[]
Hem ücret garanti fonundan hem de işsizlik ödeneğinden yararlanabilir miim?
Ücretli bir çalışanım. İş yerim kötü durumda. İflas etti edecek. 3 aylık ücretimden fazlası ise içeride. Uzun zamandır yarım yarım ödüyorlar.
Aslında konuşup beni çıkarmalarını isteyecektim; ama bugün ücret garanti fonu diye bir şey okudum. İş yeri iflas veya konkordato ilan ettiyse veya aciz belgesi varsa, çalışanın içeride kalan 3 aylık ücreti devlet tarafından ödenebiliyormuş.
Şimdi ben patrona beni çıkarmasını söylesem ve işsizlik maaşına başvursam ve 1 ay sonra firma iflasını ilan etse ben üç aylık maaşımı ücret garanti fonu kapsamında alabilecek miyim ? Yoksa benim illa ki firma iflas ettiği sırada çalışıyor olmam mı gerekir?
mtokat1@gmail.com
Aslında konuşup beni çıkarmalarını isteyecektim; ama bugün ücret garanti fonu diye bir şey okudum. İş yeri iflas veya konkordato ilan ettiyse veya aciz belgesi varsa, çalışanın içeride kalan 3 aylık ücreti devlet tarafından ödenebiliyormuş.
Şimdi ben patrona beni çıkarmasını söylesem ve işsizlik maaşına başvursam ve 1 ay sonra firma iflasını ilan etse ben üç aylık maaşımı ücret garanti fonu kapsamında alabilecek miyim ? Yoksa benim illa ki firma iflas ettiği sırada çalışıyor olmam mı gerekir?
mtokat1@gmail.com
Hak Kazanma Şartları
İşçilerin ücret garanti fonu ödemelerinden yararlanılabilmesi için;
Ücret alacağının bulunduğu dönemde hizmet akdine tabi olarak, 4447 sayılı Kanun kapsamında çalışıyor olması,
İşverenin ödeme güçlüğüne düşmüş olması (konkordato, aciz vesikası, iflas, iflasın ertelenmesi nedenleriyle),
İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında çalışmış olması,
5 yıllık zaman aşımına uğramamış ödenmeyen ücret alacağının bulunması,
gerekmektedir.
yani firma iflas ettiği an çalışma zorunluluğu yok.
İşçilerin ücret garanti fonu ödemelerinden yararlanılabilmesi için;
Ücret alacağının bulunduğu dönemde hizmet akdine tabi olarak, 4447 sayılı Kanun kapsamında çalışıyor olması,
İşverenin ödeme güçlüğüne düşmüş olması (konkordato, aciz vesikası, iflas, iflasın ertelenmesi nedenleriyle),
İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında çalışmış olması,
5 yıllık zaman aşımına uğramamış ödenmeyen ücret alacağının bulunması,
gerekmektedir.
yani firma iflas ettiği an çalışma zorunluluğu yok.
- cemiyetin ünlü siması
(21.11.18 16:27:06 ~ 16:29:04)
[]
Port Yönlendirme
Halihazırda webserver olarak kullandığım bir raspberry pi var elimde. 6 ay kadar önce 22, 80 ve 3389 portlarını yönlendirmiş ve bir webserver kurmuştum.
Şimdi sitelerime https ile bağlanabilmeyi sağlamak için 443 portunu da yönlendirmek istiyorum. Ne yaptıysam yönlendirmeyi yapamadım. 6 ay önce 80 portunu yönlendirirken ne yaptıysam aynısını yapıyorum ama olmuyor. portchecker.co adresinde 443 kapalı gözüküyor.
Acaba ISP(kablonet) 443 portuna izin vermiyor mu dedim. FTP(21), SMTP(25), SFTP(115), HTTP(8080) portlarını da denedim. Onları da yönlendiremedim.
Kablonet'i aradım. Port yönlendiremiyorum, ip adresim CGN havuzunda mı? diye sordum. Değil, (6 ay önce 100'lü ip grubundan çıkarttırmıştım zaten) Netmaster'ı arayın dediler.
Netmaster'ı(modem) aradım. Modem arayüzüne bağlandılar. Sorun yok düzgünce yönlendirilmiş dediler.
Şöyle de bir şey var: Halihazırda yönlendirilmiş olan 80 portunun yönlendirmesini sorunsuzca kapatıp açabiliyorum; ama şu anda yönlendirilmemiş bir portu, mesela 443 portunu yönlendiremiyorum.
Kafayı yiyecem. Birbirlerine atıp duruyorlar topu.
email: mtokat1@gmail.com
Şimdi sitelerime https ile bağlanabilmeyi sağlamak için 443 portunu da yönlendirmek istiyorum. Ne yaptıysam yönlendirmeyi yapamadım. 6 ay önce 80 portunu yönlendirirken ne yaptıysam aynısını yapıyorum ama olmuyor. portchecker.co adresinde 443 kapalı gözüküyor.
Acaba ISP(kablonet) 443 portuna izin vermiyor mu dedim. FTP(21), SMTP(25), SFTP(115), HTTP(8080) portlarını da denedim. Onları da yönlendiremedim.
Kablonet'i aradım. Port yönlendiremiyorum, ip adresim CGN havuzunda mı? diye sordum. Değil, (6 ay önce 100'lü ip grubundan çıkarttırmıştım zaten) Netmaster'ı arayın dediler.
Netmaster'ı(modem) aradım. Modem arayüzüne bağlandılar. Sorun yok düzgünce yönlendirilmiş dediler.
Şöyle de bir şey var: Halihazırda yönlendirilmiş olan 80 portunun yönlendirmesini sorunsuzca kapatıp açabiliyorum; ama şu anda yönlendirilmemiş bir portu, mesela 443 portunu yönlendiremiyorum.
Kafayı yiyecem. Birbirlerine atıp duruyorlar topu.
email: mtokat1@gmail.com
kablonet kullanıyorum ve istediğim portu yönlendirebiliyorum. kablonet'in böyle bir engeli yok.
netmaster modem kullanmıyorum şu an ama netmaster kullanırken de istediğim portu yönlendirebiliyordum. port yönlendirmeyi yapamyan modem yoktur, yönlendirilen portu dinlemediği için o porttan gelen pakete cevap vermeyen server vardır, ya da firewall vardır. modem bi portu yönlendirip diğerini yönlendirmeme gibi bir şey yapmaz, ancak ve ancak o portu kendisi kullanıyorsa ya da başka bir cihaza o port yine yönlendirildiyse sıkıntı çıkabilir.
özetle; sitelerden port kontrol etmek sana kesin sonuç vermez. modemden herhangi bir portu bi cihaza yönlendirip o sitelerden test yaptığında sana o siteler fail cevabı dönerler. çünkü o sitelerin yaptığı şu;
internet IP adresin x.x.x.x yönlendirdiğin port da 21 olsun. o site senin x.x.x.x IP adresine destination portu 21 olan bi paket gönderir. sen modeminde bu portu misal 192.168.0.3'e yönlendirmişsindir ve modemin de destination portu 21 olan bu paketi 0.3 IP'li cihaza gönderir. ama bu cihazda herhangi bir FTP server yoksa bu cihaz bununla ne yapacağını bilemez ve yanıt dönmez, test yaptığın site de timeout alır ve port yönlendirmen çalışmıyor der sana.
başka bir olası sorun da; port yönlendirme yapılan cihazın default gateway'inin yanlış olması ya da boş olması. default gateway olarak modeminin IP adresi tanımlı olmalı.
özetle daha önce zaten port yönlendirme yapmış olman modemde herhangi bir sıkıntı olmadığının kanıtı, daha önce raspberry ile söylediğin portların yönlendirmesini de yapabildiğine göre default gateway'i değiştirmediysen onda da sıkıntı yoktur ve geriye tek bir ihtimal kaldı. raspberry 443 portunu dinlemiyor ya da dinliyor olsa da herhangi bir cevap dönmüyor.
netmaster modem kullanmıyorum şu an ama netmaster kullanırken de istediğim portu yönlendirebiliyordum. port yönlendirmeyi yapamyan modem yoktur, yönlendirilen portu dinlemediği için o porttan gelen pakete cevap vermeyen server vardır, ya da firewall vardır. modem bi portu yönlendirip diğerini yönlendirmeme gibi bir şey yapmaz, ancak ve ancak o portu kendisi kullanıyorsa ya da başka bir cihaza o port yine yönlendirildiyse sıkıntı çıkabilir.
özetle; sitelerden port kontrol etmek sana kesin sonuç vermez. modemden herhangi bir portu bi cihaza yönlendirip o sitelerden test yaptığında sana o siteler fail cevabı dönerler. çünkü o sitelerin yaptığı şu;
internet IP adresin x.x.x.x yönlendirdiğin port da 21 olsun. o site senin x.x.x.x IP adresine destination portu 21 olan bi paket gönderir. sen modeminde bu portu misal 192.168.0.3'e yönlendirmişsindir ve modemin de destination portu 21 olan bu paketi 0.3 IP'li cihaza gönderir. ama bu cihazda herhangi bir FTP server yoksa bu cihaz bununla ne yapacağını bilemez ve yanıt dönmez, test yaptığın site de timeout alır ve port yönlendirmen çalışmıyor der sana.
başka bir olası sorun da; port yönlendirme yapılan cihazın default gateway'inin yanlış olması ya da boş olması. default gateway olarak modeminin IP adresi tanımlı olmalı.
özetle daha önce zaten port yönlendirme yapmış olman modemde herhangi bir sıkıntı olmadığının kanıtı, daha önce raspberry ile söylediğin portların yönlendirmesini de yapabildiğine göre default gateway'i değiştirmediysen onda da sıkıntı yoktur ve geriye tek bir ihtimal kaldı. raspberry 443 portunu dinlemiyor ya da dinliyor olsa da herhangi bir cevap dönmüyor.
- washe
(27.10.18 10:32:06)
bu başlık sitenin dehlizlerinde yok olup gidecek ama belki birisi görür de işine yarar diye yazayım: certbot.eff.org ile hallettim.
- ucan tekme hayaleti (29.10.18 09:00:19)
[]
Autocad ile çalışanlar, version kontrol yapıyor musunuz?
Autocad veya herhangi bir cad programı ile birçok kişinin üzerinde çalıştığı projelerde, kimin nereyi değiştirdiğini bulmak veya projenin eski versiyonuna dönmek resmen işkence.
Autocad ile yoğun çalışanlara soruyorum. Özellikle de mimarlara...
Version kontrol yapıyor musunuz?
Yapıyorsanız nasıl yapıyorsunuz?
Git veya SVN gibi programlar kullandınız mı?
Kullandıysanız dwg dosyalarla mı yoksa dxf dosyalarla mı kullandınız?
Versiyon kontrol namına kullandığınız en ilkel yöntemleri dahi yazarsanız sevinirim. Hiçbir şey yapmıyorsanız onu da yazın lütfen.
Autocad ile yoğun çalışanlara soruyorum. Özellikle de mimarlara...
Version kontrol yapıyor musunuz?
Yapıyorsanız nasıl yapıyorsunuz?
Git veya SVN gibi programlar kullandınız mı?
Kullandıysanız dwg dosyalarla mı yoksa dxf dosyalarla mı kullandınız?
Versiyon kontrol namına kullandığınız en ilkel yöntemleri dahi yazarsanız sevinirim. Hiçbir şey yapmıyorsanız onu da yazın lütfen.
Git güzel bir versiyonlama sistemi. Eski versiyona dönmek, o versiyonu etiketlemek vs iyidir. Ancak Şöyle bir durum var. Biz (yazılımcılar) kodlardaki farkları vs görebiliyoruz. Çünkü biz kodları gerçekten de text editor programlarıyla açılabilecek dosyalar halinde saklıyoruz ve doğal olarak onu açıp içini okuyunca anlıyoruz. Buna "TEXT TİPİ DOSYA" denir.
Sense AutoCAD ile bir model oluşturup bunu kaydediyorsun. Ve çıkan dosyayı text editör açmayı denerse sıkıntı oluyor. Dolayısıyla çıkan dosya "TEXT TİPİ" değil. "BINARY TİPİ". Bu tip şeylerde iki versiyon arasındaki farkların anlamını bulmak (yani diff işlemi) pek kolay değil. Text editor ile anlaşılması pek mümkün değil.
Dolayısıyla, versiyonlama yapmak istemen mantıklı. Bunu Git ile de yapabilirsin. Ancak, birden çok kişinin aynı dosyada değişiklik yapıp bunları versiyonlama sistemine göndermesi halinde "Conflict" (Çakışma) denilen şeylerle karşılaşırsın. Bu durumda arkadaşının yaptığı mı geçerli olacak, senin yaptığın mı, yoksa ikisinden de birer parça alacak mısın kararlarını vermek, bir text editör ile üstesinden gelebileceğin bir şey değil. Bu sebeple, bu işlemin yolunu bulamadığın sürece Git senin için etkili bir çözüm olmayacaktır.
Sense AutoCAD ile bir model oluşturup bunu kaydediyorsun. Ve çıkan dosyayı text editör açmayı denerse sıkıntı oluyor. Dolayısıyla çıkan dosya "TEXT TİPİ" değil. "BINARY TİPİ". Bu tip şeylerde iki versiyon arasındaki farkların anlamını bulmak (yani diff işlemi) pek kolay değil. Text editor ile anlaşılması pek mümkün değil.
Dolayısıyla, versiyonlama yapmak istemen mantıklı. Bunu Git ile de yapabilirsin. Ancak, birden çok kişinin aynı dosyada değişiklik yapıp bunları versiyonlama sistemine göndermesi halinde "Conflict" (Çakışma) denilen şeylerle karşılaşırsın. Bu durumda arkadaşının yaptığı mı geçerli olacak, senin yaptığın mı, yoksa ikisinden de birer parça alacak mısın kararlarını vermek, bir text editör ile üstesinden gelebileceğin bir şey değil. Bu sebeple, bu işlemin yolunu bulamadığın sürece Git senin için etkili bir çözüm olmayacaktır.
- nejdet c (24.09.18 11:19:21 ~ 11:19:46)
[]
Yeminli tercümanlar sadece yemin ettikleri için mi doğru çeviri yapıyorlar?
Merak ediyorum kime karşı sorumlular? Mesela Çin'e bir belge göndereceğim. Türkiye'de yaşıyorum haliyle uyanık geçiniyorum. Buldum bir amcaoğlu tercüman çevirttirdim istediğim gibi. Kim engel oluyor bunu yapmama?Yalan tespit edilirse, yeminli tercüman cehennemde yanmasının yanında bir de Çin mahkemelerine mi hesap veriyor?
ahahahaha. iyi soruymuş.
hikaye şöyle ister. diyelim ki sen amca oğluna belgeyi kafana göre çevirttin. ben de arkadaşın olarak bastım imzayı bakmadan amaaan nolacak diye. sonra çin olayı çaktı, kalktı dava açtı. sen akıllı bıdık olarak ben bilmem çevirip verdiler diyip aradan çekileceksin, mahkeme hem onaylayan notere hem bana hesap soracak. noter diyecek ki ben bunun diplomasını vs gördüm bu sebepten yemin zaptı verdim, sonra o da aradan sıyrılacak. her şey benim üzerime kalacak.
yani tercüman çin mahkemesinde hesap vermez de, çin'den gelecek bir yasal girişim karşısında türk mahkemelerinde verir baya.
hikaye şöyle ister. diyelim ki sen amca oğluna belgeyi kafana göre çevirttin. ben de arkadaşın olarak bastım imzayı bakmadan amaaan nolacak diye. sonra çin olayı çaktı, kalktı dava açtı. sen akıllı bıdık olarak ben bilmem çevirip verdiler diyip aradan çekileceksin, mahkeme hem onaylayan notere hem bana hesap soracak. noter diyecek ki ben bunun diplomasını vs gördüm bu sebepten yemin zaptı verdim, sonra o da aradan sıyrılacak. her şey benim üzerime kalacak.
yani tercüman çin mahkemesinde hesap vermez de, çin'den gelecek bir yasal girişim karşısında türk mahkemelerinde verir baya.
- jason bourne seksapeli (22.09.18 17:40:33)
Yeminli tercümanın sorunlu çevirisi tespit edilirse, noterine yemin ettiği ülkede atlarlar çevirmene :)
- reavelyn (22.09.18 17:42:18)
Kurana el bastıkları için kimse kontrol etmiyo
- six packsiz (22.09.18 21:19:53)
Çin'deki makam Türkiye'deki yeminli tercümanı tanımaz. Apostil ister. Apostili de Kaymaklıktan alıyorsun. Muhtemelen senin amca oğlunun çevirisi Noterde veya Kaymakamlıkta takılacaktır. Takılmaz da Çin'den dönerse silsileyle sikerler.
- zombi (22.09.18 22:33:36)
[]
Kredi çekmek için uygun zaman mı?
Araç kredisi çekmek istiyorum ama krize borçlu girmeyin denilip duruyor. Ekonomi de malum. gün geçtikçe kötüye gidiyor. Ama şunu anlamıyorum dövizle borçlanmadığım müddetçe bankadan kredi çekmenin ne gibi bir sakıncası olabilir ki? Banka kafasına göre "Senle %1,5 dan anlaşmıştık ama ben bunu %2 yapıyorum" diyebilir mi?
gidip değişken faizli almadıysanız diyemez. bizde yaygın değil zaten. sabittir genelde.
yani uygun zaman değil çekmeyin diyeceğim ama araba hem yatırım hem ihtiyaç diyeceksiniz. daha önce verdiğim cevaplarımda bu konuya değindim. kötü zaman ama alın siz. zaten alacaksınız.
yani uygun zaman değil çekmeyin diyeceğim ama araba hem yatırım hem ihtiyaç diyeceksiniz. daha önce verdiğim cevaplarımda bu konuya değindim. kötü zaman ama alın siz. zaten alacaksınız.
- ozdek (27.04.18 15:47:32)
yani kriz benim isimi hic etkilemez dersen krize kredi borcuyla girmek daha iyidir tabii. tl deger kaybettikce senin borcun erir faizi sabit oldugu surece. banka bu riski zaten sana verdigi kredinin faizine ekler.
"krize borclu girmeyin" meselesi, issiz kalma veya is sahibiysen islerin kotuye gitmesi ve ayni miktarda para kazanamama gibi durumlarla alakali. kriz sirketleri vurur, issizlik artar, sen de maasindan olursun veya maasin odenemeyebilir... bu durumlarda banka da kredi borcunu yapilandirmama vs. konusunda daha acimasiz olacaktir (cok buyuk borcu olan (mlyonlarca lira vs.) musteri degilsen)
isterse kiyamet kopsun, ben maasimi aynen alirim, veya benim isimin musterisi krizden etkilenmez dersen cek tabii.
"krize borclu girmeyin" meselesi, issiz kalma veya is sahibiysen islerin kotuye gitmesi ve ayni miktarda para kazanamama gibi durumlarla alakali. kriz sirketleri vurur, issizlik artar, sen de maasindan olursun veya maasin odenemeyebilir... bu durumlarda banka da kredi borcunu yapilandirmama vs. konusunda daha acimasiz olacaktir (cok buyuk borcu olan (mlyonlarca lira vs.) musteri degilsen)
isterse kiyamet kopsun, ben maasimi aynen alirim, veya benim isimin musterisi krizden etkilenmez dersen cek tabii.
- robokot (27.04.18 15:53:10 ~ 15:54:23)
ihtiyaçlar kriz mriz dinlemiyor. 2014 yılında 0.99 dan çekmiştim. şimdi 1.35 oranla çekeceğim.
onu genelde ticaret yapanlar için söylerler. bazen aylarca piyasa durgunlaşır ve bu esnafı sıkıntıya sokar. bunun için denir.
onu genelde ticaret yapanlar için söylerler. bazen aylarca piyasa durgunlaşır ve bu esnafı sıkıntıya sokar. bunun için denir.
- mikahakkinen (27.04.18 16:39:10)
kredi mantığı şudur.
aldığın paradan elde edeceğin fayda ödediğin faizden fazla ise kredi çekilir.
ayrıca TL kazanıyorsan TL ile ile borçlanmanın olumlu bi yanı yok. yani normal bi durum.
ama ülkemiz şartlarında döviz kazanıyor olsaydın o zaman TL ile borçlanman senin için iyi olacaktı.
ben TL kazanıyor olsam şu anda Türkiye de kesinlikle kredi çekmem.
hem ekonomi berbat. hem de faiz oranları yüksek.
krediyi ticari amaçla çekiyor olsaydınız ve yatırımınızın bunu karşılayacağını hesaplamış olsaydınız o zaman risk alıp çekin derdim.
aldığın paradan elde edeceğin fayda ödediğin faizden fazla ise kredi çekilir.
ayrıca TL kazanıyorsan TL ile ile borçlanmanın olumlu bi yanı yok. yani normal bi durum.
ama ülkemiz şartlarında döviz kazanıyor olsaydın o zaman TL ile borçlanman senin için iyi olacaktı.
ben TL kazanıyor olsam şu anda Türkiye de kesinlikle kredi çekmem.
hem ekonomi berbat. hem de faiz oranları yüksek.
krediyi ticari amaçla çekiyor olsaydınız ve yatırımınızın bunu karşılayacağını hesaplamış olsaydınız o zaman risk alıp çekin derdim.
- ergenpezeveng (27.04.18 19:12:49)
1
