Giriş
(5)

ben bile hatırlayamıyorum hatırlayana bravo

demlikposet
95-97 arası bi şarkı vardı hızlı çekimdeyken ses incecik olur ya öyle bir şarkıbiraz tekno gibi ama çok güzel ve değişikhatta kot pantolon reklamında kullanılmıştıKlibide değişiktibiraz uzaylımsı kız mı erkek mi , ne olduğu belli olmayan bi tip söylüyodu şarkıyıerkekti sanırım
95-97 arası bi şarkı vardı hızlı çekimdeyken ses incecik olur ya öyle bir şarkı
biraz tekno gibi ama çok güzel ve değişik
hatta kot pantolon reklamında kullanılmıştı
Klibide değişikti

biraz uzaylımsı kız mı erkek mi , ne olduğu belli olmayan bi tip söylüyodu şarkıyı
erkekti sanırım
0
demlikposet
(04.08.08)
babylon zoo - spaceman ?
0
ich
(05.08.08)
bi de mtv'nin bikaç sene önceki 90s' weekend'de çıktı bu şarkı
reklamında vardı yani
0
🌸demlikposet
(05.08.08)
"bi de"si mi var yahu ich vermi$ i$te cevabi,

(bkz: spaceman)

o donem jean reklamlarinda spaceman ve chemicals between us kullanildiydi zaten.
0
jack o lantern
(05.08.08)
tam olarak bu şarkı spaceman süpersiniz
sana seviyorum ekşi sözlük

ich'e ayrı jack o lantern e ayrı teşekkür ediyorum
0
🌸demlikposet
(05.08.08)
ee her bildiğim soru ben cevap vermeden cevaplanıyor arkadaşım, misyon edinicem bu şarkı bulma durumunu, nöbet tutucam burda herkese cevap vericem ulan!
0
antisocial
(05.08.08)
(24)

dünya turu

guybrush threepwood
selamlar,yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyoru
selamlar,

yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyorum. hep hayalimdi.

şimdi soruma gelince; belirli bir route'um yok, route hakkında bir fikrim de yok; araca da karar vermiş değilim, motorsiklet mi olur, bastonla mı olur, bisikletle mi olur, araba ile mi olur bilemiyorum, baston, tren, otobüs daha mantıklı geliyor; ne kadar para gider kestiremiyorum, her gittiğim yerde beş yıldızlı otelde elbette konaklamayacağım, işin esprisi o zaten. aylık ne kadar sabit bir gelir bana dünyayı dolaştırır merak ediyorum; birden mi gezmeliyim -ki özlem dolayısı ile ufak geri dönüşler olacaktır- yoksa belli periyodlarda atıyorum 3'er ay, 3'er ay bölge bölge mi gezmeliyim.

velhasıl, bunu yapan eden var mı? internetten hangi sitelerden bilgi toplayabilirim. malum belli gezginlerin blogları var, bunlara nasıl ulaşabilirim. aramızda böyle bir şey yapıp da bana yol göstermek isteyen olabilir mi?

sözlük, duyuru harici; [email protected]
0
guybrush threepwood
(08.07.08)
türkiye'de sabit masrafın olacak mı ama? yani kiralık ev, beslenmesi gereken aile, yatırılması gereken stopajlar gibi?
0
gerrain
(08.07.08)
@gerrain: işim gereği, elbette yatırılması gereken stopajlarım, kiralarım -ev değil-, maaşlar, vergiler falan var, fakat bu iki senelik kalkınma planına bu sorunları çözmek, bunlardan bir şekilde kendimi sıyırmak da dahil. en kötü ihtimal bu tip masraflar ben yokken de karşılanabilir -en azından öyle umuyorum-. eşim ile beraber gerçekleştirmeyi planlıyorum zaten bu turu, beslenmesi gereken bir aile durumu mevcut değil.

@cosmicstring: planladığım dünya turunun içinde kaçınılmaz olarak, elbette türkiye de var.

çok mu hayal kurdum? götümü keserler mi benim uzak diyarlarda nedir?
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
bence götünü kestirmeden dolaşmayı başarabilirsin. ama şöyle tahmin ediyorum, ölçüp biçersin "şu kadara patlar bana" diye bir meblağ çıkarırsın aylık. hah işte, o meblağı çıkardığın zaman, ona bir yüzde elli ekle, ben de geliyorum sıkıldım burada. (cümlenin son kısmını tashihte çıkarın kızım!)
işte o meblağ çıktığı zaman, ona bir yüzde elli ekle diyorum, bunu dememin sebebi de hep böyle oluyor bu işler.
0
gerrain
(08.07.08)
ben de tam olarak öyle düşünüyorum. fakat işte, "ayda nerden baksan şu kadar harcarım" noktasında bu işe bir şekilde bulaşmış birinden akıl almam gerekiyor ki ayda o kadara göre kendimi ayarlayayım şu iki sene içerisinde. artık sayısala mı abanırım, malı mülkü kiraya mı veririm, banka mı soyarım hep şekillendirmek lazım bunu.

yüzde elli meselesi allahın emri zaten. evdeki hesabı hiçbir zaman çarşıya uydurmuşluğum yok bu güne kadar. machu picchu'nun tepesinde beş parasız kalma ihtimalim çok yüksek. işte o zaman en iyi ihtimalle göte yapacakları, kesmek olur.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
80 günde devri alem tarzı bir iddiaya girmediyseniz öbek öbek bir geziş tavsiye ederim. hem parasal olarak hem de gezinin geri kalan kısmı olarak planlaması daha kolay olur.

bunun için de, sizin de bir gezgin olarak urban survival tecrübesi kazanacağınızı hesaba katarsak, nispeten daha kolay yerlerden başlamanız daha mantıklı. bakarsınız yapmak istediğinizin gerçekten bu olmadığına ikna olursunuz falan.
kolaylıktan kastım, navigasyon, ulaşım, normalde ne kadar turistik oılduğu gibi şeylerin yanında sağlık, rehberlik vs gibi worst case hizmetlere ulaşım kolaylığınız.

bu açıdan avrupanın herhangi bir fraksiyonu uygun bir başlangıç olabilir.
bu öneride karar kılarsanız ben dahil detaylı bilgi verebilecek pek çok kişi bulabilirsiniz.
0
lhun
(08.07.08)
en uzun sureli ne kadar yurtdisinda gezdin? paket tursuz, independant traveler denen cinsten ozellikle. kisiye gore degisir ama seyahat 4 haftadan sonra bayabilir, yorabilir, ozlem hasil olabilir vs. seyahat yorgunlugu (tropik kumsalda iki seksen yatsan da)kanimca en potansiyel sorun. yolda tanistigim ve aylardir gezen tiplerde fiks bi uygulama farkettim, su ki: adamlarin bir noktasi oluyor, biraz uzun kaldigi, benimsedigi bi yer ve seyahat yordugunda o sabit mekana donuyorlar. biraz kafa dinleyip, tekrar yollara koyuluyorlar. neyse karar ve plan icin onunde zaman var ya, ilk yurtdisi seyahatinde lonely planet onderligini bi yap bakalim, nasil gitcek?
bir de harcancak para senin harcamak istedginle de ilgilidir. bir seyahati ucuz, orta halli ve de pahalisindan seklinde yapabilirsin, butcene gore.
0
pyro clustic flow
(08.07.08)
bu iş için sponsor bulunma ihtimali nedir
0
demlikposet
(08.07.08)
nerden bulursun bilmiyorum ama mesela atlantiki bir yelkenli ile geçmek için fln yanına denizcilikten azcık anlayan insan alan gezginler oluyor
0
kokomichu
(08.07.08)
valla pyro, senin kadar tecrübeli değilim bu konuda, en fazla birer haftalık avrupa seyehatleri yaptım, onlar da paket turlardı zaten.

seyehat yorgunluğu benim de kafamı kurcalayan bir sorun, bu sebeptendir ki lhun'un dediği gibi parça parça bir seyehati seçeneklerim arasına aldım. fakat senin karşılaştığın o arkadaşların yöntemi de çok mantıksız değilmiş. ve elbette daha kolay routeları izleyeceğim öncelikle, avrupa kıtası, başlamayı düşündüğüm kıta.

işin maddiyatına gelince, elbette benim isteklerim bu konuda belirleyici etken fakat şöyle izah ediyim: yatacak yer seçeneklerim arasında düzgün bir yer varsa onu seçerim bunun sebebi eşim, sonuçta askerlik güzel bir tecrübe oldu yatacak yer seçmeme konusunda, çok da önemli değil, her yerde yatarım. bunun dışında eve hediyelik eşya alma gibi bir takıntım yok, temel harcalamalarım olacaktır, yemek-su gibi. ama işte otobüs-tren-uçak-vapur gibi giderlerin ynaında, olası sağlık giderleri gibi giderler -ki düşününce o kadar çok var ki- kafamı kurcalayan. bunlar benim isteklerim dışında gelişen şeyler.

ben istesem amipten farksız yaşayabilirim yoksa.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
gidilen bolgelerin ne sekilde gezilecegi de onemli. gezmek derken gidilen ulkenin baskenti, muzesi, sergisi, meshur yerlerini mi gormek amac, yoksa bunlarla birlikte olayi dolu dolu yasamak mi? ornegin, rusya'yi ele alirsak, moskova ve st petersburg dolu dolu uc haftada gezilebilecekken, sibirya'yi da gormek istemek geziye kafadan bir 25 gun daha katmak oluyor. (sirf trenle gidis 5 6 gun) bununla alakali olarak da masraf ve harcanilan sure de artmis oluyor.

benim tavsiyem iki uc yil beklemektense, cok pahali olmayan bolgelere bu sure icinde birkac aylik deneme seyehatlari yaparak tecrube kazanmak. Ukrayna-Rusya(Sibirya)-Belarus-Polonya-Cek Cumhuriyeti deneme icin oldukca guzel bir rota. Hem hesapli hem de cok guzel tecrubeler kazandirabilir. Turkiye'den gemiyle Ukrayna'ya ordan trenle Rusya ve Sibirya'ya, ordan gene trenle Belarus'a, oradan da otobusle Polonya ve Cek Cumhuriyeti'ne gitmeyi deneyin. Bir bucuk ay falan surer. Zorludur ama sahane tecrube kazandirir, zaten cekilen acilar degil midir bizleri guclu kilan?
0
petekdoku
(08.07.08)
@demlikposet: ben sponsor bulabilme ihtimalini çok seviyorum, ama nasıl yaparım bir fikrim yok. kandaz3'ün bahsettiği şeyleri deneyebilirim.

@kokomichu: denizcilikten anlamıyorum. keşke anlasaydım.

@petekdoku: güzel fikir, sanırım bu parça parça gezme işi her açıdan daha akla yatkın. bakalım teşekkürler, yavaş yavaş şekilleniyor kafamda bir şeyler. verilen linkleri de okuyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
asya'nın tamamını günlük 8 dolara getiren bir arkadaşım var ama insanı olmayan koşullar bunlar.. baştan belirteyim..

bunun haricinde bir araç ile gezmeyi planlıyorsanız mümkünse mekanik aksamı ağırlıklı olan bir araç seçiniz.. misal bir bmw enduro yerine basit bir suziki yamaha africa twin v.b. şeyleri öneririm. hatta kondisyonunuz varsa bisiklet en iyisi... sonuçta yol tepmekten baydığınız bi anda bisikleti küt diye gemiye trene otobuse sokabilirsiniz..

inşallah başarırsınız..

sevgiler..
0
ayanux
(08.07.08)
Aslında "gezmek" olarak değil de yerleşik yaşamı bırakıp göçebeliğe geçmek şeklinde olan bir dünya seyahati planı hep aklımdadır.
Hiçbir yerde yerleşik bir düzenin olmayacak, misal gidip 3-5 ay Paris'te bir lokantada bulaşıkçılık yaparak geçimini sağlayacak ve orda yaşayacaksın. Ardından 6 aylığına Machu Picchu muydu neydi oraya gidip çobanlık yaparsın.
Ha diyeceksin ki pasaporttu vizeydi çalışma izniydi nasıl oluyor bu işler öyle kolay mı? Orasını da ben bilemem artık. Kaçak maçak yapacaksın bir şeyler. Tıhehe.
0
felina
(08.07.08)
bence çok iyi organize edilirse oldukça uygun bir fiyata yapabilirsiniz.
öncellikle ne şekilde seyahat edeceğinizi belirlemeniz lazım ama bence, mesela artık birçok bölgede ucuz uçak şirketleri var (misal avrupa içi-ryanair,easyjet,vb.)
mesela ben 1 aylık bir program için ryanair'dan 2-3gün arayla 4-5 bilet bulabilmiştim ve bunlar genelde 40 euro falan civarındaydı.
yani demek istediğim gitmek istediğiniz bölgeleri belirleyip, o bölgeler arasını uçakla geçerseniz ve de bunun biletlerini önceden alırsanız hem daha ucuza gelir, hem de planlı bir gezi olur.
öte yandan, kalmak için de hosteller uygun bir yol. ama couchsurfing ve hospitality'de uygun alternatifler. en kötü ihtimalle o sitelerden birşeyler içmek için birilerini bulsanız bile onlar size o bölgenin gezilesi,yenilesi,içilesi yerlerini tavsiye edebilir.
bunun dışında lonelyplanet tarzı sitelerin kitaplar da var. bu tarz bir kitap çok işinize yarar. elinizin altında böyle bir kaynak olması, gittiğiniz yerin tehlikeli yerleri, uygun ulaşım araçları, vs yazar. (benimkinde türkiye için, akbil'e kadar anlatmışlardı mesela.)
son olarak, umarım gerçekleştirirsiniz bu dileğinizi, iyi eğlenceler.
0
gioberg
(08.07.08)
tipik bir kıta avrupa harcama günüyle masrafların dağılımına dair fikir vermek mümkün.
ortalama 20 eur kişi başı kalış (hostel 3-4 kişilik oda, bed and breakfast)[bu oran gayrimenkul piyasasının bir fonksiyonu aynı zamanda]
ortalama 15 eur kişi başı yemek (süpermarket veya mcdonalds. içki, local restoran vs. ile 20-30 eur bulabilir)
ortalama 20-50 eur tren. bu en değişkeni. bir de interrail/eurorail gibi bir pass ile daha da farklı oluyor, bundan emin değilim dolayısıyla. konfor /hız ayrı bir parametre tabi.
turistik hadiselere item başı 10 eur kabaca. bedava da olabilir bazen.
eser miktarda toplu taşıma. yürürseniz bedava :). bisiklet (ki çok tavsiye edilir) değişiyor. kendi bisikletlerinizi götürürseniz, trenlerde çoklukla taşınabildiğini unutmayın. parisin içindeki çoğu landmarkını gezecek bir rota yaklaşık 15 km mesela. yürümek tüm gününüzü alıp dolayısıyla yemek, yatmak vs. masraflarınızı boşa harcarken, bisikletle bu mesafeyi çok daha hızlı katederek günden ve dolayısıyla günlük masraflardan tasarruf edebilirsiniz. toplu taşımaya bulaşmayışınızı katmıyorum bile.
bunun yanında sabit costlar da var elbet.
çıkış harcı, vize parası, pasaport(defter veya uzatma), sigorta, seyahat lojistiğiniz derken adam başı 1k ytl rahat buluyor. bu tabi schengen için. çoklu vizeler daha karın ağrısı. üstelik gideceğiniz yerlerin sırasını da ayarlamak gerekebiliyor. yeşil pass.ınız olsa bile.

son olarak ne yaparsanız yapın yola çıktığınızda bir blog ile bizleri haberdar etmeyi unutmayın :) yaptığınız şeye o kadar çok insan özeniyor ki, bir miktar da olsa gözlerimiz kulağımız olursanız şahane olur.
blogun şöyle birkaç avantajı da var. birincisi eğer high profile, güncel tutulan birşey olursa, sık sık takip edilen, sponsorship, reklam (örneğin seyahat malzemeleri) gelirleri gibi finansal kazançlara nail olmak mümkün. ama bunun olabilirliği biraz kumar, biraz da sizin dünyaya aktaracağınızın cezbediciliği.
yine gezinizi adım adım tasarlarken her adımı için insanlardan yorum toplayabilmeniz de mümkün.
kocaman bir kolay gelsin.
0
lhun
(08.07.08)
boyle dunya turu yapan insanlari 2 kategoriye ayiralim oncelikle,
1-) hippi tarzi, ne bulsam yerim, nerde olsa yatarim, otostopla giderim diyen salas tipler. boyle bir tarz secersen fazla giderin olmaz. ama esinden oturu secemiyorsun sanirim..
2-) round-the-world-ticket adiyla satilan belli basli 8-10 guzergaha ucak bileti aliniyor 1800-3000$ arasina. sahip oldugun parana uygun kalitede geziyorsun.

simdi de senin sorunlarina gelelim;
1-) vize. eger sadece tc vatandasligin ve laci.pass. varsa boyle bir gezi kabus olur
2-) esin maceraperest bir insan degilse, durmadan yakinan eden biri ise simdiden gecmis olsun, hatta hic kalkisma bile. kizlarla seyahat etmek iskence, bir kac istisna haric. umarim senin esin istisna olanlardandir. (hic maceraperest takilmayacagim desen bile senin ve onun fiziksel yapisi,kondusyonu bir olmayacak)
3-) dondugunde tekrardan burdaki hayatina donmek zor olacaktir. "pause" a basinca her sey kaldigi yerden devam etmeyecektir.

sefin tavsiyesi;
her yeri dolasacagina 8-10 ulke dolas, git gel devamli. 1 haftalik sureler icinde. 3 ay yeterli olacaktir.

sef kim ? kendisi dunya turu yapmamis olmasina ragmen gezi forumlarini hatmederek ve kimi şeyleri gozleyerek bir takim bilgiler elde etmiş, maceraci bir genc
0
no christ requiress
(08.07.08)
denizcilik olayına gir bence, al bi 8-9 metrelik yelkenli, denizden gez dünyayı. bu iki senede bol bol eğitimini al teorik ve pratik, sadun boro vardı zamanında gezmişti dünyayı, sen de yaparsın, kıyıdan kıyıdan gidip. çok şahane olur.
0
karapolisnas
(08.07.08)
öncesinde ufak gezi/seyahatlerde bulunmalısın. seyehat konusunda tecrübe edinilmeden bu iş olmaz.

misal, istanbulda cevizlibağ'dan 500T otobüsüne bin, tuzlada in!
kusmadıysan tamam testi geçtin, bünyen sağlam.

hazırlan, istanbuldan doğu ekspresi trenine bin, van'a gidiyorsun. van'da inip van gölü kıyısında bir kahvaltını yap soluklan yiğenim. gez dolaş. ancak bu tren yolculuğu esnasında bir ara günleri karıştırmaya başlayacaksın; "kaç gündür gidiyor ya bu tren? bugun çarşamba mıydı yoksa cuma mı?" gibi. yolculuk esnasında insan profillerini incele not al. van'da yeteri kadar gezdikten sonra şehirlerarası otobüse binip kurtalan'a geç. orada da biraz gezdikten sonra güney ekspresine bin ve istanbula dön.

yukarı çık karadenizde bölgesel trenlerle bir tur at, uçağa bin akdeniz inip oradaki bölgsel trenlerle gez şimdide.

bitmedi. interrail ile başvur bu deneyimleri ora da yap dicem ama bir ay fazla gelir bunca tren gürültüsünden sonra. bir haftalık flexy alıp gözünde bir ülke kestir(balkanlar olmasın) bi o tren, bir diğer tren. ardından yurda dön.

yine bitmedi, gemi seyahat acentelerine başvur şöyle bir mısır, kaihre, şarm el seyh, turlarına katıl bir haftalık filan bu keser seni. akabinde yine yurda dön.

buraya kadar ilerlediysen ve halen kusmadıysan eline bir kağıt kalem atlas alıp yaşadığın bunca tecrübelere dayanarak planını programını çizerek dünya turuna çıkabilirsin. çünkü artık yeteri kadar tecrübe edinmiş oldun. bitti.
0
winsome
(08.07.08)
Kıta kıta ayırmak?
0
ich
(08.07.08)
bu iki senelik hazırlık süreci kapsamında bir görevin daha olsun. başta macera kanalları olmak üzere birkaç kanalla konuş. yanına minik bir el kamerası al. gittiğin yerleri kendi gözünle anlat. sonra o görüntüler üzerinden alacağın telifi de bu gezi için harca, hatta kanalın olanaklarından yararlan.

yani illa ki bir firma bulamıyorsan bir kanala bu görüntüleri satmayı / böyle bir işbirliği içersinde bulunmayı teklif et. onlar bu görüntüleri bir araya getirip yayınlarlar isterlerde. sonuçta büyük kanalların hazırladıkları bu tip programlar var ancak bu iş hand made bişi olacağından özellikle bu alanda yayın yapan kanalların dikkatini çekecektir.

hele bi de tutarsa zaten çadırı, kamuflajı felan yağacaktır :)
0
yedek ruh
(08.07.08)
Arabaya atlayıp sadece elimizdeki yırtık Türkiye Karayolları Haritasına güvenerek 2000 km. yapmışlığımız (ne yapalım, olayımız bu kadar bizim) vardı ama bu rehavet, bu aymazlık tamamiyle anavatanımızda olmamızdan kaynaklanıyordu. İcabında "dayı Zortikkaya yolu ne tarafta kaldı" diye sorabiliyorduk gördüğümüz birine. Bu sebeptendir ki, yurtdışına yapacağın gezinde herşeyden önce ulaşım/araç sorununu halletmeye bak. Yaban ellerde iz bilmeden yol bilmeden dımdızlak kalmak her zaman keyifli gelmeyebilir (hele yanında bir de bayan varsa). Bayağı bir ulaşım önerisi verilmiş bu sayfada. Ayriyetten, bölge bölge gezmeni tavsiye ederim. Atıyorum bir seferde Doğu Avrupa'yı, başka seferde Ortadoğu'yu falan. Böyle yaparsan, hem ülke çorbası yapmamış olur, hem de o çorbadan çıkmış balık konumuna düşmezsin. Seyahatlerinden alacağın tadı maksimize edebileceğine de inanıyorum bu şekilde.

Bonus Track: Ayrıca biraz da paralıysan bırak kestirmeyi, öptürürsün bile.

(İç Ses: Biz Fethiye'ye gitme planları yapalım en fazla, siz dünyayı gezin anasını satayım.)

Kolay gelsin, iyi yolculuklar ve iyi eğlenceler şimdiden.
0
shangrilla
(08.07.08)
surekli zulada 1500 yuro ve 1500 amerikan dolari bulundurun. o para acil bi durum olduunda ulkeye donmek icin kullanirsiniz. her ulkede ayri ulasim araclari mevcuttur. mesela avrupada en cok tercih edileni demiryoludur. avrupada onu kullanirsiniz. ne biliim her havaalaninda, tren istasyonlarinin bazilarinda araba kiralama sansiniz war. bu arada hergun turkiyeden birine rapor verin suraya geldik die. su ulkedeyiz die. kaybolursaniz, gotunuzu keserlerse haberleri olur turkiyedekilerin. yaninizda kesinlikle gideceginiz ulkelerdeki turkiye konsolosluklarinin adreslerini, telefon numaralarini alin.
0
sanio
(08.07.08)
alın sırt cantalarınızı kuzey hındıstan'a gidin 3 haftalıgına ama turla degil. işte o geziden sonra hiç bir yer sizi zorlamaz, her bi şey kolaylaşır, bağışıklık kazanırsınız. garanti veririm, en güzel gezi dayanıklılık ölçme ve arttırma kursu ordadır :)
0
pyro clustic flow
(15.07.08)
bence 1 aylık balkan flexipass bileti alıp tcddden balkan ülkelerini hatmedin önce, yanınızda bisiklet de götürürseniz tren seyahati bedava zaten diğer yerleri de bisikletle halledersiniz ve avrupanın 3 te 1 ini gezmiş olursunuz 1 ayda. daha sonra diğerlerini düşünebilirsiniz. yunanistandan feribotla italyaya geçip oradan da takılabilirsiniz diğer yerlere.
0
nihilanth
(04.08.08)
(15)

Kazanılan kupalar geri veriliyor mu?

vincenzo
Dünya Kupası, Avrupa Kupası, Şampiyonlar Ligi Kupası, Uefa Kupası gibi kupalar kazanıldıktan sonra iade ediliyor mu? yoksa kazanan takımın müzesinde ebediyen kalıyor mu? iade ediliyorsa neden iade ediliyor? zaten bir dünya para veriliyor bu kupaları kazanan takımlara, bir kupayamı kaldı bu federasyo
Dünya Kupası, Avrupa Kupası, Şampiyonlar Ligi Kupası, Uefa Kupası gibi kupalar kazanıldıktan sonra iade ediliyor mu? yoksa kazanan takımın müzesinde ebediyen kalıyor mu? iade ediliyorsa neden iade ediliyor? zaten bir dünya para veriliyor bu kupaları kazanan takımlara, bir kupayamı kaldı bu federasyonlar, yenisini neden yaptırmıyorlar?
0
vincenzo
(25.03.08)
Evet geri verilir. Sadece Brezilya'da Dünya kupasının (58-62-70 kazandığı için) orjinali var.
0
ich
(25.03.08)
kupaların klüplerin müzesinde baki kalabilmesi için belli sayıda kazanması gerekiyor. bu sayı kupalara göre değişebilir. fakat kupa alındaıktan sonra gelecek yıla kadar da kalıyor...
0
hayo
(25.03.08)
bildiğim kadarıyla 3 kez üstüste kazanmak gerekiyor kupaya daimi sahip olmak için..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(25.03.08)
niye peki yahu çok mu pahalı bi şey bu kupa? sanki satıp parasıynan futbolcu mu alınacak? kazanmış işte altı üstü kupa. ver gitsin he sene nedir ki?
0
kibritsuyu
(25.03.08)
öncelikle kupalar çok değerli. misal dünya kupası dediğin içinde kilolarca altın var. üzerinde çok değerli işçilik var vs. kaldı ki her sene kazanana verilmesi manasızlaşır. kupa bir tanedir onu kazanırsınız bir sene sizindir seneye de yeni kazanana devredersiniz, sonra temsili bir kupa verilir müzenizde sergilemeniz için.

bu arada gs nin uefa kupasını kırıp sonradan tamir ettirdiği hikayesi ile ilgili bir komik anektod da şöyledir:

sevilla uefa kupasını kazandığı kazandığı sene oyunculara mı teknik direktöre mi birine içinden şampanya içtiniz mi diye sormuşlardı. içmeye çalıştık ama sızdı içinde durmadı gibisinden bi cevap vermişlerdi. işte o sızıntının sebebi, gs'nin kupayı kırmasıdır :)
0
sijwocaq
(25.03.08)
Bence her kupada değişiklik gösteriyor. Mesela Dünya kupası arkadaşların da dediği gibi 3 kez üst üste kazanılırsa sizde kalıyor, ama galatasaray liseli arkadaşlarım galatasaray ın kazandığı UEFA kupasının hala galatasaray lisesindeki müzede olduğunu söylüyorlardı.

Bu arada güzellik kraliçeleri de tacı bir yıl sonra bırakıyor bu olay da enteresan...
0
selimse
(25.03.08)
@ selimse

gs liseli arkadaşların sallıyorlar. müzedeki kupa temsilidir, asıl kupa kuralar çekilmeden önce bir törenle teslim ediliyor çünkü
0
sijwocaq
(25.03.08)
faruk süren geçen günlerde çıktığı bir programda bu soruyu yanıtlamıştı. kazanılan kupa bir süre kazanan takımda kalıyor ve sonra iade ediliyor. uefa onun yerine temsili bir kupa veriyor, yani şu anda müzede sergilenen kupa bu. eğer aynı kupayı 3 kere kazanırsanız orijinali veriliyor ve o kulüpte kalıyor. en azından uefa kupası için bu böyle.
0
belixuis
(25.03.08)
dunya kupasini uc kere kazanmis ulkeler kupanin orijinaline sahip olur.

bunun disinda, kulup bazli avrupa kupalarinda falan bir takim kupayi kazandiginda bir sonraki sene kupayi kazanan takim belli olana kadar kupayi elinde tutar. o arada replikasini yaptirir, galatasarayin yaptigi gibi kirar, tamir ettirir falan. bi sonraki senenin finaline yakin uefaya yada fifaya geri gider kupa. diceksin her sene ayni kupayi mi veriyorlar, hayir tabi ki her sene yeni kupa veriyorlar, cunku her sene onceki kupalari kazanan taimlarin adlari kupalara islenir falan. uefa-fifa eski kupalari napiyor onu bilmiyorum.

bi de bu arada ekleyelim dunya kupasinda kilolarca altin yok, altin kaplama o, som altin degil.
0
jupiterianvibe
(25.03.08)
brezilyanın aldığı o kupa çalınıp eritildi diye falan biliyordum ben
0
kolpazan
(25.03.08)
buyuk kupalar gerı verılır..

ancak turkiye kupası , cumhurbaskanlıgı kupası bilmem ne kupası gıbı bolgesel kupalar gerı verılmemektedır diye bılmekteyım..

buyuk kupaya sahıp bır klup de fenerbahcedır..fener de uluslararası bır organızasyona ait orjinal kupa bulunmaktadır..fenerbahce müzesin de gorulebilir bu kupa..
0
isott
(26.03.08)
@isot: o büyük kupa dediğiniz şey balkan kupası olmasın sakın?
0
teritori
(26.03.08)
uefa kupası için diyeyim, haberi falan da yapılmıştı.

orcinali bi sene kalıyor kazanan takımda, sonra birebir kopyasını veriyolar, farklı malzemeden tabi.

orcinal gupayı almak için 3 kere kazanmak lazımmış, o da bi tek interle real madrid'te mi ne varmış falan da filan...
0
vampyria
(26.03.08)
@teritori

evet balkan kupası vardır..
0
isott
(06.04.08)
valla büyük bir merakımı giderdiniz, bravo.
0
baklagil
(11.12.08)
(6)

Futbolla ile ilgili aslinda cok gereksiz ama bilsek etsek de ne guzel olur sorulari.

petekdoku
Degerli sozluk yazarlari, Baslikta da belirtigim gibi fitbol olayi ile ilgili aklima takilan bazi sorular var. Ayri ayri basliklarda soracagima hepsini bir arada sorayim dedim. Sorularla ilgili bir bilgisi olanlar, cevaplari soru numarasi ile verirlerse cok guzel olur. 1.Bildigimiz gibi eger bir mac
Degerli sozluk yazarlari,

Baslikta da belirtigim gibi fitbol olayi ile ilgili aklima takilan bazi sorular var. Ayri ayri basliklarda soracagima hepsini bir arada sorayim dedim. Sorularla ilgili bir bilgisi olanlar, cevaplari soru numarasi ile verirlerse cok guzel olur.

1.Bildigimiz gibi eger bir macin hakemi mac suresince sakatlanip, maci yonetemeyecek duruma gelirse, yerini dorduncu hakeme birakir. Peki dorduncu hakem de sakatlanirsa ne olur? Onun da bir yedegi var midir? Federasyondan cok acil hakem mi gonderilir? Mac iptal mi edilir? Eger dorduncu hakemin de bir yedegi varsa, bu yedek olayi sonsuz mudur? (Diyelim ki ana hakemden sonra, yan hakem de sakatlandi, hayat bu, ne olacagi belli olmaz.)

2.Eskiden teknik direktorler sigara icerlerdi. Sonradan ne olduysa bu olay da tarihe karisti. Fifa tarafindan bir yasak mi getirildi, yoksa butun bu teknik direktorler sigarayi mi birakti. (En son yapildan dunya kupasinda Meksika'nin teknik direktoru grup eleme maclarinin ilkinde tutturdu diye hatirliyorum ama cok da emin degilim.)

3.Bu hakemler maca cikarken ceplerine kac tane sari ve kirmizi kart koyarlar. Sadece bir adet sari, bir adet kirmizi kart mi bulunur, yoksa fifa'nin belirledigi bir standart var midir bu kartlarin sayisi ile ilgili?

4.Eskiden fitbolcularin formalarinda isimleri yazmazdi. Bu da mi hayatimiza fifa'nin koydugu bir kuralla girdi? Eger oyleyse ilk olarak ne zaman ve nerede basladi. Su anda bir takimin oyuncusu formasina ismini yazdirmak istemezse, eyvallah mi cekilir, yoksa yazdirmak zorunda midir?

Bilgisi, fikri olan herkese simdiden cok tesekkurler.
0
petekdoku
(23.03.08)
Başkan,affına sığınarak muzır bir cevap vereyim. Bu soruların yanıtını sensei ich bilir muhakkak :)
0
villeneuve
(23.03.08)
1. dördüncü hakem de sakatlanısa maç tatil olur. kaldığı yerden devam etmek suretiyle başka bir tarihe ertelenir. o sırada bir hakem belirleyip maça gönderilmesi
imkansız gibi görünüyor. hakemin evinin stadı yakınında olması gerek ancak:)

2. evet fifa yasakladı diye biliyorum ben.

3. belki soyunma odasında fazla vardır ama ceplerinde birer tane vardır bence.
0
baldur
(23.03.08)
3. ceplerinde birer tane vardır diye düşünüyorum. çünkü yanılmıyorsam sheringham hakem kartı ararken hakeme sarı kart göstermişti. hakem de ona göstermişti tabii sonradan : )
0
servscet
(23.03.08)
4. maçların hangi organizasyon kapsamında oynandığına bağlı. büyük liglerde her futbolcu 1-99 arasında bir numara seçer ve tüm sezon boyunca onu giyer. formada isim yazması da zorunludur. türkiye süper liginde de bu kural var. ama azerbaycan liginde yok mesela. uefa ve fifa'nın büyük organizasyonlarında da bu kural uygulanıyor (forma numarası 1-23 arası olmak üzere). tamamen organizasyona ve düzenleyen kuruluşa bağlı.
ilk uygulanma tarihi 90ların ortasına filan dayanıyordur diye tahmin ediyorum. hiç araştırmadım, ama premier league ile hayatımıza girmiş olabilir.
0
papado
(23.03.08)
Selamlar, ilk defa yaziyorum sanirim buraya :) bildigim kadar yazayim petekdoku'cum;

1: Dorduncu hakem de sakatlandigi zaman kıdemli yardimci hakem orta hakem olur. Mac gerekirse tek yardımcı hakemle biter.

2: Yedek kulübesinde sigara yasak evet. Zaten artık cogu stadyumda tribünlerde de yasak. bahsi gecen teknik direktor Arjantin'li La Volpe. Eski Meksika milli takimi ve Boca Juniors teknik direktoru. Arjantin'de fazla sallamadıkları icin bir nargile kurmadıgı kalıyordu kulübeye. ama Fifa'nın talimati ;evet yasak.

3: İkiser adet sarı ve kırmızı kartları var. Büyük ihtimal yanlarına alıyorlardır hepsini. Ama mesela Gazza Glasgor rangers'de oynarken hakemin düsen sarı kartını saklamis, sonra ona gostermisti. Ama kıc cebinde yedeklerini de tasimalari muhtemel.

4. İlk zaman sadece numaların büyük ve okunabilir olmasıyla ilgili bir zorunluluk vardı.Maç yayını yapılırken spikerler icindi sanırım. Benim bildigim ilk örnegi cok alakasız, yetmislerde Cosmos takımı. Amerika'da, Beckenbauer transferinden sonra formaya isim yazıyorlar.. Daha oncesi varsa bilemem, Avrupa'da sanırım ilk yapan seksenlerin basinda Ac Milan. Ama sürekli olmadigini seksenlerden hatirliyoruz.
0
ich
(24.03.08)
ich tüm sorulara doğru cevap vermiş aslında ama 2 ve 4üncü sorular ile ilgili bi ekleme yapmak isterim.

2. fifa yasakladı ve o zaman çok tartışıldı. yasak ilk geldiği zaman tiryaki hocalara karşı bi haksızlık olduğu vs söylenmişti. hatta bir kaç teknik direktörün cezaya aldırmam içerim gibi açıklamaları da olmuştu. amma velakin fifa lisanslarını iptal ettirmk gibi bir yaptırım uygulayacağını söyleyince kuzu oldu hepsi.

4. bununla ilgili bir zorunluluk bildiğim kadari ile yok. ancak forma numarasının trasnfer dönemi boyunca tek bir oyuncuya lisanslanması ile ilgili bi kural var. yani 10 numarayı mesela bir transfer dönemi boyuunca sadece bir oyncuya lisanslatabiliyorsunuz. hal böyle olunca da forma o oyuncuya ait olmuş gibi olouyor ve üzerine isim yazmakta sakınca olmuyor. bu hem oyuncu için bir güzellik hem de taraftarlara yönelik bir pazarlama stratejisi. formanın üzerindeki isim ona değer katıyor çünkü ve oyuncu değiştikçe yeni forma almaya zorlanıyorsunuz. eskiden formala numaralraında değişiklik yapılabildiği için üzerine isim fln yazılmadı. amatör kümede mesela kimse formaya isim yazman çünkü bugün sen giyersin 10u yarın ben giyebilirim.
0
sijwocaq
(24.03.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.