Giriş
(3)

Üniversitelerdeki kalite çalışmalarına katılanlara bir soru

kiminromeosu
Bizim üniversitede sürekli "proje" yapın deniliyor. Bu üniversitenin sıralamasını etkiliyormuş. Yurt dışında kısa süreli bulunma olayı da teşvik ediliyor. Minimum 6 ay top 100 üniden birinde eğitim hareketliliğinde bulunduysan doçent olmak %50 kolaylaşıyor.Fakat bölüme "yurt dışı" konusunu açtığımd
Bizim üniversitede sürekli "proje" yapın deniliyor. Bu üniversitenin sıralamasını etkiliyormuş. Yurt dışında kısa süreli bulunma olayı da teşvik ediliyor. Minimum 6 ay top 100 üniden birinde eğitim hareketliliğinde bulunduysan doçent olmak %50 kolaylaşıyor.

Fakat bölüme "yurt dışı" konusunu açtığımda, "Personel yok, boşa başvurma" diyorlar bana. Üniversitelerde kalite süreçleri bu kadar yoğunken ve yurt dışı menşeli projeler de yoğun biçimde teşvik ediliyorken alacağım kabullerin rektörlükçe onaylanmaması gibi bir durum olabilir mi sizce?
0
kiminromeosu
(28.11.25)
rektörlük pek ilgilenmemeli, bu işleri dekan ya da enstitü müdürleri ile ilerletiyor olmanız lazım aslında. bölümden başkaca gidenler var mı, genel hareketlilik ne durumda vs bunları da değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

bir de mümkünse bunu arkalardan uluslararası ofislerinizle de görüşebilirsiniz.
0
klassno
(28.11.25)
Tübitak, rektör imzalı onay belgesi istiyor hocam. Dekanlık, başvuru sayısı az olduğu için teşvik ediyor zaten.
0
🌸kiminromeosu
(29.11.25)
Bölümde ders verecek, idari iş yapacak insan sayısı azsa eleman kaybetmek istemeyebilirler. Çok çok önemli bir şey değilse dekan bölüm başkanını ezmez. Onun kararını uygular. Pazarlığı 6 ayın 3 ayı yaz aylarında olup, döndüğünüzde fazladan ders verme üstüne kurun.
0
cosmicstring
(29.11.25)
(8)

Kariyer ikilemi

kiminromeosu
Merhaba,Bir süredir devlet üniversitelerinden birinde araştırma görevlisiyim. 33a kadrosuna tabiyim ve mesleğimi çok seviyorum. Networkü geniş biri değilim ve bu kadroyu kazanmam yıllarımı aldı. Türkiye içinde başka okula geçme ihtimalim zayıf.Çalıştığım kurumdaki insanlarla aram çok kötü. Hiç anlaş
Merhaba,
Bir süredir devlet üniversitelerinden birinde araştırma görevlisiyim. 33a kadrosuna tabiyim ve mesleğimi çok seviyorum.
Networkü geniş biri değilim ve bu kadroyu kazanmam yıllarımı aldı. Türkiye içinde başka okula geçme ihtimalim zayıf.
Çalıştığım kurumdaki insanlarla aram çok kötü. Hiç anlaşamıyoruz ve bu durum düzelmeyecek gibi. Ciddi mobbing yiyorum, yolum uzatıldıkça uzatılıyor.

Kaçış yolları ararken Ivy Lig'deki bir okula, proje taslağı gönderdim ve çok ayrıntılı, heyecan verici bir geri dönüş aldım. Proje beğenildi ve aslında doktora sürecinin tamamına yayılabilecek kadar kapsamlı olabileceği söylendi. Maddi destek alınabilecek bir projeymiş ve gel doktoranın tamamını burada yap diyorlar.

Benim kadrom şu anda çakılı. ABD'de de beşeri bilimler alanında kadro bulmak da çok zor. Okulum beni 1 yıllığına bile bırakmıyor, gitmek istiyorsam istifa etmem gerek.

Bir tarafım, kendine güven, güncel ve rekabetin çok yüksek olmadığı bir alanda uzmanlaşacaksın, bunu avantaja çevirebilirsin derken diğer tarafım bunun hayalperestlik olduğunu söylüyor.

Burada çok mutsuzum. Hangi yolu tercih etmek lazım dersiniz?
0
kiminromeosu
(24.10.25)
Mutsuzluk gayet normal. Yüzyıllara yayılan anadolu nun ruh hali. Orda bi tuhaflık yok.
Anladığım kadarıyla yurtdışına gidecek kadar cesur biri de değilsin.
Mutsuzluk meselesini hallet burda kuzu kuzu devam et.
Ya da cesur ol.
0
luluki
(24.10.25)
böyle durumlarda insan garantici olmak istiyor ama belki de gelen fırsatları kaçırıyoruz.
eğer orada yapamazsan tr ye döndüğünde zaten işsiz kalmazsın.
0
duyuruuser
(24.10.25)
Yıllar önce benzer bir durumdayken istifa edip gitmeyi tercih ettim. Gittiğim yer de öyle Ivy falan değildi, Almanya olmayan bir Orta-Doğu Avrupa ülkesiydi. Doktorayı bitirince Türkiye'de köklü üniversitelerden birinde kadro buldum. Ha dönünce bambaşka mobing zırvalarıyla uğraştım ama kalsaydım her şey çok daha kötü olurdu. O yüzden bu koşullarda cesaret göstermek önemli. Ama karşı tarafı garanti altına almadan istifa etmeyin. Parayı buluruz ederiz deyip sonradan patlayan da çok oluyor, hele de şu an Amerikan akademisinin durumu malum.
0
evrim halkasi
(24.10.25)
istifa etmeden önce diğer alternatifleri iyice araştırın. tübitak ın doktora araştırma bursları var, onlara bakın, almaya hak kazanırsanız üniversite izin vermek zorunda zaten.

veya doğrudan rektörden randevu alıp fakültenizdekileri kötülemeden, eğitim için ücretli veya ücretsiz izin almak istediğinizi söyleyin. kabul ederse 1-2 yıl arasında izin alabilirisiniz. yurtdışında işler kötü giderse geri dönebilirsiniz böylelikle.

bütün alternatifleri inceleyin, araştırın, hatta anakaraya gidip yökteki ve tübitaktaki ilgili birimlerle konuşun. kimsenin haberi olmayan çok sayıda destek, uyugulama vs. var.
+1
yemrem
(24.10.25)
iş arkadaşlarınızla aranız kötü, mobbing var, önünüzü tıkıyorlar ve bu hikaye bitmeyecek. başka okula da gidemiyorsunuz. yurtdışını bilmem ama mevcut yerde durmamanız gerekiyor.
+2
co2s2
(24.10.25)
Seni biliyorum. Sakın istifa etme. Atıyorsa onlar atsın.
+1
Kahvedesu
(24.10.25)
ben de üniversite çalışanı olarak söyleyeyim, gidin. aile ile ilgili sorunlar vs dışında, gidin. yolunuz bahtınız açık olsun.
0
klassno
(24.10.25)
eileengray +1 once sureci olusturun, sonra karar asamasinda dusunursunuz.

abd'de sosyal bilimlerde hic para yok, stipend bile vermiyorlar. ben business school'da aldigim stipend'i soyleyince humanities'teki arkadaslarin gozu aciliyordu nasil ya hangi departman o diye. ucu ucuna yetecek bir para veriliyor. elbette phd'nin amaci para kazanmak degil ama yine de belirteyim dedim.

mezuniyet sonrasi da pek ic acici degil. cok ragbet goren biri olmadigin surece cok uzucu dusuk maaslara calisiyor profesorler bile. yani 50-60 yasindaki hocanin 22 yasindaki ogrencisi ozel sektorde hocasinin 2-3 kati ile baslayabiliyor. cok uzucu. ve bu is bulabildigin zaman gecerli. akademide is bulmasi da cok ciddi dert. fundinglere cok ciddi darbeler geliyor.
0
antikadimag
(25.10.25)
(8)

Corsa, iki aracın arasına paralel nasıl park edilir

kiminromeosu
Çoğu şeyi hallettim ama bunu bir türlü öğrenemedim. İnternet'teki videolar işe yaramıyor. İki aracın arasına giremediğim için birçok park yerini kaçırıyorum. Bu işin püf noktası nedir, biriniz anlatabilir mi?
Çoğu şeyi hallettim ama bunu bir türlü öğrenemedim. İnternet'teki videolar işe yaramıyor. İki aracın arasına giremediğim için birçok park yerini kaçırıyorum. Bu işin püf noktası nedir, biriniz anlatabilir mi?
0
kiminromeosu
(10.09.25)
püf noktası ararsan yapamazsın, yeterli mesafe olduğu düşündüğü yere geri geri gireceksin. sonra park edene kadar ileri geri manevralarla park edeceksin.
0
duyuruuser
(10.09.25)
1 araba boyu ileri gitmeniz lazım

sonra hafif hafif sağa çevirerek gireceksiniz
kaldırıma yaklaştıkça direksiyonu kırma hızı artacak
girdikten sonra full sağ ile ilerleyeceksiniz öndeki araca kadar
sonra solla geri
sağla İleri girene kadar.
0
gurur
(10.09.25)
arabanın boyuna alışman lazım, umduğun şey oluyor mu görmen lazım. Bence deneme yanılma ile yani.

Mesela ben başta "direksiyonu şuradan kırarsam sürterim daha geri gitmem lazım" diyordum, ama öndeki arabayla aramda aşırı mesafe kalıyordu. Bu deneme yanılmayla çözülüyor.
0
nhk ni youkosu
(10.09.25)
Öndeki aracın yanina yanaş,

Senin Sag arka kelebek caminin yanda park edilmis aracın enson noktasinin gececek sekilde geri gel,

Direksiyonu tam kurs saga cevir (sanirim 2.5 tur yapar)

Aracin sol aynasina bakarak geri gel,
Sol aynada arkadaki aracin plakasina tam gorene kadar dönmeye devam,

Direksiyonu düz konuma getir,sag ayna öndeki aracin bagajini gecene kadar geri gel,

Direksiyonu tam kurs sola cevir,

Geri gelmeye devam,

Ve içeridesin.
0
designer
(10.09.25)
designer
(10.09.25)
Sana bi teknik anlatayım:

1: Arabanı gireceğin boşluğun önündeki arabayla yan yana getir.
2: Direksiyonunu tam sağ yap.
3: Ayağını hafiften frenden çek aracını yavaşça hareket ettir ve sol aynandan arkandaki aracın sağ farını görene kadar hareket et.
4: Arkadaki aracın sağ farını gördüğünde aracını durdur direksiyonu düzle ve sağ aynan önündeki aracın sol arka köşesiyle kesişene kadar içeri gir.
5: Sağ aynan öndeki aracın sol arka köşesiyle kesiştiğinde aracını durdurup sola tam kırıp içeri gir. Bu kadar.

Böyle anlatınca karmaşık ya da Bilal'e anlatıyormuş gibi gelebilir ama ben paralel park yapamayan kim varsa bu teknikle öğrettim, acemilik döneminde kendi aracın dahil hiçbir araca zarar vermezsin, ayrıca önünde arkanda ya da sende hangi aracın olduğunun önemi olmadan basit bir şekilde park edersin, öğrendikten sonra zaten içgüdüyle anlık olarak yapıyorsun. Bir de ben aracı sağına aldığın pozisyon için anlattım, mahalle arasında vs soluna alacak şekilde olursan tersini yaparsın. Son olarak da bunları yaptığın yerde trafik akışı varsa dörtlüleri aç dörtlüleri açınca yavaş hareket etsen de insanlar bir şekilde hoş görülü oluyor korna falan çalmıyor, gereksiz heyecanlanmazsın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.09.25)
@designer'in videosundaki yöntemi kullanıyorum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.09.25)
madde madde yazacaktım ama kaleci saçlı yırtıcı forvet yazmış. ilk zamanlar bu tekniği kullanıyordum. okuyunca kulağa uzun geliyor ama alışınca uygulaması on saniye sürüyor. zaten bir süre sonra elin ve gözün alışacak, düşünmeden yapacaksın.

bu maddeler arasında en kritiği birinci madde. öndeki aracın arkası ile kendi aracının arkası aynı hizada olacak. aranızda da ne çok dar ne çok geniş (1 metre iyidir) bir boşluk olacak. buraya dikkat edersen gerisi kolay. ama yanlış mesafeden başlarsan gerisi de yanlış gidiyor.
0
sir gawain
(11.09.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.