Thanatos
merhaba arkadaşlar arkadaşım telefon alıcak ama lumia 925 mi samsung galaxys s4 mü karar veremedik 2 telefonunda tum ozelliklerini artı eksi biliyoruz kullanan birisine sormak istedik kullanan varsa fikir verebilirmi?
merhaba arkadaşlar arkadaşım telefon alıcak ama lumia 925 mi samsung galaxys s4 mü karar veremedik 2 telefonunda tum ozelliklerini artı eksi biliyoruz kullanan birisine sormak istedik kullanan varsa fikir verebilirmi?
0
Thanatos
Merhaba arkadaslar teamspeak3 kullanıyorum 1 yıldır ancak demın girdiğimde mikrafonum çalışmadı aslında mikrafon çalışıyor şimdi ortada soyle bırsey var bılgısayardan bır muzık acdıgımda net olarak duyyor baskaları ts3 de ama konusdugumda sesı algılamıyor mıkrafon bılgısayardakı sesler gidiyor baska
Merhaba arkadaslar teamspeak3 kullanıyorum 1 yıldır ancak demın girdiğimde mikrafonum çalışmadı aslında mikrafon çalışıyor şimdi ortada soyle bırsey var bılgısayardan bır muzık acdıgımda net olarak duyyor baskaları ts3 de ama konusdugumda sesı algılamıyor mıkrafon bılgısayardakı sesler gidiyor baskalarına benım sesım gıtmıyor bileninz varsa yardımcı olsun pls. :S
0
Thanatos
Arkadaslar yeni bi telefon almayı düşünüyorum kafamad ayfon :) 4s veya galaksi s3 var hangısını tercıh etmelıyım artı ve eksı yonlerı nelerdır bunların?
Arkadaslar yeni bi telefon almayı düşünüyorum kafamad ayfon :) 4s veya galaksi s3 var hangısını tercıh etmelıyım artı ve eksı yonlerı nelerdır bunların?
0
iphone artıları: daha stabil, daha kolay, daha şık.
iphone eksileri: ekranı küçük (bence çok küçük), fotoğraf falan atmanın işkence olması (itünes eşitlemesi şeyi falan).
s3 artıları: ekranı büyük oh yeah, daha ucuz oh yeah.
s3 eksileri: amele tipli (samsung estetikten hiç anlamıyor), ekranı yeşilimsi gösteriyor, çok çirkin demiş miydim?
ben s3 alırdım ama. ekranı büyük oh yeah.
iphone eksileri: ekranı küçük (bence çok küçük), fotoğraf falan atmanın işkence olması (itünes eşitlemesi şeyi falan).
s3 artıları: ekranı büyük oh yeah, daha ucuz oh yeah.
s3 eksileri: amele tipli (samsung estetikten hiç anlamıyor), ekranı yeşilimsi gösteriyor, çok çirkin demiş miydim?
ben s3 alırdım ama. ekranı büyük oh yeah.
0
s3 mini kullanıyorum şirket sebebiyle ve gayet memnunum fiyat performans olarak tavsiye edebilirim, bir eksisini görmedim ayrıca normal telefon boyutlarında diğerlerine göre ve estetik olarak daha ince daha hafif vs.
0
Telefonu çok fonksiyonlu kullaniyorsaniz s3 kesinlikle. Lakin arama ve mesaj harici kullanmiyorsaniz 4s.
0
plastik ve dandik gorunumlu bi telefon istiyosaniz s3
saglam ve stabil bir kasa ve ayni zamanda stabil bir isletim sistemi istiyorsaniz 4s.
saglam ve stabil bir kasa ve ayni zamanda stabil bir isletim sistemi istiyorsaniz 4s.
0
Thanatos
merhaba arkadaslar maket bir araba yapmak istiyorum fotoraflardaki gibi öyle tahtadan falan degil bunun maliyeti yapımı ne bileyim kullanılcak malzemesi falan neler gereklidir malzemeleri nerden temin edebirlir bilenin iz varmı acaba?
merhaba arkadaslar maket bir araba yapmak istiyorum fotoraflardaki gibi öyle tahtadan falan degil bunun maliyeti yapımı ne bileyim kullanılcak malzemesi falan neler gereklidir malzemeleri nerden temin edebirlir bilenin iz varmı acaba?
0
Bi kere heves edip D&R'dan almışlığım vardır. boyalarını, yapıştırıcısını ve fırçalarını yanında satıyorlar.
Şu linki bi incelersin;
(git:www.dr.com.tr!DR )
Bu maketleri satan Revell markasının kutularının yanında ya da arkasında, maketlerin zorluk derecesi yazar. Yaparım lan deyip en zor seviyeyi alırsan, hayatından soğursun, kaldı ki boyasını da tutturamayacağın için, resimdekiyle hiçbir alakası olmaz. kolaylarından alırsın bi tane, 4-5 çeşit boyanın kâfi olacağı, bir ince bir kalın fırça alırsın, cımbız, belki büyüteç olabilir vs. geçersin başına yaparsın sonra da bir güzel boyarsın.
Şu linki bi incelersin;
(git:www.dr.com.tr!DR )
Bu maketleri satan Revell markasının kutularının yanında ya da arkasında, maketlerin zorluk derecesi yazar. Yaparım lan deyip en zor seviyeyi alırsan, hayatından soğursun, kaldı ki boyasını da tutturamayacağın için, resimdekiyle hiçbir alakası olmaz. kolaylarından alırsın bi tane, 4-5 çeşit boyanın kâfi olacağı, bir ince bir kalın fırça alırsın, cımbız, belki büyüteç olabilir vs. geçersin başına yaparsın sonra da bir güzel boyarsın.
0
Thanatos
merhaba arkadaslar canım sıkıldı ve nfs world ındırdım guzel bir oyuna benziyor biraz karısık skıller falan var bana skıllerın ne ıse yaradıgını oyn hakkında genel bılgı verebılcek falan varmı oynayan varsa beraberde takılabılırız. :)
merhaba arkadaslar canım sıkıldı ve nfs world ındırdım guzel bir oyuna benziyor biraz karısık skıller falan var bana skıllerın ne ıse yaradıgını oyn hakkında genel bılgı verebılcek falan varmı oynayan varsa beraberde takılabılırız. :)
0
Thanatos
ya 2 gundur faceye gırmekde sorun yasıyorum face harıc her yere normal gırıyorum chrome kullanıyorum explorer den gırıyor chromeden gırmıyor neden dir çözümü nedir acaba?
ya 2 gundur faceye gırmekde sorun yasıyorum face harıc her yere normal gırıyorum chrome kullanıyorum explorer den gırıyor chromeden gırmıyor neden dir çözümü nedir acaba?
0
Thanatos
Nedir arkadas bu ekşıcılerın laf sokma çabası duyuruları okuyorum adamlar bı acık versede laf soksak dıye yer arıyor resmen :)
Nedir arkadas bu ekşıcılerın laf sokma çabası duyuruları okuyorum adamlar bı acık versede laf soksak dıye yer arıyor resmen :)
0
aramıza hoşgeldin :) cevap vermek gerekirse bazı insanlar öyle tatmin oluyor sanırım.
0
onlara zamanında çok sokmuşlar .tabi ki laf sokmuşlar yanlış anlaşılma olmasın onun için onlarda başkasına laf sokmaya çalışıyorlar.
ama yaptıkları yanlış tabi ki.
ama yaptıkları yanlış tabi ki.
0
sitki siyril'in sözlükte ayar verme ve bunun sözlük yazarlarının kendilerine çekidüzen vermesine sebep olmasıyla ilgili bir entry'si var. zaman ayırırsanız bu mekanizmaya dair fikir elde edebilirsiniz.
"02.02.2012
ekşi sözlük'e bakıyorum yorumlara inanamıyorum. şaka şaka. gayet inanıyor ve anlıyorum. ekşisözlük’teki maalesef artık ezici çoğunlukta olan gerizekalı, cahil, ahmak, kullanıcıları gören herkes de rahatlıkla anlar zaten.
tamamen itiraf.com ile taşak geçmek için açılmış bir başlık çok değil iki sene içinde gerçek bir itiraf.com’a dönüştü ve sözlükteki metamorfozu tespit için şahane bir deney oldu.
ki bu itiraf.com ile dalga geçme hadisesinde dalga geçilen şeyi biraz olsun şöyle tarif etmeye çalışayım: 21.yy’ın ilk yılları. internetin coştuğu yıllar. itiraf.com kullanıcısı acemi. bir çok sıradan konuyu sadece kendi başına geliyormuş gibi, gereksiz yere yazıyor. itirafçı jargonuyla konuşarak (bkz: itirafçılar için hazır magma esprileri) siteye duyduğu aidiyet ile kendini yüceltiyor. tabi ki bu sahte unvan (itirafçı), bu zavallılık bütünü görenlere komik geliyor. esasında tam da incisözlükçülerin “ekşici piç” dediği gibi, itiraf.com’cu da (tabi ki genel ortalama) taşak unsuru oluyor ekşi sözlük’te.
olayların içyüzünü, detaylarını fark edemeyen, gerçekten okumayı ve yazmayı bilmeyen, klişelerle, kalıplarla, tabularla bezeli zavallı düşünce dünyaları olan kişilerdi itiraf.com ile birlikte açığa çıkan kitle. bu yüzden “ekşi itiraf” başlığı açılıp, oradaki klişeler ile dalga geçildi. ama iki sene olmadan tam da dalga geçilen “itiraf.com ruhu” tüm sözlüğü ele geçirmişti bile.
(bkz: sözlüğün itiraf.com'a dönüşmesi tehlikesi)
(bkz: e oldu sana itiraf.com)
ortalamalaşan sözlükte yazıldı, ilk tespiti (bkz: ekşi sözlük/@nazmiye demirel) yaptı sanırım. sonrasında da defalarca anlatıldı. bir tecavüz ya da ölüm olduğunda, sadece gazetede yazılan (%99’u onun gibi salakları gaza getirmek için abartılan ya da sadece belirli bilgileri verilen) haberi okuyup, çekirge sürüsü gibi binlerce “orrrrospu çocukları, bunları var ya, asıl kendilerini , asacaksın abi, acımayacaksın…“ entrylerini yazan insanlarla doldu burası. bu ahmak sürüsünü rahatlıkla manipüle edebilirsiniz. belki de sözlükte yapılabilecek en anlamlı aktivite bu artık. bir avuç kalan değerli yazarlar halâ takip ediliyor ancak onların da motivasyonları kalmadı. ne diyelim, güzel günlerdi. ürün yaşam eğrisi çok acımasız.
son olarak, ağlak bir hayıflanma olarak gözükmesin yazdıklarım. bu sorunun bir çözümü yok. çözüm yok, bunu çok iyi kavramalı. çözümün olmadığını kavramak bu işte ulaşılabilecek maksimum fayda. benim itirafım da bu olsun.
-----------------------------
13.07.2012
“artık ezici çoğunlukta olan gerizekalı, cahil, ahmak kullanıcıları...” demişim. bunu da biraz açalım da, eleştirdiklerimiz gibi kestirmeci gözükmeyelim:
gerizekalı, cahil, ahmak kullanıcı sözlüğün ilk yıllarından itibaren vardı. esasında herkes hayata da, yazmaya da ahmakken başlıyor biraz. problem ahmaklıkta değil. problem ahmaklığın sürdürülebilir olmasında, istikrarlı bir şekilde gelişmesinde, çoğalmasında. eskiden ahmak bir kullanıcı, ahmakça bir entry yazdığında sözlük jargonunca ayar denilen bir tedavi sürecine girilirdi. girişken ve heyecanlı ahmaklar bizzat yedikleri ayarlarla, sessiz ve çekingen ahmaklar da bu ayarların verdiği ibretle evrilir, bol bol okur, mecburen belirli bir standardın üzerinde yazar ve tartışır, donanımları artardı. yılların diyalektik’inin sözlükteki karşılığı idi bu tekamül. problem, bu sürecin işlevini yitirmesi. ahmaklar çoğaldıkça ayar anlamını yitirdi. ayar verenin değil alanındı. yeni ahmak kitlesi hacminin büyüklüğü itibari ile ayar alamıyordu. ayar tutmuyorlardı. ve sözlük ahmağı ironiyi taklit etmeye başladı. herkes ironi yapıyordu. ortaokullu.swf’deki ahmak gibi ironi yapıp, karşısındaki ile dalga geçiyodu, keh keh keh gülüyordu herkes. "yau" diyordu, "o erkek üle dişünün şeyleri o tarzda nasıl hele bir anlat bakalım keh keh keh" diyordu karşısında bilim adamına. bu seviyedeki ve daha kalabalık bir ahmak sürüsüne ayar verilmesi teknik olarak imkansızdı. ahmak oyunu kazandı. (bkz: teknik nakavt)
kalabalığın, yığınların kaçınılmaz sonu bu. ahmak “akp/chp’deki inanılmaz skandal” manşetine , sadece manşetlerini okuduğu gazetedeki bir kaç cümle üzerinden yorum yapar. yaptığı yorum tabi ki yanlıştır. haber eksiktir, yanlıdır, abartıdır, manipüledir... ahmak bunu anlayamaz, bilemez. “vay şerrefsizler” der,” bu kafa ülkeyi de satar yakında” der, maalesef ironi yapar, tüm ahmaklığı ve kısıtlı bilgisi ile dalgaya alır işi. e, normal, ahmağın görevi bu da, o haberin detaylarını görüp,” kardeşim aslında işin aslı şöyle” diyen adam yok artık. sıkıntı burada. varsa bile yüzlerce entry arasında okunma olasılığı yok. ahmak gene kazanır. (bkz: hükmen galip)
ahmak tematik entry giren birine ateş püskürür. ekşi sözlüğü gerçekten bilgi kaynağı olarak kullanan birine, kendisi sadece futbol ve siyaset magazini entryler girmesine rağmen ateş püskürür. dalga geçer onunla. bilginin ne demek olduğunu bilmeyen biri, bilgi giren birini sözlüğü bozmakla itham eder. ahmak zalımdır.
ahmak ya çok sevip abartı över ya da nefret edip abartı söver. öküzce eleştirir*. ahmak hayındır.
mizahı keşfeden ahmak en fecisi, en tahammül edilemeyenidir. “vay anam vay neler dönmüş serhat ya” der. içinde din geçen her türlü başlığa “ahirette götümüze girecek entryler” bakınızı verir. tam otomatiktir, full aksesuardır. “şerefsizim benim aklıma geldiydi” yazar. her türlü x’li başlığa “x iyiydi ama çevresi kötüydü” yazar , her türlü y’li başlığa , “y’ye inanmıyorum ama bir z var” yazar, abartı bir başlık altına “bir an heyecanlandın itiraf et” der. “geçen gün minibüse bindik şoför arkadan veremeyen var mı dedi, biz de binerken eline verdik ya dedik, ehauaea” diye, yaran entry’lere, yaran başlık’lara, yaran minibüs diyalogları’na, yaran öğrenci diyalogları’na, yaran otoyol diyalogları'na, yaran insan diyalogları’na, yaran sözlükçü diyalogları’na, yaran dünya diyalogları'na, yaran karayolu taşımacılığı diyalogları'na, yaran necmi diyalogları’na, yaran haftasonu diyalogları’na yazar. şeftaliden evrimleşen sözlük yazarları’ndandır. ahmak nobrandır.
(bkz: sözlük ahmağı) (bkz: ekşi ahmak)"
onlara da sokmuşlar huehuehue durumu değil yani. sözlüğün mekanizması kurulduğundan beri böyle. malları elemeye yönelik
"02.02.2012
ekşi sözlük'e bakıyorum yorumlara inanamıyorum. şaka şaka. gayet inanıyor ve anlıyorum. ekşisözlük’teki maalesef artık ezici çoğunlukta olan gerizekalı, cahil, ahmak, kullanıcıları gören herkes de rahatlıkla anlar zaten.
tamamen itiraf.com ile taşak geçmek için açılmış bir başlık çok değil iki sene içinde gerçek bir itiraf.com’a dönüştü ve sözlükteki metamorfozu tespit için şahane bir deney oldu.
ki bu itiraf.com ile dalga geçme hadisesinde dalga geçilen şeyi biraz olsun şöyle tarif etmeye çalışayım: 21.yy’ın ilk yılları. internetin coştuğu yıllar. itiraf.com kullanıcısı acemi. bir çok sıradan konuyu sadece kendi başına geliyormuş gibi, gereksiz yere yazıyor. itirafçı jargonuyla konuşarak (bkz: itirafçılar için hazır magma esprileri) siteye duyduğu aidiyet ile kendini yüceltiyor. tabi ki bu sahte unvan (itirafçı), bu zavallılık bütünü görenlere komik geliyor. esasında tam da incisözlükçülerin “ekşici piç” dediği gibi, itiraf.com’cu da (tabi ki genel ortalama) taşak unsuru oluyor ekşi sözlük’te.
olayların içyüzünü, detaylarını fark edemeyen, gerçekten okumayı ve yazmayı bilmeyen, klişelerle, kalıplarla, tabularla bezeli zavallı düşünce dünyaları olan kişilerdi itiraf.com ile birlikte açığa çıkan kitle. bu yüzden “ekşi itiraf” başlığı açılıp, oradaki klişeler ile dalga geçildi. ama iki sene olmadan tam da dalga geçilen “itiraf.com ruhu” tüm sözlüğü ele geçirmişti bile.
(bkz: sözlüğün itiraf.com'a dönüşmesi tehlikesi)
(bkz: e oldu sana itiraf.com)
ortalamalaşan sözlükte yazıldı, ilk tespiti (bkz: ekşi sözlük/@nazmiye demirel) yaptı sanırım. sonrasında da defalarca anlatıldı. bir tecavüz ya da ölüm olduğunda, sadece gazetede yazılan (%99’u onun gibi salakları gaza getirmek için abartılan ya da sadece belirli bilgileri verilen) haberi okuyup, çekirge sürüsü gibi binlerce “orrrrospu çocukları, bunları var ya, asıl kendilerini , asacaksın abi, acımayacaksın…“ entrylerini yazan insanlarla doldu burası. bu ahmak sürüsünü rahatlıkla manipüle edebilirsiniz. belki de sözlükte yapılabilecek en anlamlı aktivite bu artık. bir avuç kalan değerli yazarlar halâ takip ediliyor ancak onların da motivasyonları kalmadı. ne diyelim, güzel günlerdi. ürün yaşam eğrisi çok acımasız.
son olarak, ağlak bir hayıflanma olarak gözükmesin yazdıklarım. bu sorunun bir çözümü yok. çözüm yok, bunu çok iyi kavramalı. çözümün olmadığını kavramak bu işte ulaşılabilecek maksimum fayda. benim itirafım da bu olsun.
-----------------------------
13.07.2012
“artık ezici çoğunlukta olan gerizekalı, cahil, ahmak kullanıcıları...” demişim. bunu da biraz açalım da, eleştirdiklerimiz gibi kestirmeci gözükmeyelim:
gerizekalı, cahil, ahmak kullanıcı sözlüğün ilk yıllarından itibaren vardı. esasında herkes hayata da, yazmaya da ahmakken başlıyor biraz. problem ahmaklıkta değil. problem ahmaklığın sürdürülebilir olmasında, istikrarlı bir şekilde gelişmesinde, çoğalmasında. eskiden ahmak bir kullanıcı, ahmakça bir entry yazdığında sözlük jargonunca ayar denilen bir tedavi sürecine girilirdi. girişken ve heyecanlı ahmaklar bizzat yedikleri ayarlarla, sessiz ve çekingen ahmaklar da bu ayarların verdiği ibretle evrilir, bol bol okur, mecburen belirli bir standardın üzerinde yazar ve tartışır, donanımları artardı. yılların diyalektik’inin sözlükteki karşılığı idi bu tekamül. problem, bu sürecin işlevini yitirmesi. ahmaklar çoğaldıkça ayar anlamını yitirdi. ayar verenin değil alanındı. yeni ahmak kitlesi hacminin büyüklüğü itibari ile ayar alamıyordu. ayar tutmuyorlardı. ve sözlük ahmağı ironiyi taklit etmeye başladı. herkes ironi yapıyordu. ortaokullu.swf’deki ahmak gibi ironi yapıp, karşısındaki ile dalga geçiyodu, keh keh keh gülüyordu herkes. "yau" diyordu, "o erkek üle dişünün şeyleri o tarzda nasıl hele bir anlat bakalım keh keh keh" diyordu karşısında bilim adamına. bu seviyedeki ve daha kalabalık bir ahmak sürüsüne ayar verilmesi teknik olarak imkansızdı. ahmak oyunu kazandı. (bkz: teknik nakavt)
kalabalığın, yığınların kaçınılmaz sonu bu. ahmak “akp/chp’deki inanılmaz skandal” manşetine , sadece manşetlerini okuduğu gazetedeki bir kaç cümle üzerinden yorum yapar. yaptığı yorum tabi ki yanlıştır. haber eksiktir, yanlıdır, abartıdır, manipüledir... ahmak bunu anlayamaz, bilemez. “vay şerrefsizler” der,” bu kafa ülkeyi de satar yakında” der, maalesef ironi yapar, tüm ahmaklığı ve kısıtlı bilgisi ile dalgaya alır işi. e, normal, ahmağın görevi bu da, o haberin detaylarını görüp,” kardeşim aslında işin aslı şöyle” diyen adam yok artık. sıkıntı burada. varsa bile yüzlerce entry arasında okunma olasılığı yok. ahmak gene kazanır. (bkz: hükmen galip)
ahmak tematik entry giren birine ateş püskürür. ekşi sözlüğü gerçekten bilgi kaynağı olarak kullanan birine, kendisi sadece futbol ve siyaset magazini entryler girmesine rağmen ateş püskürür. dalga geçer onunla. bilginin ne demek olduğunu bilmeyen biri, bilgi giren birini sözlüğü bozmakla itham eder. ahmak zalımdır.
ahmak ya çok sevip abartı över ya da nefret edip abartı söver. öküzce eleştirir*. ahmak hayındır.
mizahı keşfeden ahmak en fecisi, en tahammül edilemeyenidir. “vay anam vay neler dönmüş serhat ya” der. içinde din geçen her türlü başlığa “ahirette götümüze girecek entryler” bakınızı verir. tam otomatiktir, full aksesuardır. “şerefsizim benim aklıma geldiydi” yazar. her türlü x’li başlığa “x iyiydi ama çevresi kötüydü” yazar , her türlü y’li başlığa , “y’ye inanmıyorum ama bir z var” yazar, abartı bir başlık altına “bir an heyecanlandın itiraf et” der. “geçen gün minibüse bindik şoför arkadan veremeyen var mı dedi, biz de binerken eline verdik ya dedik, ehauaea” diye, yaran entry’lere, yaran başlık’lara, yaran minibüs diyalogları’na, yaran öğrenci diyalogları’na, yaran otoyol diyalogları'na, yaran insan diyalogları’na, yaran sözlükçü diyalogları’na, yaran dünya diyalogları'na, yaran karayolu taşımacılığı diyalogları'na, yaran necmi diyalogları’na, yaran haftasonu diyalogları’na yazar. şeftaliden evrimleşen sözlük yazarları’ndandır. ahmak nobrandır.
(bkz: sözlük ahmağı) (bkz: ekşi ahmak)"
onlara da sokmuşlar huehuehue durumu değil yani. sözlüğün mekanizması kurulduğundan beri böyle. malları elemeye yönelik
0
Sözlük mekanizması dostum. Sözlüğün bi' mekanizması var, o mekanizma üzerinden dönüyor her şey. Şimdi mekanizma olayını anlatsam anlamazsın, o yüzden anlatmayayım. Bak bu da laf sokmak gibi oldu, ehehe.
Neyse, özetle; mekanizma var, malları eliyorlar bunlar. Karışık işler.
Neyse, özetle; mekanizma var, malları eliyorlar bunlar. Karışık işler.
0
Thanatos
yaş antlasmasının önemi nedir kısaca lağzım acill!!!
yaş antlasmasının önemi nedir kısaca lağzım acill!!!
0
kısaca bulamadım.
Yaş Antlaşması; 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda, 10 Ocak 1792 tarihinde imzalanan Osmanlı-Rus barış antlaşmasıdır.
Yaş Antlaşmasına göre Osmanlı Devleti'nin vazgectigi topraklar
Osmanlı Devleti'nin, Kırım’ı geri almak gayesiyle, 19 Ağustos 1787’de, Rusya’ya açtığı savaş, Avusturya’nın da savaşa dahil olmasıyla aleyhte gelişti. Özi, Kili, İsmail, Anapa ve Soğucak gibi kaleler, Rusların eline geçti. Neticede, İngiltere, Prusya ve İspanya’nın arabuluculuğuyla, 18 Ağustos 1791 tarihinde, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında, sekiz aylık bir süre için Kalas Mütarekesi imzalandı. Arkasından, Kasım 1791’de, Yaş kentinde barış görüşmelerine başlandı. Yaklaşık iki buçuk ay süren uzun ve çetin müzakerelerden sonra, 10 Ocak 1792 tarihinde, Sadrazam Yusuf Paşa tarafından temsil edilen Osmanlı Devleti'yle Prens Bezborodko'nun temsil ettiği Rusya arasında Yaş Barış Antlaşması imzalandı. Tamamı on üç madde olan bu antlaşmaya göre:
Küçük Kaynarca (1774), Aynalıkavak (1779), Ticaret (1783) ve 1784’te Kırım ile Taman’ın ilhakıyla Kuban Irmağı'nın hudut tayini hakkındaki antlaşmalar yine eskisi gibi kalıyordu.
Turla (Dinyester) Nehri hudut kesilerek, bunun sol tarafındaki arazi, yani Aksu ile Turla arasındaki Özi (bugün Ochakov) kalesi dahil Özi Kırı (yani Özi ve Hocabey sancakları), Ruslara terk edildi. Sağ tarafındaki memleketler, yani Bender, Akkerman, Kili, İsmail ve diğer tarafta Rusların işgalindeki kale ve şehirler Osmanlılara iade ediliyordu.
Boğdan Voyvodalığının borçları ve geride kalan vergileri iptal edilecek ve antlaşmadan sonraki iki yıl, her türlü vergiden muaf tutulacaktı. Af ilan edilip, isteyenler yine memleketlerine dönebileceklerdi.
Tiflis Hanlığına, Çıldır valileri veya beyleri tarafından taarruz olunmayacaktı.
Kuzey Afrika’daki Garp ocakları, Rus ticaret gemilerine taarruzda bulunurlarsa, zarar tazmin edilecekti.
Anapa kalesi Osmanlılara geri verildi.
Yaş Antlaşmasının imzalanmasıyla, 1787 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında başlayan, sonra da Avusturya’nın katılmasıyla genişleyen savaş fiilen ve resmen sona ermiş oldu. Osmanlı'da Dağılma Dönemi başladı.
Yaş Antlaşması; 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda, 10 Ocak 1792 tarihinde imzalanan Osmanlı-Rus barış antlaşmasıdır.
Yaş Antlaşmasına göre Osmanlı Devleti'nin vazgectigi topraklar
Osmanlı Devleti'nin, Kırım’ı geri almak gayesiyle, 19 Ağustos 1787’de, Rusya’ya açtığı savaş, Avusturya’nın da savaşa dahil olmasıyla aleyhte gelişti. Özi, Kili, İsmail, Anapa ve Soğucak gibi kaleler, Rusların eline geçti. Neticede, İngiltere, Prusya ve İspanya’nın arabuluculuğuyla, 18 Ağustos 1791 tarihinde, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında, sekiz aylık bir süre için Kalas Mütarekesi imzalandı. Arkasından, Kasım 1791’de, Yaş kentinde barış görüşmelerine başlandı. Yaklaşık iki buçuk ay süren uzun ve çetin müzakerelerden sonra, 10 Ocak 1792 tarihinde, Sadrazam Yusuf Paşa tarafından temsil edilen Osmanlı Devleti'yle Prens Bezborodko'nun temsil ettiği Rusya arasında Yaş Barış Antlaşması imzalandı. Tamamı on üç madde olan bu antlaşmaya göre:
Küçük Kaynarca (1774), Aynalıkavak (1779), Ticaret (1783) ve 1784’te Kırım ile Taman’ın ilhakıyla Kuban Irmağı'nın hudut tayini hakkındaki antlaşmalar yine eskisi gibi kalıyordu.
Turla (Dinyester) Nehri hudut kesilerek, bunun sol tarafındaki arazi, yani Aksu ile Turla arasındaki Özi (bugün Ochakov) kalesi dahil Özi Kırı (yani Özi ve Hocabey sancakları), Ruslara terk edildi. Sağ tarafındaki memleketler, yani Bender, Akkerman, Kili, İsmail ve diğer tarafta Rusların işgalindeki kale ve şehirler Osmanlılara iade ediliyordu.
Boğdan Voyvodalığının borçları ve geride kalan vergileri iptal edilecek ve antlaşmadan sonraki iki yıl, her türlü vergiden muaf tutulacaktı. Af ilan edilip, isteyenler yine memleketlerine dönebileceklerdi.
Tiflis Hanlığına, Çıldır valileri veya beyleri tarafından taarruz olunmayacaktı.
Kuzey Afrika’daki Garp ocakları, Rus ticaret gemilerine taarruzda bulunurlarsa, zarar tazmin edilecekti.
Anapa kalesi Osmanlılara geri verildi.
Yaş Antlaşmasının imzalanmasıyla, 1787 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında başlayan, sonra da Avusturya’nın katılmasıyla genişleyen savaş fiilen ve resmen sona ermiş oldu. Osmanlı'da Dağılma Dönemi başladı.
0
Thanatos
selam arkadaslar turkcel superonlineye geçtim internet 20 mbs sınırsız dendi ancak geçdikden 2 gun sonra paketınze ait hız limitiniz dolmuştur dedi ve intrnt hızım 3 mbs ye dusuruldu bu hız alanı fln nedır tam olark bilen varmı?
selam arkadaslar turkcel superonlineye geçtim internet 20 mbs sınırsız dendi ancak geçdikden 2 gun sonra paketınze ait hız limitiniz dolmuştur dedi ve intrnt hızım 3 mbs ye dusuruldu bu hız alanı fln nedır tam olark bilen varmı?
0
ayrıca artık normal tarıfelerde sınırsız dıye bır sey yok.herkes akk ya dahıl ( adıl kullanım kotası)
anca orn olarak 60 tl lık ınternete 199 tl verırsen kota olayı ortadan kalkıyor.
amaçta:turkıyede ınternet yerlerde oldugu ıcın bu yola basvurdular. yetersız yanı.sana kota uygulamazlarsa para kazanamazlar. 1000 tl verıp 1 gbıt fıber kullanan tam randımanlı kullanamaz vs vs
anca orn olarak 60 tl lık ınternete 199 tl verırsen kota olayı ortadan kalkıyor.
amaçta:turkıyede ınternet yerlerde oldugu ıcın bu yola basvurdular. yetersız yanı.sana kota uygulamazlarsa para kazanamazlar. 1000 tl verıp 1 gbıt fıber kullanan tam randımanlı kullanamaz vs vs
0
bu işler adil kullanım kotası adıyla başladı. türkiye'nin internet çıkış kapasitesi belli olduğundan böyle bir kota fikri başta ortaya kondu. şimdi de sırf ibneliğine devam ediyor.
kısaca olay şu, belli bir indirme limitiniz var. o limite ulaştığınızda hızınız düşürülüyor ancak fiyatta bir değişiklik olmuyor. ay sonunda tekrar hızınız artıyor.
bu limiti uygulamayan bir tek uydunet var. superonline'da gerçekten limitsiz olarak tarifeler de var ama kimse almasın diye yapmışlar zira çok pahalı.
kısaca olay şu, belli bir indirme limitiniz var. o limite ulaştığınızda hızınız düşürülüyor ancak fiyatta bir değişiklik olmuyor. ay sonunda tekrar hızınız artıyor.
bu limiti uygulamayan bir tek uydunet var. superonline'da gerçekten limitsiz olarak tarifeler de var ama kimse almasın diye yapmışlar zira çok pahalı.
0
