gecekondu mahallesindeki insanların hangi sektörlerde çalıştığına bak. muhtemelen havacılık ya da ithalat sektöründe çalışmıyorlar.

deneklerinin eğitim,kültürel durumlarını ekle rapora.

Şurada az da olsa bilgi var, en azından karşılaştırmaya yarar:

www.tek.org.tr

Bir de oradaki ticaret odası, yerel yönetim vb. de verilere sahiptir. Kriterlerinize göre de bilgi sorabilirsiniz, ne bileyim yeşil kartla sağlık hizmeti alanlar, belediyeye veya kaymakamlığa maddi yardım için başvuranlar, vb. Gelir düzeyini hem diğer illerle, hem de ilin diğer yıllarla karşılaştırmak da işe yarayabilir.

Türkiye'de malesef yoksulluk datası 2000 yılından bu yana şehir bazında üretilmiyor ancak yapabileceğin şeyler var,
misal 2000 öncesi verileri karşılaştırabilirsin Türkiye ve Karadeniz Bölgesi verileri ile (DPT'nin il bazında yaptığı gelişmişlik indeksleri var, bunlarda ne var ne yok o ile ait karşılaştırmalı olarak bulabilirsin)
2000 sonrası için ise yeşil kart sahipliği oranlarını Türkiye oranları ile karşılaştırabilirsin
Tabi bunlar anket yapamadığını varsayarak söylenen şeyler, imkanın varsa o da bi alternatif

Emek yoğun çalışan bir ildi Zonguldak (Kömür Madenleri) ve sorunun cevabını ordaki sendikalarada sorarak bulabilirsin. Sanırım bayağı detaylı bilgide alabilirsin.

Çok teşekkür ederim fikirleriniz için. Özellikle de yeşil kart için, benim aklıma gelmemişti vallahi. Şunu da sorayım o zaman, belki yine aklıma gelmeyen çözümler çıkar diye; sizce hali harap olan, sermayeyi çekemeyen,( kalifiye olmayan) emek arzı yüksek, özellikle de coğrafi sebeplerden ötürü taşıma ve ulaştırma sorunlarından muzdarip, eğitim seviyesi de ülke geneline göre güdük kalmış( maalesef şimdilik aklıma gelenler bunlar) bu ildeki yoksulluk sorununu çözebilecek kısa ve uzun vadeli öneriler nelerdir?

Mevcut emek arzının kalifikasyonunun yükseltilmesi (öğrenim düzeyi, meslek eğitimi, kurslar, vb.) ve emek talebi bakımından yatırımların yapılması orta-uzun vadeli sayılabilir. Yatırımı teşvik eden birkaç yıl vergi muafiyeti tanınması, mevcut işletmelerde emek talebini kolaylaştırmak üzere işverene sosyal güvenlik yükümlülüklerini azaltan yani devlet tarafından kısmen/tamamen bir süreliğine sübvanse edilmesi geldi aklıma. Pek spesifik değil tabii bu öneriler. Hocanız da destek atsın bence, ip uçlarını versin en azından. Mevcut emek talebi az da olsa istediği nitelikte emek bulamıyorsa buna daha kısa vadeli çözümler olabilir, kamunun (merkeze bağlı veya yerel) kurumları, mevcut işletmelerle işbirliği içinde ihtiyaca yönelik eğitim ve kurslar düzenlemesi mümkün olabilir.

Bölgesel farklılıkların giderilmesine ilişkin yerli/yabancı kaynaklardan çözüm önerileri bulabilirsiniz belki google ederekten.

Kolay gelsin,

Motor Hacmi 3001 - 3500 cm3 arası diyor yahu. her şeyi geç buna benzin mi dayanır.

Yakın bir arkadaşımın 3-4 sene öncesine kadar 60küsür model Mercedes'i vardı. İzlenimlerim:

1/ Bu tip arabalara sahip olmak sevgi ister, emek ister, sabır ister, zaman ister...

2/ Normal (yeni) arabalarda pek sık rastlanmayacak arızalar canınızı sıkabilir (yaşadıklarım: camı açarken camın direkt aşağı düşmesi, arabanın bir türlü marş almaması, sürekli aynı lastiğin patlaması, ibrenin benzin var gösterirken gerçekte benzinin bitmesi vs...), bu gibi durumlarda madde 1'e dönmeniz gerekir.

3/ Sorunların önemli bir kısmı kroniktir, siz tamir ettikçe tekrar tekrar nükseder, sizi oto-sanayi müdavimi yapar, ustalarla kanka eder. Bu durumlarda üzülmeden sıkılmadan madde 1'e dönmeniz gerekir.

3/ Yedek parça olayı bazen zor olabiliyor, eleman ebay'den, Almanya'daki orj.Mersedes imalatçılarından bir sürü parça alıp bir sürü dolar/euro saymıştı, Yapacak bir şeyiniz yok, küfretmeden, aldırmadan madde 1'e dönmeniz gerekir.

4/ sigorta olayını bilmiyorum ama vergisi ya yoktu yada çok düşüktü diye hatırlıyorum.

5/ Alırken çok çok çok titiz ve dikkatli davranmanız gerekir. Yukarıdaki olaylar görece temiz bir arabanın yaşattıkları.

Bunları içinizi karartmak için yazmadım, bence bu bir zevk ama çiçek büyütmek gibi. Yani suyunu, vitaminini vermezseniz, pozisyonunu sürekli güneşe göre ayarlamazsanız, onunla konuşmazsanız solar gider.

Benim hiç tarzım değil (binmesi çok zevkli ama) arkadaşım ise hastasıydı. Evlilik masrafları yüzünden satmak zorunda kaldı, 6 ay 1 sene içinde yeniden alma planları var (o hayalle yanıp tutuşuyor diyebilirim).

amerikanların parçaları genelde tuzlu oluyor. bilmem beğenir misin ama birde buna bak istersen.

www.sahibinden.com

Klasik araba :) Cocuk sahibi olmak gibi bir olay. Ustan ile yakın arkadaş olacaksın. Hurdacı ile yakın arkadaş olacaksın , yedek parçacı ile yakın arkadaş olacaksın. Sürekli elini üstünde tutmak zorundasın ve hatta hatta kendinde gerektiginde arabanın tamirine girişebilmelisin. Aynı arızayı sürekli yaşayabilirsin , yeni kimsenin bilmediği arızalarla tanışabilirsin. Ayrı bir dünya yeni bir lisan öğrenmek. Alacağın her arabanında klasik olmayacağını ve hatta olamayacağınıda bilmen lazım. Vergileri düşüktür. Herkes sana bakar.
Ama içi seni dışı onları yakar. Nerden biliyorsun dersen 1953 model bir amerikan jeep im var gerçekten orjinal ve gerçekten klasik. Park ettiğim yerde ( turistik bir bölgedeyim) hiç talep eden olmadığı gün 2-3 kişi araçla resim çektirmek için yada içine oturmak için izin ister. Aldığımda ahırda tavuklara evsahipliği yapıyordu sen anla ne kadar uğraştım ve hala kaportasına el atamadım yani kaportası gayette kötü gibi. Fakat ayrı bir dünya haftada bir gün bineceğin bir arabanın hayatına nasıl sahiplendiğine inanamayacaksın. Bence dene. Tavsiyemde tek kapı direksiz impaladır o sorduğun araba çok fazla klasik grubuna girmez

Merhaba,
Avukat arkadaşlar size yardımcı olacaklardır soruyu görürlerse ama, ben bulduğum birkaç siteyi paylaşmak istedim:

www.hukuki.net
www.hukuk.gen.tr

Yani, evlatlıktan reddetme diye bir şey yokmuş. Yalnızca, mirasınızdan edinebilecekleri haklardan onları men edebilirmişsiniz.

Kolay gelsin.

evlatlıktan reddetme veya mirastan mahrum bırakma diye bir kavram filmler harici yoktur Medeni Kanunumuzda.sadece mirastam mahrum olma sebepleri vardır. bunlar size karşı namusunuza karşı işlernmiş bazı suçlar veya sizi
kasten öldürmeye yönelik fiiller vs sayılabilir. ancak bu durumda dahi eğer oğullarınızın çocukları varsa onlar mahrum olsa bile torunlarınız bu kapsama girmez suça ortak değillerse.
yapacağınız tek şey saklı payları haricindeki mirası vermeyebilirsiniz. bu da kabaca 2 oğlunuz var ise mirasınızın tamamı onlarındır. saklı payları ise miras paylarının 4 te 3 ü dür.yani 100.000 tl mirasınız var ise 75.000 TL vermek zorundasınız bu saklı paylarıdır. diğer kalan 25.000 ise sizin istediğiniz gibi tasarruf edebileceğiniz miktardır.
Ancak çok ayrık olmak üzere bazı kapsam genişlemeleri olabilir.

Evlatlıktan red etme gibi bir durum yok bildiğim kadarı ile ama yasanan bir olaydan gördüklerimi aktarayım. Bütün taşınmazlarınızı mesela Mehmetçik Vakfına bağışlaybilirsiniz öldükten sonra onlara geçmek üzere bu durumda ogullarınız hicbirsey alamazlar miras olarak

ingiliz veya amerikan kültür derneğine gitsen? belki yol gösterirler. ya da mesela yabancıların da geleceği festivallerde, toplantılarda vs. mihmandarlık yapabilirsin?

Kanada'da şöyle bir kurs var düşünürseniz:
www.issbc.org

pek ço seyehat acentesinin arayıp da bulamadığı bir kişisiniz. nisan sonu mayıs başı gibi, her hangi bir sahil kasabasına gidebilirseniz rahat iş bulursunuz. ancak oturduğunuz yerden bu tür iş bulmanzı şansa kalıyor.

arayacağınız iş, transfermanlık olsun. havaalanından kafileyi alıp, otellerine, ordan alıp havaalanına götürme işdir. otele giderken, türkiye veya geldikleri resort hakkında bilgi veririsiniz, bahşiş alırsınız. dönerken de, şen şakrak bir yolculuk yaptırırsanız ceplerinde kalan son yeteleri size verirler.

cv nize transfermanlık yaptım diye yazarsınzı. kalacak yer verirler, yemeğinizi karşılarlar. tipten bara gittiğinizde harcayacak paranız olur.

dil dile deyer, çok güzel olur...

Bir sürü yolu var istediğinizin ve hiçbiride zor değil. Turizm şirketlerinin en büyük sorunu ara eleman yani sizin talip olmanız gereken konum. Transferler , tatil bölgesinde müşterilerin ufak sorunlarını çözecek tercüme vs yapacak elemanlar yani bir şekilde gidip başvurun yada ulaşın onlara. Thomas Cook , Oad Reizen ve bir sürü acenta Türkiye ye turist getiriyor. Bunlara mail atın ve elinizi çabuk tutun.

laleli'de belki değiştiren çıkar.

merkez bankasını denerseniniz daha garantili bir çözüm olur.

herhangi bir döviz bürosuna git, değiştirmese bile, en kolay-en yakın nerede değiştirebileceğini söyler...
kapalıçarşı civarında da değiştirebilirsin bence, ama bugun kapalıdır oralar