[]

Tarım hakkında bilgi sahibi olanlar

türkiye'nin en iyi 3-5 üniversitelerinin birinde İktisat okuyorum. Okul bittikten sonra şehirde yaşamak istemiyorum. Köyde 10 dönüm arazim var. Sulak yerde. İklimi sert karasal. Ceviz ekmeyi (dikmeyi) düşünüyorum. Arpa ve buğday konusunda yetkin bilgilere sahibim. Her yıl köpek gibi çalışırdım 18 yaşıma kadar. Şimdi alternatif bir şeyler ekmek biçmek üretmek ve köyde yaşamak istiyorum. kitap okumak istiyorum.

Biliyorum asla birisi ile evlenemeyeceğim belki ama kırda yalnız mutlu olmak şehirde mutsuz olmaktan yeğ geliyor bana.

Tarım beni mutsuz eder mi? Hayvancılık, çobanlık beni üzer mi? Sistemden çıkış yapabilmenin tek yolu budur diye düşünüyorum. Yardımcı olabilecek, hikayelerini; deneyimlerini paylaşabilecek birisini arıyorum. Teşekkür ederim.

 
cevizden para kazanmaya başlaman biraz vakit alabilir (en az 5 sene diyolla). bu süreçte geçimini sağlayacak yan uğraş bul kanımca.


  • zgrydn  (12.12.16 23:53:27) 
3 yılmış hocam. o süreç içinde zaten yüksek lisans doktora falan yaparım. projem var belki 2 yıl yurtdışında kalabilirim.


  • illegal yazar  (12.12.16 23:57:53) 
Bunu elbette dusunmussunuzdur de okurken neden cevizi ekmeye baslamiyorsunuz? Surekli basinda durmak mi gerekiyor? Bilmedigim icin soruyorum, hem okul bitince hazir olur?


  • kassiopeia  (13.12.16 00:06:02) 
dostum harikasın, inşallah bu dileğini gerçekleştirirsin. benim de çok düşünüp yapamadığım bir şeyi yapmak istiyorsun. köyde yaşamak, içi kitap dolu minik şirin bir ev, teknolojiden tamamen kopmamak ve sinema için türk kanallarının olmadığı bir tv ve şehrin pisliğinden uzak bir yaşam. şehir kaderin değil, paşa gönlün istediğinde gidebileceğin bir yer...

tarım seni mutsuz eder mi? tabi ki buna evet veya hayır dememiz için çok kuvvetli argümanlarımızın olması gerek; ama şunu söyleyebilirim ki 10 dönüm çok az. bizim de yaklaşık 18 dönüm var ama yetmiyor. bir kısmını icara veriyoruz, 10 dönüm kadarını da ekiyoruz ama getirisi masrafını anca karşılıyor. biz buğday, fıstık, mısır ekiyoruz genelde. bahçede de narenciye. evet yaşar kemal'in betimleye betimleye bitiremediği çukurova'dayım :)

tarım ve hayvancılıkta 18'ine kadar çalıştıysan muhtemelen baban da anlıyor bu işten, birlikte yapmışsınızdır diye tahmin ediyorum. bu düşünceni ona açmanı, mümkünse araziyi biraz genişletmenizi (artık krediyle veya varsa birikmişin onunla) tavsiye ederim nacizane. bizim burda toprağın dönümü 10-15000'den falan gidiyor, sizin orda nasıl? :) eğer arazi genişletmek için yeterli ekonomik özgürlüğünüz yoksa mezuniyetten sonra girdiğin işte 3-5 yıl takılıp bu düşüncenin hayaliyle yaşa ve para biriktir. çiftçilikte sahip olacağın arazinin getirisi kırsalda yaşamak için minimum gereksinimlerini karşılayacak düzeyde olsun. tabi burda şu da devreye giriyor. bohem bir hayat mı yoksa aksi mi? zira bu ihtimallerde sana yetecek aylığın miktarı baya bir değişim gösterecek.
  • mesudiyeli mesut  (13.12.16 00:08:50) 
Uzun uzun cevap vermek istiyorum ancak uyumam gerekiyor, bes sene sonra etraf ceviz dolacak bence, bu fikir nerden cikip nasil yayildi bilmiyorum ama herkes ceviz ekiyor, niye?
Bu koydeki arazi suan ne durumda, bos mu duruyor,
Yarin unutmazsam yazacagim,
  • a perfect lie  (13.12.16 00:12:14) 
@kassiopeia hocam zaten onu düşünüyorum. yani şimdiden onun alt yapısını oluşturmak istiyorum.

@mesudiyeli mesut Hocam öncelikle babam vefat etti. Bizim orada toprağın dönümü 2000 bin lira. pek bereketsiz. Ama bir toprak daha var işte sulak dediğim yer oraya ne ekersen çıkar. mısır, buğday, ceviz, fındık bile çıkar. su bedava bahsettiğim yerde. toprak da 5000 manat kadar.
  • illegal yazar  (13.12.16 00:13:06) 
@a perfect lie bu sene dayıoğlu ekti. mısır ekmişti. ondan önce de pancar ekmiştik birlikte.


  • illegal yazar  (13.12.16 00:14:00) 
5 sene vaktin varsa bambu yetiştir.


  • yine de şahlanıyor  (13.12.16 00:32:46) 
güzel fikir, çok imrenenler olacaktır.
arada şunları izleyip breh breh breh dediğimiz de doğrudur;
www.youtube.com

bence 10-15 yıl içinde büyük arazilerde profesyonel tarım yapan dev firmalar ortaya çıkacak veya yurt dışından gelip bu topraklara çökecekler. bu kadar toprak daha uzun süre atıl kalmaz elini çabuk tut diyorum
  • azizakin  (13.12.16 00:59:05) 
Merhaba. Ailesi çiftçilikten gelen biri olarak ben de bi şeyler yazayım. Düşüncen, hayallerin çok güzel ama uygulaması çok zor. Bi kere 18 dönüm geçimini sağlamak için çok az. 180 dönüm olsaydı da sen yetersiz kalırdın. İster istemez yine sisteme dahil olurdun.

Yalnız yaşamak düşüncesi hepimizin aklından geçen, okuyunca iç çektiğimiz bi haslet. Kim istemez ki şehrin o keşmekeşinden, bitmiş insanlıktan, gündemden uzak yaşamayı? Ama maalesef son 15 yıldır tarım ve hayvancılık politikası insanları köyden şehre göçe zorlamak üzerine. Arpa, Buğday para etmiyor etmiyor etmiyor. İnsanlara bunu söyleyince "hadi Canım zarar etse niye eksin" deyip inanmıyorlar. Zarar edeceğini bile bile sırf ata toprağı boş kalmasın, elimizden başka iş gelmiyor diye yapıyorlar. En karlısı pancar ekmek olur onu da tek başına yapman mümkün değil. Sağdan soldan adam bulup yapsan da en fazla el ele baş başa çıkarsın.

Birikimin ya da desteğin varsa 18 dönüme yapabileceğin en güzel şey güzel bir ev, geniş ve modern bir ahır ve kalan kısma yemyeşil bir bahçe. Sadece cevize yönelme, arkadaşın da dediği gibi çok değil beş seneye kadar cevizi yarı fiyatına göreceğiz. Zaten şu anda bile eskiye göre ucuz diye görüyorum. Bahçe senin sebze meyve ve yakacak ihtiyacını karşılar. Artısı elbette olacaktır. Mesela en basit aklıma gelen: dört dönüm bağ diksen Baharın yaprağından, yazın üzümünden, güzün de budanmış çubuklarından, kışın şarabından faydalanırsın. Bu dört dönümlük bağa da 2.5 metre arayla istediğin meyveyi dik.

Asıl geçim kaynağın hayvancılık olmalı. Küçükbaş cins hayvanlara yöneltebilirsin. 20 tane tavuk, 10 tane koyun senin aylığını asgari ücrete denk getirecektir. Üstelik Ev kiran, doğal gazın ve su paran yok ki bu bence gayet güzel para. Küçükbaşın en güzel yanı da şu: çobanlık. İnsanın kendini geliştirebileceği en güzel meslek ne deseler çobanlık derim. Yapmayan bilemez. Düşünmeye, okumaya, bi şeylerle uğraşmaya o kadar çok vaktin oluyor ki bi süre sonra kendini aşıyorsun. Tarihe baktığımızda bile peygamberlerin, düşünürlerin, filozofların yolunun mutlaka çobanlıktan geçtiğini görüyoruz.

Dediğim gibi uygulaması zor bi yaşam tarzı ve o kaçtığın Sistemin dışına çıkabilmek en büyük dişliden en küçük parçaya kadar çok çok zor. Bi şekilde entegre etmeye çalışıyorlar sürekli. Şu anda Türkiye'deki köyleri gez, %90'ı ziraat bankası, Denizbank ve tarım kredi kooperatiflerine borçlu. Tarlayı tapanı geçtim hayvanlarına kadar ipotekli durumdalar. Yolda gördüğün köy giyimli kasketli dayıyı çevir cebinden mutlaka 5 bin lira limitli başakkart, üreticikart, çiftçikart vb. zımbırtılar çıkar. Bunlardan uzak kalabildiğin müddetçe Mutlu olacaksın emin ol.

İyi şanslar.
  • ekrem abiniz  (13.12.16 01:06:24) 
Bir orman mühendisine ceviz ağacı ekimi konusunu danış. Ceviz ağacı olan bölgeler 2b kanununa dahil edilmeyip orman vasfına sahiplik konusunda ağacın varlığına bakıldı kimi bölgelerde marmarada. Arsanız bir anda cüzi bir bedel karşılığında devlete kurban gitmesin diye bu bilgiyi lütfen bir orman mühendisi ile teyit etmeden ceviz ekmeyin.


  • kaymaktutmayansicaksut  (13.12.16 04:28:44) 
iklim uygunsa zeytin de olabilir.

sizin istediginiz seyi yapmak isteyen insan cok ama ya sizin gibi imkanlari yok ya da totolari yemiyor. bu hayati enazindan kisa bir donem yasama firsati verebilirsiniz bu insanlara. tarim turizmi yapabilirsiniz.
  • enaz3kedi  (13.12.16 10:27:13) 
(git: eksisozluk.com

bu arada tarla nerde?

not : 10 donum toprak uzerinde yalniz yasiyorum, tarim yapiyorum ama bildiginiz tarim degil yukarida bahsettigim sekildeki bir tarim. gida ormani da denebilir bir nevi.

ihtiyaclarini belirlemelisin once, aylik harcamam 100 euro yu gecmiyor benim hal boyle olunca yani kapitalist duzenden cikinca kendi gidani yetistirip basitce yasamaktan daha degerli bir ozgurluk yok sanirim.

unutma bu bir tarim cesidi degil, yasam felsefesi.

masanobu fukuoka - ekin sapi devrimi adli kitabi okumani tavsiye ederim.
  • matematik koyu  (13.12.16 11:52:53 ~ 11:55:47) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.