Giriş
(11)

Akıl verecek insan arıyorum..

turuncgillerdengelme
Merhaba, biz 28 yaşında evli bir çiftiz. Etrafımızda birbirimizden başka kimsemiz yok. Akıl danışacağımız bir büyüğümüz, maddi manevi destek olacak bir akrabamız vs. kısaca bir başımızayız diyebilirim. Hem eşim hem de ben kurumsal şirketlerde çalışıyoruz ve ay sonunu ancak çıkarıyoruz. Hali hazırda
Merhaba, biz 28 yaşında evli bir çiftiz. Etrafımızda birbirimizden başka kimsemiz yok. Akıl danışacağımız bir büyüğümüz, maddi manevi destek olacak bir akrabamız vs. kısaca bir başımızayız diyebilirim. Hem eşim hem de ben kurumsal şirketlerde çalışıyoruz ve ay sonunu ancak çıkarıyoruz. Hali hazırda bir köpeğimiz ve 60.000TL borcumuz var. Şimdi durum özetini verdiğime göre gerçekleştirmek istediğimiz bir hayal için sizlerden akıl vermenizi rica ediyorum. Özellikle alanda meslek sahibi olan kişiler ulaşırsa çok çok mutlu olurum. Benim eşim Marmara Üniversitesi Almanca Mütercim Tercümanlık mezunu. Aslında ilk ÖSS'ye girdiğinde özel bir okulda Siyasal Bilimler Uluslar Arası İlişkilere giriyor çokta severek giriyor fakat o dönem kimsenin okuluna para göndermediğini öğrenince bir gün kapıdan geçemiyor almıyorlar okula para ödenmediği için. 1.5 ayda sınava bir daha girmeye karar veriyor ve 1 ay sonra yukarıda yazdığım bölümü dil bölümünden full çekerek kazanıyor. Benimle evlendiği için çok mutlu, her fırsatta söylüyor, zaten kimsemiz yok ve birbirimizin aile olmaktan başka şansımızda yok. Fakat kurumsal kölelik, parasızlık, geçim, sorumluluklar onu çok mutsuz ediyor görebiliyorum. Tek bir hayali var aslında, üniversitede Siyaset Tarihi dersi vermek, akademisyen olmak yani. Çocukluğundan beri okumadığı kitap,makale izlemediği video, takip etmediği araştırma yok. Çok ilgili bu konuya, tarh bilgisi ise gerçekten güçlü. Evimizde 3 kitaplık var sadece onun kitaplarından oluşan. Şimdi, akıl danışacağım kısma geliyorum. 28 yaşında 3000 TL maaşla çalışan ve çalışmaz ise evi geçindiremeyecek olan hayat arkadaşım için nasıl bir yol izlemeliyiz? bu bölümde akademik alanda ilerleyebilmek için hangi üniversite hangi bölüm hangi sınavda neler yapılmalı? bu yaştan sonra akademisyenliğe oynayabilir mi? ALES puanları sözel 93 sayısal 70. TM'den girdi. İstanbul %80 tek seçenek ama belki bir ihtimal ankara olabilir mi diye de düşünüyorum.... Çok uzun oldu sizlerden özür dilerim.. ama okuyup gerçekten adım adım yol gösterecek, bölümleri söylyecek, tecrübelerini paylaşacak birilerini bulabilirsem ne mutlu...
0
turuncgillerdengelme
(15.11.19)
oncelikle kolay gelsin zor bir surec. bu alanda uzman yada tecrubeli degilim o yuzden belki cok yardimci olamayacagim ama akademisyen olmanin yolu uc asagi bes yukari her alanda aynidir. onunuzde asmaniz gereken iki tur engel var. birincisi profesyonel/akademik engeller:
oncelikle esinizin o alanda akademik bir unvani olmasi gerekiyor. istediginiz bolum sanirim Tarih yada Siyasal Bilgiler gerekli sanirim. Esiniz bunu daha iyi bilir. bu alanlarda mumkunse direk doktora, degilse yuksek lisans programina basvurmasi lazim esinizin. Burada da baska bir sorun onumuze cikiyor. Almanca Mutercim Tercumanliktan, bu bolumlere YL ogrencisi kabul edilip edilmedigi. Eger kabul ediliyorsa esiniz bu alanlarda YL, doktora yaparak akademik unvanina kavusabilir ve ders verme yeterliligine erisebilir. kamu universitelerine girmesi/atanmasi daha zor olur muhtemelen ama ozel universitelerde, ozellikle YL/doktorasini aldigi universitede ogretim gorevlisi olarak calisma ihtimali baya yuksek. seneye yuksek lisansa baslarsa 2 yil YL, 4 yil doktora, 35-36 yasinda hayaline ulasabilir ki hic de gec bir zaman degil. eger esinizin mezun oldugu bolumden YL ogrenci kabul etmiyorlarsa o zaman acik ogretimden tarih okuyabilir. surec biraz daha zorlasiyor ve uzuyor ama imkansiz degil. eger irtibatta oldugu bir profesor akademisyen varsa, onunla irtibata gecerek daha fazla yardim alabilir.

akademik engellerden bagimsiz olarak bir de bu isin ekonomik boyutu var maalesef. teorik olarak calisirken YL/doktora yapmak mumkun olsa da cok gercekci degil. ozellikle esinizin bu alanda gercekte kariyer yapmak istedigini dusunursek, maalesef isinden ayrilmasi gerekecek. bu da sizi ekonomik olarak zorlayacak. bu konuda verebilecegim cok bir tavsiye yok maalesef. kendi mesleginizi ve gelirinizi yazmamissiniz, masraflarinizi kisarak, hayat standartlarinizi dusurerek bir miktar tasarruf saglayabilirsiniz belki ama aylik 3000TL'lik tasarruf yapmak pek mumkun degil gibi. belki kiralarin daha dusuk oldugu bir mahalleye, daha kucuk bir eve tasinarak biraz daha masraflardan kisilabilinir. mumkunse siz kariyerinizde ilerleyip, terfi alip yada sirket degistirerek maasinizi artirmaya calisabilirsiniz. ama tabi bunlarin mumkun olup olmadigini siz daha iyi bilirisniz. bir baska alternatif esiniz belki burs bulabilir ama bu da tabiki 3000tl'lik acigi kapatmaz muhtemelen.

kolay gelsin zor bir surec, umarim esiniz hayaline kavusabilir.
0
crucio
(15.11.19)
Çok teşekkür ederim. Şu anda benim gelirim 4000 TL, yakın zamanda bunu ikiye katlayacak bir pozisyonumda yok maalesef... maaşımın neredeyse tamamı borçlarımıza gidiyor yoksa totalde eve giren miktar tabii ki çok az değil. ona okuldan tanıdığı hocalarıyla iletişime geçmesini önereceğim. ALES puanı türkçe-matematikten alındı, ama YL için kendi mezun olduğu bölümün alanının dikkate alındığını bilmiyordum, bunu da dikkate alacağım... çok teşekkürler
0
🌸turuncgillerdengelme
(15.11.19)
Ben de üniversite kısmında bilgili değilim ama şu an çalıştığı dönemde freelance işleri kovalayıp, mümkünse stabil bir freelence iş almayı deneyebilir.

Böylece yüksek lisansa başladığında esnek zamana sahip olur.
0
kaset
(15.11.19)
Freelance iş 2 ayda bir geliyor bazen hiç olmuyor, sürekliliğine güvenemediğimiz içinde işini bırakamıyor maalesef. Benim tüm maaşım borçlara gidiyor çünkü :/ çeviri işi için bir internet sitesi kurmak istiyor aslında, fakat yazılım bilgisi yok ve ne kadar sermaye gerektiğini bilmiyor, şu an sadece istek olarak kaldı. Online olarak çeviri yaptırabileceğiniz bir platform isteği var, tam da bu hayallere vakit kalabilsin diye... ama tabii ki herşey para.
0
🌸turuncgillerdengelme
(15.11.19)
Akademisyenlik dipsiz kuyu. 3 sene yuksek lisans ustune 4-5 sene doktora yapacak da kadro bulacak da ohoooo. Bence zor ozellikle maddi sikinti varsa ki universite ortaminda calismanin "kurumsal kolelik"ten asiri ustun bir yani yok sonunda. 10 sene bakarim diyorsan girisebilirsiniz. Diger secenek esinin mevcut olanaklari dahilinde hayattan zevk almaya calismasi. Bu spor olur sanat olur vs. yoksa su an mutsuz oldugu sebeplerden siyaset bilimi okurken veya 10 sene sonra ogretim gorevlisi oldugunda gene mutsuz olabilir.
0
hot potato
(15.11.19)
Okutacağım kendisinede bunu.. teşekkürler.
0
🌸turuncgillerdengelme
(15.11.19)
tam olarak istediginiz karsilamiyor ama eger esinin asil amaci bilgisini baskalarina aktarmaksa youtube kanali kurabilir belki. gunumuzde siyaset son derece populer. belki milyonlari bulan aboneligi olmaz ama siyaset ile ilgilenen kisileri kanalina cekebilir belki. onemli guncel olaylar oldugunda bunlari tarihteki benzer durumlarla beraber yorumlayip populer gundemden de faydalanabilir. boylelikle hem hosuna giden isi yapar. hem de belki oradan ufak da olsa bir para gelir.
0
crucio
(15.11.19)
Sosyal bilimler zor cunku cok sosyal bilimci var ve kadrolar belli. Bir tarihci olecekte kadro acilacak sizde oraya gireceksiniz vs. Kadro zor kendi sosyal bilimler okuyan arkadaslarimdan gordugum kadari ile zaten hocalar daha lisanstan seciyor beraber calisacaklari kisileri.

Eger cidden bu iste istekli ise serbest arastirmaci olarak disardan arastirma yapip makale yayinlayabilir ciddi calismalar olursa zaten ismi duyulur. Diger turlu lisans master doktora + kadro 12yillik bir surec nerden baksaniz. Bu sure zarfinda su neredeyse para kazanamayacaksiniz calismaktan + kitaplara vereceginiz paradan bir hayli icerde olacaksiniz.

Hayalini biraz daha cesitlendirebilir mesela almanca siyaset tarihi kitaplari cevirsin veya o konuda ozellessin.

Malesef turkiye de siyaset tarihi hocasi olmak istiyorum demek biraz fenerde forvet olmak istiyorum demek gibi birsey. Cok mezun var cok az kadro var. En azindan arkadaslarimdan duydugum bu sekilde.

Kolay gelsin. Basarilar.
0
dedim dedim de kime dedim
(15.11.19)
Üzücü ama gerçekçi cevabınız için teşekkür ederim, hepsini okutacağım.
0
🌸turuncgillerdengelme
(15.11.19)
almancası iyiyse bu çok büyük bir artı. öncelikle tarih ya da siyaset diye saplanıp kalmamak lazım. almancanın değer gördüğü bölümlere, üniversitelere bakmalı. türk alman üniversitesi mesela. ben olsam sözlükte falan bu okulun bir bilenini bulur, gidip konuşurdum. işbirlikleri mevcut bildiğim kadarıyla almanya ile.olmuyorsa yine dil ile alakalı bir yüksek lisans yapılıp doktorada siyaset tarihine yönelmek mümkün olabilir alınan dersler çerçevesinde. belki bu sırada konferanslarda vs alanı ile ilgili çalışabilir. bilmiyorum almanca olmasa arada ben de olumsuz bakabilirdim ama dil çok önemli bir koz. doğru kullanılırsa bayağı kapı açabilir.
0
not dark yet
(15.11.19)
olumlu cevap için teşekkürler!
0
🌸turuncgillerdengelme
(18.11.19)
(5)

İstanbulda yaşamak istemiyoruz, öneri lazım

turuncgillerdengelme
Eşimle İstanbuldan taşınmak istiyoruz ama şu ana kadar başka şehirlerde hiç tecrübemiz yok. Ben daha önce PR alanında çalıştım, şu anda bir şirkette uluslararası ticaret işlerine yazışmalarına bakıyorum, eşim ise mütercim tercüman, özel bir hastanenin döküman çevirmenliğini yapıyor. Aylık gelirimiz
Eşimle İstanbuldan taşınmak istiyoruz ama şu ana kadar başka şehirlerde hiç tecrübemiz yok. Ben daha önce PR alanında çalıştım, şu anda bir şirkette uluslararası ticaret işlerine yazışmalarına bakıyorum, eşim ise mütercim tercüman, özel bir hastanenin döküman çevirmenliğini yapıyor. Aylık gelirimiz şu anda 5000 TL, bir birikimimiz de yok. Bodrum, Muğla, Fethiye buraları düşünüyoruz. Kendisi çok hevesli ama ben gerçekten korkuyorum. İş, imkanlar, kimseyi tanımamazlık... Daha önce bunu yapmış başarabilmiş olan var mı? İş bulduysanız nasıl buldunuz? Ortalama gideriniz ne durumda? Bu konuda öneri ya da tecrübe paylaşabilecek olan varsa çok sevinirim...
0
turuncgillerdengelme
(25.02.19)
Bir defa buralar maaşlı çalışmak isteyen kişiler için iş bulmanin çok kolay olmadığı yerler. Ama bir şekilde para kazanayim diyenler için sayısız nimetler dolu.yazin sezonda bijuteri satarak minik sermayeleri çevirerek dehşet para kazanmak mümkün mesela.
İşin asıl önemli kısmı yazın tatillerde buralara imrenip taşınan insanların en büyük hayalkırıklığı sezon dışında bu yerlerin çok ruhsuz sıkıcı, dedikodu dönen,insanın ruhunu emen yerler olması.ama nasıl ki mutluluk şehirlerle mesleklerle ilgili değil de kişinin kendisiyle ilgiliydi bu da öyle.bisiklete binmekten, on metrekarelik alanda domates sulamaktan, esnaflarla muhabbete zevk alan yılın 9 ayı güneş görmeyi seven ve bununla yerine iken, yürüyüş yapmayı seven birisiyseniz ömrünuz uzar.cunku şehrin telaşı yok zaman yavaş Akiyor kahvaltılarin tadı başka.o tip yerlerde yerel halk tembel ve hasistir.disaridan gelen korkak olmayan hafif girişken kişiler hem zenginleşir hem itibar kazanir.
Bu tip beldelere genelde 2_3 km mesafede çok tatlı köyler olur.o köylere yerleşip giderleri minimuma bağlayıp bir motor veya bisikletle merkeze gidip gelinebilir.misal Balıkesir'de Akçay vardır Akçay'a 3 km mesafede Kızılkeçili diye nefis bir köy vardır.500 liraya ev tutarsın ama Akçay'a 5 dk da gidersin. 5 bin TL sermayeyi çevirerek yazın 90 günde 90 bin TL satış yaparsın kışın da ufak tefek işler çevirir geçinir gidersin.onemli olan sen bunları yapabilir misin yapınca mutlu olabilir misin?
0
fatih in fedaisi
(25.02.19)
fatihin fedaisi +1.

ayrica once bir sehre tasinip sonra is aranmaz. once is ararsiniz, ikinizden biri bir sehirde is bulursa gidersiniz diger es orada is aramaya devam eder.
0
crucio
(25.02.19)
yukardakilere ek olarak eger internete cok bagli bir is yapacaksaniz elektrigin sik kesilmedigine emin oldugunuz bir yere tasinmaniz lazim, fethiye'de cok sik kesiliyor ornegin ayrica buralarda kislari sicak olmuyor ve evlerde kalorifer yok. dolayisiyla klima ya da elektrikli kalorifer alacaksiniz. bu da hem pahaliya isinmak demek, evin her yerinin isinmamasi demek, hem de elektrik olmadiginda isinamamak demek. bu tarz konulari da es gecmeyin. son olarak bodrum'da ev kiralari ucuz degil.
0
kassiopeia
(25.02.19)
borçlarınız varsa size tavsiyem özellikle seçim sonrası önünüzü görmeniz yönünde. eğer bi kriz patlak verirse istanbul'da bile para kazanmak epey zor bi hal alacak gibi.

biraz garip gelebilir ancak özellikle anadoluda insanlar fiziken çalışmayan insana para vermiyolar. yani oturduğun yerden iş yapıyosun yaptığın iş o kadar para etmez gibi bi tavırla karşılaşabiliyosun. e haliyle bu alanlarda maaşı düzenli insanlarda nadiren iş değişikliği veya çıkış yaptığından düzgün iş imkanı çok dar diyebilirim. ege'de de bu durumun çok farklı olduğunu düşünmüyorum.

borcunuz, krediniz vs. yok ise ve elinizde en azından bi süre iş ararken kullanabileceğiniz rakam yok ise bu imkanı oluşturup sonra harekete geçmenizi öneririm. aksi durumda geçiminizi sağlamak için türlü saçma işlerle uğraşmak zorunda kalabilirsiniz ve bu sizi epey yıpratabilir.

son olarak umarım bi an önce bu şehirden kurtulup yeni bi hayata başlayabilirsiniz.
0
laragofret
(25.02.19)
herkese cevapları için çok teşekkür ederim, bilgilendirici oldu. Dediğim gibi konuya zaten skeptik yaklaşıyorum, fikir şahane ama Türkiye'de küçük yerin ciddi problemler sıkıntılar getirdiğinin farkındayım. Hayalcilik yapmaya gerek yok.
0
🌸turuncgillerdengelme
(27.02.19)
(4)

sevgilinize/eşinize yılbaşı hediyesi ne alacaksınız?

haydudd
karar verdiniz mi? fikir alışverişi yapalım
karar verdiniz mi? fikir alışverişi yapalım
0
haydudd
(13.12.18)
Ben mini kompakt fotoğraf yazıcısı aldım. İndirim denk geldiği için normalden biraz daha uyguna geldi.
0
alex_pearson
(13.12.18)
biraz spesifik olacak ama DND zarlarını koyabilmesi için el yapımı bir zar kesesi aldım, ejderha derisi görünümünde işlenmiş şekilde. Eğer ilgiliyse baya mutlu edebilir :)
0
turuncgillerdengelme
(13.12.18)
kadın için ise zara'da güzel şeyler var.
0
legalize marijuana
(13.12.18)
mango’dan gömlek aldım geçen ayki indirimde, paketledim duruyor, yarın yine indirim başlıyomuş bir de kazak alıcam. bir de divit kalem seti aldım.
0
ozgur bir kusun hatirati
(13.12.18)
(7)

Bu hafta mezun oluyorum, geleceğimi planlamama yardım eder misiniz?

goodyes
Halkla ilişkiler ve reklamcılık lisans mezunuyum, bölümümde iş olanağı kısıtlı olduğu için başka sektörlere yönelmeyi düşünüyorum? Bu konuda önerinize ihtiyacım varİngilizcem çok iyi değil, ingilizcemi ilerletmek için work and travel yapacaktım bu yaz, vize alamadım. 10 bin tl kyk ve çalıştıklaeımda
Halkla ilişkiler ve reklamcılık lisans mezunuyum, bölümümde iş olanağı kısıtlı olduğu için başka sektörlere yönelmeyi düşünüyorum? Bu konuda önerinize ihtiyacım var

İngilizcem çok iyi değil, ingilizcemi ilerletmek için work and travel yapacaktım bu yaz, vize alamadım. 10 bin tl kyk ve çalıştıklaeımdan birikmiş param var bu parayla kendimi geliştirmek için ne yapabilirim?

Benim için en önemli konulardan birisi de sektör planlaması ne yapabilirim nasıl işlere başvurabilirim? Kendi bildiğiniz ya da çevrenizdekilerden gözlemlediğiniz ne tür iş/ şirketler var? İşsiz kalmak istemiyorum ya

Son olarak askerlik konusu da kafamı kurcalıyor, gidebileceğim ilk tertipte gidipte aradan çıkartsam mı?

Bunlar dışında söylemek istediğiniz her türlü fikir ve önerinize açığım
0
goodyes
(29.05.17)
once askerliği bir halledin bence.
o zamana kadar da yabanci dilinizi geliştirmeye bakin. dil olmadan olmaz.
0
for the record
(29.05.17)
bedelliyi bekleme durumunuz yoksa askerliği aradan çıkartmak lazım. yurt dışı hevesiniz varsa birikiminizle avrupaya gidebilirsiniz. ingilizcenizi iyice geliştirmeden iş bulmak biraz daha zor. iş yerinde ingilizceyi çok kullanmayacak olsanız bile alacakları elemanda ingilizce şartı koşuyor çoğu fima. moda gibi bir şey oldu. iş konusunda alanınızın tecrübeli insanları yardımcı olur artık.
0
golgi aygıtı
(29.05.17)
Selam,Uluslarası ilişkiler mezunuyum. Uzun süre iş aradım ve bulamadım, daha sonra ilk olumlu olana atladım ve şuan MPR halkla ilişkilerde çalışıyorum. Halkla ilişkiler mezunu olduğun için yazma ihtiyacı hissettim. Sana önerebileceğim en önemli şey, ajanstan kaç. Müşteri tarafına ağırlık vermeye çalış olabildiğince. Zaten yeni mezunsun ve yeterince yorucu geliyor iş hayatı. Birde ajans ortamında çılgın bir iş temposu ve azıcık para ile motivasyonun kırılmasın ... İngilizce için ise Skype üzerinden birebir yabancılar ile konuşarak kendini geliştirebileceğin programlar mevcut, eğer gidememe durumun olursa bunu da değerlendir derim... Kolay gelsin :)
0
turuncgillerdengelme
(29.05.17)
ingilizcen iyi değilse work & travel yap. para kazanmaya başla orda. sonra pasaportu yırt mülteci ol. en iyi kariyer planı sana.
0
kveldulv
(29.05.17)
İngilizceyi okurken geliştirmen gerekiyordu. Bence şimdi kurslara para dökmeden önce iyi kötü bir iş bul. Ondan kazandığın parayla kursa git. Birikmiş paranı hemen harcama.
0
dissendium
(29.05.17)
Bence önce askerlik ve dil eğitimizi tamamlayıp öyle sektöre atılın. Birikmiş 10 bin tl ile dil eğitimi için bir süre londraya gidebilirsiniz döndüğünüzde de askere gidersiniz ya da sıralama değişebilir. Bölümünüzle alakam olmadığı için iş tavsiyesi veremeyeceğim malesef.
0
powerpufgirl
(29.05.17)
1- Askerliği aradan çıkart.
2- İlk bulduğun işe gir tecrübe edin.
3- Çalışırken İngilizceni geliştir.
4- Tecrübe edindikten sonra başka iş yerine.
0
gozu acik sevisen yahudi
(29.05.17)
(9)

Depresyon ve Psikiyatri

relaton
Şimdiye dek hiç bir psikiyatra gitmedim ondan endişelerim var. Depresyonda mıyım bilmiyorum ama birkaç aydır çok keyifsizim eskiden zevkle yaptığım fitnessı bile bıraktım. Sürekli bir mutsuzluk ve umutsuzluk hissediyorum. Kendimi dışarı vurdum belki iyi gelir diye ama edilen muhabbetler gezdiğim yer
Şimdiye dek hiç bir psikiyatra gitmedim ondan endişelerim var. Depresyonda mıyım bilmiyorum ama birkaç aydır çok keyifsizim eskiden zevkle yaptığım fitnessı bile bıraktım. Sürekli bir mutsuzluk ve umutsuzluk hissediyorum. Kendimi dışarı vurdum belki iyi gelir diye ama edilen muhabbetler gezdiğim yerler bana gram zevk vermiyor. Mutsuz uyuyor sabahları zorla ve mutsuzlukla kalkıyorum. Ailemin yanında mutlu taklidi yapıyorum üzülmesinler diye.

Psikiyatriye karşı bir fobim var ama gitsem mi diye de düşünüyorum. Dinleyip anlıyorlar mı cidden, seninki de dert mi der diye korkuyorum. Bir akıl verseniz gerçekten şu dönemde çok işime yarayacak. Teşekkürler.
0
relaton
(16.05.17)
seninki dert mi derse o adamı orada dövmen lazım, hiç biri demez öyle, boşuna mı eğitim alıyorlar. git konuş, çekinme, iyi gelir.
0
hasmetizm 2046
(16.05.17)
Aynı durumdan muzdarip bir şekilde 2 farklı doktora gittim ve olumsuz sonuç aldım. Bunun sebebide yaşadığım şeyi tam olarak ifade edemememdi. Sanki kurduğum cümleler hissetiklerimi indirgiyor ve basitleştiriyordu ama doğru kelime bulamıyordum, bunun sonucunda da çok fazla konuşup karşımdakinin söylediğinide bir noktadan sonra anlamamam oldu. Uzun bir arayıştan sonra çok iyi bir doktor buldum fakat bu sefer doktora gittiğimde doktoruma "ben kendimi ifade etmekte zorluk yaşıyorum, bana doğru soruları sorarsanız çok daha rahat anlatacağım" dedim, ve bu şekilde ilerledik. Neticede diyeceğim şu ki, iyi bir doktor, doğru ilaç tedavisi ( ki ilaçlara çok karşıydım) ile başarılı sonuç aldığıma inanıyorum. Küçük dozda ilaç ve kendini rahat, doğru ifade edebilmek + iyi bir doktor, olumlu sonuç getiriyor kesinlikle :) çok yazdım ama aynı dertten muzdariptim ve bu şekilde aştım :)
Geçmiş olsun, geçecek :)
0
turuncgillerdengelme
(16.05.17)
şu an 3 üncü doktorumdayım ilk doktorum fena değildi, ikincisi inanılmaz sinirlendiriyor hala beni.

pskiyatriye karşı fobin olduğu için bile gitmen gerekebilir aslında. gittiğinde bunu da söyle, bilime karşı fobim var dersin.
0
kulakligin calismayan teki
(16.05.17)
probleminizi bilmiyorum ancak sizi tenzih ederek soyluyorum gunumuzde hemen psikologa gidip ilac alma kolayciligina karsiyim. felsefe ve kendinizi sorununuzu teshis edebilecek seviyeye yetecek kadar psikoloji okumanizi tavsiye ederim. bu kitapla baslayabilirsiniz ornegin:
kitapmetre.com
0
elvan abeyiylegezse
(16.05.17)
Seninki de dertmi efendim demezler :) fakat hepsinin dinlemeye, uzun uzun anlatmaya tahammul esiklerinin cok yuksek oldugunu sanmiyorum, ozellikle de devlet hastanelerind ebu pek mumkun olmuyor zaten teknik olarak. Adamlar cabuk hasta gormeye mecbur. Onun disinda terapi yapan uzun uzadiya dinleyen psikiyatristler var belki oyle birini bulabilirsiniz.
ama bu konularda psikologlar, dinleme, anlama, dusuncelerinizi tanitma acisindan daha iyidir,daha cok faydasini gorursunuz.
Ama dedigim gibi terapist olan psikiyatristler de var. Bazen ilac gercekten gerekiyor, bu insanin elinde olan ya da hemen ilaca sarilmak istemekle alakali bir durum degil. Oyle diyenlere kulak asmayin. Bu insanlar o kadar bosuna kafa patlatmiyorlar, isleri bu.
Çözümü zor degil, yeterki siz probleminizi farkinda olun ve yardim almaktan cekinmeyin.
0
ruh i tibbiye
(16.05.17)
Size cave geleceğim ama öncelikle elvan abeyiylegezse -1 demek istedim. Aslında katıldığım nokta basit bir belirtide ilaca başlanması ama insanın kendi kendine teşhis koymaması gerektiğine inanıyorum. İnsan psikoloji veya felsefe ile çok ilgili olabilir, duygusal zekası aşırı yüksek olabilir, hatta neredeyse bir psikologla kendini kapıştıracak bilgisi olabilir ama bunun eğitimi apayrı bir konu. Her eğitim alan iyi bir psikolog olacak diye bir şey yok, her psikolog iyi değil ama insanın kendine teşhis koyması ve 'kendi kendinin doktoru' olması tehlikeli bir durum. Psikoloğun yaptığı iş tavsiye etmek ya da 'Anlıyorum' deyip geçmek değil, kişiye ayna tutmaktır ve kişinin kendine tutacağı ayna yanlıdır. Hadi, yüz kişide bir kişi kendine doğru tutsun, kalan 99 kişi için yanlış bir tercih. Psikolog kendinizi keşfetmenize engel olmaz, bilakis düzgün olanı yardımcı olur. Ayrıca çalışmalar insanların çoğunun kendini olduğundan daha fazlasıyla teşhis koyduğunu söylüyor. Yani, aslında bir kişilik özelliğiniz olabilir ve bu sevmediğiniz bir kişilik özelliğinizse sizin onu hastalık gibi görmek ihtimaliniz artıyor. Aslında biraz titizsinizdir, siz bunu 'Ben obsesifim' şeklinde yorumlayabilirsiniz. Aynı çalışmada bazı hastaların da aslında altında yatan sorunu inkar ettiklerini de gösteriyor. Yani, 'Aslında kişilik bölünmesi yaşamıyorum, sadece unutkan bir yapım var' ile de sık sık karşılaşılıyor. İnkar, kötü bir sonuçla karşılaşıldığında çok sık verilen bir tepki ve inkar ile kişiler kendini hasta olmadığına ikna edebiliyor. Ya da paranoyak insanlar paranoyası için mantıklı bir zemin/temel bulup hastalığını o zemine oturtarak aslında davranışının 'sadece bir kişilik özelliği' olduğunu söyleyebiliyorlar. Bu yüzden psikolojinin biraz 'kendi söküğünü sakın dikme' bilimi olarak görüyorum. Belki basit dönemsel sıkıntıların üstesinden gelinebilir ama kişi kendi başına atıyorum 10 birim çaba harcayacaksa, psikolog yardımı ile 5 birimlik bir çaba ile rahatlamanız mümkün.

Tabii psikiyatriste gitmek istemiyorsanız, ilk önce bir psikolog ile başlayabilirsiniz. Sonuçta mutsuzmuşsunuz ve neden böyle yaşamak zorunda kalasınız. İnsanlar çok daha basit şeyler için, hayatlarının stabil dengesini ölçmek için bunu kullanıyorlar. Siz neden yapmayasınız? Eğer ilaç gerekiyorsa, psikoloğunuz belki bir psikiyatriste yönlendirir. Onunla bu konuyu da konuşabilirsiniz.
0
aychovsky
(16.05.17)
@aychovsky, görüşlerime katılmamanızı anlıyorum. benimde size katıldığım/katılmadığım noktalar var, açıklığa kavuşturmak isterim. İnsanın kendi davranış patternlerini kendinin keşfetmesinin oldukça zor ve zahmetli olduğuna katılıyorum. Gerekli olduğunda elbette psikolog ve psikiyatriste danışmanın faydaları yadsınamaz. @relaton duyuruda bahsettiği tarif depresyonu veya diğer psikolojik hastalıkları andırmadı bana, yalnızca bir iç çatışmayı anımsattı. Hayatın amacı bizi mutlu etmek değildir, hümanizmin son 3 yüzyıldır şekillendirdiği sürekli mutlu olmalıyım yönünde bir algı var insanlarda. Ülkemiz bilginin, düşüncenin, felsefenin, insanın her alanda baskılandığı bir toplum böyle bir atmosferde mutsuz olmak çok kolay. Her mutsuz olan kişiyi 'hasta' olarak nitelendirmeyi yanlış buluyorum. @relaton'un kendisini mutsuzluğa sürükleyen iç çatışmanın sebebini bulmak için çabalaması, sorumluluğunu alması onu mutluluğu için gereken yola sokacaktır çünkü mutluluk bir hal değil eylemdir. Eğer yaşadığı olumsuz duygular günlük yaşamını, sosyal yaşamını, iş yaşamını etkileyen boyuta ulaşırsa elbette bir psikologa danışmalıdır.
0
elvan abeyiylegezse
(17.05.17)
@elvan abeyiylegezse Her insan her zaman mutlu olamaz tabii ki, buna katılıyorum. İnsanın içe dönmesi, kendini değerlendirmesi, bir soluk alması güzel şeyler tabii ki ama insan hayata bir kere geliyor. Bunu istediği gibi harcayabilir ama sürekli neşelilik hali ile mutsuz olma arasında fark var. Her gün çiçek böcek değil de, üzgün olmanın, mutsuz olmanın verdiği 'Ben insanım' tatmini de var ama neden kişi hayattan tatmin almayarak yıllarını harcasın. Niye bunu üstünde ağırlık gibi taşısın ki boş yere? Hayatın bir amacı olduğunu düşünmüyorum, ötesinde amacımızın neyi belirlersek o olabileceğini düşünüyorum. Bir de psikoloğa gitmesi için hasta olmasına gerek yok ki zaten, psikolog da doktor değil ki. Sadece insana ayna tutan bir kişi.
0
aychovsky
(17.05.17)
@krem peynir, niyetim "alçı yaptırmana gerek yok, bu tamamen kolaycılık" demek değil aksine "ihtiyaç olmadığı halde alçı yaptırmak kolu iyileştirmek yerine daha çok zorluk çekmenize sebep olacaktır" demek. burada ki ihtiyaç durumunu belirleyen otorite ben değil @relaton'un kendisi olmasını gerektiğini anlatmaya çalıştım. yani belirtileri inceleyin kırık olduğunu düşünüyorsanız, psikologa danışabilirsiniz demekti çabam. niyetim kimseyi yönlendirmek değil, duyurunun yazılma amacı fikirleri öğrenmek olduğuna göre düşüncemi eklemek istedim sadece, sizin gibi.

@aychovsky, haklısınız hayattan tatmin duyarak yaşıyor olmak önemli bir durum ve böyle bir ağırlıkla yıllarca yaşaması anlamsız. psikologa gitmesine karşı değilim kesinlikle. psikologa gitse dahi bu durumu değiştirmek için çabalaması gereken kişinin kendisi olacağının farkındalığına varmasını ve kendi içindeki ihtiyacını tanımasını istedim. "yaşamak için bir 'neden'i olan kişi, her türlü nasıla gögüs gerebilir" der nietzche. belki de @relaton'un kendi içinde aradığı şey belki de yalnızca bir 'neden' olabilir.
0
elvan abeyiylegezse
(18.05.17)
(17)

Golden Retriever sahiplendim adını ne koyayım?

cenkertem.afc
Türkçe yabancı fark etmez ama şahsına münhasır olsun boncuk falan olmasın yani.
Türkçe yabancı fark etmez ama şahsına münhasır olsun boncuk falan olmasın yani.
0
cenkertem.afc
(18.12.15)
Baileys
0
cimmiwhite
(18.12.15)
goodz
(18.12.15)
problem
0
metalika
(18.12.15)
terry
0
drystedb efficacious
(18.12.15)
ice, fox, roy, luck
tek heceli isim tercih et derim, hem söylemesi kolay hem de köpeğin ismini öğrenmesi daha kolay olur:)
0
peggy
(18.12.15)
YODA
0
monicapp
(18.12.15)
goldie :D
0
mesgul ve huzursuz
(18.12.15)
üstteki arkadaşlar ingiltere'de veya abd'de yaşıyor sanırım.

kral
badem
haydut
dost
çapkın
korsan
cango
...
0
buzdagi
(18.12.15)
"Paşa" koyma, sürekli kayboluyorlar.

eksisozluk.com
0
sindustrial
(18.12.15)
efendi
baba (cagirirken eglenceli olur)
temel
veli
midyat / seyfo
kumandan
havdar (haydar degil)
tekir
kinali
fistik
steven
ilk etapta aklima gelenler
0
rentts
(18.12.15)
feriha
0
kumulatifvergimatrahi
(18.12.15)
Bubble
Latte
0
kayranin kedisi
(18.12.15)
çilek
hacı
çakıl
hafız
başkan
müdür
0
prompter
(18.12.15)
Bark.
0
saygilarefendim
(18.12.15)
Sari tuylu :) her onume gelen canliyi sari tuylum diye seviyorum nedense bilincaltima bi inmek lazim.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(18.12.15)
dişi mi erkek mi ? dişi için Lindayı önerebilirim kendi golden'ımın ismi :)
0
turuncgillerdengelme
(18.12.15)
HERKESE TEŞEKKÜRLER.

ADINI KULAĞINA BAĞIRDIM.

BABIL !
(BUBBLE)

kayranın kedisi ne teşekkürler.
0
🌸cenkertem.afc
(18.12.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.