closed1907
şöyle tüyler ürpertici gerçekten korkunç akılda kalıcı birkaç korku filmi önerir misiniz acaba?
şöyle tüyler ürpertici gerçekten korkunç akılda kalıcı birkaç korku filmi önerir misiniz acaba?
0
bi kere yabancı korku filmlerinde Türkler olarak korkmayız anca gerilim ya da böyle aniden ses çıkaranlar falan olursa ki onlar da korku filmi kategorisine girmez.
o yüzden bizden öncelikle Musallat'ın ilk filmini ve Dabbe'nin de son filmini yani cin çarpmasını izlemelisin. Bu arada bu filmleri sakın ama sakın tek başına izleme. Ha şunu unutmuşum 3 harflilerle ilgili azcık bilgin varsa mükemmel haz duyarsın bu filmlerden
o yüzden bizden öncelikle Musallat'ın ilk filmini ve Dabbe'nin de son filmini yani cin çarpmasını izlemelisin. Bu arada bu filmleri sakın ama sakın tek başına izleme. Ha şunu unutmuşum 3 harflilerle ilgili azcık bilgin varsa mükemmel haz duyarsın bu filmlerden
0
The Cabin in the Woods
(bu filmi öneren insanları arayıp bulup "o filmi öneremezsin çünkü ben beğenmedim" diye cırlayan bi mal var da buralarda sırf onun için yazdım eheh yoksa çok korkunç değil ama orijinal bir senaryosu var farklı, özgün ve kaliteli bir film o yüzden izlenebilir. birbirinin kopyası olan korku filmlerinden sıkılanlar için birebir. tabi bir de belli bir zeka seviyesi gerekiyor bu filmden zevk alabilmek için.)
(bu filmi öneren insanları arayıp bulup "o filmi öneremezsin çünkü ben beğenmedim" diye cırlayan bi mal var da buralarda sırf onun için yazdım eheh yoksa çok korkunç değil ama orijinal bir senaryosu var farklı, özgün ve kaliteli bir film o yüzden izlenebilir. birbirinin kopyası olan korku filmlerinden sıkılanlar için birebir. tabi bir de belli bir zeka seviyesi gerekiyor bu filmden zevk alabilmek için.)
0
kafalardaki soru isareti
sevgili ilişki gurularıaynı bina fakat farklı katlarda farklı yerler için çalışan iki arkadaşız. aslında arkadaş da değiliz bir vesileyle çalıştığım yere geldi ve tanıştık. 2 ay oluyor ya da olmuyor. önceleri bir şey hissetmedim ama son 1 aydır, öğle aralarında çalıştığı yere gidiyorum, yanında erke
sevgili ilişki guruları
aynı bina fakat farklı katlarda farklı yerler için çalışan iki arkadaşız. aslında arkadaş da değiliz bir vesileyle çalıştığım yere geldi ve tanıştık. 2 ay oluyor ya da olmuyor.
önceleri bir şey hissetmedim ama son 1 aydır, öğle aralarında çalıştığı yere gidiyorum, yanında erkek bir çalışma arkadaşı da oluyor onu da tanıyorum üçümüz sohbet ediyoruz, bi gün yine gittiğimde bu kez yalnızdı, ama yine oturduk muhabbet ettik, bu arada sohbet sırasında birbirimizin gözünün içine bakıyoruz, yani masasında oturup bilgisayara bakarak kerhen konuşmuyor. özellikle kalkıp masasından, karşıma oturuyor. zaten benden rahatsız olup zoraki konuştuğunu hissetsem bir daha uğramam.
neyse sohbet konuları da genellikle ailesi çocukluğu ile ilgili anılar şeklinde geçiyor, zaten hiç susmuyor, komik komik anılar anlatıyor. ben de anlatıyorum gülüyoruz falan. çok samimi olmasak da bana bunları anlatması garibime gidiyor. bazen de beni kendine yakın mı hissediyor acaba diyorum.
ama beraberken sohbetten hiç sıkılmıyor, öğle arasını aştığımız zamanlarda bile kesinlikle rahatsız olmuyor. bugün yine gittim arkadaşı izne çıkmış yine yalnızdı. yine kalktı masasından mini etek giymesine rağmen karşıma oturdu, başladık geyik muhabbetine, dışarıdan gören 40 yıllık tanışıklık var zanneder. gayet iyi anlaşıyor gibiyiz, ama sütten ağzı yanmış biri olarak aşırı anlam yüklüyor da olabilirim ama ne bileyim onun da ilgisi var gibi geliyor. bir adım atsam mı, atmasam mı diye düşünüyorum. aramızdaki yaş farkı da 8, biraz yüksek gibi. bu arada birbirimizde ne telefonlarımız var, ne facebook ne twitter hiçbir şey yok. bu yaşta uğraştığımız şeylere bak arkadaş.
aynı bina fakat farklı katlarda farklı yerler için çalışan iki arkadaşız. aslında arkadaş da değiliz bir vesileyle çalıştığım yere geldi ve tanıştık. 2 ay oluyor ya da olmuyor.
önceleri bir şey hissetmedim ama son 1 aydır, öğle aralarında çalıştığı yere gidiyorum, yanında erkek bir çalışma arkadaşı da oluyor onu da tanıyorum üçümüz sohbet ediyoruz, bi gün yine gittiğimde bu kez yalnızdı, ama yine oturduk muhabbet ettik, bu arada sohbet sırasında birbirimizin gözünün içine bakıyoruz, yani masasında oturup bilgisayara bakarak kerhen konuşmuyor. özellikle kalkıp masasından, karşıma oturuyor. zaten benden rahatsız olup zoraki konuştuğunu hissetsem bir daha uğramam.
neyse sohbet konuları da genellikle ailesi çocukluğu ile ilgili anılar şeklinde geçiyor, zaten hiç susmuyor, komik komik anılar anlatıyor. ben de anlatıyorum gülüyoruz falan. çok samimi olmasak da bana bunları anlatması garibime gidiyor. bazen de beni kendine yakın mı hissediyor acaba diyorum.
ama beraberken sohbetten hiç sıkılmıyor, öğle arasını aştığımız zamanlarda bile kesinlikle rahatsız olmuyor. bugün yine gittim arkadaşı izne çıkmış yine yalnızdı. yine kalktı masasından mini etek giymesine rağmen karşıma oturdu, başladık geyik muhabbetine, dışarıdan gören 40 yıllık tanışıklık var zanneder. gayet iyi anlaşıyor gibiyiz, ama sütten ağzı yanmış biri olarak aşırı anlam yüklüyor da olabilirim ama ne bileyim onun da ilgisi var gibi geliyor. bir adım atsam mı, atmasam mı diye düşünüyorum. aramızdaki yaş farkı da 8, biraz yüksek gibi. bu arada birbirimizde ne telefonlarımız var, ne facebook ne twitter hiçbir şey yok. bu yaşta uğraştığımız şeylere bak arkadaş.
0
olur o iş olur, sen devam et. demir tavında dövülür, fazla oyalanma :)
0
darkknight
Türkiye giderek kutuplaşırken kendimi sol ve hadi biraz daha açıklayıcı olursa ulusal çizgide gören biri olarak (en azından son 3 seçimde oyumu chp'ye verdim ) bu ergenekon davasında tam olarak hangi tarafta olacağımı şaşırdım.Bir kere kesinlikle gazetecilerin haksız yere tutuklanmasından ve elleri
Türkiye giderek kutuplaşırken kendimi sol ve hadi biraz daha açıklayıcı olursa ulusal çizgide gören biri olarak (en azından son 3 seçimde oyumu chp'ye verdim ) bu ergenekon davasında tam olarak hangi tarafta olacağımı şaşırdım.Bir kere kesinlikle gazetecilerin haksız yere tutuklanmasından ve ellerinde saçma salak delillerle insanları yargılanmasından çok rahatsızım.ama bide gerçekten darbeci zihniyet ile savaşılması taraftarıyım.kafam çok karısık benı aydınlatırsanız sevinirim
0
kafası karışık olanların tarafı da doğru bir taraf olabilir. bence durduğun taraf tam olarak doğru taraf. ne akpci, ne darbeci olmak mümkündür.
0
darbeci zihniyetle savasmak istedigin yol onemli. her yol mubah diyorsan, bu arada da sucsuzlari hapse tikmayi, ifade ozgurlugunden eser birakmamayi, bunu bir baski araci olarak kullanmayi, kisaca hukuksuzlugu onemsemiyorsan ve bunun siyaseten senin icin bir aractan baska bir sey olmamasindan rahatsiz degilsen tarafin belli. yok ben darbeci zihniyetle hukuki olarak savasacagim hukuk herkese lazim siyaset ustudur diyorsan da tarafin belli.
0
darbeci zihniyetle savaşmak gibi bir amaçları olsaydı şu an içerde kenan evren ile mehmet ağar olurdu, darbeden en çok nemalanan onlar zaten ne diye şikayet etsinler kendilerine muhalefet eden herkesten intikam alıyorlar akıllarınca. insanların hayatlarıyla oynuyorlar yazık. umarım o inandıkları allah gerçekten vardır ve öbür dünyada hakettikleri cezayı çekerler, bu dünyada adalet olduğuna inanmıyorum artık.
0
bi kere sapla samani ayirmakta fayda var. darbe kotu bir seydir, bundan hic kimsenin suphesi yok. ama olay o degil.
olay olmayan seyleri delil olarak gostermektir. adaletsiz yargilamadir.
saymakla bitmez ama...
microsoft'un yillar sonra piyasaya surdugu yazi tipi ile yazilmis "delil cd"leridir. (balyoz davasindan) (bkz: #27862058) (bkz: calibri) (bkz: cambria)
tubitak'in "bu cd emniyet tarafindan olusturulmus" diye belirttigi cd'lerin mahkemeye ergenekoncularun cd'si bu diye verilmesidir. (bkz: #27875862)
polisin insanlarin cep telefonlarina 10'larca telefonu gizliden kaydedip delil yaratmaya calismadir. (bkz: m.ali çelebi'nin telefonuna polisin kayıt eklemesi)
of yazmak istemiyorum.
isin daha aci verici yani, mahkemenin bu alti curuk iddialari kabul edip, delil olarak saymasidir.
olay olmayan seyleri delil olarak gostermektir. adaletsiz yargilamadir.
saymakla bitmez ama...
microsoft'un yillar sonra piyasaya surdugu yazi tipi ile yazilmis "delil cd"leridir. (balyoz davasindan) (bkz: #27862058) (bkz: calibri) (bkz: cambria)
tubitak'in "bu cd emniyet tarafindan olusturulmus" diye belirttigi cd'lerin mahkemeye ergenekoncularun cd'si bu diye verilmesidir. (bkz: #27875862)
polisin insanlarin cep telefonlarina 10'larca telefonu gizliden kaydedip delil yaratmaya calismadir. (bkz: m.ali çelebi'nin telefonuna polisin kayıt eklemesi)
of yazmak istemiyorum.
isin daha aci verici yani, mahkemenin bu alti curuk iddialari kabul edip, delil olarak saymasidir.
0
she was my baby e çok güldüm , nedeni su ;böyle net bilgileri gazeteciler falan bilemez , sozlukten falan kanıt gösteremezsin , devlet bilgileri boyle sabah posta zaman gibi gazetelerde bu kadar açık yazılmaz yazamazlar , yazdıkları gerçek değil öngürü olabilir ancak . en son wikileaks neden bu kadar salladı ortalığı? çünkü konusmalar yazısmalar öngürülenle değil daha sasırtıcıydı . ben böyle gazatelerde yazan haberleri doğru da olabilir olmayadabilir diye düşünme taraftarıyım . Ordu zaten kapalı kutu , adamlar istediği gibi at kosturuyorlardı , aselsan projelerini diğer ülkelere satma haberleri bile çıktı .(hangi ülke kim ne kadar bu bilgileri bilemiyoruz tabiki yukarıda saydığım sebeplerden dolayı).Türkiye daha fazla demokratikleşiyor çünkü seçimle gelenler kararları veriyor . referandumlar oluyor .Ordu içinde seçimli bir düzen yok herkes adamını getirme derdinde . (herkes;israil abd rusya da olabilir ) .nunlar benim fikirlerim farklı düsünenler vardır mutlaka.
0
