[]

Özel yurt ile apart arasında ne fark var?

Özel yurt ile apart arasında ne farklar var? 2 aydır Eskişehirdeyim. arkadaşlardan hep farklı şeyler duyuyorum, birinin dediği bir diğerini tutmuyor. hemen hemen hepsinde gece giriş saati var, yine çoğunda 2-3 kişi bir odada kalıyor, ikisi de eşyalı...
hangisi avantajlıdır? ortalama fiyatları ne civardadır? siz hangisini önerirdiniz? yurt mu, apart mı yoksa ev arkadaşı olarak gitmek mi?
bir de bağlar civarı nasıldır okulla çarşı arası bir yer?


 
Farklı bir yönden bakarsak ders çalışma konusunda etüd odaları vs bakımından yurtlar daha avantajlı oluyor.


  • alkolik imam  (26.10.08 01:39:01) 
apartlarda gece giriş çıkış saati olmaz, olsa da kimse takmaz. :) o yönden en başta yurtlardan ayrılıyor. ben de eskişehirde 2 sene apartta kaldım daha sonra eve çıktım. eğer eve çıkabileceğiniz kimselere çok güvenmiyorsanız sorun olabilecekse apart en iyisi bence. çünkü nerdeyse aylık olarak aynı hesaba geliyor.[gerçi şimdi düşündümde bu eve çıkacağınız kişi sayısına da bağlı biraz, 2 kişi çıkınca aynı hesaba geliyor.] apartın bence en kötü yönü ise arkadaşlarınız gelip kaldığında bıdı bıdı yapmaları ki bu sadece kız arkadaş için erkekleri soramıyorduk bile gelebilir mi diye. :) fiyatlara bakarsak son zamanlarda biraz abarttılar malesef. 300 küsür milyondu en son ben bakarken(3 sene önce) tek kişilik oda fiyatları. o yüzden eğer eve çıkabileceğiniz kişiler var ise bence önce onu deneyin çok daha ucuz ve eğlenceli olacaktır sizin için.


  • inkey  (26.10.08 07:56:26) 
1)bazı apartlarda giriş saati olmakta.ama çıtası çok dar değil.birde haber verince -geç geliceğim filan- sorun çıkarmıyorlar.
2)ben apartta kalıyorum eskişehirde.ellerinde bir tomar anahtar var.benim kapıyı kilitleme gibi bir adetim olmadığından kapıyı çekip çıkmışım her zamanki gibi.döndüğümde kapı kilitliydi.apartıma duman alarm sistemi takılmış.tuhaf tabi.birazda rahatsızlık verici.
3)yurtların hepsi 2 öğün yemek vermeyebilir.birde senin seçiciliğine bağlı.onu yemem bunu yemem dersen akşam yemeğinde kuru bisküvi ile başbaşa kalırsın.çünkü mutfağı yok.
4)apartların çoğu 2 kişilik ve tek kişilikten oluşuyor.tek kişilik apartta 2 kişilik olanın 2 katını ödüyorsun.ama tek kişi kalırsan arkadaşına filan izin veriyorlar, anneye kuzene vs. gelip kalabiliyo.fazladan bir yatak daha var.ama sadece kız veya sadece erkek apartlarında bir tek hem cinslere izin var.karışık apartlarda var gökmeydan vs.
5)apart daha bir ev havasında.ama değil işte.yemek yapma olayı biraz daha eğlenceli kılabiliyor olayı.apartların kendine ait banyosununda olduğunu düşünürsek evet apart daha iyi.bazı apartlarda çamaşır makineside evin içinde.
6)fiyatlar her zaman uçuktur.
7)eğer cinsini belirtirsen kendim için yaptığım derin araştırmayı paylaşabilirim.
8)yada bırak üstad bunları eve çık eve...
  • screamofthebutterfly  (26.10.08 14:29:03) 
belirtmeyi unutmuşum cinsiyet erkek.


  • seen sea  (26.10.08 16:18:16) 
[]

ipod neden şarj olmaz?

Yeni aldığım ipod nano bir türlü şarj olmuyor.
Yüksek güçlü USB diyor diye, laptopta yüksek performansta şarj etmeye çalıştım, bağlandı ama dolmadı.
Eski bir masaüstü bilgisayarın arkasına taktım, bağlanmadan şarj olsun diye, elmayı gördüm ama yine şarj olmamış, 2 bilgisayarda daha denedim yine tık yok. Cihazda arıza olabilir mi, şarj olmuyor bir türlü. Hani kitlenmiştir diye resetlemeyi de denedim tarif ettiği gibi (tuş kilitle-tuş aç, aynı anda menü ile seçme tuşuna bas)
olmadı, değiştirsem mi acaba, yoksa ben mi yanlış yapıyorum?

 
pili bitip kapandıysa kendine gelmesi biraz zaman alabilir. ne kadar süre şarjda beklettiniz?


  • chavezding  (15.10.08 13:48:30) 
farklı bir usb kablosu mu kullanıyorsunuz? yanında usb kablosu geldiyse onu kullanın, gelmediyse de kısa kaliteli kablolardan alıp deneyin. belki çözülür.


  • blackdog  (15.10.08 14:39:16) 
Bir müddet (10-15 dk) bağlı kalsın. eğer hala şarj olmuyorsa yeni aldığınızdan ötürü içiniz cız edebilir ama; bozuktur.


  • teritori  (15.10.08 15:00:22) 
elektrikli şark aletleri vardı ipod için sanırım.bir de onu deneyebilirsiniz.gerçi fiyatları biraz pahalıydı en son.


  • aynali  (15.10.08 17:34:39) 
cihaz arızalı fln değil,

itunes ile şarj edeceksin, gene olmazsa küfür edip edip tekrar tak çıkar, itunes windows ortamında sorunlu, sonra basılı tutup bir reseti var onun onu yap. googleden bak..
  • thefirstfbli  (15.10.08 18:08:49) 
@thefirstfbli: itunes kapalıyken de aslanlar gibi şarj olması lazım. resetlemeyi de denedim diyor.


  • teritori  (15.10.08 23:49:01) 
eğer ipodu bilgisayara bağladığınızda elma görünüyor, ışığı 1 saniye yanıp sönüyor ve bu işlem döngüye giriyorsa sorun yok, bekleyin. benim nano'nun pili tam bittikten sonra bilgisayara bağlanıp kendine gelmesi 15 dakikayı buluyor bazen. bir de yeni almışsınız, kutu içinde uzun süre pili bitik durduysa normaldir.

ayrıca apple amca ne diyor: "ipodunuzu kullanmasanız bile ayda bir pilini tam olarak bitirip tam şarj edin, öyle dursun kenarda"
  • lepidodendron  (16.10.08 00:13:02) 
Teşekkürler.
Sorunu buldum, evet arızalıymış. farklı farklı 3 er saat sonrasında 24 saat de denedim. doldum diyor ama ısınma felan hiç olmadı, acaba şarj mı olmuyor dedim. hakikaten öyleymiş. bilgisayara takılıyken çalışıyordu ama çıkarır çıkarmaz kapanıyordu. değişim için de servisten onay lazımmış, sonuç iade oldu. Biraz da benim aldığım sanki temizlik ürünü gibi geldi bana. 4. nesillerden önce. olur da birinin başına gelir belki benden başka. Sorun: Pil şarj olmuyor. Çözüm: iade (bence bir kere servise giden aletten bir daha hayır gelmiyor.)

  • seen sea  (26.10.08 00:46:33) 
[]

Pansiyon açmak için ne tür bir resmi prosedür var?

Biz tapusuz bir arsadaki pansiyonumuzu açmak istiyoruz. (Ev pansiyona dönecek)
Bunun için resmi olarak neler yapılmalı ve ne ödenmeli?
Örneğin tabela asmak için yıllık bir harç varmış galiba o ne kadar? Yazar kasa lazımmış, şart mı? Bilgisayardan fatura verip imzalasak olmaz mı? yani en az masrafla nasıl açarız?
İşte vergisiydi, maliyesiydi, temel olarak neler yapmak gerek ve bize kaça patlar?

 
tapusuz arsa denilince benim aklıma ilk sorulan soru geliyor/ o arsadaki evin iskanı var mı? yok ise eğer biraz zordur onda oturması. hadi diyelim elleşmediler oturdun ama sonuçta açacağın yer bir pansiyonsa, sanmam kimsenin iskansız bir yere iş yeri açma ruhsatnamesi vereceğini. kaldı ki, iş sadece belediye ile bitmez, turizm müdürlüğü, sağlık müdürlüğü vs. de durumunuza göre denetleyebilir. (etfaiyeyi felan geçtim bak belediye deyince)
diğer harçlar ise kesinlik arz etmez. bakmak lazım ilgili yerlerden. belediye gibi.

  • fempusay  (03.10.08 14:43:44) 
[]

HDD lerde eksik kapasite

Dün Western Digital'in 320 GB'lık taşınabilir harddiskini aldım ama 298 GB görünüyor. Bu nedendir?
Yani bu verdikleri değer yaklaşık bir değer mi, 320 GB civarı gibi, yoksa HDD yi değiştirmem mi gerekiyor.

Benzer bir problem de harddisk bölerken oluyor. 160 GB harddiskim var ama böldüğümde 10 GB kayboluyor, bunlar nedendir?

Gerçi şu an ilk soru daha önemli.

 
hard disk'i manage etmek icin belli bi storage kendileri kullaniyo.
bi nevi meta information diye dusun.

  • rusdemezale  (29.09.08 15:31:44) 
harddisklerde 320gb yazar ama aslında o 320 milyar byte'tır. 1024 ile bölüne bölüne 298 gb olur.

bu durum tüm harddisklerde geçerli. hatta dvd'lerde bile. 4.7 gb yazar ama aslında 4.43gb'tır.
  • cruor  (29.09.08 15:40:08) 
hdd'lerde genelde %7 eksik cikar, normal..


  • katafalk  (29.09.08 16:54:10) 
[]

Elektronik mühendislerine ve sesle ilgilenenlere bir sorum olacak

Düşük frekanslı sesler için çok dar bantlı ve keskin analog filtreler yapmak mümkün mü?
Evde opamp ve 2 katlı R-C filtre kullanarak ancak bas ve tizi ayırabildim. Benim amacım bası kendi içinde ayırmak. Hatta tam olarak amacım, baterideki, davulu trampeti ayırabilmek. Bunlara ses olarak ihtiyacım yok kabaca birbirlerinden ayırsam yeter. Ama analog olacak. Ama Atmel veya PIC ile yapılabiliyorsa da anlatabilirsiniz.



 
crossover konusunda hiç deneyimim olmamakla beraber, şu site ccs.exl.info
belki işinize yarayabilir.

  • vincenzo  (06.07.08 20:56:01 ~ 23:51:31) 
Kabaca birbirinden ayırmanın limitini çizmek lazım. Eğer kabaca ayırmak istiyorsan, pasif filtreler ile bile yapabilirsin. 300-500hz altına bir lowpass -> kick. Trampet ise karmaşık, çünkü spektral dağılımı baya geniştir. bütün mid ve high range'de snare'in etkilerini duyabilirsin. Araya kaynağına göre dene yanıl ile bir bandpass filtre(dar bantlı olması bir şeyi değiştirmez, zira bu sesler birbirlerinden keskin bir şekilde ayrılmıyorlar, frekans sağılımları hep birbirinin üzerine biniyor) koyarak en azından kickten ve zillerden bir nebze ayırabilirsin.

Ama her filtre çıkışında naaparsan yap bütün elemanlar yine de duyulabilir olacaktır. Filtreyi jilet gibi yapman, kick drum'ı ayırmak hariç çok şey değiştirmez.
  • kurukafa  (06.07.08 21:02:26) 
davulu ve trampeti ayırmak demişsin orası sakat olmuş. trampet davula göre sonuçta daha yüksek frekansta bir ses. tek filtre ile ikisini aynı anda ayırsan da aradaki bütün sesler de filtreden geçer.

adc kullanarak atmel ve pic ile yapabilirsin elbet, ancak analog seviyorsan analog olarak yapman daha zevkli olacaktır, ben olsam öyle yapardım. sinyalini dijitalleştirirsen daha sharp bir filtren olur. ama bir filtre için de kontroller kullanmak ne kadar mantıklı?

aklıma şöyle bir şey geldi, bir şarkıdaki her davul ve trampet sesinin verdiği frekansı bulup kendi kaydettiğin trampet ve davul seslerini çalacak şekilde dijital bir devre deneyebilirsin. ama trampet gibi ses veren enstrümanlar olacak, bu sebeple sorun olacaktır bu durumda.
  • tom riddle  (06.07.08 23:46:38 ~ 23:47:13) 
Konuya yancı olarak eklemek isterim ki enstrumanın çıkarttığı harmonikler çokca zaman diğer enstrümanlar ile aynı frekansa düşüyor bu bakımdan şarkıdan enstrümanları ayırmak ütopik oluyor biraz, kaldı ki enstrümanı dinlenir hale getiren canlılık katan o harmonikler yoksa ses çok tek düze oluyor.


  • thefin  (06.07.08 23:54:18) 
bir davul kaydının frequency analyzer grafiğine baktığımda çok gelişmiş algoritmalar kullanılmaksızın bu işin yeterli verimde yapılamayacağını görüyorum.

örneğin kick frekanslarının en yoğun bulunduğu aralık 50-300hz diyelim (emin değilim, kaldı ki miksaja göre değişir). kick'in harmoniklerini 1khz'de halen görebilirsin. üstelik trampet de 250-600hz filan olur, onun da harmonikleri ayrı...

ayırırsın ayırmasına, ama sesler pek bir şeye benzemez. kesinlikle yeterince temiz olmaz yani. sinek vızıltısı gibi olur mesela kick'ler.

e winamp'in eq'sunda iptidai bir deneyini yapabilirsin? aç bir rock şarkısı, 60-170 dışındaki tüm aralıkları sıfırla...
  • actionary  (07.07.08 03:22:21 ~ 03:22:53) 
actionary'nin de dediği gibi sadece filtreleme ile bu iş yapılamaz. gaussian mixture model kullanılıyordu zannedersem müzikteki enstrumanları ayırmak için..


  • alembic  (07.07.08 13:09:43) 
aslinda analog elektronik acisindan bakildiginda yapmak istedigin sey kolay degil.

bir paralel RLC resonant devreyi dusunelim. dar bant ile kastin yuksek Q ya sahip bir RLC filtresidir. Q = R*sqrt(C/L) ve wo = 1/sqrt(LC). wo = 600rad/sec desek, Q'yu da 1000 secersek bandimizin genisligi 0.1 hertz falan olur (BW=fo/Q), merkez frekansimiz da 100 hertz civarinda (wo/2pi=fo).

simdi buradaki kriter paralel direncin (R) ne olacagi, onu keyfimizce buyuk secebilirsek cok yuksek Q lara ulasabiliriz. fakat burada bizi limitleyecek olan sey kapasite ve induktor un kendi Q degerleridir. yani rezonant devrelerde kayip mekanizmalari paralel olarak isler ve en dusuk Q ya sahip komponent rezonatorun overall Q'sunu belirler.

herneyse, ulasabilecegimiz en yuksek Q yu hedefleyerek R = 1e9 diyelim. wo = 600 olarak alalim ve elimizdeki iki esitligi carpalim, Q*L = 1.6e6. bobin icin 10mikroHenry insafli bir buyukluk olacaktir (10-20 sarim falan). bu frekanslarda telin direncini DC dirence esit kabul edebiliriz ve 10mikroHenry 0.5 ohm civarinda bir direnc demektir. bu da Q = 1e11 eder. ancak goruldugu gibi simdi elimizde bir baska kayip mekanizmasi daha var, o da bobinin kendi ic direnci.

bobin'in kendi Q sunu hesaplayalim. seri rezonant devrelerde Q = 1/R*sqrt(L/C). C = 1e-12farad desek, L = 10mikrohenry icin Q = 6000 eder. bu su demek oluyor ki, Q degeri daha onceden hesapladigimiz gibi 1e11 degil, bobin kayiplari nedeniyle 6000 civarinda.

simdi tum bu sayilara denk gelen kapasite degerini hesaplayalim. 1/sqrt(LC) = wo demistik. buradan C = 0.2farad. cunku, C = 1/wo^2/L. 0.2farad ise bir bina kadar kapasite banki demek ve onun kendi ic kayiplari da cabasi. simdi burada acik bir tradeoff var. realistic C degerleri icin L yi yukseltmemiz gerekiyor ancak bu durumda da artan sarim sayisi sebebiyle artacak olan bobin kayiplari sistemin overall Q sunu dusuruyor. yani ortalarda bir yerlere dogru L ve C yi makul degerlere cekeceksin ve kayiplara razi olup mutevazi bir bant genisligine talim edeceksin.. highQ mikroFarad'lik bir kapasite bulmak pekala mumkun. fakat bu da miliHenry civarinda bir induktor eder ve iste onu highQ yapmak kolay degil.

tabii neden tek stage rezonant devre ile yetinelim? degisik devre topolojileri kullanarak bu sinirlamalardan kacmak her zaman mumkun olabilir ancak bu frekansta keskin bir filtre yapmanin zorluklarini gorduk, degisik katlar ekledikce baska problemler yasayacagini tahmin ediyorum (bu nokta biraz .$aibeli aslinda, emin olamadim soyledigimden).

bunun yerine bu frekanslarda digital bir filtre yapmak cok daha makul. cunku 1000 hertz lik bir bant en az 2000 hertzlik bir ADC gerektirir ve bu kapasitede kaliteli bir ADC her yerde bulunabilir. arkasina koyacagin cok dar bantli filtreleme yapacak processorun speclerini de hesaplayabiliriz ama useniyorum.
  • camilo  (08.07.08 04:53:09) 
analog yapmak istemenin sebebi quantization noise'dan kacmak midir? nedir?


  • camilo  (08.07.08 04:59:46) 
aslinda daha kibar ve flexible bir cozum $u olabilir:

quartz kristaller var, yuksek frekansta calisiyorlar ama yuksek Q sagliyorlar. ornegin bunlardan bir tanesi (nispeten low frekans bir device): www.2belettronica.it

bunun bandwith'i 1Hz civarinda, merkez frekansi 50KHz.

simdi elimizdeki ses sinyalini 49900Hz'te sallanan kare dalga ile carparsan, 100Hz'deki ses sinyalini alip 50KHz'e oturtmus olursun. filtrelemeyi 50K'daki quartz yapar, ardindan tekrar 49900Hz ile carparsin, ses sinyali filtrelenmis olarak eski yerine oturur.

fakat 150Hz i filtrelemek istiyorsan 49850Hz kare dalga ile mix ediceksin. kisacasi bir adet high-Q quartz kristal, iki adet mixer, bir adet voltage controlled oscillator, bir kac tane amplifier isini gorur. (bunu boyle yapan var midir acaba edaboard'culara sorabiliriz ogrenmek icin)

sen bunu boyle hallediver harmonic'leri nasil alacagini da dusunuruz.
  • camilo  (08.07.08 06:09:27 ~ 06:12:16) 
Sanırım bir tekniker için boyumu aşacak bir soru sormuşum gibime geldi. Aynı zamanda bir odyofil olaraktan da sesteki değişiklikleri ışık ile grmek istiyordum. Lise 1 den beri babama sözüm var yapacağım diye (eskiden ışık modülatörü varmış), sonunda şimdi boardda kurdum çalışıyor. Eskiden trafo ile spot yakıyomuş, ben şimdi çıkışına Power LED türü şeyler düşünüyorum, hala da bir triyak koyma ihtimalim de var ama zero cross çok uğraştıracak gibi.

DSP ya da dijital filtrelerle ilgili bir bilgim yok (ne yazık ki, henüz)

Sesi sadece çakan, kısılıp çoğalan ışık şeklinde görmek istediğimden kabaca bir filtreleme tercih etmiştim. harmonik kısmı sorun olmaz.

Cevaplayan herkese de teşekkür ediyorum. Bu arada yeni öğrendim, şu arabalardaki kafayı sallayan köpekler gibi sağa sola dönen ışık robotlerını kontrol ettikleri zımbırtı (sanırım DMX) da bunu yapıyormuş. yıkıldım.*
  • seen sea  (10.07.08 03:02:57 ~ 03:03:32) 
[]

Bir ağ problemi daha

Apartmanımızda yaklaşık 10 kişilik ağ var. (16 lık switch ile kurulmuş)
Eve bana gelen hattı da ben 8 lik switch ile dağıttım. Çalışma grubunu THS diye isimlendirdim. İki bilgisayarı kablolu olarak bağlıyorum ve paylaşımı köküne kadar açınca ikisi de birbirini görüyor. CS oynuyoruz. Durum bu.

Sorum ise:
switch ten gelen hatlardan birini de router özellikli access point e veriyorum. ona da laptoptan kablosuz bağlıyorum. Bu durumda laptoptan bakınca ağdaki hiç bir bilgisayar görünmüyor, ama ip adresi yazarak o bilgisayarlara girebiliyorm.
Laptopta Vista var diğerlerinde XP. Özel ağ yaptım çalışma gruplarını aynı yaptım bi türlü simge olarak diğer bilgisayarları göremiyorum, hatta oyun da görmüyor. Bu arada diğer bilgisayarlardan da laptopa giremiyorum işin garip tarafı. Tek yönlü gibi bişey oldu. Sanırım access point in ayarlarıyla ilgili. normalde diğer bilgisayarlar 10.x.x.x şeklinde iken acccess point 192.x.x.x şeklinde adres atıyor. Elle adres verince de komple ağdan düşüyor. Access point in kullanım klavuzunda bir sürü güvenlik zımbırtısından bahsetmişti, acaba o mu dışarıdan erişimi engelliyor?

 
Access point'in web arayüzü varsa oradan ip baslangic numaralarini degistirmeniz mumkun olabilir. onun disinda yapacak birsey yok.


  • trimpot  (30.06.08 16:14:34) 
Default olarak ev/ofis tipi routerlarda firewall microsoft file and printing sharing portları kapalı oluyor. web arayüzünden firewall da zaten dosya paylaşım ya da file sharing i tıklanmış olarak görürsün, o tıkı kaldır o zaman diğer makinalar sana bağlanabilir.
laptontan bakıp da diğer makinaları görememenin sebei ise senin başka diğer bilgisayarların başka bir default gateway üzerinden ağa çıkması. yani laptobun acces point olan router üzerinden çıkıyor diğer bilgisayarlar ise switchin bağlı olduğu başka bir default gateway üzerinden. Acces point üzerinden ms file and printing sharing e izin verirsen görebilirsin bunu, ama access pointi bir switch gibi çalıştırıp laptopunun default gateway ayarını switch ten çıkan makinalarla aynı yapmalısın.
acces pointten sadece file and printing sharing e izin verip makinaların birbirini görmesini sağlayabilirsin ama laptop ve diğer makinaların windows firewall da default olarak "subnet" seçili olan "scope"unu "any computer" olarak değiştirmen gerekir. şöyle ki:
img167.imageshack.us
  • karakurt  (01.07.08 00:23:58 ~ 00:37:04) 
[]

Toshiba laptopta harddisk bölme problemi

Toshiba'nın Satellite A200-1BP modeli laptopına kendi içinden çıkan recovery cd si ile format atıp tekrar kurmaya çalışıyorum. Her şey iyi güzel de, harddiski nasıl bölebilirim. Recovery dvdsinde Vista Home Premium var, kurulum sırasında da soruyor nasıl bölünsün diye. normalde tek parça C sürücüsü 150 GB, ama ben 50 ve 100 olarak bölmek istedim. bir kere denedim, 50 lik kısıma vista kuruldu, daha bile hızlı çalıştı ama 100 GB lık kısmı kaybetti. güler misin ağlar mısın. bi daha format atıp düzeltmek zorunda kaldım. Bunu bölmenin bir yolu yok mu acaba? Ya da oradan bölersem kayıp kısmı nasıl bulurum.

Bir de yüzsüzlk yapayım. diyelim ki bulduk kullandım onu. bir daha ki formatta sadece küçük kısmı silip yeniden kurmak mümkün olur mu, büyük kısma dokunmadan.


 
ikinci sorunuz için:uzman modu denen bişey var format sırasında gelen ayarlardan girilen(tam kaçıncı adım olduğunu hatırlayamadım) ordan sadece vista kurulu diski(C ) formatlayabilirsiniz.

ayrıca google'da falan aratırsanız bi kaç yerde renkli resimli adım adım formatı anlatan yerler de var.
  • onurct  (18.06.08 23:34:56 ~ 23:36:35) 
Partition Magic programıyla diskini dolu olsa bile parçalayabilirsin. Fekat uyarayım bu şekilde yapınca veri kaybı ihtimalin var. Bu yüzden 1.gerekli dosyaları yedekle 2. veri kaybını minimize etmek için diskindeki gereksiz şeyleri sil veya dvd ye filan çek...

Bunun dışında 50 ve 100 yaptığımda 100 lük parça kayboldu demişsiniz aslında o parça kayıp değil sadece bölündükten sonra o partisyonunda formatlanması gerekiyor. Bu işlemi baştan yapıp kaybolan 100GB lık bölümü partition magic ile formatlayıp kullanılacak duruma da getirebilirsiniz...
  • selimse  (18.06.08 23:35:12) 
biraz daha açayım.
normal recovery cdsi ile kur vista yı
50 - 100 olarak.
sonra sistem disk ayarlarından kayıp sürücüyü bulup biçimlendir - formatla - oldu bitti.
sonraki kurulumlarda da uzman modundan sadece 50 gb olan kısmı formatlarsan ikinci sorununa da çözüm olur.
  • godless frog  (19.06.08 00:35:26) 
[]

Lazer yazıcı problemi

Elimde Brother HL-6V model lazer yazıcı var. İlk başlarda güzeldi, sonra ne oldu anlamadım sarstım mı cihazı ne olduysa, kağıdın fonunu da karartıp çıkartıyor. Son durumun resimleri yanda.

Yavaş yavaş başladı bu olay. Başlarda sayfanın soluna isler bıraktı artık tam sayfa bu şekilde.

İçeride dönen silindir gibi kısım kirlenmiş ama pek de tamizlenebilir gibi görünmüyor. Daya önce benzer bir problem yaşamış, ya da lazer yazıcıyı dağıtıp temizleyip kapamış biri var mı?

Şimde baskı devre çıkarmak için lazım, var olanı adam edip kullanayım dedim. Malum öğrenci işi. Adamlar temizlik artı kartuş dolumuna 20 + 20 dolar dediler. (hadi ordan dedim içimden) o paraya en ucuzundan siyah beyaz lazer alırım. e elimden de iş gelir, ama yine de bir sorayım, önerisi olan ya da problemin sebebini bilen var mı diye? ben yaptım oldu, ya da daha beter oldu diyen.

 
lazer yazicida kartusla beraber bir de "drum" vardir. belki onun omru bitti? 4-5 dolumdan sonra degistirmen gerekir sanirim. bir arastir derim drum olayini.


  • kezzy homeros  (23.05.08 01:19:28) 
hojam silindir gibi bi dalga var içinde. toner tozları o silindire yapışıyo bunun içinde demir tozu gibi bişey konuyo fotokopi makinalarına.seninkininde öyle bi dalgası olmasın

bence orjinalden şaşma.
  • omer460  (23.05.08 12:37:35 ~ 12:38:17) 
[]

Sözlükteki Mühendislerin Dikkatine (hatta mühendislikle ilgililerin de) !

DGS'ye hazırlanıyorum ve şu anda tercihleri yapmaya çalışıyorum. Sınavdan daha zor olduğunu bilenler vardır. Hem tercih sınavdan önce yapılıyor hem de yüksek puandan düşük puana doğru değil de istek sırasına göre.

Örneğin : okul 280 ile alıyor. biri 282 yaptı ama okulu tercih listesine ilk sırada yazdı. ben ise 290 puan aldım ama 3. sıraya yazdım. bu durumda düşük puan alıp ilk tercihine yazan giriyor okula. kontenjanlar da az. durum vahim yani.

Sadede geleyim. Buralardaki mühendisler ya da mühendislik bölümleriyle ilgili fikir sahibi olanların tavsiyelerini ve fikirlerini almak istiyorum.

Elektronik haberleşme mezunuyum. girmek istediğim bölümler de : Elektronik Haberleşme Müh., Telekomünikasyon Müh. (aslında aynı şey gibi), Elektronik Müh. ve Elektrik-Elektronik Müh. (aslında elektrikle ilgim yok ama zaten 3. sınıfta girip elektronik seçerim bu bölüm lursa da)

Okul konusunda kararsızım. İTÜ, Yıldız Teknik, Boğaziçi, İstanbul, Kocaeli, Anadolu, Osmangazi, Gebze Yüksek Teknoloji Enst. hakkında fikirleri olan varsa lütfen paylaşsın. Okulun eğitim kalitesi, imkanları, yeri vb. aklınıza ne gelirse. Bu konularda her türlü bilgiye açım şu an.

 
kocaeli'ye gelme!

(bkz: kocaeli universitesi nde mantik aranmaz)

bogazici'ye gidebilecek imkanin varsa -ki secenekler arasinda onu da yazmi$sin- du$unme bile derim.
  • katafalk  (19.05.08 23:51:15 ~ 23:52:51) 
e aslinda dedigin olay bildigin merkezi yerle$tirme?!


  • katafalk  (19.05.08 23:58:53) 
evet ama tercih kısmında üstüne basa basa söylüyorlar. tercihlerde, tercih sırası ilk öncelikle değerlendirilecek diye. bana da tamamen saçma geldi hatta geçen sene öyle olmadığını iddia ettiysem de kitapçıkta okuyumca ister istemez kabulleniyorum.

sıralamayı şimdi yapacağım ama hangisi istanbulda olmak istiyorum, eskişehirde de tanıdıklar var, o da olmadı kocaeli gebze gibi düşünüyorum.

boğaziçi herkesin hayali zaten. geçen sene 278 puan aldım. yaptığım tercihlerdeki okullar 297 den 284e doğruydu. haliyle açıkta kaldım. bu sene biraz daha çalışıp da gireceğim. ama şu var puanım tutsa bile yüksekten alçağa doğru yazarsam, nasıl olsa tutturamam diyip düşük puanlı bir yeri ilk tercihine yazan biri benden avantajlı oluyor.
  • seen sea  (20.05.08 00:23:11) 
kocaeli'den uzak durman tavsiye edilir. elohab'ler hele hala vinsanda prefabrik barakalarda okursun demedi deme.

Gyte ise çok şahanedir. öss'de 0,3 puanla kaçırmıştım acısı hala vardır. İlk üç içinse tabiki git derim.
  • darknum  (20.05.08 00:30:21) 
  • can itin  (20.05.08 00:34:52) 
osmangaziyi tavsiye ederim, en azından çok fazla kastıkları söylenemez. ama anadolu yok mu... zaten anadolu %100 ing. acayip kasıyorlar. geçen sene intibakçı bi arkadaşı attılar, acıma yok. hocalar kaliteli, bölüm düzgün ama kazık.

tabi şu da var sen ne istiyosun? güçcü mu olacaksın, işaret işleme, sinyalci mi, yoksa digitalci mi? bu mevzuyu iyi araştır, hangi okul hangi alanda iyi buna bak. anadoluyu sorarsan, sinyal ve işaret işlemede süper, digitali de iyidir.

haa unutmadan anadoluya geldiğinde kazık bi ing. hazırlık sınavına gireceksin. olmadı okursun ama o da baya yıpratıyor, tabi bölüm kadar değil, olamaz da zaten.

oldu da anadoluyu kazandın bana msj at mutlaka, sana yardımcı olur, bölümle ilgili bomba tüyolar verebilirim.
  • crayze horse  (20.05.08 00:46:35 ~ 00:50:48) 
An itibarı ile kafamdaki tercihler istanbul borsası gibi. kendimi geliştirmek istediğim yön dijital elektronik ve sinyal işleme. hatta daha da hayalim dijital ses işleme. zaten ses de ayrı bir tutku benim için. artı elektroniği severek yaptığım için zorlasınlar istiyorum, yeter ki iyi öğretsinler. okumayı öğrenmeden deney setiyle aldım startı. liseye girerken ki hatalı tercih sonucu anadolu denizcilik meslek lisesine düşüp gemi elektroniği ve haberleşme eğitimi aldım. meslek lisesi olduğundan kültür dersleri zaten yalap şap geçti. hiç değilse iyi bir meslek eğitimi aldım diye kendimi avuturken fark ettim etrafımdaki tüm meslek liseliler benden iyi eğitim almış. zorunlu olarak da 2 yıllığa devam ettim. bu işi yapmak isteyen adamı istediği bölüme sokmamak içinellerinden geleni yapıyorlar diyeceğim o da olmayacak, kimi suçlayabilirim ki?

Bu arada İstanbul Üniversitesi'nin adını hep kötü duyardım Beyazıt kampüsünü, ama ben bölümden bölüme değişir okullar diye bilirken crayze horse konudan konuya bile okulların başarısının değiştiğini gösterdi. Burayı nasıl bilirsiniz? Puanları uçuk.
  • seen sea  (20.05.08 01:37:18) 
[]

Flash bellekle ilgili bir sürü soru

Bilgisayara flash bellek veya hafıza kartı takınca otomatik olarak bittorrent.exe diye bir program açılıyor. system klasörü içinde, bir de hata da veriyordu sanırım? nedir bu bittorrent.exe, neden autorun olarak geliyor? (laptopta oluyor bilgisayarda oluyor muydu hatırlayamadım şimdi) unutmadan windows firewall bu dosya internete bağlanmaya çalışıyor, ne yapayım diye de sormuştu? torrent olayıyla iligili de bir ilgi-bilgim yok.

hangi hafıza kartını ya da flash belleği takarsam bilgisayara RavMonLog gibi bir dosya açıyor, siliyorum yine açıyor, içine de 5 haneli bir rakam yazıyor. bu dosya neyin nesidir?

bir de taktığım 3. bilgisayardan virüs bulaşmış flasha, evdeki bilgisayara getirmek istemiyorum. antivirüs programlarından çok dilim yandı, o yüzden antivirüs programı kullanmadan virüsün kendini kopyalamasını engellemenin bir yolu var mı? (otomatik başlatma ayarı gibi bir şey)

 
(bkz: ravmonlog)


  • bryan fury  (19.05.08 02:14:25) 
xp icin
start - run - gpedit.msc [enter]

acilan "group policy" penceresinde
computer configuration -> administrative templates -> system
burda "turn off autoplay" secenegine cift tiklanir, enabled secilir "all drives" secilir.

vista icin biraz kari$ik, tam aklimda degil. daha sonra yazarim.

temizlemek icin ise dracula virus temizleyici'yi deneyebilirsiniz.

edit:
tabi autoplay'i kapatmak cozum degil tam. flash disk'i takinca direkt my computer altindan cift tiklayip acmayin sakin. sag tiklayip "open" secenegi ile acin. temizledikten sonra cift tik ile acarsiniz.
  • sourlemonade  (19.05.08 02:46:16 ~ 02:48:18) 
[]

TNT'nin Sinemayıs tanıtımının fon müziğini bilen var mı?

TNT kanalında Sinemayıs adı altında, mayıs ayında yayınlanacak filmlerin tanıtımı yapılıyor. Tanıtım filminde kullanılan fon müziği çok hoş. Bilen varsa beni de bilgilendirebilir mi?




 
dün de sorulmuştu aynı soru.

www.eksiduyuru.com
  • pispinti  (09.05.08 16:43:41) 
yav indirdikten sonra şifre istiyor


  • nicolas3923  (22.05.08 15:45:46) 
[]

vista ısrarla programlarımı siliyor

olmazsa olmaz olarak kullandığım iki program var (cool edit pro ve proteus) ama vista başta bunlar olmak üzere mtu, autocad vb programları da siliyor.

daha doğrusu programın tamamını silmiyor, sadece programın içindeki exe uzantılı dosyaları ve setup dosyalarını siliyor. yeniden kuruyorum yine siliyor. sıkıldım bu işten artık. ne zaman kullanmam gerekse yeninden bir yerden bulup kurmam gerekiyor.

kötü amaçlı yazılım temizleme programını da çalıştırmıyorum.
onu tümüyle kapatma imkanım var mı? ya da vistanın güvenlik seviyesini nasıl aşağı çekebilirim? dosya silerken bile 3 defa onay isyitor.

hadi bunlar neyse de, şu habersiz olarak her defasında exe dosyalarını silme problemi hakkında bir bilginiz var mı?

 
admın olarak kur, sanırım kullanıcıların kurma izinlerini kapamıssın.


  • bryan fury  (22.01.08 17:21:21) 
bence bu vista nın problemi değil. beni xp de de olurdu bunlar. yani virusdiye bilirim


  • e eyup  (22.01.08 19:43:47) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.