merida. 7 yildir merida kullaniyorum hala ilk gunku gibi tas gibi. hic tamir gormedi.

merida..bim gibi yıllardır kullanıyorum

marka değil modeldir önemli olan. merida trek salcano vs. kadroset markası hatta bazen sadece kadro markası... üstündeki çekiş sistemi-amortisör sistemi-fren sistemi-jant setleri-lastikler vs. o parçaların üreticileri tarafından üretilir...

mesela bir bisiklette trek kadro rockshox maşa mavic jant schwalbe lastik shimano vites ve avid fren sistemi vardır...

kadrolar alt serilerde özellikle birbiriyle neredeyse aynı standartlarda olur. alt-orta bir trek de merida da salcano da kadro kalitesi açısından eşittir. aksini iddia eden olabilir ama 1000 liralık bir bisikletteki kadro maksimum 250-300 lira seviyesinde bir kadro olacak sonuçta... trek de olsa etiketi trek yani o tour de france'de gördüğün trek kalitesi o bisiklette yok.

kadro sürüş sırasında sana en en en az farkı hissettirebilecek parçadır özellikle 10000 lira üzeri bisikletler ile profesyonel olarak ilgilenmiyorsan.

sırasıyla jant seti ve lastikler>çekiş sistemi(vites seti zincir vs.) ve diğer parçaların etkisi hissedilir. akıcılığın temel noktası jantlar ve tekerleklerdir.

ha daha uzun da yazardım da gerek yok sanırım ana fikri anlamışsındır. trek ya da merida olması kadro üstündeki sticker farkı sadece. alacağın bisikletin parçalarına bak, bütçen dahilinde donanım seviyesi en iyi olanı al. alt-orta düzeylerde genelde salcano parçaları bir tık üst seriler oluyor mesela. yeni sezon ürünleri incelemedim yine devam ediyor mu bilmem ama marka takıntısı olmadan tüm markalara bak.

sen modelleri yolla ona gore kararinda yardimci olalim. ikisi de guvenilir markalardir.

evet genel olarak baktığımda merida'ya daha kanım kaynadı gibi. fiziksel görünüm ve fiyat açısından da merida güzel duruyor. trek'in yeni modelleri tuzlu geldi bana, ikinci el piyasası da pek yok gibi. neyse. merida'da karar kıldım.
pekiii merida'nın sıfırını mı yoksa ikinci elini mi alayım? çok parça, aksam vs bilmesem de ciddi bir pisiklet kullanıcısıyım. yılbaşında karda bile bisiklet sürdüm öyle diyim. hunharca kullanıcam ve max 3 sene sonra satıp- yükselticem. o sebeple sıfır daha iyi olur tabii ama şu an sahibinden'den ve bisikletforum'dan temiz 1 kere kullanılmış aletlere bakıyorum da, hiç fena değiller. 2000'e kadar çıkabilirim. mtb çok kullandım biraz şehir-tur denemek istiyorum. boyum 1.70 ve lady değil gent istiyorum. öncelikli modellerim; crossway 20v & 40v ve de 600 & 900 görünümleri gayet güzel, fiyatları neye göre değişiyor anlamadım. aydınlatırsanız sevinirim.
bir de acaba hiç uğraşmayıp, dediğim lafı yutupp, paraya kıyıp direkt xt edition ya da scultura'ya mı bassam, yoksa 2. el mi alsam? bunları kullananlar var mı aranızda?
bi tane çok çok temiz 2. el buldum. crossway 20v, fiyatı da uygun. adam geçen yaz almış, 1 kere kullanmış. ileride bunun satışı ne kadar kolay olur?

son girdiyi yazdıktan sonra dayanamadım ve bisikletçiye gittim. ve 20v ile 40d arasında kaldım. ikisi de 2015'in modeli. ikisi de güzel sadece 20v 21 vites ve v fren, 40d 27 vites ve hidrolik fren.
crossway 40d 1700tl, internetten alırsam 1500e var sıfırı. internettekiler neden o kadar düşük fiyatta? bir yamuk olmasın?
bir de yine netten 20v buldum 1200e düşüyor ayrıca telefon konmalıklı (:)) konnix gidon çantası olan, suluklu, kilitli ve garanti kağıdı olan, 500km'lik çok temiz bi tane buldum, 500km çok ciddi bir km midir sizce?
ben senede en fazla 2 kez pabuç değiştiriyorum. o da dandik pabuç değil. 40d'nin sürüşü kesin daha iyidir. vites takıntım yok, sonuçta mtb ile dik asfalt yokuş, dağ, bayır tırmanmış insanım. 21 vites 27 vites fark etmiyor pek fazla. dimi? :D etmemeli yani :D
ya olayın 200-300 lirasında değilim fakat aralarında çok fark yoksa boşuna da para vermek istemem. bir de dediğim gibi 3 sene sonra satıp yükselteceğim bisikleti. 20v'nin 3 sene sonra pazarı ne durumda olur?
of yaa sanırım 40d alıcam. gönlüm çok ona gidiyor ama internettekiyle bisiketçidekinin arasında neden 200 lira fark var? kira parası çıksın diye mi sırf? bir akıl lütvven!!!

hidroik frende tiksindim çok sıkıntı çıkardı bana V fren çok az bilgi gerektiriyor bakım için ideal. o segmette gerekmiyor mtb de falan düşünülür boşuna para verme ama neten alacana bisikletçiden al hatta bakım için elinin altında iyi bir bisikletçi olsun. 21 vites yetmeyebiliyor bazen ama başlangıç için yeter. 2. ele hiç bulaşma.

şimdi bisiklet forumu okudum da, oradakiler de v fren candır diyor. hidrolik baya sorun yaratıp, bakımı pahalıya geliyormuş. şanslıyım ki evime 2 dakika mesafede bir merida bayii, çok da iyi bir bisikletçim var. alırsam ordan alıcam ama 1700 diyo. 5 kuruş da inmiyo. nette 1500e varken biraz enayice geliyor :/
2. ele olan ilgimi sıfır alanları okudukça giderek kaybediyorum zaten :)

v fren ve hidrolik frenlerin birbirlerine gore artilari ve eksileri vardir. mesela v fren turcular icin en iyi secimdir. tamiri ve degistirilmesi kolaydir. masrafi azdir ama frenleme kalitesi olarak disk frene gore performansi biraz daha dusuktur.

disk frende balata, hidrolik yag ve 6 ayda bir (suruse gore) bakim periyotlari vardir. frenleme kalitesi daha iyidir. biraz daha masraflidir.

hepsinin artısı eksisi var tabii ama sonunda yıllardır kullandığım v frende karar kıldım. hem bakımını biliyorum hem de hafif ve ucuz. hidrolik disk frene ısınamadım. bir kablosu kopsa, yağ köpürse, yağ donsa dert, üstelik satarken bilmeyen biri alacak belli ki, çünkü profesyoneller 2. el almıyor anladığım kadarıyla.
disk freni bir kaç kez kullandım, cidden ağır ve yağmurlu havada çok az bir süre olsa da suyun boşalmasını bekliyorsun. yarım dönüş kadar sonra sıkılıyor.
v frenin tek sıkıntısı sıcak havada uzun yokuş inerken janta verdiği ısıdan dolayı lastiğin patlama riski. hiç böyle bir şey yaşamadım ama ileride yaşayabilirim. fakat hafifliği, bakım kolaylığı ve ucuzluğundan dolayı bu risk alınabilir gibi geldi.
yani; sanırım crossway 20 v veya speeder 100 olacak :)

garanti bakımlar ve servis hakkında şunları yazayım.

garanti kullanıcı hatasını ve normal yıpranmaları karşılamaz.
yani sen kaza yaptın kırdın bir yerini diyelim, garanti karşılamaz.
lastiğin patladı diyelim, karşılamaz.
fren pabuçların eskidi, vites/fren tellerin paslandı diyelim karşılamaz...
hatalı viteste kullandın, yokuş yukarı vites değiştirmeye çalıştın vs. bir şekilde arka vitesi kırdın ya da zinciri kopardın, karşılamaz...

her şey için garantin olsa bile gidip parasını vereceksin yani. bisiklette garanti çok da önemli ve etkili bir olay değil.
onu da geçeyim, sen ne marka bisiklet alırsan al neredeyse her şeyi paranla yaptıracağından istediğin bisikletçiye de gidebilirsin tüm işlemler için.

yani sen bisikleti o bisikletçiden de alsan internetten de alsan sonrasında bir fark olmayacak senin için. garanti aynı garanti.

bir de şu var, çoğu bisikletçi sattığı bisikletleri kurulu halde tutar, isteyen 1-2 tur atar vs. yani az da olsa kullanılmış olur. internetten alacağın sıfır bisiklet gerçekten sıfır olur kutusuyla gelir. yani ikinci elimsi bisiklete sıfır fiyatından fazla verirsin bisikletçiden alırsan ve herhangi bir artısı olmaz.

doğru söylüyorsunuz. bisikletçiden alıp 200tl daha fazla vereceğime internetten aynısını alıp, yine o bisikletçiye giderim evet. ben işin etik yanını düşünüyorum, hani eskiden marketten alış veriş yapıp bakkalın önünden geçerken utanırdık ya, ben de bisikletçiye ayıp olur diye düşünüyorum ama o bana 200 lirayı geçirirken utanmıyo niyeyse :D
ama verdiğiniz bilgiler kesinlikle doğru, ben yine o bisikletçiye gidip bir şey yaptıracak olsam adam yine benden alacak parasını. ondan aldım diye iltimas göstermeyecek.
biraz daha netleşti düşüncelerim. sağ olun :)

bunu yazarken bile yazım hatası yapmışsın, demek ki türkçe katili dediğin insanlar da senin gibi hata yapabiliyormuş. türkçe takıntılı gammaz, yazarlara bu yüzden sinir oluyorum.

cevap : ssg artık sizi pek önemsemiyor o yüzden yok.

gammaz kalmadı ki artık.

iyi olmuş.
eğer yanlış yazım varsa kişiliri özel mesajla uyarırsın gerçekten istediğin dilin kullanımını güzelleştirmekse.

vardı yaa 1 ay önce vardı işte :(
türkçe'yi bi bilerek katletme var, ''ya, olm,bi'' demek gibi, bi de ''felan, bil-makabe'' gibi kelimeler ve -ve bağlacından sonra konulan 'çünkü'ler var. bunlar mı bilmeden yazıldığının kanıtı yoksa benim yaptığım mı? bir şeyi yazdıktan sonra okuma alışkanlığı yok bazı yazarlarda. neyse. buranın bi forum olduğu konusuna kimse laf etmemiş en azından onun farkındasınız. ben gammazlıkta daha çok tanım yapmayanları ispitliyodum zaten.

ispiklenmiyor artık entry'ler. beta'ya tamamen geçildiğinden beri yok sanırım.

bırakın ya, mesajla uyarmak falan, eskisi gibi değil artık, terbiyesiz dolu.
doktora yaptım da yaptım diye gezinen birine "bari pekte yazma" dedim, "ben doktora yaptım, sen bana karışamazsın" diye yanıt verdi:)
bütün bu küçük dağları yaratan mini tanrıçalarla dolu etraf:)

ssg kanzukla sözlük formatını et lokantasında üzerine sos dökerek yedi.

siz niye sözlüğü bu kadar ciddiye alıyorsunuz. sözlük denilen şey öldü gitti.

değildir, hatta geçmiş bile, fazla bozulmadıysa iç gitsin.

buyuk ihtimalle sirke olmustur o. bi de icki sisede degil, ficida yillanir.

Yillanmaz. Icinde buyuk ihtimal askorbik asit veya kukurt dioksit vardir.

Bozuldugunu sanmiyorum icilebilir.

Satsan para etmez. Ic gitsin

peki. hepinizin şerefine birer kadeh kaldırıcam o zaman :) teşekkürler.