eğer gelecek cevaplar fazla pahalı gelirse alternatif vereyim.

benim dışarıdaki arkadaşlarımın o tip ihtiyaçları olunca bana paypal ile gönderiyorlar, ben elden yatırıyorum bankalarına. veya ben birine paypal ile gönderiyorum, o diğer bankaya elden yatırıyor.

"weberbank" mı ilk kez duydum :p
bizde de işler, rygard'ın dediği gibi bana tr'den türkiye hesabıma eşdeğer parayı gönderiyorlar ben alman banka hesabımdan eft yapıyorum ki ücretsiz bu kısım zaten. 8 senedir ben daha ucuz bir yöntem bulamadım bilen duyan bana da haber etsin :(

sagolun cevaplar için. bir arkadaşımın Vakıfbank hesabına yatiricam eşdeğer parayı, o da oradaki bir bankamatikten çekecek parayi. bu durumda bankamatik çok keser mi sizce? ve weberbank mi ne boksa eğer o yoksa şehrinde başka bankamatikten o ibana yatırda? inanılmaz kesintiler olacağını sanmıyorum ama.

tesekkurler detayli cevabiniz icin, bir de sunu sorayim, yas ortalaması asagi yukari kacti?

haci abi olmek mi istiyosun? tamam butun hareketleri yapamiyorsun da, p90x3 nedir?

p90
p90m
p90x

cesitleri varken... ki p90 bile yeter.. p90'nin fat burner express videosunu yapsan yeter.

hareketleri tam yapamıyorum kısmı çok hafif bir açıklama olmuş olmalı. imkanı yok ki o kiloyla bu antrenmanı yapıp bir de üstüne başka antrenman yapıp "olmayacak gibi değil." diyesin.

abi p90x3 p90x2den zor dıye bısey yok kı. Xlılerın en kolayı.

Ya yapmakta cok sorun yok, o kadar zor degıl abı. Bundan once 2 hafta ınsanıty yapmıstım dızım sakatlandı bıraktım, o valla bunların toplamından cok yoruyodu ama dızlerı cok zorluyo.

Abı hareketlerı tam yapmak pek mumkun degıl yanı, mesela yogayı tam yapabılen varsa bu vıdeolarla ısı ne derım. Mesela 1 dakka boyunca barfıks cekemem, elımden gelenı yaparım. Ama bu antrenman benı bıtırıyo anlamına gelmıyor.

Sorumla alakalı cevaplar beklıyorum

Anladığım kadarıyla düz mantık ‘’Hımmm mass demiş p90x3le kas yaparım, focus t25 30 dklık kardiyo oh onu da yaparım taş vücudum olur’’ diye düşünmüşsünüz ama olaylar böyle logical değil.

Şu abimizi dinleyiniz: www.youtube.com
Kanalında özellikle erkekler için detaylı detaylı vücut geliştirmeyi anlatıyor. Hareketlerin nasıl doğru yapılacağını vb.

Hem kaslanıp hem kardiyo yapayım hem bölgesel 2 hareket daha yapıp şurayı eriteyim, efendim kaslarım da azıcık şişsin diye bir şey olmuyo. Olsaydı zaten takdir edersiniz ki 1,5 ayda herkes hulk olurdu. Fazla kilonuz var, öncelikle kardiyo yapmalısınız. Bu demek değildir ki hiç ağırlık kaldırmayalım paso koşalım. Kombinleyerek çalışmalısınız. Haftada 3 gün ağırlık çalışması 3 gün kardiyo 1 gün dinlenme gibi.

Benzer programlardan Insanity hakkında da şunu söylemek istiyorum; ilk fit testi açtım her hareketi 10 saniyeye kadar yapıp ölüyorum sanarak nefesimi toplamaya çalıştım. Dedim ki bunu yapmak mümkün değil. Aradan 1,5 ay geçti. Focus t25 ile devam edip yapamadığım hareketlerin yerine fittesi açıp tepinmeye başladım. 1 ay sürdü bu. Bugün nihayet fit testi ara vermeden durmadan layığıyla bitierebildim. Nefesimi kontrol ederek videonun sonunu görerek. Demek istediğim elbet yol alırsınız hareketleri de tam olarak yaparsınız ama 1,5 ayda değil.

Beslenme konusu ise neredeyse spordan daha önemli bir konu, maalesef çok bilgili olmadığım için haddimi bilip susuyorum efendim.

Lan olum ben gecen hafta 104 kiloydum. Bir haftadir oyle bir kosturdumki 101.3 kiloya dusmusum. Bak bu da buyuk ihtimalle vucuttan attigim fazla sivi miktari. Sirilsiklam gezdim cunku. Ben o programlarin heosini de biliyorum ve 181 e 113 isen gotunu sittirsen oyle saglam bir endurance e sahipmiscesine olmayacak gibi degil diyemezsin. Git bir salona otur anlat derdini hocaya. İmkanin yoksa gel bi cay icelim program yazayim lan ayipsin. Ama sallama gotunden pls.

buzbebek

Aynen tahmın edıyordum boyle efektıf olmayacagını sorum da tam olarak buydu. 3+3+1 den kesın emın mıyız pekı, bu ıslerde cok gorus ayrılıgı da oluyor. Oyleyse bı hybrıd ayarlarım.
Yanı efektıflıgı dusuk olsa da guzel bıseyler olur yıne de dıye dusunuyorum, 50+50 verıp 75 almak gıbı, sadece 50 verıp almaktan ıyıdır cok vaktım var cunku.

Solem

Ya hacı nıye yalan soyleyeyım elıme ne gececek, bugun yaptım mesela. Alpha fazında pek bı numara yok zaten t25 ın.

hacim olmaz o kadar cardio'yla. ama kilo verirsin. biraz kilo ver sonra agirlik calisirsin

git dağ bayır koş, evde zıplamak kadar ezik bişey olamaz.

p90ı 3 defa yapıyorsunuz gibi anlamış sanırım herkes.

yurtdışından hiç alışveriş yapmadım, aklımda kalan bilgi kırıntılarına göre gümrük olayı pahalı eşyalarda sorun çıkarıyordu. bu telefon da ucuz diye bir şey olmaz belki diye sorayım dedim. ucuzluk da değil derdim amına koduğumun telefonu satılmıyo ki türkiyede ne biçim olaysa. sağolun arkadaşlar.

Telefon, parfumeri gibi urunler degeri ne olursa olsun gumrukten gecmez.

Yurtdisindan gelen birileri getirebilir.

ben de sordum benzer bir soruyu. bazi telefonlarda sadece amerikada veya amerikan gsm sirketlerinin sim kartlariyla calismasini gerektiren bir band ayiri vs gibi bisey oluyomus. dolayisyla bu tur telefonlar baska bir ulkenin ya da baska bir gsm operatorunun bandinda calismayabilirmis. dogru anladiysam tabi. yani unlocked almak gerekiyor.

benim duyurum soyleydi hatta yardimci olacaksa(git: 815642)

bu arada siz secin telefon ben getireyim size ufak bir ucret karsiligi ;)

bir de şunu sorayım, evde biteral diye bir antibiyotik var. açılmamış. onu kullanayım mı ?

gentamisinli ilaclar zara degil duyu hucrelerine zarar verirler.

eger zariniz saglamsa genta'yi kullanabilirsiniz. orta kulaga da etki edecektir merak etmeyin.

agri icin de herhangi bir agri kesici isinizi gorur diye tahmin ediyorum.

antibiyotiksiz de bir iki haftaya gecer normal kosullarda. ama tabii ki kotuye gitme riski de var.

neyse sozun ozu, kulak zariniz saglamsa genta kullanin. degilse riskli.

biteral'i de kullanmayin.

ben de orta kulak iltihabı olmuştum ağrı kesici + oral antibiyotik vermişti. ilaçları alınca bir saat içinde ağrım geçti bir daha da olmadı. damladan şüphe ediyorsan eczaneye orta kulak iltihabı için kullanılan bir oral antibiyotik sorabilirsin.

yahu manyak mısınız ne eczaneye ilaç sorması ne evdeki ilacı kullanması. doktorun verdiği ilacı kullanın işte. yanlış araştırmışsınız kulak zarı ve damla konusunu. sarışın arkadaş anlatmış zaten doğrusunu.

batı avrupadan uzak dur :) lisbon, floranca falan iyi duruyor gerçi paris'de olur.

tilburg zor okuldur, finans üzerine uzmanlık verir, onu tercih etmeyin derim.
ben almanya'da okudum, almanya'ya amerika'dan da gelen çok oluyor, o nedenle daha şenlikli, hem de sürekli bira içersiniz :)

İngiltere pahalı bir ülke, özellikle Türkiye'den gidildiğinde. Para sıkıntısı söz konusu değilse, İngiltere derim ben.

Tesekkurler cevaplar icin. Bir de ucuzlukla ilgili bir kac sey soyleyebilecek olan var mi?

yerine bulduğun / yerine bulunan kişiden eşyalar için cüzi bir tutar isteyeceksin.

aslında bu tamamen ev arkadaşlarına bağlı. onlar sen bize satış yapıyosun. böyle bırakıp gidiceksen hiç gelmeseydin baştan diyebilirler..
Biz eve 4 kişi çıkmıştık 1 kişiyi biz gönderdik. Ve başlangıçta ne aldıysak onun payına düşeni ödedik. Ardından yerine bi arkadaş geldi ondan aldık parayı.

Sen yerine gelicek kişiyi onlara da kabul ettirip bulursan sorunu çözersin..
Verdiğin parayı aynen alman hayal..

Aynen almak sacma zaten, kullanildi sonucta. Iste satis yaptin geyigine girerlerse is sikintili olur. En temizi benim bi adam bulup parayi onunla anlasip cikmam herhalde.

valla nolursa olsun "eşya" alınmaz. zamanında almışsınız 3ünüz, şimdi kendi payını almak hoş olmaz. ha depozito olayı tamam. dersin ki ben girerken atıyorum 100 tl depozito payı verdim, onu geri alacağım. bunda problem yok. ama eşyanın sana düşen değerini geri almak hoş olmaz.

bir miktar para talep edebilirsin. çünkü onlar spot piyasasında 3'te 1 parasına gidiyor.

sadece gamma veya nötron ışınları siner. o da, mevcut atomları bozarak radyoaktif atomlara çevirdiği için, o radyoaktif atomların bozunmaları süresince radyasyon yaymasına sebep olur. o atomlar tükenince radyasyon biter.

klinik ortamlarda ise gamma veya nötron ışınları üretilmez, üretilemez. en fazla x-ray ışınları üretilebilir, bu da sinmez. o an etkisini gösterir ve biter. yani size bir şey olmaz o evde.

tatmin edici cevabınız için çok teşekkür ederim harzem.

horace wells, ölçtürmek en net yöntem tabii haklısınız fakat sonuçta 2 yıl geçti ve bu süreçte var olan radyasyon azalmış da olabilir, o yüzden tam bilinemez diye düşünüyorum, o masrafa değmeyebilir. dediğiniz gibi bir radyologa danışayım. fakat dedikleriniz harzemin söyledikleriyle paralel değil, yani harzem net bir şekilde sinmez x-ray ışınının özelliklerinden dolayı dedi, sizse kesinlikle siner fakat miktarı önemli dediniz. kafam karışmadı değil farklı 2 bilgi var.

ooziee, valla kanseri akrabası çeken bilir maalesef. insan her şeyi göz önünde bulunduruyor, hatta geç bile kalmışız düşünmekte.

Aslında sorun radyasyonun hep sanki zararlı maddeymiş gibi tanıtılması. Radyasyon dediğiniz olay ışıma demektir. Ampülden yayılan ışık gibi, tıbbi görüntüleme cihazından da insan gözünün algılayamadığı dalgaboyunda ışık yayılır. Zararlı olmasının nedeni o dalgaboyundaki ışığın insan hücreleri ve dna'sı üzerindeki yıpratıcı etkidir. Nasıl ki lambayı kapattığınızda ışık gider, aynı şekilde cihazı görüntüleme bittiğinde ışıma biter. Yani sinen bir şey yok ortada, ışıktan bahsediyoruz. Bu arada bilginiz olsun bütün cisimler ışıma yapar, yani sizin deyiminizle radyasyon yayar. İnsan vücudunun yaydığı radyasyon kızılötesi frekansta olduğundan görünür bir ışık saçmayız ama kızılötesi kameralarla zifiri karanlıkta bile görülebiliriz. Zararlı olan radyasyon düşük dalga boylarındaki, yani yüksek enerjilerdeki radyasyondur. Röntgende x ray kullanılır ve zararlıdır, ama dediğim gibi sonuçta ışık olduğundan birikmez.

Ha derseniz nükleer bomba atıldığında, çernobil patladığında nasıl birikiyor diye. Öyle nükleer olaylarda gama ve nötron ışımaları gibi çok yüksek enerjili ışımalar oluyor ve bu ışımalar çarptıkları atomları radyoaktif hale getirerek ışıma yapmalarına neden oluyor.

Velhasılı kelam, x ray ışını çevredeki atomları radyoaktif hale getirecek kadar enerjiye sahip olmadığından bişey olmaaaaz :)

2.0 idare eder
edit: taşımayacak ve sadece depolama amacıyla kullanacaksan binde bir bi yere götürürüm diyosan 3.5" al yoksa 2.5" çok çok daha pratik at cebe istediğin yere götür. 3.5" lerde bi poşete koyup götürmen gerekiyo adaptörüyle vs.

2 tb lığı komple doldurdun diyelim filmle diziyle müzikle. sadece o içindekileri hatmetmen yıl alır. kendi kullandığım 500gb 2,5 inç wd marka olanı tavsiye ederim. 139 tl'ye almıştım. ufak tefek, koyukalem'in dediği gibi cebine atarsın.

bende uzun süre karar veremedim sonra bir arkadaşımda ssd gördüm taşınabilir değil ama bence ssd taşınabilir çıkar yakında 10 kat daha hızlı neredeyse şimdilerde herkesde bi 500 gb 1000gb taşınabilir var ama pratikde kullanamıyorsun 100 gb aktarım yaparken bile çok uzun oluyor yada kesiliyor biraz bekle derim

@allstar ssd nin o amaçla kullanılması için en az 8 yıl geçmesi lazım. ahanda yazdım buraya. eğer daha erken olursa gelin beni bulun.

koyukalem
anladım hoca.

yons

ben de senin gibi düşünüyorum ama 500 gb modellerin de 3.0 hızda olanları çok pahalı. ne bileyim almışken 3.0 al diyor içimden bir ses.

allstar
ssd ne hiç bir fikrim yok ve benim en fazla bir hafta içinde falan almam gerek koyukalemin dediğine göre 8 yıl falan çok, 1 yıl bile çok bana.

bir de 1TB lık 2.5" usb 3.0 buldum aynı fiyata. acaip ikilemdeyim şu an.

İlk sezonda böyle bir şey yok benim bildiğim. Ha ama bir bölümde Psyduck osuruyordu o olabilir, tam anımsayamıyorum.

hayatımda doğru dürüst belki de tek bir digimon bölümü izlemişimdir, onda da bu dediğiniz olay oluyordu.

edit: aha, sırf can sıkıntısından araştırdım buldum. 1. sezon 30. bölümmüş.
digimon.wikia.com
Sora and Mimi then coincidentally end up stopping Sora's "black sheep" cousin, Duane who gives them a ride. A news report comes on the radio in the car about the Highton View Terrace incident from earlier. Koromon then makes a mess in Duane’s car as they are going over a bridge. Everyone piles out of the car, and Sora's cousin loses his temper.

bu da youtube linki.
www.youtube.com

vay be, çok teşekkür ederim anonim yazar.

Almancaya hiç heves etme. Kendi kendine zor biraz.

İtalyanca hemen her dilin kökeni olduğu için, ispanyolcayı italyanca ile öğrenmeye çalışmak hem daha keyifli hem de daha faydalı olabilir.

Herkes için yapısal yolla italyanca: Asım Tanış

(bkz: rosetta stone)

Livemocha.com

almanca istememin esas sebebi yengem avusturyalı olduğu için kuzenlerim almanca konuşuyorlar, türkçe bilmiyorlar. yaşları da küçük zaten. onlarla anlaşabilmek için. diğer sebebi de ideallerim arasında yurtdışında yaşamak var ve almanya cazio geliyor bana. ispanyolca ise hem çok konuşulduğu için hem de hoşuma gittiği için istiyorum. anonimyususer italyanca da olabilir, ispanyolcaya da çok benzediğini biliyorum. dediğini kitabı araştırıcam kesinlikle. sijwocaq araştırıyorum hemen bu seti de. gurur, livemocha yı biliyorum ancak bu site sıfırdan başlamak için pek uygun değil gibi sanki.

vizenin başlangıç tarihi en kötü ihtimalle verildiği gün itibariyle olur.

eğer ileri tarihli bir seyahatin için vize alıyorsan vizeyi verdikleri günden daha sonra başlayan bir vize de olabilir.

vizenin pasaportuna işlenmesinden itibaren 6 ay..

çok teşekkürler. diğer soruya cevap var mı peki, o çok önemli şu an.

bir kere online formu doldurduğun yerde döküm al bölümü var oradan sendeki GFW ile başlayan numara ile döküm alıyorsun. eğer numaram var deseydin adam seni içeri alırdı ve içerde 5 tl karşılığı döküm alabiliyorsun ben cepten bakıp girmiştim içerden döküm aldım.

bu yaptığın ön başvuru tüm world bridge deki aşamaları tamamlayınca sadece evrak kaydı bitmiş oluyor sonra evrakların konsosluğa gidiyor yani görüşme tarihi +2-3 gün sonra 6 ayın başlar.

ikinci tarih ne zaman bilmiyorum nette yazıyordur ama bir an önce al Sağı solu belli olmuyor. paranda yanar sonra sıkıntı da olur. randevuya girmemenin olmaz ama sonra ilerleyen zamanda birçok kafa karışıklığı olur adam sana soruyor online başvuruda daha önce başvurdun mu başvurduysan ne oldu vs diye? gerek yok gir randevuna biranönce

1 ay tutuluyor başvurular sistemde. Hemen al, gecikme.

ilk soru için de, vizen çıktığında üstünde yazan tarihten itibaren 6 ay. Sen randevuya girdikten sonra başvurun İstanbula gidecek, orda sıraya girecek, incelenecek vs. Yogunluklarına baglı biraz da. Yani vizenin cıktıgı tarihten sonra 6 ay kısacası. Onu da pasaport eline gelince görebileceksin ancak.

İçeride ücreti karşılığında fotokopi ve print alabiliyorsun. (İstanbul / Worldbridge)

Ekim ayında böyleydi, bir daha gittiğinde kontrol et, eğer varsa o güvenliği şikayet et. Oradaki güvenlik her türlü yergiyi hak ediyor.

www.radikal.com.tr bunu hatırlattı bana.

her konusmada dunyanın bı sorununa mı care buluyorsun nedir.

ortama yeni oldugunuz icin bos geliyordur. ortada bir gecmis olunca o espriler cok farkli bir baglama giriyor. yani genelde bana oyle oluyor. sonra bir bakmisim daha bos muhabbetleri, esprileri ben de yapiyorum.

veya cok klas bir insansiniz, bos insanlarin ortamlarina giriyorsunuz. daha klas ortamlara giriniz.

henüz yeni girdiğin için olur o ortama. yoksa samimi panpalarında en saçma muhabbetlere bile yarıla yarıla gülüyorsundur deyil mi?

@bryan fury: dünyanın bir sorununa çare bulmak değil maksat. ben daha çok dinleyici konumunda oluyorum.
@natnan:biraz katılıyorum söylediklerinize. zaten çok sosyal ortamım yok.işyerinde bile yalnızım. belkide yalnızlıktan kaynaklanıyordur ama sanmam.ben kendi içimde kalabalığım. bazen ortam seçme şansı olmuyor insanın yeni başlayan okulda aynı dersleri aldığımız bir grup insan oluveriyor örneğin. yada başladığım bir kursta.
mesela resim kursuna gidiyorum onların yanında daha çok eğlenıyorum benden yaşça epey küçükler liseliler sanırım bi geçmişe dönüklülük var bende o yılların özlemi olabilir bilmıyorum.
geçen hafta ders çıkışı arkadaşın biri yan taraftakı kızın espirisini duydu. kıza çok saçma geldi. ama bana çok komık geldi ve yarıla yarıla güldüğüm oldu:) yol boyunca onlara o espiriyi yaptım sadece kendim güldüm yeter dediler ama nafile:D
ama bişey eksik yada espiri anlayışlarımız farklı bilemedim yaa:S

bana bişeyler katabilecek, öğretebilecek bilim,sanat,felsefe kısacası bilgi sahibi olabileceğim,sorgulayabileceğim, her konuda konuşabileceğim, sıkılmadan dinleyebileceğim ortam yada arkadaşlar arıyorum

biraz hayatı hafife al dostum ya.

öyle istediğin gibi bir ortam zor maalesef, çünkü insanların içlerindeki kibir çeşitli konulardaki bilgi vermeyi kolaylaştırsa da almayı imkansız hale getiriyor.

ben de öyle bir ortam isterim şahsen ama malum bu konu kızlarla konuşulmuyor genelde, hemcinslerimle de adamakıllı olmuyor bu muhabbetler, ama sana tavsiyem bazı derneklere falan katılabilirsin ki ben yakın bir zamanda böyle birşey yapmayı düşünüyorum

kibir kötü bişey arkadaşım, cool olmak bişey kazandırmaz sana orda.

www.youtube.com olabilir mi?

çok teşekkür ederim sinematematikci, evet o şarkı.