Giriş
(2)

sahne ve gösteri sanatları yönetimi bölümü hakkında tavsiye!!

vosvos
merhabalar.. arkadaşlar odtüde okuyorum ama okuduğum bölümümün kişiliğimle alakasız olduğunu farkedip asıl ilgilendiğim konuyla ilgili bişeyler yapmak istedim. bilmiyorum ne kadar mantıklı ama. şimdi akılmda bilgi üniversitesinin sahne ve gösteri sanatları bölümü var.( hep özel üniversitelerde var
merhabalar.. arkadaşlar odtüde okuyorum ama okuduğum bölümümün kişiliğimle alakasız olduğunu farkedip asıl ilgilendiğim konuyla ilgili bişeyler yapmak istedim. bilmiyorum ne kadar mantıklı ama. şimdi akılmda bilgi üniversitesinin sahne ve gösteri sanatları bölümü var.( hep özel üniversitelerde var bölüm) bu bölümde okuyan veya bilgisi olan var mı? tavsiyeleriniz çok önemli benim için. bir de odtü gibi bir devlet üniversitesinden istanbulda bi özele geçmek benm gibi maddi durumu ortanın az altı olan biri için baya zor olucak. fikirlerinizi önerilerinizi bekliyorum
0
vosvos
(06.11.11)
ankara'da kal.
0
as melancholic as empyrium
(06.11.11)
odtü'yü bitir. sahne sanatlarını gene okursun. illa o bölümü okuyacağım diyorsan, amerika'da oku(bu tür konuların desteklendiği ve saygı duyulduğu yerler). ama ekonomik durumum yok diyorsun. kesinlikle ankarada kal +1
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(06.11.11)
(1)

Günün akşamı

la palette
Selam millet! Bugün cumartesi olduğundan ve hatun kişisiyle uzun süredir dışarı çıkılmadığından bir dinleti etkinliği içerisinde bulunmak istiyoruz. beyoğlu, beşiktaş, galata benzeri yerlerde pop,rock haricinde jazz,blues dolaylarında, yoksa şunlara da bakın mekan ve tarzlarında önerilerinizi bekliy
Selam millet! Bugün cumartesi olduğundan ve hatun kişisiyle uzun süredir dışarı çıkılmadığından bir dinleti etkinliği içerisinde bulunmak istiyoruz. beyoğlu, beşiktaş, galata benzeri yerlerde pop,rock haricinde jazz,blues dolaylarında, yoksa şunlara da bakın mekan ve tarzlarında önerilerinizi bekliyoruz.
0
la palette
(25.06.11)
kazana gidin kazanın.
beşiktaş çarşı
0
as melancholic as empyrium
(25.06.11)
(8)

kariyer manyağı olamamak-2

aslında
öncelikle daha önce şöyle bir duyurum vardıkısaca şöyle özetlersem, okul+askerliği bitirdikten sonra kurumsal ve iyi bir firmada, iyi bir pozisyonda işe başladım, aileminde durumu oldukça iyi, hatta abim zengin sayılabilecek biri ki işe girmeden önce, şu an kazandığımdan fazlasını rahatlıkla bana ha
öncelikle daha önce şöyle bir duyurum vardı
kısaca şöyle özetlersem, okul+askerliği bitirdikten sonra kurumsal ve iyi bir firmada, iyi bir pozisyonda işe başladım, aileminde durumu oldukça iyi, hatta abim zengin sayılabilecek biri ki işe girmeden önce, şu an kazandığımdan fazlasını rahatlıkla bana harçlık olarak veriyordu, hala da verebilir ama hem ben kendi ayaklarım üzerinde durmak istediğimden, hem de bazı noktalarda onunla anlaşamadığımız için, onun işyerinde çalışmaktansa kendim bir şeyler yapmak istedim, ve bu işe tamamen kendi çabamla girdim. bu tablo ilk bakışta çok toz pembe görülebilir veya durumum şımarıklık olarak değerlendirelebilir ancak ruh halim inanın çok farklı. bir yandan çok mutluyum kendim iyi bir şey elde ettim, kendi ayaklarımın üzerindeyim, bağımsızım, zaten ailemle yaşadığım için ekonomik olarak rahatım ama öte yandan içim kan ağlıyor. madalyonun öteki yüzü şöyle ki ben kariyer adamı olmadığımı anladım, işimi kesinlikle iyi yapıyorum ve takdir görüyorum ama bu işi sevdiğimden değil, zaten o zamanı orada geçirmek zorunda olmam, ve yapacak iş dışında bir şey olmaması, her şeyi öğrenip, en iyisini yapmaya çalışmamdan kaynaklanıyor, yani sevmediğim bir işi, zaten o zamanı orada geçirmek zorunda olduğum için, en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. kapıdan girerken şalteri kapatıp, akşam çıkarken açıyorum yani bir bakıma. üzüldüğüm nokta yapmak zorunda olduklarımın, yapmak istediklerime engel olması, çalıştığım yerde çoğu kişi de bu örtüşmüş durumda yani, yapmak istedikleri ile yapmak zorunda oldukları aynı şey ve kariyerlerine odaklanmış durumdalar. benim yapmak istediğim ise gitar çalmak. bana içinden vay soytarıya bak diyen vardır ama gerçek bu, bunu hissediyorum. 5-6 yıldır çalıyodum, işe girdikten sonra iyice azaldı maalesef, çok aman aman biri değildim ama istediğim kadar iyiydim ve sürekli kendimi geliştiriyodum, günde 10-12 saat çalıştığım oluyordu. ama şu anda giderek uzaklaşıyorum evde oturup bütün gün gitar çaldığım günleri çok özlüyorum. işten oldukça geç geliyorum ve çok yorgun oluyorum, haftasonu da haftaiçi yapamadığım şeyler bütün vaktimi alıyor ve vakit kalmıyor yine. işi bırakmayı düşündüm ama bu ailemi fazlasıyla üzeceği için ve bu maddi özgürlükten sonra tekrar abimden para almak istemeyeceğim için yapamadım. abimle çalışmayı düşündüm ama bazı noktalarda kesinlikle anlaşamıyoruz ve benim maddi bir sermayem olmadığı için bu çatışmalarda ezilen taraf olacağım, o yüzden onu da kabul edemedim. yani beni bu mutsuzluktan sadece sayısal loto gibi birşey mi kurtarabilir, bunu soruyorum size?

Ne yazık ki cevaplar derdime çare olamadı, ve de olayın boyutu biraz daha değişti, çok daraldım, tekrar başvuruyorum size, bi de itiraf edeyim aslında sözlük yazarıyım ama utandığım için internet kullanıcı hesabıyla yazıyorum. şimdi yukarda anlattığım problem aynen devam ediyor, farklı bir boyutta üstüne eklendi ki, kız arkadaş. aslında ilk duyuruyu yazdığımda da vardı, ama ayrılmıştık, tekrar birleşeceğimizi düşünmüyordum, şimdi tekrar beraberiz. hayatım aynı monotonlukta devam ediyor. iş ev uyu kalk işe git haftasonu kız arkadaşınla gez eve dön haftabaşı iş, çoğu insan için bu normal, belki de özenilecek bir durum, ama ben mutlu olamıyorum, tatminsiz biri miyim diye sorguluyorum hep ama ben fazlasını istemiyorum, ben evde oturup sadece gitar çalmak istiyorum, yapamıyorum. hayatımın tamamı iş ve kız arkadaşıma bölünmüş durumda. kız arkadaşımla da mutluyuz ama benim evlilik düşünmediğimi biliyor, beni bu konuda sıkmıyor, ben seninle olmaktan mutluyum diyor ama ben hep suçluluk hissediyorum, bir sonu olmadığı bile bile zamanını çalıyormuşum gibi geliyor. sonuç olarak sevmediğim bir şehirde, sevmediğim bir işi yapıyorum, çok sevdiğim bir kız arkadaşım var ama sonu olmadığını biliyorum, gitar çalmak istiyorum ama yapamıyorum, ileriye baktığımda ne olacağını göremiyorum, belki işimi sevip, bu şehri sevip, kız arkadaşımla evlenmeliyim, hayatı böyle kabullenmeliyim, veya bir kaçış bulup hepsinden uzaklaşmalıyım, sadece gitar çalıp, bununla yaşamalıyım, ama ne yapacağımı daha da önemlisi nasıl yapacağımı hiç bilmiyorum. lütfen iyi kötü yorumlarınızı esirgemeyin. her düşünceye ihtiyacım. bu duyuru bir süre üstte kalabilirse de çok memnun olurum
0
aslında
(25.01.09)
öncelikle şunu söylemeliyim ki sizin sorununuza tatminkar bir cevap bulacak olan insan bence insanoğlunun en önemli sorunlarından birini de çözmüş olacaktır.
Pek çoğumuz işe ayaklarımız geri geri giderek gidiyor, haftasonunun çabucak geçip gitmesinden ve para kazanabilmek adına yapmak istediğimiz pek çok şeyden vazgeçmek zorunda kalmaktan yakınıyoruz. Dolayısıyla durum biraz da "kelin ilacı" hali. Sadece gitar çalmak istiyorum demişsiniz ama bir de hayatın gerçekleri var. Cebinize gitar çalarak hayatınızı idame ettirmenize yarayacak kadar para girecek bir iş bulursanız oh ne ala. Ama parasız pulsuz sadece gitar çalarak yaşamak mümkün değil tabii. Gitardan da soğursunuz o durumda. Ya hobi olarak yapıcaksınız, ya da dediğim gibi hobinizi işinize dönüştüreceksiniz. Tabıı kı sağlığınız yerinde oldugu, para kazandıgınız, kendı ayaklarınızın uzerınde durdugunuz ve hayatınızda sevdıgınız bırı var dıye sukretmenız gerekır ama ınsanoğlu elındekıyle yetınmeyı cogu zaman bılmıyor. bu krız ortamında pek çogumuz ısımız var dıye ımrenılen ınsanlar olduk ama ıs hayatı ınsanı bazen gercekten cok bunaltıyor.
Secım sızın. Ozel ders verıp daha rahat kosullarda calısabılırsınız belkı. en azından patron derdıyle fılan ugrasmazsınız. Duzenlı bır gelır saglar mı ya da bu ısten elde edecegınız gelır sıze yeter mı bılemıyorum ama. Bu zamanda part-tıme ıs bulmak ya da freelance olarak evde calısmak da cok zor artık maalesef. Yanı ya onunuze yenı fırsatlar, farklı calısma ortamları cıkana kadar bu duzende devam edeceksınız, ya da bazı zorlukları ustlenmeye hazır olup kafanıza gore takılıp ozel ders vb ıslerle ıdare edeceksınız.
0
think martini
(25.01.09)
hiçbişey yapmayıp sadece gitar çalmak hmm. pek bi engel yok gibi bunun için. takın gitarınızı sırtınıza ve kendinizi sokaklara salın. arada üç beş aç kalmayacak kadar para kazansanız yeter. kız arkadaşınızla geçen zamanda gitar çalamıyor musunuz onu da anlamıyorum ya. kız arkadaş bi yük gibi olmuş zaten o zaman. kızın da zamanını almayın derim.
0
random blonde
(25.01.09)
İyi firmadaki iyi pozisyonunuzdan vazgeçip, sıradan bir firmada daha aşağı bir pozisyonda çalışın. Sıradan firma olunca disiplin gevşiyor, daha çok kişisel zamanınız olabiliyor ve daha az yoruluyorsunuz. Hem ekonomik özgürlüğünüz olur, hem de daha çok vaktiniz olur.
Kız arkadaşınızı neden sorun ettiniz anlamadım, eğer kendisi durumdan memnunsa sorun yok. Ben hiçbir hemcinsimin evlenmek isteyip de evlenmek istemeyen biriyle birlikte uzun soluklu bir ilişki yaşayacağını sanmıyorum.Eğer kafasında evlilik olsaydı zaten siz birlikte olmazdınız. Tabi bunu "alttan alta beyin yıkama" fiilini hayata geçirmeyen bir kız arkadaştan bahsettiğinizi düşünerek söylüyorum.
Eğer sıradan firmada ortalama bir pozisyon fikri iyi gelmediyse, belki de hayata bir kere geldiğinizi ve yaşadığınız her saniyenin bir tekrarı olmadığını düşünmeye başlamalısınız. Geçenlerde Beyoğlu'nda yolda yürürken 7. kattan kafasına cam düştüğü için ölen veya komalık olan insanların haberi vardı. 1 saat sonra ne olacağınız belli değil. Açıkçası ben sizin durumunuzda olsam sevmediğim bir şehirde yaşayıp sevmediğim bir işte çalışmazdım. Bunu böyle emin söylememin nedeni, sevmediğim bir şehirde yaşayıp sevmediğim bir okulda master yaparken dellenip hem şehri hem okulu arkama bakmadan terk etmemdir. 3 yıl oldu, bir kere dahi pişman olmadım. Çünkü hayat insanın kendine işkence etmesine vesile olacak kadar değersiz değil.
0
endless dream
(25.01.09)
Anladığım kadarıyla istediğin şey gitar çalmak ve kariyer umrunda değil. Ve bu iş senin gitar çalmanı ve de başka isteklerini gerçekleştirmeni sağlayacak yeterli dinçliği ve vakti azaltıyor. Ama yaşamak için para gerekli, sana ceketini sırtına vur, işten ayrıl daha esnek bir işte çalış veya kendini abinin kollarına bırak deme lüksüm yok galiba... İş hayatında verilen işi en iyi şekilde yapmak için çabalıyorsun. Bu iyi birşey... Sana başlangıç olarak tavsiyem heryere gitarınla gitmek. Otobüse bindiğinde işe gittiğinde, evden bakkala çıktığında sürekli sırtında olsun, çalmana şimdilik gerek yok sadece kendini iyi hissetmeni sağlayacak bu yöntem. Daha sonra sokakta tanımadığın birileri "çal bişeyler de dinleyelim" dediği zaman gitar çalma özgürlüğüne kavuşacaksın, kimbilir belki o gitarı çalarken önüne yanlışlıkla para atan da ben olacağım. Çok edebi oldu kusura bakma ben de ne olduğunu anlamadım;)
0
khan shabbir
(25.01.09)
Risk almayı göze almadan istediğin şeye ulaşamazsın. Ben daha üniversitedeyken 9-12 törpüsünde karın tokluğuna alakasız bir işte çalışarak akıl sağlığımı koruyamayacağımı farkettiğimden (ki bu bünye meselesi belki biraz da, tatminsizlik, şükürsüzlük falan olduğunu sanmıyorum, her akşam yatmak için yatağıma girdiğimde canım ne kadar sıkkın olursa olsun "ehe ne güzel lan sıcacık ehe" diye halime şükredip mutlu olabilen bir insandım ve hala öyleyim, kimisi toplum normlarına uyarak mutlu oluyor, kimisi için bir şey ile meşgul olmak yeterli oluyor, kimisi de ille x ile uğraşıcam diyor, bunların hepsi normal insanlar) ve ben de senin gibi müziğe takık olduğumdan okulumu risk alıp sürüden uzaklaşma pahasına bırakıp istediğim şeyi okumak için çalışmaya başladım. Olmaya da bilirdi, göt gibi ortada kalırdım, ama bu riski göze almam gerekiyordu. Şimdi o zaman ben ne kadar "ben burada okumak istemiyorum" diye ağlansam da sızlansam da bir faydası olmazdı, madem istediğin bir şey var, ellerindeki kaybetmek pahasına risk alacaksın buradan kaçar yolun yok. Risk alamayacaksan da kabul edeceksin (ama neyi? böyle bir şey de yok pek, yani kabullendim ve aa ne mutlu oldum falan).

Elindekinin değerini ölç biç tart, risk hesabını yap. Ama makul olmaya özen göster. Evde gitar çalarak yaşayamazsın, ve cidden evde oturup gitar çalmak başta hayal olarak güzel gelse de sıkıcı olur bri süreden sonra. Müzikten para kazanmanın milyon tane yolu var, ben de kendimi müzik ile alakalı işler ile geçindiriyorum, ama evde gitar çalarak olmuyor bu tabii... Ve tabii ki bunları elde edebilmek için de senelerce müzik çalışmam (ve okumam) gerekti.

Eğer gitarda iyi olduğunu veya müzik ile ilgili bir alanda iş görebielceğini düşünüyorsan bunları tadını kaçırmayacak şekilde paraya çevirmenin yollarını ara. Hatta neler yapabildiğini veya nelerle ilgilendiğini falan söylersen buradan aynı yolun yolcusu kişiler sana yardımcı da olacaktır. Ben şu an ne ile uğraştığını (müzik ile alakalı olarak) bilmediğimden herhangi bir şekilde yol gösteremiyorum.

Fakat işte dediğim gibi, bu sızlanmaya ömür boyu devam edebilirsin. Kabullenme diye bir şey olduğuna inanmıyorum. "Kabullendim artık mutluyum" demek mümkün olmadığına göre aynı depresif hayatı yaşamaya devam edeceksin muhtemelen, ha belki kendini bunun iyi olduğuna inandırmayı başarabilirsin, öyleyse ne ala. Hepmiz kendimizi hayatımızla ilgil ibazı şeylere inandırıp mutlu olmaya çalışıyoruz haliyle.

Ama işte bu konuda risk almayacaksan, ellerindekileri kaybetmeyi göze almayacaksan "yenilmeyi" göze almayacaksan, kazanabileceğin hiç bir şey yok. Doğanın kanununa ters, hiç bir şey bedavaya gelmez, sızlanmanın bir şeye çare olmayacağı açık.

Kolay gelsin diyebiliyorum. Eğer müzik dünyası ile ilgili bir kariyer konusunda veya bundan para kazanmaya çalışma konusunda yardım almak istersen buradan bri sürü kişi yardımcı olabilir sanırım. Ve daha çok işine yarar diye düşünüyorum.
0
kurukafa
(25.01.09)
uzun bir tatile çıkmaya çalış.
izin verirlerse mevcut iş yerinde çalışmaya ara vererek veya iş değiştirerek.
fark etmez.
dinlenmen lazım.
o zaman daha mantıklı bir şekilde tartabilirsin mevcut durumunu.
0
sleepy99
(25.01.09)
hayatımızın bir kısmını ''gerçekten'' yaşamak için bir kısmını ''yalandan'' yaşamak zorundayız.
0
as melancholic as empyrium
(26.01.09)
üşenmedim, hepsini okudum.

güzel bir hayatınız var, bunu kabul ediyorsunuz ama sıkılıyorsunuz. çünkü bir amacınız yok. gitar çalmak da sizin için bir amaç değil. çünkü gitarla amaçladığınız bir şey yok. sadece gitar çalmak da başlı başına bir amaç olamaz. kurukafa'nın yaptığı gibi yaparsanız ancak... sizin amacınız şu anki halkadan kaçmak. iş,ev,sevgili üçgeni zorluyor sizi. neden çünkü hayatınızda gerçek bir amaç yok.

bir gün gelin sabahtan, akşama kadar fasülye ayıklayıp, yemek pişirilmesine yardımcı olun, sonra o yemekleri akşam dağıtın. insanlar size teşekkür etsinler. sizden daha kötü durumda olan insanların varlığı sorunlarınızla daha kolay başa çıkmanızı sağlayacaktır.

ya da sabahtan bir okulun içine girin, duvardaki kalkmış boyaları sıvaları kazıyın. sonra bütün gün kollarınız kopana kadar boya yapın. bu arada çocuklar gelsinler. abi, abi desinler etrafınızda.
işte o akşam gerçek bir şey yapmanın huzuru (ve her tarafınızda ağrı) ile ama huzurlu uyanacağınızı garanti ediyorum. bu bir olacak, iki olacak ve yüz olduğunda artık kendinizi mutlu hissedeceksiniz. çünkü hayatınızın bir amacı olacak. ve bu amaç uğruna bir şeyler yapıyor olacaksınız.

sorun sadece başkalarına yardım etmek değil. kendinize de yardım edin. kendinize de vakit ayırın. akşamları işten eve geldiğinizde, bir hobi edinip onunla uğraşın. sürekli hayatınızın ne kadar kötü olduğunu düşünerek ömür geçmez. kafanızı boşaltmaya bakın.

bu saydıklarımı yapmak istiyor ama yapmak için uygun ortam bulamıyorsanız bana sözlükten ya da kahvegibi et gmail kom'dan ulaşın.

sevgilerle
0
kahvegibi
(26.01.09)
(3)

Tarih, varlıklar, SWOT analizi, ekonomik analiz, PROs - CONs

les
Herkese Merhaba,Arkadaşlar bir şirketin ekonomik değerlendirmesini, (Tarih, varlıklar, SWOT analizi, ekonomik analiz, PROs - CONs vs) gösterecek bir rapor hazırlamam gerekiyor. Bir nevi Ekonomi Raporu, ardından bu raporu baz alarak bir strateji önermem bekleniyor. (Gerçek değil tabii bu, ödev diyeli
Herkese Merhaba,
Arkadaşlar bir şirketin ekonomik değerlendirmesini, (Tarih, varlıklar, SWOT analizi, ekonomik analiz, PROs - CONs vs) gösterecek bir rapor hazırlamam gerekiyor. Bir nevi Ekonomi Raporu, ardından bu raporu baz alarak bir strateji önermem bekleniyor. (Gerçek değil tabii bu, ödev diyelim)

O yüzden çok ciddi şekilde örneklere ihtiyacım var. Elinde bu tip raporlar olanlar: Analiz, değerleme, Finansal raporlar vs. Ne olursa...

simdiden tesekkurler...
0
les
(20.01.09)
swot var sozlukten ulasabilirsin.
0
polifonik osuruk
(20.01.09)
google'da annual report pdf diye arat. Büyük şirketlerin böyle yıllık raporları olur ve aradığın bütün bu bilgiler vardır onlarda. Bak iki tane örnek link atayım:

annualreview2007.reckittbenckiser.com
www.vodafone.com
0
sui
(20.01.09)
bir sürü finansal tablo analizi var. yıllar itibariyle brüt kar marjlarını, nakit oranını, stok devir hızını vs. gösterebilirsin.
0
as melancholic as empyrium
(21.01.09)
(12)

60.000 ytl lik yatırım.

pamir
işten çıkarıldım ve elimde 60.000 tl'lik para ile kaldım.para işlerinden çok anlamam. aylık vadeli hesapta değerlendirmeyi düşünüyorum. genelde %16 civarında faiz veriyorlar. bu işten anlayan arkadaşlar bana başka bir yol tavsiye edebilirler mi?
işten çıkarıldım ve elimde 60.000 tl'lik para ile kaldım.
para işlerinden çok anlamam. aylık vadeli hesapta değerlendirmeyi düşünüyorum. genelde %16 civarında faiz veriyorlar.
bu işten anlayan arkadaşlar bana başka bir yol tavsiye edebilirler mi?
0
pamir
(01.01.09)
dolar al, kriz çıkacak seçimlerden sonra ülke batacak herkes kacacak...

diyorlar 5 yıldır. şimdiye kadar tutmadı belki bu sefer tutar.

piyasayı işi biliyorsanız hisse senetleri ucuz güvenli kağıtlara biraz yatırım yapılabilir çünkü en büyük sıçrama olsa olsa borsada olur ama büyük risk

banka faizi şu an gayet cazip ama faiz yine düşecek gibi, bankalar da düşürebilir, fakat risksiz sabit getiri için düşünülebilir
0
efruz
(01.01.09)
0
sijwocaq
(01.01.09)
borsaya gir
www.bizhaber.com
0
desdinova
(01.01.09)
uzun vadeli hazine bonosu/devlet tahvilleri ile %20'nin üzerine faiz alabilirsin. üstelik risk 0. bunun dışında nakit sıkıntısı çeken şirketler tahvil çıkartıyor bunları da araştırmakta fayda var, risk almak istiyorsan döviz piyasasına bakabilirsin.
0
wehrmacht ss
(01.01.09)
60000 YTL iyi para, pazarlık yaparsanız bankalardan daha iyi faiz oranları alabilirsiniz. bir kaç farklı bankaya gidip faiz oranı isteyin ve birbirleriyle kızıştırın rekabeti. en az %18 falan alırsınız diye düşünüyorum..
0
reeper redeemer
(01.01.09)
Şu anda yapılacak en iyi yatırımın gayrimenkul yatırımı olduğunu düşünüyorum. Gayrimenkul piyasası yaklaşık %20-40 arası düştü. Ama illa vadeli mevduat düşünüyorsan devlet bankalarını tercih et ve en azından 3 aylık yatır. Vade kısaldıkça faizin düşer.
0
as melancholic as empyrium
(01.01.09)
kimse kusura bakmasın ama finanstan bu kadar uzak kalmış cevaplar soru sahibine yarar değil zarar verir.

1. bono faizleri %16larda artık. %20 veren bono verin de koşup hepsini alalım...
2. 60 bin ytl lik gayrimenkul nerede var büyük şehirlerde? 1+1 alıp da mı yatırım yapılacak?
3. işten çıkarılan bir insanın parasını böyle zor likide edilen yatırım araçlarına yatırmak ne kadar mantıklı? "piyangodan para çıktı" yazmıyor arkadaş. işten çıkarıldım yazıyor.
4. döviz al belki tutar... diye tavsiye mi olur...
5. niye mevduat devlet bankasında yapılsın? mevduat güvencesi diye bir şey yok mu? devlet bankalarının ne kadar düşük faiz ödedigini kimse bilmiyor mu? türkiyede max mevduat faizinin 27-50 gün arasına ödendigini peki? 3 aya alınacak faiz kaç olur fikri olan var mı?

benim cevabım: iş sahibi olana kadar riskinizi minimumda tutmalısınız. bunun da yolu likit ve anapara garantisi olan araçlarda kalmaktır. bankaları tek tek arayıp max kaç mevduat faizi vereceklerini sorun. %16 diye faiz olmaz. şu anda rahat %20 buluyor olmanız lazım. mümkünse 30-45 gün aralıgında baglatın. dövize, gayrimenkule ve özellikle borsaya kesinlikle bulaşmayın. hiçbiri artmaz demiyorum: işiniz yokken risk almayın diyorum.

fesupanallah diyerek yazımı bitiriyorum.
0
507
(02.01.09)
benim fikrim de paranızı ikiye bölmeniz 30000 ini YTL 30000 i ile dolar almanız boylece karınız ve zararınız yarı yarıya azaltmış olursunuz olası bir krizde.31 günlük yatırın mevduata ikisinide.
0
manonflier
(02.01.09)
bankaların dedıgı o %16 faiz bildigin yuzde 16 degıl.yanı 10 milyar para koyunca 1.6milyar para vermiyolar sana..bankaya bi danısın..
0
isott
(02.01.09)
bankaların %16 dedigi bildiginiz %16dır. fakat devlet her tür faiz gelirinden vergi keser. mevduat için bu %15tir. yani %16 brüt faizin neti %16 x 0.85'tir. bu, bonolar için %10'dur. borsa ve vadeli işlemler için şimdilik %0'dır. gayrimenkul alıp satarsanız orda da vergi var. çogu anapara getirisi vergilendirilir. dogal olarak.
0
507
(02.01.09)
mevduat ve repoda %15stopaj, bono ve tahvilde %10 stopaj uygulanır. Yani oranları eşit olsa bile net olarak elinize geçecek parada bunu da hesaba katmanız gerekir. Çeşitlendirme yaparak riski ve getiriyi dağıtabilirsiniz. Tek bir ürüne bağlamak pek akılcı olmayacaktır. Şu anda ihracat rakamları düşmeye başladı bu uzun vadede dövizin artmasına neden olabilir ama ceteris paribus...
0
ysrn
(02.01.09)
bir tarla alıp organik tarım yap. şaka söylemiyorum, gelecek bu sektörde. hem huzurlu bir hayat yaşarsın, hem de paranın bir kısmını araziye yatırmış olursun. ülkenin büyük zenginleri genelde gayrimenkule yatırım yapar..araştırmakta fayda var
0
elinherifi
(02.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.