Giriş
(6)

Doğru insan, ruh eşi vs...

palantirxx
Kendimi bildim bileli kafama takılır. İşte mesela bekar birini, yaş, sosyal çevre, fiziksel kriterler vs. gözetmek şartıyla karşı cinsten rastgele 10 kişiyle tanıştırsan, mutlaka birini hayatını birlikte geçirmeyi düşünecek kadar beğenir mi? Üniversite yılları aklıma geliyor mesela, bizimki 15-20
Kendimi bildim bileli kafama takılır. İşte mesela bekar birini, yaş, sosyal çevre, fiziksel kriterler vs. gözetmek şartıyla karşı cinsten rastgele 10 kişiyle tanıştırsan, mutlaka birini hayatını birlikte geçirmeyi düşünecek kadar beğenir mi?

Üniversite yılları aklıma geliyor mesela, bizimki 15-20 kişilik bir bölümdü ama 2/5 kız erkek oranına rağmen çiftler oluştu. Yani demek istediğim her erkek bir iki istisna hariç o bölümden çiftini buldu. Uzun soluklu ilişkilerdi. Geriye kalan kızlar, bu zamanın çoğunda sevgilisizdi. Eşit sayıda erkek olsa onlar da mı çift olurdu? Dün facebookta eski çalıştığım işyerinden bir kızın, oradaki yaşıtı oğlanla evlendiğini gördüm. Yani bekar ve müsait olan karşı cinsten bir o ikisi vardı koskoca fabrikada ve evlenmişler. İkisi de üniversite mezunu filan, ama yaşadıkları şehirde sosyal bir ortam yok. Yani illa ki birbirlerine kalma gibi bir durum var ama fotoğraflara bakarsan büyük aşk, yüzyılın romansı... Yine öyle bir araştırma okumuştum. İnsanlar eşlerini bir kaç kilometrelik -en fazla 10 filandı sanırım- bir alandan seçiyormuş. Yani aslında aşk, meşk hoşlanma hadiseleri aslında bu kadar basit mi ve biz bu kadar öngörülebilir yaratıklar mıyız? Seçeneklerin olmadığı bir ortamda aşkı meşki bırak, bu "doğru insanı buldum" tavırları inandırıcı mı?

Çok kısa süreliğine bahsettiğim soysal yaşantısı ölü şehirde bir başka eski iş yerimden biriyle çıkmıştım. Benden hoşlandığını filan söylediğinde çevresindeki müsait tek kişi (yaş, eğitim, kendi görüntüsüyle orantılı eli yüzü düzgünlük kriterleri) ben olduğum için öyle bir yanılgıya kapıldığını söyledim. Doğrudan söyledim can sıkıntısından onunla çıkmayı kabul ettiğimi ama sallamadı sanırım pek. Yapacak pek bir şeyim yoktu, bakalım nereye kadar gidecek diye bir nevi izlek peşine düştüm. Klasik sevgili tripleri filan döndü. Ben başlatmadım, sadece konunun bir gelişim süreci olsun diye yanıt verdim. Bunları şunun için anlatıyorum. Bende karşılık bulsa bu duygusuz, kimyasız tatsız tuzsuz ilişiklik sürüp gidecekti, evliliğe kadar yolu vardı. Etrafta alternatifimin olmadığından emin olduğum bir durumda karşı tarafın duygularına inanmıyorum. Aynı durumda ben olsam kendi duygularımı da sorgularım. Yani hadi lan, ihtimaller nedir hormonların etkisi filan derim. Ben ağır kiniğim (sinik miydi lan yoksa -cynical işte). Ama kendimi bildim bileli de ciddi ciddi gerçek aşka, hatta ölümsüz aşklara filan inanırım. Bunun nadir durumlar olduğuna inanıyorum tabii, hani işte olduğunda kitaplar şiirler yazdırıyor. Herkesin bir ruh eşi varsa Murphy kanunları gereğince kesin dünyanın öbür ucundadır.

Bunu bir tür anket gibi de düşünebilirsiniz. Ruh eşini, işte hayatının aşkını filan burnunun dibinde bulduğunu düşünenler sizce kendini mi kandırıyor? Yoksa ben mi haklı gibiyim?
0
palantirxx
(17.07.12)
ya zaten aşk da böyle bir şey değil mi? tanıyabileceğin, vakit geçirebileceğin, eğlenebileceğin ya da yanında rahat hissedebileceğin kişiye hissettiğin yoğun duyguya aşk diyoruz işte. sonra da bu duygu öyle bir hale geliyor ki, ruh eşimsin, hayatımın baş rolüsün bilmem ne oluyor. o sırada gerçekten ruh eşi olan ve murphy'nin kayınçosunun yanında sefasını süren insan ise sizin gibi bir pırlantadan mahrum kaldığından habersiz oluyor.

yani, o anki durumlara göre avutuyoruz kendimizi sürekli. ha belki 10 ilişkiden 1'i cidden murphy'den sakınmayı başarmıştır. o da kara sevdaya falan dönüşür, yine bok olur her şey.

yeterince içiniz karardıysa bitireyim artık yazıyı.
0
ufukcel
(17.07.12)
Aynı frekansta olma durumu, "yanında eğlenebildiğin, rahat hissedebildiğin"e filan tekabül ediyorsa çok basit yaratıklarız sonucu çıkıyor. Yani maymun da o kadar kriter gözetiyordur araştırsanız. Eğer böyleyse bu, gerçek aşkı hiç bulamayacağını bilmekten daha iç karartıcı.
0
🌸palantirxx
(17.07.12)
aşk tesadüf hacı
ve evlenenlerin çoğu ortada kalmamak için buldukları son kaleye sığınan tipler
0
isimmisimyok
(17.07.12)
Kesinlikle sana katılıyorum. İlişkilerin büyük kısmı bu şekilde.
0
felina
(20.07.12)
Dün bir arkadaşa, bu yukarda anlattıklarımın benzeri şeylerden bahsedince konu tesadüflere geldi. "Çok alakasız bir şekilde çok alakasız bir zamanda biriyle tanışıp, birlikte olmak/kalmak için mücadele vermedikçe aşık olunabileceğine inanmıyorsun." dedi bana. O ana kadar tam olarak bu sınırlar içinde düşünmemiştim ama sanırım doğru. O zaman tabii şu soru ortaya çıkıyor: Tesadüfün büyüklüğü, rastgeleliğin boyutları herkese göre değişir.

Bana göre bu, dünyanın öbür ucunda yaşayan başka milletten bir arkadaşının senin yaşadığın şehre gelen arkadaşı ile tanışıp; ilk anda ayaklarının yerden kesilmesiyken; öbürüne göre çalıştığı iş yerinde benzer zevkleri olan akranı birini bulmak olabilir. Yani oradaki alternatifsizlik belki de konumuzla ilgisiz ve hatta bizzat tesadüfi. Hem birinci örnekte o iki kişiyi bir noktada buluşturan olaylar silsilesinin, diğer ikisini bir araya getiren olaylardan daha ilginç olduğunu iddia edemeyiz, elimizde bir terazi yok.

Ama bak şöyle de bir şey var: Üniversitede ya da iş yerinde ya da sabit bir arkadaş ortamında bulunduğu iddia edilen doğru kişilerle, aradaki aşılması gereken engellerin çok büyük olma ihtimali az. Muhtemelen öbürüyle aynı sosyo-ekonomik gruptansın, muhtemelen aile yapıların benzeşiyor, hatta muhtemelen benzer değerlerle yetiştirildin ve aynı partilere oy veriyorsun. Hele hele iş yeri söz konusuysa: Aynı şehirde yaşıyorsun ve sürekli berikiyle burun burunasın.

Naçizane fikrim şu, fiziksel koşulların engelleyiciliğinin az olduğu zamanlarda, iletişimsizlik ve buna bağlı kişisel çatışmalar daha fazla baş gösteriyor. Hatta tam da bu nedenle baş gösteriyor. Hani incir çekirdeğini doldurmayan konularda sökün eden, şiddetli sevgili, karı-koca kavgalarından bahsediyorum. Galiba pek çok insan ruhunun derinliklerinde bi yerlerde mücadele etmek istiyor. Bu tabii edeceği, etmeye hazır olduğu anlamına gelmiyor ama istiyor. Müsait ve uygun olanı buldu, huzura kavuştu diye bir şey yok yani. Ota boka aşk denmesi de bundan sanıyorum. Aşk, kimyasal bir şey olabilir ama uğruna mücadele etmek insanı yücelten bir şey orası kesin. Çoğu insanın bir tarafı mücadele etmeyi yemiyor. Ahkam kesiyor gibi olmayayım benim de yemiyor.
0
🌸palantirxx
(23.07.12)
şöyle bir entrym varmış ki konuyla az buçuk alakalı galiba, kendimden iznimle alıntılayarak;

"aslında herkesin tek bir eşi olduğuna inanmak zor olsa da anlaşabileceğimiz ve aşık olabileceğimiz insan sayısı 1 milyon kişi bile olsa yaşadığımız 7 milyarlık dünyada bu 1 milyondan birini bulma şansımız %0.0142857142857'dir. bu bağlamda eğer mutlu bir ilişki varsa ortada o kişi ruh eşi sayılmalı ve bu değer verilmelidir aksi halde bu 1 milyondan ikincisini bulma şansımız %0.0002039184 olur ki bu da matematikte ihmal edilebilir bir istatistiğe tekabül eder."
0
lunedor
(23.07.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.