AAH BEE. CİGERİMİ DAĞLADIN FRECIL LEYDİ. cevabı beğenir misin bilmem ama kendimce anlatayım. arkada da şu çalsın:
www.youtube.com 
~göz dol duygulan~
ben hep depresif biriydim. 18 ve 20 yaşında üst üste iki ağır depresyon geçirdim. 18'deki gerçekten korkunçtu, ciddi anlamda sıkıntılıydı. 20'deki daha hafifti. sosyal anlamda falan biraz daha iyiydim, toparlanmıştım. onda "ölme isteği"nden ziyade yaşama ilgisizlik vardı. "niye hala ölmedin o zaman aq çocuğu?" dersen, hayatımı eskisi kadar dramatik ve değerli bulmuyorum. intihar etmem için aşırı trajik ve ağır bir şey yaşamam lazım - ne bileyim savaş çıkıp da bütün ailemi gözümün önünde kurşuna dizmeleri örneğin. gerçi o zaman bile intihar etmem muhtemelen; ha kafa komple çizilir ama ölmem yine de. çok duygusalım, çok dramatiğim tamam ama nasıl desem içten içe o "sen kimsin olm" bilinci oturdu. intihar etmeye değecek bir şey bulamıyorum.
hayatı çok seviyorum diyemem ama hayatın parçası olmayı seviyorum. güzel bir şey. hep verdiğim bir örnek vardır mesela: rusya, kırım'ı ilhak ettiğinde ben kahvaltı ediyodum. domates yiyodum, ev arkadaşım "HİÇ İNGİLİŞ BREKFIST YEMEDİM LA, DUR BAKİM ŞUNA" deyip tabağı çekiştiriyordu. kadıköy'de bi yerden sipariş vermiştim öyle görünce. ne bileyim tayyip'i gördüm. trump'ı gördüm. 100 sene sonra tarih kitaplarında anlatılacak olayları domates yiyerek televizyondan izledim. bunu seviyorum. yaşamak için bir sebebe ihtiyaç duymuyorum açıkçası. ölmemi gerektirecek bir şey yoksa yaşama tutunmak çok zor değil. soğuğu seviyorum. karı seviyorum. buz hokeyini seviyorum. karpuz yemeyi falan da seviyorum, işim sadece soğukla değil hehe. gerçekten üst üste ve çok trajik şeyler yaşamadığım sürece intihar etmem ya, ne edicem. kendimi ortadan kaldırmaya değer bulmuyorum yani açıkçası. yaşamaktan yorulursam da oblomov gibi bir odaya çekilir, ölmeyecek kadar çalışır, sığır gibi yaşarım. kime ne. niye öleyim amk, başkası ölsün. sonunda ölmeyecek olsam neyse. yine ölcem ki. benim gibi insanlar için bir yerden sonra karamsarlık, bunalım vs. zaten dünyanın varsayılanı oluyor. depresyona girdim diye intihar etmiyosun o zaman. gerçi belki de depresyona girmiyoruzdur, kim veriyo ki bunun kararını? böyle acayiplikler işte. insanın aklı ermiyo. o yüzden ne ölcem.