Giriş
(5)

pantol, gömlek ihtiyacınızı nereden karşılıyorsunuz

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
beymen'e param yetmiyor, 30'lu yaşlarında erkek bireyim. avm'ye mi gitmeliyim? piyasada f/p oranı iyi ürün bulabileceğim yerler neler?
beymen'e param yetmiyor, 30'lu yaşlarında erkek bireyim. avm'ye mi gitmeliyim? piyasada f/p oranı iyi ürün bulabileceğim yerler neler?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.07.25)
Boyner
0
Mirket
(27.07.25)
hocam ya kalitelilerin outletleri ya da biraz para biriktirip az ama dayanıklı ürün almak lazım. f/p ürün kalmadı.
0
ahmet oturum cerezi
(27.07.25)
avmye gidip ürünleri dene beğendiklerini internetten al. boynerde devamlı indirim kodları oluyor onlarla baya uyguna bulursun. trendyol ve hepsiburada da dönem dönem indirimler oluyor onları takip edeceksin.
avmlerde garaj günleri oluyor. oralarda da markaların güzel indirimleri oluyor.
biraz takip işi.
0
my fault
(27.07.25)
pantolon: dockers
gomlek: damat, bisse.

beymen fiyat bandini bilmiyorum.
0
antikadimag
(27.07.25)
gömlek tudors f/p özellikle kart kampanyası falan da denk getirirsen mis.
pantolon için bir ara uki f/p idi ama onlar da uçtu gitti.
0
koxy
(29.07.25)
(11)

Yozgat'ta yaşanır mı?

Moonpie
Merhabalar, üniversitede akademik kadro için yozgat'a gidilir mi? Çok fazla şetden fedakarlık etmiş olunur mu?
Merhabalar, üniversitede akademik kadro için yozgat'a gidilir mi? Çok fazla şetden fedakarlık etmiş olunur mu?
0
Moonpie
(26.07.25)
Seküler bir hayatın varsa yozgat senin için tam bir kabus olur. Yozgattan daha kötü bir yerde yaşıyorsan gidilir. En nihayetinde ekmek için diyorsun yapacak bişey yok mecbursan gidilir.
0
ebeş
(26.07.25)
yozgat'ta yapacağın akademisyenlik değil öğretmenlik olacak. alacağın paraya değer mi diye sormak lazım. şuan ki koşulları bilmeden bir şey demek zor. aynı veya yakın kazanıyorsan değmeyebilir. gelir dramatik artacaksa değebilir. bir de küçük havuzda büyük balık olma durumu var. ağam paşam derler bu da pluslardan

bu arada türkiyede akademik maaşlar ve çalışma şartları dünya standartlarına göre oldukça iyi. türkiye dışında akademik garanti iş neredeyse yok.
0
runaway
(26.07.25)
ben geçen sene gidecektim, atama işi direkten döndü diyebilirim. üniversitedeki hocalardan tanıştıklarım haftasonu için ankara'ya gidip geliyordu. 2 saatlik bir yol, tren de var. bu şekilde sosyal hayattan ve etkinliklerden de pek kopmamış olursunuz.
0
zemberek
(26.07.25)
Sabah vasıfsız ögrencilerle dolu bir liseden bozma okula gidip, akşam dogruca eve döndügün sosyal hayatın olmadıgı bir hayat beni bozmaz diyorsanız tabiki gidilir.
0
limonlu eksi
(26.07.25)
Akademik baglantilar ve ortama bakın bence. Öğrenci akademisyenin ikinci işi olması lazım, lecturing kısmı.

Yaşam şartları vs de düşünülebilir, bir de alaninizi yazmamissiniz zaman içinde başka şehirde kadro bakabileceginiz bir alan mı, o da önemli.

Kiralar ucuzsa para biriktirmeye vb daha müsait mi, buna da bakılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.25)
@encokbenisevinnolur alanım daha sonra başka şehirde kadro bakabileceğim bir alan. Bu biraz rahatlatıyor. Durumun bu kadar karmaşık olmasının bir sebebi de birkaç aydır yurtdışına göçmek için planlar, başvurular yaparken böyle bir ihtimalin ortaya çıkması. Bir tarafta çok zamandır istenen kadro ama Yozgat'ta, bir tarafta bir süredir konsantre olunmuş yurtdışı fikri. Bazı kararlar çok zor.
0
🌸Moonpie
(27.07.25)
Para biriktirmek istiyorsan yaşanır. Kiralar ucuzdur, para harcanacak bir yerde yok. İYi para biriktirilir. İstanbul'da, İzmir'de yaşayanlar her akşam alemlere mi akıyor?

Seküler bir insansan zorlanabilirsin tabii.
0
komando kani var bende
(27.07.25)
yozgatta yozgatlılar yaşamıyor. yarısı almanyada yarısı ankarada.
0
mikahakkinen
(27.07.25)
yasanir
0
bay b
(27.07.25)
devlette akademik kadro için gidilir, herkes mecburen bir yerlere gidiyor zaten. Ayrıca o maaşla Yozgat'ta süper para biriktirirsin, ev-araba bişeyler almak İstanbul'da Ankara'da yaşayıp almaktan çok daha kolay olur.

Ama gençliğimi Yozgatta geçiremem diyorsan o ayrı.(ki bence sosyal hayat olarak evet yaşanmaz. Ama haftasonlarını Ankara'da geçirmek güzel bi seçenek gerçekten.)
0
nhk ni youkosu
(27.07.25)
x.com

çok paraya ihtiyacın varsa ve ben buradan şu tarihte kaçmış olurum ne olursa olsun diyorsun belki ama bak belki olabilir.
ama bütün hayatın ankaranın öyle ya da böyle bir şekilde batısında geçmişse çok zorlanabilirsin. tabii ne kadar muhafazakarsın bilmiyoruz krallar gibi de yaşayabilirsin.

ankaraya kaçarım samsuna kaçarım kayseri yaparım falan bunlar boş. gitmeden önce öyle söylersin de gidince zor gelir bunları yapmak.

anadolu mikro milliyetçiliğine karşı bir savunma mekanizman var mı örneğin bunu düşün ve daha bir sürü şey.
0
koxy
(29.07.25)
(7)

para kazanmak isteyenlere parti tavsiyesi

dirilis 1209
türkiye'nin girişinde yazan "neyi ne kadar bildiğinin hiçbir önemi yok, kimi ne kadar tanıdığın önemli" yazısı ile ortaya çıkan tavsiyeler bütünü.bugün çok dürüst çok çalışkan birisi şöyle bir şey söyledi:"çabalıyorum, öğreniyorum, çalışıyorum, götümü yırtıyorum olmuyor. istediğim seviyede para kaza
türkiye'nin girişinde yazan "neyi ne kadar bildiğinin hiçbir önemi yok, kimi ne kadar tanıdığın önemli" yazısı ile ortaya çıkan tavsiyeler bütünü.

bugün çok dürüst çok çalışkan birisi şöyle bir şey söyledi:

"çabalıyorum, öğreniyorum, çalışıyorum, götümü yırtıyorum olmuyor. istediğim seviyede para kazanamıyorum. sanırım türkiye'de para kazanmak için siyasete girmek lazım. sağdan sola, sekülerden muhafazakara kendimi bir partinin kapısından içeri atarsam belki istediğim düzeyde para kazanabilirim."

gerçekten çabalayıp çalışan, bir türlü olduramayan insanlara x, y, z, q, w partilerinden birine üye ol, orada çevre edin işini yaparsınız mı dersiniz, yoksa o işlerde de para yok hiç bulaşma mı dersiniz. yani partinin büyüğü küçüğü fark etmez, siyasete atıl (bunu soran kişi her türlü siyasi terminolojiyi çok iyi bilir, sağı da savunabilir solu da).

(bunu sözlükte başlık olarak açacaktım da burada sormak daha mantıklı geldi).

not: şahsi siyasi görüşlerinizi bir kenara bırakıp dürüstçe cevap veriniz lütfen.
0
dirilis 1209
(02.07.25)
(bkz: iyi parti)

aynı anda 8 farklı partiye yanlayabiliyorsun.
0
ahmet oturum cerezi
(02.07.25)
Onun da garantisi yok, sonra kendini kullandirdigi ile got gibi de kalabilir :)
0
encokbenisevinnolur
(02.07.25)
AKP tabiki de. Benim tanıdığım 2 kişi kamuda işe girdi ve ense yapıyor. Millet de özel sektörde para kazanmak için kendini yırtıp duruyor
0
runaway
(02.07.25)
herkes akp üyesi. oraya girsen bir şey eldeme edemezsin bu saatten sonra. iyip olur, akp yancıları veya potansiyel yancıları görece küçük partiler bbp, yrp falan olabilir taşradaysan oranın nabzına göre seçmek lazım.
0
koxy
(02.07.25)
yani bu iş için biraz da çevre lazım. şu an akpye girip çok rahat ruhsat, ihale vb. yolları rahatça aşarsın.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
meclise milletvekili sokan herhangi bir parti size pekçok kapı açabilir. hepsi dışardan kanlı bıçaklı, başbaşa kalınca canciğer kuzu sarması
0
yemrem
(03.07.25)
para olmadan siyasete giremezsin ki, girsen de fazla yükselemezsin.
siyasetle zengin olanların çoğu zaten parasına para katanlar.

"işim yok ama belediyede ya da kamuda memurluk olsun, iş bulayım." kadar bir çevre yapılır anca.

ülkenin çoğu yerinde paran yokken muhtar bile olamıyorsun.

---
emeğimizin karşılığını alamadığımız ve bir yerlerimizi yırtsak da iyi seviyelere gelemediğimiz malum. asla buna itirazım yok. ancak bu da bir savunma mekanizması haline gelmemeli. 30-35 yaş altı bir çok insanda ne kadar kıçımı yırtsam da bir şey olmadı düşüncesi var ama sarfettiği hiç bir emek yok. ülkedeki adaletsizlik ve torpil düzeni bir de bu açıdan etkiliyor bizi.
0
biseysorcaktim
(03.07.25)
(15)

Google maps’in araç hızı kesinkes doğru mu?

avatar is back
Kadran ile ekrana carplay ile bağlanıp google maps’in gösterdiği hız aradında 80km civarında 5 km, 120 civarlarında da 7-8km oynuyor. Radar gündeminde ciddi bir fark. Hangisine inanayım? Ayrıca kadranı nasıl optimize edebilirim?
Kadran ile ekrana carplay ile bağlanıp google maps’in gösterdiği hız aradında 80km civarında 5 km, 120 civarlarında da 7-8km oynuyor. Radar gündeminde ciddi bir fark. Hangisine inanayım? Ayrıca kadranı nasıl optimize edebilirim?
0
avatar is back
(01.07.25)
gpsten aldığı için bence inanma. kadrana bak. oynuyor çünkü baya.
0
jelly bear
(01.07.25)
Konum hassasiyeti yüksekse yani konumu doğru gösteriyorsa hız da doğrudur.
güvence için yüksek olanı baz almak tabi ki güvenli olan
0
kisa
(01.07.25)
kadrandaki hızı da gps'teki hızı da değiştirebilecek çok faktör var.

ben 120 ile gidiyor diye kadranda gösterilen arabanın gps'te 80'le gittiğini gördüm.

sonra şanzıman değiştirdiler arabaya :)

iyi bir internet bağlantısı, konumun doğru okunmasından sonra bir kaç uygulamadan gps değeri test edilir.
0
rain when i die
(01.07.25)
kadranlar %5 fazla gösterme eğilimde oluyorlar. regülatif bir şey de olabilir, fabrikadaki kalibrasyonun (lastik basıncı cart curt), gerçek hayata uygunsuzluğu da olabilir ama on yılların konusu bu %5 fazla gösterme işi.

gps'e de çok güvenilmez ama bence. en iyisi en yüksek hangisi gösteriyorsa ona göre aksiyon almak.
0
gitdaddy
(01.07.25)
navigasyondaki hız bilgisi x zamanda a ile b noktaları arasındaki mesafeyi ölçerek hesaplanıyor. yol durumuna göre navigasyon hassas davranmamış olabilir. araç hızlandığında navigasyon hemen tepki göstermemiş olabilir. yol virajlı ise araç fazla mesafe katetmiş ama navigasyonda A ile B arasındaki mesafe hipotenüs gibi algılanmış olabilir. bende de navigasyon arabaya göre farklı gösteriyor. sebebi de genelde sabit hızla gitmiyor oluşum ve navigasyonun ortalamayı alması. bu yüzden araba daha güvenilir.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
"kesinkes" yanlış. Kadrana inanacaksın tabii ki. Kadran "kesinkes" doğru demek değil tabii. Ufak oynama olabiliyor.
0
nawar
(01.07.25)
Radar korkun varsa yüksek olana göre hareket etmek en mantıklısı.

+ Özellikle Volkswagen markasında kadran ve gerçek hız %5 civarı kadrandan yana sapıyor. Opel'de çok yakındı mesela bu değerler. Ama @birseysorcaktım'ın dediği gibi anlık hız değişimleri, hesaplama yöntemi, telefonunun gps çipinin kalitesi vs. birçok değişken var google maps hızında. Bu yüzden sadece ve sadece bu iş için tasarlanmış kadrana güvenmek daha mantıklı.

Lastik ebatlarınla oynadıysan, basıncın önerilenden düşük/yüksekse vs. kadranın da eksik/fazla gösterebilir bu arada.
0
chicha_v2
(01.07.25)
Genel kanının aksine arabanınki daha doğru değildir. Hızlanırken net değer veremiyor ancak düz yolda ve sabit hızda gps'inkine güvenirim.

Kadranı optimize edemezsin. Aracın hızını okuyan sensör tekerleğin dönmesiyle ilgili ve bu sensör kalibre edilirken + toleransla ediliyor.
0
Mcfly
(01.07.25)
Araç göstergeleri %5-10 arası daha fazla gosterir, kesin bilgi. Gps gerçek hıza daha yakın olur.
0
mirty
(01.07.25)
Hayır değil ona güvenme.
0
halitkin
(01.07.25)
Etrafta bina yoksa, tünelde değilsen 1-2km/s den daha fazla fark oluşmaz. Ben hız sınırı 110'sa 120'ye sabitlerim.

Cruise control bendeki gibi yokuş aşağı giderken de fren yapıp hızı sabitlemiyorsa dikkat et, bayramda 122 ile ceza yedim :) (itiraz edilebilir aslında ama uğraşmadım)
0
kimlanbu
(01.07.25)
gps her zaman daha güvenilirdir kadrana göre.
0
koxy
(01.07.25)
2011 model bir arabam vardı. 100’le giderken google maps 93 gösteriyordu. Şimdi 2021 model bir araç aldım. 100’le giderken google maps 100 ya da 99 gösteriyor.
0
but that was just a dream
(02.07.25)
gps kesin değil ama kadrandan daha doğru verir. Ayrıca bir çok araç markasında ortalama %5lik sapma olduğu bilinir.

gps adı üzerine global positioning system. uyduları referans alarak konumunuzu belirler.
bir sürü gps test uygulaması var deneyebilirsiniz.
0
duyuruuser
(02.07.25)
Kendi tecrübem, %5-10 fark ediyor. 100 ile gidiyorsam 90-92 falan yazıyor navigasyonda.

Hatta bu hayatımda ilk defa şu şekilde eşitlendi, annemlerin aracın lastiklerini, fabrika verisinin dışında biraz daha geniş yanaklı aldım. Yani çapı biraz daha büyüdü. Bu da normalde tam turda gittiğinden biraz daha fazla gitmesine sebep oluyormuş. Hız olarak da kadran 100 gösteriyorsa aslında 108 ile gidiyorsunuzdur buna dikkat et demişti chat gpt.

Lastiği takıp otobana çıktım, bi baktım hayret navigasyon ile araç kadranını ilk defa aynı gördüm :)
0
ananiyimioguz
(02.07.25)
(4)

Bu Şiiri Hatırlayan Var Mı?

tithousand
Merhaba,ChatGPT bulamadı.Eskilerden çevirisi yapılmış bir şiir vardı.Hatırladığım kadarıyla,… Meksika’da bir Latin (emin değilim)… Metro’da şu saate yalnız yolculuk yapan bir kadınSon dizesinde de … Tabii ki Zapata (emin değilim) dağlarında bir gerilla…Gibi bir şiir vardı. Hatırlayan var mı?Teşekkür
Merhaba,

ChatGPT bulamadı.
Eskilerden çevirisi yapılmış bir şiir vardı.

Hatırladığım kadarıyla,

… Meksika’da bir Latin (emin değilim)
… Metro’da şu saate yalnız yolculuk yapan bir kadın

Son dizesinde de … Tabii ki Zapata (emin değilim) dağlarında bir gerilla…

Gibi bir şiir vardı.

Hatırlayan var mı?

Teşekkürler.
0
tithousand
(15.06.25)
belki (bkz: itirazın iki şartı)
0
koxy
(15.06.25)
@koxy

Şiir Türkçe değildi.
0
🌸tithousand
(15.06.25)
“Marcos, San Francisco'da bir eşcinsel, Güney Afrika'da bir karaderili, Avrupa'da bir Asyalı, San Ysidro'da bir Chicano yerlisi, İspanya'da bir anarşist, İsrail'de bir Filistinli, San Cristobal sokaklarında bir Maya kızılderilisi, Ulusal Üniversite'de bir rockçı, Almanya'da bir Yahudi, Savunma Bakanlığı'nda bir halk temsilcisi, soğuk savaş sonrası dönemde bir komünist, galerisi veya mevkii olmayan bir sanatçı, Bosna'da bir barış taraftarı, Meksika'daki herhangi bir şehrin herhangi bir mahallesinde bir cumartesi gecesi evde yapayalnız bir ev kadını, arka sayfalara yer dolduracak haber yazmak zorunda bırakılan bir muhabir, gece saat 10'da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işten atılmış bir işçi, mutsuz bir öğrenci, serbest piyasa ekonomisinin tam ortasında bir muhalif, ne kitabı ne de okuyucusu olan bir yazar ve tabii ki Meksika'nın güneydoğusundaki dağlarda bir Zapatistadır.

Yani Marcos bir insandır, bu dünyadaki herhangi bir insan. Marcos; bütün sömürülenler, kenara itilmişler ve ezilen azınlıklar, direnenler ve yeter diyenlerdir. “

Subcomandante Marcos

Not: Şiir gerçekten Marcos'a mı ait bilmiyorum. Belki de ona atfedilmiş anonim bir şiirdir.
0
amortisman
(15.06.25)
@amortisman

Harikasınız, çok teşekkür ederim.
0
🌸tithousand
(17.06.25)
(32)

alemin kerizi benmişim

koxy
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim. ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık. fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı.
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.
olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim.
ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık.
fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı. ben de ayşe sebebiyle tanıyorum. arkadaşım diyemem ama tanıştan da bir tık öte.
ikisi de halen çocukluğumuzun gençliğimizin geçtiği yerde ya da yakın yerlerde yaşıyor. ayşe yeni evli sayılır.
ayşe, eşini aldatıyor. bu, herkesin bildiği, herkesin de herkesin bildiğini bildiği ama bilmiyormuş gibi yaptığı bir şey.

bayramda nasıl olduysa fatma ile yolum kesişti.
ben de işte biraz yalnızlıktan falan yakındım. başka bir arkadaşımıza rastladık çocuğuyla. o çocuğu falan sevdim, oynadık biraz işte.

bütün bunlardan sonra fatma "sen madem bu kadar çocuk seviyorsun, çocuk istiyorsun eee ayşe'de istiyor. boşanacak zaten evlenin işte" gibi laf söyledi.
ben de birkaç saniye mal mal baktım ve "saçmalama mk biraz düşünerek konuş" dedim.
fatma ise bunun aşırı mantıklı olduğu konusunda ısrar etti.
ben de en sonunda hali hazırda evli olan ve eşini aldatan biriyle benim böyle hayali planlarda yer almamızın bile beni rahatsız ettiğini söyledim ama tabii bu kadar usturuplu bir şekilde değil.

aldığım cevapsa "aldatıyorsa aldatıyor, seni mi aldatıyor? kim biliyor ki zaten bu hadiseyi? sen, ben." oldu.
"benim bilmem yetmiyor mu zaten?" dedim ve bu konuyu bir daha hiçbir şekilde ağzına almaması gerektiğini söyleyip ayrıldım ortamdan.

yeni bir gün doğdu. ben bu saçmalığı nasıl zihnimden silerim diye düşünürken ayşe'nin ablası whatsapp'tan yazdı. kendisini tanıyorum ama numaramı hiç vermedim. hiçbir mecrada ekli değil. dışarda görürsem selam verir, hal hatır sorar, siktir olup yoluma giderim.

konuya "senin bizim şubede ticari hesabın varmış" falan bir şeyler anlatarak girdi. bayram günü ne bankası ne hesabı. "hesap 5 yıl öncesinin. sizin şube bile değil" dediğimde "ya öyle mi? ben karıştırdım herhalde. ayşe'nin durumlarından böyle oldu. ne dediğimizi ne yaptığımızı bilmiyoruz ailecek" falan bir şeyler anlattı. konu bir şekilde benim bekar oluşuma, ayşe'nin ne kadar da yanlış bir evlilik yaptığına, hiç görüşüp görüşmediğimize falan geldi. "abla, hesapla ilgili acil bir şey yoksa malum bayram, ben de kaç saatlik yoldan geldim, sonra mı konuşsak?" deyip sıyrıldım.

ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak.
ancak inanılmaz rahatsız oldum ya.
hatta şimdi bu rahatsızlığımı daha net ifade etmediğim için daha da çok rahatsız oldum.

ayşe'ye karşı hayatımın hiçbir döneminde hiçbir çekim hissetmedim. kendi hayatında ne halt yediği de beni alakadar etmez.

nasıl desem... evlilik, çocuk isteyen erkek çok mu keriz gibi duruyor uzaktan merak ediyorum. bende mi bir alıklık olduğunu düşünüyorlar acaba? yoksa aldatmanın o kadar mühim olmadığı bir çağa geçtik de ben mi mağaramdan çıkmadığım için kaçırdım?
0
koxy
(10.06.25)
Daha bir olay olmamış kafanda büyütmüşsün. Diyelim ki üçü de böyle insanlar mesafe koyar geçersin başını ağrıtmadan
0
grimavi
(10.06.25)
aman aman... olay tamamen planli. ayse'den ve cevresinden uzak dur.

cocuk istedigini söylesen insanlar keriz gibi duruyor evet. kartlari cok acik oynamamak lazim. buraya gelip ama dürüstlük ve aciklik cok önemli diyecekleri inanma. teoride öyle ama pratikte karsi tarafi kaciriyor ve böyle garip garip insanlari cekiyor :)

ya belki senin gibi saf ve temiz duygularla bunu isteyen de vardir ama one in a milliondir.
0
sonsuz
(10.06.25)
üstte yazılan gibi kadına karşı açık kart oynama herhangi bir konuda. ve yine dendiği gibi milyonda bir hariç hepsi birer ayşe.

bunlar sizi bayağı enayi olarak görüp yüzlerini göstermişler sadece. ya da elleri güçlü olmadığından açık oynamak zorunda kalmışlar siz eli güçlü sinsileri düşünün :D.

"ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak." gibi bir cümle kuruyorsanız zaten bir silkelenip kendinize gelmeniz lazım çevrenizdekiler karşı. maalesef herkes kendiniz gibi değil, en azından kucağınızda bir bebekle yazmıyorsunuz bunları :) umarım güzel dersler çıkar herkes için.
0
gule gule
(10.06.25)
Benzer birkaç tanesi başıma geldi geçmişte, kendi evime tasindigimda, birkaç ortak arkadaşa lan evlilik yaşı da geldi ha muhabbeti açtığımda, çocuk muhabbeti için de aynı.
Bu tür kadınlar bir çeşit gizli çete gibiler bence, planlı organize olmasına da gerek yok birbirlerinin dramalarindan ya da drama çözücü olmak üzerine yaşıyorlar herhalde.

Üzerinize alınacak bir şey yok, bazı kişilerin kafa böyle çalışıyor herhalde, ama amaç ne bilmiyorum.

Ayrıntısını düşünüp kendinizi paranoyaklastirmayin.

Bir daha benzer iletişim çabaları olursa da ya hiç contact kurmayın mümkünse, değilse de dolaylı "kapalıyız, ilgilenmiyorum" mesajı verecek şeyler söyleyin.
0
encokbenisevinnolur
(10.06.25)
keriz değilsin de keriz olma ihtimaline oynamışlar. belli ki yemezsin bunları. iletişimi kes, yoluna bak, ayşe de eksik olsun hayatında. ablasını da kvkk ya aykırı davranıştan şikayet edebilirsin senin hesabına telefonuna bankadan baktıysa.
0
kisa
(10.06.25)
çocuğa bakacak keriz arıyolar. keriz olarakda seni seçmişler.
0
xu
(10.06.25)
bence planli, hatta ayse seni begeniyormus zaten bence. arkadasinin birden aklina gelip, soyledigi bir sey oldugunu sanmiyorum ben. aysenin de parmagi var.
uzak durun.
0
65 derece
(10.06.25)
Uzun süre görüştüğün olmadıysa eğer düzgün birini bulamıyor kimseye güvenemiyor diye düşünüp hazır tanıyor d ayşe'yi yapalım bunları demiş olabilirler. Fatma ile olan konuşmada yalnızlıktan dem vurunca bir de yol yapıyosun bile zannetmiş olabilirler. Özetle aslında saf zannediyorlar seni.
0
beyfendi
(10.06.25)
hepsini engelle
0
Hallegadola
(10.06.25)
bundan ayşe'nin haberinin olmaması im-kan-sız. imkansız yani. ablasını falan da o dürtmüştür şu banka hesabını bahane edip araması için. siz konuşurken ablasının yanında sizi dinliyordur hatta, öyle zihnimde canlandı. ben olsam tüm bu insanlarla görüşmeye devam etmezdim, ıyk.
0
deartheodosia
(10.06.25)
Valla hocam tuzakta olabilir. ben mi çok şüpheciyim bilmiyorum. Ayşe'nin kocasını senin üstüne salabilirler. Ayşe'nin kocasıyla seni birbirinize kırdırırlar. böylece ayşe aradan sıyrılır ve kendine yeni bir tokmakçı şey pardon sevgili bulur.

Bence uzak dur.
0
komando kani var bende
(10.06.25)
olayda adı geçenlerden hangisiyle birkaç gece geçirebilirsen kârdır. sonra arkana bakmadan kaç. bu senaryodan zarar almadan çıkacacağın başka bir ihtimal yok. ağır hasarlı yedi taklalı aracı kozmetik boyalı dosta gider diye ittirmeye çalışmakla aynı şey bu.
0
Whily
(10.06.25)
Uzun zamandır böyle acayip hikaye okumamıştım. Koşarak uzaklaş. telefondan engeli bas. Şunlardaki rahatlığa bak ne kadar da kolay söylüyorlar.
0
gilbeys
(10.06.25)
bu insanlarla ilişiğini kes. muhatap olmamaya çalış. bir süre sonra onlarda vazgeçecektir.
0
koela
(10.06.25)
o kadın ne iş yapıyo
0
lambırcek
(10.06.25)
Operasyona bak be.

Aman hocam Ayşe'sini de Fatma'sını da ablasını da engelle görüşme bir daha. Bu soft bir hamle en azından. @gule gule'nin dediği gibi de olabilirdi böyle sinsi insanlardan her şeyi bekleyin. @whily'nin dediğini de unut Ayşe prezervatifi deler, çöpten alır içine sokar her şeyi yapar. Herkesi kendiniz gibi sanmayın.
0
chicha_v2
(10.06.25)
(bkz: tezgah lan bu)
0
respect
(10.06.25)
Birincisi öncelikle duruşun sebebiyle tebrik ediyorum. Kendimi yalnız hissediyordum Sen de varmışsın sağol bro.

İkincisi evet keriz duruyoruz. Ama emin ol bizim gibi olan düzgün kadınlar bu dünyada var.

Bana söyleneni sana iletiyorum: sana kakalama olaylarındalar, düşme ahmed. Ve olabildiğine uzak dur. Yöntemleri biliyorsun.
0
baldan kaymak
(10.06.25)
Aiy tezgah! Banka hesabına kadar konuşulması falan nedir? Boşluktayım imajı çizmişsiniz ama kerizlikle alakası yok. Boşanılmamış bi ilişkide durup dururken en zararlı çıkan siz olursunuz. Topuklar vura vura...
0
beetlejuice
(10.06.25)
organize olup olmadığından şu yüzden emin olamadım. bunlar zaten haftada en azından bir iki birbirini görüyor, denk geliyor. bayramda bu denk gelme kesinlikle yaşanmıştır zaten. belki bir yerde adım geçmiştir diye düşündüm açıkçası.
0
🌸koxy
(10.06.25)
Bir şekilde organize+1

Kaçın
0
enteg
(11.06.25)
nasıl bir imaj çizmişsen bunlar seni ağır keriz sanıyor herhalde. ama verdiğin cevaplar falan ağır bir kerizin vereceği cevaplar değil. kafalarından ne geçiyor anlamak güç. ayşenin olaylardan habersiz olma ihtimali de %0,1 falan. koşarak uzaklaş bu tiplerden.
0
bobinhoo
(12.06.25)
Senin keriz olduğun varsayımından yola çıksak bile ortada bir tuhaflık var. Bir insan sırf keriz olduğu için onunla evlenmek istenilmez, ortada başka bir motivasyon olması gerekiyor. Bu durumu enteresan buldum ve üzerine kafa yordum.

- Ayşe senin yerine neden eşini aldattığı kişiyle evlenmiyor?

- Mal varlığı olan biriysen para koparmak için seninle evlenmek istiyor olabilir; ancak yoksa seninle evlenmeyi istemesi için ortada ciddi bir motivasyon da yok gibi gözüküyor. Onu tatmin edebilecek bir mal varlığına mı sahipsin?

- Sana platonik aşık olsaydı ilk hamlesi evlenmeye çalışmak değil de sevgili olmaya çalışmak olurdu. Neden sevgili olmadan hemen evlenmek istesin ki?


Bu grup hiç sevgililik yaşamadan evlenmeyi kendi normalleri haline getirmiş olabilir, bu durumda zihinsel olarak 60'lar Anadolu'su paralel evreninde yaşıyorlar demektir. Ortadaki tuhaflığı ancak böyle bir gerekçe açıklayabilir.
0
fobfilm
(12.06.25)
ayşe'nin benim bildiğim sevgililerin hepsinin de evli olması, neden onlardan biriyle evlenmiyorun cevabı sanınırım.

mal varlığım yok. havadan bir 10k$ gelse sıfıra sıfır noktasına gelirim öyle durumdayım yani. ancak bakarsak ayşe'nin ailesine damat gitmek kağıt üstünde hiç de fena bir fikir değil. malın mülkün haddi hesabı yok. ama o kadar onursuz değilim. zaten kocası da muhtemeldir ki bu yüzden boşamıyor.

ayşe bana bakacak bir kız değil normalde.
0
🌸koxy
(12.06.25)
güncelleme:
ayşe başka bir halt daha yemiş. kasaba ufak bir karışmış.
kocası nakit 2m tl alıp salağa yatmaya devam ediyor.
üçlü ile olan iletişimim sıfıra yakınsadı, pişman değilim.
0
🌸koxy
(14.08.25)
ay ne olmus peki?
ayse hamile miymis? koca neden para almis?
uzerimize dedikodu atin :D
0
65 derece
(15.08.25)
ayşe daha pazartesi başladığı yeni iş yerinden biriyle perşembe basıldu.
ancak basan taraf kendi kocası değil de karşı tarafın eşi olunca olay bayağı büyümüş. basılma anına dair videolar şunlar bunlar.
kızımız bu durumu affetmesi için kendi eşine 2m verdi.
diğer tarafa da bir şeyler verdi videoları almak için ama ne verdi bilmiyorum.
0
🌸koxy
(17.08.25)
güncelleme 2:
ayşe hamile.
baba belirsiz.
bunu takip eden gün ayşe'nin kocasıyla diğer potansiyel adaylardan biri arasında silah tüfekli kavga çıkmış dsljkjldfs
allahtan aramızda binlerce km var ya şu kaosta arada harcanırdım.
0
🌸koxy
(26.09.25)
ne hayatlar var ya.
0
deartheodosia
(27.09.25)
buna benzer hikayeler çok oluyor.
son güncellemelerden sonra olay netleşti.

ayşenin pek çok manitası var ama bebeğin babası belli değil (iğrenç durum)
bebeği kitleyecek düzgün birisini arıyorlar.
adaylardan birisi de sensin. seni kendi aralarında konusmuslar. çünkü uzun zamandır tanıyorlar ve sorunsuz birisi oldugunu biliyorlar.
fatma bir bahaneyle konuyu ikinizin evlenmesine getirmiş.

sen kesin bir dille istemeyince olay durmuş.

bunlarla -özellikle bu dönemde- hiç iletişimde olmamak en doğrusu. bir yalan uydurup başına iş açabilirler.
0
abelardo
(27.09.25)
ayşe'nin planı belli, yatağına girmedik adam bırakmayacak. ben asıl fatma ile olan durumunu merak ettim. ayşe gibi ücretsiz bir kadını karnındaki çocuğuyla beraber itelemeye çalışan birine iki çift laf etmekle olmaz, üzerinden kamyon gibi geçmek lazım.
0
beyfendi
(27.09.25)
ooooneler neler
(cekirdek citleme mode on)
0
65 derece
(28.09.25)
(7)

anneme tansiyon ölçen saat almak istiyorum ama

xu
hiç anlamıyorum bu sektörden ne almalıyım?tansiyon ölçsün, adım sayar olsun, kalp ritimi filan gibi sağlık şeyleri olsun yeterli. saat üzerinden telefon görüşmesi yapmasına gerek yok.ne önerirsiniz? ve işe yarıyor mu doğru sonuçları veriyormu bu cihazlar?
hiç anlamıyorum bu sektörden ne almalıyım?

tansiyon ölçsün, adım sayar olsun, kalp ritimi filan gibi sağlık şeyleri olsun yeterli. saat üzerinden telefon görüşmesi yapmasına gerek yok.

ne önerirsiniz? ve işe yarıyor mu doğru sonuçları veriyormu bu cihazlar?
0
xu
(10.06.25)
tansiyonu tansiyon aletleri bile 100% dogru ölcmüyor. kalibresi bozuluyor. en iyisi eski usül manuel sayim.

saatlerde de tansiyon ölcme yok. nabiz var. bir de ecg diye bir sey var. o da tansiyon degil baska bir sey. saat nabiz icin iyi olabilir. ama onun da 100% dogru olmadigini ama yaklasik deger oldugunu göz önünde bularak degerlendirmek lazim.
0
sonsuz
(10.06.25)
Huawei Watch D2

inceleme: www.youtube.com
fiyat: www.akakce.com
0
duyuruuser
(10.06.25)
tansiyonu ölçmenin koldaki damarları sıkıp nabzı dinlemekten başka yolu yok. elektronik cihazlar bunu yapıyor, illa manuel şart değil. saat de yapar ama illa ki şişen bir manşonu olması lazım. belki o çeşit bir saat de vardır ama konforlu da olmaz, doğru da ölçmez.

biraz mobilite olsun, kullanım kolaylığı derseniz bilekten ölçen tansiyon aleti düşünebilirsiniz. ona da diyorlar doğru ölçmüyor diye ama düzgün poziyonda ölçerseniz gayet de doğru ölçüyor.
0
kibritsuyu
(10.06.25)
saatler nabzına göre tansiyonu "sallıyor" resmen. Galaxy watch 5,6,7 var, hepsinde aynı. Her ay kalibre etmek gerekiyor. Evde omron koldan takılan tansyion aleti de var, tansiyonla alakalı bir sıkıntım yok. kalibre ettikten sonra değerler 3 aşağı 5 yukarı tutuyor ama ben saate güvenmezdim.
0
kimlanbu
(10.06.25)
huawei d2. pedere aldım. düzenli kalibre ederseniz gayet güzel sonuçlar veriyor.
0
koxy
(10.06.25)
Esas amaç tansiyon ölçmek ise direkt tansiyon aleti almak faydalı olabilir. taşınabilir olduğu için seyahatlerinde yanında götürmesi mümkün otomatik ölçtüğü için tansiyon ölçmek kolay. Anneme aldığım ve hastanede de kullandığımız omron marka tansiyon aleti önerebilirim
0
tiptansoguyantipci
(10.06.25)
Saatin tansiyonu ölçmesi mümkün mü bilmiyorum ama yapanı varsa bile sıradışı bir durum yoksa bunun gereği yok. Doktorlar da sık sık tansiyon ölçülmesini doğru bulmuyor zaten. Kardiyoloji muayeneleri öncesinde bile doktor 1 hafta 10 gün kadar sabah öğle akşam ölçmeyi tembihliyor. Bir de psikolojik tarafı var tansiyon mevzusunun ki o tam kısır döngü.

Onun dışında benim ucuz xiaomi miband’im nabız saymakta adım saymakta, uyku saatlerini takip etmekte gayet iyi iş görüyor.

Yaşı ileriyse (diğer markalardan haberim yok) Apple Watch’un hem ekg çeken, hem düşme ve trafik kazası algılayıp acil durum bildiren modelleri var. Onları da düşünebilirsin. Belki konum görüntülemek de mümkündür.

Tansiyon aleti için; böyle elektronik sağlık ürünlerinde öne çıkan Omron’a bakılabilir bence de.
0
lazor
(10.06.25)
(10)

sıkılıyorum, bunalıyorum

kixo
Taşrada memurlukta ikinci ayımı doldurdum, üçe yaklaşıyorum. Taşradan kastım hem kadrom taşra, hem de yaşadığım yer taşra. Bir şekilde büyükşehir sıfatı almış bir yer aklınıza gelmesin. Ancak en azından şehir merkezindeyim.İşten bahsetmek gerekirse, bir halt yaptığım söylenemez. Üç ayda iki üç hafta
Taşrada memurlukta ikinci ayımı doldurdum, üçe yaklaşıyorum. Taşradan kastım hem kadrom taşra, hem de yaşadığım yer taşra. Bir şekilde büyükşehir sıfatı almış bir yer aklınıza gelmesin. Ancak en azından şehir merkezindeyim.

İşten bahsetmek gerekirse, bir halt yaptığım söylenemez. Üç ayda iki üç hafta yoğun geçiyor gibi görünüyor, onun haricinde bir şey yok. Sabah bilgisayarı açıp kurum internet ağının izin verdiği ölçüde vakit öldürüp akşam eve geliyorum.

Ev ise 50 m2 bile değil. Üç kişi aynı anda evin herhangi bir yerinde yan yana duramaz. Teknik olarak mesken bile değil, ikametgah alamıyorum. İyi yanı yok mu, var. Faturalar dahil. Eşyalar dahil. Masrafı maaşımın tam çeyreği denk geliyor ve iş yerime yürüyerek 8-10 dakika mesafede.

Eve kedimi köpeğimi getiremedim. Hem ev sahibi sıkıntı, hem ev küçük. Ancak en büyük etken, en iyi ihtimalle 8 saat olan yolculuğu kaldırabilecek durumda değiller. Açık olmak gerekirse onlardan uzak olmak muhtemelen beni şu anda, ne kadar kabul etmek istemesem de, çok fazla etkiliyor sanırım.

İş konusunda şanslı mıyım, şanssız mıyım bilmiyorum. Çok alakasız işlerle görevlendirilip çok yoğun çalışanlar da var, benim gibi boş takılanlar da meslektaşlarım arasında. Bu durum biraz da benim çalıştığım yerin müdürü olsun, diğer çalışanları olsun genel olarak oldukça iyi, anlayışlı insanlar olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Açıkçası bu yönüyle memnunum, başlamadan önce bayağı bir gözüm korkuyordu, şans işte. Ancak iş olduğunda da neyin nasıl yapılacağı belli değil. Kervan yolda düzülür kafasında gidiyoruz.

Yaş ortalaması çok yüksek hem çalıştığım yerde hem şehirde. En yaşlı şehirlerden biri zaten. Tamam, bende yirmilerinin başında delikanlı değilim ama bana göre bile yaşlı. Konuşacak ortak bir şeyler bulmakta çok zorlanıyorum iş yerinde. Diyalog kurabileceğim üniversite mezunu iki kişi var sadece. Üniversite mezunu olmak çok matah bir şey değil, biliyorum, sadece durum bu. Onlar da hem yaşlı hem de biraz fazla kafa açıyorlar.

4 kişi aynı odadayız. Tek erkek benim. Bol bol yerel dedikodu dinlemekten, nereden uydurulduğu belli olmayan mankibe dinlemekten kusacağım artık.

İşin anlamsızlığı da ayrı üzüyor. İş yüküm olsa da anlamsız olmasa da anlamsız. Varlığı da yokluğu da bir şeye iş demişler. Hiçbir zaman büyük adam olacağım derdim olmadı. Ancak bu kadar önemsiz bir işle meşgul olmak canımı sıkıyor. Bir şeyler öğrenir, kendime ya da kuruma bir katkım olur mu diye bakıyorum ama pek imkan görünmüyor.

Eve geliyorum, yapacak bir şey yok. Kitap okumaktan, dizi izlemekten sıkıldım. YouTube deseniz tüketecek bir şey kalmadı.

Üç kere tiyatro oyununa gitmeye niyetlendim. Üçü de iptal oldu, yetersiz bilet satışından. Çevre illerde oluyor güzel etkinlikler ama en fazla 2 saatlik bir etkinlik için git gel en az 5-6 saat yol, en az iki bin lira para harca ne mantıklı geldi ne içime sindi.

YDS kursuna gideyim dedim, kurs yok. Derdim en azından günlük boş muhabbet birilerini bulabilir miyim, kurs bahane. Tiyatro kursu buldum, onlar da sadece çocuk grubumuz var, yetişkin grubumuz yok deyip yolladılar.

Her tuşa basıyorum ama olmuyor. Akşamları dışarı çıkmaya niyetlendim. İki tane caddesi var. Aslında bir tane de sizin güzel hatrınıza iki dedim. Şehir hâlen ezan vakitlerine göre yaşıyor. Akşam ezanına kalmadan her yer kapanmış oluyor. Bar falan yok tahmin edersiniz ki. Bir iki tane pavyonla restoran arası yer var.

Uzun bir işsizliğin sonunda iş bulduğum için mutluyum. Deprem sonrası daha da artan borçlarımı kapatabileceğim için mutluyum. Bunlar güzel şeyler, kabul ediyorum. Ama bu yaşam tarzını ne kadar sürdürebilirim bilmiyorum. Şartlarımı iyice zorlayıp yurtdışına gidebilirdim, yapmadım. Belki de yapamadım. Şu anda bunun bir önemi var mı, onu da bilmiyorum.

Daha önce benzer süreçler beni içinden çıkmamın yıllar aldığı maddi ve manevi çukurlara itmişti. Bu sefer tekrar düşürsem o çukurlara çıkabileceğimi sanmıyorum. Memuriyetten devam edersem üç yıl daha sike sike buradayım. Sonrası belli değil. Bir yılın sonunda istifa etsem ne yapacağım belli değil.

Kendi varlığımdan sıkılma noktasına geldim. Bir akıl verin.
0
kixo
(27.09.23)
Hoacm yanlış anlama ama daha 2 ayda bu kadar bunaldıysan bence sıkıntıyı kendinde araman lazım.

Muhtemelen çok büyük önyargı ile gittin oraya, yani "zaten küçük şehir, insanlar şöyle böyle, benim ilgimi çekmez" diye başlarsan sıkılırsın tabi. İşte diyorsun ya mesela "bar yok" diye. Küçük şehre gitmişsin, bar olmayacağı belli, beklentiyi "bar olması" noktasında tutarsan tabi mutsuz olursun. Aynı şey "büyük adam olacaktım ama anlamsız iş yapıyorum" düşüncesinde de var, hala yurtdışı düşünmende de...

Bi kaç sene önceye kadar benim TR'nin "kaymak tabakası" diyebileceğin bi arkadaş çevrem vardı. Ben bundan sıkıldım ve sosyal çevremi biraz değiştirmeye karar verdim, başka ortamlara girdim falan. Başta inanılmaz sıkılıyordum çünkü kimse benim ilgilendiğim şeylerle ilgilenmiyordu, biriyle oturup yarım saat muhabbet etmekte bile zorlanıyordum.

Bi noktada çevreyi değiştirmeye karar verip, beklentiyi hala eskiden alışık olduğum şekilde tutmanın ne kadar anlamsız bişey olduğunu idrak ettim. Ondan sonra düzeldi. Karşıdakini merak etmeye, söylediklerini baştan "kafa açıyorlar" diye değil de içten bi şekilde dinlemeye başladığında, aslında orada da öğrenebileceğin ve keyif alabileceğin bişeyler olduğunu farkediyorsun.

Yani yapman gereken arabayla 6 saat ötedeki şehre gitmek değil, kendinle uğraşmak biraz. Onu yapmazsan koskoca youtube bile biter tabi.
0
plutongezegendegilmi
(27.09.23)
Valla iki ayda bu kadar dolduysan sıkıntın büyük.
Yeteneğin veya tecrüben veya spesifik bir konuda bilgin varsa yeni iş aramaya başla şimdiden.
Ama bunlar yoksa kendini değiştirmen gerekecek, beklentilerini düşür, asosyalliği sindir, bulunduğun yerdeki ortama ve yaşayışa ayak uydur.
İnternette bir fotoğraf dolanıyordu bir ara, çölün ortasındaki bir tren istasyonunda görevli memur, istasyonun etrafına diktiği ağaçlarla 50 yılda görüntüyü tamamen değiştirmiş şekildeydi. İş yerinde de böyle bir şey yapman lazım. Bence her zaman yapılacak bir iş vardır, sen görevi bekleme görevler seni beklesin yapılmak için. Guzellestir etrafını, iş yerini evini, ev sahibini, iş arkadaşlarını...
0
etna
(27.09.23)
Öncelikle içinde bulunduğunuz durumdan sıkılmaktan haksız değilsiniz. Ama ben değişebileceğini düşünüyorum henüz 2-3 ay çok erken, memurum demişsiniz, yeni memurlar gelebilir gidebilir, 4 kişi aynı odadayız demişsiniz, sürekli aynı şeyleri yapmak yerine değişik bir şeyler yapmayı teklif edin bu kişilerle. Sürecin geçici olduğunu kabullenin, 3 seneyi verimli geçirmeye çalışırken farklı iş imkanları veya yurtdışına gitme imkanı arayın eğer bu kadar çekilmez bir durum ise. Tekrar işsiz olsaydınız bunların hiçbirisini de göremeyecektiniz ve inanın daha kötüdür.
0
babemsi
(27.09.23)
Eger ilgilendiginiz konu ile ilgili grup yoksa siz kurmayi deneyin? Belki sizin gibi tiyatro yapmak isteyen ama ayni cevabi alan insanlar vardir? Yas ortalamasi buyuk olabilir ama sizin yasiniza yakin insanlar mutlaka vardir. Mansur ark'a katiliyorum ve boyle hissetmekte haklisiniz, ona da katiliyorum

Eger ilgilendiginiz bir sey varsa mutlaka ilerletin, mesela ingilizce bilmiyorsaniz mutlaka haftada 2-3gununuzu ona ayirin, sadece ingilizce altyazili dizi film izleyerek inanilmaz ingilizce ogrenen insanlar var, onemli olan ciddiye almak. Onunuzde oradan dolu dolu bir insan olarak cikmak icin 3 yiliniz var, oyle dusunun. Ama ne yapacaksaniz ciddiye alarak yapin. Yazmaya merakiniz varsa, muhtesem atolyeler var online, onlara katilin. Online etkinlik olarak sizin yerinizde olsam 1 tane secer, emek verir, onun disinda mumkun oldugunca fiziksel dunyaya karismaya calisirdim. Belki hangi konulara ilgi duyuyorsunuz, hangi alanlarda gelismek istiyorsunuz, mesleginiz ne, ve neredesiniz yazarsaniz buradan cok guzel oneriler bile cikabilir?
0
songforsomeone
(27.09.23)
Ben de istanbulda yaşarken 1 yıl için ailemin yanına küçük bir ilçeye gitmiştim, sonra evlenip geri istanbula geldim, küçük yer insanlarının böyle küçük bi dünyası oluyor. Mesela dizi izlemeyi çok seviyolar. İşyerinde dizilerden bahsediyolar heyecanlı heyecanlı, bence onları biraz gözlemleyip onlar gibi dizi izlerseniz vs ertesi gün konuşacak konunuz olur gayet. Ne bileyim kendinizi geliştirmek isterseniz online kurs da var bissürü. Bi de küçük yerlerde belediyenin açtığı veya halk eğitim merkezlerinde gitar kursu filan oluyor. Öyle bir şey bakabilirsiniz. Ya da sizin bildiğiniz bir şey varsa siz gidip halk eğitimle konuşup kurs açabilirsiniz. İlkokul çocuklarına ing öğretmek gibi ya da matematik dersi vermek vs. Bunlar hem vakit geçirmenizi sağlar hem de çevre yaparsınız.

Bence 2 ay henüz çok erken o yüzden henüz kafa dengi arkadaş bulamamış olabilirsiniz umutsuz olmayın. İnsan tanımaya odaklanın bence.

Son olarak küçük yerlerde insanların siyasi partiye katılma eğilimleri baya yüksek oluyor. Oy verdiğiniz ve kitlesini sevdiğiniz bir parti varsa ilçe yönetimine gidip üyelik yapıp ordan insanlarla tanışabilirsiniz
Siyası parti arkadaşlıkları çok içten oluyor. Aynı partili olunca kadın kolları teyzeleri çok iyi davranıyor.
0
turuncu tonlarda
(27.09.23)
Ya pardon memur olduğunuz için üyelik yapamıyorsunuz unuttm bi an. Ama yine de gidip tanışabilirsiniz resmi üyelik olmasa bile.
0
turuncu tonlarda
(27.09.23)
evlen
0
bir soru sorcam
(27.09.23)
önyargı ile gitsin gitmesin ne fark edecek? önyargı ile gitmese gittiğinde farklı bir şey mi bulacaktı?
yeni bir yere taşındım, nasıl yeni birilerini bulurum diye burada her hafta min. bir tane duyuru açılıyor. hepsinde de aynı cevaplar var. dil kursunua git, o kursunu git bu kursuna git. içilecek bir yer vardı oraya git. eee, gitmiş işte? siz yazmadan bu alternatifleri denemiş ama yok.
kaldı ki ilk etapta sıkılacak zaten. üçüncü yılında mı sıkılacaktı?
sağda solda anadolu irfanı geyiği yapıp burada ama anadolu'da işte böyle ya ne olacaktı sorun sende, önyargılı gitmişsin demek komik olmuyor mu?
tek şehirli caddede çevreni ne kadar değiştirebilirsin? ne katabilirsin oraya? taşrayı anca nbc filmlerinde görmüşsünüz atın tutun kafanıza göre.
ama büyük bir mallık yapıp evlenme. gider oradan biriyle evlenirsin sonra tabutun bile gelmez üç yıla kurtuluyorum derken.
git xbox+ultimate al en f/p çözüm bu. mis gibi de vakit öldürürsün. bir de bira kiti falan al, senden kralı olmaz.
allah kurtarsın.
0
koxy
(28.09.23)
Bu süreyi kendinizi geliştirme ve para biriktirme süreci olarak değerlendirin.

Artık her şey online. Her türlü kursu online alabilirsiniz. İş yerinde online işlem yapamıyorsanız kitap alın.

Bahaneler ardına sığınmayın. Kendinizi biraz zorlayın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(29.09.23)
mobil oyun ve ilgi alanınıza göre online kurslar aklıma geldi. adaptasyon sürecindesiniz biraz kendinize zaman tanıyın.
0
elvan abeyiylegezse
(29.09.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.