[]

Kıskançlık yapmak kıskanç biri olmak utanç verici değil mi?

Sb




 
Kesinlikle.

kiskançlik acziyettir.
  • feastofthedamned  (06.07.25 23:47:18) 
Bunu yapanlar kendine "ben kıskanç biriyim" diyor mu ki? Bence demiyor, dese daha az yaygın olur böyle şeyler, genelde kendilerine göre "haklı" oluyorlar.


  • encokbenisevinnolur  (07.07.25 00:31:08) 
ben de kıskanç olduğumu sanmazdım ancak 30'umdan sonra bazı şeyleri kıskanmaya başladım ve aşağılık bir düşünce olduğunu düşünüyorum.


  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (07.07.25 00:38:13) 
Kıskançlıktan kasıt nedir? (Gavurun deyişiyle jealousy mi, envy mi, spite mı?)

-Gıpta etmek, takdir etmek ok zaten.

-Haset, çekememezlik vs. ise yani kendi elinde, yetkisinde, gücünde olmayan şeyi başkasında görünce çatlamak ise, hoş bir şey değil... Azıcık gıpta ediyor, özeniyor ise insani bir duygu ama karşıya karşı bildiğin negatif hissediyorsa, yitirdiğinde içten içe sevinecekse gerçekten de korkunç... -> eksisozluk.com

-Sevdiği kişiyi (anne, baba, kardeş, evlat, arkadaş vs.) başkasıyla paylaşamıyorsa bencilliğin dik âlâsı...

-Sevgilisinin, eşinin, görüştüğü kişinin vs. başkalarıyla vakit geçirmesine tepkili ise durum üçe ayrılır:

1. Paranoyaklar:
Ortada güven vs. yoktur, alınan nefesi dar ederler insana.

2. Gözü kapalı güvenenler:
Eğer bir taraf çok kişilikli bir insansa ve toplum içinde ve arkadaş çevresinde zaten oturaklı hareket ediyorsa, karşı taraf tarafından böyle onore edilebilir. İçten içe kıskanacak olsa da, güven buna engel olur.

3. Alagavatlar: Kimisi değer yargıları olmadığından, kimisi de "medenilik" gördüğünden, kıskanmaz. Zaten kendisi de her haltı yemeye meyyâldir.

Bir de dozunda sakınanlar vardır. Çiftler arasında zamanla oturur miktarı, birbirlerini tanıdıkça ona göre adapte olurlar duruma...
  • yadigar  (07.07.25 02:58:51 ~ 04:02:26) 
[]

Sanki evlenmeden birey olamıyoruz bu ülkede. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Bizim toplumda insanlar evli olmayı daha çok ciddiye alıyorlar. Ya da ciddiye almaları için iyi bir kariyere sahip olmak gerekiyor. Illa evlenmek yönetici pozisyonunda çalışmak mı gerek? Siz ne düşünüyorsunuz?




 
Katılıyorum


  • Rondak  (06.07.25 23:06:30) 
İnsanların ağzını payını vermek gerekiyor. Adam evli ama gözü dışarıda.


  • Kahvedesu  (06.07.25 23:08:18) 
Bu insanlar böyle görmüsler ve hayatlarini buna göre şekillendirip istediklerini yapmamislar.
Haliyle senin sürüden ayrilman hatta bir de üstüne üstlük mutlu olman onlar icin yaptiklari yanlisin kanli canli Ortalikta dolaşması demek.

Haliyle seni ortadan kaldirmak isteyecekler.

Kizilcik serbeti pembe karakteri baska bir settingle ama ayni mantikla calisiyor. Diziyi izlediysen kizi nursema ile yasadigi catismayi düsünebilirsin.
  • sonsuz  (07.07.25 00:17:53) 
tr'de evlilik yapmadan iyi bir pozisyona getirileceğinizi sanmıyorum. türk insanının değişeceğini de sanmıyorum. türklerden fazla şey beklediğinizi düşünüyorum.


  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (07.07.25 00:36:23) 
sosyal kimlik diye bir sey var. tek sorun evlilik degil sahip olman gereken seyler olduguna inaniliyor es, para, kariyer, cocuk vs bunlara sahip degilsen ikinci sinifsin. evlenince konunun kapanacagini zannetme diye


  • ala09  (07.07.25 01:11:52) 
Ben sosyal alanla da ilgili olduğunu düşünüyorum, daha doğrusu sosyal alana bakışla. Sayısı az olmayan, üstelik mürekkep yalamış da görünen birçok insan için bekar erkek demek bilinçaltında "karimiza kızımıza sulanır şimdi", bekar kadın demek "kocamizi ayartmasin şimdi" anlamına gelebiliyor ve ortada buna dair hiçbir işaret yokken bile gerçeklik buymuş gibi davranıyor birçok insan.

Diğer tarafı, mesela sozkonusu işleriyse, eşli organize edilen etkinlikler vb.

Başka bir tarafi, evli insanın evli dertleri, evli çocuklu insanın evli çocuklu dertleri oluyor. Bekar kişi otomatik hem bunun dışında kalmış oluyor hem de yine çoğu insanın "senin çocuğun yok bilmezsin" ukalalıgina maruz kalması işten bile değil.
  • encokbenisevinnolur  (07.07.25 01:18:30) 
O kafa bitti artık. Millet günü kurtarmaya bakıyor.


  • runaway  (07.07.25 02:02:21) 
kadinlarin istihdam orani yuzde 25. dogal olarak evlenip hayatlarini kurtarmanin pesindeler.


  • baldur2  (07.07.25 10:14:31) 
Birey olmak için insanların ciddiye alınmasına ihtiyaç yok bence. Hatta tam tersi. 36 yaşında kadınım yönetici değilim evlenmeye de niyetim yok ve ben bir bireyim, diğer insanların bu konuda ne düşündüğü ile ilgilenmiyorum.

Tabii ki bir toplumda yaşıyoruz toplum baskısını hafife almıyorum, aksine benim için ekonomik özgürlüğe sahip olmak bu nedenle çok önemliydi. Demek istediğim birey olmanın içten gelen bir şey olması. Evlilik, çocuk, yönetici pozisyonu gibi gerekli görünen adımları atıp yine de birey olmamak da mümkün.
  • peki madem  (07.07.25 10:28:26 ~ 10:28:46) 
Peki madem hakli oncelikle. Ben de oyle dusunuyorum ama soru sahibi toplum acisindan sormus. Ona gore de cevap vereyim.
Toplumda bekarsan bir hicsin. Bu cok net. Alt segment semtlerde falan bulunmuyorum ama yasadigim, bulundugum yerlerde ustu kapali bu tavri goruyorum. Sorsan refah, egitim seviyesi yuksek yerler derler.

Benim kendi universite cevremden bile bekarlara aciyarak bakanlar var.

Evlilik bizim toplumumuzda statudur. Evli kisi, akilli, ahlakli vsdir. Cunku yuvasini kurmustur falan. Boyle bakiliyor. Arkasi var (esi var, bundan dolayi da bi saygi geliyor).

35 yas ustu bekarlar da ahlaksiz, kimsenin evlenmeye layik gormedigi bi suclu gibi goruluyor adeta.

Sirketlerde de mesela kadinlarda bekar olunmasi tercih sebebi olur (hani ev sorumlulugu olmaz, daha cok calisir diye) ama erkeklerde cogunlukla evli olanlar terfi alir. Evli erkek cunku sorumluluk sahibidir zaten.

Bunlara katilmiyorum ben tabii ki. Sorumlulugu birakin, 40 yasinda hala kafasi ergen olan bir suru erkek var evli olan. Abuk sabuk bir suru kadin var evli olan.
Ama toplumda durum bu.
  • Kittie  (07.07.25 13:27:34) 
Birey olmak demek zaten toplumun onayına ihtiyaç duymadan, toplumdaki o kendi içinde sıkışıp kalmış gerici düşünce yapısıyla ve yönlendirmeleriyle hareket etmeyen demek.

Dolayısıyla toplumun taleplerini yerine getirerek birey falan olamazsınız.

Kaldı ki son 50-60 yıldır milliyetçi, muhafazakar, siyasete bulanmış bir din ile şekillendirilmiş bu toplumla aynı fikirde olmak zaten bugünün gençleri için olsa olsa bir utanç kaynağı olurdu.

Kendinizi ve çevrenizi, toplumun sizden beklentilerine göre değil kendi beklentilerinize göre şekillendirmenizi etmenizi tavsiye ederim.
  • thracia  (07.07.25 14:27:49) 
Yakın bir zamanda evleneceğim fakat 5-6 senedir kendi evimde kendi düzenimde yaşıyorum. en azından erkek olarak söyleyebilirim ki şu anki ekonomik düzende kendi evinde yaşayabiliyorsan, oturmuş düzenin üstüne de evin araban varsa borçsuz harçsız gezip tatile falan çıkabiliyorsan gayet de el üstünde tutuluyorsun.
gayet de muhafazakar denebilecek bir iş yerinde çalışıyorum. en azından kendi açımdan bakarsam, hayatımda çoğu şeyi oturtup uzun seneler evlenmemekte diretmeme daha çok gıcık oluyorlar diyebilirim.

  • denizgonen  (08.07.25 09:57:16) 
[]

Yurtdışından ev alan ünlüler

Özellikle Avrupa'da nasıl ev satın alıyorlar bilen var mı. Golden visa mı




 
Ev satın almak bir ayrıcalık değil birkaç istisna dışında (Finlandiya’da devlet izni gerekiyor gibi). Paran varsa alabilirsin. Golden visa ve benzerleri sadece ev almakla değil bununla birlikte başka koşulları da sağlarsan alabileceğin bir vize türü. Ev almak tek başına oturum izni sağlamıyor.


  • orient blue  (24.06.25 23:02:21) 
paran varsa kolay aktivite.
sonra onu leverage olarak kullanip uzun sureli viza, sonra oturum almaya calismaca..

para cokomel arasinda linear bir iliski var, ne kadar cok para o kadar cok cokomel. :)
  • cooperr  (24.06.25 23:19:10 ~ 23:19:58) 
Nasıl diye sormuşsun ama neden diye sormak istedin gibi geldi bana.
Nasılın cevabı kolay, parayla.

Neden genelde golden visa. Orada da oturum iznini kolayca alıyorlardı. Birkaç yıl önce çok daha kolaydı.

Bir de her şekilde bir miktar parayı da başka bir ülkeye götürmek kötü bir fikir değil onlar için.
Hem kira getirisi de oluyor kiraya verirse hem de emlak yatırımının değeri tim dünyada artıyor.

Değeri artmasa bile bir gün başına bir şey gelirse İspanya’da bir evin olması çok iyi olur.
  • michael_knight  (25.06.25 00:29:22) 
Nasıl yani hangi yolla alıyorlar? Mesela Ezgi molanin İspanya'da evi varmış geçen haberi de çıkmıştı evini tanımadığı biri yerleşmiş vb.
Golden vize dışında başka bir yol mu var?

  • pembediken  (26.06.25 19:22:28) 
Bir ülke yabancılara ev almayı kısıtlamadığı sürece, sadece euro/dolar kira gelirim olsun diye X ülkeden ev alabilirsin. Bu gidip orada yaşayabileceğin anlamına gelmiyor. Mesela evin olur, kiraya verilir onu aracı bir şirket vs. Türkiye'ye aktarır vergisini verirsin. Ama schengen almadıysan gidip evini bile göremezsin. Ha oturma izni de isteyen golden visa olan yerlere bakar tabii. Hatta bazı ülkeler (Türkiye mesela) belli bi miktar para üzerinde yatırım yapan ev alan vs. insanlara direkt vatandaşlık da veriyor. (Karayip civarındaki adalar böyle mesela)


  • nhk ni youkosu  (26.06.25 19:37:17 ~ 19:38:49) 
golden visayla ev alınmıyor tam tersi ev alınca golden visa vb. avantajlarınız oluyor. o yüzden alıyorlar zaten. 1m €'luk ev alana oturma izni falan gibi durumlar oluyor. sınır ülkeden ülkeye değişiyor. sen bir ülkeye para yatırmak istiyosan o ülke senin paranı niye kabul etmesin ki? parayla alıyorlar işte dümdüz.


  • semaforo de medianoche  (26.06.25 19:44:08) 
[]

Instagram kullanmayan insanlara inanılmaması

Çoğu insan kullanıyor ama sanki herkes Instagram kullanmaya mecbur gibi bir tavır var. Yok diyorum yok mu niye vb soruluyor. Insanlara nasıl laf anlatılır




 
İnsanlara laf anlatılmaz, niye anlatıcan ki bu kadar basit bi konuda.

Niye diye sorulması ise ayrı mevzu, o daha normal. Sevmiyorum de geç.
  • Bruce  (19.06.25 23:39:21) 
Bunun akabininde gel sana bir hesap açalım önerisi (ısrarı) geliyor. Ben konuyu değiştiriyorum artik.


  • Amaranta ursula  (19.06.25 23:47:15) 
Sıklıkla başıma gelen olay.
Var da vermiyor, gizliyor, mutlaka saklayacak bir şeyleri var algısı oluşuyor sanırım.

  • Mirket  (19.06.25 23:52:38) 
Bende yok. İnanmayanla karşılaşmadım. Millet reels atıp duruyordu diye dalgaya alıyorum soran olursa.


  • gabe h coud  (20.06.25 00:15:16) 
İnanılmıyor ve laf da anlatılamıyor.
@amaranta ursula bahsetmiş hesap açalım ısrarı da yaşanıyor ekstra instagtramsever arkadaşlar tarafından. Ben en sonunda sıkılıp tamam dedim al da sus, verdim telefonumu bu arkadaşlarımdan birine. Açtı hesabı, öyle duruyor 7-8 sene olmuştur. Herkes rahat etti.

  • cay koy geliyorum  (20.06.25 00:28:02) 
Senin hayatını.merak ediyorum niye bana dedikodu malzemesi vermiyorsun demenin bir yolu oldu bence bu da.


  • encokbenisevinnolur  (20.06.25 00:35:46) 
@michael_knight gibi insanlar cok maalesef.

Instagram'in yok diye adamin aklina gelen ilk sey tecavuzden hukum giymis eski bir mahkum oldugun. Bu tip insanlara ne anlatabilirsin ki?

Insanlar genellemeyi, onyargiyi sterotyping'i acayip seviyor.
  • baldur2  (20.06.25 02:07:15) 
Hayatımda hiç instagram kullanmadım. Stalklamak için bile hesap açmadım.

Hiç kimseye tecavüz falan etmedim bu arada.
  • runaway  (20.06.25 02:52:29 ~ 02:52:37) 
Facebook, twitter, instagram, whatsapp vs. kullanmıyorum. Laf anlatamazsınız. Bu arada Allah Zuckerberg’in belasını versin.

Edit: bir cevaba binaen yazmam lazım. Ben 40 yaş altı değilim ama ailemde 40 yaş altı (9, 16, 27, 33, 38 mesela) en az beş kişi var kullanmayan. Asıl 40-60 yaş arası kadınlarda kullanmayan yok gibi bir şey… Bugün de aldatan, tacizci, mahkum, cins vs. olduk çok şükür… (Not: Bir dünya var yaşadığımız. Sadece siz ve çevrenizden ibaret değil)
  • yadigar  (20.06.25 03:34:21 ~ 03:39:45) 
Mağaramdan çıkıp insan içine karışmadığım için bir kez daha mutlu oldum bazı cevapları okuyunca. Laf anlatılmaz bence çünkü insanlar gerçekten anlamak için sormuyorlar zaten. Konuyu değiştirin +1.


  • peki madem  (20.06.25 10:31:49) 
hahaha burada da gördüğünüz üzere inanılmıyor

anlatamazsınız
  • jülsezar  (20.06.25 10:35:40) 
Asıl tacizci-tecavüzcü, uyuşturucu satıcısı, influencer adında dolandırıcı ya da kendini pazarlayan tipler İnstagram'da. Hiç de utanmadan hayatlarını paylaşıyorlar. Karısını-kocasını aldatan da yine İnstagram'dan ya da benzeri uygulamalardan buluyor.

Ben işinde gücünde bir insan olarak herhangi bir arayış içinde de olmadığımdan İnstagram'dan uzak duruyorum. 40 değil 30 yaş altıyım. Kansere çare aramasam da zamanımı daha verimli şeylerle geçiriyorum. Bu uygulamalarda sayfa kaydırmaktansa boş duvara bakmak daha yararlı. En azından zararı yok. Birkaç yıl sonra hiçbir şeyden zevk alamayan ve odaklanma süresi gittikçe düşen bir insana dönüşmek istemiyorum.
  • gnosis  (20.06.25 10:55:44) 
yadigar ++ hatta musk, tesla, vs. de ekliyorum üstüne.

hiç instagram kullanmadım. 5-6 sene önce bir kere açayım dedim, anında banlandı tekrar uğraşmadım. whatsapp vardı, kapattım. whatsapp kullanmıyorum diyince bön bön bakıyorlar yüzüme. şirkette mail sistemi var, hala doğum günü kutlaması, bayram tebriği, duyuru vs. yi whatsapp grubundan yapıyorlar.

bu arada twitter için xcancel uzantısını da bırakmış olayım: addons.mozilla.org
instagram, facebook için bildiğiniz bir uzantı varsa alabilirim.
  • inheritance  (20.06.25 13:49:16) 
michael_knight gibi düşünenlerin var olduğunu görünce şok oldum.

benim de hesabım yok. çevremde olanlar da ayda yılda 1 foto 1-2 reels falan atıyorlar. instagram'ın böylesine sosyal hayata sirayet ettiğini görmek (en azından belli çevrelerde) şaşırtıcı oldu.
  • brkylmz  (20.06.25 16:52:04 ~ 16:52:21) 
Michael tepkilere cevap vermemiş. Aynı fikirde olanları görmek güzel. Umarım düzelir şu kafalar.


  • pembediken  (20.06.25 23:56:02) 
benim instayi hanim "surekli karilarin kicina bakiyorsun" diye patlatti.
halbuki ben daha cok araba fotolari pesindeydim, arada kiclara bakiyordum.
neyse, kafam rahat artik, mis.
  • cooperr  (21.06.25 00:02:43) 
@pembediken, cevap verilecek bir soru yok ki.
Ben fikrimi anlattım, eksik anlattığım bir kısım olduğunu düşünmüyorum.

Herkese tik koyup bana koymamış. Halbuki ben sorusunu ciddiye alıp cevap veren nadir kişilerdenim, diğerleri “çok haklısın kardeş, insanların çoğu salak, biz akıllıyız” tonunda laflar.
  • michael_knight  (22.06.25 01:43:12) 
@michael kullanmayan insanlar ya şöyledir ya böyledir demek doğru Bence.
Instagram yok diyince yalan söylüyor muamelesi gördüm. Niye yok, herkes kullanıyor nasıl olmaz vb. Bu insanlara laf nasıl anlatılır ne cevap verilir diye sormuştum cevaplar da ona yönelik oldu

  • pembediken  (24.06.25 22:32:01) 
annemin arkadaşları bile instagramda artık, iyice facebook uzantısı oldu ve mide bulandırıcı bir yere dönüştü. 70 yaşındaki teyzeler de artık instagram'daysa toplumdaki bu tepki abartılı değil ya. ben de kapatıcam bu gidişle.


  • deartheodosia  (24.06.25 22:56:07) 
[]

Balkanlarda yaz tatili. Tavsiye eder misiniz?

Tek başıma gitmeyi düşündüm. Bosna, Montenegro gibi ülkeler. Gitmeye değer mi yoksa başka yerler mi yurtiçi ya da başka ülkeler.




 
bosnanın doğası ve köftesi güzel. yazın gidersen mostar köprüsünden dalış yapabilirsin. etkinlik oluyor.

montenegro kumarhanesi olan rize bildiğin. hiç bir numarası yok. serdar ortaç kadar paran varsa git.
  • yurtsuz john  (30.05.25 20:39:03) 
Harika bir tercih olur. Budvada denize de girebilirsin. Kotor da çok tatli bir yer. Yapıştır derim


  • abuzer  (30.05.25 21:39:40) 
Daha önce Avrupa'daki diğer ülkeleri gördüyseniz balkanlar köy gibi gelebilir.


  • HellKeePer  (30.05.25 21:59:51) 
Balkanlarda vizesiz olanlardan Üsküp ve Belgrad'a gittim. Bosna ve Montenegro gitmedim, ikisi için bir diyemiyorum.

- Belgrad'a iki sefer gittim. İkincisi Temmuz ayına denk gelmişti. Çok güzeldi.
- Üsküp'de bir şey yok. Sadece Matka Kanyonu var.
- Ohrid güzel olabilir belki. Nisan sonu gitmiştim, sadece birkaç saat vakit geçirdim. Dedim yazın gelsem, daha iyi olurmuş.


@HellKeePer görece +1. Görece olarak dememin sebebi kişiden kişiye değişebilir.
  • put it in your appropriate place  (30.05.25 23:00:20 ~ 23:02:32) 
Gitmeye değer bence, biraz sıcak olabilir ama Türkiye'deki çoğu yer de sıcak oluyor zaten.


  • mbond  (30.05.25 23:45:03) 
Karadağ’a tek başıma gitmiştim. Değişiklik için gidilir fakat çok kalabalık. Tek başınıza plaj, kum, güneş sıkabilir.


  • ruhen hastayim ben  (31.05.25 13:44:22) 
[]

Sohbet ederken her şeyi soran didikleyen meraklı arkadaşlarınız var mı

Özellikle özel hayatla Mesela nereye gittin kimle gittin niye şunu yaptın vb.
Sevdiğiniz biri de olsa çok yakın arkadaş değilsiniz. Soruları bir noktadan sonra can sıkıcı olmaya başlıyor. Sizin de böyle arkadaş/tanıdıklarınız var mı? Seni ilgilendirmez de denmiyor.



 
böyle tek bir arkadaşım var. bana istediğini sorar. ben de ona sorarım.


  • yurtsuz john  (30.05.25 00:53:32) 
Bir kaç evli kimse tanıdım.
Bazen çevrelerinden
birilerine takılırlar.
ee evlenemedin mi ?
vb soru sorarlar.

Soru sorma sebepleri, samimi
olarak karşılarındaki kişiyi düşündüklerinden değil.
Asıl mesele başlı başına "kadından" konuşmayı açmak ve cinsel açlıklarını, gelecek cevaplara
ve ardından tekrar soracakları sorulara göre gidermek.
Bunların ortak noktası, yemeğe,
içmeye, paraya aşırı düşkünlükleri.
Ne kadar yemek o kadar azgınlık diyebiliriz bunlar için.
Virüs gibidirler.ortam müsaitse fırsatı buldukları an içlerindekileri keyif, zevk.. ne varsa dökerler. Yanlarından geçen giden kadınlar haklarında yorum, makale, deneme, manifesto, bildiri yapmayı bırakmazlar.
Yeterki yanlarında kendilerinin kafasında biri olsun.
Beyin tomografilerinde bile kadın silüetinin görüntüsü çıkarsa hiç şaşırmam.

Soruna gelirsek,
Öncelikle bu tiplerden uzak durmak birinci kural. Oldu ki yan yana geldiniz,
cevaplar kısa, düzeyli olsun.
Nefse hoş gelen veya mizahla karışık cevaplar vermeyin.
  • diyecevaplandı  (30.05.25 07:59:18) 
@diye son yapan arkadaş erkek değil.iş arkadaşları. Lüzumsuz sorular sordukları. Mesafeli dursan da anlamıyor ve umursamıyorlar


  • pembediken  (30.05.25 19:44:12) 
@ pembediken

Ben ister iş olsun ve diğer yakın çevrede vs. genel olarak hepsini
ele aldım aslında
  • diyecevaplandı  (31.05.25 06:04:48) 
[]

Her şeyden olumsuz etkilenen /tetiklenen insanlar

Sizin de başınıza geliyor mu? Buluttan nem kapan, söylenen herhangi bir şeyin altında art niyet arayan. Böyle tetiklenen insanlara karşı nasıl tepki vermeli?




 
geri tepki verip endişelerini beslememeli


  • mantık  (26.05.25 20:38:57) 
Abi olabildiğince uzak duracaksın. Zehirli bu hayinler. Sana da bulaştırır, modunu düşürürler. Bir iki kez kendini anlat, anlamıyorsa kaç. Kaçamıyorsan tetikleneceği şeyleri söyleme. Mesela futbol, mesala eski sevgili, ilaçlar vs gibi. Yine de bir şekilde konusu açıldı haydaaa tele bakmalıyım bye, tuvalet ay vs diyip kaç kaç kaç


  • Shepard  (26.05.25 21:30:36) 
Eskisinden daha az takılıyorum sanırım böyle şeylere. Bu devirde sağlıklı psikoloji lüks, benim de buna takılacak zamanım kalmadı :D Olduğu kadar. Ciddi anlamda huzursuzluk çıkarmıyorsa, sevmediği noktalara değinmeyince kendiliğinden konuyu gündeme taşıyıp sinir stres yapmıyorsa ses etmem.

Eğer her köşeden sıkıştırıyorsa da tepki vermem sanırım, sessiz sedasız uzaklaşırım. İnsanlar değişir, ama bu değişimler uzun zaman alıyor.
  • akhenaten  (26.05.25 22:13:42 ~ 22:16:15) 
Bence böyle kişilerin bir çözümü yok çünkü öyle olmak istiyor gibiler.
Bir şey paylaşsan onu da o.hale getiriyorlar.
Kaçınılmaz yakınında biriyse bile (aile, is yeri, okul) bir mesafe lazım yoksa karadelik gibi.
  • encokbenisevinnolur  (26.05.25 22:40:24) 
Var...dı
Çıkarabildiğimi hayatımdan çıkardım. Çıkaramadığım ile iletişimi en aza indirdim. Uğraşmaya değmez.

  • nawar  (27.05.25 14:32:40) 
[]

Basiretin bağlanması durumu başınıza geliyor mu? ne yapıyorsunuz?

Sb




 
güzin abla aranıyor.


  • mikahakkinen  (08.05.25 23:17:43) 
Basiretimi aciyorum. Is basa düstü yine diyorum


  • sonsuz  (08.05.25 23:22:07) 
Hiçbir şey yapmıyorum. Yapmayıp sakinleşmeyi bekliyorum.


  • uşak tezgahlarının halı dokuyanları  (08.05.25 23:30:54) 
çözümleyene kadar durmak yok.


  • baldan kaymak  (09.05.25 00:02:35) 
'Basiretin bağlanması' diye bir şey olmadığı için hayatıma gerçekçi adımlarla yön veriyorum.


  • yurtsuz john  (09.05.25 02:11:17) 
kimse kavramın ne olduğunu bilmiyor galiba. kendisinden beklenmeyen bir pasif harekette bulunmak denilebilir. dolandırıcılık mağdurları bu şekildedir genelde. insanın basireti bağlanır mantıklı düşünemez ve dolandırıcının güdümüne girer. yaptığı hareketin yanlış olduğunu sonuçlarının o zaman zarfında düşünemez. adeta basireti bağlanır. gibi.


  • ground  (09.05.25 13:34:25) 
@ground boşluğuma geldi yada algım kapandı gibi.Ben de y kuşağı olarak Y ve öncesi kuşaklar olanlar bilir diye düşündüm


  • pembediken  (09.05.25 23:54:13) 
ustune giderim..


  • cooperr  (10.05.25 07:38:17) 
[]

the sopranos dizisini izleyenler (spoiler içerir )

Bu dizinin puanı yüksek ve burada da daha çok olumlu yorumlar almış. Şimdi 3. sezondayim.Dizide şiddet, aldatma, cinayet normal karşılanıyor.baş karakter göz koyduğu bütün kadınları elde ediyor. Yani çok fazla olumsuz şeyler var. Nasıl bu kadar beğenilen bir dizi olmuş?




 
bir mafya babasının yaptığı şeyleri olumlayan yok ki. genelde dizinin gerçeğe yakınlığı beğenilir.


  • mikahakkinen  (08.05.25 22:53:14 ~ 09.05.25 08:29:22) 
Yapım çok iyi, oyunculuklar da aynı şekilde. Dizi değil de çok uzun bir film gibi gelmiştir hep bana.


  • lüzumsuz adam  (08.05.25 22:55:04) 
Beğenilen şey dizideki karakterlerin tercihleri değil, gerçeğe uygunluğu.

Mesleğim gereği şimdi olmasa da bir zamanlar sıkı kabadayılık yapmış, mafya denebilecek insanlarla tanıştım, oturdum, kalktım, bolca sohbet ettim ve iş yaptım. Şunu diyebilirim: Dizinin gerçeklik seviyesi inanılmaz. Elbette abartılan hususlar vardır ama dizi değil, belgesel gibi izledim.

Üniversitede okurken izleseydim, olur mu böyle şey ne saçma dizi bir halta benzemiyor derdim. Mesleği bir süre yapıp tecrübe kazandıktan sonra izlediğim için çok şanslıyım, erken izleseymişim yazık edermişim diziye.

ABD'de İtalyan göçmeni mafyayla ülkemizdeki Tuncelili Alevi ya da Kayserili ülkücü mafyaların benzer hatta neredeyse aynı yönlerinin fazlalığına inanmak mümkün değil. Başkası anlatsa inanmazdım ama gerçeğini görünce insan gerçekten hayret ediyor.

Benim gördüğüm tipler de tıpkı Tony Soprano gibi pahalı ve aşırı zevksiz kıyafetler giyiyorlar. Her zaman aşırı sinirli ve beklenmeyecek bir olay nedeniyle kafa göz giriyorlar kavgaya. En yakınlarındaki adamların ağzını burnunu kırmakta en ufak sakınca görmüyorlar. Çok çakal, yalancı ve adiler. Verdikleri sözün hiçbir değeri yok. Ne dostlukları ne de düşmanlıkları istenir, en güzeli hiç tanışmamaktır. Kadına gerek psikolojik gerekse fiziksel şiddet konusunda insanın en kötü kabusundan bile beter şekilde ne kadar ileri gideceklerini hayal etmek dahi güç.

Spoiler vermek istemem ama dizideki karakterlerin sanırım tümü beş para etmezler ama dizi gerçeğe uygunluğu ve büyük oyuncu performansları nedeniyle çok iyi. Hatta muhtemelen en iyi dizi.
  • 10551037  (09.05.25 02:11:10) 
bu tarz dizilerde genellikle kötü adamın bile iyi yönü olduğu vesaire gösterilmeye çalışılıyor daima, ya da kötü adam sadece kötü olarak gösteriliyor.
Sopranosta da ise bu tarz işlere girişmiş insanlar iyi ya da kötü olarak gösterilmeye çalışmamış, tüm iyilikler ya da kötülükler bence sadece empati yoksunluğu ile karışık çevre baskısı ile gerçekleşiyor.

ayrıca senin çevrende olmayabilir ama sadece paraya ve güce tapan, empatiden yoksun kadınlar ve erkekler vardır. bu tarz bir çevrede güçlü olan karakterin bu çevredeki diğer karakterlere istediğini yaptırması o yüzden son derece normal.
  • denizgonen  (09.05.25 09:36:04) 
soprano tas firin erkek ve bu erkekleri seven kadin dizisidir. kadin haklari, lgbt, vegan vs.. hassas bir sjw iseniz sevmemeniz normal.


  • buenosdias  (09.05.25 10:43:27 ~ 10:45:23) 
Terapistle görüşme sahneleri ilginç. Evet oyunculuklar iyi. Tony İbrahim Tatlıssesi hatırlattı


  • pembediken  (09.05.25 23:59:45) 
[]

Neye gıcık olursunuz? sizin insanları gıcık eden özellikleriniz varmı?

Sb




 
market manavında poşet açarken parmağını yalayan ve o ellerle sebze meyve seçen dal...a gıcık oluyorum.

bir tanesi gözümün önünde parmağına tükürdü ve sebze meyvelere daldı. baya tükürdü. yer eskişehir çağdaş market.

yine aynı markette tasmalı köpeğiyle girenler de oluyor. kucağa falan almak yok direkt sokakta yürür gibi giriyorlar. bir de o var.

bunun dışında çok şey var ama bunlar ilk sıralarda.
  • ya ben lan neyse  (08.03.25 21:23:02 ~ 21:23:59) 
Son günlerde yeni işim sebebiyle bulunduğum toplantilarda beni sinirlendiren bir şeyi fark ettiğim için onu yazacağım;
Iyilestirmeye açık olmadan "ama biz böyle yapiyoruz" diyen tipler.

Bir de müdürleri ne derse yapmış hiç soru sormamis tipler. Adamlar son 5 yıldır sap yanlış kullaniyor, sebebi de öyle anlatmislar. Kimseye sormamislar, arastirmamislar.

Her hafta bunlarla kafayi yiyorum.
  • logisticsmanager  (08.03.25 21:24:19) 
@ya ben lan neyse market görevlilerine şikayet etseniz. Ekmekleri getiren görevli eldiven olmadan rafa ekmek diziyordu market görevlisine söyledim insan elini her yere değiyor sonuçta


  • pembediken  (08.03.25 21:30:15) 
@pembe: ahahhahahahah.

sen takıntılı manyak olursun, o sen gidince devam eder.
  • ya ben lan neyse  (08.03.25 22:17:54) 
Yürüyen merdivende önümdekiyle arama bıraktığım boşluğa birinin girmesine,
Yürüyen merdivenden indiği an durup nereye gideceğini düşünenlere,
Yürüyen merdivenlerin arızalı olmasına...

Çok gıcık bir tipim ama kim neyime gıcık olur bunu tam bilmiyorum, etrafımdakilere sorup güncelleyeceğim unutmazsam.
  • mutekebbir  (08.03.25 22:29:36) 
Gıcık olduklarım;

- Kendi bildiğinden yola çıkıp genelleme yapak.
- Sürekli şikayet edip, aksiyon yapmamak.
- Sürekli konuşmak, sessiz kalmayı beceremeyenler.

Şahsen;
Duygularım çok çabuk değişiyor. Belki gıcık eden budur.
  • put it in your appropriate place  (08.03.25 22:35:52) 
Gıcık olunan şey gerçekten çok. Kendimin gıcık hareketi herkesi eleştirmem.


  • mikahakkinen  (08.03.25 22:57:07) 
Gıcıklıkta dünya markasıyımdır. Taşları yerinden oynatmakla kalmayacak kadar iyiyim, yağdırırım. Tabiri caizse ortalığın.. kimse yanımda saf tutması gerektiğini de bilmez, göstermem :d görenlere de safı ve malı oynuyorum. Benim gibi insanlar da var aranızda tanımıyosunuz sadece :d bizler birbirimizi biliyoruz sadece. Aynı ortamda 2 taneysek anlaşır sessizce uzaklaşırız. :d

Gıcık olduğum şey ise insanların özellikle anne olan kadınların hor görülmesidir. Böyle şeylerde taş maş kalmaz ortalıkta, dağ büyüklüğünde taş yığarım üstüne bunu yapanın. Çocuklara dokunanların sinir ayarlarıyla fena oynarım, metroda birini dövüyordum az kalmıştı geçen. Dışında da etliye sütlüye dokunmam. Biri gelip küfretse kafamı çeviririm. O mal için dokunduğuma değmez, gıcık bile olmam. Gülerim. Ancak savunmasız yada hayatını adamış insanlara yapılanlara gelemem. O ortamda denk geldiklerimlede o anları zorlaştırırım. İzole bi hayat yaşama imkanım olsa bunu isterdim, dünya bence kötü bir yer.

Son gıcıklığı da yazayım: bugün market kasiyeri kız niyetine az bi vakit kala iftar yapamamaktan şikayetçiydi. Çok üzüldüm, a101 çalışanı. Kek aldım, kasada bırakıp afiyet olsun diyebildim. Yine de üzüldüm. Dini inanışı yada tercihi sebebi ile birine saygı gösterilmemesi değil, ses çıkarılmaması gıcık edici.

Gerçek bir gıcıklık örneği ile susayım :d balığı kılçığı ile yemek ve o kılçığın boğazda bir yerde takılı kalması :d
  • baldan kaymak  (08.03.25 23:56:02) 
Varlığım gıcık be, ben de bireylerden gıcık oluvereyim artık.

Titizim hassasım aşırı dikkatliyim çok fena analiz kasarım kuralcıyım muhafazakarım (bir fiil olarak muhafazakarım, görüş olarak değil), gerginim vs vs vs.
  • muhayyer divan  (09.03.25 03:41:04) 
İş yerinde herkesin rahatsız olduğu bir durum var, soruyorlar ama şikayet etmiyorlar. Birisi çıksın dile getirsin istiyorlar. Ben şikayet ederim normalde, ve büyük ihtimal unutuldu, ve şikayet edersem düzelecek ama etmiyorum. Kimse elini taşın altına koymuyor.

İnstagramdakilere çok sinir oluyorum bilip bilmeden eşya, ülke, yemek reklamı yapanlar, vs. Almanyadan krem almış insanlara yüz kremi diye anlatıyor, uyarınca geri adım atma, yanlışını düzeltme yok. Ukela ukela yazıyor aptal.

Benim gıcıklığım, önümde yavaş yürüyen birisi varsa sollar önüne geçerim ve yavaş yavaş yürürüm.
  • spherical  (09.03.25 04:08:04) 
sakız çiğneyenler, toplu taşımada susmadan telde konuşanlar, gürültü yapan komşu


  • ashleybon  (09.03.25 04:51:40) 
Kaldırımda, market kasasında, ATMde vs. acelesi olmayan, ağır kanlı insanlar (bunların bir de o esnada telefonla konuşanları vardır )

Otobanda orta şerit işgalcileri

Sıra kültürü olmayanlar

Sırada kişisel alan saygısı olmayanlar

Açık alanda leş gibi dumanını savura savura sigara içenler

Taahhüt süremin sonuna geldiğimi söyleyen kayıt dinleten 800 lü hat

Ek:
Kulaklıksız video izleyen veya telde konuşan öküzleri yazmayı unutmuşum.
  • Mirket  (09.03.25 07:44:19 ~ 07:46:10) 
Yağmurlu günlerde arabalarıyla öküzzzz gibi geçip çamur sıçratan şoförlere, açık havada sigara dumanlarını yüzümüze yüzümüze üfleyen sigara içicilerine, yolda yürürken neredeyse devirecek kadar şiddetli çarpıp bir özür bile dilemeyenlere, köpeklerini balkona kilitleyip sürekli havlamalarına sebep olarak, hem hayvana, hem de çevredekilere işkence çektiren köpek sahiplerine, insanların, özellikle gençlerin neşeli olmasına katlanamayıp onları uyaran somurtuk insanlara, hiç gereği yokken iyilik yaptığımda bir teşekkür bile etmeyen kişilere ve burada daha önce yazılmış olanların çoğuna, özellikle ağırkanlı ve sıra kültürü olmayan insanlara gıcık oluyorum.


  •   (09.03.25 09:34:26) 
@baldan bu gıcıklıktan öte iç dökme:)
@mirket aynıyız

  • pembediken  (10.03.25 23:26:54) 
Kulaklıksız video izleyenlere deli oluyorum.


  • kumandanim  (11.03.25 09:06:50) 
[]

20 yıllık arkadaşa düğün hediyesi olarak ne takmalı?

Sevdiğim başka şehirde arkadaşım evlenecek ve gram veya çeyrek altın düşünüyorum. Sizce ne takmalı? Gram olursa kaç gram oluyor?




 
Şimdi bu 20 yillik arkadas çok yakın ve kardeş düzeyinde mi? Öyleyse ben tam ya da bilezik takardım durumum el veriyorsa.
Ama öyle 20 yildir tanıdık orta düzeyse durum varsa çeyrek yoksa 1 gram altın takardım.

  • Amaranta ursula  (08.03.25 20:38:51) 
Yakınız yıllardır farklı şehirlerdeyiz. Benim maaş 40k bu yüzden bilezik beni aşabilir


  • pembediken  (08.03.25 20:48:20) 
O vakit sizi zorlamayacaksa çeyrek takın hocam.


  • Amaranta ursula  (08.03.25 20:50:40) 
[]

Takviye gıda diye geçen vitamin kullanan var mı?

7 ay kadar düzenli olarak kullandıktan sonra kan değerlerime baktırdım. Bazıları sınıra yakın düşük çıktı. Mesela d vitamini. 1000lik kullandım. Gıdalardan ve güneşten de alamıyoruz gibi geliyor.

Şimdi bu takviyeleri internetten aldım sahte mi diye de düşündüm ama benzemiyor sahteye.

Böyle takviyeler kullanıp değerlerinize baktirdiniz mı sizin tecrübeniz nedir?

 
Bununla ilgili birkac hafta once benzer bir duyuru acilmisti, oraya bayagi bir kisi de yazmisti, bir bakin isterseniz.


  • mor oje  (17.02.25 21:52:17) 
Önceki ilgili duyuruyu bulamadım


  • pembediken  (17.02.25 22:13:35) 
Benim günlük 20/30 bin birim aldığım bile oluyor d vitaminini ama şu an ölçtürsem muhtemelen referans aralığıda çıkar fakat alt sınıra yakın çıkar, d vitaminini yükseltmek açıkçası çok mümkün değil, yükselse bile takviyelerle o noktada tutabilmek çok mümkün deği, ayrıca Türkiye'nin konumu itibari ile Güneş'ten D vitamini sentezi yapmak da imkansız demeyeyim ama siz imkansız gibi düşünün. Bu arada 30000 ıu çokmuş gibi gözüküyor ama 30000 ıu d vitamini 32 mg falan yapıyor aslında öyle yüksek bir miktar değil.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (17.02.25 22:44:52) 
Multivitamin şeklinde kullanmayın, faydası yok. En basit şekliyle şöyle düşünün bir kapıdan 8 kişi aynı anda geçmeye çalışmak gibi. Aynı anda alınan 50 çeşit vitaminden hücreye hangisi girsin.
D vitamininin farklı ilaçlarla kullanımında vücuttaki emilimi azalır, etkisi düşer. Kolesterol ilaçları, antikonvülzanlar buna örnek. Bir de gerekli doz kişiden kişiye değişir. Öğlen yağlı bir öğün sonrası alınması en iyisi.
B12 vitamini örneğin, semptom göstermese bile mide rahatsızlığı olan kişilerde emilimi çok çok düşüktür. Bu durumda kişi dilaltı sprey veya enjeksiyon tercih etmeli.
Vitaminler, takviyeler konusunda doktorunuza ve eczacınıza danışın. İnternette sahte ürün çok fazla bu arada. İnsanlar ucuz diye onlara yöneliyor, ama hem ihtiyacınız olan sağlık danışmanlığını alamıyorsunuz, hem de çoğu zaman sahte ürün kullanıyorsunuz farkında olmadan. Orjinal/sahte ayırt etmek mümkün değil bire bir kopyalanıyor inanın.
  • bisorumvardı  (17.02.25 22:52:02) 
  • mor oje  (17.02.25 23:14:29) 
türkiyede vitaminlerin üzerinde yazan tavsiye edilen tüketim miktarları çok çok düşük dolayısıyla da çok yetersiz. örneğin amerikada tek hapında 10000 iu olan d vitamini var.
şişe üzerinde yazan miktarla özellikle d vitamini yükseltmek çok zor.

  • my fault  (17.02.25 23:32:42) 
günde 1000 iu d vitamini ile seviyenizi arttıramayacağınız gibi, koruyamazsınız bile. güneş konusu günümüzde biraz hikaye, onu geçiyorum ancak d vitamini eksikliğiniz varsa ve arttırmayı hedefliyorsanız her gün en az 4000 iu almalısınız. d vitamini kolay kolay toksitite seviyesine ulaşmaz ancak bu demek değildir ki şişeyi ağzınıza boşaltın... k2 vitamini ile birlikte kullanıldığında olası yan etkileri de azaltmış olursunuz. onun dışında, megnezyum ve çinko kullanımı da d vitamini emilimini arttırır. damla formunda d3+k2 kullanın. tavsiye olarak vetanura markasını söyleyebilirim.


  • motosiklet burclu adam  (18.02.25 01:08:21) 
vitamin hapı içeceğinize gidin meyve yiyin pek işe yaramıyor o vitaminler


  • cnrylmz1  (18.02.25 14:26:19) 
[]

Kötü tanımınız nedir? biri ne yaparsa kötü insan/ kötü niyetli dersiniz?

Bence hiç tanımadığı biri hakkında ahkam kesen,çirkin yorumlar yapan ,alay eden önyargılarla donanmış kişi kötüdür.




 
Başkasının zarar görmesine göz göre göre razı olan kişi kötüdür.
İyilik ve kötülük sosyal birer olgu aslında, toplumsal yaşamın gerektirdiği ortak çıkar ve uyumlu yaşama konseptlerine işaret ediyor. Bu açıdan bakınca, aynı çevreyi paylaştığı insanların zararına hareket etmeyi bilinçli tercih eden kişilere kötü derim ben.

  • Bruce  (03.02.25 23:12:20) 
birinin basina gelen kötü bir seyi onun hak ettigini ya da basina gelmesi gereken kötü bir seyin oldugunu düsünüyorsan ilk kapi aciliyor. bu genelde senin kendi basina kötü bir sey geldikten ve sen o duygularla basa cikamayinca oluyor.

aktif olarak da bir sey yapmaya basladigin anda da sen kötü oluyorsun zaten.
benim görüsüm böyle.

kendi cikarini düsündügü icin kötülük yapan biri de kötü olabilir. ama onda kötülük bir arac, amaclamadigi ama okay oldugu bir sonuc. esad, mesela daha cok bu. ilk söyledigim daha duygusal bir sey. esad, daha duygusuz. sivillere kimyasal bomba atiyor cünkü kolay sonuc veriyor. siviller ölsün istemiyor aslinda ama gözden cikarmaya okay.

gecen bir video vardi. adam fistik yerken arka masada birini vuruyordu. o da tam öyle. killing is business.
  • sonsuz  (03.02.25 23:16:54) 
kötü biri kimdir? aslında sorunun cevabı basit: başkalarına zarar vermeyi umursamayan ya da bundan keyif alan kişi. bazen bunu doğrudan yapar, bazen de sadece kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını hiçe sayar. ama işin kötüsü, kötülük her zaman siyah beyaz değildir.

mesela biri hırsızlık yapıyorsa kötüdür, değil mi? peki ya açlıktan ölmek üzereyken bir ekmek çalan biri? ya da sadece kendi rahatlığı için insanları manipüle eden ama bunu ‘iyi bir amaç için’ yaptığını söyleyen birisi? işte burada işler karışıyor.

bence kötülüğün en net hali, sadistçe ve bilinçli şekilde zarar vermek. empati sıfır, vicdan devre dışı. bu tip insanlar gerçekten kötü. ama bazen de insanlar kötülük yapar çünkü çaresizdir, korkuyordur ya da kendilerini haklı gördükleri bir savaşa girmişlerdir. burada kötülük biraz daha griye döner.

özetle, kötü biri ya zarar vermekten zevk alır ya da bunu önemsemez. ikisi de aynı kapıya çıkar: dünya biraz daha berbat bir yer olur.
  • gabe h coud  (03.02.25 23:40:30) 
''kendi cikarini düsündügü icin kötülük yapan biri de kötü olabilir.'' başkasına yapılsa size anlatılıyor olsa bile kötüdür o kişi.


  • Kahvedesu  (04.02.25 00:59:50) 
[]

insecurity kelimesinin Türkçe karşılığı nedir?

Sb




 
Korku diye cevirirdim ben.


  • baldur2  (04.02.25 01:43:37) 
eziklik


  • antikadimag  (04.02.25 03:54:30) 
ozguvensiz.

insecurity kelimesinin "guvenlik eksikligi, guvensiz" anlaminda kullanimina hic denk gelmedim.
  • cooperr  (04.02.25 05:15:37) 
ne insanlar var ya, chatgpt kopyala yapistir cevap vermis.

hic "body insecurity" diye bir sey duydunuz mu? inanmazsiniz ama bu tamlama insanin kendi vücuduna karsi hissettigi özgüvensizlik demek.
kendi vücudundan korkma durumu demek degil ajskd. Yani insecurity kelimesi gayet özgüvensizlik anlaminda kullanilabilir.

"job insecurity" dersen, is güvensizligi (isi kaybetme korkusu) anlamindadir. begenilmeyen ilk cevap son derece dogru.
cok büyük özgüvenle özgüvensizlik anlamina gelmez denmis ama yanlis:)
  • alice in potatoland  (04.02.25 12:48:37) 
güven icinde hissetmemek, yerine göre özgüven eksikligi. kesinlikle korku degil, eziklik hic degil, güvensiz, emniyetsiz pek degil. zülal balpınarın selamı var.


  • deckard  (04.02.25 13:32:43) 
[]

Bu yaştan sonra yüksek lisans?

Kendi bölümüm yeni açmış. Lisans biteli 10 yılı geçti.Işyerime okul yakın sayılır. Yaş 36 daha önceden devam etmediğim yüksek lisans var. Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum. Biterse sonrasında doktora vb. olur olmaz bilmiyorum. Bir yandan da uğraşabilir miyim emin değilim.




 
tek senelik mba yap?


  • alice in potatoland  (19.01.25 20:17:48) 
Lisans bölümümle aynı ve Türkiye'de 2 yerde var. Nadir bölümlerden benimki. Sosyal bilimler olduğundan 1 yıllık bölüm de bulamadım


  • pembediken  (19.01.25 20:23:51) 
ben 18 yıllık duyurucuyum. buradan uyguladığım cevaplar yüzünden pişman olduğum çok oldu. aksi de çok oldu.

bu yüzden iyi karar verin.

ama ben olsam sırf manevi hevesim için yapmam.

yapmadım da. 13 sene önce kazanıp gitmediğim programa af geldi dönmedim.
  • ya ben lan neyse  (19.01.25 21:22:10 ~ 21:52:27) 
Hahah bu yaştan sonra deyince ben de bir şey sandım. Vakit ayırabilme ihtimaliniz varsa düşünmeden başlayın. 50'li yaşlardan sonra yüksek lisans ve doktora çok işe yarıyor. Emekli oluyorsunuz, ama hala bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Y.Lisans hele hele doktora olunca seçenekleriniz artıyor.


  • SiyamkedisiZorro  (19.01.25 21:25:45) 
Bir lisansüstü programında yarı zamanlı olarak çalışıyorum. Sınıfımızda 35 yaş üstü yaklaşık 7 kişi var. Hepsi iş, eş, çocuk ve bolca sorumluluk sahibi. Zaman konusunda yer yer zorlansalar da son derece gayretliler, gençlerle hoşgörü ve iş birliği içerisinde projelerini tamamlıyorlar.

Yaş odaklı bakıp moralinizi bozmayın diye bunları söylüyorum. Sandığınızın aksine belli bir yaştan sonra eğitime devam etmek artık oldukça yaygın. Üstelik kazanılan o başarmışlık ve akademik olarak üretimde bulunabilme hissi son derece motive edici.
  • moonie  (19.01.25 21:44:18) 
okul dedigin sey kisisel masturbasyon.

yapmak istiyorsan yap, ama beklentilerini dusuk tut derim. Mesela MBA yapinca seni X firmasina C level yonetici yapmayacaklar. Titrlerin pek kiymeti kalmadi artik.
  • cooperr  (19.01.25 21:44:23) 
"Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum."

bence mesela haftada 2-3 katilim gosterecegin bir spora falan baslasan ve 3 sene duzenli gitsen daha iyi olur senin icin. bahsettigin masterin herhangi bir faydasi veya kariyer artisi olmayacak ama sirf ise yakin ve lisans bolumunle ayni diye tercih ediyorsun gibi gozukuyor yukaridaki yazdiklarini okuyunca.

tabii kotu bir tercih demiyorum, sadece "bir başarı elde etmiş olmak için" yapabilecegin daha manali seyler olabilir, onlari da dusun bir diyorum.
  • hot potato  (19.01.25 21:45:27) 
ben su an yüksek lisans yapiyorum. 2 yillik is deneyimi sonrasi basladim.
is görüsmelerinde bana masterin yok falan diyorlardi. bir yerde de haklilardi ama 10-15 yillik kariyeri olan birinin masteri olup olmamasi önemli mi acaba? önüne geliyor mu yani?

bir de isine yönelik sertifika programlari vs daha iyi olabilir. okul cok teori.
  • sonsuz  (19.01.25 21:49:46) 
Amaca bağlı. Amaç akademiyse direkt doktora. Değilse de masterdan bir beklentin olmalı. Master finansal getirisi olmayan bir eğitim. Ya göçmenlik için kullanılır ya da cv şişirmek için.

Mastera ayıracağın zamanla kendine, sağlığına veya kariyer bağlamında bir beceri edinme yatrımı yapabilirsin
  • wd40  (19.01.25 22:03:52 ~ 22:04:45) 
43 yaşında 1.5 saat uzaklıkta bir ilçeye gidip gelmeyi göze alarak yüksek lisansa başladım. Amacım 8 yaşındaki oğluma örnek olmak, ders çalışırken ödev yaptıran kişi değil de "haydi venim de yapmam gereken ödevler var, beraber oturup çalışalım" düsturunu kazandırmak. İşsizim, yüksek lisansa başlamasam evde TV izleyecektim. Ama bulunduğum yerdeki yüksekokulda öğretim görevlisi kadrosunu bu yüksek lisans eğitiminden sonra bir daha zorlayacağım. Umut hep baki...
Pişman değilim, iyi ki başlamışım.

  • strawberry first  (20.01.25 00:29:48) 
1 yaş büyüğüm sizden. Mezun olduğum bölümün yükseğini yapıyorum şu an. (Olması gerektiği gibi liseden sonra gitmiştim fakülteye onda gecikme yoktu)


  • hedep  (20.01.25 00:46:47) 
[]

Gönüllü olarak çalışmak

Barınak, doğa, çevre gibi alanlarda gönüllülük işlerinde çalışmayı düşünüyorum. Aramızda böyle tavsiye verecek gönüllülük işlerinde olanlar var mı? Yetişkin çalışanlara yönelik gönüllülük olmalı.




 
[]

Hepsi burada, Trendyol vb.den vitamin almak

Propolis almak istiyorum bu online alışveriş sitelerinde var ama orijinal mı emin olamadım. Ayrıca aynı 3lu ürün Trendyolda 990 TL hepsiburada da 500 TL. Alınır mı?




 
Başlığa vitamin yazmışım. Propolis olacak


  • pembediken  (13.01.25 20:48:43) 
voonka ürünlerini trendyoldan aliyorum. eczaneden daha hesapli geliyor.


  • deckard  (13.01.25 20:57:15) 
Amazon tr yada amazon dan alabilirsin diger sitelerden tavsiye etmiyorum

Amazondada sol kosede amazon tarafindan gonderiliri isaretlersen orijinalliği garantileyebilirsin en azindan yuzde doksan dan fazla ihtimal ben guveniyorum bu gune ladar busekilde aldigim hersey orjinal geldi buda taktigimdir kamuoyuna bildiriyorum
  • Zetnikov  (14.01.25 00:53:18) 
[]

Vadeli hesap kullanıyor musunuz

Döviz,altın borsaya göre daha garanti görünüyor., Hangi bankalar bu hesaplarda daha avantajlı?




 
PPF'lar varken gereksiz görüyorum.
Kısa vadede gerekecek nakit için bir iki haftalık ihtiyacımı Enpara Birikim hesabında tutuyorum.
Onun dışında Borsada oynadıklarım hariç tüm TL yatırımım Para Piyasası Fonları ile Borçlanma araçları Fonlarında.
  • Mirket  (12.01.25 19:35:23) 
vadeli hesaba ne gerek var para piyasası fonları daha basit ve kullanışlı.


  • biravekahve  (12.01.25 19:49:42) 
Günlük vadeli kullanıyorum. Kredi kartı borcunu ödeyene kadar bir kaç günlük nakit fazlası olduğu dönemlerde, gibi.


  • gabe h coud  (12.01.25 22:21:02 ~ 22:21:39) 
Prensip geregi kullanmiyorum. Kullaniyor olsaydim da su an faize girmezdim sanirim. Teknik bilgim oldugundan degil ama epey zamandir bedavadan para kazaniliyor gibi bir tablo olustu. Bunun sonu yok, bir yerde dengeler degisecektir ve buna cok zaman kaldigini sanmiyorum.


  • mbond  (13.01.25 11:21:02) 
@mbond + 1. TL'de para tutmayın, döviz bazlı varlıklara geçin.

Çok istiyorsanız, en fazla paranızın yarısını TL'de tutun. Hükümet epeydir kuru tutuyor ama ne kadar devam eder bilinmez. Döviz bir gecede kırılabilir.


.
  • kartallar yuksek ucar  (13.01.25 11:44:03) 
[]

Belli yaşı geçmiş hiç evlenmemiş kişiler toplum baskısıyla nasıl başetti?

Evlenmemiş insanlara karşı halen bir baskı,ezikleme, küçümseme gibi durumlar oluyor. Önceki kusaklardan hiç evlenmemiş insanlar bu baskıcı tiplere karşı nasıl posta koyup makul cevap verebilmiş eğer yapabildiyse? Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.




 
Can sağlığı, hayat dediğiniz zaman üstüne diyecek bir şey kalmıyor. Yine de uzatabiliyorsa valla hayat, kader, olacak, bitecek, halledeceğiz kelimelerini sıralı tam liste şeklinde söylüyorsun bitiyor.


  • Shepard  (05.01.25 13:37:42) 
Bu tür toplumsal yapıların tersine gitmek belli bir otonomi ve ekonomik özgürlük istiyor. Geçimini başkasının verdiği harçlıktan sağlarken, başkasının evinde yaşarken o insanların baskılarına karşı gelmek zor.

Ama gerekli otonomi varsa ötesi daha kolay; insanlar "Neden evlenmiyorsun" dediklerinde onların anlayacağı dilden cevap verebiliyorsun. Mesela bunu soran örneğin dayının oğluysa gayet de "Sana ne" demek mümkünken bir gözü toprağa bakan ananense ve kalbini kırmak istemiyorsan "Kısmet anane" deyip geçiştiriyorsun.
  • salihdt  (05.01.25 13:50:33) 
@tiredofwaiting evli olmamak benim için çok iyi. Ama eğitimli, diplomalı,okumuş, düzgün giyimli insanların küçümseyerek sen ne zaman evleneceksin demesi sinir bozucu. Bu örnekteki kişi aynı işyerinde eşinin benimle sohbet etmesinden rahatsız oldu bekarım diye. Hatta alttan alttan cinsellikle ilgili imalarda bulundu. Insanların ağzı torba değil maalesef.


  • pembediken  (05.01.25 13:53:01) 
öncelikle, evliyim.

bence toplumun "evlen" baskisindan ziyade cirkin kalpli insanlarla basetmek cok daha zor olmali.
insanlar hemen her seyi annelige, anne olmayan anlayamaza, evlilik sürdüremeyen insanlar sorunludura baglamasi asiri can yakiyor olmali. gecen gün internette bir yorum gördüm, adamin teki gelmis insanlara "üreyememisler yorum yapmasin" demis. midem bulandi yorumun igrencliginden. yüzyüze diyecek g*t onda yoktur ama günümüzde baski ve zorbalik da sosyal cevreyle kisitli kalmiyor artik, onlar da alan genisletti. bence karsi komsun makbule teyzenin "evlenmeyecek misin kizan?" lafini savusturabilirsin kalp kirici olmadan, bundan ziyade evlenip "üreyebildigi" icin kendini bir halt zannedenlerin densiz ve igrenc yorumlarindan koruyabilmek daha önemli. asil kirici olan onlar oluyor.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (05.01.25 15:40:48) 
İki insan bir araya gelince, aralarında biraz da samimiyet varsa ve taraflardan birinin durumu normalin biraz dışındaysa, bu durum bir şekilde konu edilir.

Örnek, Mezuniyet gereğinden fazla uzadıysa, nişanlılık süresi uzadıysa, çocuk yapma işi herkesinkine nazaran geciktiyse, kilo almış başını gitmişse, okul bitmiş epeydir boşta geziliyorsa, zorunluluk olmadığı halde her gün sabahlara kadar çalışılıyorsa ya da sabahlara kadar içiliyorsa hatta saç ya da sakal gereğinden çok uzadıysa.

Bunlar ve dahi niceleri varsa arkadaşlar bunu konu eder, konuşulur. Bu laflar eğer size dokunuyorsa o durumda problemi kendinizde aramanız gerekir. Bu alınganlığı yapmaya gerek var mı diye düşünülmeli.

Ben bu konuda yaralıyım. Kimse acımı deşmesin düşüncesi değil mi bu? @ercü'nün verdiği örneklerde konuyla ilgili en ufak zorlama var mı mesela?

Bu arada ben de bekarım. Arkadaşların eşin dostun tamamı sık sık konu eder. Ama bu konu etmeler beni bugüne kadar hiç rahatsız etmedi. Normal akış dışında bir durum varsa konu edilir tabii. Konuşulur yani. Alınganlık etmek anormal. Hele ki alınıp karşı tarafa laf sokmaya kasmak falan, ne kadar tuhaf, ne çirkin.
  • Mirket  (05.01.25 15:45:04) 
Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.

özel konuları bu sekilde patavatsızca dile getirebilen insana her ortamda sana ne diyebilirim.
  • unabomber  (05.01.25 15:53:00) 
bana kimse baskı maskı yapmadı. zaten arkadamdan deli falan diyorlar.


  • ya ben lan neyse  (05.01.25 16:53:09) 
Cevaplar için teşekkürler. Konu biraz dağıldı. Belli yaşı geçmiş bekarların hikayelerini bekliyordum mesela kezban teyze Osman amca vardı hiç evlenmemiş bu sorulara böyle cevap verirlerdi gibi.

@Mirket başıma gelen olayda işyerinde kadının biri defalarca sordu. Yüz ifadesinden, konuşma tarzından, mimiklerinden küçük görmeye çalıştığını ve ezikledigini bir süre sonra farkettim. Ayıp değil mi? Bu durumda ben mı alıngan oluyorum?
  • pembediken  (05.01.25 22:01:50) 
kimseye sana ne, seni ilgilendirmez demem. şöyle savuştururum:

- görüştüğüm biri var, önümüzdeki aylarda güzel haberler gelebilir :)
- görüştüğüm biri vardı, olmadı, nasip.

hiç öyle "evlenmek bana göre değil çok banal yeaaa belediyeden izin mi alacağız" demem.

- evet ben de sizin gibiyim, evlilik düşünüyorum, oluyor/olmuyor.

gibisinden bir mesaj vermiş oluyorsun.
bi sakinleşme geliyor böyle konuşunca.
  • tabudeviren  (05.01.25 22:15:14) 
Toplumun geneli bazı insanların evlenmek istemeyebileceklerini, bazı insanların çocuk sahibi olmak istemeyebileceklerini anlamıyor. Haliyle onların gözünde siz "Evlenmek isteyip de evlenememiş" ya da "Çocuk sahibi olmak istemiş ama olamamış" insanlar oluyorsunuz, bu da ister istemez birinci durum için ya acımaya ya da küçümsemeye gidiyor. Kaba tabiriyle "Evde kalmış" muamelesi görüyorsunuz işte...

Siz kendi kararlarınızdan memnun ve eminseniz bunu kafaya takmaya gerek yok, zira bu insanların sonu yok; ne her birine haddini bildirebilirsiniz, ne hadlerini bildirerek bunların sonunu getirebilirsiniz.
  • salihdt  (06.01.25 04:06:42) 
salihdt+1

Kimseye bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz, muhtemelen onlar zaten siz ne derseniz deyin kendi kafalarında kurduklarına inanacaklar.

Sana ne olmaz tabii de şey olabilir;
-Düşünmüyorum.
-Yo hiç düşünmedim.
-Bana göre bir hayat değil.
gibi cevaplar.

Dediğim gibi ne derseniz deyin onlar zaten kendileri aynı şeyi düşünmeye devam edecekler, takılmayın.
  • mutekebbir  (06.01.25 12:34:26) 
Baş edemedik! DÜnyanın her yerinde var bu tipler.


  • Kahvedesu  (06.01.25 12:40:32) 
Neyse ki sert bir mizacım olduğundan sanırım bu tür şeyler çok duymuyorum. Duyarsam da istemiyorum diye tekrar tekrar söylüyorum karşı taraf ne dese aynı cevap.


  • peki madem  (06.01.25 13:13:22) 
@salihdt +1

Onun dışında her ortamda her insana sana ne diyorum aslında. Bir ezme olayı yok pek. Baskı çok. Baskıdan rahatsız olursam evliliklerde gördüklerime, onların evliliklerine ve çevremdeki boşanma oranına getirip laf ediyorum. Kendi evliliklerini sorgulayıp mutsuz olsunlar ondan sonra. O da olmazsa başka bir konudan siz yüklenin. Bir daha rahat rahat baskı yapamazlar. En azından baskı olsa da aynı oranda yapamadılar.
  • nawar  (06.01.25 14:49:47 ~ 14:50:56) 
[]

Fazla duygusal olmaktan nasıl kurtulunur?

Hemen her konuda. Daha mantıklı ayakları yere basan biri olmak için.Bu konuyla ilgili kitap daha çok film önerisi alabilirim.




 
duyguları sorgulayarak.

ben bu duyguyu niye hissediyorum?
kağıt kalemle çalışmak işe yarayabilir.
bir akıl haritası çizmek ve ben bu duygudan sonra nasıl hareket etmeliyim?
şu hareketi yaparsam ne olur? bunu yaparsam ne olur?
  • mathilda.may  (04.01.25 20:30:15) 
duygusal olmak derken ne demek istiyorsun? mesela hangi kararin sana göre duygusaldi? mantikli olanin baska bir secenek oldugunun farkinda miydin?

insanlar beni genelde mantikli buluyorlar. halbuki bence ben cok duygusal ve kirilganim bence. kirilmamak icin düsünüp "mantikli" olani seciyorum.

bir de psikoloji, nöroloji, sosyoloji ögrenmek de olaylara daha analitik bakmayi sagliyor.
  • sonsuz  (04.01.25 20:34:16) 
O duyguların sizin üzerinizdeki etkisi neden o kadar güçlü diye bakarak. Duyguları yadsiyarak, yok sayarak ben hayatımda hiçbir yere varamadım şahsen. Şu andan itibaren mantıklı bir insan oluyorum, şeklinde bir komut da veremiyorsun zihnine. Uzlaşmacı, anlayışlı olmanız gerekiyor kendinize ve duygularınıza karşı.


  • sekizdokuzon  (04.01.25 20:35:43) 
Yellowstone dizisini izleyin orada (kadın veya erkek) dediğiniz türden karakterler var.


  • emirleblebikemir  (05.01.25 04:09:58) 
Septisizm üzerine felsefi kitaplar filmler olabilir. Bence şüphecilik duygularla hareket etmeyi engelleyen bazen öldüren bir şey. Akılcılık ve bilimselliğin de temelini oluşturuyor.


  • filipis  (05.01.25 13:58:52) 
[]

Etrafınızda şahit olduğunuz unutulmaz kötü insanlar

ve yaptıkları kötülükler neydi?




 
ailemin yaşadığı yerde büyük bir park var, insanlar ihtiyacı olmadıkları kıyafetleri parkın girişinde bir kutuya bırakıyorlardı. bir kadın vardı kutuya çok uzak olmayan bi yere kilim serip bütün gün çocuğuyla orda takılıyordu, birisi kıyafet bırakınca hemen arkasından çocuğunu gönderip kutuyu karıştırıp içinden iyi olanları alıp başka bi yerde tezgah kurup satıyordu. bir kaç kere uyardılar ama kadın idrak etmek istemiyor, bana çok iğrenç gelmişti.


aynı parkta yaşlı teyzeler toplanıp örgü falan örerler satarlar, bir tane siyahi kadın gelmeye başlamıştı bi ara, örgü örerdi kucağında da bebeği vardı sürekli. teyzelerden biri çocuğu görünce ayyy bu ne maymun gibi demişti kadına, zavallı kadın hiç bir şey de diyemedi.
  • nahtoderfahrung  (29.12.24 16:30:22 ~ 16:30:45) 
lisedeki ingilizce ve edebiyat hocalarim. acik sekilde ögrenci ayiriyorlardi. tr'den soguttular beni.

fizik hocasi da mesela ögrenci ayiriyordu. erkekleri cok seviyordu ve kizlara bildigin kötü davraniyordu. ama onun oglu vardi. duygusal davrandigini düsündügüm icin kötü diyemem. kadinin gelinine bol sans diliyorum valla oglanin akli varsa cok yaklastirmaz onlari.

üsttekiler ama bildigin para vs icindi.
  • sonsuz  (29.12.24 17:04:50) 
kızlarını hortumla döven çocukluk travmam komşu memet amca!
çocukları taciz eden (tabi sonradan anlıyor insan bunu) esnaf mustafa amca!

ikisi de gündelik hayata karışan sıradan insanlardı. canavarlar uzakta değil içimizde.
  • anon1m  (29.12.24 17:31:13) 
Daha yakın zamanda bana kardeşim, bacım diyen, evime gelen yemeğimi yiyen arkadaşımın eski flörtüme yürümesine şahit oldum. Göz göre ilgisini çekmek için video, foto atıyor bir de bana soruyordu atmadan önce. Birlikte tatile gitmeyi planlıyor, bunu da bana anlatıyordu.

Benim hatam yarı yaşında nişanlı birisiyle yatan ve bundan zerra pişmanlık duymayan bir kadınla arkadaşlığıma devam etmek oldu.
  • Kahvedesu  (29.12.24 20:37:51) 
[]

erkeklerin güzel kadın istemesi vs. kadınların yakışıklı erkek istemesi

Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?




 
Kadın erkek herkesin kendi kriterini söyleme hakkı var

Tip, boy, kilo, ekonomik durum, meslek vs

Mesela bir kadının ben zengin koca istiyorum demesi niye bu kadar tetikliyor, hayatta herkesin öncelikleri farklı, o da bunu arasın, bu bana oldukça dürüst geliyor
  • grimavi  (23.12.24 21:04:43) 
"Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor."

- kadınların ezici bir çoğunluğu herhangi bir şey yapmadan ilgi görebiliyorken erkeğin ilgi görebilmesi için ortalamanın üzerinde birisi olması gerekiyor. beğenilmeyen erkeklerin ağlaması bu.

"Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?"

- insanların kendilerine çekici gelen yüz ve/veya vücut özelliklerine sahip insanları arzulaması gayet normal.
  • tabudeviren  (23.12.24 21:21:19) 
erkegin güzeli cirkini olmaz. efendisi olur iti köpegi olur.
www.youtube.com

  • sonsuz  (23.12.24 21:28:29) 
Aslında örnek verdim. Eşinin göbeğine aşık olan arkadaşım dış görünüşe yani yakışıklı olmasına bakma dedi. Ben öncelikli olarak dış görünüşe yani yakışıklı bakımlı olmasına bakıyorum para önemli değil. Ama sanki parası olsun desem daha normal karşılanacak


  • pembediken  (23.12.24 21:32:17) 
Yakışıklı erkeğe yakışıklı kadın düşse de bu ikilemden ayrılsam. Kesin 3-4 limanın vardır, aldatıyosun beni diyenlerden bıktım. Özgüvenlerine göre konuşuyorlar bence. Sıktı artık bence. Erkek efendi olur olmaz, kadın güzel olur ya da güzel değildir. Bu kadar. Erkeğin yakışıklısı, berberden tas konularak saçı kesilmiş olan temiz düzgünüdür. Fazlasında ne yapsın, röfle çekip makyaj mı bilmiyorum.

Kadın bakışıyka yakışıklı erkek yok bence, fakir erkeği anası bile bir yere kadar.
  • baldan kaymak  (23.12.24 21:46:43) 
Türkiye'de sıfır tip ve bol parayla çoğu kadını elde edebilirsin. Ne iş yaptığın da önemli değil. Kaçakçı, vurguncu at hırsızı tiplerin yanındaki kadınları görüyoruz.

Bu denklemi bozan belli bir statüsü ve yaşam standartı olan kadınlar. Bazen onlar bile paraya tav olabiliyorlar.

Dış görünüşe gelene kadar çok yol var yani
  • wd40  (23.12.24 21:54:36) 
@baldan Acun'un programlarına bakın. Sadece güzel kadınları değil yakışıklı erkekleri de seçiyor yarışmacı olarak.


  • pembediken  (23.12.24 22:03:16) 
Türkiye'de sosyal konularda genelin sesi her zaman her şeye olumsuz çıkıyor. Bunları takmamak lazım.

Bahsettiğiniz konu özelinde biraz açabilirim konuyu. Bizim ülkede erkekler kişisel bakıma önem vermiyor. Giyimine de önem vermiyor, saça başa da önem vermiyor.

Benim gördüğüm kadarıyla bu durumun birazı umursamamazlıktan, birazı sefilliği yüceltme edebiyatından birazı da yoksulluktan geliyor. Kişisel bakımına özen gösteren erkeklerle dalga geçiliyor. İnsanlar az bir şey eli yüzü düzgün bir şey giydiğinde utanıyor, "bu bize uymaz" tavırlarına giriyor. Zaten bakım ve giyim kuşamla ilgili çoğu şey de pahalı. Şimdi çoğunluğu bu kümeden oluşan bir yerde siz çıkıp "ben yakışıklı erkek istiyorum" derseniz ne olur?

Size hak mı verilir? Yoksa savunma psikolojisiyle türlü türlü mantığa bürüme çabalarına mı şahit olursunuz?
  • akhenaten  (23.12.24 22:10:05) 
Erkekler göz insanıdır kadınlar kulak insanıdır. Erkekler gözlerinden avlanır kadınlar kulaklarından avlanır.

Ama son yıllarda kadınların önemli bir kısmı dişillikten bir miktar uzaklaştıkları için daha bir göz insanı olmuş durumdalar, kendilerine uyguladıkları bakımı erkekte de görmek ister oldular.

Erkekler zaten göz insanı oldukları için, bir de kadınların bu tercihleri de çoğalınca tıpkı kadın gibi manikür pedikür botoks kaş aldırma lazer bilmem ne yaptırır oldular. Vücut geliştirmeyi saymıyorum, bana o kadar saçma geliyor ki hepsi.

Birlikte oluyorlar ama çok çabuk tüketiyorlar. Bir yılda 8-10 sevgili değiştiren oluyor kadında da erkekte de. Sonra güvensizlik gelişiyor, değersiz bulmalar artıyor, menfaatperestliğin önü açılıyor...

Ahlak denen şey bunun için vardı, maddecilik saplantısı insanı doyumsuz ve huzursuz mutsuz kılacağı için insanlar birbirlerinde daha derin anlamlar arasınlar istenmişti. Bunu ciddiye alanlar da eş bulamıyor artık, öyle bir yamuldu her yer.

Kadın da maddeci olursa erkeği kimse toparlayamaz diye düşünüyorum.
  • muhayyer divan  (23.12.24 22:34:36) 
Yakışıklı erkek arayan kadın erkeklesmistir, iyi bir şey değil.


  • sekizdokuzon  (23.12.24 22:57:00) 
hiç de tuhaf değil kocam bu kadar yakışıklı olmasa bilemiyorum napardım kadınlar için de tip çok önemli olmalı.

erkekler için aşama cinselliğe geldiğinde güzel çirkin pek fark etmiyor tek bir noktaya odaklanıyorlar genelde. tabi ki genellemeler yapmak iyi değildir onu da belirteyim.

kadınlar için beğenmediği bir erkekle bırak cinselliği öpüşmek bile zul gelir.
  • Hallegadola  (24.12.24 09:21:52 ~ 09:22:56) 
Bence tercihlerin hiçbiri tuhaf değil. Karşılıklı kriterler sağlandığı sürece iki taraf da memnunsa kimseye laf düşmemeli.

Benim için de dış görünüş önemli. Görünüşünü beğenmediğim bir erkekle uzun süre beraber olamam. Genelde dediğiniz yorumları yapanlar kendi olumsuz/olumlu tecrübelerini ya da başkasından gördüklerini tek doğruymuş gibi algılaması.
  • jazzabel  (24.12.24 12:03:04) 
benim son zamanlarda gozlemledigim kadinlar yakisikliliga filan bakmiyor genelde, su an herkesin derdi parasi cok olsun modunda maalesef


  • sweetoffice  (24.12.24 12:34:42) 
Erkeklere sorarsan da "Kadınların yakışıklı istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak erkekler güzel kadın istediğinde şekilci deniyor." derler. İnsanların şu cinsiyet kalıplarının nerede denk gelindiği ile ilgili olduğunu kabul etmesi lazım. Öte yandan kim nerede ne derse desin bir cinsiyet ile ilgili kötülenen davranışların %90'ı diğerinde de var.

Herkesin ilişkide kriterleri olabilir ve bu normal. Kadının yakışıklı ve zengin arıyor olması ya da erkeğin güzel kadın arıyor olması gibi şeyler arayanları bağlar. Kimse toplumun ya da karşı cinsin dayattığı kriterleri beğenmek zorunda değil. Milletin laf etmesine takılmayın.
  • nawar  (24.12.24 14:14:31) 
kadinlarin tipe bakmadigini iddia edenler hayal dunyasinda yasiyor. tip para gibidir, her sey degildir ama cok seydir.


  • baldur2  (24.12.24 14:22:52) 
bence de tip önemli. erkegin tipi olmaz diyenler, kadinin böyle bir istegini maskülenlesme olarak görenlerin sevgilisi kesin tipsiz.


  • sonsuz  (24.12.24 15:05:47) 
[]

Gönül işleri konularında hangi ülkenin erkekleri iyi ?

Gözlemleriniz nedir? Özellikle karakter, yaşam tarzı, huy vb. açısından. Maddi durumları önemli değil.




 
ispanyol erkekleri epey iyi diye biliyorum.

Fransizlarin çogu zaten ya arap ya zenci.

Italyanlar da oldukça fakir.
  • feastofthedamned  (11.12.24 22:29:30) 
İspanyol erkekleri sevişme hariç iyi

Müslüman erkekler dışında tüm erkekler iyi bence.
  • Kahvedesu  (11.12.24 22:33:31) 
bence almanlar

esitlikci ve sana cok saygili.
basta soguk gibi olsa da isininca cok sicak. hindistan cevizi gibi disi sert, ici tatli ve yumusak :)
stabiliteye cok önem veriyorlar. duygu inis cikislari yok. duygular daha makul yasaniyor.
alman bir erkegin bebegi olunca 4 ay babalik iznine cikmasi cok normal. parklarda, sokakta kücücük bebekle gezen bir sürü baba var. bu türkiye'de hatta abd'de falan da cok daha azdir eminim.
tatili, yürüyüsü, aktivite yapmayi cok seviyorlar.
  • sonsuz  (11.12.24 22:43:34) 
Gözlemlerim genel olarak böyle net bir cevabın asla olmayacağı (pakistan vs konusmuyorsak)

Bahsedilen ülkelerin hepsinden mal ve iyi örnekler çıkar. Kendi erasmuslu arkadaslarimdan biliyorum. Misal alman denmis, vallaha kizlara obje gibi davranan bir alman ile o kiza aşık olan bir alman kapışması gördü bu gözler. Ikisi de aynı ülke.

Fransizlarin çoğu arap ya da zenci demek için de paris'te bir adet quartier dışında hayatında Fransa görmemiş olmak lazım. En son siyahi ne zaman gördüm hatırlamıyorum, 3. Şehrim. Maghrebiler de ülkenin yüzde 90u. Bütün Türkiye Kürt demek gibi.

Neyse türk erkekleri benim çevremdeki baya iyi (ben de bunlarin içindeyim sonuçta). O yüzden türk erkeği o zaman.
  • logisticsmanager  (11.12.24 23:36:49) 
Türk kültüründe yetişmiş bir kadın için ortadoğu dışı pek uymaz.

-Hesap ödemezler
-Arabayla almazlar, evine bırakmazlar
-Seks için beklemezler
-Yaşam tarzları bireyseldir
-Boşanma durumunda çocuklarına sahip çıkmazlar
-Nafaka mafaka zaten yok
-Pinti olurlar. Parasını sadece kendi zevklerine harcarlar

Bu saydıklarım kadınlar için de geçerli. Ama böyle kadınla ilişki Türk erkeği için süper oluyor.

Almanlar övülmüş mesela. Gerçekten komik. Bir Alman adama sen erkeksin bu senin görevin diretmesini kesinlikle yapamazsın. "Gönül işinde iyi olmak" gibi bir yükleme başlıca yanlış, öyle bir çabaya girmez
  • wd40  (11.12.24 23:47:31 ~ 23:53:03) 
Türkler gömülüyor da iyi karakterli türk erkeği ve iyi karakterli türk kadının yabancılardan eksiği yok fazlası var, bulduysanız değerini bilin


  • grimavi  (12.12.24 00:10:56) 
Şu ülke iyi, şu ülke kötü denmez ki. Her yerden düzgün insan da çıkar, saçma sapan bir tip de çıkar.

Sen, kötü ile iyiyi ayiracaksın.
  • rock n roll  (12.12.24 00:15:04) 
+1 wd40


  • lapaz  (12.12.24 07:01:49) 
araplar dünyanın en kötü erkekleri o konuda hemfikir olabiliriz; iyiyi bilmiyorum.


  • deartheodosia  (12.12.24 11:16:33) 
turk erkeklerini turk kadinlari haric herkes seviyor dunyada.


  • baldur2  (12.12.24 11:24:21) 
wd40 para önemli değil. Cidden değil.
Karakter, kişisel bakım ve temizlik önemli.
Türkiyede yetişmiş erkekle kadın arkadaş olamıyor. Erkegin bir noktadan sonra aklı kayıyor. Çoğunu böyle gördüm. Ama Avrupalı, Amerikalı yapmıyor bunu onlar için arkadaşlığın cinsiyeti yok. Asya , Afrika bilemiyorum.
Türk erkeklerini Endonezyalilar seviyormuş.Peki Almanlar nerede Türkiye'de
  • pembediken  (12.12.24 12:02:55 ~ 12:06:53) 
Bu, oldukça kişisel gözlemlere ve bireysel deneyimlere bağlı bir konu. Ancak genel kültürel özellikler üzerinden bazı yorumlar yapılabilir. İşte farklı ülkelerden erkeklerin genel olarak öne çıkan özellikleri hakkında fikir verebilecek bazı noktalar:

1. İtalyan Erkekleri
Karakter: Romantik ve tutkulu olarak bilinirler. Aşkı büyük bir coşkuyla yaşarlar ve genellikle duygularını göstermekten çekinmezler.
Yaşam Tarzı: Aile bağlarına çok önem verirler ve sosyal yaşamları oldukça aktiftir. Yemek ve güzel yaşam onlar için önemlidir.
Huy: İlgili ve nazik olma eğilimindedirler, ancak bazen fazla sahiplenici olabilirler.
2. Fransız Erkekleri
Karakter: Zarif, entelektüel ve ince düşünceli olmalarıyla tanınırlar. Kültür ve sanata düşkün olmaları, onları romantik bir aura ile bağdaştırır.
Yaşam Tarzı: Yaşamın keyfini çıkarma felsefesine sahiptirler, küçük şeylerden mutluluk duyarlar.
Huy: Çekingen bir ilk izlenim bırakabilirler ama duygusal olarak derindirler.
3. Türk Erkekleri
Karakter: Sıcak kanlı ve misafirperver olarak bilinirler. Aileye düşkünlükleri ve koruyucu yapılarıyla öne çıkarlar.
Yaşam Tarzı: Geleneksel değerlere bağlı olabilirler, ancak modern bireyselliği benimseyenler de vardır.
Huy: Genellikle dürüst ve samimi olmaya çalışırlar, ancak bazen fazla kıskançlık gösterebilirler.
4. İskandinav Erkekleri (İsveç, Norveç, Danimarka)
Karakter: Daha sakin, bağımsız ve özgürlükçü bir yapıya sahiptirler. Kadın-erkek eşitliğine verdikleri önemle bilinirler.
Yaşam Tarzı: Minimalist ve sade bir yaşam sürerler. Doğayla iç içe olmayı severler.
Huy: Soğukkanlı ve mesafeli bir izlenim verebilirler, ancak tanıdıkça güvenilir ve sadık oldukları anlaşılır.
5. Latin Amerikalı Erkekler (Brezilya, Arjantin, Meksika)
Karakter: Tutkulu, enerjik ve eğlenceye düşkün olmalarıyla tanınırlar.
Yaşam Tarzı: Dans, müzik ve sosyal hayatın önemli olduğu bir yaşam tarzı sürerler. Aile bağlarına da çok önem verirler.
Huy: İlgili ve romantik olabilirler, ancak bazen aşırı duygusal veya dramatik olabilirler.
6. Amerikan Erkekleri
Karakter: Genellikle özgüvenli ve açık sözlüdürler. Kendi bireyselliklerini ve bağımsızlıklarını ifade etmeyi önemserler.
Yaşam Tarzı: Çeşitlilik gösterir; rahat ve pragmatik bir yaşam tarzına sahiptirler.
Huy: İlgiyi üzerlerinde tutmayı severler, ancak aynı zamanda bağımsızlıklarına düşkündürler.
7. Alman Erkekleri
Karakter: Düzenli, disiplinli ve kararlı olarak bilinirler. Ciddiyetleriyle öne çıkarlar, ancak tanıdıkça esprili bir yanlarını da gösterebilirler.
Yaşam Tarzı: Planlı ve organize bir yaşam sürerler. Kültürel etkinliklere ve spora ilgi duyarlar.
Huy: Sadık ve güvenilir bir yapıya sahiptirler, ancak bazen fazla katı veya soğuk görünebilirler.
8. Orta Doğu Erkekleri
Karakter: Aileye ve geleneklere bağlı olmalarıyla tanınırlar. Duygularını yoğun bir şekilde ifade edebilirler.
Yaşam Tarzı: Toplumsal değerler ve dinin etkisi, yaşam tarzlarında belirgin bir rol oynayabilir.
Huy: İlgili ve koruyucu olabilirler, ancak bazen sahiplenici veya kıskanç olarak algılanabilirler.
Genel Değerlendirme:
Bu tür özellikler, bireylerin kişiliği ve karakterine göre çok değişkenlik gösterebilir. Klişelerin ötesinde, bireyin kişisel değerleri, ilgi alanları ve iletişim tarzı daha önemlidir.
Her kültürde iyi ve kötü özellikler bulunabilir, bu nedenle insanlar arasındaki bağ genellikle kültürden daha çok uyum ve iletişimle ilgilidir.
  • mantık  (12.12.24 12:13:54) 
Chatgpt'nin bir buraya dahil edilmemişliği kalmıştı, o da oldu.


  • potasyum bebek  (12.12.24 12:17:07) 
Almanlar iyi mi?
disaridan baktim yesil turbe icine girdim estafurullah tovbe :D
Alman erkek arkadasim cok nazik, yakisikli, egitimli vs, vs.. hesabi da bazen oduyordu ama nasil anlatayim bir problemim oluyor mesela cozmek icin hicbir sey yapmiyor, yani hic sevgilim gibi hissedemedim.
Bircok alman kadinin yabanci sevgilisi var, erkegin de var ama erkekleri kendilerine asyali bakici ariyor gibi geliyor bana.
ama yine de almanin iyisi Turkun iyisinden bence iyidir, cunku ispanyol kiz arkadasi icin ispanyolca ogrenmeye calisan arkadasim vardi. Brezilyali kiz arkadasini ailesi istemedigi icin ailesini karsisina alan da vardi. Bunlari Tr'de gormedim.

pakistan, banglades, hindi, bunlar gorduklari her beyaz tenliye yaziyorlar. Ustune birde muslumansan (paki ve banglades, afgan icin) durmak bilmiyorlar.

fransizlar dicem ama asiri flortozler.

ben oyumu amerikalilara veriyorum.
  • Ley  (12.12.24 15:23:31) 
[]

Beddua etmek çok mu kötü sizce?

Size zarar vermiş, üzmüş insanlar için kötü sözler sarf etmek mesela işi rast gitmesin vb. Sadece dini açıdan bakmayın.




 
Kendine kötü enerji yüklemiş oluyorsun beddua ettiğinde, bence buna gerek yok. En iyisi o kişiyi ya da kişileri görmezden gelmek, sanki bu hayatta bu kişi ya da kişiler yaşamıyor gibi düşünmek ve onlara hayalet muamelesi yapmak.


  • rock n roll  (08.12.24 23:45:05) 
İnsanı rahatlatır. Güzel bir şey.
Yüzüne söylersen gerginlik yaratır ama. Onun sonu güzel olmayabilir.

  • Mirket  (08.12.24 23:46:09) 
baddua etme gooddua et :p
hiç bir etkisi olmaz. kendi kafanın içinde istediğini dile getir.

  • gabe h coud  (08.12.24 23:48:02) 
dil kişiyi etkiler ya çok küfür eden biriyim bana bile beddua çok ağir bi ifade geliyor


  • ala09  (08.12.24 23:51:30) 
kötülükle doldurma kalbini.
kimse kimseye gargamel gibi ellerini birlestirip simdi buna kötülük yapicammm diye kötülük yapmiyor. herkesin bir backstorysi var.

ayrica beddua demek bir nevi yapilmasini istedigin kötülügün fantezisini kurmak demek. bu kasten suc islemenin ikinci asamasi. birinci asamasi basina kötü bir sey gelmesi. bunun sonu nerede bitecek yani nerede duracaksin sonrasinda?

düsünmemeye calis.

ek olarak, harry potter'dan gelsin.

-harry, sen kötü bir insan degilsin. basina kötü bir sey gelen iyi birisin.
  • sonsuz  (09.12.24 00:39:25 ~ 00:45:41) 
negatif enerjiye ne gerek var? sürekli güzel konuşun, emin olun hayatınızda hep güzel şeyler olacak.


  • co2s2  (09.12.24 01:04:29) 
Değil. Mesela bana istediğin kadar gönderebilirsin.


  • razzraziel  (09.12.24 01:25:46) 
beddua ettiğinde hiç bir işe yaramıyor. kendini avutmak için edebilirsin.


  • rhan  (09.12.24 01:40:11) 
Birgün ashab Peygamberimiz (s.a.v)'den Hz. Ali'yi niçin çok sevdiğini sordu.

Hz Peygamber o anda mecliste bulunmayan Hz. Ali'yi çağırmaya adam gönderdi ve orada bulananlara sordu:

- Birisine iyilik etseniz, o da size kötülük etse ne yapardınız?

Cevap verdiler:

- Yine iyilik ederiz.

- Yine kötülük yapsa?

- Biz yine iyilik ederiz?

- Yine kötülük yapsa?

Ashab cevab vermedi, başlarını öne eğdiler. Bunun anlamı kötülüğe kötülükle mukabele etmesek bile iyilik yapmaya devam etmeyiz, demekti. Bu sırada Hz. Ali o meclise geldi.

Rasulullah Hz. Ali'ye sordu:

- Ya Ali, iyilik ettiğin biri sana kötülük etse ne yapardın?

- Yine iyilik ederdim.

- Yine kötülük yapsa?

- Yine iyilik yapardım.

Hz. Peygamber soruyu tam yedi defa tekrarladı.

Hz. Ali yedi defasında da "yine iyilik ederdim" diye cevap verdi.

Ashab, - Ya Rasulallah, Ali'yi çok sevmenizin sebebini şimdi anladık dediler.
  • etna  (09.12.24 21:14:46) 
yoo değil. her beddua tutsa en başta birileri bu yaşını göremezdi. kimseye zararı olduğunu düşünmüyorum bedduanın


  • titanyum22  (10.12.24 00:05:44) 
[]

Geri dönüştürülmüş ürünlerden kıyafetler

hakkında ne düşünüyorsunuz? h&m de denk geldim palto bakarken. Giyilir mi




 
giyilir tabii ki. neden giyilmesin. green washing e dikkat ama.


  • robert bosch  (27.11.24 16:11:00) 
geri donusturulmus malzemeyle ilgili bir sikintim yok ama h&m'den hicbir sey almam. tam bir iki uc yikama ve sonrasinda cope at markasi.


  • hot potato  (27.11.24 18:54:47 ~ 18:55:03) 
markalar için müthiş bir şey.
çöpten kıyafet yapıyorlar tam anlamıyla.

çöp dediğim de, hani yol kenarlarında kullanılmış kıyafet kutuları oluyor ya, onlar.
o kutulara koyulanlar birilerine kıyafet olarak gitmiyor. bu markaların kullanımı için hurda kumaş olsun diye satılıyor. ton fiyatı komik bi para üstelik.

bunlar parçalanıp yeniden ip haline getirilip kıyafet üretiliyor. geleneksel yolla üretilen kumaştan daha farklı olduğunu sanmıyorum. kalitesi biraz düşük olabilir belki.

bence güzel bi durum bunların olması, esasında desteklerim.

ama tabi, "sürdürülebilir gelecek için yaptık" falan şeyleri palavra. hayır, daha ucuza maledip daha fazla kar yapmak için bunu yaptılar. sürdürülebilir gelecek falan filan niyetleri olsa her yıl fazla üretimleri, pazar fiyatlarını düşürmemek adına yakmazlardı.

uygunsa, sevdiyseniz alın giyin.
bunlar çevreyi korumak maksadı ile satılıyor, ben de bu sebeple alacağım diye politik bir duruşunuz varsa ve o yüzden almak istiyorsanız, orada bi durmak lazım.


----
kalite farkı varmış biraz:

Modern geri dönüşüm teknolojileriyle üretilen kumaşlar, orijinal kumaşlarla neredeyse aynı kalitede olabilir. Ancak bazı farklılıklar görülebilir:

Dayanıklılık: Geri dönüştürülmüş lifler genellikle daha kısa olduğundan, bazı ürünler normal kumaşlara göre biraz daha az dayanıklı olabilir.
Doku: Geri dönüştürülmüş kumaşlar bazen daha pürüzlü bir dokuya sahip olabilir.
Renk tutma: Bazı geri dönüştürülmüş kumaşlarda renk solması daha hızlı olabilir.

Kaliteli üreticiler bu farkları minimize etmek için çeşitli teknolojiler kullanmaktadır.
  • biseysorcaktim  (27.11.24 18:58:58) 
prezervatiften dönüştürülen ürünü kadın giyerse hamilelik riski var.


  • wd40  (27.11.24 18:59:17) 
@biseysorcaktim bu markalarin urunleri hep polyester zaten. yani plastik. geri donusturulmus olsa ne olmasa ne. tutup pamugu, yunu falan yeniden kullanmiyorlar.


  • hot potato  (27.11.24 19:01:19 ~ 22:42:22) 
bildiğim kadarıyla bunu "bak biz çok çevreci firmayız" demek için yapıyorlar. fiyat ya da kalitede bir fark yok. plastik üretim yapan bir arkadaşım var. defolu üretilen ürünleri kırıp tekrar hammadde olarak kullanıyor, kalite aynı oluyormuş. (tekstil ile aynı şey değil ama yine de bir markanın bile isteye çok daha kalitesiz bir şey çıkartacağını düşünmüyorum.


  • co2s2  (27.11.24 20:09:51) 
Pek cok butik firma yapiyor bunu. Soylediginiz gibi bazi unlu firmalar da yapiyor. Turkiye'de yasamadigimdan bilmiyorum ama H&M'e ikinci el kiyafet de bagislayabiliyorsunuz (karsiliginda kupon toplayip urun alabiliyorsunuz), onlardan yeni urunler yapiyorlar. Zara'nin vardi, Nike'in vardi. @co2s2'nin de dedigi gibi bunun halkla iliskiler kismi da var. Bence gayet tutuyor.


  • Sour  (27.11.24 21:44:48) 
wd40 kardeş spermin kaç gün canlı kaldığını düşünüyorsun acaba


  • titanyum22  (28.11.24 11:47:05) 
Başkalarının daha önce giyip vücut sıvılarının vb. bulaşmış olduğu aklıma geliyor hep.Almak istediğim şey palto


  • pembediken  (28.11.24 14:00:21) 
[]

Ay çöreği hakkında

Ay çöreği için kalan bayat malzemeden yapıldığı hijyenik olmadığı gibi olumsuz şeyler söyleniyor yıllardır. Gerçek olabilir mi? Ay çöreği ne diye soracaklar için www.yuvamaya.com.tr




 
Kim söylüyor? Neredeki ay çöreği?
Ergün pastanesinden yememiş birinin iddiası olsa gerek.

  • Bruce  (25.11.24 23:38:50) 
bu her zaman söylenir. ilk defa duymanıza şaşırdım.

eskiden yapılıyor olabilir, dandik pastaneler hala yapıyor olabilir, ama günümüzde sanmıyorum. yani her gün aynı tadı bu kadar tuttuyabiliyor olamazlar.

kakaolu kek gibi bir şey var içinde. tane üzüm fındık falan da geliyor.

hani nerde dünden kalan çilekli, muzlu, meyveli pastanın meyveleri, beyaz krem şantiler, istediğin kadar karıştır, illa bir çilek parçası denk gelmez mi? rengi bile değişmiyor.

demek ki günümüzde şehir efsanesi.
  • kibritsuyu  (26.11.24 09:54:47) 
[]

Evde kullanılan lazer epilasyon aleti kullanan var mı?

Tecrübesi olan var mı? Online alışveriş yorumları yeterli değil.




 
Profesyonel lazerden sonra tek tük ve ayda yılda bir çıkanları yok etmek için ideal. İşlem görmemiş bölgelerde de kullanılabilir, ama hem zahmetli hem de profesyonel cihazlar kadar hızlı etki etmiyor.


  • auroraaurora  (20.11.24 09:44:16) 
ciltte pigmentasyon bozukluklarına neden olduğuyla ilgili çok fazla şikayet duydum. random olarak bazı bölgelerde cilt rengini açıyor bilginiz vitiligo gibi. o kadar yoğun değil tabii ama böyle şeyler çok duydum.


  • matilda  (20.11.24 17:07:58) 
[]

en eski giysileriniz kaç yıllık?

Yılda bir iki kez giyilenlerden ziyade günlük giysiler




 
kıyafetlerimin ortalama yaşı 6-7 yıl, en eskisi 18 yıllık bir ceket.


  • deckard  (02.11.24 17:15:12) 
Bir tane kot eteğim var 16 yıl önce almıştım hâlâ giyiyorum. Alışveriş gerçekten ihtiyacım varsa yaparım. Kot pantolon ve tişört aldım 2 ay önce, en yeni tarihli onlar. Diğer kıyafetlerim de 5-6 yıllıktır. Çok kıyafetim yok zaten.


  • rock n roll  (02.11.24 17:18:29) 
Benim 10 senelik hatta daha eski tişörtlerim var. Eskidikce daha çok hoşuma gidiyor :) hatta bazılarında artık yırtık delik vs var ona rağmen giyiyorum.

Bir tek ayakkabı konusunda böyle değilim. O da eski görünmesinden vs değil, bir müddet sonra tabanı vs artık özelliğini yitiriyor. Ayak sağlığı çok önemli.
  • makbur  (02.11.24 18:14:59) 
Bu konuda yaka silkilen biriyim
20 yıllık sweatshirt duruyor evde :D
2005 yılında aldığım kadife ceketimsi paltomsu şey de duruyor. Epey var böyle çaputlarım.
  • hedep  (02.11.24 19:21:46) 
2008 yılında Rodi Mood'dan alınmış yağmurluk mont. Rengi haki idi ama şimdi biraz tabiri caizse bok rengine dönmüş. Ama hâlâ severek giyiyorum. Rodi mood iflas edip kapandı ama ben hâlâ giyiyorum. Geçen sene de ayni markanın 2010 yılında alınmış sweat'i parçalanmak üzere olunca attım.


  • Amaranta ursula  (02.11.24 19:24:02 ~ 19:48:54) 
90'lardan kalan aile yadigari bir kot ceketim var. Bugünkü kot ceketlere hiç benzemiyor. Bildiğiniz orjinal 90'lar kotu işte, düğmeleri şıkır şıkır edenlerden. Hala ilk günkü gibi yeni, canlı. Kendisi günlük bir giysi olsa da giymeye kıyamıyorum gerçi :D yılda 1-2 kere giyerim.

Doğrudan bana ait ve düzenli giydiğim bir gömleğim var. Yazlık arazi gömleklerinden, keten. Giyince arkeolog, botanikçi falan gibi gösteren tiplerden. Eskidikçe daha tarz durduğu için eskidikçe daha çok beğeniyorum. Sanırım 2010 gibi almıştım.
  • akhenaten  (02.11.24 20:28:49 ~ 20:33:28) 
Harley davidson botlarım var. Her kış giydiğim. Üniversite okurken, lisede aldığım ve giydiğim wolverine parçalanmayıp giymekten sıkılınca almıştım. 2002 mezunu olduğumu düşürsek siz hesaplayın kaç yıllık. Tam da bugün onlardan sıkılıp yine wolverine alma isteğim depreşti ama o benim için efsane modelin numarası yok :/


  • strawberry first  (02.11.24 21:40:02) 
Journey den yaklaşık on yıl önce aldığım siyah yakasında fulari olan bir body var. Sonbahar, kış mevsimlerinde haftada bir kullanmisimdir. Nasıl güzel bir kumaşsa yapyani kaldı. Modeli de zamansız bir şey. Hatırlayınca mutlu oldum giymenin zamanı gelmiş:)


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (02.11.24 22:11:41) 
3 yıllıktan eski yok galiba sık giydiklerim arasında. az giydiklerim arasında 10 yıla kadar olan şeyler var.

sık giydiğim ve 5+ yıllık olan kıyafetlerimi kız arkadaşım birer birer attı ben görmeden. burası yırtık, şurası lekeli diyordu ama emin değilim. bana kalsa giyerdim hala.
  • biseysorcaktim  (02.11.24 22:53:43) 
12 yillik bir tisort, bir sortum var. kaliteliyse tutuyorum. normalde mont falan dayanir ama tisort, sort cok durmaz.


  • antikadimag  (02.11.24 22:56:37) 
10 senelik var dışarıda giydiğim. ev için sorarsanız 16 seneyi devirecek var.


  • bogurtlenliporsuk  (02.11.24 23:28:01) 
2015 galatasaray arması.

bir sonraki 2019 a ait.
  • baldan kaymak  (03.11.24 11:15:11) 
2010 yılından siyah zara trençkot var şu an satılanlarla alakası yok çok kalın tok duruyor


  • kullanicadi  (03.11.24 11:32:20) 
2004 te annemin aldığı salomon marka botum var, her kış giyerim. Hala saglam ve su almıyor ama cok kaba görünümlü.


  • mirty  (03.11.24 12:07:19) 
Dün giydigim ceket 14 yillik. Liseye baslarken alinan bir sürü sey var. Onlardan giydigin cok oluyor.


  • robert bosch  (03.11.24 13:35:06) 
ev ici giyilen pijama ya da çorap vs gibi şeyleri saymazsak, 5 yıldan eski kıyafetim yoktur ama modayı takip ettiğimden değil, bir kaç kere çok ciddi kilo alıp verdiğim için kıyafetlerim olmamaya başlıyor kilo sebebi ile.


  • co2s2  (03.11.24 16:31:46) 
[]

Linkteki elbise nasıl?

tyml.gl günlük, iş ortamı için abartılı mı?




 
Uygulama yükle diyor bakamadım o yuzden beyenmedim


  • pavlis  (18.10.24 22:22:59) 
  • pembediken  (18.10.24 22:25:54) 
Abartılı ve basit. Yeni mezun kurumsal giyinmeye çalışan "kız" elbisesi.


  • Bruce  (18.10.24 22:27:29) 
Kötü.
Abartılı ve daha çok gece eğlencelerde giyilecek tarzda. Kurumsallık sadelik ve düz elbiseleri ister

  • pavlis  (18.10.24 22:28:22) 
Bence de tül filan gece elbisesi konseptine uygun işten ziyade.


  • Amaranta ursula  (18.10.24 22:36:36) 
Aslında çok seksiyim ama böyle giyindiğim için siz fark etmiyorsunuz diyen seksi olmayan kız elbisesi
Beğenmedim.
Hele iş ortamı için tam dalga geçilecek model
Not, erkeğim.
  • kisa  (18.10.24 22:37:28) 
Üzerinde bayağı çalışılması gerekir iş için. Takı, kemer vs ile dikkati tülden uzaklaştırırsaniz ve daha resmi bir canta ile fln aslında neden uymasın ki. Herkes gibi olmak gerekmez sadece ortamın ruhuna uydurmanin bir yolunu bulun. Olur bence


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (18.10.24 22:39:18) 
Biraz fazla tül ama istiyorsan giy kime ne :)


  • rock n roll  (18.10.24 22:44:09) 
www.trendyol-milla.com

Bu daha güzel.
  • Kahvedesu  (18.10.24 22:46:15) 
gece bi yere disari cikma elbisesi bu.
ise giyilmez.

  • robert bosch  (18.10.24 22:48:13) 
@kahvedesu sırtı yüzünden dedikodu malzemesi olabilirim ☺️


  • pembediken  (18.10.24 22:52:45) 
O kadar açık değildir belki? Ya bu www.trendyol-milla.com


  • Kahvedesu  (18.10.24 22:56:39) 
  • Kahvedesu  (18.10.24 22:58:52) 
@kahvedesu teşekkür ederim bakıyorum


  • pembediken  (18.10.24 23:08:13) 
evet iş ortamı için fazla biraz. daha tülsüz elbiseleri tercih edebilirsiniz nacizane tavsiyem


  • bogurtlenliporsuk  (19.10.24 00:04:12) 
günlük ofiste giyen bir arkadaş vardı bu modeli


  • kondansator  (19.10.24 12:47:57) 
[]

İnsan neler yaparsa kendi hakkına girer sizce?

sb




 
İnsan ne yaparsa kendi hakkina girmez ki?


  • pavlis  (18.10.24 22:21:16) 
Hakkını tam olarak alamadığı halde o şeye devam ederse. Mevzu sadece iş değil bu arada.


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (18.10.24 22:28:10) 
Başkalarına gösterdiği merhameti, kendinden esirgediği zaman.


  • rock n roll  (18.10.24 22:29:11) 
Valla zannımca kendine değer vermediğinde ve sevmediğinde.


  • Amaranta ursula  (18.10.24 22:37:14 ~ 22:40:57) 
sağlığını önemsemediğinde


  • titanyum22  (18.10.24 23:07:42) 
İntihar ettiğinde


  • etna  (18.10.24 23:38:00) 
Konu ne, ona göre anlatalım?


  • muhayyer divan  (19.10.24 02:15:50) 
potansiyelinin altinda yasadiginda. kendine zarari oldugunu bildigi halde durumu degistirmek icin bisey yapmadiginda (kilo olur, is olur, iliski olur artik akliniza ne gelirse)


  • taurina  (19.10.24 04:23:46 ~ 04:24:07) 
taurina arti 1000. korkunun ece faydasi yok. fortune favours the bold. durmak yok harekete gecme zamani.


  • baldur2  (19.10.24 05:43:39) 
[]

Her insan çocuk sahibi olmak ister mi sizce ?

Geçen arkadaşım insanoğlu çocuk ister illaki kadın olsun erkek olsun demesi tuhaf geldi. Childfree (bilerek çocuk istemeyen) gruplarında biyolojik saat nedeniyle isteyeler olabiliyor. Biyolojik saat diye bir şey var mı? Bence çocuk istememek gayet normal peki siz ne düşünüyorsunuz?




 
Herkes ister diye bir şey yok, ben istemiyorum.

Benim 3 tane kedi çocuğum var <3
  • rock n roll  (12.10.24 22:00:12) 
biyolojik saatler geçeli çok oldu hala istemiyoruz biz :)) herkes ister demek saçma bir genelleme olmuş.


  • soft  (12.10.24 22:03:27) 
biyolojik saat diye bir sey yok bence. ebeveynlik bir sosyal inşa. cocuk sahibi olmamak bir eksiklik degil.


  • deckard  (12.10.24 22:05:49) 
İstemek de istememek de aynı derecede normal, herkes istediği gibi yaşasın diye düşünüyorum


  • kullanicadi  (12.10.24 22:10:51) 
istemiyorum. Önceden buna ilerde çok param olsun o zaman yaparım diye kılıf buluyordum sonra düşündüm ki bu bir bahane, ne kadar zengin olsam da konu para değil ben düz çocuk istemiyorum deyip kendimle yüzleştim.

Aile travmam çocukluk travmam yok, iyi bir çocukluk geçirdim, annem ve babamla aram iyi, istemiyorum işte :)
  • grimavi  (12.10.24 22:11:50) 
Ben istemiyorum, ömrüm boyunca bir kez düşünmedim bile.
İte köpeğe çocuğum diyenlerde tedavi olmalı bu arada.

  • pavlis  (12.10.24 22:30:01) 
Sağlık konusu hariç, özgür iradeleriyle çocuk sahibi olmayanların bir gün gelip bu duruma çoook pişman olacaklarını düşünüyorum.


  • Mirket  (12.10.24 22:49:21) 
böyle bir yerinden argümanlar üretelenlere çok sinir oluyorum.

ben kesinlikle çocuk sahibi olmak istemeyen biriyim. bana da "çocuk sahibi olmak isteyenler" garip geliyor mesela.
  • sorularimicinfeykhesap  (12.10.24 22:52:47) 
Parazitler cunku.


  • lapaz  (12.10.24 23:24:46) 
%1 in isine gelecek hic bi seyi yapmam


  • lapaz  (12.10.24 23:25:17) 
Fevkalade mantıklı argümanlarımla birlikte çocuk sahip olmayı hiç düşünmedim.

Potansiyel partner çocuk ister mi diye korkuyorum yaşlar da geçti gidiyor :D
  • hedep  (12.10.24 23:28:35) 
Ben istemiyorum zira çocuk sevmiyorum, belki kendi çocuğumu severdim ama sevsem bile benden iyi bir baba olacağını hiç sanmıyorum o sorumluluk duygum hiç yok, yani annemin babamın bana yaptığını ben yapamazdım gibime geliyor, yani en fazla madem dünyaya getirdik ayıp olmasın diye babalık yapmaya çalışırdım ama çok da isteyerek yapmazdım üstünkörü yapardım, gerçi üstünkörü babalık yaparken belki hoşuma gider farklı bir macera olur iyi ki yapmışım lan seni deyip kendimle gurur bile duyardım ne bileyim bench press yaparken bazen spotter lazım oluyor orada kullanırdım, işlevsel olabilirdi, böyle düşününce mantıklı gibi geldi şimdi çocuk yapmak.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (12.10.24 23:35:02) 
biyolojik saat dedikleri sey bir cesit dürtü. durtusel davranmak da iradesizliktir. bi sey hosuna gitmeyince siddete basvurmak gibi. cocuk istememek son derece bilincli bi hareket cunku toplumsal odevlerine ters

cocuk istemeyen insan olmamasi icin dunyada kimsenin kurtaj, dogum kontrol gibi seyler yapmamasi lazim simdi sen soyle cocuk istemeyen insan olabilir mi?
  • ala09  (13.10.24 00:08:13) 
Ben istemiyorum, istemediğim için de evliliğe (sadakate, benimsenmeye, değer verilmeye, sevgiye, kendisi için sorumluluk almaya vs vs) layık görülmüyorum. Halbuki benden iyi bir anne olmaz ve annelik sadece kendi çocuğuna bakmak değildir, o çocuğun babasının çocuğunu büyütmektir de. Birileri saçmalamış.


  • muhayyer divan  (13.10.24 00:20:17) 
Dikkatli bakan sorumluluk sahibi icin cocuk yapmak delilik asil. Insanlar hayatlarindan vazgecmek istemiyorlar. Bircok yönden haklilar da…

Ben istiyorum ve şartlar olusunca yapacagim. Ileride bayramlarda birlikte yemek yiyecegim torunlarimin ve cocuklarimin olmasi bana güzel geliyor.

Ama yalan yok, su an doktor cikip senin cocugun olamaz dese de karar verme kismi benim elimden alindigi icin de bir rahatlama gelir cünkü cok da büyük bir sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir olay.
  • robert bosch  (13.10.24 00:20:56) 
icten ice ister bence.

@titanyum aga sen rahatsiz misin alakali alakasiz her duyuruda millete hakaretler yagdiriyorsun. git tedavi ol amk.
  • baldur2  (13.10.24 03:57:08) 
Bunu bir nevi "siyah" - "beyaz" gibi düşünmek anlamsız. Yıllar önce "Herhalde bir gün evlenir sonra da çocuk sahibi olurum" diye düşündüğüm zamanlar oldu ancak sonrasında zaman geçtikçe baba olmak istemediğimi farkettim. Sanırım çocuk sahibi olmak istemeyen bir çok insanın yaşadığı süreç de buna yakındır zira çocuk sahibi olmak norm kabul edilen, toplumun içinde küçük yaşlardan itibaren de herkese "Bak sen de bir gün anne/baba olacaksın" şeklinde empoze edilen bir şey. Diğer yandan da tabi ki cinselliğin biyolojik gerekçesi üreme, eminim ondan kaynaklanan dürtüsel ve hormonal bir yatkınlık da vardır.

Ancak biz bunların tamamına "Anlıyorum ama istemiyorum" diyebildiğimiz ve sırf içgüdülerimizle hareket etmediğimiz için insanız biraz da.
  • salihdt  (13.10.24 04:13:00) 
@titanyum22 un rahatlamaya ihtiyacı var, incel incel diye kafayı yiyeyecek.


  • nuisance2  (13.10.24 06:12:09) 
yerli yabancı bir sürü insan var evli ama çocuk isteyen

arkadaşınız biraz saf galiba
  • duyurukullanıcısı  (13.10.24 10:14:46) 
@mirket pişman olacaklar olabilir ama hepsinin olacağını sanmıyorum. @baldur bence bizim toplumumda çocuk yapmak insanın kendini ispatlamasi. "Bakın ben üretebiliyorum" gibi. Içten içe isteme sebebi belki.

Demek ki insanın bulunduğu ortamdaki insanlara göre değişiyor bu durum. Ben istemiyorum ama benim ortam full tersi düşünenler.
  • pembediken  (13.10.24 10:20:30) 
hayır.


  • janderzel zartanyan  (13.10.24 11:03:29) 
Bu tür genellemeler doğru değil.
Doğurduktan sonra bile herkes aynı şekilde yaşamaz anneliğini etrafımız anne olduğuna pişman olan ama bunu söylemekten korkan insanlarla dolu maalesef.

Ben istemiyorum, sanırım hiç istemedim geleceğe dair düşüncelerde her zaman yalnızdım.
Çocuklardan hoşlanmamamdan bağımsız kendimde bu sorumluluğu alabilecek irade göremiyorum.
  • mutekebbir  (13.10.24 11:55:46) 
[]

Bu YouTube kanalındaki kişi söyledikler hakkında ne düşünüyorsunuz?

m.youtube.com

Videolara şöyle bir baksanız yeterli. Bana bu kişi misojinist geldi.


 
Linkler kurbağa olmuş

Edit: Adam dandik bi redpill ci

Ekstra yorumum kadınlar şöyledir kadınlar böyledir diye düşünce kalıplarına girdikçe erkekler şöyledir erkekler böyledir diye düşünce kalıbındaki kadınlara denk gelinir, düşünce tarzımız bulunduğumuz arkadaş grupları bizi bir sonraki romantik ilişkimize ulaştırır, bu ortamlar aslında önemli bir filtre görevi görüyor

Daha özgün bir düşünce tarzımız varsa yine böyle özgün düşünen insanlara ulaşırız. Bahsettiğim mistik bir şey değil tamamen çevre ve bağlantılarla ilgili
  • grimavi  (13.09.24 21:37:41 ~ 21:50:43) 
Gevrek gevrek konuşarak ilişki tavsiyesi veren bu acayip erkeklerin kanallarını neden takip ediyorsunuz, ben de onu anlamıyorum. Başka modeller de bunun aynısından. İki kadın tarafından reddedilip bir kadınla ezkaza seks yapınca ilişki, daha doğrusu kadın gurusu oluyorlar aniden. :D Video başlıklarına bakmak yeterli izlememek için, bir de dinleyip çıkarım yapamayacağım.


  • moonie  (13.09.24 21:45:50 ~ 21:46:05) 
@moonie takip etmiyorum tabi denk gelip baktım. adamı yorumlarda desteklemişler hatta.


  • pembediken  (13.09.24 21:51:35) 
Allah akıl fikir versin diyorum. Iyi ki benim gencligimde böyle mal mal konusmalar yoktu vallaha bunlara inanip bunlarin yolundan gitsem neler olurdu acaba...


  • logisticsmanager  (13.09.24 22:17:22) 
baskalarindan iliski tavsiyesi alinmaz cunku herkesin yogurt yiyisi farklidir. oturup bunlari dinleyip kulak asanlara aciyorum, buyuk vakit kaybi.


  • cooperr  (13.09.24 22:27:07) 
Redpill'in dandirik ön yargılarına ve sosyalleşme sorumluluğunu yerine getirmekten aciz olunduğu için açılan yaraların çığlıklarına bilim diyen ama bilimin önerdiği şizofreni ilaçlarını bir türlü kullanmayanları görüyorum. :d Bu kanallardan akıl alıp neden bir türlü kadın bulamadıklarını, yanlışlıkla buldukları kadınlarla da neden ilişki yürütemediklerini sorguluyor ve kadınlara tekrar düşman oluyorlar çünkü tek suçlu tabii ki kadın. Bence sorun yok, erkek erkeğe birbirlerini eğlemeye devam etsinler.


  • moonie  (13.09.24 22:52:30) 
Mizojini ile alakasi yok.

Her isine gelmeyen yorum duyuldugunda etiketlemek de en kolay çözüm artik.
  • Yourcousinmarvinberry  (14.09.24 00:09:54) 
@yourcousin motor, kaşar, patlak, paragöz, ilgi ***spusu gibi kadınlar hakkında çirkin ifadeleri var.


  • pembediken  (14.09.24 11:34:53) 
[]

Yurtdışında açık kalan banka hesabı

Artık Türkiye'deyim. Yurtdışında yaşarken banka hesabım vardi şimdi kapattirmayi düşünüyorum çünkü her ay 2 euro kesiliyor ve eksiye düştü. Yurtdışında yaşarken kapattiramadim çünkü maaşım geç yattı. Bir yandan da belki lazım olur diyorum. Napsam hesabı kapattirma için uğraşsam mı hesap kalsın mı?




 
Ben italyada kalan hesabım için uğraştım, kapattıramadım. Ama açarken sorduğumda bankamatik kartının son kullanma tarihi dolunca hesapta etkinlik yoksa kapanır, demişlerdi. Lakin kapanmasa da kapatma talebini bankaya iletmiştim. Bence bankaya ilet, sonra da o maili sakla. O hesap işine bence yaramaz. Lazım olursa zaten açarsın.


  • prole  (28.08.24 17:40:15) 
@prole Hesap kesim ücreti gibi kesinti oluyor muydu?


  • pembediken  (28.08.24 17:44:55) 
bence uğraşın banka ile iletişime geçip

her ay 2 euro borç yazacak sonra sıkıntı olmasın
  • jülsezar  (28.08.24 17:58:50) 
iptal ettir. "bir yandan lazim olma" ihtimali cok dusuk. bir de her ay -2 -2 diye gidecekse lazim oldugu durumda para girisi olunca ciddi bir kaybin olacak zaten. durmasinin hicbir avantaji yok - zaten bankanin kendisi de kapatabilir 6 ay falan hareket gormezse.


  • hot potato  (28.08.24 18:19:15) 
imzali dilekceyi online gonderip kapattirabilirsiniz. iletisime gecmeniz gerekli. bazi bankalarin online chat leri de var.
senede 24 euro, 600 lira. son 6 ayda lazim olmadiysa kapatin.

  • sttc  (28.08.24 23:01:12 ~ 23:01:54) 
[]

kök hücre bağışı için hangi sağlık sorunları olmamalı?

sb




 
kızılaya kan verirken doldurulan formdaki sorulan aynı sorular geçerliydi. böbrek, akciğer, karaciğer hastalıkları, cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip olma, riskli ülkelere seyahat yapılmış mı, uyuşturucu kullanıldı mı, son 6 ayda diş tedavisi veya ameliyat yapıldı mı gibi sorular soruluyordu.


  • MtKrt  (23.08.24 11:25:12) 
[]

Freelance çeviri işi yapmak isteyene ne önerirsiniz?

ek iş gibi olacağı için sadece yazılı çeviri düşündüm 2 yabancı dil var.nereden başlamalı çeviri bürolarına mail mi atayım? fiver gibi siteler de olabilir. ne tavsiye edersiniz?




 
Sağlık turizmi yapan yapan sağlık kuruluşlarına mail atabilirsin


  • ibrahimhoca  (24.08.24 22:33:17) 
[]

size uğurlu gelen eşyanız oldu mu ya da var mı?

Kişi, hayvan da olabilir. Batıl inanç gibi düşünmeyin.




 
Ayakkabı

eksisozluk.com
  • gabe h coud  (06.08.24 17:10:52) 
Yastığım var bir tane, nereye gitsem yanımda taşırım, yanımda olmazsa eğer kesinlikle boktan günler yaşayacağımı düşünürüm.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.08.24 17:11:58) 
Ortaokuldan kalan sırt çantam var, ne zaman uzun yola çıkacak olsam yanıma alırım. Yaş 38.


  • mirty  (07.08.24 01:14:14) 
[]

The Pattern uygulamasını kullanıyor musunuz?

Kullanıyorsanız, sizce faydalı mı?




 
aynı uygulamadan mı bahsediyoruz emin değilim ama astroloji için olanıysa hangi amaçla kullandığınıza göre değişir. bilgiler çoğunlukla doğru ama bana göre yetersiz ve yüzeysel. genel fikir edinmek ve eğlenmek için kullanılabilir. tumblr ve linda goodman forumundan daha çok bilgi edinirsiniz.


  • duygusalatasi  (02.08.24 00:34:21) 
[]

tek yaşayanlar aylık harcamanız ortalama ne kadar?

Faturalar, ozellikle aylık yemek masrafi ortalama ne kadar tutuyor?




 
manasız bir şekilde çok az fatura ödüyorum. konum istanbul. şimdi yazın full klima açık ona rağmen 300-400 tl elektrik geliyor. su 100 tl, doğalgaz 50 tl, internet 400 tl, aidat 300 tl derken 1.250 tl aidat ve faturalar diyebiliriz. kışın da doğalgaz ve elektrik yer değiştiyior, yine benzer.

evde yemek yapmıyorum hiç. günde 2 öğün yiyorum. öğlen ve akşam muhtelif ev yemekçilerinden yemek sipariş ediyorum. genelde 3 çeşit yemek ortalama 250 tl'ye geliyor. günde 500 tl yemekten aylık 15.000 tl yemek diyebiliriz.

bunlar dışında da cuma cumartesi akşamları işte eş dost yeme-içme 1.000 tl falan tutuyor. ayda yaklaşık 8 akşamdan 8.000 tl.

evden çalışabiliyorum o yüzden çok ulaşım masrafım yok ama yine de ofisti, sosyallikti derken ayda 1 depo benzin harcıyorum. 2.000 tl de o.
  • gitdaddy  (21.07.24 17:35:46) 
konum istanbul, faturalar; su yaklaşık 120, elektrik 100-120 arası değişiyor. klima bu ay kullandım o bu rakama dahil değil şimdilik. ev interneti 300, cep telefonu 350, geçen kış ortalama 1000-1500 merkezi sistem ısıtma ödüyordum, ve aidat 1000 lira.

yemekle çok arası olan biri değilim, kahvaltı bende hiç yok, aylık 2000-2500 civarı market harcamam vardır muhtemelen, süt yoğurt, yumurta bakliyat, deterjan, şampuan filan. sigara ve alkol dahil değil elbette.

ayda 3-4 gün de bar, canlı müzik vs. o da 3000 civarıdır. yaz dönemi hariç opera gösterimlerini kaçırmıyorum ayda 1000 lira oraya gidiyordur. 1000 lira da hobi malzemelerime harcıyorumdur, puzzle, kitap, örgü için ip. ya da ıvır zıvır şeyler.

ben de evden çalışıyorum, o yüzden yol masrafı ve sürekli alışveriş modum yok. böyle yazınca da çok az harcama gibi görünüyor da muhakkak yine bişeyler çıkıyor, özel sağlık sigortası ödemesi, bozulan bişeyin yerine yenisini almak vs. gibi.
  • hypathia  (21.07.24 17:51:24) 
30k yemek, restoranlar dahil masrafım.

3k da faturalar
  • gabe h coud  (21.07.24 18:39:38) 
@gabe 30k yemek derken sadece yemeğe 30 bin yani.


  • pembediken  (21.07.24 19:43:54) 
Yemeğe en az 30k, evet


  • gabe h coud  (21.07.24 20:41:46) 
Kira 10k
Su ve internete ödemiyorum. Yazın doğalgaz yok. Elektrik sadece 300 geliyor. Kışın 700-800 oluyor.
Cep telefonu 200
Market ve pazar 5k. Ama bunun eti, kuru bakliyati, salça ve baharatı filan hep annemlerden geliyor.
Dışardan yemek yemem her zaman kendim yaparim arada arkadaşla yemediğim sürece o da max 2k.
Eğlenmelik aktivite arada sinema tiyatro olursa ya da akşam dondurma yeme o da 1k
Evim iş yerim çok yakın yol masrafim yok.

Ortalama 19-20k filan.
Bu listeye şehir dışına aile evine gidince ki masraflar dahil değil.
  • Amaranta ursula  (21.07.24 21:36:05) 
19.000 TL - Kira
1000 TL - Faturalar

Yemek masrafı: Aylık 6000 küsür TL yemek kartım var. Pazar hariç bütün yeme içme + market + kahve masrafımı neredeyse buradan karşılıyorum.

+ Haftalık yaklaşık 500 TL'lik pazar masrafım var, nakit olarak ödediğim miktar bu. Aylık 2000 TL ediyor.

Bunların dışında dışarıda yediğim, yemek kartımın geçmediği yemekler 1500-2000TL'yi geçmez herhalde. Yemeğimin %95'ini kendim yapıyorum.
  • silverleaf  (21.07.24 22:00:17) 
8-10k yemek - full rahatım ama
10k kira
2k ulaşım
2k abonelikler ve faturalar
pazardan alışveriş yapmıyorum
eğlence değişiyor, arabaya masraflar yok

kira değişse eklersiniz işte
  • baldan kaymak  (22.07.24 01:39:28) 
[]

insanlara fikrin sorulmadıysa söyleme demek ayıp olur mu?

Herhangi bir ortamda mesela sınav sonucu,medeni durum, planlar hakkında.




 
Ayip olur. Paylasmak istemiyorum demek daha iyi.


  • mbond  (17.07.24 21:31:49) 
bence hiç hoş değil

ancak bi yarışmada sunucu falan olursun fikriniz sorulmadan soylemeyin dersin öyle olur.
  • Zetnikov  (17.07.24 21:33:50) 
Ayıp... İletişim öyle bir şey diil malsf


  • abuzer  (17.07.24 22:26:38) 
bazen haketseler de.... ayıp olur


  • chanandler bong  (18.07.24 11:09:07) 
[]

Pişmanlık hissi ne zaman biter?

Yapılmış şeylerin pişmanlığı.




 
Kendini affedince biter. Güzel adamım güzel, Allah övmüş de yaratmış dediğinde.

youtu.be
youtu.be
  • gabe h coud  (11.07.24 18:12:00) 
seni sen yapan şeyler sadece iyi yaptıkların değil ki. geçmişteki hatalarının da büyük bir payı var. giderek değişiyoruz, gelişiyoruz, öğreniyoruz. o yüzden onlarla barışıp kabul ettiğinde bitebilir pişmanlık hissi.


  • ananiyimioguz  (11.07.24 18:41:42) 
Pişmanlığın ne olduğuna bağlı.

Mesela; uzun bir aradan sonra dün başlayan ve bugün biten keşke hiç başlamasaydı diye düşündüğüm iletişim daha doğrusu iletişimsizlik için ömür boyu pişman olarak kalacağım.
  • rock n roll  (11.07.24 21:43:56 ~ 21:59:54) 
Ne yaptığına ve bilinçli yapıp yapmadığına bağlı.


  • muhayyer divan  (11.07.24 22:21:59) 
[]

Yaptığı kötülüğün bedelini ödeyen kimseye şahit oldunuz mu? yada

Yaptığı yanına kar kaldı gibi. Ilahi adalet yada karma dönüp buldu mu? Mesela deniz seki Bayhan olayı




 
Evet gordum. Asiri buyuk seyler degil belki ama gene de bariz iliskilendirilebilecek durumlardi. Baskasinin cocugunda gordugu birseye laf edip yillar sonra kendi cocugunda benzer bir durumu deneyimleme seklindeydi genelde.


  • mbond  (27.06.24 14:30:53) 
Evet gordum. Gormeyebilirdim de, ilahi adalet “kestane kebap acele cevap” gibi sak diye hemen islemeyebiliyor, bazen zaman alabiliyor. Ama birden fazla kez gordum. Iki kisinin de burnu boktan cikmadi.

Ve ilahi adalete de cok inaniyorum.

ek yapıyorum: asla beddua etmem, lanet okumam, kötü bir şey söylemem herhangi bir kişi hakkında. dönüp dolaşıp kişinin kendisini bulacağını düşünürüm. ilahi adalete inanan zaten beddua etmez, tanrı, allah inandığı her neyse onun takdirine bırakır.
  • mor oje  (27.06.24 14:35:12 ~ 16:07:13) 
İlahi adalete inanmıyorum,inanabilmeyi isterdim. Kötülük yapan bazı insanların başına kötü şeyler geldiğini gördüm ama çok düzgün insanların da çok olmayacak kötülüklere maruz kaldığını da gördüm. Keşke karma olsa,herkes hak ettiğini yaşasa.


  • asteriks  (27.06.24 14:44:03) 
Yapılan her etki aynı şiddette bir tepki doğurur. Başına ne gelmesini istiyorsan, neyi hak ettiğini düşünüyorsan başkalarına o şekilde davranırsın. Dolayısıyla bence yapılan kötülüğün de karşılığını görüyorsundur. Kendini o alanda ifade ediyorsan onlarla karşılaşırsın, iyi ya da kötü de değil mesele aslında. Bilinçli ya da bilinçsiz yapılan seçim.

İyi insanların başına neden kötü şeyler geliyor sorusuna da şöyle bir cevabım var. Bir insan kendini değersiz, harcanabilir hissediyorsa öyle davranır Z çevresine ona zarar verecek insanları toplar ve zarar görür. Değersizlik hissi pekisir, kendini gerçekleştiren kehanet diyorlar buna. Her şey kendilik algısıyla, neyi yaşamak istediginle alakalı diye düşünüyorum.
  • sekizdokuzon  (27.06.24 14:54:15) 
Yok, hem TR de hem yurtdisinda farkli inanislara sahip olsalarda kotuluk insanlarin yanina kar kaliyor.

Cektirdikleri acinin cok az bir kismi onlara geri donuyor.
  • duyurukullanıcısı  (27.06.24 15:03:43) 
Bazen Allahın belamı verdiğini düşünüyorum. Yaptığım küçük hesaplar elimde patlıyor veya kalp kırdığım, birine istemeden veya kontrolümü kaybederek manevi zarar verdiğimde başıma bir işler geliyor.
Asla beddua etmem; adaletin er geç tecelli edeceğine inanıyorum.

  • auroraaurora  (27.06.24 15:25:32) 
Arkadaşım geçen birisinin aldatılmasına vesile oldu. Sonra dedi ki, Allah belamı verecek. Ben de dedim ki, çocuğun belasını vermeli. Arkadaşın kedisi ertesi gün kayboldu.


  • Kahvedesu  (27.06.24 15:31:19) 
olmadım. genelde kötülük yapan insanlar tek bir kötülükle yetinmezler, yüzlerce kötülük yapıp tesadüfen bir tane kötülük görünce de gözümde bu ilahi adalet tecellisi olamıyor malesef. zaten kendi tanımı gereği ilahi adalet zaman ve boyutlar ötesi bir olay, buna bel bağlayıp içimi soğutmaktansa enerji ve öfkemi yeryüzü adaletinin güçlenmesine adamayı daha sağlıklı bulabilirim ama bununla da uğraşmıyorum başkalarını suçluyorum pek tabii ki.


  • engelbert humperdinck  (27.06.24 16:20:59 ~ 16:22:38) 
Elbette denk gelmiştir fakat bunun ilahi adalet veya karma olduğunu falan düşünmüyorum.

İnsanlar normal yaşam doğrularında iyi veya kötü şeyler yaşarlar.

Etliye sütlüye dokunmasalar dahi, iyi veya kötü şeyler yaşarlar.

İyi anlamda dokunduklarında, iyi şeyler yaşadığında "bak iyi adam çünkü" dersiniz.

Kötü anlamda dokunduklarında, kötü şeyler yaşadığında "bak eden bulur" dersiniz.

Halbuki iyi şeyler yapmasına rağmen sürekli kötü şeylere denk gelen,
Kötü bir insan olmasına rağmen sürekli iyi şeyler denk gelen örnekler de mevcuttur.

O yüzden bu tarz sınıflandırmaları yanlış buluyorum. Hayat ve evren tamamen rastlantısaldır. Tesadüflerin ürünüdür. Canlıların kendisi dışında herhangi bir yaratıcı veya güç, bir adalet sağlamaya çalışmaz. Bir müdahalesi yoktur. Ne yaparsa insan kendisi yapar veya çevresel etkenlere maruz kalmasının bir sonucunu yaşar.

Böyle bir adeletin varlığını düşünürseniz, bu tamamen sizin şahsi veya kitlesel olarak uydurmalarınızdan bir tanesidir.

Tabi bu benim kendi görüşüm.
  • ananiyimioguz  (27.06.24 16:37:54) 
Örneği varsa bile tesadüftür, algıda seçiciliktir.


  • Mirket  (27.06.24 17:55:12) 
Hayir sahit olmadim. Gayet hayat hatta odullendiriyor bile ona bakarsan. Mirket +1


  • Kittie  (27.06.24 18:18:17) 
Dünyadaki belalar küçük günahlara kefaret oluyor. Allah cc bir insan için cehennem azabı murad etmişse ilahi adalet tecelli etmiyor ki cehnneme müstehak olsun.

Allah katında dünya hayatı bir an gibi olup bittiği için İnsanların içini dışını kendisinden bile daha iyi biliyor.

"Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor."İbrahim, 42
  • hebanon  (27.06.24 18:34:36) 
Hiç şaşmaz ki. Defalarca gordum. Kendi yaptığım yanlışın bedelini de ödedim misler gibi.


  • deer hunter  (27.06.24 19:57:17) 
Karşılığını görmek değil de belalı bir tip belasını da bulur, onun gibi bir yaklaşım daha doğru. Comes with the territory.


  • gabe h coud  (27.06.24 22:20:12 ~ 22:21:37) 
[]

30lu yaşların 20lerden daha zor geçmesi. Böyle olan var mı?

20 lerde sorumluluk daha az olabilir yinede sanki 30 larin daha rahat olması gerekmez mi? Sanki üzerimde sık sık karabulutlar dolanıyor. Şansım her konuda kapalı/düşük. Bekar/ çocuksuz birey olarak olarak hem de. Yeni birşeylere başlamakta tereddüt ediyorum. Sizin 30 lu yaşlar nasıl geçiyor/geçti?




 
20 ler lesti, 30 lar efsane.

Azicik ekleme yapmak istedim, sorumluluk olarak 30 yasindayken daha fazla sorumlulugum var ama 20 li yaslar o sorumluluk sahibi olma durumunu elde etmekle gectigi icin hep bi mucadele, hep bi zorluktu benim icin. O yuzden 30 lar cok guzel.
  • Feriyaanim  (25.06.24 23:46:58 ~ 23:52:14) 
Ben daha bir şey anlamadim sürekli bir mücadele hali.

40 olunca da muhtemelen böyle olur, değişim umudum yok.
  • pavlis  (25.06.24 23:48:22) 
Yirmilerdeki sorumlulukları zorlanmadan yerine getirip otuzlardakilerde takılmış olabilirsiniz. Evlenmek,. çocuk yapmak gibi şeyler mesela, laf arasında söylemişsiniz. Ya da kariyerin oturması, yükselme. Bunları yapmak zorunda hissedip yapmamanin ya da yapamamanin huzursuzluğu olabilir. Kırklara doğru geçiyor o trip de.


  • sekizdokuzon  (26.06.24 00:06:55) 
Bir sonraki sınavın konularını vereyim:p 35-36 dan sonra muazzam bir anlam arayışı başlıyor. İnsanın görüşü dışarıdan içeriye yöneliyor. Biraz ergenlikte yaşanan kafa karışıklığına benziyor ama hayatınız boyunca yaşadığınız her şeyi kafanızda bir yere oturtup bir çerçeveye oturtmaya çalışıyorsunuz. Hiçbir şey bilmiyorum şoku yaşanıyor, her şeyi yeniden öğreniyor gibi hissediyorsunuz. Bu krizi atlatmak için de bol bol araştırmak,. öğrenmek, dinlemek, sakin kalmak, daha fazla kapsayıcı olmak falan gerekiyor. Diğerlerinden daha doyurucu bir mücadele ama, daha keyifli.


  • sekizdokuzon  (26.06.24 00:18:21) 
20 lerin gözünü seveyim içerden bildiriyorum gelmeyin 30 lara


  • spacevan  (26.06.24 00:27:28) 
Hayatın en güzel dönemi 30-40 arası bence.

Aileden zenginseniz o ayrı tabii.
  • pispinti  (26.06.24 00:32:45) 
30lar bazı açılardan 20lere kıyasla daha iyi olmakla beraber bazı açılardan çok daha kötü geçiyor bende şu ana kadar.
Hayata dair beklentiler netleştikçe, kaygılar da aynı şekilde netleşiyor. Yaşın ilerlemesinden ötürü de hedeflere daha yoğun odaklanma, haliyle kaygıların streslerin de zihnimdeki yerini büyütüyor. Böyle boktan olaylar.

  • cay koy geliyorum  (26.06.24 01:05:09) 
30lar çok daha iyi.

Ayrıca bekar olmak zaten ekstra yük o sebeple evli olmamak da etkiliyor olabilir. Evli insanlar hem sorumlulukları paylaşıyor hem birbirine destek oluyor.
  • yenibirgüzelnick  (26.06.24 05:52:22) 
30lar daha güzel bence

ben 40ların da güzel olacağını düşünüyorum.

20ler iş güç okul eş bulma denklemi etrafında dönüyor. 30una geldiğinde bunları hallettiysen çok daha rahat geçiyor
  • Hallegadola  (26.06.24 07:47:54 ~ 07:49:13) 
30'larda kariyerde ilerleme baskısını çok hissediyorum. Aileden tamamen koptuğum ve kendi evime çıktığım için sorumluluklarım ağırlaştı. Tek başıma evi ayakta tutma hissiyatı yaşıyorum. 20'lerde daha gözü pek biriydim sanırım. İnsanın kaybedecek şeyi arttıkça hayatı bir anlamda zorlaşıyor.


  • silverleaf  (26.06.24 10:25:08) 
Geleceğe dair umutlarım gitgide azalıyor, herhangi bir şey için çabalamak istemiyorum çünkü anlamsız geliyor. Ama bu 30lar ile mi yoksa ülkenin gidişatı ile mi alakalı bilemiyorum.


  • peki madem  (26.06.24 10:27:43) 
40'ıma beş ay var. 20'lerim köle gibi geçti. İnanılmaz çalıştım ama fiziksel olarak dayanıklıydım. Kariyerimde yükseldikçe stres de eklendi. Son işimde hem 20'lerimdekinden fazla çalıştım, hem de dayanılmaz bir stres ve sorumluluk vardı. Uykusuzluk, insomnia baş gösterdi. Son 9 aydır yeni bir işteyim ve harika bir iş, daha iyisi olamaz. Fiziksel olarak en güçlü, en hızlı olduğum yaştayım.


  • gabe h coud  (26.06.24 10:35:09) 
@peki ülkenin gidişatı özellikle ekonomik durumlar çoğumuzu olumsuz etkiledi. Insanın amacı olmayınca anlamsız geliyor.


  • pembediken  (26.06.24 10:53:40) 
20ler zordu ya, çok fazla duygu karşaması vardı.
zorluklar, ümitsizlik vardı ama ümit de vardı.

30lara gelince daha sıradan, daha tekdüze olmaya başladım. zorluklar bazı konularda azaldı, ama ümit de azaldı.
okuduğum kitap sayısı yılda bire düştü son zamanlarda, bu gidişle iki yıld bir olacak.
dinlediğim müzikler değişti, güldüğüm espriler değişti. artık "osuruklu komedilere gülen adam" oldum.
artık edebiyat, felsefe gibi şeylere ilgim azaldı. daha para ve kariyer odaklı oldum.

yeni bir şeylere başlamak rahatsız ediyor. "dur bakalım pantolonları hiç kaldırmayalım, böyle gidelim" diye iç geçiriyorum her yeni konuda, çoğu kez haksız da çıkmıyorum. herkes yakaladığını...

küfürlü ya da kaba konuşur oldum, ama bakıyorum olan bitene, az bile diyorum.

velhasıl, tüm bunlarda ülkedeki değişimlerin etkili olduğunu düşünüyorum.
hatta şimdiki 20li yaştakiler ile bizim 20li yaşlarımız kıyaslansa, biz onlardan iyi durumdayızdır bence.

demek ki sorun tümden bizde ya da yaşta değil, değişsen düzende.

30ların zor olmasındaki bir diğer şey de, insanlar evleniyor, düzen kuruyor, kimisi yurtdışına gidiyor, çocukları oluyor. bekar biri için bunlar korkutucu olabiliyor ya da farkında olmadan bile özlem oluşturabiliyor. 20lerde böyle şeyler hayatımızın başat gündemi değildi.
  • biseysorcaktim  (26.06.24 12:23:13 ~ 12:23:56) 
Daha zor/kolay geçmesi yaş grubuyla değil hayat şartlarınla alakalı. Maddi durumun makul seviyedeyse, eşin dostun iyiyse, sağlığın yerindeyse, sosyal bir hayatın varsa iki yaş grubu da birbirinden güzel geçer.

30 yaş grubu evliliklerin daha fazla olduğu grup. Başarılı-uyumlu bir evlilik yaparsan 2+2 = 5 oluyor. Evliliğin sıkıntılıysa, boşanma vb. süreçlere giriyorsan 2+2 = -1 bile olabilir. Ben böyle tanımlıyorum.
  • Lethe  (26.06.24 17:44:53) 
20'li yaşları ciddiye almıyorum. Hayat konusunda çok tecrübesiz olduğun yaşlar. 30'lu yaşlar hiçbir şey için geç olmayan yaşlar bana göre. Yapmak istediğin, hayal ettiğin şeyleri dene. 40'lı yaşlar zirve. Birkaç gün önce 40 oldum. 30'lu yaşlarımın ortaları ve sonlarına doğru inanılmaz bir şekilde iyi hissettim kendimi. Hayata bakış olsun, düşünceler, aldığım kararlar olsun, fiziksel görünüm olsun. Bundan sonra da şahane olarak devam edeceğimi biliyorum.


  • rock n roll  (26.06.24 20:40:49) 
20'lerimde kendi içimde verdiğim mücadelenin 30'larımda zevkini yaşıyorum.


  • put it in your appropriate place  (26.06.24 21:50:19) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.