[]

Cocuk istegi konusunda uyusmazlik
Ben 40 yasinda bir erkek olarak gelecekte cocuk sahibi olmak istemiyorum. Eskiden acik kapi birakirdim ama hem geldigim yas, oturttugum hayat tarzi, hem de dünyanin gidisati acisindan baktigimda düsüncelerim netlesti. Bu konuda da bastan acik konusuyorum. Bir kac aydir bir kadinla beraberim. Ilk konustugumuzda cocuk konusuna sicak bakabilirim, olursa güzel olur, ama bazen de korkuyorum, süpheye düsüyorum gibi seyler söylüyordu. Son zamanlarda daha net bir sekilde istiyorum demeye basladi. Ben kendisini seviyorum ama cocuksuz yasam konusunda kararim kesin. Ona da en bastan söyledim. Onu istedigi seylerden mahrum etmek istemiyorum. Seviyorum ama biz beraber olunca o isteklerinden yoksun kalacaksa iliskiden vazgecmeye raziyim. Son haftalarda arada bir ayrilir gibi olsak da tekrar geri dönüyor, birakamiyor. Senin gibisini bulamam, o yüzden kopamiyorum, belki ilerde fikrin degisir diyerek devam ediyorum diyor. Böyle garip bir durum icerisindeyiz. Ben de kiyamiyorum, üzülüyorum. Bana ne tavsiye edersiniz?

Duyguları bir kenara bırakıp ayrılmanı tavsiye ederim çünkü ayrılmazsanız bu işin sonunda birinizin taviz vermesi gerekecek. Sen çocuk isteyen birini bundan mahrum bırakamazsın, o da istemeyen birine bir çocuğun sorumluluğunu yükleyemez. Ömür boyu çocuğun derdini çekeceğine şimdi bir süre üzülürsün geçer.
- cilacı ökkeş usta
(09.02.25 21:49:08)

dünyanin gidisati derken? dünya baktiginda corona va savas haric iyi bir gelisme gösteriyordu. corona ve savaslar dünyayi kötü etkiledi ama bu durum düzelecek illa ki.
dünyanin gidisati cocuk yapmamak icin bir sebep olamaz yani. dünya iyiye gitse senin hayatin kötüye gidebilir bir sürü sonsuz ihtimal var.
kadin belli ki cocuk istiyor. su an duygulara yeniliyor ama ileride sana olan duygulari stabillesince büyük ihtimalle pisman olma ihtimali yüksek. ama o pisman olur ya da mutlu diye de senin onun adina karar vermen yanlis olur.
bana senin cocuk istememen cok gercekci gelmedi. senin kararin tabi ama ben hissettigimi söylüyorum. sanki ikna edilmek istiyorsun gibi geldi.
gercekten cocuk istemeyen biri bastan cocuk isteyen birini elerdi zaten.
dünyanin gidisati cocuk yapmamak icin bir sebep olamaz yani. dünya iyiye gitse senin hayatin kötüye gidebilir bir sürü sonsuz ihtimal var.
kadin belli ki cocuk istiyor. su an duygulara yeniliyor ama ileride sana olan duygulari stabillesince büyük ihtimalle pisman olma ihtimali yüksek. ama o pisman olur ya da mutlu diye de senin onun adina karar vermen yanlis olur.
bana senin cocuk istememen cok gercekci gelmedi. senin kararin tabi ama ben hissettigimi söylüyorum. sanki ikna edilmek istiyorsun gibi geldi.
gercekten cocuk istemeyen biri bastan cocuk isteyen birini elerdi zaten.
- sonsuz
(09.02.25 22:00:55)

Hocam gerçekten istemediğine eminsen ayrıl yoksa bu iş işkenceye döner. 2 yaşında çocuk sahibi biri olarak yazıyorum içinde en ufak bir şüphe ile bu yola girer de kucağında kendini çocukla bulursan hayatından soğursun.
- mirty
(09.02.25 22:53:05)

istemeye istemeye çocuk sahibi olunursa bakım ve büyütme işleri gerçekten ızdıraba dönebilir. Sonra çok daha fazla üzülebilirsiniz. 1 yaşında çocuğum var.
- ucurulmamak umidiyle
(09.02.25 23:48:58)

Sen ayril. Bicak kesigi gibi. Clean break up. Bir daha dönemeyecegi sekilde. Ikinize de iyilik yaparsin. O simdi sacmaliyor, belli ki saglikli düsünemiyor. Ileride ikiniz de ama en cok kadin tarafi mutsuz olur.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.02.25 23:57:34 ~ 23:58:30)

Kendimi kadının yerine koyuyorum. Anne olmak için deliren birisiydim, şu durumda kalsam terk edilmek isterdim. Sizi sevdiği için şu anda mantığını devre dışı bırakmış ve ilişkiyi kendi isteğiyle sonlandıramaz.
- kullanicadi
(10.02.25 00:04:17)

Ayrılır da ya ileride pişman olursanız? Siz bu kişiyi seviyor musunuz, hayatı onunla geçirmek fikri güzel geliyor mu? Evet se onunla çocuk yapmak fikri de o kadar kötü olmamalı.
Bence siz önce bu kadını sevip sevmediğinizi iyice bir tartın. Ayrılır da bir kaç sene sonra kafanızı duvardan duvara vurmayın yani.
Bence siz önce bu kadını sevip sevmediğinizi iyice bir tartın. Ayrılır da bir kaç sene sonra kafanızı duvardan duvara vurmayın yani.
- love and trust
(10.02.25 00:20:20 ~ 00:22:06)

bir an evli çift falan sandım iyi ki birkaç aydır berabermişsiniz. Direkt ayrılın tertemiz. O sizi ikna edebileceğini düşünüyor kendini mahvedecek.
- nhk ni youkosu
(10.02.25 00:21:25)

"Onun için" odun verirseniz pişman olursunuz. Kendinizde de bir acaba varsa da onun üstüne geldiyse de ona göre bakın.
- encokbenisevinnolur
(10.02.25 01:07:46)

@cilacı Ökkeş usta+1
Çocuk istemeyen bir kadın olarak söylüyorum ne onun sana böyle bir sorumluluk yüklemeye hakkı var ne de senin ondan bu en büyük en doğla hakkı esirgemeye hakkın var. Bu noktada birbirinize uygun değilsiniz ve birbirinize uyum sağlayamazsınız, sağlamamalısınız da.
@kullanicadi
Bence kadın mantığını devre dışı falan bırakmamış, adamın çocuk istemesini bekliyor, beklentisi var. Hayatında beni istiyorsan çocuğa razı olacaksın dayatması var yani alttan alta. Bu konuda kimse kimseye hiçbir dayatmada bulunmamalı. Bence.
Çocuk istemeyen bir kadın olarak söylüyorum ne onun sana böyle bir sorumluluk yüklemeye hakkı var ne de senin ondan bu en büyük en doğla hakkı esirgemeye hakkın var. Bu noktada birbirinize uygun değilsiniz ve birbirinize uyum sağlayamazsınız, sağlamamalısınız da.
@kullanicadi
Bence kadın mantığını devre dışı falan bırakmamış, adamın çocuk istemesini bekliyor, beklentisi var. Hayatında beni istiyorsan çocuğa razı olacaksın dayatması var yani alttan alta. Bu konuda kimse kimseye hiçbir dayatmada bulunmamalı. Bence.
- muhayyer divan
(10.02.25 01:08:49)

Kadına aşık mısın? Aşıksan ve buna rağmen çocuk konusunda netsen sen ayrıl.
Asik degilsen daha kötü zaten, yine ayril :)
Asik degilsen daha kötü zaten, yine ayril :)
- abuzer
(10.02.25 06:45:43)

Kadın çocuk istiyorsa ve doğuramazsa 60 yaşına geldiğinde hala mızmızlanır. Çocuğum olsa şöyle olurdu falan diye. İkna olmaz Unutmaz. 20 sene sonra yine kafanı didikler.
Çocuk istemiyorsan ayrıl. Onu ikna edemezsin.
Çocuk istemiyorsan ayrıl. Onu ikna edemezsin.
- luluki
(10.02.25 12:55:49)

sonsuz +1
çocuk istemeyen bir kadınım. tanıştığım kişiye ilk haftadan sorarım. belki ileride olabilir dediyse bile yol veririm. boş yere bağlanıp sonra üzülerek ayrılmanın anlamı yok.
benim arkadaşım da (kadın) başta çocuk istiyorum diyordu. sonra bir ara istemiyorum soğudum dedi uzun bir süre. şimdi yine istiyor.
çocuk konusunda net bir şekilde hayır istemiyorum demeyen insan o çocuğu ister ve yapar.
yol yakınken ayrılın.
çocuk istemeyen bir kadınım. tanıştığım kişiye ilk haftadan sorarım. belki ileride olabilir dediyse bile yol veririm. boş yere bağlanıp sonra üzülerek ayrılmanın anlamı yok.
benim arkadaşım da (kadın) başta çocuk istiyorum diyordu. sonra bir ara istemiyorum soğudum dedi uzun bir süre. şimdi yine istiyor.
çocuk konusunda net bir şekilde hayır istemiyorum demeyen insan o çocuğu ister ve yapar.
yol yakınken ayrılın.
- art cat chocolate
(20.02.25 01:55:33)

ayrıl. burada çocuk istemeyen onlarca kedici teyze var, onlarla tanışmaya çalış :)
- nuisance2
(20.02.25 09:05:58)

gerçekten düşünceniz değişmeyecekse ayrılın. kadın geri döndüğünde kabul etmek zorunda değilsiniz ayrıca.
- elorelia
(20.02.25 09:13:29)
[]

Hoşlantılar karşılıksız kalınca
Ben ne zaman birisinden hoşlanır gibi olsam ama karşıdan aynı ilgiyi görmesem, ya da tam tersi bana ilgisi bariz birisine aynı şekilde hoşlantı duyamasam, arkadaşların yorumu hep şöyle oluyor: Bilinçaltın seni senden hoşlanmayacak kişilere yönlendiriyor, erişilmez olana çekim duyuyorsun, seninle sevgili olmaya müsait ve düzgün insanlardan kaçıyorsun, senin değerini göremeyen kişilere kendini sevdirmeye çalışıyorsun.
Buna ne kadar katılıyorsunuz? Benim mantığım daha düz çalışıyor: Bazı insanlar güzellikleri veya diğer özellikleriyle bana daha ilgi çekici geliyor ama onların gözü benden daha yukarıda olabiliyor. Diğer insanları daha az arzuluyorum ama bu onların beni beğenip beğenmemesiyle çok alakalı bir durum değil, bana ilgi gösterdi diye normalde arzulayacağım birine ilgim kayboluyormuş gibi gelmiyor bana. Bu konularda her şeyi bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle açıklamaya çalışmak biraz gereksiz komplike geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Buna ne kadar katılıyorsunuz? Benim mantığım daha düz çalışıyor: Bazı insanlar güzellikleri veya diğer özellikleriyle bana daha ilgi çekici geliyor ama onların gözü benden daha yukarıda olabiliyor. Diğer insanları daha az arzuluyorum ama bu onların beni beğenip beğenmemesiyle çok alakalı bir durum değil, bana ilgi gösterdi diye normalde arzulayacağım birine ilgim kayboluyormuş gibi gelmiyor bana. Bu konularda her şeyi bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle açıklamaya çalışmak biraz gereksiz komplike geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Sen haklısın. Düzgün diye herkesle çıkcak diyiliz ;)
- abuzer
(17.07.24 19:32:05)

Efendi erkek yerine piç tercih ediyorsun galiba. ''bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle açıklamaya çalışmak biraz gereksiz'' demişsin ama tam anlamıyla bunla ilgili. Konunun uzmanları yazar ama sorun bizde.
- Kahvedesu
(17.07.24 20:55:15)

Anlattığınız şey bir yargıya varacak kadar bilgi içermiyor. İki taraf da haklı olabilir. Yani her şeyi travmayla açıklamak yanlış tabi ki, ancak travmaları sebebiyle yanlış partner seçiminde ısrar eden insanlar da var sonuç olarak.
Siz ne hissettiğinizden eminseniz devam edin. Ancak zaman içinde çok enerji harcadığınız halde hiçbir sonuca ulaşamadığınızı hissetmeye başlarsanız bunu da dikkate alın.
Bazen insanlar "her şeyi de..." diye başlayan cümleleri o her şeyin tam tersinin doğru olduğuna kendini inandırmak için yanlış şekilde de kullanabiliyor. "her şeyi bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle" açıklayamayız evet ancak bu "hiçbir şeyi bunlarla açıklayamayız" demek de değil. Kendinizden komple şüphe etmeyin, ancak arkadaşlarınızın sizi gerçekten tanıdığına inanıyorsanız da bu dediklerini en azından bir gözden geçirin. Zaten bu kişiler anladığım kadarıyla "hoşuna gitmese de sırf senden hoşlanıyor diye biriyle birlikte ol" dememişler. Kriterlerinizin sorunlu olabileceğini söylemişler. Bu gerçekten de olabilir, ancak dediğim gibi. Bunu biz bilemeyiz.
Sizin sorunuz sırf buna katılıyor musunuz ise ancak bu dediklerinizin ikisi de mümkün denebilir. Arkadaşlarınız sizi ne kadar doğru tanıyıp değerlendiriyor, siz kendinizi ne kadar dürüstçe değerlendirebiliyorsunuz bunlar önemli.
En azından hoşlandığınız insanların aralarındaki patternleri bulmaya çalışın. Eğer bu insanlar olumsuz karakter özellikleri benzer olan kişilerse bu bir ölçüt olabilir. Olumsuz özellikleri birbirlerine benzerken, olumlu yönleri birbirlerinden farklıysa gerçekten sizin ilginizi çeken şeyin aslında bu olumsuzluklar olabileceğini ciddi ciddi oturup düşünebilirsiniz.
Siz ne hissettiğinizden eminseniz devam edin. Ancak zaman içinde çok enerji harcadığınız halde hiçbir sonuca ulaşamadığınızı hissetmeye başlarsanız bunu da dikkate alın.
Bazen insanlar "her şeyi de..." diye başlayan cümleleri o her şeyin tam tersinin doğru olduğuna kendini inandırmak için yanlış şekilde de kullanabiliyor. "her şeyi bilinçaltıyla, travmalarla, kendini sevme gibi şeylerle" açıklayamayız evet ancak bu "hiçbir şeyi bunlarla açıklayamayız" demek de değil. Kendinizden komple şüphe etmeyin, ancak arkadaşlarınızın sizi gerçekten tanıdığına inanıyorsanız da bu dediklerini en azından bir gözden geçirin. Zaten bu kişiler anladığım kadarıyla "hoşuna gitmese de sırf senden hoşlanıyor diye biriyle birlikte ol" dememişler. Kriterlerinizin sorunlu olabileceğini söylemişler. Bu gerçekten de olabilir, ancak dediğim gibi. Bunu biz bilemeyiz.
Sizin sorunuz sırf buna katılıyor musunuz ise ancak bu dediklerinizin ikisi de mümkün denebilir. Arkadaşlarınız sizi ne kadar doğru tanıyıp değerlendiriyor, siz kendinizi ne kadar dürüstçe değerlendirebiliyorsunuz bunlar önemli.
En azından hoşlandığınız insanların aralarındaki patternleri bulmaya çalışın. Eğer bu insanlar olumsuz karakter özellikleri benzer olan kişilerse bu bir ölçüt olabilir. Olumsuz özellikleri birbirlerine benzerken, olumlu yönleri birbirlerinden farklıysa gerçekten sizin ilginizi çeken şeyin aslında bu olumsuzluklar olabileceğini ciddi ciddi oturup düşünebilirsiniz.
- akhenaten
(18.07.24 08:09:19 ~ 08:23:00)
[]

Vicdan sahibi Yahudiler
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin seslerini? Karsi tarafin elinde hala düzinelerce Israilli rehineler oldugu icin mi sesleri cikmiyor? Ya da ben mi ulasamiyorum bu kaynaklara? Sansüre mi ugruyorlar?

İsrail'deki yayınlara bakıyorum hem tv hem sosyal medyadalarında.
Vicdan namına hiçbir şey yok.Muhalefet edenler niye asker gitti,niye havadan bombalamadık, batı şeria niye bombalanmıyor, hala hamas bitmedi, hizbullah bizi nasıl vurabilir vb.
Karşı çıktıkları tek şey o kadar uçak, bomba varken Gazze'de hala yaşayanların olması. Savaş kabinesi daha temkinli davranıyor israillilere göre.
Vicdan namına hiçbir şey yok.Muhalefet edenler niye asker gitti,niye havadan bombalamadık, batı şeria niye bombalanmıyor, hala hamas bitmedi, hizbullah bizi nasıl vurabilir vb.
Karşı çıktıkları tek şey o kadar uçak, bomba varken Gazze'de hala yaşayanların olması. Savaş kabinesi daha temkinli davranıyor israillilere göre.
- hebanon
(02.06.24 15:25:25)

Oranlayınca sayıca çok az kalıyorlar haliyle sen denk gelmemişsin, akademisyen olarak norman finkelstein var çıkıp yıllardır konuşuyor, yine sıradan bireysel olarak karşı çıkan israilliler var twitterda
Üstteki yorumu görünce ekleyeyim, geçen twitterda savaş karşıtı bir israilli, haber tv programlarının, propagandanın nasıl yapıldığını gösterip anlatıyordu israil içinden, kapalı devre bir propaganda sistemi, haliyle kendini hep haklı görüyorlar
Üstteki yorumu görünce ekleyeyim, geçen twitterda savaş karşıtı bir israilli, haber tv programlarının, propagandanın nasıl yapıldığını gösterip anlatıyordu israil içinden, kapalı devre bir propaganda sistemi, haliyle kendini hep haklı görüyorlar
- grimavi
(02.06.24 15:25:39 ~ 15:28:08)

Konuyu Yahudiler diye düşünme. İsrail devletinin kurulmaması gerektiğini düşünen Yahudiler bile var.
Şu an yapılanlar Hükümet kararıdır.
www.youtube.com
Şu an yapılanlar Hükümet kararıdır.
www.youtube.com

- Mirket
(02.06.24 15:29:22)

ABD vb. yerlerde yaşayan eğitimli entelektüeller sessiz çünkü kendilerine bişey olmasını istemiyorlar. (ayrıca "echo chamber" diye bişey var, kendi okudukları izledikleri şeylere bakarak İsrail haklı da diyor olabilirler)
Fakat İsraildeki aşırı dinci Yahudiler (sanırım bizdeki karşılığı Fatih'teki tarikatlar falan) en başından beri İsrailin bu hamlelerine karşı.
Fakat İsraildeki aşırı dinci Yahudiler (sanırım bizdeki karşılığı Fatih'teki tarikatlar falan) en başından beri İsrailin bu hamlelerine karşı.
- nhk ni youkosu
(02.06.24 15:33:09 ~ 15:33:44)

sana zulüm gelen seyler onlar icin vatan müdafaasi.
ayni seyi türkiye'de yasasaydik "vicdan sahibi türkler" vatan haini olurdu.
ayni seyi türkiye'de yasasaydik "vicdan sahibi türkler" vatan haini olurdu.
- arkadakiadam
(02.06.24 15:38:30)

İsrail'deki siyonist ve siyonist hükümetin tutumuna aksi yönde yine İsrail'deki yayın organı Haaretz gazetesi biraz daha gerçekçi yorumlar yapar.
Ayrıca istediklerinin biraz fazlasına örnek ,alt yazılı olarak buradaki videoda:
m.youtube.com
Ayrıca istediklerinin biraz fazlasına örnek ,alt yazılı olarak buradaki videoda:
m.youtube.com

- diyecevaplandı
(02.06.24 15:48:11)

israil'in tamamen haksız olduğu tartışılmaz bir gerçekmiş gibi sormuşsun. acaba biraz da israil'in acaba haklılık payı olabilir mi diye düşünsen mi?
- abelardo
(02.06.24 16:20:24)

şuan israilde operasyonlara karşı çıkanlar netanyahu karşıtları ve siyonizm karşıtı katı ultra-ortodoks yahudiler. bizim televizyonlar devamlı halk tepkili diye veriyor ama bunlar küçük topluluklar.
sonuçta terörle mücadele söz konusu ve birçok israillide bunu destekliyor. hatta yurt dışından ülkelerine dönüp orduya katılanlar var.
sonuçta terörle mücadele söz konusu ve birçok israillide bunu destekliyor. hatta yurt dışından ülkelerine dönüp orduya katılanlar var.
- my fault
(02.06.24 17:40:39)

@abelardo Eh yani peki Israil tamamen haksiz olmasin (terörle mücadele, rehineler vs), ama bu bir soykirim midir degil midir tartismalarina yol acan bir insan trajedisi yasaniyor (soykirimdir veya degildir ayri konu). Lan biz ne yapiyoruz diye sorgulayan baskin bir ses, ya da onu gectim bakin bu trajedi yasaniyor ama bizim gözümüzden de duruma söyle bakmaniz lazim diye uluslararasi kamuoyuna sagduyulu bir aciklama yapacak birileri cikmayacak mi diye sordum.
- karanlik yanim
(02.06.24 18:12:50)

İsrailliler ne düşünüyor için yakın zamanda bir araştırma:
www.pewresearch.org
Spoiler: yahudilerin sadece %4’ü İsrail’in çok ileri gittiğini düşünüyor, %96’sı öyle böyle olanlara ok yaniz
İsrail’e karşı yahudiler: x.com
www.pewresearch.org
Spoiler: yahudilerin sadece %4’ü İsrail’in çok ileri gittiğini düşünüyor, %96’sı öyle böyle olanlara ok yaniz
İsrail’e karşı yahudiler: x.com
- but that was just a dream
(02.06.24 18:13:26)

yapilan seyin dogru/yanlis olduguna bakmaksizin her tezin bir antitezi cikar ortaya. Ama bu yahudilerin ezici cogunlugunun bu mevzunun arkasinda oldugu gercegini degistirmez. dogru/yanlis saglamasi yapilacak cizgi asilmis vaziyette.
musluman/yahudi kavgasini bir kenara birakalim. senin yasadigin x ulkesine 3000 kisi top tufek dalip, evlere kadar girip yaklasik 1200 kisiyi kursuna dizerek oldurdu diyelim, bunlardan 50 kadari coluk cocuk. Bunun disinda yaklasik 3500 kisinin de yarali kurtuldugunu, 250 kisinin de kacirildigini dusunelim.
boyle bir durumda eger mevzubahis bir ulke ise, kabile falan degilse, var gucuyle karsiya dalar haritadan siler. birinin senin evine dalip anani babani kardesini kursuna dizdigini dusun, sonra ben karsina cikip vicdan falan desem ne yaparsin?
musluman/yahudi kavgasini bir kenara birakalim. senin yasadigin x ulkesine 3000 kisi top tufek dalip, evlere kadar girip yaklasik 1200 kisiyi kursuna dizerek oldurdu diyelim, bunlardan 50 kadari coluk cocuk. Bunun disinda yaklasik 3500 kisinin de yarali kurtuldugunu, 250 kisinin de kacirildigini dusunelim.
boyle bir durumda eger mevzubahis bir ulke ise, kabile falan degilse, var gucuyle karsiya dalar haritadan siler. birinin senin evine dalip anani babani kardesini kursuna dizdigini dusun, sonra ben karsina cikip vicdan falan desem ne yaparsin?
- cooperr
(02.06.24 18:36:39)

bunun vicdanla bir alakası yok. ortada savaş var. savaşın varlığında vicdanmış, sağduyuymuş tiriviri şeyler. savaşta taraf olmayı seçiyorsan iki taraftan birinin diğerine yaptığını onaylıyorsun demektir.
ya savaşa hepten karşısındır ya tarafsındır. taraf olduktan sonra da bunlar bize şöyle yapıyorlar, böyle atlıyorlar, demek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. çünkü herkes biliyor ki güçlü olan taraf değişse yaşananlar gene de değişmeyecek.
ya savaşa hepten karşısındır ya tarafsındır. taraf olduktan sonra da bunlar bize şöyle yapıyorlar, böyle atlıyorlar, demek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. çünkü herkes biliyor ki güçlü olan taraf değişse yaşananlar gene de değişmeyecek.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24 19:26:54 ~ 19:48:51)

Haaretz'de IDF'i ve yöneticileri eleştiren makalelere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Bunlar dışında isim isterseniz Louis Fishman'ın twitter hesabına göz atabilirsiniz. Noam Chomsky'nin 7 Ekim öncesine ait İsrail eleştirilerini okumuştum, güncel olarak da eleştiriyordur herhalde.
- zihua
(02.06.24 22:24:33)

@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi var. Savaş esirlerinin günlük kalori ihtiyacının bile karşılanması uluslararası anlaşmalarla teminat altındadır.
Savaşta sivil öldürülmez. Çocuk hiç öldürülmez. Savaşta siviller yerlerinden edilemez falan
Bunlar yapılıyorsa gerekçe olarak savaş gösterilemez.
Kaldı ki savaş iki ülke arasında ve ilan edilerek yapılan bir faaliyettir.
Yani ortada bir savaş yok.
Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi var. Savaş esirlerinin günlük kalori ihtiyacının bile karşılanması uluslararası anlaşmalarla teminat altındadır.
Savaşta sivil öldürülmez. Çocuk hiç öldürülmez. Savaşta siviller yerlerinden edilemez falan
Bunlar yapılıyorsa gerekçe olarak savaş gösterilemez.
Kaldı ki savaş iki ülke arasında ve ilan edilerek yapılan bir faaliyettir.
Yani ortada bir savaş yok.
- Mirket
(02.06.24 22:48:44)

yok cenevre insan hakları sözleşmesi, yok kalori ihtiyacı falan görüldüğü gibi devletlerin kendi ulusal güvenlikleri tehdit altında olduğunda gayet de rafa kalkıyor. israil de kendi güvenliğini tehdit eden unsurlarla savaşacağını ilan etti. yaşanan olayları da terminolojiye bağlı kalarak savaş olarak niteleyememek sadece israil'in işine yarayacak bir durum olur. ne diyelim? filistin tatsızlığı mı?
israil'e şu an yaptıklarının bedelini belki bir noktada cenevre menevre dedirtilerek ödetilir ama olan olmuş, ölen ölmüş, elde edilen topraklar israil bayrağı altına girmiş olacak o noktadan sonra kim takar cenevre'yi. savaş tam olarak budur.
israil'e şu an yaptıklarının bedelini belki bir noktada cenevre menevre dedirtilerek ödetilir ama olan olmuş, ölen ölmüş, elde edilen topraklar israil bayrağı altına girmiş olacak o noktadan sonra kim takar cenevre'yi. savaş tam olarak budur.
- konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24 23:22:07)

Öncelikle bu konuyu açtığınız için teşekkürler. Gazze'de ki soykırım sürekli gündemde tutulamlı. Yahudilerin hepsi eğitimli ve entellektüel (bizdeki asimile olmuş kesime benzemez hepsi dindar ve muhafazakar kendi değerlerini savunuyorlar) fakat onlarda vicdan merhamet yok yahudi olmayanları hakir görüyorlar. sizin anlamlandırdığınız şeylerler onların anlamlandırdıkları şeyler çok farklı. Gazze'de soykırım yapılırken Çocuklar katledilirken hastaneler okullar bombalanırken kutlama yapıyorlar bu onlar için çok sıradan bir şey. Bu katliamlarda yeni değil 80 yıldan beri devam ediyor adamların tarihi katliam ve işgal üzerine kurulu fakat artık bu işin sonu gelmek üzere bu terör devleti i*rail bu yaptıklarının bedelini ödeyecek dünyada günden güne yalnızlaşıyorlar kuzey kore gibi olacaklar hatta yahudiler sokağa bile çıkamayacak tarih onları affetmeyecek bu durum hollywood'a ısmarlama Holocaust yalanlarına benzemeyecek gerçek soykırımcının kim olduğunu bütün dünya gördü. Şimdi dünya devletleri teker teker Filistin'in bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor deamı gelecek. Sadece Ortodoks yahudiler işgal devletinin kuruluş zamanı konusunda ihtilaflı oldukları için antisiyonistler ve siyaset gereği Filistin'i destekliyorlar. Sansür konusuna gelirsek medyanın, finans sisteminin küresel şirketlerin ezici çoğunluğu siyonistlerin elinde adamlar neredeyse bütün dünyayı kontrol ediyor istedikleri gibi algı yönetimi yapıyorlar. ABD'de ve avrupanın çeşitli yerlerinde her gün protestolar var batılılar ortadoğu, İslam dünyası ve Müslümanlar hakkında doğru bilgiye sahip değiller batı medyası (medya derken her türlü medya, yazılı, basılı, görsel, sosyal, ajanslar, intermedia... aklınıza ne gelirse) tamamen sansür, ırkçılık ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu tek taraflı olarak İsrail propagandası yapıyorlar (medya çoğunlukla siyonist lobinin kontrolünde asıl mesele bu) gerçeği öğrenen batılıların tepkisi radikal oluyor (bkz. Özgür Filistin için kendini yakan ABD askeri, Filistin direişinden etkilenip Müslüman olan batılılar) Siyonizm insanlığın en büyük düşmanıdır. Görüyorsunuz adamlar dünyayı esir almış durumda hiç kimse sesini çıkaramıyor siyonizme karşı çıkmak bütün insanlığın görevidir. Sözde demokrasi beşiği ABD'de soykırımı prostesto eden üniversite öğrencilerine yönetimin cevabı keskin nişancı gönderip yaka paça göz altına aldırmak oluyor soykırıma karşı çıkan veya yeteri kadar destek vermediği düşünülen rektörler görevden alınıyor google israili protesto eden çalışanını işten çıkarıyor adamlar yapay zeka ile Gazze soykırımını içeren içerkleri tespit edip özel olarak sansürlüyorlar. Bir tek Çin merkezli Tiktok bu sansürün dışında kaldı ki şimdide ifade özgürlüğü kavramının içini boşaltıp soykırım protestolarını ''antisemitizm'' kapsamında ceza hukukuna yerleştirme hazırlığı yapıyorlar. Bu konular gündeme gelmiyor çünkü gündemide algıyı yöneten siyonistler belirliyor fakat ne yaparlarsa yapsınlar siyonistler Filistin'in altında kalmaya mahkum. Şimdiden bağımsız Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye ulaştı.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

- doharkoman
(03.06.24 01:31:44)

evvela filistin bizim toprağımız
filistin daha bizimken, britanya, yahudilere vaadetmişti bile o toprakları (balfur deklerasyonu)
düşün liverpoolu vaadediyorsun samsunlulara şimdi. ne garantilemişsindir bu vaat için?
700bin filistinliye karşın 3bin çeteci, 3 kolordu içinden 2 kolordu osmanlı askeri yendi hikayesine inananları bi kenara alırsak, ki filistinden daha çok asker topladığımız garanti, ingilizler 2 kolordumuzu bertaraf etti.
biz oradan çok adi bi şekilde kovulduk
halebi şamı bile itiş kakış hariç savaşmadan terkettik. tam ingilterenin kendisi için arzu ettiği sınırlara çekildik.
ingilizler için bir haçlı seferidir. tekmeyi yiyen de bizleriz
i.hizliresim.com
bunu hafızadan silmekle kalmayıp bizden bile alık siyonistler yeşerttiler
sansüre bizdekiler bile uğruyor. öyle ki yahu bu insanlar o duvarın ardına nasıl sıkışmış diye soracağına neden o duvarı yıkmaya çalışmış o halde israil de haklıdır diye işgale peçete tutuyor.
1900lerin başından beri, yani biz idare ederken bile suikastlerle başlayıp, bugüne dek ne tecavüzler ne katliamlar olmuş, bunları israil ve onun terör çeteleri niye yapmış diye sormazlar.
işte burada ait olduğun esas kimlik ortaya çıkıyor
üstelik dolaşımdaki anlatının tamamı bağrı açılmamış yalan. rehineleri bile raid'de öldürenler israil askerleri. hayatta kalanlarla röportajlar açık kaynaklarda var. dramatik anlatılar kurşunlamalar tamamen hükümet sözcüsü metni. üstelik ölenler de asker. zaten duvarın ardında işgalci olmayan yok. panayırdakiler bile idf. tamamen idf sözcüsü gibi konuşuyorlar. bi de yanına bebeklere t.cavüz edildi eklerlerse tam olur. bu insanların çocuğu falan var, nasıl yüzlerine bakıyorlar anlamıyorum
bu anlatıyı sadece fox seyircisi yahudilerden değil, solcu seküler yahudilerden de işitiyorsun. ingilterede bi tanesi -ama kan revan içindeyken 2 dk sonra gülüşüyorlar- şeklinde internette gördüğü klipi filistin gerçeği diye anlatıyor. bu en ayıkları.
filistin daha bizimken, britanya, yahudilere vaadetmişti bile o toprakları (balfur deklerasyonu)
düşün liverpoolu vaadediyorsun samsunlulara şimdi. ne garantilemişsindir bu vaat için?
700bin filistinliye karşın 3bin çeteci, 3 kolordu içinden 2 kolordu osmanlı askeri yendi hikayesine inananları bi kenara alırsak, ki filistinden daha çok asker topladığımız garanti, ingilizler 2 kolordumuzu bertaraf etti.
biz oradan çok adi bi şekilde kovulduk
halebi şamı bile itiş kakış hariç savaşmadan terkettik. tam ingilterenin kendisi için arzu ettiği sınırlara çekildik.
ingilizler için bir haçlı seferidir. tekmeyi yiyen de bizleriz
i.hizliresim.com

bunu hafızadan silmekle kalmayıp bizden bile alık siyonistler yeşerttiler
sansüre bizdekiler bile uğruyor. öyle ki yahu bu insanlar o duvarın ardına nasıl sıkışmış diye soracağına neden o duvarı yıkmaya çalışmış o halde israil de haklıdır diye işgale peçete tutuyor.
1900lerin başından beri, yani biz idare ederken bile suikastlerle başlayıp, bugüne dek ne tecavüzler ne katliamlar olmuş, bunları israil ve onun terör çeteleri niye yapmış diye sormazlar.
işte burada ait olduğun esas kimlik ortaya çıkıyor
üstelik dolaşımdaki anlatının tamamı bağrı açılmamış yalan. rehineleri bile raid'de öldürenler israil askerleri. hayatta kalanlarla röportajlar açık kaynaklarda var. dramatik anlatılar kurşunlamalar tamamen hükümet sözcüsü metni. üstelik ölenler de asker. zaten duvarın ardında işgalci olmayan yok. panayırdakiler bile idf. tamamen idf sözcüsü gibi konuşuyorlar. bi de yanına bebeklere t.cavüz edildi eklerlerse tam olur. bu insanların çocuğu falan var, nasıl yüzlerine bakıyorlar anlamıyorum
bu anlatıyı sadece fox seyircisi yahudilerden değil, solcu seküler yahudilerden de işitiyorsun. ingilterede bi tanesi -ama kan revan içindeyken 2 dk sonra gülüşüyorlar- şeklinde internette gördüğü klipi filistin gerçeği diye anlatıyor. bu en ayıkları.
- lambırcek
(03.06.24 02:29:53 ~ 03:17:17)

Bu tür konularda pek yorum yapmıyorum genelde ama buna sessiz kalamadım.
Şöyle bir senaryo düşünelim. Yahudiler yıllardır ortadoğu'da yaşayan bir unsur olsun ve bir grup arap sonradan burada bir bölgeye getirilmiş olsun. Başka büyük güçlerin de desteğiyle devletini kurmuş vs. Zaten burada yaşamakta olan bir grup yahudi, sonradan gelen arapların kurduğu devletin sınırlarını aşıp saldırsa, sivilleri öldürse, gene bildiğimiz hamas gibi terörist mi olacaklardı yoksa kendilerine yapılanlara karşılık direnen bir grup mu?
Türkiye'nin PKK ile savaşında belki tek seferde bu kadar büyük bir saldırı olmadı ama toplamda özellikle 90'lı yılları düşünürsek çok büyük saldırılar oldu. Az veya çok destek de bulmuş olabilirler. Tabii bunların suyunu taşıyan belki de devletin daha önceki politikalarıdır ama konu o değil. Devlet ne yapsaydı o zaman hedef gözetmeksizin sivilleri de bile isteye hedef alarak öldürse miydi?
Burada İsrail kendi güvenliğini sağlıyor diyenlerin çoluğu çocuğu yok herhalde. Bu saldırılarda çocuğu ölen bir babanın terörize olmasından daha tabii ne olabilir. İsrail kendi teröristini yaratıyor. Zaten 7 Ekim meselesi de biraz şaibeli.
Ayrıca İsrail hadi gitti yaktı yıktı komple aldı Gazze ve Batı Şeria'yı diyelim. Orada duracaklar mı sanıyorsunuz. Yarın Lübnan'dan bir "terörist" saldırı gelir oraya dadanırlar. Yıllar sonra bir bakmışız Türkiye'de İsrail'in güvenliğine tehdit olur.
Mesela tehdit oluşturduk İsrail'in güvenliğine "haklı olarak" Mersin'i işgal ettiler. Neyse güvenli bölge ilan edildi bir yer Adana sınırında, ve gelip bombaladılar direk orada kalan insanları, "savaşta olur öyle şeyler" mi gene?
Hadi hepsini geçtim, Gezi olaylarında 6 kişi öldü sanırım. Türkiye bunu kendi güvenliğine tehdit görüp direk sivillere ateş açsaydı normal mi olurdu?
Şöyle bir senaryo düşünelim. Yahudiler yıllardır ortadoğu'da yaşayan bir unsur olsun ve bir grup arap sonradan burada bir bölgeye getirilmiş olsun. Başka büyük güçlerin de desteğiyle devletini kurmuş vs. Zaten burada yaşamakta olan bir grup yahudi, sonradan gelen arapların kurduğu devletin sınırlarını aşıp saldırsa, sivilleri öldürse, gene bildiğimiz hamas gibi terörist mi olacaklardı yoksa kendilerine yapılanlara karşılık direnen bir grup mu?
Türkiye'nin PKK ile savaşında belki tek seferde bu kadar büyük bir saldırı olmadı ama toplamda özellikle 90'lı yılları düşünürsek çok büyük saldırılar oldu. Az veya çok destek de bulmuş olabilirler. Tabii bunların suyunu taşıyan belki de devletin daha önceki politikalarıdır ama konu o değil. Devlet ne yapsaydı o zaman hedef gözetmeksizin sivilleri de bile isteye hedef alarak öldürse miydi?
Burada İsrail kendi güvenliğini sağlıyor diyenlerin çoluğu çocuğu yok herhalde. Bu saldırılarda çocuğu ölen bir babanın terörize olmasından daha tabii ne olabilir. İsrail kendi teröristini yaratıyor. Zaten 7 Ekim meselesi de biraz şaibeli.
Ayrıca İsrail hadi gitti yaktı yıktı komple aldı Gazze ve Batı Şeria'yı diyelim. Orada duracaklar mı sanıyorsunuz. Yarın Lübnan'dan bir "terörist" saldırı gelir oraya dadanırlar. Yıllar sonra bir bakmışız Türkiye'de İsrail'in güvenliğine tehdit olur.
Mesela tehdit oluşturduk İsrail'in güvenliğine "haklı olarak" Mersin'i işgal ettiler. Neyse güvenli bölge ilan edildi bir yer Adana sınırında, ve gelip bombaladılar direk orada kalan insanları, "savaşta olur öyle şeyler" mi gene?
Hadi hepsini geçtim, Gezi olaylarında 6 kişi öldü sanırım. Türkiye bunu kendi güvenliğine tehdit görüp direk sivillere ateş açsaydı normal mi olurdu?
- mbond
(04.06.24 21:29:37)

Bu seri ilginizi çekebilir belki
7 Ekim ve Sonrasına Dair: Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor
www.avlaremoz.com
7 Ekim ve Sonrasına Dair: Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor
www.avlaremoz.com
- peki madem
(04.06.24 22:14:47)

Mevzunun geziyle zaten bir alakasi yok, onu geciniz.
PKK ile benzerlikleri var denebilir. Bizim Irak'ta yapamadigimizi adamlar yapiyor cunku global olarak bizden cok cok daha gucluler. Oyle olmalari da bana garip gelmiyor zira birkac yahudi ile calisma firsatim oldu, para ile bambaska bir baglantilari olan bir guruh. Ticaret yapan herkese gidip bir yahudinin yaninda calismayi siddetle tavsiye ederim.
Bence tek care buffer zone, kibristaki gibi. 3-5km lik bir alan bosaltilsin iki taraftan da, dipdibe yakin zamanda yasayamayacaklari belli, belki 50 sene sonra farkli olur.
PKK ile benzerlikleri var denebilir. Bizim Irak'ta yapamadigimizi adamlar yapiyor cunku global olarak bizden cok cok daha gucluler. Oyle olmalari da bana garip gelmiyor zira birkac yahudi ile calisma firsatim oldu, para ile bambaska bir baglantilari olan bir guruh. Ticaret yapan herkese gidip bir yahudinin yaninda calismayi siddetle tavsiye ederim.
Bence tek care buffer zone, kibristaki gibi. 3-5km lik bir alan bosaltilsin iki taraftan da, dipdibe yakin zamanda yasayamayacaklari belli, belki 50 sene sonra farkli olur.
- cooperr
(04.06.24 22:31:09)

İsrailli Yahudilerde bunun oranı daha düşük. Bu da aslında çok inanılmaz bir şey değil.
7 ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası festival alanında ve sınırdaki banliyölerde öldürülenler (özellikle sivil kadınlar, çocuklar ve erkekler), kaçırılanlar, tecavüze uğrayanlar, çıplak halde kamyon arkasında gezdirilenler oldu. Bunlar yaşanırken Gazze'de kutlamalar yapılıp sokakta göbek atıyordu insanlar. ABD ve Avrupa gibi 40 yılda bir terör yaşayan ülkeleri geçtim, bugün Türkiye'de bir terör eylemi sonrası random 2-3 hesap kutlama yapsa komple o Kürtlere ya da müslümünalara yönelik sövenler oluyor, o dönemde suçlu ya da suçsuz başlarına ne gelirse sevinenler çıkıyor.
Terör eyleminden başını kaldırıyorsun, bölge seni yok etmek isteyen Araplarla doluyken Arap olmayan en yakın ülke olan Türkiye, Hamaslı teröristleri barındırdığını onların sağlık giderlerini halkına kitlediğini gururla anlatıyor ve o teröristlere halk kahramanı diyor. Halkın belirli bir kesimi terörist elebaşlarından birinin fotoğrafını her yere asıyor.
Üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kaçırılan vatandaşlarının bir kısmına hala ulaşabilmiş değiller. Bizim ülkede 2015 yılında Gara'ya kaçırılan 13 evladımızla ilgili doğru düzgün haber yapılmadı, IŞİD tarafından yakılarak öldürülen 2 askerimize sahip çıkılmadı. Bütün bunlar siyasi çıkar amacı ile gizlendi ama orada bunlar gizlenmiyor, aksine hatırlatılıyor. Olması gereken de hatırlatılması ama İsrail yönetimi de bunu olması gerektiği için değil, siyasi çıkar amacı ile yapıyor.
Gizleme-Hatırlatma derken Gazze'de olanlar ile ilgili internetteki haberlerin %1'i doğru. Türkiye'ye yine birçoğu ulaşmıyor ama açıklanan sayılara ve haberlere bakarsan 3-5 tane Filistinli Arap erkek öldü. Geri kalan hepsi bebek ve kadın. Günde binlerce kadın ve bebek ölüyor propagandaya göre. Hastane otoparkına düşen ve 2 metre ötedeki aracın camını bile kıramadığı görülen patlayıcı yüzünden 500 ile 1000 arası kişinin öldüğü (evet, yine neredeyse hepsi bebek ve kadın) haberi yapıldı. Ekşi Sözlük'te de sayfalarca konuşuldu. Bölgeden videolar paylaşılıyor sürekli. Ben 2 kere doktor olarak, 2 kere savaş muhabiri olarak, 1 kere de sıradan vatandaş olarak ölen(!) Filistinli Arap gördüm mesela. 1 tane de sedyede ölü olarak yatan ve arkadaşları çevresinde ağıt yakarken annesi geldiği anda üzülmesin diye canlanan Filistinli Arap gördüm. Böyle gerçek dışı saçma sapan propagandaları görünce o taraftan gelen hiçbir bilgiye inanmıyorlar.
Öte yandan bazı İsrailli hesaplarına baktığımda sanki TSK inceliğinde operasyon yürütüyorlarmış hiç yardım kamplarının ortasına bomba atmamış, halk arasındaki konvoyu vurmamış, korku taktiklerine başvurmamış, sivil katletmemiş gibi haberler yapıyorlar. Haliyle kendi haber kanallarında kendi propaganda yayınlarını izlerlerken, çok fazla asılsız konular temelli propaganda yayına denk geldikleri için hepsine yalan muamelesi yapıyorlar.
O yüzden Filistinli Arapların yurtlarından edilip sürgün halinde olmasını, zaten Hamas'ı seçip onları desteklemeleri ve yukarıdaki diğer konulara bakarak kah umursamıyor kah sanki tüm Araplar teröristmiş gibi tehlikeyi ortadan kaldırdığı için keyifle izliyorlar. Bunu yaparken de masum sivillerin çok az sayıda ve kazara öldüğünü düşünerek yapıyorlar. Bir şekilde bir yere yerleşerek hayatta kalmayan insanlara birkaç saat önceden haber verip bombaladıklarında sorumluluklarını yerine getirmiş sayıyorlar kendilerini. ABD ve Avrupa basınındaki İsrail lobilerinin gücü de uluslararası medyada konunun bir yöne yönlendirilmeye çalışmasına çabaladıkça ve ciddi bir uyarı gelmedikçe kendilerini de haklı görüyorlar. Rusya'ya Ukrayna üzerinden yapılmayan kalmadı, sonra Rusya'ya muhtaç olunduğu için orta yol bulunup ilerlendi. İsrail bunların hiçbirini yaşamadı. Eurovision'a katılıp 5. bile oldular (yapıldılar).
Onların kafalarında Gazze'nin temizlenmesi, bizim Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin işgali ile yurdundan edilenler sonrasında oluşturulan terör koridorunu dağıtmak için yaptığımız pençe kalkan harekatı ve güvenlik koridoruna yakın görüyorlar.
7 ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası festival alanında ve sınırdaki banliyölerde öldürülenler (özellikle sivil kadınlar, çocuklar ve erkekler), kaçırılanlar, tecavüze uğrayanlar, çıplak halde kamyon arkasında gezdirilenler oldu. Bunlar yaşanırken Gazze'de kutlamalar yapılıp sokakta göbek atıyordu insanlar. ABD ve Avrupa gibi 40 yılda bir terör yaşayan ülkeleri geçtim, bugün Türkiye'de bir terör eylemi sonrası random 2-3 hesap kutlama yapsa komple o Kürtlere ya da müslümünalara yönelik sövenler oluyor, o dönemde suçlu ya da suçsuz başlarına ne gelirse sevinenler çıkıyor.
Terör eyleminden başını kaldırıyorsun, bölge seni yok etmek isteyen Araplarla doluyken Arap olmayan en yakın ülke olan Türkiye, Hamaslı teröristleri barındırdığını onların sağlık giderlerini halkına kitlediğini gururla anlatıyor ve o teröristlere halk kahramanı diyor. Halkın belirli bir kesimi terörist elebaşlarından birinin fotoğrafını her yere asıyor.
Üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kaçırılan vatandaşlarının bir kısmına hala ulaşabilmiş değiller. Bizim ülkede 2015 yılında Gara'ya kaçırılan 13 evladımızla ilgili doğru düzgün haber yapılmadı, IŞİD tarafından yakılarak öldürülen 2 askerimize sahip çıkılmadı. Bütün bunlar siyasi çıkar amacı ile gizlendi ama orada bunlar gizlenmiyor, aksine hatırlatılıyor. Olması gereken de hatırlatılması ama İsrail yönetimi de bunu olması gerektiği için değil, siyasi çıkar amacı ile yapıyor.
Gizleme-Hatırlatma derken Gazze'de olanlar ile ilgili internetteki haberlerin %1'i doğru. Türkiye'ye yine birçoğu ulaşmıyor ama açıklanan sayılara ve haberlere bakarsan 3-5 tane Filistinli Arap erkek öldü. Geri kalan hepsi bebek ve kadın. Günde binlerce kadın ve bebek ölüyor propagandaya göre. Hastane otoparkına düşen ve 2 metre ötedeki aracın camını bile kıramadığı görülen patlayıcı yüzünden 500 ile 1000 arası kişinin öldüğü (evet, yine neredeyse hepsi bebek ve kadın) haberi yapıldı. Ekşi Sözlük'te de sayfalarca konuşuldu. Bölgeden videolar paylaşılıyor sürekli. Ben 2 kere doktor olarak, 2 kere savaş muhabiri olarak, 1 kere de sıradan vatandaş olarak ölen(!) Filistinli Arap gördüm mesela. 1 tane de sedyede ölü olarak yatan ve arkadaşları çevresinde ağıt yakarken annesi geldiği anda üzülmesin diye canlanan Filistinli Arap gördüm. Böyle gerçek dışı saçma sapan propagandaları görünce o taraftan gelen hiçbir bilgiye inanmıyorlar.
Öte yandan bazı İsrailli hesaplarına baktığımda sanki TSK inceliğinde operasyon yürütüyorlarmış hiç yardım kamplarının ortasına bomba atmamış, halk arasındaki konvoyu vurmamış, korku taktiklerine başvurmamış, sivil katletmemiş gibi haberler yapıyorlar. Haliyle kendi haber kanallarında kendi propaganda yayınlarını izlerlerken, çok fazla asılsız konular temelli propaganda yayına denk geldikleri için hepsine yalan muamelesi yapıyorlar.
O yüzden Filistinli Arapların yurtlarından edilip sürgün halinde olmasını, zaten Hamas'ı seçip onları desteklemeleri ve yukarıdaki diğer konulara bakarak kah umursamıyor kah sanki tüm Araplar teröristmiş gibi tehlikeyi ortadan kaldırdığı için keyifle izliyorlar. Bunu yaparken de masum sivillerin çok az sayıda ve kazara öldüğünü düşünerek yapıyorlar. Bir şekilde bir yere yerleşerek hayatta kalmayan insanlara birkaç saat önceden haber verip bombaladıklarında sorumluluklarını yerine getirmiş sayıyorlar kendilerini. ABD ve Avrupa basınındaki İsrail lobilerinin gücü de uluslararası medyada konunun bir yöne yönlendirilmeye çalışmasına çabaladıkça ve ciddi bir uyarı gelmedikçe kendilerini de haklı görüyorlar. Rusya'ya Ukrayna üzerinden yapılmayan kalmadı, sonra Rusya'ya muhtaç olunduğu için orta yol bulunup ilerlendi. İsrail bunların hiçbirini yaşamadı. Eurovision'a katılıp 5. bile oldular (yapıldılar).
Onların kafalarında Gazze'nin temizlenmesi, bizim Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin işgali ile yurdundan edilenler sonrasında oluşturulan terör koridorunu dağıtmak için yaptığımız pençe kalkan harekatı ve güvenlik koridoruna yakın görüyorlar.
- nawar
(04.06.24 23:49:56 ~ 05.06.24 01:13:07)

Buraya Arap İsrail kokelrine sahip ve yıllardır bu alanda mücadele eden birini birakayim:
www.linkedin.com
www.linkedin.com
- Amaranta ursula
(05.06.24 00:00:20)
[]

Erkekler icin cocuk mevzusu
Ben 40'larina yaklasan bir erkek olarak cocuk yapmak istiyor muyum sorusu gündeme geldiginde bunu potansiyel partnerimden bagimsiz cevaplayamiyorum. Cok iyi giden bir iliski icindeysem, cok sevdigim, güvendigim, hayat boyu dostluk kurabilecegimi hissettigim birisiyle cocuk yapmaya sicak bakabilirim. Kendi basima icgüdüsel olarak cocuk sahibi olmak istiyorum hissiyati tasimiyorum. Ama son yillarda bir sekilde hoslandigim, kendilerine cekim hissettigim kadinlar (genelde benle yasit oluyorlar ya da bir tik kücük, 33-38 yas araliginda) cocuk istediklerini en bastan belli ediyorlar ve daha tanismamizin ilk ayinda net cevaplar duymak istiyorlar. Yukardakine benzer bir cevap yeterli gelmiyor, sanki bu konuda o kadar net degilsen seninle vakit kaybetmiyim seklinde bir hava olusuyor, isin keyfi kaciyor. Bu konuda düsünceleriniz neler? Ben mi kacak güresiyorum? Evet isterim, ya da hayir istemiyorum seklinde net bir cevap vermem mi daha iyi olur? Yukarda hissettigim sekilde devam ettigim sürece cocuk istekleri cok net olan kadinlarla daha en bastan hic baslamamak mi en dogrusu?

belirttiğin yaş aralığındaki kadınların (ki bence erkeklerin de) zaman kaybetmek istememesi çok doğal, çocuk yapmak ve büyütmek yaş ilerledikçe çok zorlaşıyor. kendi kafanda netleştirmediysen konuyu pas geç, kimseyi oyalamaya gerek yok.
- hrskrs
(26.09.23 14:36:29 ~ 14:36:49)

insan olarak, kadin ya da erkek farketmez, hayat amaci ediniriz. bu amaclardan bir cogu sosyal olarak bize hissettirilen amaclardir. ornegin kariyer, para vs. ama diger taraftan cocuk sahibi olmak bizim genlerimize islemis ureme ve genlerimizi devam ettirme ic gudusu nedeniyle sahip oldugumuz bir amactir. bu amaci oteleyebilir veya baskilayabiliriz. ozellikle genclik donemimizde ve baska agir basan amaclarimiz varsa. (daha cok para kazanmak, kariyer, eglence vs.) bu hissiyat gecikir.
bu durum erkek icin de kadin icinde benzer ama biyolojik olarak bir fark olusur. kadinin dogal sartlarda dogurgan oldugu yaslar genclik yaslaridir. zaman gectikce dogurganlik hizla duser. bu dusus erkekte de vardir ama cok daha yavastir. iste bu nedenle bir noktada kadin veya erkek cocugum olsun ister ama kadinda bu nokta cok daha erken donemde olur genellikle. zamanin hizla akmasi nedeniyle bunu hakli olarak da dillendirir. bu "acik ol, gereksiz zaman kaybetmeyim" anlamina da gele bilir. erkekte cocuk sahibi olmak, ozellikle rasyonel hareket eden bircok erkek icin, guven duygusu ile ilgilidir. bu guven duygusu erkegin kendine olan guveni, esine olan guveni, veya esinin kendisine olan guveni olabilir. bunlari saglamadan cocuk sahibi olmak istemez, buna ragmen yine istiyorsa yine ic guduseldir, rasyonel degildir.
bu konuda en dogru olan karsilikli net olmaktir, kadin net bir sekilde istegini belli ettiyse erkek de net bir sekilde buna hazir olup olmadigini yapici ve kirici olmamak sartiyla belli etmesi en dogrusu. cunku kimsenin kimseden bir hayat calmaya hakki yok. onemli bir karar cunku.
bu durum erkek icin de kadin icinde benzer ama biyolojik olarak bir fark olusur. kadinin dogal sartlarda dogurgan oldugu yaslar genclik yaslaridir. zaman gectikce dogurganlik hizla duser. bu dusus erkekte de vardir ama cok daha yavastir. iste bu nedenle bir noktada kadin veya erkek cocugum olsun ister ama kadinda bu nokta cok daha erken donemde olur genellikle. zamanin hizla akmasi nedeniyle bunu hakli olarak da dillendirir. bu "acik ol, gereksiz zaman kaybetmeyim" anlamina da gele bilir. erkekte cocuk sahibi olmak, ozellikle rasyonel hareket eden bircok erkek icin, guven duygusu ile ilgilidir. bu guven duygusu erkegin kendine olan guveni, esine olan guveni, veya esinin kendisine olan guveni olabilir. bunlari saglamadan cocuk sahibi olmak istemez, buna ragmen yine istiyorsa yine ic guduseldir, rasyonel degildir.
bu konuda en dogru olan karsilikli net olmaktir, kadin net bir sekilde istegini belli ettiyse erkek de net bir sekilde buna hazir olup olmadigini yapici ve kirici olmamak sartiyla belli etmesi en dogrusu. cunku kimsenin kimseden bir hayat calmaya hakki yok. onemli bir karar cunku.
- emrahday
(26.09.23 14:38:49 ~ 14:41:23)

Sen kaçak güreşiyorsun evet.
Konuştuğun görüştüğün kişilerin de seninle aynı yaş aralığında olduğunu farz edersek, o yaştan sonra artık zaman kaybetmeden her şeyin adı net bir biçimde konulmalı.
Ergen ilişkiler gibi lafın çok, icraatın az olduğu ilişkiler gibi olmaz.
Konuştuğun görüştüğün kişilerin de seninle aynı yaş aralığında olduğunu farz edersek, o yaştan sonra artık zaman kaybetmeden her şeyin adı net bir biçimde konulmalı.
Ergen ilişkiler gibi lafın çok, icraatın az olduğu ilişkiler gibi olmaz.
- etna
(26.09.23 14:39:10)

evet kadınlarda ilerleyen yaşlarda hamilelik riskli ve bazen istese de olmayabiliyor.. karşındaki insana zaman kaybettirmemek ve baştan net olmak en doğrusu.
- tabudeviren
(26.09.23 14:40:37)

İnsanların çoğu çocuk yapmak için evleniyor, karşındakini sevdiği için evlenip çocuk yapmıyor.
- signore
(26.09.23 14:55:10)

sizi anliyorum, cocuk yapmazsam - su anda - kaybedecegim bir sey oldugunu dusunmuyorum ancak diledigim gibi bir partnerim olursa da yaparim diyorsunuz.
burada soyle bir durum var, 40 yasina gelmis birinin ne istedigine karar vermesinin beklenmesi normal bir yaklasim. kadinlar icin de erkekler icin de.
karsinizdaki kadin, cocuk istedigine karar vermis, bu sizden bagimsiz bir durum, karsinizdaki kisi size, seninle tanistik ve ben senden cocuk istiyorum demiyor. Cocuk yapmak benim istedigim seylerden biri, eger sen de istiyorsan seni tanimaya ve seninle olup olmak istemedigimi gormek icin emek harcamaya hazirim diyor. Bu sizden bagimsiz bir durum, benim belli basli degerlerim ve beklentilerim var yasamdan ve yasamimi bu ortak degerler ve beklentiler uzerine kurabilecegim birini ariyourm diyor. Siz, kendi kendinize belki bunu bilerek gorusmeye basladigim icin 'kesinlikle bu iliski bir nihayete ermeli gibi bir stres yaratiyor olabilirsiniz.
Eger istemiyorsan, vakit kaybetmek istemiyorum diyor. Hakli, bu biyolojik yastan da bagimsiz bir durum, ne istedigini bilen, ruhsal ve duygusal gelisimini tamamlamis biri eger en temel seylerde anlasamiyorsaniz sizinle vakit kaybetmek istemez. Mesela, ben kesinlikle yurtdisina tasinmak istiyorum ve bunun icin caba gosteriyorum diyen biriyle tanistiniz ve siz hicbir sekilde, hayatinizin herhangi bir noktasinda tasinmak istemiyorsunuz, bu insanla birliktelik kurmak icin caba harcar misiniz? Ya da benim icin iliskide yalan soylemek onemli degil diyen biriyle tanistiniz, ama bu sizin icin vazgecilmez bir deger, bu kisiyle iliski kurmak icin caba harcar misiniz? bu 20 yasinda da boyle 25 yasinda da 55 yasinda da. 25 yasinda cocuk istedigini net bilen evlenmek istedigini net bilen insan sayisi, ya da kisisel degerlerinin ne olduguna dair farkindaligi olan sayisi daha az oldugu icin ya bi bakalim iste nereye giderse tadinda iliskiler daha cok oluyor.
Ruhsal ve psikolojik gelisimini tamamlayamamis insanlar ozellikle cocuk ve evlilik konusunda, kendi psikolojik sorunlarindan oturu, karsilarinda ne istedigini bilen ve bunu ozgurce dile getiren kadinlar gorduklerinde cok sagliksiz etiketlemelere ve yargilamalara gidiyorlar. Bu kendi sagliksizliklarindan kaynaklaniyor. Siz boyle yapiyorsunuz demiyorum ancak toplumun bu hastalikli kafa yapisina kendini kaptirmak cok kolay, etrafinizdaki guzel insanlari bu yuzden harcamayin.
burada soyle bir durum var, 40 yasina gelmis birinin ne istedigine karar vermesinin beklenmesi normal bir yaklasim. kadinlar icin de erkekler icin de.
karsinizdaki kadin, cocuk istedigine karar vermis, bu sizden bagimsiz bir durum, karsinizdaki kisi size, seninle tanistik ve ben senden cocuk istiyorum demiyor. Cocuk yapmak benim istedigim seylerden biri, eger sen de istiyorsan seni tanimaya ve seninle olup olmak istemedigimi gormek icin emek harcamaya hazirim diyor. Bu sizden bagimsiz bir durum, benim belli basli degerlerim ve beklentilerim var yasamdan ve yasamimi bu ortak degerler ve beklentiler uzerine kurabilecegim birini ariyourm diyor. Siz, kendi kendinize belki bunu bilerek gorusmeye basladigim icin 'kesinlikle bu iliski bir nihayete ermeli gibi bir stres yaratiyor olabilirsiniz.
Eger istemiyorsan, vakit kaybetmek istemiyorum diyor. Hakli, bu biyolojik yastan da bagimsiz bir durum, ne istedigini bilen, ruhsal ve duygusal gelisimini tamamlamis biri eger en temel seylerde anlasamiyorsaniz sizinle vakit kaybetmek istemez. Mesela, ben kesinlikle yurtdisina tasinmak istiyorum ve bunun icin caba gosteriyorum diyen biriyle tanistiniz ve siz hicbir sekilde, hayatinizin herhangi bir noktasinda tasinmak istemiyorsunuz, bu insanla birliktelik kurmak icin caba harcar misiniz? Ya da benim icin iliskide yalan soylemek onemli degil diyen biriyle tanistiniz, ama bu sizin icin vazgecilmez bir deger, bu kisiyle iliski kurmak icin caba harcar misiniz? bu 20 yasinda da boyle 25 yasinda da 55 yasinda da. 25 yasinda cocuk istedigini net bilen evlenmek istedigini net bilen insan sayisi, ya da kisisel degerlerinin ne olduguna dair farkindaligi olan sayisi daha az oldugu icin ya bi bakalim iste nereye giderse tadinda iliskiler daha cok oluyor.
Ruhsal ve psikolojik gelisimini tamamlayamamis insanlar ozellikle cocuk ve evlilik konusunda, kendi psikolojik sorunlarindan oturu, karsilarinda ne istedigini bilen ve bunu ozgurce dile getiren kadinlar gorduklerinde cok sagliksiz etiketlemelere ve yargilamalara gidiyorlar. Bu kendi sagliksizliklarindan kaynaklaniyor. Siz boyle yapiyorsunuz demiyorum ancak toplumun bu hastalikli kafa yapisina kendini kaptirmak cok kolay, etrafinizdaki guzel insanlari bu yuzden harcamayin.
- songforsomeone
(26.09.23 16:13:04 ~ 16:14:48)

3. ay cocuk muhabbetine girmek istemiyorsan 28-33 havuzundaki hatunlara bak, yanlis havuzda yuzuyorsun.
- cooperr
(26.09.23 16:18:02)

yasimiz gidiyo yasimiz :D
kaybedicek zaman yok. tanidim taniyamadim evlilik derken zaten 2 yil atiyor en az daha sonra bi de iyi anlasip sonradan cocuk istemedigini fark edip yoldan dönmek istemiyoruz galiba
cocuk istedigi halde cocugu olmayan bi adami ölsem terk etmem ama cocuk istemeyen adamla askimdan ölsem bi dakika durmam. durum malesef bu.
kadinlarin yumurta sayisi kisitli olmasi bir yana 35 yasindan sonra dogumlar riskli hale geliyor. bence cocuk isteyen her kadin icin böyledir: 25den sonra düsünmeye basliyorsun okul, is, para, ehliyet, yasadigin yer vs.
siz cocuga karsi degilsiniz diye anliyorum bence bunu aciklayabilirsiniz neden cekiniyorsunuz?
kaybedicek zaman yok. tanidim taniyamadim evlilik derken zaten 2 yil atiyor en az daha sonra bi de iyi anlasip sonradan cocuk istemedigini fark edip yoldan dönmek istemiyoruz galiba
cocuk istedigi halde cocugu olmayan bi adami ölsem terk etmem ama cocuk istemeyen adamla askimdan ölsem bi dakika durmam. durum malesef bu.
kadinlarin yumurta sayisi kisitli olmasi bir yana 35 yasindan sonra dogumlar riskli hale geliyor. bence cocuk isteyen her kadin icin böyledir: 25den sonra düsünmeye basliyorsun okul, is, para, ehliyet, yasadigin yer vs.
siz cocuga karsi degilsiniz diye anliyorum bence bunu aciklayabilirsiniz neden cekiniyorsunuz?
- sonsuz
(26.09.23 19:33:55)

@cooperr +1
- ruhen hastayim ben
(26.09.23 19:40:31)

yakın zamanda 3 tane erkek çocuk istediğini ilk buluşmada söyleyen 27 yaşında bir kadınla karşılaştım. ben de ona "o zaman 7 koltuklu araba bakmam lazım." dedim. 32 yaşındayım ben de.
- rain when i die
(29.09.23 01:51:55)
[]

Bir kac aylik iliskim cikmaza girerken kendime sordugum soru
Bir kac aydir görüstügüm ve sevip deger verdigim kisiyle iliskim bitme safhasinda (yaslar 35 civari, ben erkek tarafi). Kendisine gercek bir ilgi duyduguma bir türlü ikna olmadi. Böyle düsünmesine yol acan en temel sebep haftada ortalama 2 kez görüsmenin bana dogal gelmesi, onun icin bunun yetersiz olmasi. Her gün sabah aksam mesajlastigimiz, ortalama 4 günde bir bulustugumuz, haftada genelde 1, bazen 2 geceyi beraber gecirdigimiz, araya 4 günden fazla zaman girerse uzun telefonlastigimiz bir iliski temposu bana gayet tadinda geliyordu ama kendisi icin bunlar cok yetersiz kaliyormus. Evlerimiz arasi mesafe 45 dakika, benim yol dahil calisma saatlerim 8-19:30, onunki 7-16 (biliyorum cok rakamsal veri verdim ama durumu net tarif etmek istedim).
Bana dogal gelen bu görüsme temposu ortalamaya göre cok mu düsük? Uzun süreli iliskileri olan bazi arkadaslarimla konustum da, bir cogu biz ilk aylarda haftada 4-5 geceyi beraber gecirerek baslamistik, neredeyse ayrilamiyorduk, her an birbirimiz arzuluyorduk, senin kiz da senden böyle bir arzu-istek görmek istemis demek ki dediler.
Bu konuda genel olarak ne düsünüyorsunuz?
Bana dogal gelen bu görüsme temposu ortalamaya göre cok mu düsük? Uzun süreli iliskileri olan bazi arkadaslarimla konustum da, bir cogu biz ilk aylarda haftada 4-5 geceyi beraber gecirerek baslamistik, neredeyse ayrilamiyorduk, her an birbirimiz arzuluyorduk, senin kiz da senden böyle bir arzu-istek görmek istemis demek ki dediler.
Bu konuda genel olarak ne düsünüyorsunuz?

bunun azı çoğu yok bu konuda "compatible" değilsiniz, yani sürdürme niyetiniz varsa nasıl yapalım diye konuşursunuz
- freebird5406_2
(09.07.23 02:43:17)

@freebird
Cok konustuk, bir ay boyunca bir tik daha yogun görüsmeye cabaladim, daha cok telefon actim ama yine de onun bekledigi seviyeye cikamadik, az geliyor, ben bu sekilde yapamiyorum diyor.
Cok konustuk, bir ay boyunca bir tik daha yogun görüsmeye cabaladim, daha cok telefon actim ama yine de onun bekledigi seviyeye cikamadik, az geliyor, ben bu sekilde yapamiyorum diyor.
- karanlik yanim
(09.07.23 10:12:53)

35 yaşındasınız. siz ne istediğinizi biliyorsunuz karşınızdaki kişi ne istediğini biliyor ve istekleriniz ortaklaşmıyor. Ayrılın.
aynı evde yaşasanız örneğin, siz bazen bir odaya geçip kendi kendinize takılmak isteyeceksiniz bu kez "neden yan yana değiliz?" denecek size. Ayrılın. Özellikle belirli bir yaştan sonra istekleri, beklentileri ortaya koymak ve bunlarda ortaklaşma varsa yola devam etmek lazım. aksi hali çok yıpratıcı ve yorucu oluyor. zorlama oluyor.
aynı evde yaşasanız örneğin, siz bazen bir odaya geçip kendi kendinize takılmak isteyeceksiniz bu kez "neden yan yana değiliz?" denecek size. Ayrılın. Özellikle belirli bir yaştan sonra istekleri, beklentileri ortaya koymak ve bunlarda ortaklaşma varsa yola devam etmek lazım. aksi hali çok yıpratıcı ve yorucu oluyor. zorlama oluyor.
- sparkle kiddle
(09.07.23 12:13:42)

kendi istediğin gibi yaşa ve canın istediği gibi iletişim kur hem sen daha mutlu olursun hem de muhtemelen sana daha çok bağlanır
ya da direk evlenip sorunu evlilik içinde çözebilirsin ya da pişman olabilirsin
ya da direk evlenip sorunu evlilik içinde çözebilirsin ya da pişman olabilirsin
- bir soru sorcam
(09.07.23 13:32:28)

Bunun ötesi zaten evlenmek. Bir de kız arkadaşın yanlış düşünüyor. Her gün görürsen konuşacak şey kalmaz. Özlemezsin. Gösterdiğin dikkat azalır. Çabuk ilerleyen çabuk biter. Haftada 5 gece beraber olursan 2 ay sonra ben sıkıldım der. Sık görmek istemesi doğal bir şey. Anlıyorum. Ama bu nedenle bitmesi seni sevmediğini gösteriyor. Basit bir mantık. Ayrılınca hiç göremeyecek. Asıl sorun görüşmek istemesi değil. Asıl sorun görüşemeyince ayrılmayı düşünmesi. Onu yine anlıyorum. Böyle bir beklentisi varsa ayrılmak isteyebilir. Bu ilişkide üzülen sen olacaksın. Çok bağlanma derim.
- dissendium
(09.07.23 14:33:56)

Arada tutku olunca ilk aylarda insan sürekli görüşmek istiyor. Her akşam görüşmek, konuşmak istiyor. Karşınızdaki kişi size bunu hissediyorsa ama siz ona karşıböyle değilseniz bence o sizin için yanlış kişi olabilir.
Çünkü 30 yaşında işgi güçlü insanlar da yeni ve doğru bir ilişkiye başladığında bu tutkuyu hissediyor. Belki kişiden kişiye değişir bilemiyorum.
Ama mesela ben sizin case de olsam kendimi öyle bi kaptırırım ki cuma akşamı buluşup pazartesi sabah işe gitmek için ayrılırım yanından.
Yep yeni ilişki, beraber yeniden keşfedecek dünya kadar şey var. İnsanın içinde yaptığı şeyleri bir de onunla yapma, gördüğü yerleri bir de onunla görme isteği olur.
Sizde bu istek, heyecan yoksa karşınızdaki kişi ile bir mantık ilişkisi yürütüyor olabilirsiniz.
Çünkü 30 yaşında işgi güçlü insanlar da yeni ve doğru bir ilişkiye başladığında bu tutkuyu hissediyor. Belki kişiden kişiye değişir bilemiyorum.
Ama mesela ben sizin case de olsam kendimi öyle bi kaptırırım ki cuma akşamı buluşup pazartesi sabah işe gitmek için ayrılırım yanından.
Yep yeni ilişki, beraber yeniden keşfedecek dünya kadar şey var. İnsanın içinde yaptığı şeyleri bir de onunla yapma, gördüğü yerleri bir de onunla görme isteği olur.
Sizde bu istek, heyecan yoksa karşınızdaki kişi ile bir mantık ilişkisi yürütüyor olabilirsiniz.
- zimbirik
(10.07.23 10:14:04)
[]

Birisi sizin sevginize, ilginize bir türlü güvenmiyorsa ne yaparsiniz?
Sevdigim ve bir kac aydir beraber oldugum kadin kisisi ona gercek anlamda ilgi duyduguma bir türlü ikna olmuyor. En alakasiz sekillerde ufak bir davranisimdan ya da söyledigim bir sözden dolayi da ikna olmamak icin kendince kanit yaratiyor. Ben de onu telkin etmekten yoruldum, sevdigim insandan tavir yemekten dolayi hafiften bir burukluk hissediyorum icimde ve kendisiyle ilgili tereddütler yasamaya basladim. Bunu hissedip bu sefer daha da fazla ikna oluyor onu istemedigime. Sacma bir döngüye girdik. Sevdigimi ve sevildigimi biliyorken ayrilma fikri de cok sacma geliyor ama isin icinden cikamadim. Cok büyük bir jest falan yapmaya niyetim yok, ben kendi normal halimle ilgimi, sevgimi, sicakligimi elimden geldikce gösteriyorum, duyarsiz ve kötü niyetli bir insan degilim. Nasil cikilir bu durumdan?

İlişkiler konusunda çokta uzman sayılmam, ona göre :) Ben olsam oturur açık açık konuşurdum.
Kadınlar genelde durduk yere böyle bir tribe girmezler. Muhtemelen yanlış bir hareketinizi yakalamıştır. Ondan sonra kafasında, her hareketinizi yanlışa yoruyordur. Açık açık konuşup, bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtin. Devam ederse ayrılacağınızı söyleyin. Onun gerekçelerini dinleyin. Haklı sebebi yoksa, ikna olmuyorsa, yol verin gitsin. Kendisini ikna edebilecek birini bulsun.
Bunlar öyle matematiksel izah gibi bilimsel olarak kanıtlanabilecek işler değil. Karşı tarafın beklentisi ve algısı, yanlış algısı çok önemli.
.
Kadınlar genelde durduk yere böyle bir tribe girmezler. Muhtemelen yanlış bir hareketinizi yakalamıştır. Ondan sonra kafasında, her hareketinizi yanlışa yoruyordur. Açık açık konuşup, bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtin. Devam ederse ayrılacağınızı söyleyin. Onun gerekçelerini dinleyin. Haklı sebebi yoksa, ikna olmuyorsa, yol verin gitsin. Kendisini ikna edebilecek birini bulsun.
Bunlar öyle matematiksel izah gibi bilimsel olarak kanıtlanabilecek işler değil. Karşı tarafın beklentisi ve algısı, yanlış algısı çok önemli.
.
- kartallar yuksek ucar
(26.06.23 11:51:43 ~ 11:55:08)

sorun sende değil onda
yalvarmandan zevk alıyor büyük ihtimalle
sevgini ispatlaman değil sevgini neden kabul edemediğini sorgulaması gerekiyor
yalvarmandan zevk alıyor büyük ihtimalle
sevgini ispatlaman değil sevgini neden kabul edemediğini sorgulaması gerekiyor
- bir soru sorcam
(26.06.23 12:06:35)

23 yaşından büyükseniz -> yol ver gitsin +1
- nawar
(26.06.23 12:30:17)
[]

Ilgini hissedemiyorum diyor. Ne yapalim?
Yeni sevgilimle (ben E, o K, yaslar 35 civari) 3 aydir tanisiyoruz. Benim gözümde hersey süper. Ten uyumu, espri anlayisi, hayat görüsü, aliskanliklar, hobiler, zevkler falan son derece uyumlu. Benim icin cok degerli, kendisine yogun bir muhabbet besliyorum, üzerine titriyorum. O da bana cok düskün, bana deger verdigini net hissettiriyor, son derece düsünceli, canayakin ve duygularini cok yogun yasayan ve gösteren birisi.
Fakat tekrar eden ve asamadigimiz bir sorunumuz var. Kendisi benim ona yeterince ilgi göstermedigimi düsünüyor. Bazen az mesaj attigimi, cok mesaj atsam bu sefer telefonla aramadigimi, arasam bu sefer yeterince görüsmedigimizi, yogun görüssek bu sefer görüsme planlarini önceden ayarlamadigimi, hep 1-2 gün önceden plan yaptigimi falan bahane ediyor ve arada bir laf carpiyor, tadimiz kaciyor.
Simdi ben kendimi biliyorum, kesinlikle ilgisiz falan degilim. Bu konuda farkindaligim cok yüksek, saglikli bir iliskinin nasil olmasi gerektigini cok iyi biliyorum. Sorunun onun önceki iliskilerinden ya da travmalarindan kaynaklandigini düsünüyorum, bunu kendisi de kismen kabul etti, gecmisinde zor iliskileri olmus ama detay bilmiyorum. Bana kalirsa aslinda cok güzel bir seyi sabote edecek davranislar gösteriyor. Ben tabi kendisini ilgisiz hissetmesin diye caba da gösterdim. Cabani görüyorum diyor ama sen biraz da yapi itibariyle agirbasli ve kontrolü birakmayan birisi oldugun icin bana o duyguyu ve tutkuyu geciremiyorsun falan diyor. Gercekten ilgisiz de olabilirsin ya da ilgili olup da gösteremiyor olabilirsin, benim icin ikisi de ayni kapiya cikiyor dedi. Yapi olarak cok farkliyiz dedi en son ve kaldi öyle.
Biz simdi napalim? Neler konusalim? Eski iliskileri hakkinda daha cok soru mu sorayim? Daha fazla anlamaya mi calisayim? Iliski terapisine mi gidelim? Ayrilmamiz mi gerek? Ayrilacaksak basta saydigim onca pozitif seyi napicaz? Bir sey yapmadan bu sekilde devam etsin diye mi ugrasalim? Nedir bu isin yordami?
Fakat tekrar eden ve asamadigimiz bir sorunumuz var. Kendisi benim ona yeterince ilgi göstermedigimi düsünüyor. Bazen az mesaj attigimi, cok mesaj atsam bu sefer telefonla aramadigimi, arasam bu sefer yeterince görüsmedigimizi, yogun görüssek bu sefer görüsme planlarini önceden ayarlamadigimi, hep 1-2 gün önceden plan yaptigimi falan bahane ediyor ve arada bir laf carpiyor, tadimiz kaciyor.
Simdi ben kendimi biliyorum, kesinlikle ilgisiz falan degilim. Bu konuda farkindaligim cok yüksek, saglikli bir iliskinin nasil olmasi gerektigini cok iyi biliyorum. Sorunun onun önceki iliskilerinden ya da travmalarindan kaynaklandigini düsünüyorum, bunu kendisi de kismen kabul etti, gecmisinde zor iliskileri olmus ama detay bilmiyorum. Bana kalirsa aslinda cok güzel bir seyi sabote edecek davranislar gösteriyor. Ben tabi kendisini ilgisiz hissetmesin diye caba da gösterdim. Cabani görüyorum diyor ama sen biraz da yapi itibariyle agirbasli ve kontrolü birakmayan birisi oldugun icin bana o duyguyu ve tutkuyu geciremiyorsun falan diyor. Gercekten ilgisiz de olabilirsin ya da ilgili olup da gösteremiyor olabilirsin, benim icin ikisi de ayni kapiya cikiyor dedi. Yapi olarak cok farkliyiz dedi en son ve kaldi öyle.
Biz simdi napalim? Neler konusalim? Eski iliskileri hakkinda daha cok soru mu sorayim? Daha fazla anlamaya mi calisayim? Iliski terapisine mi gidelim? Ayrilmamiz mi gerek? Ayrilacaksak basta saydigim onca pozitif seyi napicaz? Bir sey yapmadan bu sekilde devam etsin diye mi ugrasalim? Nedir bu isin yordami?

Yapı olarak çok farklıyız... Kız kafaya koymuş sana tekmeyi vuracak hazır ol.
- olaylar olaylar
(10.05.23 23:04:05)

maddi değeri olan bi hediye al.
- deartheodosia
(10.05.23 23:49:00)

"son derece düsünceli" ise neden acı çekiyorsun
- bir soru sorcam
(10.05.23 23:57:58)

"understandable, have a nice day" deyip geçeceksin.
- mark greg sputnik
(11.05.23 00:09:14)

Abi önce şikâyeti kabul edip dikkate alacaksın. İlk aşama bu. Daha fazla konuşmayı dene. Aramayı dene. Daha önce plan yap. Sen elinden geleni yaptığın hâlde sürekli şikâyet geliyorsa kaç. Eski ilişkileri karıştırma. 3 ayda terapi alacak durumda hissediyorsan zaten direkt kaç. Ayrılmanıza gerek yok. Karşınızdaki insan. Mükemmel değil. Sorun çıkarma hakkı var bir yere kadar. Pozitif dediğin şeylerin sadece sana göre pozitif olabileceğini unutma. Sen uyumluyuz demişsin ama o farklıyız demiş.
- dissendium
(11.05.23 00:24:37)

Eski ilişkileri kurcalama. Olmuyorsa ayrılın geçin. Memlekette sana kadın ona erkek mi kalmadı. Olmuyorsa zorlamayın devrinde yaşıyoruz artık.
- Cesario
(11.05.23 02:01:14)

Agirbaslisin duygu ve tutkuyu geciremiyorsun demesi, sabote davranislar bana cani soyle saglam bir kavga etmek istiyor gibi hissettirdi. Nedense siddetli kavga edip sonra barismak asiri tutkulu heyecanlı bir iliski gibi algilaniyor ve bunu yasayan insanlar her sey guzel ve duzgun giderse cok tekduze sıkıcı heyecansız bir iliskileri oldugunu ve aşık olmadıklarını dusunuyor. Boyle bir beklentisi olmayan insanlar icin de her sey guzel noluyo ki diye anlasilmasi zor sacma bir sey bu istek. Iliskiye heyecan katmak biraz ters tarafini gormek istiyor bence bu kisi.
- instant crush
(11.05.23 06:48:50)

Abi bence şov yapman lazım. Akılda kalıcı 1-2 şey yapsan o konudaki kaygısı geçer, yoksa her gün arama sayısı / mesaj sayısı falan bunlar takip edilecek şeyler değil. Yani @deartheodosia +1
- plutongezegendegilmi
(11.05.23 09:16:53)

35 yaşında böyle şeyler hissettiğiniz birini bulduysanız ayrılmayın. Bu sorun major bir sorun değil.
Bir kaç ay onu şaşırtacak ilgiler gösterseniz sonrasında onun da ilgi isteği azalır. Ama bu güven zamanla oturacak bir şey. 3. Ayda en ufak şeyi negatife yormak çok doğal. Belki siz de eksik davranıyor olabilirsiniz. Ona empati yapmaya çalışın.
Ama ona beklediği ilgiyi fazlasıyla verdiğiniz bir kaç önemli olay sonrasında onun da kafasındaki soru işaretleri azalacağı için en ufak ilgisizliğinizde ortam negatife düşmez.
Mesela cicim aylarında insan her şey çok iyi gitsin istiyor. Mesela planları bir iki gün önceden yapılca problem oluyor diyorsunuz. Eğer 1 hafta önce rezervasyon yapabilecekken, 2 gün önce plan yaptığınız için rezervasyon şansını kaçırıp başka bir yere plan yapıyorsanız bu problem olur ilk aylarda. Çünkü en hevesli olmanız gereken zamanlar. O planlar yapılırken müthiş heveslerle yapılmalı.
Ama siz bu yıl içinde karşınızdakine elinden geleni yaptığınızı gösteren, onun da beklentisinin üzerinde bir kaç incelik yaparsanız o zaman sizin hevesinize ve ilginize olan güveni tam olur.
Ama sizde de 3. Ayda bu tip inceliklere, detaylı plan yapmaya biraz heves olması lazımdı cidden.
Bir kaç ay onu şaşırtacak ilgiler gösterseniz sonrasında onun da ilgi isteği azalır. Ama bu güven zamanla oturacak bir şey. 3. Ayda en ufak şeyi negatife yormak çok doğal. Belki siz de eksik davranıyor olabilirsiniz. Ona empati yapmaya çalışın.
Ama ona beklediği ilgiyi fazlasıyla verdiğiniz bir kaç önemli olay sonrasında onun da kafasındaki soru işaretleri azalacağı için en ufak ilgisizliğinizde ortam negatife düşmez.
Mesela cicim aylarında insan her şey çok iyi gitsin istiyor. Mesela planları bir iki gün önceden yapılca problem oluyor diyorsunuz. Eğer 1 hafta önce rezervasyon yapabilecekken, 2 gün önce plan yaptığınız için rezervasyon şansını kaçırıp başka bir yere plan yapıyorsanız bu problem olur ilk aylarda. Çünkü en hevesli olmanız gereken zamanlar. O planlar yapılırken müthiş heveslerle yapılmalı.
Ama siz bu yıl içinde karşınızdakine elinden geleni yaptığınızı gösteren, onun da beklentisinin üzerinde bir kaç incelik yaparsanız o zaman sizin hevesinize ve ilginize olan güveni tam olur.
Ama sizde de 3. Ayda bu tip inceliklere, detaylı plan yapmaya biraz heves olması lazımdı cidden.
- zimbirik
(11.05.23 11:16:25)

Yapı olarak çok farklıyız demiş. başka biriyle birliktedir bile şu an.
- abyuksuet
(11.05.23 11:19:36)
[]

Aile ici anlasmazliklarda nasil davranmali?
Cok yakin olmasam da aramin iyi oldugu bir amcam var. Kendisi bazi ailevi konularda duygusuz ve bencilce davraniyor. Bu sebepten dolayi babamla aralari bazen bozuk oluyor. Babam amcamla ilgili olarak bana cok dert yaniyor ve babama temelde hak veriyorum. Sorunlari kendi aralarinda konusarak halletmeleri gerektigini düsünüyorum. Fakat babam bunlarla ilgili amcamla direkt iletisim kurmuyor, onla ilgili sikayetlerini ona acikca söylemiyor, kendi anlamasi lazim, bu yasta adama ne yapacagini da biz mi söyleyecegiz gibi seyler diyor. Fakat ben bu cözümsüzlükten geriliyorum. Tatillerde amcamla vakit gecirmem icap ettiginde babam gitme sunun yanina falan diye laflar söylüyor. Dedigim gibi amcamin süper bir insan olmadigini biliyorum, babamin aralarindaki meselelerde hakli oldugunu da görüyorum ama normal bir amca-yegen iliskisi sürdürebilmek istiyorum. Nasil davranilir böyle durumlarda?

babanizi dinlememelisiniz. onlarin sorunu ayri sizin iliskiniz ayri. kendi aile icimde benim gorusmedigim dayimla ailem gorusuyordu. arada cenazeler oldu biz yine konusmadik. yillar sonra bir sekilde biz de bir araya geldik hatta basbasa takilmaya basladik. yoklugunu hissetmedigim halde küslük bahsinin kapanmasi ruhuma iyi geldi.
babaniz ve amcanizin iliskisi zararli olabilir onlar gorusmesin ama sizin amca yegen iliskiniz size gore surdurulebilir. durduk yere kusemezsiniz belli ki cocuk yasta degilsiniz. bana gore ebeveynler herhangi bi seye "laf" edebilir. e hep o lafina gore hareket edecek de degiliz. kendi kardesi biz napalim. belki sizinki de vesileyle kuslugu bitiren bi iliski olabilir. uzun lafin kisasi laf etsin dursun
babaniz ve amcanizin iliskisi zararli olabilir onlar gorusmesin ama sizin amca yegen iliskiniz size gore surdurulebilir. durduk yere kusemezsiniz belli ki cocuk yasta degilsiniz. bana gore ebeveynler herhangi bi seye "laf" edebilir. e hep o lafina gore hareket edecek de degiliz. kendi kardesi biz napalim. belki sizinki de vesileyle kuslugu bitiren bi iliski olabilir. uzun lafin kisasi laf etsin dursun
- ala09
(22.08.22 22:01:01)

Babam ve amcam 2 kardeş, 30 küsür yıldır konuşmazlar. Ama ne babam bize görüşmeyin dedi,ne de amcam çocuklarına böyle bir talep te bulundu.evet çok sık bir araya gelemiyoruz ama birliktede keyifli vakit getirebiliyoruz.
Bu onların sorunu sizi ilgilendirmez.
Bu onların sorunu sizi ilgilendirmez.
- brnbrs
(23.08.22 13:09:50)
[]

Iliski baslangici sorusu
Hoslandigim kisiyle tanisikligimin ilk evrelerinde aramizda sonradan bazi uyusmazliklar cikabilecegini farkettigimde...
a) neden yürümeyecegini söylerim ve devam etmem, en bastan tam uyum hissetmezsem olmaz.
b) kafama takilan seyi (hemen degisemeyecegini bilsem de) acik sekilde söylerim, ona göre bakarim.
c) ilk bir kac ay sesimi cikarmam, zamana birakirim, iliskinin dogal seyrini bozmam.
Hangi secenek size en yakin?
Not: Bahsettigim uyusmazliklar kesinlikle red flag olarak tanimlanan seyler degil, daha masumane seyler:
- Para harcama aliskanliklarinizdaki veya genel olarak gelirleriniz arasi fark.
- Yasam tarzlari arasi farklar (mesela biriniz sehir yasamini severken, digeriniz sehirden kacmaya can atiyor)
- Yetistirilme tarzi olarak cok farkli bir kültürden gelmesi
- Iki tarafin da anadillerinden farkli bir dilde konusmasi, pek fazla ortak hikayeye sahip olmamak.
- Karsi tarafin ailesiyle olan iliskisinde (aileden kaynakli) bazi derin problemler olmasi (sizin kendi ailenize cok bagli bir insan oldugunuz varsayimiyla).
Bunlarin haricinde dürüstlügüne, kisiligine güvendiginiz bir insan oldugunu varsayin.
a) neden yürümeyecegini söylerim ve devam etmem, en bastan tam uyum hissetmezsem olmaz.
b) kafama takilan seyi (hemen degisemeyecegini bilsem de) acik sekilde söylerim, ona göre bakarim.
c) ilk bir kac ay sesimi cikarmam, zamana birakirim, iliskinin dogal seyrini bozmam.
Hangi secenek size en yakin?
Not: Bahsettigim uyusmazliklar kesinlikle red flag olarak tanimlanan seyler degil, daha masumane seyler:
- Para harcama aliskanliklarinizdaki veya genel olarak gelirleriniz arasi fark.
- Yasam tarzlari arasi farklar (mesela biriniz sehir yasamini severken, digeriniz sehirden kacmaya can atiyor)
- Yetistirilme tarzi olarak cok farkli bir kültürden gelmesi
- Iki tarafin da anadillerinden farkli bir dilde konusmasi, pek fazla ortak hikayeye sahip olmamak.
- Karsi tarafin ailesiyle olan iliskisinde (aileden kaynakli) bazi derin problemler olmasi (sizin kendi ailenize cok bagli bir insan oldugunuz varsayimiyla).
Bunlarin haricinde dürüstlügüne, kisiligine güvendiginiz bir insan oldugunu varsayin.

c
- serbest gezen koala
(23.05.22 21:26:40)

b
- gabe h coud
(23.05.22 21:58:08)

Valla duruma göre a da b de c de oluyor:/
- Amaranta ursula
(23.05.22 22:07:53)

a
- ala09
(23.05.22 23:59:05)

Öncelikle tam uyum diye bir şey yok, uymayan şeylerin seni ne kadar etkilediği diye bir şey var.
Red flag yoksa c. Ama masumane görünen şeyler sayıca çoksa a'ya dönüşebilir. Önemli olan o insanla vakit geçirirken o masumane sorunların o vakti ne kadar çok etkilediği. Sayıca çoksa totalde negatif etkisi de çok olur ve geçirilen vakitten zevk alınmaz.
Bu arada ses çıkarmam, söylerim ama hemen değişmese de olur yaklaşımında problem olduğunu düşünüyorum. İnsanların kişiliğini oluşturan şeyler hakkında bu tarz söz hakkımız olmadığını düşünüyorum. Ses çıkartmak, değiştirmeye çalışmak manipülatif ve ilişkinin daha kötüleşmesini sağlayacak şeyler. İnsanları değiştirmeye değil, oldukları gibi kabul etmeye odaklanmak lazım. Üstün dökmen gibi konuştum ama anlaşıldı sanırım ne demek istediğim.
Red flag yoksa c. Ama masumane görünen şeyler sayıca çoksa a'ya dönüşebilir. Önemli olan o insanla vakit geçirirken o masumane sorunların o vakti ne kadar çok etkilediği. Sayıca çoksa totalde negatif etkisi de çok olur ve geçirilen vakitten zevk alınmaz.
Bu arada ses çıkarmam, söylerim ama hemen değişmese de olur yaklaşımında problem olduğunu düşünüyorum. İnsanların kişiliğini oluşturan şeyler hakkında bu tarz söz hakkımız olmadığını düşünüyorum. Ses çıkartmak, değiştirmeye çalışmak manipülatif ve ilişkinin daha kötüleşmesini sağlayacak şeyler. İnsanları değiştirmeye değil, oldukları gibi kabul etmeye odaklanmak lazım. Üstün dökmen gibi konuştum ama anlaşıldı sanırım ne demek istediğim.
- Bruce
(24.05.22 00:59:32)

Bu bahsettiginiz orneklerde biriyle neden iliskiye baslamakta israrciyim bunu sorgulardim ben daha cok. Yani cok farkli yetistirilmissek, kendimizi cok iyi ifade edebildigimiz ortak bir dilimiz yoksa, ailesiyle hayatimizi etkileyecek ciddi sorunlari varsa niye bu kisiyle illa birlikte olmaya calisiyorum ki. Demek ki bir iliski duzleminde 'compatible' degiliz.
Vakit gecirilebilir, sevisilebilir, date edilebilir belki bir sure, arkadas olunabilir, aralarda sohbet edilebilir, seyahate gidilebilir vs. Bir insanla romantik bir cift olmanin disinda da kontak kurmak mumkun sonucta.
Vakit gecirilebilir, sevisilebilir, date edilebilir belki bir sure, arkadas olunabilir, aralarda sohbet edilebilir, seyahate gidilebilir vs. Bir insanla romantik bir cift olmanin disinda da kontak kurmak mumkun sonucta.
- sopiro
(25.05.22 12:32:26)

Eskiden c sonra b.
- cleric
(25.05.22 16:22:45)
[]

Klasik müzigi nasil daha cok sevebilirim?
Müzikle aram genelde iyidir, cok farkli tarzda bol bol müzik dinlerim. Su ana kadar en az 20 kez klasik müzik konserine de gitmisimdir. Bazen piyano resitaline, bazen büyük senfoni orkestralarina. Evde de acar dinlerim arada. Fakat hic bir sekilde tam anlamiyla keyif alamiyorum klasik müzikten. Yani iyi hos tabi ama kesinlikle heyecanlanmiyorum (cok cok ünlü ve herkesin bildigi bir kac eser haricinde). Bazen bir konsere gidiyorum mesela, piyanisti dakikalarca ayakta alkislayacak kadar etkilenmis oluyor diger dinleyiciler, ben hic bir klasik müzik konserinden ayni sekilde etkilenmiyorum. Dinledikce zamanla gelisir dedim ama yillardir hic bir ilerleme yok bu konuda. Klasik müzigi böyle daha derinden hissetmek icin ne yapmali?

bence yanina bir sey ekle. konsere gitme evde dinle yemek yaparken, kitap okurken veya dans et belki duyguyu boyle katabilirsin. bazen filmde arkada calan sey asiri icime isliyor ama sadece muzigi dinlerken pek hissedemedigim oluyor buna istinaden soyledim
- mess
(08.04.22 01:12:52)

Ayakta alkislama etkilenmekten degil, o adeta bir kural. Klasik muzik iyidir ama herkes farkli seylerden etkilenir. O anki havaya bagli. Ben trt nagme dinlemeni tavsiye ederim.
- halk
(08.04.22 06:27:10)

sevmeyiverin, güzel canınızı sıkmayın :) zevkler ve renkler bizim için var, biz onlar için var değiliz
- kül
(08.04.22 10:33:03)

bir yerde okumuştum detaylarını hatırlamıyorum ama kişilerin özellikle gençlik yani ergenlik dönemlerinde dinledikleri müzikler onları daha çok etkiliyormuş ve uzun yıllar bu etkisini de devam ettiriyormuş. genelde bakarsak bu şekilde klasik müzikten etkilenenlerin de çok küçük yaştan beri klasik müzik eğitimi aldıklarını görürsünüz. yani bilişsel bir bağ var ve sonradan onu kurmak sanırım zor.
müzik eğitiminin de bizde ne kadar yetersiz olduğunu düşünürsek sonradan bu açığı kapatmak da zor oluyor haliyle.
ben özellikle klasik müzikle ilgili manga okuyup -anime izleyince o yorumlardan etkilenerek bir bağ kurdum açıkçası. ( piano no mori-nodame cantable öneririm)
aynı şey jazz-blues için de geçerli mesela jazz müzik herkesin beğenip bağ kuracağı bir tarz değil eğitim gerekli kesinlikle. ( bu tarz için de sakamichi no apollon' u öneririm kesinlikle)
müzik eğitiminin de bizde ne kadar yetersiz olduğunu düşünürsek sonradan bu açığı kapatmak da zor oluyor haliyle.
ben özellikle klasik müzikle ilgili manga okuyup -anime izleyince o yorumlardan etkilenerek bir bağ kurdum açıkçası. ( piano no mori-nodame cantable öneririm)
aynı şey jazz-blues için de geçerli mesela jazz müzik herkesin beğenip bağ kuracağı bir tarz değil eğitim gerekli kesinlikle. ( bu tarz için de sakamichi no apollon' u öneririm kesinlikle)
- windymimas
(08.04.22 11:04:29)

Beethoven piyano sonatlari
Mozart piyona konçertoları
Js Bach keman eserleri
Bunlara yoğunlaşın.
Mozart piyona konçertoları
Js Bach keman eserleri
Bunlara yoğunlaşın.
- spankenstein
(08.04.22 12:22:46)

klasik eserlerin bale temsillerine gidebilirsiniz, klasik müzik baleyle birleşince daha etkileyici oluyor
- mya
(08.04.22 12:58:40)

eserleri dinlemeden önce eserin konusu ve besteci hakkında bilgi edinmek sizi daha ilgili hale getirebilir. youtube'de türkçe sayfalar videolar mevcut. ayrıca parçaya başlayıp 1-2 dakika dinledikten sonra başka bir orkestra veya müzisyenin kaydını da açıp karşılaştırabilirsiniz. oldukça farklı şekilde çalanlar oluyor.
- edaddy
(08.04.22 13:07:39)

dinledikçe gelişen bir zevktir ama çok da kasma bence, illa seveceksin diye bir şey yok, ben de tiyatro hiç sevmiyorum mesela.
çocukken dinleyip hiç beğenmediğim klasik müzik eserlerine zamanla büyük hayranlık duydum. 14 yaşında anneannem Bach'ın sonatları ve partitalarını almıştı bana 2 CD, yehudi Menuhin yorumu, ilk dinlediğimde bu ne dedim, cd nin bozuk olabileceğini bile düşündüm :)) üniversite zamanları neredeyse her gün bir kez dinliyordum yani zamanla gelişiyor.
Bir de evde kulaklık ya da iyi bir ses sistemiyle sadece müziğe konsantre olup katmanlarını da duymaya çalışarak birkaç kez dinlemeyi dene bence, biraz yüksek sesle. Çok keyifli olur.
çocukken dinleyip hiç beğenmediğim klasik müzik eserlerine zamanla büyük hayranlık duydum. 14 yaşında anneannem Bach'ın sonatları ve partitalarını almıştı bana 2 CD, yehudi Menuhin yorumu, ilk dinlediğimde bu ne dedim, cd nin bozuk olabileceğini bile düşündüm :)) üniversite zamanları neredeyse her gün bir kez dinliyordum yani zamanla gelişiyor.
Bir de evde kulaklık ya da iyi bir ses sistemiyle sadece müziğe konsantre olup katmanlarını da duymaya çalışarak birkaç kez dinlemeyi dene bence, biraz yüksek sesle. Çok keyifli olur.
- tiny penny
(08.04.22 13:50:02)

rock/metal müzikle aranız iyiyse symphonic metal dinleyin. haggard, therion, epica, nightwish vs. belki orkestralara heyecan duymanızı sağlayabilir. albüm önerileri için yardımcı olurum.
- beatbox yapan metalci
(08.04.22 22:04:51)
[]

Ot gibi yasamayalim derken hayatimizi mi zorlastiriyoruz?
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.
Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantrasyon ve öz disiplin gerektiriyor. Dolayisiyla enerjimin büyük kismini buraya veriyorum. Fakat ot gibi yasamamaya kararli oldugum icin bunun yaninda bir de sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum.
Yani böyle listeleyince cok gibi görünebilir ama aslinda cogumuzun istedigi standart seyler. Fakat kendim icin sectigim kariyerle celisiyor gibi geliyor, cünkü isimde mutsuz ve yetersiz hissediyorum kendimi. Yetisemiyorum yapmam gereken islere, ya da hep son dakika. Is arkadaslarim benim gözümde ot gibi yasiyorlar (laf etmek icin söylemiyorum, tespit yapiyoum) ama belki de dogrusunu yapiyorlar. Bu bahsedecegim kisiler islerinde basarililar ve bundan son derece tatmin oluyorlar ve islerinde mutlular. Bunun disinda baska bir seye ihtiyaclari yokmus gibi. Soruyorum mesela dün aksam ne yaptin, hic bir sey, bi bölüm dizi izledim sonra sizmisim. Spor? Yok, ayda 1-2 kosuya ciksam yetiyor. Yemek? Disardan söyledim. Haftasonu ne yaptin? Sosyallik? Iste kiz/erkek arkadasimla takiliyoruz, hep ayni. Ee baska ne yaptin? Iste bugünkü toplantiya hazirlandim, su raporlari okudum, yazdim vs. Toplantida zipkin gibiler, raporlar, sunumlar zehir gibi, basarililar, tatmin oluyolar. Basit bir formülde yasiyorlar yani aslinda. Anlamli bir kariyer secmisler, bundan tatmin oluyorlar ve kolay kolay baska bir seyin bunun önüne gecmesine izin vermiyorlar. Ha sonra gidip en kralindan tatili de yapiyorlar, ama iste gündelik yasamlarini cok basit tutuyorlar. Ben cok karmasik yasiyorum ve hem is yasaminda hem de is disinda kendime cok fazla yük yüklemisim gibi bir halim var. Oturup ise odaklansam hayati kaciriyorum ot gibi oldum diye üzülüyorum. Diger türlü olunca isime öncelik vermem gerekiyor diye gözüm arkada kaliyor, yaptigim is disi aktivitelerden de tatmin olamiyorum. Böyle garip bir kisir döngü. Var mi benzer seyler yasayanlariniz? Caresi ne? Caresi belli aslinda iste ama biraz dert yanayim dedim :)
Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantrasyon ve öz disiplin gerektiriyor. Dolayisiyla enerjimin büyük kismini buraya veriyorum. Fakat ot gibi yasamamaya kararli oldugum icin bunun yaninda bir de sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum.
Yani böyle listeleyince cok gibi görünebilir ama aslinda cogumuzun istedigi standart seyler. Fakat kendim icin sectigim kariyerle celisiyor gibi geliyor, cünkü isimde mutsuz ve yetersiz hissediyorum kendimi. Yetisemiyorum yapmam gereken islere, ya da hep son dakika. Is arkadaslarim benim gözümde ot gibi yasiyorlar (laf etmek icin söylemiyorum, tespit yapiyoum) ama belki de dogrusunu yapiyorlar. Bu bahsedecegim kisiler islerinde basarililar ve bundan son derece tatmin oluyorlar ve islerinde mutlular. Bunun disinda baska bir seye ihtiyaclari yokmus gibi. Soruyorum mesela dün aksam ne yaptin, hic bir sey, bi bölüm dizi izledim sonra sizmisim. Spor? Yok, ayda 1-2 kosuya ciksam yetiyor. Yemek? Disardan söyledim. Haftasonu ne yaptin? Sosyallik? Iste kiz/erkek arkadasimla takiliyoruz, hep ayni. Ee baska ne yaptin? Iste bugünkü toplantiya hazirlandim, su raporlari okudum, yazdim vs. Toplantida zipkin gibiler, raporlar, sunumlar zehir gibi, basarililar, tatmin oluyolar. Basit bir formülde yasiyorlar yani aslinda. Anlamli bir kariyer secmisler, bundan tatmin oluyorlar ve kolay kolay baska bir seyin bunun önüne gecmesine izin vermiyorlar. Ha sonra gidip en kralindan tatili de yapiyorlar, ama iste gündelik yasamlarini cok basit tutuyorlar. Ben cok karmasik yasiyorum ve hem is yasaminda hem de is disinda kendime cok fazla yük yüklemisim gibi bir halim var. Oturup ise odaklansam hayati kaciriyorum ot gibi oldum diye üzülüyorum. Diger türlü olunca isime öncelik vermem gerekiyor diye gözüm arkada kaliyor, yaptigim is disi aktivitelerden de tatmin olamiyorum. Böyle garip bir kisir döngü. Var mi benzer seyler yasayanlariniz? Caresi ne? Caresi belli aslinda iste ama biraz dert yanayim dedim :)

Yazdıklarınızın hepsini okudum ve ekleyecek bir şey bulamadım. Çok haklısınız.
- aeroknight
(20.01.22 20:22:37)

Türkiye'de idealizm daima kaybettirir. Süper işler yapacağım diye özel sektöre girenlerin hepsi bitik, erken yaşta kronik hastalıklara yakalanıyorlar ve ölüyorlar. Dediklerinizin maddi karşılığı falan yok. Kimse de size aferin demez. Birilerini zengin ediyorsunuz işte.
zaman>para. eğer yaptığınız işten zamanı satın alacak kadar para kazanmıyorsanız idealizm gereksiz. sizin yemeğinizi ve işlerinizi birinin yapması gerekir. Bunu satın alabilmeniz gerekir.
zaman>para. eğer yaptığınız işten zamanı satın alacak kadar para kazanmıyorsanız idealizm gereksiz. sizin yemeğinizi ve işlerinizi birinin yapması gerekir. Bunu satın alabilmeniz gerekir.
- garylineker
(20.01.22 20:37:07 ~ 20:41:01)

ay gerçekten zorlamamak lazım.
sizi okurken yoruldum.
arkadaşlarınızın hayatı daha makbul benim için. dizi yerine kitap, sporu da biraz daha sık yapıp düzenli ev yemeği yemek, düzenli yaşam, arada ufak tefek seyahatler ve tiyatro-sinema, bitti gitti. öyle her an çeşit çeşit arkadaşa, aktiviteye zaman ayırırsam kendimle ilgilenemem, evi de ... götürür :) pilim de biter.
sağlığınıza dikkat ediyorsunuzdur umarım.
sizi okurken yoruldum.
arkadaşlarınızın hayatı daha makbul benim için. dizi yerine kitap, sporu da biraz daha sık yapıp düzenli ev yemeği yemek, düzenli yaşam, arada ufak tefek seyahatler ve tiyatro-sinema, bitti gitti. öyle her an çeşit çeşit arkadaşa, aktiviteye zaman ayırırsam kendimle ilgilenemem, evi de ... götürür :) pilim de biter.
sağlığınıza dikkat ediyorsunuzdur umarım.
- adse
(20.01.22 20:47:59)

aslında bu neye benziyor biliyor musunuz? hem ergen-genç, hem de yetişkin/olgun yaşamı sürmeye çalışmaya benziyor. gençken(üni bitene kadar olan dönem) sosyal olabiliyoruz. çünkü para kazanma kaygısı olmuyor. gez, toz, ye iç, sinemaya tiyatroya git, sevgilinle arkadaşlarınla takıl. vakit bol, sorumluluk yok. ancak iş hayatına başlayınca o dönem yavaş yavaş kapanıyor artık yetişkin oluyorsunuz ve birtakım sorumluluklar da yükleniyor. 8-10 saat gibi çalışma sürelerinden bahsediyoruz. bunun üzerine işe hazırlanma süresini ve yolu da ekleyince bir günün yarısı harcanmış oluyor. 8 saat de normal uyku süresi. ee geriye ne kaldı? yemek pişir, ye, çamaşır yıka, as, bulaşık yıka, yerine koy, banyo yap, ütü yap... sana kalan resmen 1-2 saat. bu sürede de insanın bir şey yapası gelmez zaten.
problem çalışma saatleri aslında. bana hiç insani gelmiyor. en iyi ihtimalle 8 saat çalışıyoruz. günde 14-15 saat bile çalışan da bir sürü insan var. zengin aileden gelmiyorsak hepimiz hergün sabahın köründe eşek gibi uyanıp işe gitmek zorundayız.
bir de bahsettiğiniz arkadaşlarınız bu tarz şeyleri düşünecek tipler değil, biz nedense kafamıza takıyoruz. rahat bir yaşam için böyle şeyleri düşünmeyip sürüye uymak gerekiyor. zaten işle birlikte evlilik ve çocuk kombosu da eklenince insan insanlıktan çıkıp robota dönüşüyor. tek çare; çalışmak zorunda olmayacağınız kadar paranızın olması :)
problem çalışma saatleri aslında. bana hiç insani gelmiyor. en iyi ihtimalle 8 saat çalışıyoruz. günde 14-15 saat bile çalışan da bir sürü insan var. zengin aileden gelmiyorsak hepimiz hergün sabahın köründe eşek gibi uyanıp işe gitmek zorundayız.
bir de bahsettiğiniz arkadaşlarınız bu tarz şeyleri düşünecek tipler değil, biz nedense kafamıza takıyoruz. rahat bir yaşam için böyle şeyleri düşünmeyip sürüye uymak gerekiyor. zaten işle birlikte evlilik ve çocuk kombosu da eklenince insan insanlıktan çıkıp robota dönüşüyor. tek çare; çalışmak zorunda olmayacağınız kadar paranızın olması :)
- rose parks
(20.01.22 20:52:17)

ben de böyle hissediyorum. çevremdekiler mükemmeliyetçisin, çok kasıyorsun falan diyorlar hep. bir de ''perfect is the enemy of good'' durumu var. o bahsettiğin insanlar iyi/ortalama sonuç ile tatmin olabiliyorlar. biz de her şey mükemmel olsun diye uğraşırken yetişemiyoruz çoğu zaman dediğin gibi.
- william morris
(20.01.22 21:01:50)

hayati ot gibi yasamamak demek ANLAMLI tecrubeler yasamak demek benim icin. senin tanimin daha cok "hayatini dolu yasadigini dusundugum kisilerin yaptigi seyleri kopyalamak" gibi tinladi bana, kendin icin de anlamli bulmuyorsun yaptiklarini ve tatmin olmuyorsun. bunu da suni olarak devam ettirmek zulum geliyor haliyle.
kendince gercekten anlamli buldugun bir sey yaparsan (isinin yaninda bile olabilir yani is degistir demiyorum) mutlu olursun bence. baya da sadelesmis olur hayatin.
kendince gercekten anlamli buldugun bir sey yaparsan (isinin yaninda bile olabilir yani is degistir demiyorum) mutlu olursun bence. baya da sadelesmis olur hayatin.
- robokot
(20.01.22 21:23:51 ~ 21:27:51)

"Hayati ot gibi yasamayayim derken"
Birilerinin sana baski yapmasina izin verme, zirada sozkonusu durum o sekilde. Buradaki "ot" standardini kim koymus? Kendi hayatindan kendin sorumlusun. Kitap okumak istiyorsan oku. Ayda 1 degil, 5 kitap okusan bile kimse "ooo ot gibi yasamayan, anlamli yasayan klas insan geciyor" diye parmakla gostermeyecek zaten. Dolayisiyla sonu basi belli olmayan bir hamster kosusu bu. Takilma yani.
Birilerinin sana baski yapmasina izin verme, zirada sozkonusu durum o sekilde. Buradaki "ot" standardini kim koymus? Kendi hayatindan kendin sorumlusun. Kitap okumak istiyorsan oku. Ayda 1 degil, 5 kitap okusan bile kimse "ooo ot gibi yasamayan, anlamli yasayan klas insan geciyor" diye parmakla gostermeyecek zaten. Dolayisiyla sonu basi belli olmayan bir hamster kosusu bu. Takilma yani.
- hot potato
(20.01.22 21:28:30 ~ 21:31:05)

seni anlıyorum ve tamamen aynı düşünüyorum
bence iş hayatı ve kariyer peşinde koşmak ömrü heba eden aptalca bir şey.
o unvanlar, karizmatik linkedin profilleri falan kölelik tasması gibi.
ömür geçip gidiyor senin de yazdıgın gibi hiç bir şey yapılmıyor.
bence iş hayatı ve kariyer peşinde koşmak ömrü heba eden aptalca bir şey.
o unvanlar, karizmatik linkedin profilleri falan kölelik tasması gibi.
ömür geçip gidiyor senin de yazdıgın gibi hiç bir şey yapılmıyor.
- dafuq
(20.01.22 21:38:32)

Çok haklısınız. Zaman zaman durup yarın ölmeyeceğim ne malum neden ot gibi yaşayıp keyfime bakmıyorum diye ben de düşünüyorum. Ama o ot gibi yaşama olayına girince de mutlu olmam bence. Mutluluk otluk ya da ot olmamakla alakalı değil. Esas nokta bu. Ama katılıyorum size. Ve motive olmakta cok zorlanıyorum +1
Bu şey başlığı işte. Memur olup sıradan bir hayatla ölüp gitmek.
Biraz da kendini kabulle alakalı sanırım. Öz kabul.
Bu şey başlığı işte. Memur olup sıradan bir hayatla ölüp gitmek.
Biraz da kendini kabulle alakalı sanırım. Öz kabul.
- westblack
(20.01.22 21:42:31)

Dediginiz sey bu zamanin sorunu, hem de alan farki olmadan.
Ornegin akademide interdisipliner calismalisiniz. Bir tarihci bir ton alandan bilgiye sahip olmali. Hem alaninda cok ilerleyeceksin, hem de bircok alanin bilgisine hakim olacaksin. Böyle bir sey olabilir mi? Bunun korkusu altinda ezilip kalan cok.
Modern insan da oyle. Spor yapmali, kendini buldugu ve ileriye goturdugu bir hobisi olmali, iyi beslenmeli; iyi bir sosyal cevresi olmali; isinde ilerlemeli vs. vs...
Bu isin bir dogrusu yok. Kimin nereden tatmin olduguna bakip, karsilastirma yapma cok saglikli degil. Siz onlardan ustun degilsiniz. Onlar da sizden ustun degil.
Ne yapmak istiyorsunuz? Cok dolu bir gun sizi tatmin ediyor mu? Etmiyorsa, sadece bu "yarista" one gecmek icin mi acaba bu kadar cok sey yapma telasindasiniz?
Isim bittiginde, bana zevk vermeyen yerde yokum. Her yerde olamam. Siz de olamazsiniz. Eskiden ates icinde yatarken sosyallesmeye calisiyordum, etkinlik kacsin istemiyordum. Bunun telasini sanirim 20lerin ortasinda biraktim. Caresi telas halinden cikmaniz. Zorlamayin. Size recete ile verilmis seyleri yapmak yerine, size haz veren seylerin pesinden kosun. Yemek yapmak hobiniz ise o alanda derinlesin. Ama buna vakit harcarken, ayni zamanda 3 spor dalinda ilerleyemeyebilirsiniz. Bircok alanda ortalama olmayi da kabul edin.
Ornegin akademide interdisipliner calismalisiniz. Bir tarihci bir ton alandan bilgiye sahip olmali. Hem alaninda cok ilerleyeceksin, hem de bircok alanin bilgisine hakim olacaksin. Böyle bir sey olabilir mi? Bunun korkusu altinda ezilip kalan cok.
Modern insan da oyle. Spor yapmali, kendini buldugu ve ileriye goturdugu bir hobisi olmali, iyi beslenmeli; iyi bir sosyal cevresi olmali; isinde ilerlemeli vs. vs...
Bu isin bir dogrusu yok. Kimin nereden tatmin olduguna bakip, karsilastirma yapma cok saglikli degil. Siz onlardan ustun degilsiniz. Onlar da sizden ustun degil.
Ne yapmak istiyorsunuz? Cok dolu bir gun sizi tatmin ediyor mu? Etmiyorsa, sadece bu "yarista" one gecmek icin mi acaba bu kadar cok sey yapma telasindasiniz?
Isim bittiginde, bana zevk vermeyen yerde yokum. Her yerde olamam. Siz de olamazsiniz. Eskiden ates icinde yatarken sosyallesmeye calisiyordum, etkinlik kacsin istemiyordum. Bunun telasini sanirim 20lerin ortasinda biraktim. Caresi telas halinden cikmaniz. Zorlamayin. Size recete ile verilmis seyleri yapmak yerine, size haz veren seylerin pesinden kosun. Yemek yapmak hobiniz ise o alanda derinlesin. Ama buna vakit harcarken, ayni zamanda 3 spor dalinda ilerleyemeyebilirsiniz. Bircok alanda ortalama olmayi da kabul edin.
- buf-e kür
(20.01.22 22:09:41 ~ 22:12:50)

"sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum."
bunları yapmak kısa vadede de keyifli değil mi? sağlık, beslenme bir de sosyalleşme dışındaki şeyleri keyif vermediği için bırakırsanız ot gibi yaşıyor olmazsınız.
bunları yapmak kısa vadede de keyifli değil mi? sağlık, beslenme bir de sosyalleşme dışındaki şeyleri keyif vermediği için bırakırsanız ot gibi yaşıyor olmazsınız.
- curious mind
(20.01.22 22:39:41)

mukemmel olmaya calisiyosunuz ve korktugunuz profil olmamak icin biraz zorluyosunuz. ben de cok boyle davrandim biraz isle tatmin olmamaktan da kaynaklaniyor bence. ben isten sonra yorgunluktan ölurken bi seyler de yapmaya calisinca cok daha yoruluykrum zorlama olunca. ama ayda yilda bir yapinca dinlenmis, stres atmis hissediyorum. kisisel bakim disinda arada gundemden uzak kalmak, sosyal olmamak o kadar iyi geldi ki. kendime daha alakasiz bi gundem yapip tek basina takilmak daha guzel hissettirdi. mutfakla arasi olan biri degilim durduk yere butun izin gunumu mutfakta tatli yaparak gecirince guzel oluyor. ne saat kaygim ne yapilacaklae listesi var tek 1 is. veya bi besteyi calmaya calisiyorum butun gun tek amacim bu belki aksam yuruyus market vs. naptin denince evdeyim diyorum hicbi sey yapmiyomus gibi ama saate bakmadan gunu bitirmek, listesiz o kadar guzel ki. vizyonsuzluk hissine kapilmadikca, sıkıştırılmış hizli hayata mola vermek iyi
zaman obsesifligi diyebilir miyiz cok sey yapma istegi? umarim ornekle saptirmamisimdir konuyu.
zaman obsesifligi diyebilir miyiz cok sey yapma istegi? umarim ornekle saptirmamisimdir konuyu.
- ala09
(20.01.22 23:30:46)

Hayatınız güzel böyle bakılınca. Ben bahsettiklerinizin çoğunu yap(a)mayan, ve işyüküne de anca yetişebilen versiyonuyum :)
O gün dinlenmiş uyanıp, kendime bir-iki kahve yapıp, sevdiğim temel şeyleri yerine getirince mutlu sayıyorum kendimi.
Netflix falan zaten muhteşem şeyler :)
Bence güzel ve biraz "lüks" bir "kısırdöngü", seçenekleri optimize etmek tamamen size bağlı, tadını çıkarın :)
O gün dinlenmiş uyanıp, kendime bir-iki kahve yapıp, sevdiğim temel şeyleri yerine getirince mutlu sayıyorum kendimi.
Netflix falan zaten muhteşem şeyler :)
Bence güzel ve biraz "lüks" bir "kısırdöngü", seçenekleri optimize etmek tamamen size bağlı, tadını çıkarın :)
- dreamnesiac
(21.01.22 00:11:04)

yaşamak sancılı bir süreç; dünya bok gibi bir yer, insan olmak bok gibi bir deneyim. Onca koşuşturma, hedef, tatmin sağlama araçları; hepsi bu bok gibiliği kapatmak için çırpınışlarımız. Bunun farkına vardıkça daha çok çırpınmaya başlıyorsun. O kocaman boşluğu, anlamsızlığı doldurmak için çabalıyorsun ve hiçbir zaman yeterli olmuyor.
Bununla baş edemezsin. Bazı insanlar gözlerini buna kapatıp, belirli şeylere konsantrasyon sağlayıp önlerine bakabiliyor. Bazıları ise durup nefes aldıkları anda o boktanlıkla yüz gelip dehşete kapılıyor, sonrasında ise bundan kaçmak için bir şeylere tutunmaya çalışıyor.
Bunun kurtuluşu yok, ne yaparsan yap huzura eremeyecek, kendi küçük dünyanda kalmakta başarılı olamayacaksın. Bunun tek yolu kendini kandırmayı başarmak, bir şeyleri fark etmemeye, etsen de görmezden gelmeye çalışmak. Şu anda hayatının bu noktasında değilsin, olabilir misin onu da bilemem.
Çaresi var ama reçetesi yok, şunu yap böyle bak şöyle düşün ile olacak iş değil. Belki de ilk adım bunları kabullenmek midir diye düşünüyorum; belki, bir umut..
Bununla baş edemezsin. Bazı insanlar gözlerini buna kapatıp, belirli şeylere konsantrasyon sağlayıp önlerine bakabiliyor. Bazıları ise durup nefes aldıkları anda o boktanlıkla yüz gelip dehşete kapılıyor, sonrasında ise bundan kaçmak için bir şeylere tutunmaya çalışıyor.
Bunun kurtuluşu yok, ne yaparsan yap huzura eremeyecek, kendi küçük dünyanda kalmakta başarılı olamayacaksın. Bunun tek yolu kendini kandırmayı başarmak, bir şeyleri fark etmemeye, etsen de görmezden gelmeye çalışmak. Şu anda hayatının bu noktasında değilsin, olabilir misin onu da bilemem.
Çaresi var ama reçetesi yok, şunu yap böyle bak şöyle düşün ile olacak iş değil. Belki de ilk adım bunları kabullenmek midir diye düşünüyorum; belki, bir umut..
- Bruce
(21.01.22 01:05:10)

bu insanların ot gibi yaşadığına nereden kanaat getirdiniz? insanlar andan zevk alıyor olabilir. bir bölüm dizi izler sızar ama huzuru vardur, mutludur, stres yoktur.
sizin ot gibi yaşamayayım diye verdiğiniz çaba sizi diğerlerinden üstün kılmıyor aksine yoruyor.
sizin ot gibi yaşamayayım diye verdiğiniz çaba sizi diğerlerinden üstün kılmıyor aksine yoruyor.
- Hallegadola
(21.01.22 11:29:19 ~ 11:29:39)

tamamen benim ideal bulduğum yaşam biçimini anlatmışsınız ve işin kötüsü bunların hepsini düşünüp hiçbir şey yapamamak, sonunda yetersiz hissedip hiçbirini isteyemez hale gelmek ile sonuçlandı benim serüvenim. bu sabah bunları düşünürken aklıma Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiiri geldi: her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...
Madem bunların hepsini yapmak beni hepsinde başarısız kılıyor sadece hayati olanlara odaklanayım dedim sonunda. Yapmam gereken iş ve vücudumun ihtiyacı olan kadar hareket.
Diğer konularda da ben beceremedim ama izlediğim onlarca zaman yönetimi vb. videolarından ve okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuç: alışkanlıklar işleri kolaylaştırır. bunun üzerine cumartesi akşamlarını film akşamı olarak belirledim. Haftada bir film izlemek yılda 52 film izlemek demek oluyor. Bu kadar kültür bana yeter. Haftada 2 günü boş zamanlarımı sadece kitap okumaya vererek bu konuda da bir kademe atlayabilirim. tik... Aralara da sosyal aktivite atarsam fena olmaz. Şimdilik bu plan emekleme aşamasında ama şu ruh halimi atlatabilirsem düzene koyabileceğime inanıyorum. Tek bir gün içerisinde her şeye yetişmeye çalışmak beni hepsinde başarısız yapıyor, tek cephede savaşmak gerek.
Şu an düzeninden memnun olduğum tek bir şey var: sağlıklı beslenme. Bu konuda gerçek bir guruyumdur, içlerinde en kolayı bu bence. Buharda haşlanmış sebze ve fırında pişirilmiş tavuk/balık ile besleniyorum sadece. Bir de salata. Bunların hepsi de çok kısa zaman alıyor. Eti al fırın poşetine koy ya da direkt kağıda koyup fırınla, kendi kendine pişsin. Haşlanmış sebze de öyle, yıka ve buharın üstüne bırak, kapağını kapatınca karıştırmaya bile gerek olmuyor. Tik... Bunların yanına bazen salata bazen bulgur pilavı yapıyorum bunlar da yarım saatlik basit yemekler.
Madem bunların hepsini yapmak beni hepsinde başarısız kılıyor sadece hayati olanlara odaklanayım dedim sonunda. Yapmam gereken iş ve vücudumun ihtiyacı olan kadar hareket.
Diğer konularda da ben beceremedim ama izlediğim onlarca zaman yönetimi vb. videolarından ve okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuç: alışkanlıklar işleri kolaylaştırır. bunun üzerine cumartesi akşamlarını film akşamı olarak belirledim. Haftada bir film izlemek yılda 52 film izlemek demek oluyor. Bu kadar kültür bana yeter. Haftada 2 günü boş zamanlarımı sadece kitap okumaya vererek bu konuda da bir kademe atlayabilirim. tik... Aralara da sosyal aktivite atarsam fena olmaz. Şimdilik bu plan emekleme aşamasında ama şu ruh halimi atlatabilirsem düzene koyabileceğime inanıyorum. Tek bir gün içerisinde her şeye yetişmeye çalışmak beni hepsinde başarısız yapıyor, tek cephede savaşmak gerek.
Şu an düzeninden memnun olduğum tek bir şey var: sağlıklı beslenme. Bu konuda gerçek bir guruyumdur, içlerinde en kolayı bu bence. Buharda haşlanmış sebze ve fırında pişirilmiş tavuk/balık ile besleniyorum sadece. Bir de salata. Bunların hepsi de çok kısa zaman alıyor. Eti al fırın poşetine koy ya da direkt kağıda koyup fırınla, kendi kendine pişsin. Haşlanmış sebze de öyle, yıka ve buharın üstüne bırak, kapağını kapatınca karıştırmaya bile gerek olmuyor. Tik... Bunların yanına bazen salata bazen bulgur pilavı yapıyorum bunlar da yarım saatlik basit yemekler.
- Mossy
(21.01.22 15:42:05)

Hocam işini hobin haline getirirsen hobine vakit kalmaz. Yani en azından TR koşullarında bu böyle. Ama bence şöyle olması makul. işe yeni giren biri her halukarda adaptasyon sorunu yaşıyor. 3 sene filan dişini sıkarsa, sonra iyi seviyeye geldiğinde hem işinde iyi olur hem de sosyalleşebilir. şimdi burada risk şu: 3 sene dişini sıkan o durumu normalleştiriyor ve ot gibi hayatı sadece iş olan birine dönüşebiliyor. Bu noktada dikkat etmek gerek.
- lcha
(21.01.22 17:54:36)

bence çok doğru yoldasın, koç burcu falansın heralde. bana sorsan şu an hayalim bu anlattığın hayatı yaşamak fakat tek farkla, yaşarken yaptığım her aktivitede bu beni mutlu etti mi etmedi mi diye sorgulayıp kendime o anda yok ya bunu yapmayayım deme hakkı vererek.
nitekim senin yaşadığının tam tersi bir deneyim yaşadım ve artık hayatta sevmediğim şeyleri yapmayı bırakıyorum dedim, işi bıraktım, arkadaslarımın coguyla gorusmeyı bıraktıgım, sevmedıgım mekanlara gıtmeyı bıraktım. gunun sonunda gittikçe asosyallasan bır hayatım oldu bır senede şu anlattıklarının yarısına enerjim yok gibi hissediyorum ama bir yandan eskisinden mutluyum.
kısacası ne benimki ne seninki dengede olan. ben sevdigim seyleri bulup tek tek eklemeye calısmalıyım, sen de sevmediklerini tek tek çıkarmayı orta yerde buluşuruz
nitekim senin yaşadığının tam tersi bir deneyim yaşadım ve artık hayatta sevmediğim şeyleri yapmayı bırakıyorum dedim, işi bıraktım, arkadaslarımın coguyla gorusmeyı bıraktıgım, sevmedıgım mekanlara gıtmeyı bıraktım. gunun sonunda gittikçe asosyallasan bır hayatım oldu bır senede şu anlattıklarının yarısına enerjim yok gibi hissediyorum ama bir yandan eskisinden mutluyum.
kısacası ne benimki ne seninki dengede olan. ben sevdigim seyleri bulup tek tek eklemeye calısmalıyım, sen de sevmediklerini tek tek çıkarmayı orta yerde buluşuruz
- kurcalamabozarsin
(22.01.22 11:41:49)
[]

Yeni baslayan iliskide ufak tuhafliklar
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var.
> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.
> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.
> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.
Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.
> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.
> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.
> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.
Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.

Psikiyatrist değilim ancak borderline olabilir mi diye düşündüm.
- pro9it9is9
(14.05.21 16:48:25)

herkesin kendine göre sorunları var aslında, kimse "geçmişsiz" değil. ama kendine çok net tanımlamalar koyan biri bundan da kolay kolay vazgeçip daha iyi olabilirmiş gibi gelmedi bana. yüzde 80 bir yerde patlayacak. ilişki başlı başlına zor bir şey zaman zaman iyi günü var kötü günü var anlaşamayıp hır gür birbirinize girdiğiniz dönemi var, hele sağlıklı bir psikolojide olmayan biriyle zor.
- barisa
(14.05.21 16:51:39 ~ 16:52:39)

Şöyle bir olay olabilir. Diyelim kavga ettiniz. Üzüldü. Sen de diyelim çocuk gibi onunla ilgilenmedin. Daddy issues denen şey yüzünden seni suçlayabilir. Benimle ilgilenmedin gibi.
İkinci durumda da kavga ederseniz uzun bir süre konuşmayabilirsiniz. Çünkü soğuyunca her şey başa döner. Aranın düzelmesi zaman alır. Bu çok sık olursa yorucu olabilir.
Üçüncü durum da heyecandan. İlişki yeniyse taraflar o anki heyecanla böyle davranabilir. Bu durum zamanla normalde dönebilir.
İkinci durumda da kavga ederseniz uzun bir süre konuşmayabilirsiniz. Çünkü soğuyunca her şey başa döner. Aranın düzelmesi zaman alır. Bu çok sık olursa yorucu olabilir.
Üçüncü durum da heyecandan. İlişki yeniyse taraflar o anki heyecanla böyle davranabilir. Bu durum zamanla normalde dönebilir.
- dissendium
(14.05.21 16:51:43 ~ 16:52:12)

kız önceden uyarmış işte.
aynı şey başıma geldi birden fazla kez. "her gün mü böyle hoş bir hanımla tanışıyorum canım, birbirimizi sevmişsek yoluna oturturuz bi şekilde <3 <3" diyerek görmezden geldim. hepsinde bir süre sonra sanki hiç tanışmamışız gibi terk edildim djfjdk.
ben yol yakınken geri dön derim. "iyi de kızdı yahu, acaba denesek nasıl olurdu?" dediğin düşünce can yakmaz, bi süre sonra da gider. ama işte kendini verdiğin bir ilişki biterse belki yıllarca üzülüyor veya travma yaşıyorsun. kafana yatmıyorsa hiç girme bence o topa, bu tür problemlerin kendi kendini çözdüğü veya ilişki sırasında yok olduğu sanırım neredeyse hiç görülmemiştir. bugün görmezden gelirsin, yarın büyüyerek seni yutar o sorun.
aynı şey başıma geldi birden fazla kez. "her gün mü böyle hoş bir hanımla tanışıyorum canım, birbirimizi sevmişsek yoluna oturturuz bi şekilde <3 <3" diyerek görmezden geldim. hepsinde bir süre sonra sanki hiç tanışmamışız gibi terk edildim djfjdk.
ben yol yakınken geri dön derim. "iyi de kızdı yahu, acaba denesek nasıl olurdu?" dediğin düşünce can yakmaz, bi süre sonra da gider. ama işte kendini verdiğin bir ilişki biterse belki yıllarca üzülüyor veya travma yaşıyorsun. kafana yatmıyorsa hiç girme bence o topa, bu tür problemlerin kendi kendini çözdüğü veya ilişki sırasında yok olduğu sanırım neredeyse hiç görülmemiştir. bugün görmezden gelirsin, yarın büyüyerek seni yutar o sorun.
- der meister
(14.05.21 16:57:53)

Üçüncü madde için (bkz: love bombing)
Tuhaflık hissediyorsanız kızın aşırı ilgisi samimi olmadığındandır belki.
Tuhaflık hissediyorsanız kızın aşırı ilgisi samimi olmadığındandır belki.
- kobuzchu kiz
(14.05.21 17:52:54)

daddy issues var diyorsa kacarak uzaklas. sana bir dost tavsiyesi
- nibba
(14.05.21 17:57:38)

Bence ilginç olmaya çalışıyor. Daddy issues'ün bile ne olduğunu bildiğini sanmam. Her babasıyla arası kötü olanda daddy issues olacaksa yandık. Eğer yeniyse ilişki sen kendin gözlem yapmaya, tanımaya çalış. Ilk baştaki sezgiler yanıltmaz ama genelde.
- velvetmorning
(14.05.21 18:40:58)

Bomboş bir kız bence. Bende şu varrrrr, bende bu varrrr, ben tehlikeli nasty ve horny bir kızımmmm kafası. İlginizi çekiyorsa devam edin ne diyelim.
- Hallegadola
(14.05.21 18:53:06)

ailedeki bir sorununu anlatmasi guzel. ancak kacamak yanit veriyor diyorsunuz, yani sizi bos bilgiye boguyor; sizin ne yapmaniz gerektigini, sizinle olan iliskisine yansimasini konusmuyor?
simdi verdigi bu "fevri davranip pat diye giderim." bilgisiyle siz ne yapabilirsiniz? bunu size niye anlatti?
asiri iltifat ve "basip gitme" tehlikesini soylemesi pek uyusmuyor. bir tuhaflik var, dogru hissediyorsunuz. kimse heyecandan on dakikada bir sizi arsa cikartmaz.
bu kadar hizli cikislarin, hizli da inisi oluyor.
simdi verdigi bu "fevri davranip pat diye giderim." bilgisiyle siz ne yapabilirsiniz? bunu size niye anlatti?
asiri iltifat ve "basip gitme" tehlikesini soylemesi pek uyusmuyor. bir tuhaflik var, dogru hissediyorsunuz. kimse heyecandan on dakikada bir sizi arsa cikartmaz.
bu kadar hizli cikislarin, hizli da inisi oluyor.
- buf-e kür
(14.05.21 20:15:16)

@velvet+1
Bana da sanki olduğundan farklı bir kişilik çizmeye çalışıyor gibi geldi. Çok kaptırma o yüzden kendini.
Bana da sanki olduğundan farklı bir kişilik çizmeye çalışıyor gibi geldi. Çok kaptırma o yüzden kendini.
- j r r tolkien hayrani
(14.05.21 21:46:52)
[]

Baskasini terketmeyle baslayan iliskiler
A kisisi en az 1 senedir beraber oldugu B kisisinden ayriliyor ve kisa bir süre icinde (ilk 1 hafta icinde mesela) daha önceden tanidigi C kisisiyle beraber olmaya basliyor.
Sorularim sunlar:
- Siz böyle bir hikayede A, B veya C kisilerinden biri oldunuz mu? Olduysaniz bu durum yasanirken neler hissettiniz?
- Böyle bir hikayeye yakin taniklik ettiniz mi (yakin arkadasiniz A, B veya C kisilerinden biri oldu mu?). Böyle olaylara bakis aciniz nedir? Bu hikayedeki insanlar (özellikle A ve C) mutlu olabildiler mi? Oldularsa, bu mutlulugu hakettiler, iliskilerinin bu sekilde baslamis olmasi onlar hakkindaki yargimi negatif yönde degistirmedi, dogal karsiladim diyebildiniz mi?
Sorularim sunlar:
- Siz böyle bir hikayede A, B veya C kisilerinden biri oldunuz mu? Olduysaniz bu durum yasanirken neler hissettiniz?
- Böyle bir hikayeye yakin taniklik ettiniz mi (yakin arkadasiniz A, B veya C kisilerinden biri oldu mu?). Böyle olaylara bakis aciniz nedir? Bu hikayedeki insanlar (özellikle A ve C) mutlu olabildiler mi? Oldularsa, bu mutlulugu hakettiler, iliskilerinin bu sekilde baslamis olmasi onlar hakkindaki yargimi negatif yönde degistirmedi, dogal karsiladim diyebildiniz mi?

A oldum. Gerçi ben C kişisi için ayrılmadım, tam ben C kişisi için B kişisinden ayrılmayı düşünürken başka bir sebepten B kişisi benden ayrıldı, belki onun da bir C kişisi vardı belki yoktu bilemiyorum, umrumda da değil asgdasd. Zira bizim ilişkimiz zaten çok toksikti, defalarca ayrılmaya çalışmış ama duygusal şiddet gördüğüm için kopamamıştım. C kişisinin hayatıma girdiği esnada benim B kişisiyle birlikte olmam sadece bana kopabilme gücünü verdi. Yoksa hayatımda biri olsa da olmasa da ben C'yle olurdum. Benim için o kadar doğru insan o ki hiçbir etik yükün altında hissetmiyorum. Evli olsam yine boşanır C'yle olurdum asdgassa. Hayat gerçekten ruh eşim diyebileceğiniz birini bulduktan sonra ama etik olur mu diye düşünmek için çok kısa.
He bir de B kişisi olmuştum ama çok eskiden. Lise aşkı olduğu için şu an bahsetmek bile komik geliyor sanki ciddi bir şeymiş gibi asghdasd.
He bir de B kişisi olmuştum ama çok eskiden. Lise aşkı olduğu için şu an bahsetmek bile komik geliyor sanki ciddi bir şeymiş gibi asghdasd.
- love my way
(30.09.20 19:12:12)

ABC hepsi oldum. Gözlemim karmaya inanıyorsan şöyle bi kanı çıkar: bu tip ilişkiler hak ettiği şekilde devam ediyor. Birini terk edip başkasıyla birlikte olabiliyorsan he şey kötü olabilir çünkü insan neyse ilişkileri de o oluyor. Ama inanmıyorum böyle şeylere zaten seyrinde her şey de diyebilirsin
- olaylar olaylar
(30.09.20 19:41:24)

Oldum. Biriyle tanistim. Bana iliskisinin fiilen bittigini, kritik donemde oldugundan resmi olarak bitiremedigini soyledi. Bitir oyle gel dedim, hatta arada resmen sevgili olunmayan ama cok yakinlasilan sacma bir 1 hafta oldu.
1 sene sonra soz konusu kisi benle iliskisini bitirdi. Surekli suphelendigim ama kardesi gibi oldugunu soyledigi bir eleman vardi. Onunla baslayip evlendiler.
Yillar sonra kolunda yeni sevgilisi varken karsilastim. Evlendigi elemanla bosanma surecindelermis.
Ilk ayrilik doneminde kendimi cok feci dagitmistim. Tartistigim arkadaslarim sonucta sen de ayni hatayi baskasina karsi yaptin, sana yapilinca ne sinirleniyorsun dediklerinde biraz kendime geldim. Yillar sonraki karsilasmada o kadar bir sey hissetmedim ki sadece soyle bir inceleyip "hmm goguslerini kucultturmus galiba" diye dusunup yola devam ettim.
1 sene sonra soz konusu kisi benle iliskisini bitirdi. Surekli suphelendigim ama kardesi gibi oldugunu soyledigi bir eleman vardi. Onunla baslayip evlendiler.
Yillar sonra kolunda yeni sevgilisi varken karsilastim. Evlendigi elemanla bosanma surecindelermis.
Ilk ayrilik doneminde kendimi cok feci dagitmistim. Tartistigim arkadaslarim sonucta sen de ayni hatayi baskasina karsi yaptin, sana yapilinca ne sinirleniyorsun dediklerinde biraz kendime geldim. Yillar sonraki karsilasmada o kadar bir sey hissetmedim ki sadece soyle bir inceleyip "hmm goguslerini kucultturmus galiba" diye dusunup yola devam ettim.
- cleric
(01.10.20 14:21:34 ~ 14:24:11)
1