveynin, ya da kardeş ile kardeşin çiftleştirilmesin
merak ettiğim bir durum var. biyoloji hocam sadrettin çelebi bir defasında demişti ki, (sene 99 falan),
"arkadaşlar, ne kadar ahlak dışı olduğunu düşünseniz bile, biyolojide genetik çalışmalarının temeli izolasyona dayanır ve bu genelde yavru ile ebeveynin, ya da kardeş ile kardeşin çiftleştirilmesine dayanan ırk ıslahıdır aslında"

yani cins hayvanlarınızın atalarının ensest mahsulü olduğunu bilmiyor iseniz artık öğrendiniz, bundan hareketle sormak istiyorum:

suçluluk duygusu var mı? bakış açınız değişti mi? tüy, renk, boy gibi kaygılarla yapay seçilime tabi tutulan bu hayvanlar defalarca birinci derece akrabasıyla çiftleştirildi. genetik özellikleri gibi genetik hastalıkları da belirginleşti bazısının.

ne hissediyorsunuz şu an?
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
hayvanlarda o aile kavramı yok ki!
0
in search we trust
(23.01.14)
cins evcil hayvanım yok da
sizi bir büyükbaş hayvan çiftliğine alalım hocam havvanlarda aile kavramı hakkında ufkunuz genişlesin...
0
niye ama
(23.01.14)
ona bakarsan adem ile havva'dan hepimiz kardeşiz..
0
eyyor
(23.01.14)
Yavrusu ile büyüyen farkli cinsiyetteki 2 köpek, cins olsun sok-it olsun eninde sonunda çiftleşirler! Yavruları da olabilir! Olmuştur da!

Peki sen şuna cevap ver sokakta sahipsiz dolaşan köpeklerin kendi yavruları ile çiftleşmediğini nasıl kesin gözüyle bakabiliyorsun ve bundan yola çıkıp cins köpekler ensest'tir diğerleri değildir donucuna varabiliyorsun?

Kusura bakma ama hocan hakikaten cahil bir adammış! En azından bu konularda...
0
naughtyfisherman
(23.01.14)
hayvanlarda aile kavramı yok +1
aile kavramı dışında insanardaki ahlak sistemi de yok.
doğal hayatta da birinci derece akrabalarıyla çiftleşiyor hayvanlar.

ikinci olarak sürekli birinci dereece akrabalarla çifleştirilmiyor. belli noktadan sonra kuzenler vs biniyor işin içine.

üçüncüsü yalnızca görünüş amaçlı değil cins hayvan oluşturulması.
0
goldentitan
(23.01.14)
ahlaki kaygılarınız sizi agresif yapıyor.
bakın sokakta hayvanlar 5 çiftleşmeden birinde aile içi yapıyorsa cins hayvanlarda bu sayı 25 çiftleşmede 25.
yani seri oluyor. kasıtlı oluyor.

bana bununla gelmeyin, ben materyalistim. ahlak maddeden sonra oluşmuştur derim. sadece size ne hissettirdiğini sordum, vardığım kanı şu, insanları ayrı bir mertebeye koyuyorsunuz (ki bana göre bir engerek yılanı, bir akrep, bir balina ve bir insan eşit derecede muhteşemdir)

bunu yapmayın.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
sadrettin çelebi lise seviyesinde karşıma çıkan öğretmenlerin en iyisidir. bunu da ayrıca belirtme ihtiyacı duyuyorum. onun temel seviyede bir bilgi üzerinden yaptığı ikazı ben biraz büyüttüm. on seneden fazladır düşünüyorum meseleyi. ne söyleyecekseniz bana söyleyin. rica ederim.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
Ahlaki kaygı? Köpeklerin ensest olabileceğini söyleyen kişi, öyle bir şey olamayacağını söyleyen kişilere ahlaki kaygılar yüzünden agresifleşiyorsunuz mu diyor yani?

Siz "ahlak" ve "namus" konusuna gereğinden fazla önem ve zaman ayırdığınız için hayvanlarda da bu tip kavramların olabileceğini düşünüyor ve aksini inkar ediyorsunuz. Bu tip ilişki kuran hayvanları da kendi insani kavramlarınız üzerinden yaftalamaya çalışıyor bu hayvanları tercih eden yada besleyen insanlara da bu konu hakkında ne düşündüklerini sorarak insanları tahrik etmeye çalışıyorsunuz.

Canlıların hepsi muhteşem olup hepsi de birbirinden farklı olabilirler. Neden her şeyi kendi pencerenizdeki kalıplara uydurmaya çalışıyorsunuz? Hayvanlarda aile, akrabalık, kardeşlik gibi kavramlar yoktur. Doğada türünü devam ettirbilme güdüsü sonucu olabildiğince çok çiftleşir ve bunu yaparkende her hangi bir seçimde bulunmaz.

Hocanız hakkındaki görüşlerim sabittir, aşağalamak için söylemiyprum, biyoloji gibi temel bilimlerden mezun olmuş birinin bu duruma bilimsel açıdan yaklaşmak varken ahlaki açıdan yaklaşıp bambaşka sonuçlar çıkarmış olması ve bunu öğrencilerine öğretiyor olması en hafif manası ile cehalettir.

Hocanız öyle düşünüyor olabilir ama bir öğretmen olarak kendi düşünce ve fikirlerini değil genel geçer kanıtlanmış bilgileri öğrencilerine aktarıyor olması gerekirdi. Hangi kitapta, hangi araştırmanın sonucunda bu söylediğiniz sonuç ortaya çıkmışta öprencilerine böyle bir şey söyleme gereği duymuş gerçekten merak ediyorum.
0
naughtyfisherman
(23.01.14)
ben sadece hisleri merak ettim. ahlak kısmına biyoloji hocam girmişti. sınıfın önemli kısmının kendini dindar nitelendirmesi yüzünden bu girişi yapma ihtiyacı duymuştur muhtemelen.

ben aile kavramını gencilik olarak düşünüyorum. onu geçelim.

ne hissettiğinizi sordum, hemen savunmaya geçtiniz, hayvanlarda aile kavramı yok diyorsunuz. e insan hayvan değil mi desem ne dersiniz merak içindeyim. ben ne hissettiğinizi soruyorum, siz işi meşrulaştırıyorsunuz kusura bakmayın ama ben bunda niyet okurum. agresiflik savunma mekanizmasıdır. hepiniz başarıyla mantığa büründünüz.
büyükbaş hayvan çiftliği denmiş, o büyükbaşlar doğada sürü halinde yaşarken ensestin olumsuz etkilerinden nispeten uzaklar. büyükbaş hayvan çiftliğine girerken emin olun ensestten başka kaygılarım da var. o yüzden almayayım. ayrıca kedi ırkı saflaştırmayla inek, koyun vs saflaştırma arasında da fark olmadığını bilecek kadar düşündüm mesele üzerinde. soruyu mandıra sahiplerine sormak yerine evcil cins hayvan sahiplerine yöneltip cevap alma şansımı arttırdım.
adem ve havvaya inanıyorum ama bir mitokondriyel havva var.
sokakta kendi yavrusuyla çiftleşen hayvan gördüm. bu en fazla iki üç nesil olur. sonra dışarıdan bir erkek gelir ve ensestin olumsuz etkileri biraz genetik çeşitlilik ile azalır.
cins hayvan oluşturulması ister görünüş, ister bekçilik ister dostluk ister başka bir şekilde olsun, bu tahakküm olduğu gerçeğini değiştirmiyor.aynı kapı. geçiniz.

son olarak hayvanlar türü devam ettirme çabasında değildir. bir hayvan düşünün mesela bütün dişilerden çocuk yapabilsin ama onun çocuklarıyla diğer erkeklerin çocukları verimli döl veremesin yani bir başka türün atası olsun bu başlangıçtaki hayali hayvan. o hayvan kendi türünü devam ettirmek istiyor diyebilirsiniz. yalnız, maalesef böyle bir hayvan ya yok ya çok nadir görülüyor. mesele tür meselesi değil çünkü. mesele mümkün olduğunca verimli döl vermek. bu da gen seçilimiyle anlatılıyor. tür seçilimi demode bir biyolojik kavram. bunu da öğrenmiş olun ileride lazım olur.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
ve hocaya laf ettirmiyorum. hoca şunu diyor, ben saf ırk yaratayım diye bu kediyi hep uzun tüylü olması için uzun tüylü kardeşiyle ve ondan doğan kendi yavrusuyla çiftleştirdim. şimdi o kedi uzun tüylü fakat atalarındaki bir genetik defekt yüzünden sağır diyor. sağır kedi avlanmada hep geridedir. ne yaptınız? bir hayvanı muhtemelen boş yere sakat doğurttunuz. ahlaki kaygı burada devreye girer. ensest bu yüzden günahtır. kedi köpek de bizim gibi kültüre sahip olsa ve kardeşiyle çiftleştiğinde hastalıklı yavru ihtimalinin arttığını bilse onlar da ensestin "günah" olduğunu keşfederdi.

sonuç olarak, farklı cevaplar verip inkarı ve bilgisizliği seçseniz de ben istediğim cevapları aldım.

esen kalın.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
"Hayvan türünü devam ettirme çabasında değildir" den sonrasını okumaadım bile...

Sen az biraz arada farklı kitaplarda oku bence. Hep aynı hep aynı müfredatın geride kalmış senin belli...
0
naughtyfisherman
(23.01.14)
hayvan türünü devam ettirmez canımın içi. soyunu desen belki. ama hayvanı oluşturan genler kendini devam ettirir, asıl hikmet burada. bunu anladığın zaman türün bu konuda önemsiz bir aşama olduğunu göreceksin. hiçbir canlı ben türümü devam ettireyim, türümün nesli tükenmesin diye uğraşmaz.

biraz soyutlayalım. bir bilimsel kurul sana gelse dese ki "naughty, sen çiftleşemezsin, senin genlerinde hastalık var, türümüzün sonunu getirecek genetik hastalıklar senden tüm dünyaya yayılacak"
bu senin çiftleşebilme umudunda ya da çocuk sahibi olma arzunda olumsuz bir etki yapmaz. çünkü açıkçası senin hep umudun olacak. bu bir. insanlığın sonunu getiren genlere sahip olduğunu bilmek cinsel iştahında hiçbir azalmaya neden olmayacak bu da iki. tilkinin şeyi.

yani şimdi yeme beni senle ben aynı türdeyiz ama dur sen dandik genlere sahipsin naughty ben üreyeyim sen geri dur desem, hadi len der arkamı döndüğüm gibi kafama sert bir cisimi indirirsin. çünkü benimle aynı türde olsan bile ben aslında senin umrunda değilim. tür de değil. sen kendi genlerini sonraki nesile aktarmaktan mesulsün. senden mutant canavar bile çıksa, tereddüt etmeden çıkartırsın. kapiş?

tür seçilimi, grup seçilimi, türü devam ettirme çabası vs bu laf reddetmemi ve kurduğum cümlenin anlamını çözmeye çalışmadan şiddetli tepki vermen tek hatan.
sorsan söylerdim.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
cins kedi nedir? bu kavramı nasıl tanımlıyorsun sevgili dostum?

şu kedilerden hangileri cins mesela? (uzun tüylü hepsi) i.imgur.com

"bakın sokakta hayvanlar 5 çiftleşmeden birinde aile içi yapıyorsa cins hayvanlarda bu sayı 25 çiftleşmede 25." gayet yanlış bir cümle olmuş bu da.
0
bruges
(23.01.14)
Bunu öğrendikten sonra hiçbir şey değişmedi. Kedime sarıldım uzanıyorum. Sığ bir insanım evet.
0
zigi
(23.01.14)
hocan demiş ki "arkadaşlar, ne kadar ahlak dışı olduğunu düşünseniz bile, biyolojide genetik çalışmalarının temeli izolasyona dayanır ve bu genelde yavru ile ebeveynin, ya da kardeş ile kardeşin çiftleştirilmesine dayanan ırk ıslahıdır aslında"

ben burada hayvanlar için ahlak dışı bir şey görmüyorum. ahlak dediğin şeyi senin soyun yarattı. bir köpeğin kardeşiyle çiftleşmesinde herhangi bir mahsur yoktur. sen misal kedi-köpek alemini kendi etik değerlerinle yargılarsan zaten baştan yanlışa düşmüş olursun.

köpekler sıçtıktan sonra götlerini yalıyorlar mesela. ne kadar ahlaksız hayvanlar. bizim buna göz yummamız düpedüz ahlaksızlık.
0
matchgrip
(23.01.14)
bruges, mesela cins kedi kulakları kıvrık olsun diye sadece kulakları kıvrık benzerleriyle çiftleştirilen ve belli coğrafi sınırlarda patentlenmiş koruma altına alınmış gen havuzu kısıtlanmış hayvancağızlar oluyor. bunlar tür olarak kedi olsa dahi ırk olarak bilmem ne short bilmem ne grey oluyor. ırk/cins kavramının biyolojide olmadığını işaret eden bu örnek argümandan ötürü teşekkür ederim. yalnız sorduğumla alakası yok. bu kadar çok endogami sence hoş mu bunu soruyorum sadece. bununla ilgili fikrin nedir?

zigi, net cevabın için teşekkürler. cins kedin var ise onun adına üzgünüm.

matchgrip, fevkalade, bu noktayı evvela tartıştık, hatta ben de benzer yaklaşımlarda bulundum. ahlak durumlardan sonra gelir dedim. vs. yalnız her hayvanın temizlik alışkanlığı, üreme alışkanlığı vesairesi insan ahlakına ters gelebilecek olsa dahi tamamen rastlantısal ve kendiliğinden olması gereken bir üreme sürecini alıp, dört duvar arasına kapatıp, kafamıza göre seçip, boy boy ensestleri mazur görecek şekilde yüzlerce yıldır tekrarlamamızın vicdanen sende ne gibi yansımaları olduğunu hala bilmiyorum. o hususa da değinirsen fevkalade olacak.

kendimiz için çooook yanlış olan bu ensest mevzuunu kıvrık kulak, dost canlısı bekçi köpeği, sevimli dostumuz gonzales hamsteri vb yaratmak için kullanıyoruz, eğer bu ve benzeri hayvanlardan birinin sahibi iseniz, yüzyıllardır lannisterler, habsburglar vs gibi kendi içinde çiftleşen bu gariban hayvanlara aynı gözle bakabiliyor musunuz? öncelikle bunu merak ediyorum.

bu arada tür seçilimini bilim dışı buluyor, ahlakın fiziksel gerçekliklerin öncülü değil sonucu olduğunu iddia ediyor, cins/ırk derken pet satıcılarının dilini kasten kullanıyor ve emektar biyoloji hocama toz kondurmuyorum.

şimdi cins hayvanınıza bakın, babası ile çiftleşen bir yavrudan doğan ve sonra hem babası hem dedesi olan bu baba ile çiftleşip doğan yavrusuyla bir daha çiftleşen ve bunu defalarca tekrarlayan bir çok bireyden oluşan bir sülalenin son halkası.

bunun yeni farkına vardınız ya da önceden biliyordunuz. fark etmez, sorduğum şey bununla ilgili ne hissettiğiniz.

hayvanlarda aile kavramı yok yeaaa diyorsanız, evet bayramlarda el öpmezler, emekli maaşıyla torunlara oyuncak almazlar, baldızlarına hallenmezler. bunlar bize özgü. ama bizim gibi oldukları bir konu var: akraba evliliğinde bizimki gibi hastalıklı yavrular doğuruyorlar.

bununla ilgili düşünceniz ne?
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
Soy ve türü 2 farklı şey zannediyor olmana da şaşırmadım!
şurdan arat bakalım "soy" un anlamı neymiş; www.tdk.gov.tr

soy
isim
1. isim Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale
2. Cins, tür, çeşit
3. sıfat İyi ve üstün nitelikleri bulunan
4. Manzum söz

Cümlelerini uzun ve ağdalı kuruyorsun diye çok bilgili veya haklı olmuyorsun. Çok düşündüm, hocam süper bilgilidir vs.. diyorsun ama en basit bilgilerden yoksun ne yazık ki.

Hayvanlardaki ahlak kavramı veya hayvanların yaptıkları günah mıdır değil midir diye düşüneceğine biraz kitap oku kelime haznen de gelişir.
0
naughtyfisherman
(23.01.14)
kelime haznemin zekatı sana yeter. işi kişiselleştirme. retorikle uğraşmaktan imtina ederim. özellikle başkasının anlamda yaptığı hatalarla ama bunu sen istedin.

mesela türü devam ettirme diyorsun. ben de diyorum ki hayvanların böyle bir motivasyonu yoktur. (bu iddiayı sorgulamak yerine kaçak vuruşuyorsun çünkü bu konuda bilgi eksiğin olduğunun sen de farkındasın). "hadi" diyorum "belki soy desen", o kendi verdiğin tdk linkindeki "sülale" anlamından hareketle, "kendi sülalesini devam ettirir" desen (demek istesen), bu gen seçilimi kavramına daha yakın diyorum. ona belki eyvallah diyorum, bunu baştan böyle söylüyorum. ama sen geliyorsun, benim soyun tür ile aynı anlama gelmeyebileceğini iddia ettiğime getiriyorsun meseleyi. ben zaten o hamleni önceden açmazda bıraktım. sülale senin genlerine en yakın insanlardan oluşur, ben de zaten gen seçilimi diyorum.

ayrıca madem kelimeler arası çelişkiler ilgini çekiyor, sen bana "kelime haznen gelişsin" derken, biraz evvel dediğin "ağdalı cümle kurmak" lafını kendin reddetmiş oluyorsun. al sana retorik öyle olma, böyle olur:
eksisozluk.com

yani demem o ki, cümle kalıplarını ezberlemişsin ama arada memetik ve semantik bağları epey gözardı etmişsin. benim gibi 3-4 kişiyle daha bu konuları tartışırsan, sen de ileride iyi bir münazaracı olabilir, hatta şirinleri bile görebilirsin. kim bilir?
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
ben materyalistim, mitokondriyel havva, genetik defekt, gen havuzu, kelime haznemin zekatı sana yeter, retorikle uğraşmaktan imtina ederim, gen seçilimi, memetik ve semantik bağları... hahahahahaha hiç güleceğim yoktu.

Benim söylediğim şeyi ben öyle düşündüğüm için öyle değil. bu bilimsel bir gerçek senin söylediğin zırvaların neye dayandığını sen zaten itiraf etmişsin;

"ben de diyorum ki hayvanların böyle bir motivasyonu yoktur."

bunu "sen" diyorsun!
neye dayanarak diyorsun?
dünyaya tek bir pencereden bakarak değerlendiren hocanın sana zerk ettiği bilgi diyeceğim ama bilgi de değil, değerler üzerinden diyorsun.
Her hangi bilimsel bir dayanağı var mı? Var biyoloji hocan öyle demiş! hahahahahahahah :)


sürekli aynı şeyleri farklı jargonlar kullanarak kendini pantolunun üzerinden büyük göstermeye çalışıyorsun ama nafile! düşüncelerini bilimsel jargonlarla bezeyince söylediklerinin bir anlam ifade etmesini bekliyorsun ama kendini komik duruma düşürmekten başka bir işe yaramıyor! tartıştığın şey bilimsel bir konu ama tezlerin hep kendi düşüncelerin, ahlak, günah, ayıp gibi soyut kavramlar penceresinde.

dogmatik bilgilerinle sana hayatta başarılar...
0
naughtyfisherman
(23.01.14)
Dostum onu bunu siktir et de akraba evliliklerine odaklanalım biz.
0
Solem
(23.01.14)
"hahahahahaha hiç güleceğim yoktu."

"Her hangi bilimsel bir dayanağı var mı? Var biyoloji hocan öyle demiş! hahahahahahahah :)
"
"sürekli aynı şeyleri farklı jargonlar kullanarak kendini pantolunun üzerinden büyük göstermeye çalışıyorsun ama nafile!"

"düşüncelerini bilimsel jargonlarla bezeyince söylediklerinin bir anlam ifade etmesini bekliyorsun ama kendini komik duruma düşürmekten başka bir işe yaramıyor!"

adnan hocacı tadı aldım. şu yazdığın kadarcık üslubundan anladığım tek şey konuyla ilgili hiçbir şey bilmediğin. cümleler sadece beni gülünç bulduğunu ima edecek şekilde çıkabiliyor senden.

birkaç başlangıç noktası vereyim sana. ufkun açıla..

yaşayan hemen her canlı genlerinin inşa ettiği bir bedene sahiptir. üremede amaç genlerin sonraki nesile aktarılmasıdır. genler bu sırada çeşitli seçilim şartları altında evrimleşir. rastgele mutasyonlar ve diğer şeylerle.

genler seni bir yaşamkalım makinesi haline getirir. sen yaşarsan ve üremeyi de başarırsan, bu genler bir sonraki bedene geçmek için bir şans sahibi olur. (bu şans çünkü her döllenmede kromozomlarının yarısını aktarırsın. tek çocuk sahibi olursan kromozomlarının yarısı kesinlikle sonraki bedeni göremez)

buraya kadarı gen bencildirden. oku bu kitabı. tür-grup seçilimi muhabbetine giydiren kitap budur. al sana kaynak.

aile içi evliliğin ya da daha genel olarak endogaminin hayvan, bitki, mantar bilumum canlı için ne kadar sakıncalı olduğunu temel biyoloji derslerinde izah ederler. bunun için kaynak vermeyi gereksiz görüyorum.

ahlakın kökeniyle ilgili yorumumu kodum ortaya, hayvanları iç üremeye zorlarsan bu insanın başına gelenden farklı sonuca yol açmaz, ben insanı diğer canlılardan üstün gören bir anlayışa sahip değilim dedim. bunu anlamak ya da anlamamak sana kalmış. kaynak benim. bana itimat etmemen umurumda değil.

ahlak vs soyut diyorsun, bu duyuru başlığının konusu net bir şekilde yorum aldığımda anlamlı. yorum yapmaktan kaçınıyorsun. onun yerine bilmediğin sularda yüzüyorsun.

gen bencildir çok rerörerö dersen bir üst versiyonu "rastlantı ve zorunluluk" adlı kitaba bak. evrimin kimyasal kökeni hakkında fikrin olsun.

materyalistliğimi karıştırma, o adem havva diyene verdiğim cevabın konusu. senle alakası yok. sana hitaben yazılmamış şeylerden medet umma.

lise hocamı da karıştırma, ya da istersen karıştır :)) onun pek umurunda olacağını sanmam.

şimdi ben sana sorsam: "canlılar türünü devam ettirmeye çalışır." varsayımının kaynağı ve varsa ispatı nedir diye. acep ne dersin? dur tahmin edeyim:
"ahahaha dogmana dokundu di mi ağdalı seni haraharharharh, dar pencereden bakıyorsun, lise biyoloji hocanı gözünde büyütmüşsün ahahah" dersin muhtemelen. amaan neyse. hiç demedim varsay.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
sanırım hayvanların / canlıların türlerini devam ettirme motivasyonuna örnek olarak ortamda hiç dişi birey yoksa erkeklik organını dişi üreme organına yada tam tersi erkek birey olmayan popülasyonlarda erkek üreme organı geliştiren balıklar gösterilebilir.
basit bir akvaryumda bile beslediğiniz 8-10 dişi kılıçkuyruk (balık) 'lar yeterli olgunluğa geldiklerinde akvaryumada adapte olurlarsa ( soy devam ettirmek isterlerse ) aralarında erkeğe dönüşen 1-2 birey olur ve üremeyi bu arkadaşlar sağlar.
0
the imp
(23.01.14)
@the imp, iyi nokta gibi görünüyor aksini, ispata çalışayım:

erkek üreme hücresi ile dişi üreme hücresi arasındaki yegane fark nitelik ve nicelik olarak iki kaleme ayrılabilir. kimi türlerde (izogami) denen üreme anlayışı vardır ve sperm ile yumurta arasında fark olmaz. kimi türlerde (hatta çoğunda) cinsiyetler kesin olarak bellidir. kimilerinde dediğin gibi cinsiyetler grup anlayışı içinde kendiliğinden oluşur (bunu duyduğumu hatırlıyorum). bazı türler ise (orfoz misal) üreme erişkinliğine vardığında sırayla erkek ve dişi karakterler geliştirir. bunun haricinde hermafrodizm de var. erdişi bireyli türler mevcut.

şimdi the imp, bahsettiğin türde, (tür adı nedir bunların acaba?)
herkes erkek diyelim. hep beraber dişileşmeleri mümkün değil ise (mekanizmayı bilmiyorum) en kısa sürede dişileşen erkek zaman avantajını alır. hızla durumdan faydalanmak bu bireye büyük katkı sağlar. tür de bu sırada kurumamış olur evet. ama işin odağında hala "en hızlı şekilde dişiye dönüşümü sağlayacak genlerin üstün geldiği bir mücadele" var. seçilen bu genler, diğer erkekler ne oldum derken bir dişiye ulaşmaya çalışacaklar. bu erken dişi ise bir sonraki nesile ilk yavru doğurma hakkına sahip olacak. garantici genler günü kurtarır.

diyelim bütün balıklar dişi, en kısa sürede sperm üretmeye başlayan erkek, diğer dişiler dönüşene kadar çoğunu belki hepsini dölleyecek, muhtemel rakip erkek dönüşümlerine gol atacaktır. burada hızlı dönüşümü sağlayan genler sonraki nesilde devasa başarı sağlarken yavaş dönüşümcüler maalesef hızla tökezleyecek. ikinci erkek dönüştüğünde belki de dölleyecek dişi kalmayacak ortalıkta ve sonraki nesilde tamamen silinecek yavaş genler.

bu kurgu mantıksızsa söyle tabii ama cinsiyetlerin oynak olduğu bu durumda tür sürdürme için iyi bir örnek desek de işin özünde hala belli genler farkı yaratan en temel birimler oluyor. yani gen seçilimi hipotezi yara almıyor.

ha gen seçilimi harici durumların hepsinde tür seçilimine galip geliyor. herkes için en mükemmel evrimsel çıkar türünün dünyadaki tek dişisi ya da erkeği olması. çünkü bu durumu gerçekleştirdiğinde tür tamamen ondan türüyor. yani türün atası o oluyor. evrimin temel hayali bu aslında.

bu arada, kimi erkek böcekler dölledikleri dişilerin yumurtalığına beton döker. evet spermin dışarı sızan kısmı katılaşır ve ikinci erkeğin sperm boşaltmasına izin vermez mesela. bu durumda bu bencil erkek kendinden daha iyi olabilecek herhangi başka bir erkeğin o dişi vasıtasıyla genlerini üretebilmesinin önüne engel koyar. yani tür için hayırlısı ne ise o olsun demez, kendi için en hayırlısını yapmaya çalışır.

bu yumurtalık mühürleyen ilk erkeğin de muhtemelen iki üç nesil sonra bütün yavruları bu avantajla baskın hale gelmiş olsa gerek. birey kendi genlerini yaymak için karşı cinsi kullanır. buna da eşey savaşı deniyor. evrimde sorun bu zaten, eşey nesil birey herkes savaş içindedir.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
yaw he he...

yazmışın yine uzun uzun okumadım ha bilesin!

yazsana buna da uzun jargonlu jargonlu! :) arada da ufak ufak aşağlarsın kendince falan. şimdi ben sana esas bir soru sormak istiyorum;

ne hissediyorsun şu an? :)
0
naughtyfisherman
(23.01.14)
(13)

15-20 bin lira kazık çok büyütülecek bir kazık sayılmaz di mi lan?

tek millet tek dil tek yuzuk
hal-i pür melalim başlıkta :(olur arada öyle di mi?
hal-i pür melalim başlıkta :(

olur arada öyle di mi?
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
geçmiş olsun.. acıyor mu..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(23.01.14)
o paraya ahır alınır.
0
blues buzz
(23.01.14)
önemli olan senin içim bu para ne ifade ediyor?
yani o para beni batırmaz diyosan takma o zaman. herkesin başına gelebilir, olur öyle ama arada değil.
bi daha olmasın dikkat et, bu sana ders olsun.
0
innerbliss
(23.01.14)
Yok yok gençsin abi. O sana para mı. Sen kat kat fazlalarını kazanırsın.
0
armagan
(23.01.14)
bu para 6 aylık çalışmamın bedeli oluyor. hüzün veriyor. 3-5 biniyle sadaka ve burs verecektim. kalanıyla arabanın masrafları çıkacaktı, ondan kalanı da hısım akraba eş dostla yiyecektim baharda. şimdi baharda da çalışacağım. bu sıra borçlanacağım, üstelik bok gibi geçecek o süre. götü 7-8 ayda belki toplayacağım.
şu andan itibaren üçkağıda başlıyorum. bunu yazıyorum buraya duyuru. bu güne kadar iyi biri olmaya çabaladım. artık işin şerefsizliğindeyim.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
Uzulme. Ben de gecen yilin sonunda direk kazik degil belki ama arkadasimin umursamazligi sonucu 20 bin kaybettim. Aynen benim de 6 aylik Maas gitti. Ilk gunler baya oturdu am a sonrasinda dunyanin faniligini daha idrak etmis, parayi takmayan bi insanim. Battibalik yan gider modunda daha DA harciyorum. Iyi mi kotu mu allah bilir.

Sen kendini bozma
0
lazuri
(23.01.14)
15 mi 20 mi aradaki 5 bini küçümsediğine göre koymaz.
0
mad madame
(23.01.14)
kazığı atanın kim olduğuna göre değişir. sahi fazla özel olmazsa eğer; kime kaptırdın? bana versen o parayı iş kurardım amk, ömür boyu duacın olurdum. gitti para ya.
0
nickbulmaktazorlaniyorum
(23.01.14)
@mad madame, tartışmalı meblağ, bazı işlerde harcırah falan olur ya, onlardan kıvırmaya çalışırlarsa o kadar oynar.

@nickbulmaktazorlaniyorum, daha resmen kaptırmadım ama umudum azalıyor. büyük firma değil. piyasada domino taşı etkisi yapmaz :(

@lazuri, valla ben parayı zerre önemsemem de çevremi hayal kırıklığına uğratabilirim. havaya çalıştığımı bilirlerse üzülürler. hatta böyle dedim, bi gayret geldi. bu işin sonunda ya o para tahsil edilecek ya da birilerini o paralara mahsuben..
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
intihar ederdim kederden :(
nasıl yiyebildin bu kazığı?
0
madeleine elster
(23.01.14)
şöyle yedim,
%20 eş dostla iş yapıp gereğinden fazla güvendim %80 kendi mallığım, ben gidiyorum desem 3-5 ile kurtarır nalet olsun derdim. peşinden koşmazdım o kadarcık paranın.

gerçi henüz tam yemedim, uç verdi. hafiften penetre ediyor.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
4000 teğlelik kısmı kurtaracaz gibi. bakalım.. inşalla.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(23.01.14)
bana koymazdı ama ben öyle kazık da yemezdim.
0
[silinmiş]
(23.01.14)
(2)

sorum alternatif iktisadi teşebbüs modeliyle alakalı (fantazi içerir)

tek millet tek dil tek yuzuk
farklı bir üretim modeli içinde olmayı hayal ediyorum. gözü tok bir toplulukta, birden fazla konuda yeteneği olan insanlarla, teknik geliştirebilecek, emeği daha iyi değerlendirebilecek bir üretim modeli mümkün müdür?binde bir mi rastlanır bu yola çıkılacak güvenilir insanlara, toplulukta?mesela atı
farklı bir üretim modeli içinde olmayı hayal ediyorum. gözü tok bir toplulukta, birden fazla konuda yeteneği olan insanlarla, teknik geliştirebilecek, emeği daha iyi değerlendirebilecek bir üretim modeli mümkün müdür?

binde bir mi rastlanır bu yola çıkılacak güvenilir insanlara, toplulukta?

mesela atıyorum, ben bir bisiklet atölyesi kurmak istiyorum arkadaşlarımla. toplanıyoruz, üretimi yapıyoruz ve atölyeyi bir sonraki iş için hazırlayarak dağıtıyoruz ya da yeniliyoruz ekibi. bir fon oluşturuyoruz, oradan iş dışı amaçlarımız için ortak kaynak yaratıyor, oylama ile bu kaynağı ne şekilde değerlendireceğimize karar veriyoruz. mesela atölye 15 kişiden kurulu, ikisi temizlik ve bakıma, geri kalanlar ise boya, kaynak, büküm vs işlere bakıyor. ortak karar alma süreciyle üretim yapıyoruz ve üretimimiz evrimsel mekanizmaya sahip. üretim yönelimleri tamamen tartışarak alınıyor. başımız yok. anarşistiz.

parayı kazanıyoruz, ekibimiz belki daha büyük, bunun içinde satış ekibi de var belki, teknik dokümantasyon ekibi de var, iş güvenliği ekibi de var, üretilen şeyin güvenliğini test eden de mevcut. parayı belki 30 kişi kazanıyoruz. sonra iş için emeğimizi bölüştükten sonra, kalan olursa (ki olmalı sistemin devamı için şart) mesela bununla bir velodrom yapıyoruz. bunun inşası için de ekibi genişletmiş oluyoruz. yani ürettiğimiz gibi önce kendi kullanımımıza açıp kendi ihtiyaçlarımıza göre tasarlıyoruz, sonra ilgi gösterebilecek ama grubun dışında kalan diğer insanlara hizmet olarak maddi karşılık bekleyerek sunuyoruz.

bisiklet, belki doğa turları ile de bir hizmet üretimi fırsatı sunar. yani grup organize şekilde bu işlere yönelebilir. yine üretilen değer grup içinde yeni süreklilik yaratacak işlere, mevcut oturmuş işlere ya da grubu genişletecek yeni işlere yöneltilir.

bu ne kadar mümkün? standart dışı bazı işler için fikir almak istiyorum mesela, yapı markete gidiyorum, reyon görevlisine derdimi anlattığımda gözü parlıyor adamın. ben bu adamla maddi olarak sağlıklı (sömürüye dayanmayan) bir ilişki kurabilirsem zarif, teknik ve entelektüel olarak tatmin eden bir işe girişirim gibime geliyor.

günümüz ekonomik düzeninde bu ne kadar mümkün. işin vergi vb kısımlarını sormuyorum. onlar füruat. insan faktörü, seri üretimin iğrençliğinden kurtulma, uzmanlaşmaya karşı koyacak kadar çok yönlü olabilme. bu tür şeyler merak ettiklerim.

konu ilginizi çektiyse tenkitte acımasız olun lütfen.

ve bir de şuraya bakın:
www.eksiduyuru.com

bu adam tam benim kafadaymış. duyurularını inceledim. allah yolunu çık etsin çok şahane insanmış.
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
"farklı bir üretim modeli içinde olmayı hayal ediyorum"
guzel hayal. su anki durumu insan perspektifinden inceleyince sorun cok esasen.

"binde bir mi rastlanır bu yola çıkılacak güvenilir insanlara, toplulukta?"
daha seyrek.

"insan faktörü, seri üretimin iğrençliğinden kurtulma, uzmanlaşmaya karşı koyacak kadar çok yönlü olabilme. bu tür şeyler merak ettiklerim."
standart disi is yapmak mumkun. zaten yapiliyor, adi inovasyon. ve kucuk sirketlerin ayakta kalabilmesi icin baska sanslari yok. yani dusundugunuz kadar yaygin olmayan bir sey olmayabilir. sirketler buyudukte "economy of scale" sebebiyle avantaj elde eder. bunu optimizasyonla ilerletir. uzmanlasma olur. yani uzmanlasma ve inovasyonun stratejik konumlari bu. sizin bahsettiginiz ise anca kendi kendini cevirme olur. rekabet avantaji olmaz. rekabet avantaji elde etmek icin fikirde gelistirmeler yapmalisiniz.


konu ilgimi fazlasiyla cekiyor. ama bazen oyle bir anlatiyorsunuz ki (siz ve benzeri kollektif fikirleri olanlar) diyorum ki ya siz insanlari tanimiyorsunuz ya da ben tanimiyorum. 15 kisi ile basi olmayan bir toplantiya girin bakalim en ufak bir karari alabiliyor musunuz? is dunyasinda cok kalabalik insanlar bir arada calisabiliyor ve bazi kurallar var. iste o kurallari gereksiz saymaniz icin ekstra bir deger gostermelisiniz. ve bu degerin "guvenilir", "gozu parliyor" dan cok daha fazlasi olmasi gerekli.
0
f_d
(22.01.14)
tamam, itiraf ediyorum, sonuçta ben de mülksüzleri okuyup koptum geldim bu noktaya. nedir? mevcut üretim ilişkilerini içselleştirene bu tür ütopyalar ayrı bir dünya anlayışı gelir. yani paralel evrenler gibi, kanıtlanması namümkün şeyler.

o yüzden daha bu bizim kültüre yakın bir dile geçmek lazım. ilk düzgün eleştiri de geldi. o zaman buradan hareketleneyim. bundan sonraki düşüncelerimde yani.

şu durumda insanların birbiriyle didişmesi günümüz iş hayatının kurallarıyla düzenlenmeli. çok can sıkıcı ve aşılması zor. zannedersem bu kurguları hayattan aşırı derecede kopmuş, uyum sağlayamayan insanlarla ortaklık kurarak yapmaktan başka çarem yok. normal insanlar bu düzenin en doğal düşmanları çünkü. bu düzene en az şekilde tesir etmeleri lazım.

şimdi normal bir iş düzeninde, hesap sorulabilirlik olsa da herkesin sayısız mazeret üretme şansı var. işi yokuşa sürme şansı var. evrakla boğarak işin içinden çıkma şansı var. bu durumda önce beraber çalışmayı öğrenmek şart. yani varsayalım bu 15 kişi, ciddi şekilde motive edilmeli. hırlaşmayacaklar ve bilgi bir defa üretildiğinde herkesin olacak. bir de bu ortak hareketten gelen güç bi işe yarayacak kadar kuvvetli olacak. avantajı olacak.

sonuç olarak, mülkiyet arttırma değil de ortak mülkiyet üretme gibi bir yoldan gidilmeli galiba ama sorun bunun altında yatanın hangi kuvvet olacağı ve bunu ne şekilde idare edeceğimiz. adım gibi eminim, insanların egoları bu şekilde kontrol edilirse, kendilerini kahraman gibi görmeye başlarsalar, şu ego problemini aşmak gibi bir şansımız da olur. işin oluru bunlardan geçiyor.

hala hakim görüşü benimseyenlerin sert yorumlarına ihtiyaç var bol miktarda :(
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
(5)

çok mu mal bir insanım? sadist miyim yoksa?

tek millet tek dil tek yuzuk
şimdi bakın hele, geçen bir kediyi elektrik süpürgesiyle korkutup evden uzak tutma gibi bir fikirle gelip tepki topladım. sonra biraz özeleştiri yapmaya çalıştım ama başaramadım. o durum için aşırı bir tavsiyeydi evet. ama sonra bakınca genelde bu tavırda olduğumu fark ettim. bu birz korkutucu.fikir
şimdi bakın hele, geçen bir kediyi elektrik süpürgesiyle korkutup evden uzak tutma gibi bir fikirle gelip tepki topladım. sonra biraz özeleştiri yapmaya çalıştım ama başaramadım. o durum için aşırı bir tavsiyeydi evet. ama sonra bakınca genelde bu tavırda olduğumu fark ettim. bu birz korkutucu.
fikir alayım diyorum.

şimdi bazı olaylar geçti başımdan, sizin de başınıza gelmiştir, geçen yaz mesela iki defa köpek ezdim :( birinde bir sürü halinde yanımda koşarlarken içlerinden biri önüme atladı. olay belediye çöplüğünde oluyor, sürü bildiğiniz sürü, kurt sürüsü, çamurun içinde kayıp saplanarak durabildim. (25 m fren izi ölçtüm daha sonra) hızım da 40 falandı saatte, henüz bir yokuşu tırmanmış ve yeni yeni inişe geçmiştim.
hayvan çok büyük ihtimalle öldü. bilemiyorum çünkü sürünerek can havliyle çöp dağının içine kaçtı. yemek alıp döndüm bir daha göremedim. (çöplük alanı yaklaşık 2 km2)
aynı yerde daha da evvel, bu sefer aracın içinde, telefonla konuşuyordum hepi topu 2 dk kenara çekmiş halde. yavrudan az büyük bi köpek alta girmiş, harekete geçince bi de onu ezdim. hayvan o gün bugün kaçar insandan arabadan. neyse ki hayatta ve sağlıklı. yani umarım. bir süredir görünmüyor ortada, alanını savunamadı tek başına, sürüldü.
osmanbeyde otururdum evvelden, bi kedi 7 yavru yapmıştı apartman kapısı yanında bi pencere önüne. her gün yemliyorum bi gün baktım 1 eksik. o sıra bi komşu marşa basıyor sokakta. artık tedbir mi önsezi mi gittim araba altına eğilmemle tekerin üstünde kayıp yavruyu bulup çıkarmam bir oldu. araba sahibinin dehşeti hala gözümün önüne geliyor.
neyse efendim, anladım ki hayvanlar bizim dünyamızda çok aciz kalabiliyorlar. özellikle korku bilmeyenler.
bu beni şu açıdan çelişkili yaptı: ben hiçbir hayvanın elimde, arabamın ltında ölmesini istemiyorum. yanımda yakınımda da. uzak olsunlar sevmeyeyim benden ve insanların kalanından korksunlar icabında, yeter ki hayatta kalsınlar. bu arada da evde kedi besliyorum, sokakta şimdi aciz kedi bulsam sayı 4 olur anında. çok yanlış mı düşünüyorum? çelişkili mi? ben hayvan sever sınıfına mı giriyorum yoksa toplum mikrobu muyum? (ciddi sordum)

hayatı sahipsizler'deki gaddar rolünde yaşamakla hata mı ediyorum lan?
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
metrekareye bir köpek düşüyor, çöplükte kepçenin dozerin yaraladığı hayvanlar var. her köpeğin bacağı aksak, şanslı olanı kamyonlar eziyor, sakat kalma derdi olmadan direkt ölüyorlar. 5-6 km boyunca her yer köpek kaynıyor. her yer. zaten 5-6 kilometrede, çöplük, hayvan barınağı ve denizli il kerhanesi var en önemli kamu teşebbüsü olaraktan. bir de alabildiğine it var. ben cehennemde yaşamışım resmen.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
otoyolda durup çarpılmış hayvanları yoldan aldığım çok oluyor. günde 100lerce yayanın geçtiği yerde bi kediye denk geldim. motorda poşet yoktu alamadım. ertesi gün gene geçtim hala orada kedi, bu sefer aldım. insanlar üstünden atlayıp yinede dokunmuyor. içinden kurtlar dökülen, aylar önce ölmüş kedi de gömdüm, oto yolda çarpılmış, gözü yerinden çıkmış, daha can verememiş kediye de denk geldim. böyle şeylere müdehale edebilmek için soğuk kanlı olmak gerek biraz. hayvanseverlikle ilgisi yok bunun bence.insaniyetle alakalı. evde 7 kedi besliyoruz ayrı konu.
0
hasmetizm
(22.01.14)
ben biraz ileri gidip hayvanların gerekirse insanlardan korkmasını istiyorum. şu an bu ve aşağıki ve yukarıki sokakta yüzlerce kedi var ve hepsi tazı gibi koşuyor, sağlıklılar, insandan da kaçıyorlar. evde üç kedi var ikisini yaralı topladım sokaktan, ikisi de insana alışık çünkü, sevdiren kediler, birinin ayağı kesikti topaldı diğerinin arka bacağı zaten veteriner almış ameliyatla.. sokakta insana bulaşan hayvan yaralanır gibi bir fikir oluştu haliyle. yem veriyorum, yiyor, mırıl mırıl, başında duruyorum kaçmıyor. uyuz ediyor. lan kaç. herkes ben gibi zararsız değil. değiştir yolunu bizi görünce.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
ya şimdi kediyi süpürge ile deli gibi kovalama fantazin biraz aşırı kaçtı ama aslında en iyi yöntemler bunlara benzer olanlar. ama süpürge ile kovalama korkutabilir :(

misal eski bir camsil şişesine su doldurulup kedi gelince su sıkılabilir, zararsız bir şey kediler huylanır. ufak bir yastık atılabilir. bir sefer sırtına yerse o yastığı bir daha ömür boyu yastığı senin elinde görünce kaçar. aslında süpürgenin sesinden rahatsız olurlar. kovalamana gerek yok. bir kere tecrübe edince bir daha elini süpürgeye götür kedi vın diye kaçar.

valla ben bir hayvansever olarak kendi kedilerim üzerinde benzer zararsız taktikler uyguluyorum. yoksa bir kedi istesin atom mühendisi bile olabilir. kimse durduramaz onu yani. hele bir şımarsın tepenize çıkar.
0
mea maxima culpa
(22.01.14)
siz bunlari neden anlattiniz!!
0
bir varmis bir yokmus
(23.01.14)
(4)

muhasebe sorusu

tek millet tek dil tek yuzuk
selam, 2013 yılında 9. ay itibariyle yapılmış bir miktar harcamanın fişleri var elimde. ve bazı faturalar var, ödemesini benim yapmadığım ama şirkete iletmek için bana verilen. gözden kaçmış, yollanmamış. bu fişler vergiden düşülmesi için masraf gösterileceğinden, şu an işe yarayacak haldeler mi mer
selam, 2013 yılında 9. ay itibariyle yapılmış bir miktar harcamanın
fişleri var elimde. ve bazı faturalar var, ödemesini benim yapmadığım ama şirkete iletmek için bana verilen. gözden kaçmış, yollanmamış.

bu fişler vergiden düşülmesi için masraf gösterileceğinden, şu an işe yarayacak haldeler mi merak ediyorum. işe yaramazlarsa sıkıntı var..
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
Faturaların tutarları ne ? Toplam tutarlarını sormuyorum ayrı ayrı yazarsanız.
0
elikası
(22.01.14)
faturaların 1800 liralık bir pansiyon faturası ve 300 liralık bir malzeme alım faturası ve 500 liralık bir hizmet alımı faturası olarak üç tane. her biri farklı firmalardan.

fişlerin ise meblağı her gün 50 liralık ortalama olmak üzere, yiyecek ve akaryakıt harcamaları. fişlerin tümünün harcaması bana iletilen paradan yapıldı. yani doğrudan sorumlusu benim.

faturalarla ilgili ödeme bilgim yok, benden çıkmadı hiçbirinin ödemesi. sadece bana üçüncü kişiler tarafından ulaştırılmış. yani pansiyoncu benim işçim vasıtasıyla vermiş bana. ama arada torpido gözünde kalmış gözden kaçmış.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
bi verin muhasebeye aralık ayına işleyebilir beyanname vermediyseler. cuma son beyanname vermek için. ondan sonra dönemsellik ilkesi gereği işleyemezler.
0
kakao
(22.01.14)
anladım, büyük ihtimal vermişlerdir, bana pek haber vermezler :( kötü oldu bu.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(22.01.14)
(3)

paü ahalisi sorum size

tek millet tek dil tek yuzuk
kampüse doğru yoğun bir hatun akını var, hepsi de giyinmiş süslenmiş. ne iş? hangi etkinliğinin sonucu bu? ve daha önemlisi: neden yalnız kızlar gidiyor lan?
kampüse doğru yoğun bir hatun akını var, hepsi de giyinmiş süslenmiş. ne iş? hangi etkinliğinin sonucu bu? ve daha önemlisi: neden yalnız kızlar gidiyor lan?
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(19.01.14)
olm paü'de ne olabilir en fazla düğün vardır :(
0
insect
(19.01.14)
düğün değil ya, ben bu tarz kızları en son ağustos 2009daki fatboy slim konserinde görmüştüm. genel profil çok iyi.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(19.01.14)
hey gidin, fatboy slim demişken : www.youtube.com
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(19.01.14)
(12)

gencecik dişi kedim adeta prostat oldu

tek millet tek dil tek yuzuk
son yarım saattir kumuna belki 10. defa gidiyor. belki 20. belki birkaç damla anca çıkıyor. neden olur ki bu? taş düşürüyor olabilir mi? şimdi arkamı döndüm ve evet şimdi de paspas yaparken kullandığım malzemelerin üstünde işeme pozisyonunda. kumu dışındaki yerlere de gidiyor.ekleme: denizlide tanı
son yarım saattir kumuna belki 10. defa gidiyor. belki 20. belki birkaç damla anca çıkıyor. neden olur ki bu? taş düşürüyor olabilir mi? şimdi arkamı döndüm ve evet şimdi de paspas yaparken kullandığım malzemelerin üstünde işeme pozisyonunda. kumu dışındaki yerlere de gidiyor.

ekleme: denizlide tanıdık veterineri olan var mı?

son ekleme: veteriner buldum.
0
tek millet tek dil tek yuzuk
(13.01.14)
idrar yolu enfeksiyonu olabilir. www.armillaveteriner.com
0
blodeuwedd
(13.01.14)
kanlı ve iltihaplı bir şey sızıyor. halinde sinirlilik yok, biraz masaj yaptım ve kıvamlı bir akıntıyı birkaç damla kanlı akıntıyı çıkarışına şahit oldum. kötü oldu bu şimdi.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(13.01.14)
Acil veteriner müdahalesi gerektiren bir şey gibi göründü bana. Geçmiş olsun.
0
auroraaurora
(13.01.14)
sorun da veterinerle alakalı. denizlide şu an açık olabilecek bir vet bulmam zor.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(13.01.14)
sistit ya da idrar yollarında kristallenme olabilir. Hemen veterinere götürün, aynı şey birkaç yıl önce benim dişi kedimde oldu, sistit çıktı ve sonra veteriner tedavi etti.

Geçmiş olsun.
0
marcelle
(13.01.14)
Her zamanki veterinerinizin cep no.su yok mu? Açık bile olmasa bu durumda en azından evinize gelebilmesi lazım.
0
marcelle
(13.01.14)
veterinere en son 2 ay önce gittik ama asıl veterinerim istanbulda. buradakinden telefon almadım. internet aramam da pek olumlu değil. denizli çok lüzumsuz bir büyükşehir.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(13.01.14)
Anlıyorum. o zaman yerinizde olsam İstanbul'dakini telefonla arayıp durumu bi anlatırdım. En azından olasılıklar hakkında size doğru bilgiler verebilir ve sabaha kadar beklemenizde bir sakınca olup olmadığını söyleyebilir.
0
marcelle
(13.01.14)
burada ateşi çıkmıştı bir defa. o zaman gittiğim veterinerin telefonunu buldum internette ve ulaştım yarın iltihap şüphesiyle tedaviye başlamak üzere çağırdı.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(13.01.14)
benzeri bir olayı yaşadım. benim sıpanın sorunu kum dökmesiydi. mamasını değiştirerek sorunu çözdük.
0
tururo
(13.01.14)
veterinerle vardığımız sonuç: kızışma.

az önce veterinerden döndük doğrudan kumuna gitti. fevkalade şorul şorul yaptı. meğersem hormonları coşmuş horostopulosun.
0
🌸tek millet tek dil tek yuzuk
(14.01.14)
Hahha :) Neyse ki sorun kalmamış, sevindim... Kısırlaştırmak da iyi bir çözüm olabilir, bilginize...
0
marcelle
(14.01.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.