oha çok istemişler.
ben bi kere şu arkadaşlarla taşındım, kaba saba görünüyorlar ama iyi tipler: www.colakoglunakliyat.co
bi de uğur nakliyat var, onlar da iyi fiyat vermişlerdi.

Reaksiyon nakliyat; 0532 372 8824

Mutlaka pazarlık yapın.

armut.com üzerinden fiyat almanı öneririm, verilen fiyat üzerinden tekrar pazarlık da yapabilirsin.

bir önerim de; ümraniye ikea'nın karşısında bir sürü nakliyeci var bekliyolar sürekli. onlarla konuşup pazarlık yapabilirsin.

paylaşırsan bir bakabilirim

docs'u direkt browser üzerinden kullanıyorsan bir de uygulamasını/eklentisini yüklemeyi dene. çünkü copy/paste fonksiyonları eklenti üstünde daha sağlıklı çalışıyor.

Ben size hosting veririm, başlangıçta idare ederiz. Domaini seçin. :)

çok tecrübeli değilim ama, öncelikle fikrinize uygun güzel responsive bir tema. ve özenle hazırlanmış özgün içerikler. ufak ufak seo başlayın.zamanla oturacaktır.

limonhosting, hosting alana alan adını bedava veriyorlardı en son. ben uzun zamandır çalışıyorum kendileriyle gayet memnunum, hiç üşenmeden de yardımcı oluyorlar bir sorum olduğunda. eğer kampanyaları devam ediyorsa değerlendirebilirsin.

sonrasında ise işi hayata geçirmek için wordpress, joomla, drupal gibi içerik yönetim sistemlerini öğrenmelisin. kodlar üzerinde düzenleme deneyimin varsa üstesinden gelirsin. yapmak istediğiniz işin ne olduğunu bilmiyorum ama wordpress'te neredeyse her şey için bir tema ve eklenti var.

bmw özel ilgi alanım değil ancak arabanın teknik verileri şahane. tasarım da güzel. ancak sahibinden.com'da göreceğin gibi aracın sahip olduğu donanımlar (yok ışık paketi, yok ot paketi) fiyatları çok karıştırıyor. mesela 66bin tl'ye satan da var, 55'e satan da var.

www.sahibinden.com

---

sonuç: ben oturur düşünürüm markadan bağımsız "lan 2005 model araba 60bin tl" diye.

Kilometresi düşükse boyası değişeni yoksa evet yoksa hayır

servis bakımlıysa sorun yaşamazsın. ama tüm bakımlarının, en son bakımı dahil, yetkili servisinde yapıldığına dikkat et. boyası değişeni olabilir, dert değil. türk milletinde eskiden kalma saçma bir takıntı o, mühim olan aracın motor ya da yürüyen aksamına zarar gelmemiş olmasıdır ki öyle bir kazada araç perte çıkıyor. kazalarına takılma yani. ama orada da kazaların serviste onarılmış olması önemli, boya kalitesi gibi sebeplerden. gerçi bmw kullanan adam kasko kullanıyordur, yani kazası varsa da serviste yapılmıştır.

Özetle; bir bmw servisinden aracın servis geçmişine bak ve mümkünse expertiz raporu iste. sorun yoksa ve araca sempati duyduysan (aranızda bi elektriklenme olduysa :p) al.

www.amazon.com

Yani 90$ bu ıvırı zıvırı 300-350 TL ye gelir sana. Bence işini görür gayet başarılı testleri var.

bu ara Apple kampanya yapmış, Mac alana acayip bi kulaklık hediye ediyorlar, değeri 846 TL. eğer Mac alıp kulaklık merakı olmayan birini bulursan forumlarda falan, 500 liraya rahat alırsın diye düşünüyorum.

eğer oturma iznin yoksa ikisinden de sorun yaşamazsın.

ben kendim hd paket aldım, 1 aydır büyük keyifle kullanıyorum. türkçe altyazılı içerik de tatmin edici.

rüya görmedim ben ya, çoğu zaman da görmüyorum. bilinç altım yok galiba benim.

uzun zamandır rüya görmüyoruz en son gördüğüm rüyada halı saha maçını kaçırıyordum.

Öncelikle asla dalga geçmiyorum, tamamen gerçektir.

İki gün önce bir adet it arkadaş çağırıp bilgisayarımın değişimini rica ettim. O da hayhay dedi ve yepisyeni, boktanların şekilbazı bi laptop getirdi bana. Her şey o kadar güzeldi ki. Mutluydum. İçtiğim çaylar bana kırlardan kokular, mutluluk sesleri, çığırtkan ağlayan çocukların nadir kahkahalarını, deniz suyunun 20 metre ötede geğiren adamın kokusunu taşıdığı gibi taşıyordu.

Maalesef kısa süre sonra fark ettim ki bu yeni dünya sandığım kadar kusursuz değildi. Bir sorun vardı, büyük bir sorun. INTERNET EXPLORER illeti vardı bu bilgisayarda yalnızca. Browser niyetine başka da bir bok yoktu afedersin. Bu durum canımı sıkıyordu ama direneceğim dedim. Başaracağım. Alışacağım. Netinece en iyi uyum sağlayan hayatta kalmaz mıydı? İçimden içimden küfrederek iki günü geçirdim. Ekşi sözlüğü açıyorum, butonların hiçbiri çalışmıyor. Youtube açıyorum "tarayıcı desteklenmiyo olum hayırdır lan" diye soruyor bana. Herkes beni ayrı ayrı yerin dibine sokuyor, herkes beni aşağılıyordu.

Bu durum içimde bir çığ gibi büyüdü ve dün rüyalarımda kendini gösterdi. O kara gecede...

Rüyamda sıradan bir gün yaşanıyordu. Servise sığır gibi binip "mmmkhs günaydın" diyor, yayılıyordum koltuğa. Önümde oturan dingilin salak arkadaşlarına whatsapp gruplarında konuşup, onlara kıkırdayarak sağ elinin işaret parmağıyla yazdığı mesajları yollayışını seyrediyordum. Güneşi selamlamak için en güzel yoldu bu. Varınca bilgisayarımı açıyordum ve bir güç beni o iticiler iticisi internet explorer yerine sol aşağıdaki başlat tuşuna basmaya itiyordu. İttirsindi. Tam ortasından bir tane tıklayıverdim başlata BİR DE NE GÖREYİM. Evet, beklenen olmuş idi. Kuşlar tekrar uçuyor, denizdeki dayı yine geğiriyor idi. Hayat tekrar güzel idi. Çünkü başlata tıkladığımda karşıma çıkan, "yeni yüklendi bu haa çakal seni" diyen, "abi simit yeni çıktı. vereyim mi?" müjdesini ileten fırıncı asaletiyle parlayan turuncu renk içerisinde bir adet FIREFOX İDİ.

Bak gerçekten dalga geçmiyorum, gülümseyerek uyandım.
Bu dram değil de nedir. Bu insan ırkının geldiği en aşağı noktadır arkadaşlar. Bundan ibret alın. Benim suratıma tükürün ve google chromelarınıza, şekilbaz eklentilerinize dönün. Arada durup düşünün ama. Ne acılarla sınananlar var ulan dışarıda deyin. Hepinizi öpüyorum.

ya ben bugün değişik rüyalar gördüm. ilkinde işyerinde hiç namazla alakası olmayan biri beni sabah namazına kaldırıyordu ve gözlerimi açtığımda da sabah ezanı okunuyordu. neyse namazı kıldım yattım bu sefer de bi okulun bahçesinden arkamda genç insanlarla çıkıyordum ve askerlerin sokakta olduğunu gördüm birisi araçtan gökyüzüne ateş ediyordu diğer de ne olduğunu sorunca bana dönerek sert bir şekilde darbe olduğunu ve eve gitmemi söyledi herhalde son zamanlarda olanlar bilinçaltıma işlemiş....

Bu geceye özel bir durum var galiba :D

Rüyamda organik gıdalarla ilgili olduğu lanse edilen bir seminere gidiyormuşum. son derece bilimsel bilgilerin konuşulacağını düşünürken dinleyici kitlesinin ablalar'dan oluştuğunu fark ediyorum. bize bir marketler zincirinin fetö'ülere ait olduğunu ve mallarının kalitesiz oluşunu anlatmaya başlıyorlar. neredeyse her ürünü tek tek slaytlarda gösterip kötüledikten sonra sıra sıvıyağ'a gelince gür sesli bir amcamız "bakın bize yıllarca bu yağları yedirdiler. bunlaaar işte bunlar terör örgütü'dür" deyince kendimi tutamıyorum. (bkz: pis laik) "Kalitesiz yağ satmak ne zamandan beri terör kapsamına girdi. ne alakası var! adamlar cezalandılsın madem halka kaliteden yoksun hizmet vermekten" deyince bütün herkes duruyor ve tiksinç bakışlarla benim ülke bu haldeyken ne yapmaya çalıştığımı anlayamadıklarını, kendilerinin benim gibi bir vatan haini'yle aynı yerde bulunmak istemediklerini söylüyorlar. efendi efendi kendimi savunurken bir yerden sonra "yapacağınız işi skeyim ben gidiyorum." deyip çıkıyorum.

Aferin delirtin bizi, yavaş yavaş delirtin. Gece gece sinir oldum. 4:30'dan sonra uyuyamadım.
O değil de rüyamda niye seminere gidiyorum onu zaten hiç anlamadım. :D

Bizim Üretim'deki işçilerden biri de (Tayyip'i zerre sevmez) rüyasında malum kişiye memleketini gezdiriyomuş. Tayyar bak burada define var, deyince gidiyolar. Define var dediği yerin Atatürk'ün çiftliği olduğunu öğrenince Cumhur'un başı "Durmayalım burada, hadi çıkalım hemen." demiş. :D

yemekten sonra yatağın üzerinde sızmışım o ara gördüğüm rüyadır, gece bile olmamıştı.
adamın biri ben ve küçük bir çocuk aynı otel odasındayız ama süit desek daha doğru olur.
adamı ve çocuğu tanımıyorum ama bir çekince de var içimde.
neyse ben dışarı çıkacağımı söylüyorum, kapıya yöneliyorum ki kapı kilitli, adam boşuna dışarı çıkma ilaç birazdan etkisini gösterecek demesiyle bende bir görüntü gel giti oluyor. bir şey de yemedim içmedim ki bu neden oldu lan diyorum, can havliyle camdan atlıyorum hooop bi bakıyom bizim mahalle, noluyoz mınagoyyim layn diye koşmaya devam ediyorum. arabasından yeni inen bir adama beni hastane bırakması için ricada bulunuyorum. tamam lan atla diyor atraksiyon bekleyen bebeler gibi. neyse ben ön koltuğa yöneliyorum bakıyorum bu da benim yanıma geliyor bunun yüzüne bakıp abi arabayı ben mi kullanacağım diyorum. yok kapı bozuk ondan bu taraftan binecem diyor. arabayı çalıştırıp gidiyoruz. uyandığımdan kerbela konseptli odamda kan ter içinde kalmışım ve susuzluktan yanıyorum. skertim böyle rüyayı dedim.
bundan önce gördüğüm bir rüya vardı o güzeldi ilginçti ama güzeldi.

metallica karşımda rehearse yapıyor free speech for the dumb çalıyor. yalan yok ben ve rüyalarım:

eksisozluk.com

Ben de tam birine ruyami anlatsam diyordum ya. Asiri sacmaydi. Basliyorum.

Abimle almanyaya gitmisiz. Bi yeri geziyoruz. Ama bunlamisiz yani biraz oradan. Asansorle ikiye cikiyoruz. Tv cekimleri var studyo gibi. Sasiriyoruz. Bi adam gelip ingilizce bir sey mi ariyorsunuz diyor, ben de icimden bu niye ingilizce konusuyor ya almanca konussa diye dusunuyorum. Sonra diyorum, sadece tv izlemek istiyoruz (?&:') adam da ne alaka der gibi suratimiza bakiyor, o sirada asansor geliyor, biniyoruz.

4'e cikiyoruz. Burada leblebi fabrikasi varmis falan, birkac leblebi yiyip asansorle bese cikiyoruz. Beste metro varmis. Metroya biiyoruz. Ama havalimani metrosu gibi arada yer ustunden giden bi metro. Neyse metro son duraga geliyor iniyoruz. Orada iki bisiklet var, ona biniyoruz. Bisiklete binerken Turk mahallesine denk geliyoruz.

Bir cocuk bizi goruyor (16-17 yaslarinda) ben de goruyorum oyle geciyor. Sonra bisiklet binerken abim biraz arkada kalmis, bir bakiyorum tam arkasinda bos bira sisesiyle cocuk abime vurmaya hazirlaniyor, tam abime sesleniyorum ama cocuk vuruyor. Sonra bu bir kez daha oluyor. Yine engelleyemiyorum. Sonra ucuncu kez gelisinde, tam vuracakken kendine vurdurtuyorum zorla siseyi. Elimde de zincir var cok ince kolye. Yuzune vuruyorum sertce. Iz kaliyor. Cocuk bayagi kizgin, bisikletle o kadar hizli gidiyoruz ki abimle kacmak icin. Gidiyoruuz gidiyoruuz gidiyoruuz, metroyu bulamiyoruz bir turlu. En sonunda buluyoruz.

Metro istasyonu da uc katli ama merdivenleri yangin merdiveni gibi. Tam ucuncu katla ikinin ortasindaki merdivenlerdeyken cocugu goruyoruz asagida, kafasinin ustune yazi yazmis, beni tarif eden. Sonra ben de herhalde artik kurtulayacagim deyip kendimi merdivenlerden bosluga birakiyordum. :(

Sonra uyandim, cok da yorgunum. Cidden oradan dusmus ve o kadar pedal cevirmis gibi hissediyorum ahah. Bir de cok anlamsizdi, kendi kendime yorumlamaya calisiyorum bilincaltimi.

booking.com'a yaz, makul bir iptal sebebi sunarsan otelle görüşüp ücretsiz iptal sağlıyorlar. benim başıma 2 kez geldi, ikisinde de otel ile görüşüp ücretsiz iptali sağladılar.

kartı kapat sonra rezervasyonu iptal et hiçbişi yapamazlar. çok benzer bi soru sormuştum geçen hafta. sondan 2. duyuru, cevaplara bakabilirsin :)

olmaz.

olmaz. kesin bilgi.

iphone 6s ne kadar ki gürcistan'da?

telefonun en düşük modeli abd'de bile 649 dolar olur, başka bir ülkede daha ucuz olması normal şartlar altında mümkün değil..

Olmaz. Ben yeni 6s 16gb aldım gürcistandan. Vergi iadesi ile 2000 civarı tutuyor. 1750-1800 lari arasında şu an fiyatlar

3 evetle uğurluyoruz

avrupa ülkeleri dönüş tarihini polis kontrolünde sorabilir. diğerlerinden emin değilim. otel rezervasyonunuzu, dönüş uçak biletlerinizi görmek isteyebilirler ki defalarca soruldu bana.

maalesef açık (belirsiz tarihli) uçak bileti alamazsınız hiçbir şirketten. yapmanız gereken şey tek yön gidiş bileti almak ve dönüş tarihiniz kesinleştiğinde de yine tek yön dönüş biletinizi almak.

açık bilet alınabilir ama ya dönmek istediğin tarihte ya da tarihlerde yer bulamazsan elinde kalmasın o açık bilet? bildiğim kadarıyla, açık biletler yer konusunda avantaj sağlamıyor. yani ilgili uçak doluysa, elinde açık bileti olan insana yer açmazlar.

esnek sınıftan bilet alacaksın, ücretsiz değişiklik hakkı olandan yani. o şekilde istediğin tarihe geçirebilirsin. ama her tarih yaklaştığında ileri atman gerek bileti. geç kalma.

havayollarında açık bilet diye bir şey yoktur. açık bilet kesiyorum diye yüksek sınıftan değişikliğe müsaade eden bilet kesilir ve yolcuya geçirilir. tarih belli olunca da sınıf müsaitliği olan bir uçağa cezasız yerleştirme olur. yolcu açısından en avantajlı olan durum, dönüş zamanlarına denk gelebilecek bir tarih belirlemesi ve sonra o tarihe uymaya çalışmasıdır. o tarihe uyamıyorsa belirli bir ceza karşılığında tarihi değiştirir. uçak biletlerinin polis veya pasaport görevlileri tarafından sorulması söz konusu değildir, zira artık bilet diye bir şey kalmamıştır ve biletler elektroniktir. sadece vize başvurularında uçak rezervasyonu istenir, ki bu rezervasyon da aslında a4 kâğıt üzerinde yazı ve sayılardan ibarettir. bir havayolu ofisinden bu rezervasyon düzenletilebilir ve sonra iptal ettirilebilir.

@desdinova

çıktısını veya telefondan göstermenizi istiyorlar. bir kere değil belki on kere yaptım bunu. bir on kere de sormadıkları olmuştur.

Almanya bunu yapıyor. otel rezervasyonu da online ama onu da soruyor. almanya'da pasaport kuyruklarında laptop açıp göstermeye çalışan insanlar görürsünüz ve polis de "aaa laptoptaysa o zaman gerek yok" bile demez çoğunlukla. eninde sonunda belki bir şekilde geçiyorlardır ama sormadıklarını iddia edemezsiniz.

Haklı olabilirsiniz, soruyor olabilirler. Havayolunda çalışıyorum, yüzlerce kez uçuş yaptım, en az yüz kere sınırdan geçiş yapmışımdır. Benim başıma gelmedi, sizin gelmişse doğrudur. Kendine güvenle ilgili bir durum da olabilir. Çünkü dünyada bilet diye bir belge yok artık, sorana da bunu söylerim.

david people
eğlenceli cafe nasıl oluyor?

bir evden kaçış oyunu ile konuşup baya sürprizli bir şey ayarlayabilirsiniz.