[]

Keman yastığı

Keman öğrenmeye yeni başladım diyebilirim. Başlangıç kemanımı değiştirdim fakat yastık gelmedi kemanla ben de yeni yastık almamıştım. Fakat yastık olmasına rağmen boynum/kemiğim acıyor ve kızartıyor. İlk kemanım ucuz yollu bir şeydi. Bu yüzden olabilir mi? Yastığı da değiştirmeli miyim?
Teşekkürler



 
Merhabalar,
Eger hillary hahn’i falan izlerseniz yastigin altina bi bez serdiklerini goreceksiniz. Dandiklikle alakali degil pek. Ben de caliyorum keman, illaki kizariyor aciyor. Bez kullanabilirsiniz.

  • cal oyna seyrine bak  (27.07.18 23:42:54) 
Heyecandan fazla bastırıyor olabilirsin. Yastığın altında süngerimsi bir parça olmalı. O normalde yetiyor.

Yastık uyduruk olabilir. Öyleyse biraz yastıklara bak, araştır, dene.

Tutuş pozisyonun yanlış da olabilir. Pozisyonunu hocana danış, göster.

Kemanı çenende tutarken ellerin serbest olabilmeli, fakat kendini gereğinden fazla da kasmamaya çalış.

Nihayetinde mükemmel bir duruş yok, zira herkesin anatomisi az ya da çok birbirinden farklı. Bunun yanında bazı virtüözlerin öğrencilere öğretilen bazı kuralları hiç takmadıklarını görebilirsin. Virtüözleri biraz izlersen bir kısmının yastıksız takıldığını da görürsün.

Bir süre sonra anatomine uygun rahat bir pozisyon bulursun. O yüzden devam.
  • idexo  (27.07.18 23:52:39) 
[]

Ziraat Müh. Bürosu için isim önerilerinizi alabilir miyim?

Sb. Teşekkürler




 
Ziraat Kankası :)


  • kartonpiyer  (05.12.17 12:30:10) 
[]

Aydın'da 2 saat ne yapmalı nereye gitmeli?

Aydın'a bir duruşma için gitmekteyim. En geç 14.30gibi işim biter. 17.00'de de dönüş yapacağım, Aydın'ı bilmeyen birine önereceğiniz yer var mıdır vakit geçirecek (görmeye değer)?
Sevgiler, saygılar



 
aç isen organize sanayi karşısı tren yolu dibi kokoreç yemeni öneririm o kadar uzaklaşmayayım dersen forum aydına giderken sanayi ışıklarının orada var (sokak içinde ilk büfe değil ikinci olan)
sanırım acıktım o şekilde fikir verdim

  • gaspetizm  (20.02.17 12:31:41) 
aytepe'ye çık. oradan bir aydın havası al, manzarayı gör. restoran, kafe tarzı yerlerde var orada.


  • yetkili birine benzeyen abi  (20.02.17 12:32:24) 
[]

Yazıcı ne almalı?

Bir büroda çalışan avukat iken kendi büromu açmaya kalkıştım. Önceki büromuzda Oki marka fotokopi çekebilen, faxı bulunan tarayıcısı olan vs vs bir yazıcı idi. Herhangi bir özelliği için de gereksiz diyemiyorum. Şimdi tüm bunları içerecek ama çok da pahalı olmayacak bir yazıcı olarak ne önerebilirsiniz? Mesela kartuş mu toner mi iyi bir de bitmeyen mürekkepli diye bir şey çıkmış hiç anlamıyorum.
Önerileri son birkaç maaşını alamamış yeni bir avukat olduğumu göz önünde bulundurarak alabilirsem çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler, sevgiler, saygılar
(Yeni büro konusunda başka tavsiyeleri olacak olursa sevinçle karşılarım.)

 
bitmeyen mürekkepli dedikleri= harici mürekkep tanklı.

yatırım maliyeti yüksek ama baskı maliyeti düşük olsun derseniz;

www.hepsiburada.com
  • levpontryagin  (23.01.17 21:50:03) 
ben şahsen kullanıyorum bitmeyen kartusluyu. kısaca tanklı versiyon, tank bittikçe mürekkep ekliyorsun ama bitmesi cok zaman alıyor. benimki 2 senede bitti. mürekkep te o kadar pahalı değil.40 lira takımı.

öneririm.

ben suradan aldım: www.bitmeyenkartus.com.tr
  • anonymice  (23.01.17 22:03:19) 
Garip görünebilir ama hızlı ve çok miktarda siyah-beyaz çıktı almak için ucuz bir lazer yazıcı + diğer tüm işler için de ucuz bir hepsi bir arada yazıcı şeklinde 2 yazıcı almak daha ekonomik ve verimli olabilir.


  • mikro patlama  (23.01.17 22:18:23) 
mikro patlama+1
lazer bir yazıcınız mutlaka olsun.

  • late viper  (23.01.17 22:51:48) 
Epson biraz pahalı geldi şu aşamada ama ileride değerlendirmek üzere yazdım bir kenara diğer tavsiyeleri de yarın bulunduğum şehirde en hızlı tedarik yönünden değerlendireceğim, teşekkürler.


  • cücegezegen  (23.01.17 23:00:04) 
[]

Hava durumu uygulaması

Accuweather kullanıyordum gayet de iyiydi tahminleri ama güncellemeden sonra çok kötü oldu. Var mıdır bana önerebileceğiniz iyi bir hava durumu uygulaması?
Teşekkürler şimdiden



 
  • tizi reftar olanin payine dagmen dolasir  (26.12.16 17:47:47) 
1weather da fena değil.


  • bir ileti paylastim  (26.12.16 18:14:04) 
[]

Eser ortaya koyma sorunsalı

Sevgili duyuru ahalisi,
Önceki bir tarihte bahsetmiş olduğum gibi çene kitlenme sorunum var ve güvendiğim bir diş hekimi abiyle görüşmem neticesinde diş sıkma problemimi yaratan yapıma göre bir meslek seçimi yapmadığımı belirtti.(Avukatım) Söz konusu yapıma göre olan mesleğin eser ortaya koyan bir meslek olması gerekmekte imiş. Bu saatten sonra meslek değiştiremeyeceğime göre eser ortaya koyabileceğim bir hobi bulmama karar verdik. Hikaye kısmı bu kadardı,gelelim soruma.Eldeki yetenekler :
1-yazma
2-yemek yapma
3-Etamin işleme
Yazmayı gerçekten severdim ancak babamı kaybettikten sonra doğru düzgün elime defter kalem almadım.
Yemek yapma zırt pırt yapılabilir bir şey değil sanki, yanılıyor da olabilirim.
Etamin de popüler olunca hevesim kaçtı. Sizce ne yapayım? :) biraz itici güce de ihtiyacım var gibi Şimdiden teşekkürler...

 
Etamin.

Popülerliği siktir et, çok güzel bir uğraşı bence. Minnoş minnoş cam kenarına oturur işlersin. Ben de öğreneceğim bu sene.
  • buff  (22.08.16 23:08:30 ~ 23:12:21) 
gittiğinin dişçi olduğuna emin misin? psikolog olmasın o :s

etamin çok eserlik bi durum değil bence. yazmaya yoğunlaşmaya çalış derim.
  • manuel mandalina  (22.08.16 23:13:10) 
Yemek ve etamin diyorum ama öncelik yemek. Uzun ama çok zor olmayan tarifler dene. Güzel hobi.

Evet bruksizmin asıl nedeni psikolojik de bunu diş hekimi tavsiyesi değil de psikolog yönlendirmesi çözer.

Diş hekiminin yapacağı tedavi de var ama o değil.

Dişçi, kaba bir tabir. Bence.

Not: diş hekimi
  • bir ileti paylastim  (22.08.16 23:16:08) 
ne alaka ?


  • kelepir  (22.08.16 23:16:37) 
@manuel mandalina eminim :) hatta çene cerrahı kuzenim de antidepresan önermişti ama uykum geliyor diye kullanamadım. Bu tavsiye mantıklı geldi baya :)


  • cücegezegen  (22.08.16 23:16:57) 
@cüce, yani diş sıkmanın nedeni psikolojiktir herhalde ama kahin gibi "yapıma göre bir meslek seçimi yapmadığımı belirtti" kısmı enteresan geldi.


  • manuel mandalina  (22.08.16 23:20:27) 
[]

Daha kapalı giyinme ihtiyacı

Normalde çok açık giyinen biri değilim ama V yaka dekolteli şeyler giymeyi seviyorum. İşe başladıktan sonra müvekkiller vs insanların bakışlarından rahatsız olmaya başladım. Hareketlerimi kısıtlamaya bu yüzden de sevdiğim V yakalı giysilerimi tercih etmemeye başladığımı fark ettim.

Sorum şu: Böyle saçma sapan tipler yüzünden kendimi kısıtlamak dışında ne yapayım? Duyurunun sevgili kadınları ne düşünüyor bu konuda, siz de kendinizi kısıtlıyor musunuz?


 
iş hayatında rahatsız olabileceğimi göz önünde bulundurarak dekolteyi gizleyici şeyler giyiyorum. normal hayatta afedersin skimde olmaz.


  • evde liyakat kalmamis  (10.06.16 16:09:10) 
İş yerimde dekolte giymiyorum çünkü giyince bakışlardan rahatsız oluyorum. İnsanların ne düşündüğü umrumda değil, yalnızca rahat hissetmek istiyorum kendimi. Günlük yaşantımda ise canım ne isterse onu giyiyorum kendimi kısıtlamıyorum.


  • köstebek kurabiye  (10.06.16 16:13:15 ~ 16:27:03) 
caps or it didn't happen


  • fanila  (10.06.16 16:14:37) 
Malesef kısıtlıyorum. Hatta günlük hayatımda da bazen. Yazlık şortlarımı yalnızca tatil yerlerinde giyiyorum, pof :(

edit: bu yaz tam tersini deneyeceğim, rahatça şort, etek giyen kadınlara haksızlık oluyor, yalnız bırakıyoruz onları. bakışları olabildiğince siktiredip dilediğimizi giymek dileğiyle.
  • kronik  (10.06.16 16:15:15 ~ 16:47:27) 
İş hayatında laf gelmesin diye özenli ve kapalı giyinmeye dikkat ediyorum, çünkü beni uyarması muhtemel kişilerden hoşlanmıyorum. Ters bir laf edip daha kötü olmayalım diye.

Günlük hayatta da taciz edilmekten tiksindiğim için (bakışlarla bile olsa) gene kapalı giyiniyorum sayılır. Misal dize yakın etekler ve altına da dolgu topuklu giymeyi çok seviyorum ama ailemle birlikte değilsem, toplu taşıma kullanıyorsam çekiniyorum haliyle. Böyle böyle kot pantolon-tişört insanı oldum çıktım :(
  • chitosan  (10.06.16 16:16:43) 
kadın değilim ama çalışırken yada insanlarla karşılıklı konuşurken aklınızın bir köşesinde hep böyle bir endişe oluyorsa giymeyin. hem kendinizi strese sokarsınız hem de karşınızdakini.
(git: eksisozluk.com)

  • kaya1453  (10.06.16 16:18:29 ~ 16:19:30) 
Ben malesef okulda da gunluk olarak da kisitliyorum. Istanbulda yasiyorum, her gun metrobuse/minibuse biniyorum veya kalabalik caddelerden geciyorum. Yaz gelince asla sort giyemiyorum, sortlari sadece yazlik yerlerde giyebiliyorum. Istanbulda ince askili dahi giyince bakislardan rahatsiz oldugumdan onlari bile neredeyse giymiyorum artik. Boyum biraz uzun, tesetture bile girsem kadin erkek donup bana bakiyor bu sebeple azicik daha rahat seyler giysem/ degisik tarzda giyinsem inanilmaz rahatsiz oluyorum.

Ha bu arada, avrupada 5 farkli ulkede bulundum, hepsinde de sort, tayt vs giydim ve 1 kisi bile donup bakmadi. Medeniyet boyle bir sey olsa gerek.

Sonuc olarak yerine gore giyinmek durumuna dusuyoruz, istanbulda kendimi suudi arabistanda gibi hissediyorum.
  • mukrime  (10.06.16 16:21:31) 
@kronik, aynen. Elbise almak istediğimde "Ya ben bunu anca tatillerde giyerim, ona da giyebileceğim birsürü elbisem var." diyorum artık :(


  • chitosan  (10.06.16 16:23:24) 
Ben kadının ne giydiğine asla karışmam. Ama güzel bir şey görünce de bakarım. Sanırım tipim düzgün olduğu için bakışlarımı yakalayınca pek tepki göstermiyorlar.

Soruya gelince, karşı tarafı hedef göstermek için "sen benim memelerime mi bakıyorsun?" demek belki geri adım atmalarını sağlayabilir. Ya da dekolte kapatan bazı ince, hafif kıyafetler var,belki onlar olabilir. Ama saçma o da.
  • yirmisantim  (10.06.16 16:25:21) 
yani ben öyle bir ihtiyaç içine girmem açıkçası. isteyen istediğine bakabilir. rahatsız edici bir bakış oluyorsa ben de ona dik dik bakarım, zaten anlar diye düşünüyorum. sonuçta ben de erkeklerin orasına burasına bakarım güzel görünüyorsa, ne var ki bunda.


  • nathanieltroy  (10.06.16 16:31:34) 
Frapanlık ile dekolte ayrı şeyler. Siz istediğinizi giyin. Kendini kısıtlaması gereken onlar.


  • thewizardofearthsea  (10.06.16 16:38:21) 
bir erkek olarak konuşması bana kolay ama bir gün insanlar rahatça istediğini giyebilecek duruma gelicekse kendini kısıtlamayanlar sayesinde gelicek diye düşünüyorum. tekrar ediyorum, demesi kolay, kimseye de niye böyle yapmıyorsun diyemem ama bazı şeylerin gelişmesi için insanların alışması lazım. nasıl ki olumsuz şeylerin normalleşmesinden yakınıyoruz, aynı normalleştirmeyi olumlu şeyler için de yapabilmeliyiz.

bunu bir motivasyon olarak gören olur mu bilmem ama yeri gelmişken belirtmek istedim. ben olsaydım diyemiyorum ama bunu yapana saygı duyarım, önünde önümü iliklerim.
  • baba jo  (10.06.16 16:45:41) 
pantolon giyince bile metroda süzüyorlar. dolayısıyla çok sıcak olsa bile göğüs/sırt dekolteli kısa şeylerin hiçbirisini giyemiyorum ben de. o kadar hevesle alıyoruz halbuki. istanbul sıcağında giydiğim tek "açık" şey de askılı. onu da kimseye yedirmem.


  • ruhen hastayim ben  (10.06.16 16:58:36) 
@fanila +1


  • confessions of an adman  (10.06.16 17:00:23) 
aşırı dekolteli giyinmiyorum ama, kısa etek elbise, yakası açık bluz vs giyerim sıkça. bakılıyor mu evet ama çok da umursamıyorum açıkçası. giyeceğim yere saate dikkat ederim ama. şehirle de alakalı, izmirde çok problem olmuyor. ama kimsenin kısa şortla gezmediği bir şehirde giyince daha dikkat çekiyordur sanırım. ama ben yine de kısıtlamama taraftarıyım.


  • aquarium  (10.06.16 17:05:14) 
Genel olarak işte rahat bir ortam olduğundan, erkeklerin bile şortla çalıştığı bir ortam olduğundan çok kısıtlamıyorum günlük iş hayatında kendimi ama bir toplantı olur, dışarılardan birileri görüşmeye gelir, ben fabrikalara giderim, vb.; öyle durumlarda dekolteyi geçtim, normal işe giydiğim şeyleri bile giymiyorum. O tür işlerin bir ağırlığı, bir ciddiyeti varmış gibi geliyor ve etek bile giymiyorum. Tarz değişebiliyor; örneğin, üretim hattına dalacaksam ve o gün orada milletle konuşacaksam, o hatta çalışan işçinin giydiğine yakın şeyler giyerim, makyajı silerim, takı takmam. Dekolteyi geçtim, ortalamadan şık olup dikkatin iş dışında bir yere kaymasını istemem. Bu da gözle taciz, 'Beni görünce hülyalara dalmasınlar' anlamında değil kesinlikle, hatta işçilerin kadın veya erkek olması da fark etmez, oradakinden farklı görünüp 'Ben buraya ait değilim ki zaten. Geldim, gideceğim. Ben kıyafetimle ezerim' der gibi görünmek istemem, onlardan biri gibi görünmek ve araya karışarak beraber çalışabilmek isterim. Konuşmam da değişir mesela, X Bey, Y Hanım değil; X Abi, Y Abla derim. Eğer satış-pazarlama tipli birileri ile görüşeceksem biraz daha şık giyinirim ve Hanım-Bey'e geçerim. Bu bir tavsiye değil; kendim gibi olursam da çok şey fark etmiyor. Geçen gün işe giderken askılı t-shirt ve kot tulum etek giydim; kendi işimi yaparken sallamıyorum bir şey. Öyle bir ortam da yok gerçi.

İş hayatını 'Oturup çalışıyorsun'dan öte görüyorum; oturup çalıştığım zamanlarda istediğimi giyerim. Hatta bir itirafta da bulunayım. Gezi tam yaz vaktiydi ve sürekli 'Uzun şeyler giyin, portakal gazı yakmasın cildinizi' deniyordu. Ben de kotu giyip gittim iş yerine, akşam Gezi'ye gidecektik. Oda arkadaşım (kadın olan) da işyerindeydi. Kotlar bacağımızı öyle bir yaktı ki, piştik odada. En son kapıyı kilitledik ve pantolonları çıkardık. Öğleden sonra donla çalıştık ikimiz birlikte. Oda arkadaşım çabuk pişen cinsten, kapıyı kilitleyip t-shirt'ü çıkarıverir. Erkek olan eski oda arkadaşım çok yiyince pantolonunun ilk düğmesi açık gezerdi. Bunun dışında, toplantı gibi durumlarda kendi yazlık giysilerim kapalı bile olsa işin ağırlığını kıyafetimde hissetmiyorsam çıplak gibi hissediyorum kendimi.

Günlük hayatta, İstanbul'da bir miktar kısıtlıyorum kendimi maalesef. Şort giyemiyorum çok mesela, metrobüste rahatsız olabiliyorum. Sadece yakın yerlere giderken giyiyorum ama şortla aynı boyda etek giyiyorum. Bacaklarım sütun da değil, ilgisi yok ama insanların şortla eteğe bakışı farklı ne garip ki. 'Tatillik'-'İstanbulluk' ayrımı şort konusunda var. Yine de çoğunlukla takmamaya çalışıyorum, dışarıdakilere gülüp geçiyorum eğer abartılı bir taciz durumu yoksa.
  • aychovsky  (10.06.16 17:08:10 ~ 17:30:47) 
başkalarının davarlığı yüzünden kendimi kısıtlamamak için genelde savaş veriyor oluyorum. bazen hiç çekemeyecek gibi hissediyorum ve pantolonla gidiyorum işe. ama taciz ihtimalinin hayatımı bu şekilde etkilediğini fark edince dellenip yine şort giymeye filan dönüyorum.o zaman da mesela bilhassa toplu taşımada kendimi koruyabilmek için sırt çantası takıyorum ya da erkek arkadaşımdan işe bırakmasını rica ediyorum. çok gelgitli durumlar benim için.


  • turk kizi  (10.06.16 17:10:12) 
Bakışlardan ziyade kendim hiç rahat hareket edemiyorum ki dekolte ile. Hatta ceket dışında diğer her şey bir beden büyük kıyafetlerimden, iş ya da günlük. Rahatlık ve fonksiyon önce geliyor. İşe de elimde olsa tek bir üniformayla gitmeyi tercih ederim, kıyafetlere bakmayı ve bilmeyi seviyorum ama kendime gelince hem uğraşamıyorum hem de işimde yaptığım işten başka bir şeyle dikkat çekmek, öne çıkmak istemiyorum. 'Basic' dediğimiz tek renk temel parçalar.

Geçen v yakalı yazlık bir elbise giyeyim dedim. Hediye gelmişti elbise, 1970'lerden bir şey, kumaşı falan enfes, ilk defa heves ettim. Evden çıkıyoruz tam, çok iyi tanımadığım başka bir bayan arkadaş beni görünce "içine bir şey giyeceksin herhalde" dedi. Anlamadım ki, iki dakika sahile yürüyüp, oturacağız, o kadar. Uzun yıllar sonra böyle şeyler giymek isteyen kadınların, mekan ve mekanın şartlarından bağımsız sürekli bir kontrolle hareket ettiği yeniden dank etti. Bizde "içine bir şey giymek" diye bir şey var.

Kadınların kıyafet konusunda yaşadıkları kısıtlanmışlık durumunu beden ve cinsiyet politikalarına, kültür ve din analizlerine, özne ve öznelerarasılık, kimlik kuruluşlarına, temelde özgürlüğün nasıl inşaa edildiğine, toplum-birey ilişkisine, semiolojik analizlere falan kadar götürerek düşünebilirim tabii de, kişisel deneyimler bu tip şeyler.

Amerika'da etek giyerek ders anlatan bir müzikoloji profesöründen ve dini uzun eteğiyle, elbisesiyle ders anlatan bir budist rahipten ders aldım. İş yerinde teşhircilik-çıplaklık kıyafet kodlarıyla engellenirken milli-geleneksel-dini kıyafetlere saygı duyuluyordu. Kimlik problemi ekseninde değerlendirmek en doğrusu galiba. Bir de estetik beğeni haz-etik kodlar ayrımına referansla. O güzelim elbiseyi de giymedim. İçine bir şey giymek estetik bütünü ve deneyimi bozacaksa, giymemek daha iyi.
  • shadowcat  (10.06.16 17:23:01) 
[]

Nereye gidelim?

Ben(26) ablam(30) yiğenim(2) ve annem(60) haftasonu için İstanbula geliyoruz. Anadolu yakasında kalacağız. Derdimiz alışveriş değil, nerelere gidelim tavsiyelerinizi bekliyoruz.
Şimdiden teşekkürler :)



 
eksisozluk.com

Eyüp sultan camii,
MiniaTürk,
Topkapı Sarayı,
Beyazıt'tan Karaköy'e kadar yürünebilir.
  • amarat  (08.04.16 09:16:01) 
moda çay bahçesine gidin, modada kadıköyde gezin, caddebostan sahile gidin, karşıya geçmek isterseniz, maçka parkına gidin, beşiktaştan ortaköye yürüyün.


  • interview with the vampire  (08.04.16 09:16:20) 
Anadolu yakasinda hangi semtte kalacaksiniz?


  • pietro  (08.04.16 09:27:37) 
Ataşehirde kalacağız


  • cücegezegen  (08.04.16 09:28:52) 
araba var mi? ufaklik bebek arabasindaysa, anne fazla yuruyemiyorsa, fazla zorlamadan minik bir gezi yapin. Istanbul hem kalabalik hem trafikli. moda sahil guzel olur, ufaklik cimlerde oynar.


  • jimicik  (08.04.16 09:52:42) 
avrupa yakasına hiç geçmeyin derim ben. anadolu yakasında kalın.

kadıköy rıhtım, moda taraflarında güzelce gezebilirsiniz, rahat ve püfür püfür olur. yalnız pazar yağmur geliyor galiba, dikkat.
moda çay bahçesi +1
moda sahili
caddebostan sahil +1
çamlıca (belki)
kanlıca da olabilir bi ihtimal
  • loveinaflipbook  (08.04.16 10:00:16) 
@jimicik bebek arabasıyla gezeriz evet daha çok yavaş yürüyor çünkü. Annem de yorulur bir noktadan sonra :) birgün moda kesin gibi duruyor diğer gün için de diğer tavsiyelerden birini seçeceğiz artık teşekkürler tekrar.
Son bir soru, hava nasıl şu aralar boğaz turu için soğuk mu?

  • cücegezegen  (08.04.16 10:05:09) 
boğaz manzarası için, otağtepe ve Yoros Kalesi'ne gidebilirsiniz.

Yoros'a giderseniz Anadolu Kavağına da inip dondurma yemenizi de tavsiye ederim :)

www.google.com.tr

www.google.com.tr
  • dostlarorkestrasi  (08.04.16 10:08:40) 
pazara yagmur var diyorlar. acik havali planinizi cumartesi yapin. bogaz turu bana biraz tirt geliyor. tekne zaten sallanip duruyor. tam kusmalik. kiyi kiyi gidip geliyor bir saat. bence bosver.


  • jimicik  (08.04.16 10:08:56) 
pazar yağmurlu olacak. boğaz turu bence güzel. eğer yalılara, tarihi yapılara falan ilginiz varsa yapın. 1 buçuk saat içinde birçok boğaz semtini de görmüş oluyosunuz ayrıca.


  • nathanieltroy  (08.04.16 10:20:19) 
[]

Çene kilitlenmesi (Aciil)

Esnerken çenem açık kilitlenip kaldım A dostlar. Daha önce de olmuştu ama yutkunurken kendi kendine oturmuştu. Canım da yanıyor.
Kırk yılın başında sarımsaklı yoğurt yedim doktora da gidesim yok.
Bilenlerden tavsiyeye ihtiyacım var.


 
Kendin oturtamazsın, bilmeyen başkası da oturtamaz acile gitmen lazım.

Bilen birisinin yerine oturtması lazım, zorlarsanız daha beter kitlenir, aşağı doğru bastırılıp sonra arkaya iteklenerek yerine oturtulur ve bilmeyen birisi tarafından zorlanırsa daha beter olur.
  • neferkitty  (02.04.16 22:00:27) 
Stres at, koş et. Bi duş al. Bunları yaparsan geçer demiyorum ama ihtimali var. Uzun vadede çözüm içinse bir diş doktoruna gidip gece plağı al.


  • noluyo yaa  (02.04.16 22:24:21) 
Teşekkürler @neferkitty ve @noluyo yaa
Diş hastanesine gittim yapamadılar, KBB uzmanına yönlendirdi. Derken yolda yine kendiliğinden geçti ama 1 saat sürdü sanırım.
Gece plağım vardı takmıyordum doğru düzgün, kamu spotu gibi oldu ama başına gelen olursa diye sonuç bu :)
  • cücegezegen  (03.04.16 08:28:54) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.