şikayet edemezsin dostum ama köpek orda üşümez o konuda için rahat olsun

Ben de aynı sorunun teraslısını yaşamıştım. Şöyle bir duyuru açtım, cevaplar belki size de yardımcı olur.
eksiduyu.ru

Biz şöyle yaptık. Bir kulübe alıp apartmanın önüne notla bıraktık. Sonra da sahibi ile konuştuk. Sonuçta işteyiz, uzun süre ve sürekli köpeği dolaştıramıyoruz ama adam daha fazla ilgilenmeye başladı. Köpeği soğukta sürekli tutmamaya başladı. Balkon kapısını açık bırakıyor, köpek ister içeride, ister dışarıda. Bunun yanısıra gezdirmek için bir kadın geliyor arada. Hala tam bir bakım sürdüğünü söyleyemem ama en azından hapis kalmış sokak köpeği durumunda değil.

alsancak spr pub dolmadıysa..

sardunya. muzaffer izgü'deydi sanırım. olmadı gazi kadınlar'da zaten. 2 tane sokak var.

border kesin degilde english shepherd olabilir sanki

safkan border ya da eng. shepherd olamayacak kadar kısa tüylü. renk dağılımına ve kafa,kulak yapısına bakarsak büyük ihtimal collie kırması.

kurul raporu istiyorlarsa mecbur vereceksin o parayı. parayı vermekle de bitmiyor bir dünya uğraştırıyorlar seni hastanede. ortalama 100 lira civarında tutar.

edit: buradaki önemli nokta heyet/kurul raporu mu yoksa sıradan sağlık raporu mu istedikleri. ayrımı iyi yap.

@kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci,

sıradan rapor istediklerini varsayarsak nereden alıyoruz kaptan?

hocam aile hekimin normalde verir ama yetkiyi ondan da aldılarsa mecbur hastaneye gideceksin. (kasım ayında bi arkadaşım aile hekiminden aldı bu raporu ama ocak sonrasını bilemiyorum) bu rapor normalde ücretsiz. aile hekiminden de bu yetki alındıysa hastaneye git ama kurul raporu istemediğini özellikle belirt.

edit: bir de sağlık ocağında olayı yanlış anlamış da olabilirler. işe girişte genelde kurul raporu istenir o yüzden kafalar oraya gitmiş olabilir.

Yanlış yönlendirmeyelim lütfen insanları.

www.ailehekimihukuku.com

Artık aile hekimleri falan veremiyor işe giriş için sağlık raporunu. Bu raporu almak için "iş sağlığı ve güvenliği merkezi" ismi verilen poliklinik tarzı yerlere gitmelisiniz. Ve evet, ne yazık ki para ödemek zorundasınız.

varsa işyeri hekiminizden yoksa görevlendirilmiş ortak sağlık güvenlik biriminden alacaksınız. 30-50 tl üzerinde bir ücreti var. yasal olarak bu ücreti işveren ödemek durumunda. ama başarabilir misiniz onu bilmiyorum. malum ülkemizde yasaları uygulatmak zor.

Ben 2 tane küçülmüş sabunu aynı anda elime alıp sabunluyorum, yüzey alanı arttığından olsa gerek köpürüyor. Sen de öyle yap. Ben de anlamıyorum bu son birkaç aydır sabunlar köpürmüyor ciddi ciddi.

@xephyr,
ya hacı abi, aylardır farklı farklı sabunları kullanıyorum, ama hepsi aynı. her seferinde elim yağlı olmuş olamaz herhalde. söylediğin şeyi biliyorum ama bunun yağla ilgisi yok ne yazık ki.

Bi de kopuk kivaminda satilan sabunlar var

dalga mı geçiyosun ne güzel köpürmüyormuş işte. ne kadar çok köpürüyorsa o kadar çok kimyasal kullanılıyor demektir. + temizlemek ve köpürmek arasında bir bağlantı yok..

Açıkçası, yemişim kimyasalını. Ben ellerimi yıkıyorsam sebebi önce tatmin olmaktır. Başlığı açan arkadaşın da bu sebepten muzdarip olduğunu düşünüyorum. Sabun dediğin köpürür arkadaşım.

@tmby2,
protex'in kalıp sabunları tam sana göre o zaman. koku ve renk konusunda belki istediğin gibi değil ama köpürmeme konusunda üstüne yok.

@i am so so serious,
temizlemesiyle alakalı bir şey söylemedim zaten. ben iyi hissetmiyorum köpürmeyen sabunla elimi yıkayınca. olay bu.

@adoramer3ku,
aynen panpa.

kuşadası'nda dilek yarımadası milli parkı var.

ödemiş bozdağ olabilir. oraya da çığ düştüğü için kayak pisti civarı kapalıydı ama konaklama için sorun çıkmaz düye düşünüyorum. bornova'ya yakınsan salihli üzerinden daha yakın oluyo.

taksitle yatıyor.

şimdi iade ettiğinize göre heralde 1 ay geçmemiştir. Dolayısıyla ödediğiniz herhangi bir miktar yoktur.

Hee olay ekstredeki görüntüyse evet önce - yazıyor sonra + her ay.

odenmemis para neden taksitle geri yatiyor anlamadim ki??

@co2s2
şimdi şöyle,
kredi kartı ile taksitli alışveriş yaptığımızda ücretin tamamı limitten düşer.

bu işlemin iadesi gerçekleşirse de atıyorum 6 taksitli bir işlem olsun, 6 ay boyunca o miktar karttan kesilir ve geri ödenir, dolayısıyla limit 6 ayda dönmüş olur ilk haline.
sanırım sorulmak istenen de buydu...

sokak lambalarında kullanılan yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalardan olabilir bi ihtimal. ama onların ev tipi için olanları var mı bilmiyorum. en düşüğü 250 w'tı geçen seneye kadar.

fab.com
fab.com

oto sanayicileri çok kullanıyor bundan. muhtemelen oto sanayilerin içindeki aksesuarcı veya elektirk malzemesi satanlarda olması lazım. bizde de var ama almanyadan geldi .

araştırdığım kadarıyla dışarıdan müdahaleler bir işe yaramıyor sakal olayında. endokrinoloji'ye görün, hormonal bir sorun varsa ilaç kullanırsın. yoksa genetiktir.

kontratlı aldıysa kullanamaz diye biliyorum. en basitinden.

iphonelar yurtdışında özellikle amerikada unlocked ve locked olarak satılıyor. locked olanlar at&t kontratlı olarak veriliyor mesela amerikada.

eger telefon unlocked degil ise ve kendisi o operator'un devamli bi musterisiyse "yurtdisinda da kullanabileyim" gibi bi neden one surup operator'e basvurarak unlock ettirebilir belki..

amerika'da bazi operatorler yapabiliyor en azindan bunu.. fransa'da durum nasil pek bi fikrim yok ama..

unlock ettirmeden kullanma sansi yok ne yazik ki..

Eğer telefonu almasından sonra 3 ay geçtiyse operatörlerin kendi sitelerinde 79 euro karsılıgı simkilitlerin açılması gibi bir olay var. freemobile kullanıyorum onun sitesinde denk gelmiştim. desimlocker votre mobile diye bir seçenek var. sanırım her operatörde de mevcuttur bu. mobile.free.fr telefonu almasının üstünden 2 yıl ya da 1 yıl emin değilim o kadar bir süre geçmişse ücretsiz kaldırıyorlar diye biliyorum (emin değilim bundan)

Yurtdışına swift'lerim. Sonra orada parayı çekip kaybolurum. Sonra da sahte kimlikle geri dönerim

banka işi olunca sakat. yedirmezler adama o parayı. ancak içinde sizin de paranız olacak öyle bir denk gelecek, arada o paradan da yiyeceksiniz ama farkında değildim diyebileceksiniz. diğer türlü haber verirdim bankaya. dokunmam o paraya.

Benzer bir olayi gordugum icin paraya dokunmazdim, cunku hata bankada olsa dahi bu tur problrmler, parayi ceken kisinin aleyhinde oluyor. Cekilen parayi odeyemeyen kisi de faiziyle geri oduyor zaten. O yuzden bu durumdan karli bi cikis yolu yok.

hak var hukuk var. ağlayanın malı gülene yar olamaz..

Bir defasında fazladan 250 tl yatmıştı, bankayı aradım yanlışlık olmuş düzeltmişlerdi. 2 milyonu hiç riske etmeden arardım bankayı. boru mu lan bu?

hesabına yatan para direkt hesap sahibinin olur.yok öyle hapis falan.

toplam oranı 1 e 3 civarı olan bir kupon yapar paranın tamamını basardım .tutmazsa kafama sıkardım , tutarsa 2 trilyonu iade eder hem dürüst namuslu vatandaşş muamelesi görür hem de kazandıgımm ekstra 4 trilyon ile mutlu yarınlara yelken açardım (:

@keller o nasıl olacak öyle. öyle şey mi olur allah aşkına :)

sebepsiz zenginleşme. dokunulmaz. kalır mı hiç yanına?

@mortac +1 :)

İlk cevap en mantıklısı. Sana 'bu parayı nereden buldun' diye sormayacak bir ülkeye o parayı kaçırman gerekiyor. Eskiden İsviçre idi bu ama artık onlar da soruyormuş sanırım, o yüzden Şangay'a falan uçman lazım, orada parayı sağlama al, sonra orada takıl biraz, TR'ye parayı bi şekilde geri sokarsın.

konyalı bir çiftçinin hesabına yatmıştı bir ara öyle. tarla, traktör falan almıştı.

benim hesaba yanlışlıkla öyle bir para yatmaz zaten, rahatım.

@ahmetdursun,
benim de bahsettiğim onlar sanırım. sen söyleyince hatırladım.

hacılar farkedilmesinin en az 1 ay süreceğini varsayıyıyoruz burada. o kadar süre içinde parayı çaktırmadan çekmenin bir yolu vardır elbet.

ben mesela parayı farklı farklı bankalara eft yapardım. (10 ayrı bankaya 200'er bin mesela.) sonra hepsinden tahsil eder yurtdışında bir bankaya(cayman adası olabilir) yatırırdım ve ortadan kaybolurdum.

bizim şirkette olmuştu. aynı ad soyada ve tesadüfen aynı baba adına sahip kişiye göndermiştik parayı. yanlışlığı birkaç saat sonra fark edip mahkeme kararı ile hesabı bloke etmiştik. yazık hiçbir şeyden haberi olmayan adamcağız hiç yoktan kendi parasına bile erişemez olmuştu 1 günlüğüne.

türk hukuk siteminde bu tür hatalar için yanlışlıkla para gönderilen kişinin rızası istenmiyor ama avrupa ülkelerinde yasalar bu durumda paranın hesap sahibine ait olduğunu söylüyor. sen hata yapmayacaktın diyor yani sistem. allah'tan ab müzakerelerinde o fasıl açılmamıştı diye kakara kikiri yapmışlığımız bile vardı.

paranın ciddi bir miktarını bir banka müdürüne teklif ederim. alınca yürür giderim.

simdi inanirsiniz inanmazsinin sizin bileceginiz is, yillar önce sene 2004 de basima geldi bu olay..

ingilteredeyim, restaurant manageriyim..

.. yanimda calisan yaklasik 10-12 garson var, maaslari hep benim hesabima yatiyor bende maasin yattigi gün bankaya gidiyorum para cekiyorum ve hepsine "kim ne kadar kazanmis" resepsiyondan aldiklari maas kagitlarina göre para ödüyorum.

bu olay 2-3 ay böyle devam etti, garsonlar kendi hesaplarini actilar bankadan falan, neyse bunlarin maaslari artik kendi hesaplarina gidiyor.

garsonlarin birisi polonyadaki evinimi arsasinimi ne satiyor yaklasik 20000 sterlin, polonyadaki avukati diyorki bu kadar parayi sana direk yollarsam sorun olabilir, isyerinin haberi olsun. o da isyerine diyorki benim hesabima yurtdisindan yani polonyadan su kadar para girecek, sizin haberiniz olsun, kara para akliyor falan demesinler, yani sizin yaninizda calisiyorum su bu.

neyse cocugun hesabina para yatiyor, aksam bize yemek ismarladi ictik ettik, sabaha kadar geyik su bu, eleman bütün masrafi ödedi.

aradan 1.5 ya da 2 gün gecti para cekecem bankomatla, dedim hesaba bakayim benim maas yatmis mi, anaaaaaaaaa la bi baktim hesaba, atiyorum x lira olmasi gereken hesap normalden 20.000 sterlin fazla.

sabah hemen bankaya gittim paranin hepsini cektim o korkuyla da hesabi kapattim (natwest bankanin adi).


isyerine gittim ama kimseye bi sey diyemiyorum, hemen elemana dedim ki, paranin geldigine emin misin?

eminim abi, hatta 5000 cektim, araba alacam ögleden sonra dedi.


sustum kaldim.

2.5 ya da 3 yil sonra hesabi kapattigim banka beni aradi bize borcunuz var diye, dedim ne borcu? hesabiniza yanlis para yatmis ve siz hepsini cekmissiniz dedi!!!

neyse arkadaslar, ingilteredeki türk avukatlar sunlar bunlar herkesden akil aldim ve bankaya gittim dedim ki, polonyadaki bir tanidigimdan para bekliyordum, ben o paranin geldigini zannettim ve cektim parayi, kusura bakmayin artik dedim.

karsilikli davaci olmayacagiz diye imza atmistim, konu da kapanip gitti..

her turlu alirlar turkiyede guclu olan kazanir parayi cekip yakinlarina evv bile alsan mahkeme bozar

Aynı sey isviçre'de bir tanıdığımızın oğlunun basına gelmişti.O cocuk hemen uyanıp gun icinde farklı sehirler de dahil çekebildigi kadar parayı çekmiş,sonra da tuymustu.10 yıl filan oluyor,isvicre'ye giriş yaptıgı anda tutuklanacak,cocuk akıllı tabii gelmiyor.Ailesi de biz nerede olduğunu bilmiyoruz diyorlar ama muhtemelen biliyorlardir, cocuk da Turkiye'dedir büyük ihtimalle.

benm hesabıma yanlışlıkla para yatırmak isteyen var mı?? :):):):)

Items: $43.99
Shipping & Handling: $41.97
Total Before Tax: $85.96

uğraştırdın beni

kolalamak çözüm olabilir?

kolalama olayı sadece yakaya ve manşetlere yapılmıyor muydu?

%100 pamuk gömlekler genelde öledir..nemlikyken ütüleyin..veya ütülerken biraz ıslatın..

Ütüleme spreyleri var. Bir de gömleği çok yüksek sıcaklıklarda yukamayın. Ütü tutmamasının bir sebebi de bu olabilir.

buharlı ütü ile max buhar ile ütüleyin

ülkedeki tüm internet ağlarını saydın abi.

dsmart net (yani eski smile) ttnet'in aksine tamamen sınırsız seçenekler de sunuyor. tabi biraz tuzlu. 4 mbit'i 82 liraymış. kampanyalarla biraz ucuzlatabilirsiniz.

2 yıldır kullanıyorum ve sadece 1 kez kullanılamayacak kadar yavaşladı, aradığımda düzelttiler. bunun dışında hiç bir sorun yaşamadım.

www.dsmartnet.com.tr

geçen hafta aynı arabaya adam 1000 lira daha düşük fiyat verdi, vuruğu çiziği yoktu.

Arabayı bayiden mi alacaksınız, marka nedir ? :-) biraz daha somut bilgi daha faydalı olabilir cevap verecek kişiler bakımından.

www.sabah.com.tr

aynısını bizim bi arkadaş söylediği ücretin (3 bin altı) na aldı. yapmayın etmeyin abi öğrenciyiz zaten. deyin.

recep ivedik usulu yapın abime söylim

adam 5 lira diyor atıyorum.

-Taam sar 3 lira (sizin kafanızdaki guzel rakam 4 lira olsun)
-taam fiş almıyom sar sar 3.5 son sar
-sar 3.9 oda eve yuruycem sar :D

arabayı satacak kişi muhtemelen tek gelecektir, siz 2 veya 3 kişi olursanız psikolojik baskı yapma şansınız daha fazla olur arkadaşlarınızın da ısrarıyla.

10 liraya veriyorsa, siz de 8 liraya fitseniz 7'den baslatin. kendi tutumuzundan taviz vermeyin. eeaah, hadi olsun diye tereddut ettigin anda sicarsin :D

5500 liraya satilan bir araba vardi, kafama koydum, alicam. gittim konusmaya, "taam taam ne istiyon sen simdi buna" dedim, 5'ten asagi olmaz dedi, bir sekilde 4600 dedik, el sikistik. sonra ustaya goturduk, orda da karambole getirip 4500'e aldim :)

İlk aklıma gelen günlük hayatında negatif olaylara karşı duygularını ifade edemeyip kendini geri çektiğin için bilinçaltına işlenen bu durum rüyalarında şiddete meyilli olarak ortaya çıkıyor...

olaylar olmuş kendine göre vermen gereken tepkiyi bir şekilde verememişsin. içinde patlamış bişeyler var ve onlar içinde patlayıp dışarı vuramadığın için rüyalarından çıkarıyorsun hırsını. hayırlı olsun.

günlük hayatta birçok şeye sinirlenip tepki göstermediğim doğrudur. ama neden rüyada ortaya çıkıyor. daha doğrusu, rüyadayken de gerçek hayattaymışım gibi algılamama rağmen neden gerçekte olduğu gibi kendime hakim olmuyorum?

içsel değil, genelde rüyalar gerçek dünya temellidir. etrafındaki olaylar, devlet baskısı, kısıtlar, reklam panoları gibi şeyler yüzünden, gündelik bir şekilde görüyorsun böyle imgeleri. komutan falan dövmüşsün bi de. daha sürreal olan rüyalar psikanalizle incelenir. zaten freud bile rüyaların küçük bir yüzdesinin yorumlanacağını ifade etmiş.

bence etrafındaki şiddete meyilli imgeleri bir gözden geçir. devletin baskısını şiddetli bir biçimde heryerde görmek mümkün.

rüyada görüyorsun çünkü gerçekte yapmıyorsun ve demek ki aslında yapmak istiyorsun, engel olmaman da bu yüzden.

sanırım kendimi pek iyi ifade edememişim.

gündelik rüyaların pek çoğu o günkü imgelerimizin bilinçaltındaki projeksiyonlarıdır. büyük şehirde yaşayan insanların böyle saçma şeyler görmesi oldukça yüksek ihtimal dahilinde. bence bu rüyalar herhangi bir olay ya da bireysel bir durumla ilgili bir ipucu verecek düzeyde değil. şehir, ekranlar, reklam panoları falan oldukça şiddetli, bu durumda da böyle rüyalar görmen oldukça normal.

oh be.

@zimbabweli mesela akşam film izledin yattın, rüyanda filmle ilgili birşeyler görmek gibi mi diyorsun? bunu kalkıp hayatınla ilgili şeylere yormazsın mesela. filmi izledin rüyayı gördün sadece.

@cominghomeagain bu kadar basit değil elbette. zihnimizin aktif olmayan -bilinç- yüzdesi oldukça yüksek kısmı (80-90 civarı) gündelik şeyleri, hatta uzun bir zaman dilimini unutmuyor. buna da bilinçdışı deniyor. şimdi sözkonusu bilinçdışının algılama biçimi de aslında bizim bildiğimiz algılama biçimi gibi değil, yani oldukça zeki bir tavır takınıyor.

bir film izlerken o filmi rüyanda görmezsin fakat, 'belki' de filmi izlerken rastgele pencereden gördüğün, yoldan geçen birini rüyanda bir karakter olarak farzedebilirsin. bu da senin kişisel ve toplumsal bellekle kurduğun çetrefilli bir ilişkiye bağlıdır.

rüyalar katmanlıdır ve zaten bilinçaltından gelen, oldukça geçmişten gelen rüyalar olabildiğince yoğun oluyor ve kendini belli ediyor. gerisi ise gündelik bilginin analizi olan çöp rüyalar oluyor ve freudyen bir biçimde malesef incelenemiyor.

bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için freud'un rüyaların yorumu'nu önerebilirim. tabi bu konudan aynı zamanda psikanalize giriş derslerinde'de bahsediyor freud.

@zimbabweli bak "gündelik hayatta sinirlenip tepki göstermediğim doğrudur" da diyor ama, bunun da bir anlamı yok mu? rüyasına girmesi falan tamam gayet anlamsız da olabilir ama adam pasif agresif de olamaz mı, örnek veriyorum.

evet dediğin gibi olabilir, ruhsal bir hastalık yoktur ama ona doğru ağır adımlarla gidiyor da olabilir. veya o an belki çok fark etmemiş ama tepki vermediği bir olay bilinçaltının içine etmiş de olabilir. değil mi?

@ cominghomeagain elbette.

herhangi bir agresivitiye pasif bir yaklaşım, herhangi bir hastalığa nasıl bir zemin hazırlasın ki? (ağır adımlarla da olsa) zaten ruhsal problemlerden bahsediyorsak, modern dünyada bunun şöyle bir tanımı var, 'bireyin sosyal hayatına etki etmediği sürece aslında ruhsal yaşantı bir sorundan çok bir çeşittir. yani renkli bir şeydir.' sanat bile bu kaynaktan beslenir.

keza benim de bahsettiğim şey, sözkonusu etki/tepki meselesinin kaynağının ne kadar belirsiz olabileceğidir. anlamsız değil elbette. günlük hayatta tepki gösterilemeyen, göstermediğimiz fakat içten içe bizi rahatsız eden bir çok durum yok mu zaten? hangisine ne kadar tepki gösteriyoruz?

yine de bana kalırsa zaten herşeye tepki göstermek de bu hayatta aslında göremediğimiz katmanlara oldukça yüzeysel bir yaklaşım olabilir. temel haklarımızı elde edemeyişimizin derininde bile birçok sorun aranabilir ve çözüm çok çeşitli olabilir.

herhangi bir olayın da 'bilinçaltının içine etmesi' durumu da mantıksız gözükmüyor elbette de, terabaytlarca verinin içerisinde tetiklemediği bir durum yoksa, badsector bu kadar ufak bir sebepten oluşmaz kanımca.

kısaca, sana katılıyorum!

www.rottentomatoes.com

(bkz: rotten tomatoes)

coollector

www.criticker.com

daha kişisel bi site. izlediğin filmleri puanlıyorsun, sonra da senin zevkine göre tavsiyede bulunuyor, hangi filme kaç puan vereceğini tahmin ediyor falan filan. kesinlikle imdb'den daha güvenilir.

puanı fazla diye eleştiriyorsan beklenen film yeni çıktığında, gösterimdeyken falan yüksek olur puanı.
örnek: resident evil afterlife gösterime girdiğinde ilk hafta 8 küsürdü puanı!

filmaffinity.com
daha "seçkin" üye profili var, yani batman'e 9 ortalama puan göremezsin, dünya sineması bağımsızlar klasikler daha gözdedir, ama en güzel yanı senin verdiğin oyalara göre sana film zevki en yakın üyelerin listesini görebilmen. yani oyladığınız filmlere aşağı yukarı aynı oyu verenleri görebliliyorsun ve onların beğendiği ama senin henüz izlemediğin/oylamadığın öneri listelerini görebiliyorsun ister tek tek ister tüm 10 film ruh ikizinin!

hani onlar sevmişse ben %90 seviyorum, dolayısıyla çok nadiren karana çıkıyor. bak bir bence.

limonata

buzlu kahve

soğuk chai tea latte.

Sut icin sade sut sevmiyorsaniz milkshake olur mesela

powerade.

ılık su

Susuzluğunuz geçiyordur belki, kalan hararet oluyor çoğu zaman. Size önerim çaydır. Gayet kesiyor harareti, sanırım vücudu sıcak tutuyor ve dışarıdan hissedilen ısıyı aza indiriyor. Saçmalamış olabilirim açıklama kısmında, lakin susuzluğumu geçiren başka bir şey bulamadım. Kola içmiyorum hiç..

buzlu ayran,karpuz ve dondurma.
not:aynı anda tüketmeyiniz.

işe yarar mı bilmiyorum ama ekranı tamamen beyaz yapıp bir süre öyle bırak. plazmalarda işe yarıyor.

rodaj zamanı diye bir olay var ama bu eski tip lcdlerde görülür genelde.mönitörü 10 saat kadar ekranı full siyah yapıp bırakmanı öneririm,eger beyaz yaparsan daha cok olabilir

lcd demişsiniz ama bence sizin monitör crt. bana mı öyle geliyor? tepesi biraz eğri çünkü ve görüntü ile kenar arasında siyah boşluk var. crt ise bu sorun düzelmez. buna "burn in" deniyor. ve teavisi yok.

İyi ki porno sayfasında açık kalmamış. daha kötü olabilirdi.

@ben smyrna,
hayır lcd ama fotoğrafın açısından öyle görünmüş. hatta modeli de LG L1717s.

Kac yillik o alet? Yeni bir seyse götür garantiye, degistirsinler...

Karaburun?

@garven, tavsiye için teşekkürler ama benim daha çok beklediğim yer isminden ziyade yer ve mekan. zaten izmir'e çok uzak olmayan yerler sayılı. bu yerlerin neresine gidelim biz?

urla'ya yıllar önce bir konsere gitmiştim..metalciler gelmişti.orası kamping alanı gibi. otobandan çıkıştaydı yanılmıyorsam

Karaburun+1

eski foça, yeni foça arasındaki koyların herhangibirinde gayet güzel bir pazar günü geçirebilirsiniz.. izmire de yakın ulaşımı da güzel..

tchiboda baya güzelleri var

@GibsonRules, şu anda tchiboda satılanlar hem büyük boy, hem de 60 lira civarı bir fiyata sahip, o yüzden pek uygun değil bana.

@kitap gibi sessiz, şu bildiğimiz teknoloji marketi olan satürn mü bahsettiğin?

Tchibo'da satilanlar 60 lira değil en fazla 30 lira olacaktı, ara ara geliyor. Metal olanı bilmiyorum ama cam olanı uygundu. Onun dışında mudo'da da var 20-30 liraya. Nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama bazı züccaciyeler de getiriyor bunlardan, hem iki bardaklık hem de fiyat olarak uygun oluyor, 15-20 lira civarında.

tek fincanlık birşey istiyorsan kahve dünyasında var bunlardan 15 lira.

bence normal değil, eğer ikinci bir şişe varsa elinizde onu da bir kontrol edin derim, orada da aynı durum varsa sorun olmayabilir.

oha biranın içine daşşak kılı atmışlar. anormal

açılmış bu şişe.

edit: mesela beyaz beyaz maya partikülleri içeren veya bulanık biralar olabiliyor. bunlar türüne göre normal olabilir. ama bu resimdeki açılmamışsa gerçekten normal değil bence.

bahcelievler o.O

gusta bu efes pilsen'in ürünü.. buğdayı olduğu gibi içine atmışlar heralde :)

@pessenger, başka şişe yok maalesef. daha önce içmediğim biralardan birer şişe almıştım deneme maksatlı.

@anarquila, kıla benzeyen şey düz olunca o şıkkı eledim ben.

@ermanen, şişe tamamen kapalı. ama daha önce çalışanlardan biri açıp içine tüpürüp bir de bu şeyleri atıp tekrar kapattıysa bilemem.

@GibsonRules, anlamadım.

@inayet prensi, efesse o da mümkün tabii :)

sanırım onlar arpa yada buğday kılçığı, ama nasıl içine girmiş hayret ettim diyecem ancak bu şişeler depozitolu, yani içip içip geri getiriliyorlar, şirket bunları temizleyip yeniden doldurup satıyor. hatta bunun efsanesi de var, gerçekliğini bilmem ancak, eskiden kolaların da depozitolu şişeleri vardı, hatırlayan bilir. neyse bu şişelerin içinden de silgi ve kesik parmak çıktığına dair söylentiler vardı. şişelerin temizliği mekanik yapılıp son kontrolü gözle yapılırdı, nasıl olmuşsa gözden kaçmış diye falan filan.

bence hemen tazminat davası aç.

@yemrem, bendeki şişe depozitolu değil. 33lük gusta.

@blackmail, firmayı arayıp şantaj yapmayı düşünüyorum aslında.

Şansını dene 1. si 2. si belki seni siklemeyip bizim gusto lar böyle içinden çıkması normal fln derse ben bindokuzyuz bilmem kaçtan beri içiyorum fln bilinçli tüketici ayakları yap bakalım nolcak şikayet vara resim koycam yazı yazcam tüketici mahkemesine başvurcam derneğe gittim zaten fotosunu fln çektirdik her türlü yasal hakkımızı diye saydır bakalım :D

komisyonumu alırım :D

normaldir

hacı tazminat davası açamazsın çünkü ortada zarar yok. eğer içip de sağlıgını etkileyen bir durum olsa olabilirdi.

eğer o madde hakikaten kıl falan gibi bira içinde olmaması gereken bir şeyse o zaman bu toplum sağlığına aykırı madde olduğu için hangi markaysa bira onun cezai sorumluluğu doğuyor olması lazım. tüketici hakem heyetine falan şikayet etsen de bir şey çıkar mı bilmiyorum, sallamama ihtimalleri de var. ama benim tavsiyem bu fotoğrafı şişenin açılmadığını da gösteren bir biçimde efes(?) in müşteri hizmetlerine at bakalım ne diyecekler. bence biraz kafaları çalışıyorsa gönlünü yapma yoluna gitmeleri lazım. eğer ters bir cevap alırsan ya da sallamazlarsa o zaman uğraşırsın tüketici hakem heyetiyle falan.

bu arada ben olsam kesin içmiştim onu helal olsun süper görmüşsün.

Fotografi firmaya gonder ve nedir diye sor. Eger anormal bir sey ise urunu incelemek isteyeceklerdir ve urun ayipliysa size yenisini verirler hatta bazi durumlarda olayi kapatma amacli hediye falan veriliyor. Birde gondemeden once ayni urune bir marketten bak icinde benzer seyler var m diye.

@espason, yok be hacı abi dava filan açacak değilim zaten. blackmail nickli arkadaş şaka yapmış. çünkü daha önceleri de buna benzer durumlar için "dava açsam noolur, kazanır mıyım?" temalı sorular gelmişti. ben de onun nicke ithafen şantaj dedim. o kadar yani.

Yok, en son ne zaman entry girdigi gorulebilir ancak.

onu sadece moderasyon görebiliyor.

Salvador Dali mi ?

(bkz: vasili kandinski) ?

miro diyerek atışımı yaparım.

www.google.com.tr

@trajikomix:

Hocam bu miro milliyet kardeş dergisine 23 nisan resmi mi çizip yolluyor ne yapıyor ?

fikret mualla
osman hamdi
(bkz: eşref armağan)

hiçbiri değil maalesef. yabancı bir ressamdı. keşke daha çok şey hatırlayabilsem hakkında. ama resimleri daha çok şöyle resimlere benziyordu.
www.usvisualartguide.com

vıncent van gogh?

yahu soyut diyor, hâlâ yok van gogh yok osman hamdi deniyor. çok soyut van gogh'la osman hamdi, evet.

bu arada soruyu sorana da yineleyeyim, soyut tablolar olduğuna emin misiniz?

renk deyince aklıma gelen isim mark rothko oluyor.

Piet Mondrian
daha soyutunu bulamazsın:)

the imam

www.imdb.com
(bkz: easy rider)
imdb'de biker diye arat istersen.

film değilde dizi izlerim dersen kesinlikle.
Sons Of Anarchy..

www.imdb.com

www.imdb.com

torque izleyebilirsin ben baya sevmiştim :)

Ghost Rider var. www.imdb.com

Öyle süper bir film değil, ama güzel vakit geçirtebilir.

easy rider +1.
+2
+3
...

abuse edilmesin diye olabilir. inciden gelirler bokunu çıkarırlar falan iş olsun diye. yazarlar abuse etmez, etse de uçar duyurudan zaten.

zaman zaman gelip de farkında olarak veya olmayarak buranın ağzına sıçan tiplerin hepsi olmasa da büyük kısmı internet kullanıcılarından oluştuğu için bence onlara bu yetkinin verilmemesi doğru. (cümlem biraz anlaşılmaz gibi olmuş, okuyanlardan özür diliyorum.)