www.karikaturu.com

Dirty bulking.

bu konu vücut yağ oranı(body fat) ile ilgilidir.dediğin insanlar genellikle powerlifterlar veya bulk'a girmiş insanlardır.definasyona girip vücut yağ oranlarını belirli bir orana düşürdüklerinde kasları belirgin hale gelir.

(bkz: definition)

adam o vücudu yapmak için çok iyi beslenmiş o kadar çok şey yemek yemiş ki aklın hayalin şaşar. bu kadar çok yiyeceği sağlıklı ve yağsız bi şekilde tüketmediği için o kadar kas gelirken bir o kadar da yağ gelmiş. bundan dolayı vücut üstünde cok yağ birikmiş.

bir de hareketlede alakası var yüksek ağırlık az tekrar yapmış olabilir , az ağırlık çok tekrar yapsaydı daha cok yağ yakardı daha az kas geliştirirdi ve hatları daha iyi belli olurdu.

Bir yanlış düşünceyi düzeltmek isterim. Define bir vücudun çalışmayla hiçbir ilgisi yoktur; tek fark kalori alımıdır. Yani günlük 3.500 bin kalori alıp 200 kiloyla squat yaparsan kas gelişimi sağlarsın, 2 bin kalori alırsan yağ yakarsın. Gördüğünüz gibi çalışma şekli aynı, alınan kalori ve sonuç farklı.

Yani konu az ağırlık çok tekrar çok ağırlık az tekrar konusu değil. Az ağırlık çok tekrar olayı küçük kas gruplarını çalıştırırken işe yarar. Yani biceps gibi triceps omuz gibi küçük kas gruplarını çalıştırırken düşük ağırlık kullanırsın. Zira bunlar yavaş uyarılan fakat yüksek mitokondri içerdiği için yorulmaya karşı dirençli kas gruplarıdır. Bunları yüksek ağırlıkla çalıştıramazsınız zira sakatlarsın.

Bununla birlikte sırt gibi bacak gibi göğüs gibi büyük kas gruplarını yüksek ağırlıklarla çalıştırır az tekrar yaparsınız, zira bunlar da hızlı uyarılan kas gruplarıdır ve çabuk tepki verir. O nedenle yüksek ağırlıkla ve az tekrarla çalıştırırsınız. Bunları düşük ağırlıkla ve çok tekrarla çalıştırmaya uğraşırsanız kortizol salgılar kas kaybı yaşarsınız.

Yani büyük kas grupları farklı, küçük kas grupları farklı çalışır. Define olmak da tamamen alınan kaloriyle alakalı bir durumdur. Define olacam diye düşük ağırlıkla çok tekrar yapmak yağ yaktırmaz kas kaybı yaşatır.

Dirty bulking. Sorun şu ki ülkemizde dirty bulking tatlı yemek, boğazını kısmamak olarak görülüyor. Dabıl dirty bulking oluyor.

herkes söylemiş evet bulking yapan tipler. ancak anlamadığım profesyonel değilsen bu bulking olayı bildiğin işgüzarlık + sağlıksızlık. profesyoneller bunu uygular çünkü adamların amacı ve şartları farklıdır.

1) profesyonel bodybuilding yarışmalarına girenler:
bulking yaparlar çünkü yarışma zamanlarına yetişmek isterler. minimum oranda yağ ile kas inşası çok çok uzun zaman alacağından ve bu tip adamların buna vakti olmadığından yüksek oranda kalori alarak kas hacmini daha hızlı ve fazla yapmak isterler. tabi bunun yan etkisi de bu kalorilerle birlikte alınan fazlaca yağ olduğu için şişerler. ancak bu durum bu adamlar için mesele değildir. çünkü normal ve doğal şartlarda aylar sürecek diyet ve yağ yakma dönemi kullandıkları anabolizan kimyasal maddeler ile çok çok hızlanır. misal winstrol bu maddelerden biridir. profesyonel adam bunların yararı zararı oranını zaten önden bildiğinden bunları bolca kullanır. sonuç kısa sürede yağları atarak hacim kazandırdığı kasları koruyarak definasyon yapmış olur. normal bir v.g yapan adamın böyle bir şansı olmadığından aklınca bulking yapıp düzene gireceğini sanır ancak yağ tulumu olmaktan öteye gidemez.

2) powerlifterlar: bu tip insan azmanı tipler için de önemli olan fazlaca ve güçlü kas hacmidir. aynı yöntemi uygularlar yine bolca kas inşasını hızlandıran anabolizanlar kullanırlar. bu adamlar için definasyonun bir önemi yoktur. kas hacimleri olması yeterlidir. çoğu gördüğün powerlifter gördüğün gibi kaslı ancak götlü göbekli tiplerdir.

eğer bu ikisi değilsen bulking tek kelimeyle saçmalık.

1 yıl ya da takvım yılı sonuna kadar

devletimizin bu kadar uzun müddet tanımasına şaşırdım desem yeridir :) ben 20-30 gün mühlet tanısalar yeter diyordum.

normalde bir sonraki celp dönemine tabii olursun ama askerlik şubesinin takibi nasıl oluyosa hemen yoklama kağıdı filan gelmiyor. şubeler arası yazışmalardan ötürü de olabilir. aslında bunu kendin takip etmen lazım.
ayrıca şunu bilmelisin ki tecilin mezunuyet tarihinden itibaren başlar.2 yıla kadar.

bir farkı yok. zaten sen yedek subay adayı olarak başvuracaksın. ihtiyaca göre kısa veya astek olarak belirlenir.

@gibicibicis, demin baktım sonraki celp dönemi için ağustos varmış dedim tam bana göre ama onun başvuru tarihi

2015 Ağustos Celpi İçin Son Başvuru Tarihi: 15 Mayıs 2015

diyor. şimdi ben ağustos celbini kaçırmış mı oldum. bir sonraki ta kasımı gösteriyor. kasımdan önce gitme şansım yok mu şimdi?

@rain when i die, yazdıktan sonra cevabını gördüm. sanırım dediğin gibi kasıma kaldı iş. keşke daha erken olabilseydi.

askerlik şubesine mezun olduğuna dair bilgi düştüyse 30 hazirana kadar başvurabilirsin. ama düşmediyse öğrenci işlerini bu konuda işlemleri hızlandırmak için biraz dürtükleyebilirsin.

yoksa kasım celbine kalırsın , onun için de eylül ayı içinde gitmen gerekiyor şubeye. böyle bir durumda zaten erken sevk işlerine gerek kalmıyor , normal başvuru yapıyorsun.

@pointer

benim yukarıda yazdığım genel bir bilgi. okul hayatı boyunca tecillisin zaten. okulla bittikten sonra artık ilişkin kalmadığından askerlik subesi seni en yakın celbe ataması lazım. daha doğrusu yoklama yapar sana şubeden kağıt gelir. falan filan.

son soruna gelirsek ne zaman mezun oldğunu belirtmemişsin ama mezun olalı zaman geçtiyse bakaya durumdasındır şuan. askerlik şubesine bi uğrarsan bilgi verirler sana.
heralde daha mezun olmadın bu yaz mezun olucaksan en yakın KASIM celbidir.
www.asal.msb.gov.tr

Yazın mezun olduktan sonra Kasım celbinden önce gitmenin maalesef bir yolu yok. Haziran 2014 mezun olduktan sonra hemen askerlik şubesine gittim maalesef kasıma attılar beni oradan da B grubuna kalarak Aralık 17 de başladım askerliğe en sonunda.

Bir çok celp gördüm kayıt ettim (revirde katılış muayenesi yapıyoruz.) en kalabalık celbinde Kasım aralık ayı olma sebebi budur.

dolby digital olduğu için galiba. digiturk değil ama teledünya ve smart tv var. aynı sorun mevcut. ayarlardan sesi netleştiri seçip denedin mi hiç?

onu denemiştim nat geo'da olmadı. ancak şimdi atv'de denedim. orda düzelme oldu arkaplanla konuşma sesi dengelendi. ama nat geo hd'de falan atv'deki kadar etkili olmamıştı. belki o ayarın yanı sıra bazı ek ayarlar yapmak gerekiyordur. digiturk'un kendi ses ayarlarına falan da bakmak lazım sanırım. en azından bunu tespit etmek iyi oldu.

teledünyayı modülle kullandığımız için başka bir ses ayarına erişmek mümkün değil :)
sadece nat geoda dikkatimi çekti bu sorun. atv hd'de yok mesela. ses normal

@mea maxima culpa, yani facebook'un açıklamasında ne demeye getirmişler? onu diyodum.

@pofudus, yok onu biliyorum da bu ücretle gönderme olayı bazen olabilir bazen olmayabilir demeye getirmiş açıklamada özellikle

------
İnsanların gelen kutusuna bağlantılı olmadıkları kişilerden gelen mesaj sayısını sınırladığımızdan, bu teslimat seçeneğini her zaman kullanamayabilirsiniz.
-------

kısmı. her zaman bu ücretli mesaj gönderme seçeneğini kullanamayabilirsiniz diyor. facebook kafasına göre mi bu seçeneği çıkartacak karşıma onu çözemedim

hmm anladım o kadar detay bilmiyorum çünkü denemedim hiç.
yardım sayfasında soru sorabilirsin belki çok merak ettiysen. :/

corel painter'ın çok yeni olmayan versiyonlarından biri. misal essentials 2.

inkscape mesela? ücretsiz. inkscape.org

SAI diye bir program var. sai.detstwo.com 2 mb falan bişe. işini görebilir.

1.bp.blogspot.com

tux paint vardı ama çocuklar için baya..

en iyisi en pahalı olandır. düz mantık. ben olsam isviçre'yi seçerdim.

ben de öyle düşündüm ilk olarak ama türk malı olana da 370 euro çekmişler. kafamıza da türk malı dandik olur yargısı yerleşince fiyatı niye böyle isviçre malı olanla denk tutmuşlar ona anlam veremedim. türk malı olanın kalitesinin yüksek olduğuna ikna olsam türk malı olanı seçmek daha iyidir diyebilirim.

Straumann en ünlüsü (bilerek konuşuyorum. doktor değilim.)

@take a minute, ahahahah anneanneme bu öneriyi sunayım bir :D asdkjaskldjasld.

isviçreli dis hekimlerinin tavsiyesi dogrudur diyerek duz mantikla straumann demek istedim.

dostum diş hekimiyim-straumann

Straumann. En iyi ihtimalle teknolojileri aynı bile olsa senelerdir kullanılan bir firmayı seçin. Diyelim ki 10 sene sonra bir problem çıktı, sıradan bir markanın ne servisini ne de parçalarını bulamayabilirsiniz.

Muhtemelen kol gibi tutacak. Stor perdeyi Almanyada imal ettirsen daha ucuza gelir diye tahmin ediyorum. Zira UPS'e 3-5 dosya için 75 euro ödemiştim, acele kargoydu gerçi ama olsun.

kesinlikle ptt kargo diyorum.. sayisiz yurtdisi gonderimi yaptim.. senegal, gana, kanada, guneyafrika, hindistan vs dahil hic sorun yasamadim.. ucuz olmasi da cabasi.. dhl ve ups tuzlu olur..

ptt 2 kg a kadar cok hesapli.. almanya 2 kg icin 20 tl filan olmasi lazim ucakla..

ama stor perde buyuk kargoya girer.. maksimum 100 tl odeyeceginizi tahmin ediyorum.. ptt ile gorusun..

almanya dan alinsa gercekten daha ucuza gelir. ptt buna kargo muamelesi yapacak ve tartacak. 10-15 gun icinde orda olur ucakla gitse en az 60 milyon vs tutar. az tutsun deseniz 2 aya yerine varir. diger sirketlerin fiyatlari yanina yanasilir gibi degil. evet gec gidiyor soylenen sureden ama 10 dan fazla kargo gonderdim ptt ile hepsi yerini buldu onu soylemem lazim.

almanya ya 500 gr alti ucakla en son 50 liraya gonderdim, bilemiyorum...

ptt 5 kg dan hafifse 10 gune gotururum 60 tl de alirim diyor..

bkz. www.ptt.gov.tr lojistik

hmm. yani ptt ile göndermekten korkmam yersizmiş. ptt'de 60 tl falansa hakikaten diğer firmalarda kol gibi girecek belli. ya normalde arabayla dayımlarla gönderecektim sığmadı arabaya. avrupada da arabadan dışarı sarkan bişe oldumu 300 euro ceza kesiyolarmış falan. teşekkürler cevaplar için.

almanyada o perdenin fabrikasını kurup üretseler bile burdan göndermenden daha ucuz olur.

dhl de ups de yurtdışına çok pahlı sevkiyat yapıyor. dhl ile 3 sene önce rusyaya 4 kağıt gönderdim 120 euro para ödedim.

ptt kargoya gönder gitsin bence. daha yeni fotograf albümü gönderdi annem almanyaya 1 hafta içinde gitti hemde.

(bkz: photoshop)

bu iş için photoshop kullanmak pire için yorgan yakmak gibi oluyor. daha lightweight birşey arıyorum.

PDF-XChange Viewer

Adobe Acrobat professionalda yapabiliyorum. (Comments&markups altında highlight text tool )

cevaplar için teşekkürler baya geç mark ettim kusura bakmayın. bu soruyu yazdıktan sonra adobe reader'ın böyle özelliği olduğunu gördüm ama nedense o araçları kullanmama izin vermiyordu. ben de araya araya foxit reader'i buldum. eğer böyle birşey arayan varsa bu da benim önerim olsun :)

NS değişikliği gerçekleştirdikten donra mx kaydını yine googlenin istediği gibi ayarladığınız takdirde sıkıntı çıkmıyor

sorunun, nameserver ile sign etmek kısmını anlamadım ama şöyle açıklayayım.

x.com domaini a nameserverlarını kullanıyorken, eğer google mx ayarları sunucu üzerinde değiştirildiyse, x.com başka bir sunucunun nslerini kullanırsa ayarların tekrar yapılması gerekir, çünkü dns ayarları o sunucunun üzerinde saklanıyordur

hmm. anladım. sign etmekten kastım. google'a domaini register ederken. ekstradan hele hangi nameserver'i kullanıyon bi göster hele yiğenim bilelim nesin necisin diye sormaya gerek duyuyor mu anlamında idi. ama cevaplardan anladım ki öyle bir problemi yok. sadece domain'in kayıtlı durması yetiyor. ben yönlendirdikten sonra panelimden tekrar mx kaydını google mail serverlarına ayarlicam hepsi bu yani. teşekkürler.

google domaini verify etmenizi istiyor, onun için de diyor ki, al bu htmlyi, mail kullanacağın domainin hostuna yükle, ben de erişeyim, bakayım bu domain senin mi diye, diyor

hmm ek olarak yönlendirdikten sonra o html'i hostumda bulundurmam gerek yani.

evet, domainin ana dizininde, dosya adı da googleservices.html sanırım zaten app dashboardda yazar

www.eksisozluk.com
www.youtube.com

löp diye de yazdım ama usta falan değilim :)

özer baysaling üstad'ın konu ile ilgili herhangi bir kitabını edin. başka da kimseyi dinleme.

üstadı falan değilim ama ben de yaptığım için deneyimlerimi anlatayım. evvela cardio şart. cardio yapmadan adam akıllı yağ yakamazsın. her antreman günü bi 15-20 dakika cardio yapman faydalı olur. l-carnitine almazsan antreman öncesi veya cardio öncesi sade siyah kahve iç. bir de maydonoz kürü var. maydonoz saplarını ayırıp kalan kısmını su + limon ile çekip suyunu da içebilirsin. onlar da yağ yakımını hızlandırabiliyor.

cardio şart hocam. koşu bandın varsa haftada en az 30 kilometre harcamalısın tepesinde.
eğer yoksa torrent sitelerinde p90x diye arat ve oradaki cardio x, plyometrics, kenpo x egzersizlerini indir. kendi programına bir şekilde yedir. oldukça etkililer. (esasen bu programın tamamını öneriyorum sana.)
ayrıca beslenmeye çok dikkat et. süt, yoğurt, peynir yağsız olmalı. et ürünlerinde yağsız tavuk göğsü ve jambon çeşitlerini öneririm. haftada 1 yumurta sarısını aşma ama beyazını dilediğin kadar yiyebilirsin.
zaten ekmekte, ırtta zırtta çavdar, tam buğday ve kepeği tercih etmelisin.
son nokta ki buna türkiye'de çok dikkat edilmiyor. kesinlikle tuzdan kaçın. yediğin yemeklere ne pişerken ne tabağındayken hiç atma. sadece tuzsuz beslenme ve cardio ilk haftada 2 kilo verdirir insana en azından. yağsızı da uygularsan epey bir yol alırsın.

yukarıda bir arkadaş da 8 mins abs workout'u paylaşmış. karın kaslarını geliştirmek önemlidir ancak bu kaslar yeteri kadar uzun olmadıklarından fazla kalori harcatmazlar. dolayısıyla cardio'da genel olarak kol veya bacak kasları çalıştırılır. bir diğer arkadaş da 15-20 dakika cardio yapman faydalı olur demiş, ancak egzersiz öncesi yapılan 15-20 dakikalık koşu sadece ısınmak içindir. (zaten mutlaka her seanstan önce 15-20 dakika koşmalısın) cardio, minimum 45 dakika boyunca nabzı 120'nin üstünde tutarak kalori yakma egzersizidir. dolayısıyla koşu bandı kullanırsan da minimum 45 dakika ve minimum 7 kilometrelik bir hız olmalı.
kolay gele.

bedenin sadece üst kısmını çalıştırmak, kondüsyon yapmamak ve bir takım destekleyici? haplar, tozlar kullanmak, tipik türk spor salonlarında gördüğüm. göğüs-omuz kaslarının gelişmiş buna nazaran alt tarafların nal topluyor olması kötü görüntü. nasıl bir şehir efsanesiyse, biri çıkmış bu adamlara spordan sonra "kas erimesi" diye bir seyı ınandırmış ve bu adamlar kondüsyon yapmayarak ortalıkta "oramda buramda yağ var ne yapsak"? diye dolanıyorlar..

vücut geliştirme yapanların genelde karşılaştığı sorundur. kilo verdireceğini düşünürsün ama aslında aynı kiloda kalırsın hatta normal kilondan daha fazla bile gözükebilirsin. çünkü sen vücut geliştirme yaptığında aynı zamanda kas da yapıyorsun.vücuttaki yağlar belli bir miktarda gidiyor ama aynı zamAnda kas oluştuğu için normal kilonu koruyormuş gibi oluyor. uzun zamandan beri vücut geliştirme yapıyorsan önceden 82 kiloysan ve hala 82 kiloda devam ediyorsan öncekiyle şimdiki aranda fark daha kaslı vücuttur. egzersiz programı hakkında bilgilendirecek olursam, ağırlığa başlamadan önce 20 dakika kardio yapmalısın (ÖRN. koşu bandı. 5-10 dakika esneme yaptıktan sonra sonra program eşliğinde ağırlık çalışmalısın..çalıştığın ağırlık spor geçmişine ve nereyi daha çok çalıştırmak istediğine bağlı olarak değişkenlik gösterir tabi. ağırlıktan sonra yarım saat tekrar kardio çalışmalısın (ÖRN. bisiklet ya da koşu bandı). daha sonra 5 dakika soğumanı yapmalısın ve egzersizi bitirmelisin. supplament olarak da protein tozu alabilirsin. kesinlikle hiçbir zararı yok. kas yapman için proteine ihtiyacın var ve onu normal besinlerden karşılayamayacağın için protein tozuyla takviye yapabilirsin. kilo vermek istiyorsan tempolu yürüyüş de yapabilirsin. koşmak yağ yakmıyor haberiniz olsun. yukardaki arkadaş önce karbonhidrat sonra protein sonra yağ demiş ama yanlış demiş. önce karbonhidrat sonra yağ en son protein yakılır. protein yapı taşıdır çünkü. yağ yakımı 20 dakikadan sonra başlar o yüzden egzersiz süresini fazla tutmalısınız. kilo vermek istiyorsanız şekeri kesmelisiniz.kas yapmak istiyorsanız ise egzersizden önce şeker almalısınız. egzersizden sonra yağ yakımı 24 saat devam ediyor. ta ki şeker alana kadar. örneğin egzersizden sonra portakal suyu içtiğinizde vücut yağ yakmayı bitiriyor. onun yerine egzersizden sonra su ya da gazı kaçmış soda içmelisiniz. beslenmeye değinecek olursak kas yapmak için egzersiz öncesinde karbonhidrat almalısınız.(en etkili karbonhidrat yulaf vs.dir. daha sonra pilav, en az makarnada vardır.)egzersiz sonrasında ise tekrar karbonhidrat almalısınız.karbonhidrattan 10-15 dakika sonra ise protein almalısınız.(kırmızı ya da beyaz et. eğer vejeteryansanız yoğurt, peynir ya da soya filizi alabilirsiniz). egzersiz öncesinde sırasında ve sonrasında yudum yudum su içmelisiniz. egzersiz sonrasında gazı kaçmış soda içebilirsiniz. kaybedilen minerali yerine getirmek açısından. umarım verdiğim bilgiler işe yarar.

peki basen bölgesini nasıl yok edebiliriz?

bir yerden destek alıp bacağı yana doğru açma kapama hareketi yapabilirsiniz. bunu yere yan pozisyonda yatarak da yapabilirsiniz.

1 aylık kedilerin ciğer yemesi zor, yeseler de sindirmeleri zor. imkanınız varsa mama verin, yoksa çırpılmış yumurta, yoğurt, peynir, tiftiklenmiş tavuk eti vermeye çalışın. bir şey yiyip içmediklerini anlarsanız şırıngayla besleyin.

hmm. peki öyle yapmaya çalışıyım. gözlemlediğim kadarı ile ufak parçalara bölerek verdiğimde yiyorlardı. bulduğumda oldukça halsizlerdi ama yedikten sonra baya düzeldiler. kedi reflekslerini keşfetmeye başladı kendini gerip zıplama, nesnelerin üstüne atlamalar, pati atmalar yapıyor. peki çırpılmış yumurtayı kokusundan ötürü yememe durumu olursa içine bir miktar şeker veya bisküvi falan koysak olur mu? aklımda bulunsun diye soruyorum yoksa en iyisi mama ise mama alırım.

şeker kediler için zararlı. şeker verme.

hmm teşekkürler uyarı için. ok şeker yok.