aylık net 5.500 tl kirasi olan,
alt kati depo üst kati asma kat olan 3 katli,
ana yol üzerinde,
binanin üstü boş(kat çikilabilir)

böyle bir iş yerinin kirasi baz alinarak tahmini olarak ederi ne kadar olabilir fikir verebilecek arkadaşlar var mi?

1 haftadir yutuyus ve diyet yapiyorum 500 gr vermisim. diyetimi soyliim tam olsun:
sabah lor peynir ya da kucuk bir dilim beyaz peynir bir dilim ekmek bazen yaninda salatalik
oglen yagsiz yaptiim tavuk yemegi ve bir dilim ekmek ya da 2 yemek kaşığı pilav
arada salatalik veya uzum
aksam da yine tavuk yemegi

tavuk yemeğinin yerine kofte bazi gunler
bir de 2 litre su iciyorum

oncesinde hayvan gibi yiyordum. a101 den ekler alip hepsini bitiriyordum. bence en azindan vücudun bi sok gecirip 2 kilo vermesi lazımdı. bu ne yaa

müslüman biri cevaplarsa sevinirim. Deist arkadaşlar da cevaplayabilir.

sevilmeye muhtaç hissetmeyenler neden hissetmiyor? muhtaç hissedenler neden muhtaç?

evet, ne bekliyorsunuz? ve beklentinizin gerçekleşmesi için nasıl bir çaba gösteriyorsunuz? ya da çaba gösteriyor musunuz? çaba göstermiyorsanız, neden göstermiyorsunuz?

maddi manevi her şey olabilir.

derin bi soyulma oldu kanıyor da bayağı. deride ksik yok soyulma var.iz kalır mı? kan duracak mıdır. yara bandı ile sardım sıkıca şimdi

www.youtube.com


ta ne zaman izlemistim bu videoyu.olayin vicdan ve insanlik kismi bi yana, hala aklim almiyor. nasi bi insan yolda yururken pit diye dogurabilir ki? gobek hortumu falan?

edit: bi de ne halt yemeye cocuga koyduklari ismi soylerler ki! ilerde haberi okusun izlesin kafayi yesin diye mi?!

Kredi kartım İstanbulda kaldı ben Eskişehirdeyim, kredi kartı numaramı ve bilgilerinin hepsi var yanımda. Bir magazadan mesela bimeksten alışveriş yapabilir miyim?

Arkadaslar selamlar. Site tasarimini yaptigim bir reklam sirketi icin ana sayfaya saglam bir slogan ariyorum. Konuyu saptirmadan fikirlerinizi almak istiyorum.

Tesekkurler.

var mi basaran? bir suru kendi kendine ogrenme ya da uzaktan ogrenme programj var ama isine yarayan "evet ogrendim" diyen var mi?

merhabalar efenim,
bir süredir tablet pc almayı düşünüyorum ama elimizdeki akıllı telefonlardan bir farkı yok zaten diyerek almıyordum. yalnız dün bir arkadaşın androidli tabletinde whatsapp gördüm.
teknoloji özürlüsü bir insan olarak merak ediyorum şimdi: whatsapp tablet bilgisayarlarda da kullanılabiliyor mu? tabletlerin içinde de cep telefonu gibi simkartlar mı var? bu durumda whatsapp numarası o simkartın numarası mı oluyor? yoksa biz kendi cep no'muzu hem cep telefonundaki whatsappta hem de tablette kullanabiliyor muyuz?
valla hayretim şaştı:)
anneye anlatır gibi bir açıklama yapabilecek olan var mı?

Mesela "yumulmamak icin kendimi zor tuttum" cumlesinde.

sayın krediseverler;

şimdi akbank'tan hali hazırda 6 ay önce çekmiş olduğum 15.000 tl kredi var. tıkır tıkır ödüyorum da hiç aksatmadan. mart-nisan gibi 8-9 bin lira daha kredi çekmek istesek sorun yaşar mıyım? ya da kredi verirler mi?

cevap olumsuzsa başka bankalar da vermez mi?

saygılar.

tikler sabaha.

valla altın tonlarını ayakkabıda hiç sevmem ama şu ayakkabıya ben nasıl bayıldım anlatamam. nasıl? bir de ne renk neyle giyilir sizce?

tüm merak edenlere gelsin kendisi topshop.
o zincir de alternatif aksesuar bileklik ayakkabıya dahil değil.

Merhaba,
teyp almak istiyorum , önerebileceğiniz,ayarları kolay, samsung S3 ile sorunsuz çalışacak, kaliteli max 200 TL bir model var mı? Amacım aux çıkışı yardımıyla telefon görüşmelerini,müzikleri aracın kolonlarından yapabilmek..
Teşekkürler,

Dikkat eksikliğinden dolayı psikiyatra gidiyorum 5 aya yakın bir süredir. 4 ya da 5 kere git gel yaptım.

Şikayetimi dikkat eksikliği olarak belirttim. Fakat şikayetçi olmadığım yaşam tarzımın da kronik depresyona işaret ettiğini de belirttim, koşullarımı anlattım. Cipralex (10mg) kullanıyordum 18 Haziran'dan beri ve 19Temmuz-3Ağustos tarihleri arası hariç devamlı kullanıyorum. Herhangi bir etkisini görmedim. Bugün doktorum değişti poliklinikte, bugüne de kadar tedaviye karışmıyordum fakat bugün yeni doktoruma asıl şikayetimin dikkat eksikliği olduğunu söylediğimde dikkat eksikliğimin depresyondan kaynaklandığını (bunda bir sorunum yok) ve dikkat eksikliği hastalığının olabilmesi için impulsivite veya hiperaktivite olması gerektiğini söyleyip rexapin/zyprexa ekledi 2.5mg. DSM-IV'e göre ise "ADHD Predominantly Inattentive Type (ADHD-PI" olarak geçen bahsettiğim şartlara uygun bir tanı var.

"Depresyondan" da şikayetim olmadığı için şu an yeni ilacı eklemek yerine tedaviye son vermek istiyorum fakat doktoruma güvenip devam edeceğim. Sadece bir kitapçık kadar uzak mesafede olan bu bilgiye yanlış yaklaşması ve tek şikayetim olan hastalığa tedavi kapısını kapatması beni şüphelere gark etti. Konu hakkında bilgisi olup paylaşmak isteyen kimse varsa teşekkür ederim şimdiden.

((öncelikle başlıkta yazdığım hususta hemfikir olmamız gerekiyor, sorumun anlamlı olabilmesi için))

eskiden kadınlar, kendilerinden büyük erkek isterlerdi, yani en azından bunu belirtirlerdi. yok olgun olsun, kır saçlı olsun, zaten erkek geç olgunlaşıyor da vs vs...

birkaç yıldır bakıyorum, kadınlar dizilerde, filmlerde, gerçek hayatta yaşça küçük karakterleri beğenebiliyorlar. emir'iydi, kerem bursin'iydi uzayıp gider.

-şimdi önceden vardı da ben mi farketmemiştim, yoksa artık kadınlar olgun istemiyor mu??

-bunun oluşmasında erkek tarafındaki milf algısının gelişmesi etkili mi? erkekler de olgun kızlardan hoşlanıyor nitekim. ayrıca etrafımda büyük kız, küçük erkek çiftleri olmaya başladı birkaç yıldır.

-ya da bunun oluşmasında ne etkili oldu? yine dizi, filmlerde örneği mi vardı da artık normalleşti bu durum?

ha bence bir sakıncası yok, sadece merak ettim, arkadaşlarıma da soramam, onlar da bu bataklığa saplandılar:p

Bir film vardı, zengin kadının biri özel uçağıyla bir yere giderken uçak bir adaya düşüyordu.kadın ile hizmetçisi hayatta kalıyordu.hizmetçi kadına zulmediyordu, daha sonra kadın hizmetçiye aşık oluyordu falan.filmin adını hatırlayan var mı?

ulaşım için alternatifler lazım gençler ve daima genç kalanlar.

Kadıköyde spotçu arıyorum, ucuza gardrop almam gerek. Bahariye, Halitağa ve Fikirtepedeki spotçuları gezdim. Başka bir önerisi, tanıdık spotçusu olan var mıdır?

Bugün bir kaç arkadaşımla bir vaka hakkında konuşurken bir konu açıldı, 2 çocuk mu iyi tek çocuk muya kadar geldi.

Ben eğer çocuk doğuracaksam 1 tane olsun, bir tane de evlat edinmek istiyorum, bunu onlara da söyledim o an. (Bunu o anlık söylemedim, "ben evlenmicem yea, çocuk mu ıyy" yaşlarımı geçtiğimden beri böyle bu.) Erkek arkadaşlarımla da aynı muhabbet açıldığında yine aynısını söylemiştim ve onlar da garipsemişlerdi.

Bugün bunu konuşurken hepsi de başkasının çocuğu senin çocuğun gibi olmaz, onun yerine kendin yap, ne evlatlığı vs gibi sözler söylediler. Erkek arkadaşlarım da benzer şeyler söylemişlerdi.

Benim kendimce sebeplerim var evlat edinme konusunda. Yazmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama hem kardeş olurlar, hem de yetimhanede büyüyen çoğu çocuğun durumu ortada, en azından birinin hayatını değişir.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Böyle bir şey yapar mıydınız, evleneceğiniz kişinin böyle bir düşüncesi olsa tepkiniz ne olurdu?

Veya evlat edinilen çocuk açısan sizce bu iyi mi kötü mü? Biyolojik anne babasının farklı olduğunu bilmesi gerekir mi?

Her neyse işte, bu konudaki düşüncelerinizi merak ettim duyuru.

Ekleme: Evlatlık olma konusunun iki kardeş arasında sorun çıkarabileceğini söyleyenler olmuş, bu yüzden ya ikisi de küçükken bu iş halledilecek (mesela kendim çocuğum oldu, o 4 yaşını bitirmeden bi evlat edineceğim) ya ya kendi çocuğum büyüyüp, o konuyu gündeme getirmeyecek kadar anlayışlı olabileceğini düşündüğüm zaman ya da ilk önce evlat edinilecek bebeyi alacağım, o biraz büyüyecek sonra kerdeşi doğacak.

malum terör vs nedeniyle o güvenli atmosfer kayboluyor. ekonomi sık sallanmaya başladı. göçmen akını homojen değil eskisi gibi sanki, asyalı ve hispanik nüfus, beyazları ve siyahları geçecek deniyor. entegrasyon sorunları var sanırım.
bu bağlamda sizce amerikanın kapitalist, pragmatist duruşunda veya özgürlükleri konusunda nasıl değişiklikler olur? 1980lerin 1990ların amerikan rüyası biteli çok oldu gerçi ama işler daha kötüye gider mi?
daha devlet kontrollü, baskıcı bir yönetim mi olacak?

amerika herkesin gitmek istediği cazip bir ülke olmaktan çıkar mı, yerini başka bir ülke alır mı? neresi alabilir mesela?

Store da yer alan oyunlarda ucretı yazıyor ve yanında plus logusu var orda free yazıyor. Bu plus uyelerine beleş mi demek?

O zaman 30 tl ye 3 aylık uyelik alınıp zangır zangır oyun ındırılebilir bedavay?

aklımda bir fikir var bunun uygulamasını yaptırmak istiyorum, benim hiç programlama bilgim yok, bu anlamda sıradan bir adamım. şimdi ben bunu hayata geçirtmek için nasıl bir yol izlemeliyim? programcıya gidip şunu yap desem yapacak mı? bir de şimdi ben kendimi programcıya ya da diğer kişilere karşı nasıl koruyacağım, fikrimi nasıl koruyacağım, fikrin bana ait olduğunu nasıl belgeleyeceğim ki hakkımı koruyabileyim

Merhabalar, anlamsız takıntıların insanı olduğum için konuşmakta zorlandığım bir konu hakkında fikir danışmak istiyorum sizlere.

Geçen hafta çok sık görüşmediğim ama baya yakın bir arkadaşımın doğum günü kutlamasında birisi ile tanıştım. Normalde yeni tanıştığı insanlar ile merhaba merhabadan ileri gidemeyen bir adam olmama rağmen bu insanla inanılmaz bir muhabbet içine girdik. Beraber güldük, geyik yaptık vs vs.
Ve pek bu işlerle içli dışlı olmayan ben o günden beri başka hiç bir şey doğru düzgün düşünemez oldum. Facebookda ortak arkadaşda bir tane resmini buldum salak gibi bakıp bakıp duruyorum.

sıkıntım şu, kız ile ilgili herhangi bir bilgi almak için ortak arkadaşımla iletişime girmem lazım, ona da çekiniyorum. Bunun temel olarak 3 sebebi var:
1. olarak kız ortak arkadaşımın sevgilisinin arkadaşı, benim de o insan ile bunu direkt sorabilecek bir yakınlığım yok.
2.si zaten genelde pek seyrek görüştüğüm arkadaşımın - ve sevgilisinin - " lan adama bak zaten kırk yılda bir görüşüyoruz, onda da ortamda gördüğü ilk kıza yazdı hayvan" deme şansları
3.sü ise biraz daha kişisel ki ben açıkcasısı çirkin bir adamım. Göbekli ve kişisel görüşümce suratı vs vs si de elle tutulur bir adam değilim. Kız ise son zamanlarda gördüğüm en güzel şey bu da ister istemez beni geri çektiriyor.

sizce ne yapmak mantıklı olur? Benim kendi tecrübelerim 2 hafta daha obsesife bağlayıp unutma üstüne kurulu olduğu için bilemiyorum ne yapacağımı.

Bunlardan arıyorum ama aklıma HİÇ gelmiyor. Kelimenin başında olmayacak, yani mesela "handle" olmaz. Kelimenin içinde olması lazım. Ama dikkat; harf değil, ses olacak. Yani "mother" olmaz mesela, çünkü "th"nin sesi "h" değil, "d(ı)". Bileşik kelime de olmamalı, öylesi kolay, mesela "right-hand-side" gibi.

Yok galiba, değil mi? Varsa aklınıza gelen yazın.

Edit: Varmış :)

Ama yine de verilen örnekler çoğunlukla "ön ek" almış kelimeler. "head"den "ahead" olmuş mesela.

selam duyuru ahalisi

şimdi benim bu güne kadar bırakın sevgiliyi hiç karşı cinsten arkadaşım bile olmadı. Tam sapım yani ben. bir kızla nasıl konuşulur ne yapılır hiç bilmem. Yani karşı cinsi tanımıyorum ben. Ne yapmalıyım? Nasıl diyalog kurabilirim mesela?

Yutubda ecnebi hatunların kavgalarını izliyorum da şimdi ağzım açık kaldı. Benim burada gördüğüm en şiddetli catfight otobüste yer kavgası yüzünden 40'li yaşlardaki teyze ile atarlı ergen arasında yaşanmıştı amk.. Artık liseli kızlar da çıkışta kapışıyorlarmış he ? Dayak anısını anlatan birisi olursa zevkle dinlerim..

dostlar 2 hafta oncesine kadar 1 kutu depresyon ilaci icmiscesine mutluydum. yuzumde salak bir gulumseme ile 'elalem ne der' kaygisi olmadan davraniyordum. buna sebep olarak ta kendimi ruhsal perhize almami gormustum. yani hic bir sekilde cinsel istek uyandiracak seylere bakmiyordum. cok mutluydum lan . ilk defa omrum boyunca hicbir dis mudaheleye maruz kalmadan kendi kendime gulebiliyordum. rahatlamistim yani (en son gecen yil bu zamanlar psikologa gittigimde boyle hissetmistim). sonra ise yine mutsuz , depresif , yuzu gulmeyen ya da zoraki gulen bir adama dondum. sanki 5-10 gunluk bir ruyaydaydim ve 1hafta once o ruyadan uyandim . ama somut bisey de olmadi yani basimdan gecen bir olay falan da olmadi. inanin 2 hafta onceki kendimi ozluyorum. mutluluk hapi almadan mutlu olmus gibiydim. simdi ise tam tersi . boyle seyler yasayan var mi aranizda ? aslinda soru olsun diye bunu sordum. icimi dokmek istedim sadece . (imla hatalarini mazur gorun .cepten yaziyorum;)

Selamlar.

bir ay once arkadasimla beraber bi ev tuttuk. depozitoyu verdik ve sozlesmeyi 1eylulden baslatip kiramizi da gonderdik.

ev yeniydi, henuz kombi takilmamis, iskani alinmamis ve boya ihtiyaci vardi.

arkadasim da ben de sehir disinda olacagimiz ve eylulun ikinci haftasindan once gelmeyecegimiz icin kendisine yirmi gunluk sure verdik. gerekli tedarigi yapip yasamaya uygun hale getirecekti.

tahmin ettiginiz gibi, oyle olmadi. simdi otobusteyim, ev kalinacak halde degil. iki tane kanepe var. ayrica evinin deposunda eski bi buzdolabi oldugunu kanepelerle beraber dolabi da hediye edecegini soyledi. fakat sonra onlar icin para istemis, para vermeyiz isterseniz esyalari alin deyince tamm kalsin o zaman demisti.

arkadasim bi kac kez gorustu ev sahibiyle, hadi yapalim isleri gibisnden fakat bugune kadar bi civi dahi takilmadi.

dun ev sahibine msj attim grekli tedarigi yapmazsaniz evden ayriliriz diye. beni aradi ve cuma gunu icin para bekledigini, kiranin yarisini simdi verirsek yarin dogalgaz aboneligini yaptirabilecegini soyledi.

kendisi yirmi gunluk surede bize guven vermis olsaydi kendisine anlayisli davranirdik ama simdi kendisine guveniyor da degiliz. zira ben otobusteyim ve eve gidiyorum fakat ev yasanilacak halde degil.

Aksam benle gorusmek isteyecektir para almak icin. tavrim nasil olmali? yasal hakkim nedir? evden ayrilmaya ve guvenmedigimiz ev sahibiyle yollarimizi ayirmaya karar verdik. depozitomuzu alacagiz elbette fakat ilk ay kirasini alabilir miyiz? evde kalmadik cunku kalinmaya musait degildi. bunu belirtecegim kendisine.

Kayınvalide 6ay önce aldığı bir miktar altını geçenlerde yaptırdı geri verdi. Bugün tekrar istedi bu durum bana biraz şüpheli geldi çünkü altın 3 ay bende duruyorsa 9 ay onda duruyor. Ben aslında çok parayı da sevmem ama asgari ücretle geçinen biriyim dişimizden tırnağımızdan biriktirilen para ile yapılmış bir reşat, kötü günlerin kötü bir sigortası işte.
Bir aile reisi olarak güvenceye almak istedim kendimi, kayınvalideye yukardaki sebepleri aynen anlattım ve vericem ama, bana gün ver ne zaman geri yapacaksın altını dedim, kadın bozum oldu.
Eşimle başladık tartışmaya vay efendim neden öyle demişim diye bende gaza geldim eski kuyruk acılarımdan verilip alınamayan paralardan bahsettim. Başladık kayıkçı kavgasına yani kavga etsek bile uzun sürmeyen ciddi olmayan ağız kavgasına, o esnanada 3 yaşındaki oğlumuz eşimin telefonunu karıştırarak baldızı aramış , baldız da bizim kavgayı duyuyor. 3 dk filan bizi dinlemiş, ne yi duymuş bilmiyorum , eşimi geri aradı telefonda ne söylediğini duymadım eşimde sinir boşalmasından dolayı ağlamaya başladı, tuvalete kapandı.

Bende stresimi atmak için oğlumla birlikte bisiklete atlayıp gezmeye çıktık. 20 dk sonra baldız beni aradı, kısa bir kararsızlıktan sonra telefonu açtım.

- konuştuklarınızı duydum
- ne olmuş duyduysan ?
- annem den gün istemişsin annem hastalandı senin yüzünden, tefecimisin sen , elinde 3 kuruş para gördün diye ne zannettin kendini ?
- ne tefecisi çok paramda yok zaten, benim zaten çok param olsaydı böyle olmazdı.
- ne kötülük gördün bizden her zaman geri getirdik altını nankör! adam değilsin sen vs vs.
- ya tamam yaa bu konuda çok fazla konuşmayalım yüz yüze bakıcak durumumuz olsun, ya tamam neyse hallederiz gelin vereyim altını
- bundan sonra ne sen bize , nede biz sana tamammı yokuz biz
- tamam daha iyi ya yok olun.

Yine pedallara asıldım, bi yandan düşünüyordum. Ben ailemin maddiyatını korumak zorundayım, tedbir almak suç mu ? ve buna mukabil hakaret duyuyordum, öte yandan sanki fazla abartmışım gibi bir histe vardı içimde, belkide bu paraya çok ihtiyaçları vardı ve benim bu paraya ihtiyacım şu an için yoktu.

2 saat sonra sızlamış vicdanla eve döndüm, baldızı arayıp özür dilesem diye düşünüyordum. Eşim de sakinleşmişti yemek yiyip sohbet ederken, baldız yine eşimi aradı, konuştular bende kulak misafiri olayım diye eşimin kulağının yanına sokuldum. Eşime benim hakkımda hakaretler yağdırarak benimle yaptığı konuşmayı anlatıyordu ben yine ses çıkarmadım fakat laf arasında -çok param olsaydı ilk işim seni ondan ayırmak olurdu. Kan beynime sıçradı - G.tüne güvenen borazan çalsın, sen nesin ki kimsin ki beni eşimden ayıracakmışsın diye telefondan bağırdım.
- Buraya gel yüzyüze tartışalım neyse derdin anlayalım dedim.
Gerçekten kan beynime sıçramıştı.

Olayın üzerinden 2,5 saat geçti, yine kalbim rahat durmuyor, kendimi suçlu hissediyorum sanki paragöz ve bencil davrandım gibime geliyor, yalnızca 300 tl filan bi para için.

Şimdi sorularım
1- ben bu durumda ne yim (suçlu , kapitalist, haklı, enayi, gerizekalı)
2- ne yapmam gerekir.

Merhaba Arkadaşlar
Sadece yatmaya yarayan (yani çekyat gibi altlık yok) ismini tabut diye bildiğim düz yatakları biliyor musunuz? Hiç duydunuz mu? Nerede satılır? Görseli var mıdır? Google da bulamadım.

ow my god! dostlar dün arkadaşım eğitime geldi Garanti Bankası'nda başlamak için. 21 gün aralıksız eğitim varmış. ya bir gün izin vereceklermiş.bir de yemek parası vermiyorlarmış,sabah kahvaltıyla sınırlı,yuh!!
bir de sigorta başlatacagız demişler ama maaş başlıyor mu?

Bir de bu dersler asılabilir mi,çok sorun olur mu?

bilen birileri vardır diye düşünüyorum

tek olduğum zamanlarda ve aile ortamı gibi samimi sofralarda çatal kaşık vs. kullanmaktan hiç hoşlanmam. bunun psikolojik, sosyolojik vs. bir açıklaması var mıdır?

çatal kaşık vs kullanımında iyiyimdir. beceremediğimden falan değil.

öncelikle belirteyim ki hala aşık değilim, benimki başka bir durum. onun yüzünden kadınları kalite bakımından kıyaslar oldum, şöyle ki;

geçtiğimiz yıllarda bir birlikteliğim olmuştu. 3 yaş büyüktü benden. çok güzel bir kadındı, ama konu bu değil. güzellik bir trafik kazasına bakar nihayetinde.

bu kadın hayata bakış açısıyla, düşünce tarzıyla, ilgi alanlarıyla, kadınlığıyla, zevkleriyle, korkularıyla, sokakta, yatakta, mutfakta, kısacası her yerde ve her yönüyle mükemmel bir kadındı. çok şey öğrendim ondan, inkar edemem. hala sözlükte yazdıklarını okurum ara sıra, oha derim gene döktürmüş. gerçekten sözlüğe katkısı olan yazarlardan kendisi.

allah kahretsin ki böyle bir kadın benim hayatıma girdi! neden allah kahretsin ki diyorum? çünkü ondan sonra hayatıma giren bütün kadınlarda ondaki kaliteyi arar oldum. kendisinden sonra; gerek duygusal yakınlaşma yaşadığım kadınlar olsun olsun, gerek cinsel münasebete girdiklerim olsun, ve hatta internette konuştuğum kadınlar dahi kalitesiz gelmeye başladı. her seferinde belki bu, belki bu diyorum ama kimse yanından bile geçemiyor onun. amacım sevgili olmak değil, bu kıyası ortadan kaldıracak kadını arıyorum. pek umudum kalmadı ama neyse.

tekrardan o olsun gibi en ufak bir isteğimde yok. zaten ayrıldıktan sonra bir defa gene geldi ama erkeklik gururu işte, olmaması gerekiyordu ve gereken oldu. ki ben öyle araya soğukluk girdiği zaman kimseyle eskisi gibi olamıyorum kolay kolay.

bu içinde bulunduğum durum ve her seferinde uğradığım hayal kırıklığı artık canımı sıkmaya başladı. belkide onun gibi birisiyle bir daha hiç karşılaşamayacağım, bu ihtimalide düşünüyorum. peki ömür boyu bu böyle mi sürecek? başka bir çözüm yolu yok mudur bu durumu atlatmanın?

ayrıca şunu belirteyim, bu durumu ben kendi içimde ve hiçbir kadını üzmeden, kırmadan yaşıyorum. ve yaşarken kimseyi küçük görmüyorum, ama eksik görüyorum.

bana 12 veya 18 ay vadeli 4000 tl kredi lazım. bugün 2 bankayla görüşmeye gidecem (biri bana özel masrafsız kredi fırsatı tanımladıklarını söyleyen yapıkredi, diğeri çalıştığım kurumumun çalıştığı ziraat)

müşteri temsilcisine ne sorayım? nelere dikkat edeyim? tavsiyeleriniz nedir?

1) şu an ne dinliyorsunuz?

2) en sevdiğiniz grup?

not: hiphop'tan rap'ten keyif almıyorum ama onları da denerim belki.

daha cuddle bir şeyler aradım şu an. cuddle diye bir tür bile yok ama anlayan çıkarsa coşarız zaten.

daha çok cevappp daha çoook!!!

arkadaşlar ücretli öğretmenliğin şartları nelerdir ?

üni.son sınıf öğrencisi de başvurabilir mi ?

Evet bu benim. Napayım yani, seviyorum olayları detaylarıyla anlatmayı. Bir hadiseyi anlatırken bunun yaşandığı ortamı betimlemeden duramıyorum, çünkü bence önemli ayrıntılar var orada. Bir adamla yaşadığım diyalogu anlatırken adamın yaşını boyunu mesleğini saç tipini anlatmazsam ne anlamı kalır ki? Hele "sigara içmekten çatallaşmış boğuk bir sesi vardı" demezsem o diyalog çok eksik kalır bence.

Günlük kaç bin kelime konuşmaya ihtiyaç duyuyoruz bilmem ama benimkinin kadınlardan fazla olması çok olası. Bu yüzden karşıma çıkan her çocuğa çok ilginç şeyler anlatıyorum. Mevsimlerin neden oluştuğunu, para basınca niçin enflasyon olacağını, panama kanalının nasıl işlediğini... Küçük kardeşimi boş yakaladığım zaman tüm dünya tarihini anlatıyorum, ilginç hikayeleriyle beraber. O da ilgiyle dinleyip sorular soruyor, çok da hoşuma gidiyor esasen.

1) "senin gibi erkek olmaz olsun" mu?
2) sabah kalkınca kendi kendime konuşsam geçer mi? (Sevdiğim şiirleri sesli okuyabilirim mesela)
3) günlük tutsam geçer mi? (Hiç de sevmem günlük tutmayı)
4) böyle devam edeyim mi?

Not: karşımdakinin sözünü de hiç bölmeden dinliyorum, zaten birinin hiç konuşmadan beni dinlemesi duvara konuşmaktan farksızdır bence.

şu an hepsi aklıma gelmiyor, ama mesela avrupada gayet sıradan ürünler olan bir quark, buttermilk bizde neden yok? bizde neden sadece barilla marka fesleğen sosu var? oralarda camembert, mozarella 1'er 2'şer euroyken bizde neden 10 liradan aşağı değil? neden kimse böyle bizde olmayan ürünleri türk marketlerine getirme girişiminde bulunmuyor ve biz de ya dünyanın parasını bayılmak ya da yurtdışına her giden-gelenden bunların siparişini vermek zorunda kalıyoruz?

selamlar,

merkezi sistemde eve gelen kablo var. receiver'a bağlı. sanırım aynı kabloyu ikileyip başka bir receiver'a bağlamak mümkün değil. okuduğum kadarıyla ilk receiver'ın lnb out kısmından diğer receiver'ın lnb in kısmına giriş yaparak kısmen izlemek mümkünmüş. ama birinde vertical kanallar varken diğerinde horizantal kanallar izlenemiyormuş. voltaj çakışması olur cihaz yanar diyorlar.

sizce bu bilgi doğru mudur? yada başka bir çözüm var mıdır?

şimdi bir mülakata girdim her şey iyi güzel. durdu eski işinizden ne kadar alıyordunuz diye sordu ik, bu bilgiyi söylemem benim ne istediğim belli zaten dedim. ısrar oldu ama yine de vermedim bilgiyi ben mi yanlış yaptım ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım bana saçma geldiği için söylemedim, normalde söylenmesi mi gerekiyor.

Öğrenciyim, hiçbir gelirim yok kayıtlı. Kayıtdışı 500 TL kadar gelirim var. Ocak'ta da kredi başlayacak.

10.000 tllik bi araç için kredi alamaz mıyız?

çocukken sizede oldu mu acep ?

merhaba teslalar,

bu 1 ay süresince evde kimse yoktu, sadece buzdolabı çalışıyordu. 70 tl elektrik faturası gelmiş amk.

faturayı ödediğim yerdeki adam 1,5 aylık fatura ondan öyle gelmiştir diyor ama yine de 70 tl çok değil mi? tüm şartelleri indirip sayaca baktım çalışmıyor, kaçak yok yani. nedir bu 70 tl?

bu ay aşırı fatura alan başkası var mı?

minik hamburger yapmak istiyorum, ekmegi ve eti nerden bulabilirim?

bir oyunla ilgili ranked sunucu sağlıyorum. şu işsiz adamlardan biri geldi bizi buldu. adam gündüz uyuyor, gece uyanıp bizim sunuculara saldırıyor. ne varsa araştırdık ama açığı bulamadık. adam bana ulaşıyor ve diyor ki beni yönetici yaparsanız açığın ne olduğunu söylerim. ben bu herifi savcılığa vermek istiyorum. para kazandığım işin içine etti. saldırı yapılan ip adreslerinin dökümü yeterli mi? telefon numarası şikayet etmekle aynı şey mi?

beyler bayanlar, iki gündür biraz stresliyim, ülke gündemindeki olaylarda kafamı bozmuş olabilir biraz. iki gündür günde 4 saat falan anca uyuyorum. sabah 9-10' da anca uykuya dalıp öğlen 1-2 gibi uyanıyorum. bu böyle uzamasın istiyorum. gece uykuya dalacakken bir anda rüya gördüğümü farkedip uyanıyorum tam uykuya geçemiyorum bi türlü. çok saçma.

böyle durumlar illa ki size de olmuştur. bildiğiniz uyku getirme yöntemleri var mı, ilaçlar dışında?

"eğer sizin içinde bir mahsuru yoksa " için hangisi daha doğru olur

if it s not bothering you...

if you dont mind

daha önce sözlükte de 1000 tane entry girdim bu konuyla ilgili, ama artık oradan laf yetiştirmek istemiyorum. sıkıldım.

eksisozluk.com

bu ne şimdi?
ne bu amk?

istanbul'da yaşıyorsak 10.000tl çok da büyük maaş sayılmazmış.
ne sanıyor bu kendini ya bakın ciddi soruyorum ne şimdi bu yapılan?

sözlükte maaşlı bi başlığa girmeyiverin.

3000tl ile açlık sınırında yaşanırmış,
2000tl ile ölürmüşsün,
5000tl almayan insan adam sayılmazmış.

nerde yaşıyor bunlar arkadaşlar allah aşkına söyleyin bana. böyle bir neverland var da biz mi bilmiyoruz? biz mi farklı ülkede yaşıyoruz anasını satayım?

yaptığın iş için belki 10000000tl bile azdır, ona bir şey demiyorum. hakettiğiniz maaş ile aldığınız maaşı kıyaslamıyorum ben burada.

ben 3000 lira 5000 lira maaşa "az abi az ya yetmiyor ya" tribine giren şımarıklara yazıyorum.

ha aslında biliyorum, bunların çoğu üniversite 1. sınıf ya da hazırlık. hepsi üniversite mezunu olunca iş bankası genel müdürü, nasa'da uzay mekiği mühendisi falan olacaklarını düşünüyorlar da. insan yine de sinir oluyor.

edit: eksisozluk.com bu da var. aslında bu başlıktaki 10 entry'den 9'u da var.

ben bilmeyenlere söyleyeyim: aylık 10.000tl maaş ile her haftasonunu yurtdışında geçirebilirsiniz. bunu da genelde ortasınıflar yapmaz, zengin sınıf yapar. anlatabiliyorumdur umarım.