[]

55 yaşındaki annemin yalnızlık problemi

şimdi kısaca neden-sonuç ilişkisi kurup önerileri bekliyor olacağım. öncelikle babamızı kaybettiğimiz için annem ev içinde yalnızlaştı. daha sonra da ben üniversite okumak için ankaraya geldiğim için de o da komşularından ve arkadaşlarından koptu ve dolayısıyla yalnızlaştı. haftaiçleri temizlik yapmaya gidiyor. annem üniversite mezunu ancak kendi bölümüne uygun iş bulamadık. o yüzden haftaiçleri dolu oluyor tamamen. ancak haftaiçi akşamları kolay kolay evde olamıyorum. ya kütüphaneye gidiyorum ya da arkadaşlarımla oluyorum. haftasonları ise annemle vakit geçirmeye çalışıyorum ama annem çok yalnız gözüküyor. ben her haftasonu olamıyorum. ona nasıl arkadaş kazandırabilirim? oturduğumuz apartmanda da sadece karşı komşumuz ev hanımı ve onlar da yaz gelince köylerine gidiyorlar. diğer komşularımız da çalışan çoğunlukla.

anneme yapabileceği bir uğraşı veremediğim için de üzülüyorum, onun yalnız kalması da beni üzüyor. işten geldikten sonra kitap okuyor. düzenli olmasa da weberden marxa birkaç metin okudu. türk edebiyatı ile de arası fena sayılmaz.

aklıma ilk gelen çare eve kedi almak oldu. ama ona karşı çıktı. dan diye eve kedi getirsem muhtemelen bir şey diyemez ve sever ancak kedi de masraflı olabilir. çözüm bulamıyorum, lütfen yardımcı olun.

 
Eger bir iki gununu bosaltabilirse, hangi sehirdesiniz bilmiyorum ama halk egitim evlerinin elisi kurslari oluyor. Oralara gidebilir haftada bir iki gun.


  • nax  (12.05.19 23:01:52) 
ankara'dayız. halk eğitim evlerinin düzenli bir programı oluyor diye biliyorum. ama yarın ona bakacağım. teşekkür ederim.


  • illegal yazar  (12.05.19 23:05:59) 
maddi durumunuz para ayırmaya yeter mi bilmiyorum af buyrun ama belki bir dikiş makinesi alabilirsiniz, bir de burda diye bir dergi var dikiş nakış dergisi yıllık abonelik yapıp bişeyler ile uğraşmasını hatta o ürettiklerinden gelir elde etmesini sağlayabilirsiniz


  • paramolacak  (12.05.19 23:09:52) 
Pilates, yoga, yüzme kursu vb haftanın 3-4 günü gidebileceği bir etkinlik olabilir. Ben de genç yaşımda 2 gün üst üste evde oturunca patlıyorum sıkıntıdan ki ev hanımı bütün gününü evde yalnız geçiriyor. pilates-yoga uygun olabilir orada sosyalleşebilir. Yeni hobi edinmek her zaman insanı heyecanlandırır.


  • opethian  (12.05.19 23:11:46) 
ben de belediye kursunu düşündüm haftasonları da oluyor
öte yandan mahallede kadın derneği, gün yapan teyzeler, kek börek falan illa ki oluyordur. bakkal, kasap, berber tarzı muhabbetiniz olan esnaf varsa onların eş/anneleriyle iletişime geçilebilir belki

  • senolll  (12.05.19 23:12:52) 
@scheherazade vakıf işi de fena fikir değil. türk eğitim vakfı gibi bir yer ya da çağdaş yaşamı destekleme derneği gibi bir yer uygun olabilir. onu da önereceğim.


  • illegal yazar  (12.05.19 23:22:59) 
Önce annenle bi konuş bence, yalnızlık hissedip hissetmediğini öğren. Hafta içi çalışınca hafta sonu dinlenip kitap vb uğraşlarına vakit ayırmak istiyor olabilir.
Yok bi çevrem olsa iyi olur diyorsa yapmaktan hoşlandığı bi aktivite bulması çok iyi olur. Yukardakilere ek olarak; haftasonu günü birlik geziler, kitap kulübü, gönüllü çalışma seçeneklerini de ben ekleyeyim.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (12.05.19 23:48:42) 
meetup'ta veya eventbrite'ta uygun aktiviteler de bulunabilir.


  • opethian  (13.05.19 00:13:18) 
[]

Tarım hakkında bilgi sahibi olanlar

türkiye'nin en iyi 3-5 üniversitelerinin birinde İktisat okuyorum. Okul bittikten sonra şehirde yaşamak istemiyorum. Köyde 10 dönüm arazim var. Sulak yerde. İklimi sert karasal. Ceviz ekmeyi (dikmeyi) düşünüyorum. Arpa ve buğday konusunda yetkin bilgilere sahibim. Her yıl köpek gibi çalışırdım 18 yaşıma kadar. Şimdi alternatif bir şeyler ekmek biçmek üretmek ve köyde yaşamak istiyorum. kitap okumak istiyorum.

Biliyorum asla birisi ile evlenemeyeceğim belki ama kırda yalnız mutlu olmak şehirde mutsuz olmaktan yeğ geliyor bana.

Tarım beni mutsuz eder mi? Hayvancılık, çobanlık beni üzer mi? Sistemden çıkış yapabilmenin tek yolu budur diye düşünüyorum. Yardımcı olabilecek, hikayelerini; deneyimlerini paylaşabilecek birisini arıyorum. Teşekkür ederim.

 
cevizden para kazanmaya başlaman biraz vakit alabilir (en az 5 sene diyolla). bu süreçte geçimini sağlayacak yan uğraş bul kanımca.


  • zgrydn  (12.12.16 23:53:27) 
3 yılmış hocam. o süreç içinde zaten yüksek lisans doktora falan yaparım. projem var belki 2 yıl yurtdışında kalabilirim.


  • illegal yazar  (12.12.16 23:57:53) 
Bunu elbette dusunmussunuzdur de okurken neden cevizi ekmeye baslamiyorsunuz? Surekli basinda durmak mi gerekiyor? Bilmedigim icin soruyorum, hem okul bitince hazir olur?


  • kassiopeia  (13.12.16 00:06:02) 
dostum harikasın, inşallah bu dileğini gerçekleştirirsin. benim de çok düşünüp yapamadığım bir şeyi yapmak istiyorsun. köyde yaşamak, içi kitap dolu minik şirin bir ev, teknolojiden tamamen kopmamak ve sinema için türk kanallarının olmadığı bir tv ve şehrin pisliğinden uzak bir yaşam. şehir kaderin değil, paşa gönlün istediğinde gidebileceğin bir yer...

tarım seni mutsuz eder mi? tabi ki buna evet veya hayır dememiz için çok kuvvetli argümanlarımızın olması gerek; ama şunu söyleyebilirim ki 10 dönüm çok az. bizim de yaklaşık 18 dönüm var ama yetmiyor. bir kısmını icara veriyoruz, 10 dönüm kadarını da ekiyoruz ama getirisi masrafını anca karşılıyor. biz buğday, fıstık, mısır ekiyoruz genelde. bahçede de narenciye. evet yaşar kemal'in betimleye betimleye bitiremediği çukurova'dayım :)

tarım ve hayvancılıkta 18'ine kadar çalıştıysan muhtemelen baban da anlıyor bu işten, birlikte yapmışsınızdır diye tahmin ediyorum. bu düşünceni ona açmanı, mümkünse araziyi biraz genişletmenizi (artık krediyle veya varsa birikmişin onunla) tavsiye ederim nacizane. bizim burda toprağın dönümü 10-15000'den falan gidiyor, sizin orda nasıl? :) eğer arazi genişletmek için yeterli ekonomik özgürlüğünüz yoksa mezuniyetten sonra girdiğin işte 3-5 yıl takılıp bu düşüncenin hayaliyle yaşa ve para biriktir. çiftçilikte sahip olacağın arazinin getirisi kırsalda yaşamak için minimum gereksinimlerini karşılayacak düzeyde olsun. tabi burda şu da devreye giriyor. bohem bir hayat mı yoksa aksi mi? zira bu ihtimallerde sana yetecek aylığın miktarı baya bir değişim gösterecek.
  • mesudiyeli mesut  (13.12.16 00:08:50) 
Uzun uzun cevap vermek istiyorum ancak uyumam gerekiyor, bes sene sonra etraf ceviz dolacak bence, bu fikir nerden cikip nasil yayildi bilmiyorum ama herkes ceviz ekiyor, niye?
Bu koydeki arazi suan ne durumda, bos mu duruyor,
Yarin unutmazsam yazacagim,
  • a perfect lie  (13.12.16 00:12:14) 
@kassiopeia hocam zaten onu düşünüyorum. yani şimdiden onun alt yapısını oluşturmak istiyorum.

@mesudiyeli mesut Hocam öncelikle babam vefat etti. Bizim orada toprağın dönümü 2000 bin lira. pek bereketsiz. Ama bir toprak daha var işte sulak dediğim yer oraya ne ekersen çıkar. mısır, buğday, ceviz, fındık bile çıkar. su bedava bahsettiğim yerde. toprak da 5000 manat kadar.
  • illegal yazar  (13.12.16 00:13:06) 
@a perfect lie bu sene dayıoğlu ekti. mısır ekmişti. ondan önce de pancar ekmiştik birlikte.


  • illegal yazar  (13.12.16 00:14:00) 
5 sene vaktin varsa bambu yetiştir.


  • yine de şahlanıyor  (13.12.16 00:32:46) 
güzel fikir, çok imrenenler olacaktır.
arada şunları izleyip breh breh breh dediğimiz de doğrudur;
www.youtube.com

bence 10-15 yıl içinde büyük arazilerde profesyonel tarım yapan dev firmalar ortaya çıkacak veya yurt dışından gelip bu topraklara çökecekler. bu kadar toprak daha uzun süre atıl kalmaz elini çabuk tut diyorum
  • azizakin  (13.12.16 00:59:05) 
Merhaba. Ailesi çiftçilikten gelen biri olarak ben de bi şeyler yazayım. Düşüncen, hayallerin çok güzel ama uygulaması çok zor. Bi kere 18 dönüm geçimini sağlamak için çok az. 180 dönüm olsaydı da sen yetersiz kalırdın. İster istemez yine sisteme dahil olurdun.

Yalnız yaşamak düşüncesi hepimizin aklından geçen, okuyunca iç çektiğimiz bi haslet. Kim istemez ki şehrin o keşmekeşinden, bitmiş insanlıktan, gündemden uzak yaşamayı? Ama maalesef son 15 yıldır tarım ve hayvancılık politikası insanları köyden şehre göçe zorlamak üzerine. Arpa, Buğday para etmiyor etmiyor etmiyor. İnsanlara bunu söyleyince "hadi Canım zarar etse niye eksin" deyip inanmıyorlar. Zarar edeceğini bile bile sırf ata toprağı boş kalmasın, elimizden başka iş gelmiyor diye yapıyorlar. En karlısı pancar ekmek olur onu da tek başına yapman mümkün değil. Sağdan soldan adam bulup yapsan da en fazla el ele baş başa çıkarsın.

Birikimin ya da desteğin varsa 18 dönüme yapabileceğin en güzel şey güzel bir ev, geniş ve modern bir ahır ve kalan kısma yemyeşil bir bahçe. Sadece cevize yönelme, arkadaşın da dediği gibi çok değil beş seneye kadar cevizi yarı fiyatına göreceğiz. Zaten şu anda bile eskiye göre ucuz diye görüyorum. Bahçe senin sebze meyve ve yakacak ihtiyacını karşılar. Artısı elbette olacaktır. Mesela en basit aklıma gelen: dört dönüm bağ diksen Baharın yaprağından, yazın üzümünden, güzün de budanmış çubuklarından, kışın şarabından faydalanırsın. Bu dört dönümlük bağa da 2.5 metre arayla istediğin meyveyi dik.

Asıl geçim kaynağın hayvancılık olmalı. Küçükbaş cins hayvanlara yöneltebilirsin. 20 tane tavuk, 10 tane koyun senin aylığını asgari ücrete denk getirecektir. Üstelik Ev kiran, doğal gazın ve su paran yok ki bu bence gayet güzel para. Küçükbaşın en güzel yanı da şu: çobanlık. İnsanın kendini geliştirebileceği en güzel meslek ne deseler çobanlık derim. Yapmayan bilemez. Düşünmeye, okumaya, bi şeylerle uğraşmaya o kadar çok vaktin oluyor ki bi süre sonra kendini aşıyorsun. Tarihe baktığımızda bile peygamberlerin, düşünürlerin, filozofların yolunun mutlaka çobanlıktan geçtiğini görüyoruz.

Dediğim gibi uygulaması zor bi yaşam tarzı ve o kaçtığın Sistemin dışına çıkabilmek en büyük dişliden en küçük parçaya kadar çok çok zor. Bi şekilde entegre etmeye çalışıyorlar sürekli. Şu anda Türkiye'deki köyleri gez, %90'ı ziraat bankası, Denizbank ve tarım kredi kooperatiflerine borçlu. Tarlayı tapanı geçtim hayvanlarına kadar ipotekli durumdalar. Yolda gördüğün köy giyimli kasketli dayıyı çevir cebinden mutlaka 5 bin lira limitli başakkart, üreticikart, çiftçikart vb. zımbırtılar çıkar. Bunlardan uzak kalabildiğin müddetçe Mutlu olacaksın emin ol.

İyi şanslar.
  • ekrem abiniz  (13.12.16 01:06:24) 
Bir orman mühendisine ceviz ağacı ekimi konusunu danış. Ceviz ağacı olan bölgeler 2b kanununa dahil edilmeyip orman vasfına sahiplik konusunda ağacın varlığına bakıldı kimi bölgelerde marmarada. Arsanız bir anda cüzi bir bedel karşılığında devlete kurban gitmesin diye bu bilgiyi lütfen bir orman mühendisi ile teyit etmeden ceviz ekmeyin.


  • kaymaktutmayansicaksut  (13.12.16 04:28:44) 
iklim uygunsa zeytin de olabilir.

sizin istediginiz seyi yapmak isteyen insan cok ama ya sizin gibi imkanlari yok ya da totolari yemiyor. bu hayati enazindan kisa bir donem yasama firsati verebilirsiniz bu insanlara. tarim turizmi yapabilirsiniz.
  • enaz3kedi  (13.12.16 10:27:13) 
(git: eksisozluk.com

bu arada tarla nerde?

not : 10 donum toprak uzerinde yalniz yasiyorum, tarim yapiyorum ama bildiginiz tarim degil yukarida bahsettigim sekildeki bir tarim. gida ormani da denebilir bir nevi.

ihtiyaclarini belirlemelisin once, aylik harcamam 100 euro yu gecmiyor benim hal boyle olunca yani kapitalist duzenden cikinca kendi gidani yetistirip basitce yasamaktan daha degerli bir ozgurluk yok sanirim.

unutma bu bir tarim cesidi degil, yasam felsefesi.

masanobu fukuoka - ekin sapi devrimi adli kitabi okumani tavsiye ederim.
  • matematik koyu  (13.12.16 11:52:53 ~ 11:55:47) 
[]

umutsuzluğa karşı nasıl bir çözüm üretilebilir?

21 yaşındayım. geleceğe dair hiç umudum yok. derslerim gayet yerinde ama ne istediysem olmadı şu hayatta. geçenlerde dernekten bi ablaya aynını dedim, daha yaşın kaç ki, geleceğe umutla bakman lazım dedi. yani öyle kuru kuruya yol göstermek olmuyor. bunun yaşı da yok bana kalırsa. seven birkaç kişi var onun dışındaki insanlar da öyle oldukları için oradalar.

en son dostoyevski/yer altından notlar kitabını okudum. öyle çaresiz bir zamanda okudum ki, kitabı okuyanlar bilir; iyice dibe battım. psikolojimi bozdu kitap. Bozuk psikoloji ne kadar bozulabilirse.

çevremde bir sürü insan şiddete meyilli. kimse omuz attıktan sonra, çarpıştıktan sonra pardon demiyor, kimse metrodan inenlere yol vermiyor, kimse sizin acınız olduğunu bildiği konuda konuşmamaya özen göstermiyor. Sürekli insanlarda gösteriş meraklılığı. Toplumun kurbanları, sırf annesi şunu şunu yap dediği için özgürlüğünden olan bir sürü insan. Yürüyen merdivende solda bekleyenler, sigarayı otobüs sırasında içenler, o kadar aramama rağmen bir kez geri dönüş yapıp, bir kere aklına gelip merhaba bugün de ben arayım dedim; nasılsın demeyenler, televizyona bağımlı olanlar, telefonsuz yaşayamam diyenler, eski fotoğraflara saygısı olmayanlar, yapılan bir işe "mal mısın aq" diye cevap verenler, sallanmayınca, iplenmeyince kendine çeki düzen verip gerisin geri size özen ve saygı göstermeye başlayanlar. çözdüm ben insanları da onlarla oynamak istemediğimden dolayı böyle umutsuzum. gücüm yok, arkamda duracak iki insan yok. yahu amaaaan. sizce nasıl olur bu durum? nasıl atlatırım bunu? psikolog demeyin, aradım demin 400 lira dedi. yok o kadar param.

 
aslında şöyle sorunlular olarak toplansak konuşsak cidden? sonra filmlerdeki terapiler gibi illegale hikayesini bizimle paylaştığı için teşekkür eder alkışlarız :D çünkü terapiler pahalı ve psikolojik desteğe ihtiyacı olan çok insan var bence. en azından dertleşmek bile iyi gelir.


  • black mamba  (04.12.16 23:58:32) 
kabullen. boktan bi ulkede - dunyada yasiyorsun.


  • kveldulv  (05.12.16 00:05:10) 
kendinizi hayatın realitisine alıştırın. gerçekleri kabullenirseniz, ona göre bakış açınız oluşur.


  • evimin paspasi  (05.12.16 00:07:22) 
@black mamba

ankaradaysan deneyelim. ben ortamı ayarlarım. umutsuz 10 kişi olursak başlarız.
  • illegal yazar  (05.12.16 00:08:00) 
@kveldulv
@evimin paspasi

kabul etmek istemiyorum. kabullenemiyorum. kabul etmekle ilgili problemlerim var. sanırım intihara meyilliyim. eğer gerçek yaşam buysa ve çocukluğumdaki kadar umursamaz olamazsam asarım kendimi. 3-4 dakika daha acısını çekerim bu dünyanın. 50 yıl daha çekeceğime?
  • illegal yazar  (05.12.16 00:10:10) 
Psikologluk birşey yok bence anlattıklarında, hepsi çok doğru ve hepimizin her an içinde bulunduğu şeyler.
Oynamak istemiyorsan, kapat kendini. Dahil olma.
Ama aradan biraz zaman geçince bişeyler içini gıdıklayacak, bir insan veya yeni bir tutku ya da farklı bir heves cezbedicek seni. Sen de oynamak isteyeceksin. Sonunda önemli olan, şuan doğru bildiğin insani değerleri kaybetmeden oynayabilmek.
  • megalomaniac  (05.12.16 00:10:26 ~ 00:11:42) 
umursamaz olmak lazim herseyi takarsan kafaya isin zor. deistiremezsin bu sikayet ettigin seyleri.. olumlu taraflarini yakala hayatin ve de beklentilerini dusur


  • kveldulv  (05.12.16 00:15:18) 
@megalomaniac

eğer öyle yaparsam kendi saygımı diğeri insanların "insanlık onurlarını" çiğnemiş olurum. zaten çoğu insan gerizekalı. çok rahat edebilirim ama ben köyüme dönmek istiyorum. belki aradağım üst insan kimliğini oralarda bulabilirim. instagramda bulamayacağım kesin!
  • illegal yazar  (05.12.16 00:18:34) 
@kveldulv

daha zor olan şey umursamamazlığın getirmiş olduğu saygı. insanlar benim bireyliliğime (belki böyle bir şey de yoktur, yani birey diye bir şey) saygı duymaya ve afedersiniz mancırılmaya başlıyorlar. böyle sana daha bi iyi davranıyorlar. ben onu istemiyorum. beni ben olduğum için, duygularımla ve düşüncelerimle var olduğum için dinlesinler istiyorum.
  • illegal yazar  (05.12.16 00:20:55) 
beni siz delirttiniz. bizi sen delirttiler. bizi hep delirtirler

toplum ateştir
toplum hastalık
  • isimsiz uye  (05.12.16 01:36:48) 
dediklerine katılıyor, endişeni/acılarını anlıyorum, cidden.
aslında gerçekleri bu kadar net gördüğüne göre umut etmenin sadece narkoz gibi yatıştıran bir şey olduğunu, hala kötü olan bu çevreyi, insanları değiştirmediğini görmen lazım. "umudumu koruyorum", "kısmet ya", "neyse", "hayırlısı böyleymiş" gibi ifadeler çaresizliğin adının değiştirilmiş hali sadece. hayat böyle maalesef ve hiçbir zaman değişmeyecek. aksini söylemek ütopik olur zannedersem.

bunu misal dostoyevski'nin ve dönemindeki diğer yazarların yazdığı diğer kitaplardan da anlayabilirsin (kitaplarla içli dışlı olduğunu farz ediyorum). insan ve gidişatı hep eleştirilmiştir. zira hiçbir zaman salt ahlaklı varlık olamadık.

bu arada, seni niye anladığımı söyledim biliyor musun? "yeraltından notlar"ı okuduğumda aynı hisleri daha çok yaşadım. insanların (ben de dahil tabii) ikiyüzlülüğünü, karaktersizliğini, her daim kendisini kusursuz sanarak ortalarda dolanmasını, çaresizliğini ve çelişkilerini daha çok görmeye başladım. şu an tahammülsüzlüğüm çok daha fazla mesela. çünkü aptal insanoğlunun düşüncesizliği yüzünden zor olan hayatı daha çok zorlaştırmasına dayanamıyorum.

bu, kendini övmek gibi olmasın ama ilgili kitapta denildiği gibi ("yemin ederim size baylar fazla bilinçli olmak bir hastalıktır."), bu acıyı bu yüzden çekiyoruz. azınlıktayız ve diğerleri(çoğunluk) tarafından eziliyoruz çünkü.


neyse, işte durum böyleyken "aman her şey şahane olacak :) yeter ki sen iste :) bak, dünyan ne de güzel olacak :)" sözleri tamamen safsatadır bir bakıma.

yeraltından notlar bu yüzden bilinç açan bir kitap ve keşke herkes okusa.
  • m e b  (05.12.16 02:02:54 ~ 02:06:05) 
umutsuzluğa karşı neden bir çözüm aradığını anlamadım ben, zira umutsuz olmakta sıkıntı yok bence. yalnız, umutsuzluk güçsüz olma anlamına gelmiyor tabii. o güçsüzlüğünün sebebi zaten umutsuzluğu bir sorun olarak görmen. sadece yaşa, geçmişinden pişman ya da geleceğinden kaygılı olmayı bırak. olan biteni daha farklı nasıl yorumlayabileceğini düşün.


  • philus  (05.12.16 03:08:15) 
illegal yazar merhaba tekrardan, peki şunu sorsam sana

yaşadığın bu dünya'da kendi hayatının devam etmesine izin veriyorsun belli bir döngüde. bu da bir kabulleniş aslında, peki bunları kabullenemezsen, neyi kabulleneceksin ? bunlar gerçek ve herkese göre tanım olarak değişebilir ama daha ne kadar farklı olabilir ?

bazılarımız için hayat kolay, bazılarımız için zor... bu da türlü senaryoların olduğunu gösteriyor bizlere. bence sana güzel bir sohbet eden arkadaş lazım. yanlış anlama psikolog falan değil, böyle saatlerce muhabbet edecek.
  • evimin paspasi  (05.12.16 09:32:08) 
@m e b

Cahilliğe geri dönüş yapma gibi bir imkani var mı insanoğlunun?
  • illegal yazar  (05.12.16 10:05:47) 
@ evimin paspası


Sırf sıra kendilerine gelecek ve biraz da onlar konuşacak diye birilerine her şeyi anlatamam. Saatlerce.. yazıp kitap olarak bassam da kimse okumaz. Hay lanet.
  • illegal yazar  (05.12.16 10:07:37) 
her boku takmayacan. fazla sallamayacan. dünyaya bi kere geldiğini ututmayacan. pislik içinde yüzenleri yüzdükleri çukurda bırakmayı öğrenecen. yoluna bakıp çok çalışacan.

türkiye'de insanların gayet nazik, kibar olduğu, selamlaştığı, görece düzgün davrandığı yerler var, kapağı oralara atmaya bak. yaşasın elitizm de, geri kalan hımbıl sürüsü bırak gecekondudan bozma köhnelerde birbirine omuz atsın.

ya da almanya'da hollanda'da falan dayın neyin yok mu, atla git yanlarına. garsonluk falan yap, it gibi çalış, oranın yerlilerinin arasına karış. ne bileyim orada oku, oralı bi kız bul evlen falan, faşist partilere katıl, göçmenlere ölüm falan de, asimile ol git.
  • babilbaligi  (05.12.16 10:48:25) 
@illegal yazar: zannedersem büyük bir meteor düşüp de insanoğlunu yok etmeden mümkün değil.


  • m e b  (05.12.16 13:40:36) 
omuz atıp pardon demeyen otobüs sırasında sigara içen ve diğer çeşitli dalyarak sebebiyle intihar etmek nedir ya?
ülkeden nasıl giderim diye düşün onun için çalış veya iyi para kazanıp istediğini çevrende tutabilecek kadar zengin olmaya bak.

  • azizakin  (05.12.16 14:04:48) 
[]

Ders çalışmaya başlama anı ne zamandır?

Mesela bugün çok ders çalışmam lazım, çünkü perşembe önemli bir dersimin vizesi var. pazartesi gün full doluyum salı günü de çarşamba günü de.... elde bugün kaldı. o da eriyip gidiyor ama içimden ders çalışmak gelmiyor. aylaklığa vurup uzanıyorum tv izliyorum bilgisayara bakıyorum... nedir nerededir nasıldır bu başlama anı? siz nasıl başlıyorsunuz?




 
Son gun son gece mecbur calisiyorsun


  • gonul_isleri  (04.12.16 16:53:13) 
son gün yetmez 170 sayfadan sorumluyum......


  • illegal yazar  (04.12.16 16:54:12) 
bugün en azından bir ön çalışma yapabilirsin, kaç gün kaç saat yeteceğini görüp ona göre planlama yapabilirsin.


  • gezegen olan pluton  (04.12.16 16:59:17) 
Şimdi başladım


  • illegal yazar  (04.12.16 19:04:05) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.