[]

Dogum sonrasi gelenlere dağıtılacak hediyelik

Bebek gormeye gelenlere nereden ne alip ya da yaptirip dagitiyoruz? Çikolata ise memnun kaldiginiz fiyat performans yer ismi, ya da hediyelikse ne? Cok cahili oldugumuz bir konu, tum detaylara açığız. Sehir istanbul. Tesekkurler




 
Biz çikolatayı Melodi'den almıştık, bebekler için güzel tasarımları vardı (2022'de en azından). Online sipariş verebiliyorsunuz. Biz bir de şuradan iğne siparişi vermiştik, onlar da çok zarif olmuştu: www.instagram.com

Açıkçası magnet gibi çocuğun isminin olduğu şeyler bana bir süre sonra çöp oluyor gibi geliyor. İnsanların rahatça kullanabileceği, biraz daha anonim şeyler daha anlamlı geliyor. Bu mantıkla küçük sukulent, kuru çiçek, mum hediye edenler de görüyorum.
  • fotrsapka  (04.03.24 10:51:53 ~ 10:52:07) 
magnetten uzak durun demeye geldim. birinci derece akrabalar hariç kimse bir başkasının çocuğunun adının yazdığı magneti buzdolabına vs yapıştırmaz, bir iki gün durur, çöpe gider. fuzuli masraf.


  • mustafakesekci  (04.03.24 11:10:07) 
çikolata ve kullanacakları bişey olsun mum oda kokusu gazoz kapağı açacaklı şekilli bişeyler vs gibi.


  • basond  (04.03.24 11:22:57) 
Güzel anahtarlıklar var, ismi yazmak zorunda değil :)


  • poncikkurabiye  (04.03.24 12:52:16) 
[]

Sahis sirketi (esnaf) olup kredi kullanan var mi son zamanlarda

Yakin zamanda esnaf olup kredi cekmis olan var mi? hangi banka en yuksek tutarda ve en düşük faizde kredi veriyor acaba? Tesekkurler




 
en uygun esnaf ve sanatkarlar odası veriyor galiba. limit 650binden 60 ay vadeli, faiz oranı yıllık %25 olarak veriyordu geçen sene. bu sene için 750bine çıkacak limit diye söylenti var. oda ile görüşün, faiz oranları şu an bankadan daha iyi.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (29.02.24 21:50:40) 
Esnaf kooperatifi olan yerlerde kooperatif aracılığıyla olmayan yerlerde doğrudan halkbank şubelerine başvurarak %25 faizle maksimum 5 yıl vadeli 750'000tl ye kadar esnaf kredisi kullanabilirsiniz. Esnaf odası kaydı gerekiyor.


  • mosquera  (29.02.24 23:29:10) 
[]

Inci tanelerindeki kopegin cinsi nedir

Soru baslikta kopekcik asagida. Tesekkurler

images.app.goo.gl


 
yavru saint bernard'a benziyor. başkaları da teyit ederse sevinirim. eger oysa büyüyünce evde beslenebilecek bir tür degil.yetişkin halinin eşek kadar boyu oluyor. çok iri tüylü ve dışarıyı seven bir türdür bahçeli ev ister


  • limonlu eksi  (02.02.24 12:33:30 ~ 12:35:41) 
[]

En begendiginiz erkek ismi

Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?




 
Çocuğum olursa adının Kuzey olmasını isterdim.


  • dissendium  (03.12.23 12:42:54) 
issey miyake


  • freebird5406_2  (03.12.23 12:46:26) 
Savaş ve güç temalı isimlerin seksapeli baya yüksek oluyor bence; Savaş, Demir, Kaan, Berk (sadece Berk), Hakan, Ateş, Gökalp, Mete...

Bu temada olmasa da sevdiklerim; Çınar, Deniz, Ege, Orkun, Tolga, Ufuk, Ulaş...

Ama Savaş'ın yeri bende ayrı.
  • akhenaten  (03.12.23 14:01:48 ~ 14:02:47) 
Ege, deniz, aras, mert


  • mor oje  (03.12.23 15:21:53) 
Koray, Yağız, Agâh, Kerem.


  • black holes in the sky  (03.12.23 18:18:27) 
Ali
Barış
Tuna
  • Amaranta ursula  (03.12.23 20:25:21) 
ahmet, mehmet, kurasaki ichigo.


  • ya ben lan neyse  (03.12.23 21:32:31) 
Kadin-erkek farketmez, icinde e gecen isimleri seviyorum. Engin, Ediz gibi isimler kulaga hos geliyor bence. Oglum olsa adini Engin koyarim herhalde.


  • chihirovekohaku  (05.12.23 00:17:27) 
T ile baslayan isimleri seviyorum nedense.
Tarik gibi..

  • cooperr  (05.12.23 00:42:37) 
mauro icardi


  • sonsuz  (05.12.23 15:52:27) 
Burkay


  • melodramaticfool  (06.12.23 03:30:48) 
[]

Akustik gitar secimi - hediye

Esime hediye olarak akustik gitar almaya karar verdim ama gitardan hic anlamiyorum maalesef. su aşağıdakiler iyi midir hangisini almaliyim acaba? Tesekkurler.

www.do-re.com.tr

www.do-re.com.tr

 
Gitar bence hediye almak icin uygun degil cunku denemeden alinmayacak bir sey. Klavye hissiyati, cikardigi ses kisiden kisiye degisir.

Bence esinizi magazaya sokun bi bahaneyle denettirin begendigi seyi not alin sonra alin.

Haa cok amatorse fark etmez tabii. Ben yine de magazaya gidin derim o zaman da tek basiniza ve gorevliden yardim isteyin.
  • floydian  (16.09.23 22:18:43) 
Bu Epiphone un giriş modeli bir akustik gitarı fakat malzeme kalitesine göre fiyatı diğer markalara göre yüksek,biraz isimden satıyor

Fiyat performans olarak cort ad810 bakabilirsin yıllardır kullanıyorum, imkanın varsa LAG ve Takamine modellerine bakabilirsin
  • freebird5406_2  (16.09.23 23:11:56 ~ 23:14:04) 
Takamine almaya gidip LAG alıp çıkmıştım :) Mesela fiyat skalanızda şu var: www.zuhalmuzik.com

Zuhal müzikte bir elemana bu fiyat civarındaki birkaç gitarda aynı parçayı arpeji bişeyi çaldırıp kulağınızla test edebilirsiniz, o kişiye de klavye rahatlığı vb. şeyleri sorarsınız. Bu fiyatlarda ben de Cort, Lag falan tavsiye ederim. Bazı Ibanez ve Takamine modelleri de iyi olabilir ama denemek lazım.
  • nhk ni youkosu  (16.09.23 23:34:59) 
[]

Diyetisyen nasil olmali?

10 gun kadar once ozel bir hastanede diyetisyene gitmeye basladim. Ilk hafta 3.5 kilo kaybettim 2.5 yagdan gitti. Diyetisyen boyle devam edelim dedi ve 3 hafta daha ayni listeye devam et dedi. 2. gorusme toplam 3 dk surdu (tartiya inmek ve cikmak) ve liste aşırı duz ve hep ayni seyler. 1 ay boyunca ayni seyleri yiyecek olmak cok canimi sıktı. Ara ogun hep 10 adet cig badem ve yesil cay mesela. Sabah kahvalti hep ya haslanmis yumurta ya da peynir ve yeşillik. Arada omlet koy listeye ne bileyim. Ilk kez diyetisyen ile kilo veriyorum o yuzden sorun diyetisyende mi bende mi size sormak istedim. Diyetisyen listeleri hep boyle mi?




 
Diyetisyenler minimum kaloriyle maksimum kilo kaybı yaşatmaya çalışırlar, o nedenle normal böyle şeyler. Misal omlet vermezler çünkü yağ kullanmak zorunda kalırsın, yağ da kalori artışı getirir, o nedenle istemezler. Diyetisyenlik bu anlamda yararlılık bakımından yaşam koçluğu gibi bir şey benim gözümde.

Bu arada verdiğin o 3,5 kilo büyük oranda karbonhidrat kısıtlaması olduğu için vücudun hücrelerde tuttuğun suyun atılması oluyor, diyetisyenlerin en büyük numarası da budur, zira karbonhidratların vücut tarafından kullanılması için 1'e 3 su tutması gerekir, sen karbonhidratı kıstığında hücreler su tutmaz, mevcut karbonhidratı kullanmak için de depo edilmiş suyu kullanır, yerine de yenisini koymayınca kilo vermiş gibi olursun ama aslında sadece ağırlık kaybedersin, diyetisyenler genelde bu şekilde göz boyar büyüler, "bak sana 1 haftada 3,5 kilo verdirdim" diyerek müşteriyi kendine bağımlı hale getirir ama sen daha sonra o su kaybını fazlasıyla yerine koyarsın çünkü vücudumuz bizden daha akıllı. Böyle oyunlara gelmeyin.

Ayrıca 1 haftada 2,5 kilo yağdan kayıp yaşamak matematiksel olarak mümkün değil. 1 kilo yağ kaybetmen için 7000 kalori açık vermen lazım, 2,5 kilo yağ kaybı için ne kadar kalori açığı vermen gerektiğini sen hesapla artık. Yani senin diyetisyen sana "1 haftada 3,5 kilo verdin ve bunun 2,5 kilosu yağ kaybı" demişse o diyetisyeninin semtine bile uğrama bence.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (13.04.23 17:57:44 ~ 18:40:06) 
Genel olarak baktığımızda bütün diyet listeleri birbirinin aynısı ya da çok çok benzeri zaten.
Bende sistem 15 günde bir gidişti. Bir muayene bir kontrol şeklinde muayenelerde ödeme yapardım kontrollerde kontrol ve sohbetle geçerdi.
Her gitmemde de liste değişirdi mutlaka.

Bir şeyleri değiştirmek sizin motivasyonunuz için önemli aslında yoksa dediğim gibi hemen hemen hepsi birbirinin aynısı.

Ben mesela böyle bir diyetisyenle devam etmek istemezdim ki bir kere ödemesini yapmış olmama gitme hakkım olmasına rağmen bu tür ilgisizlikler yüzünden bıraktığım diyetisyen de oldu.

İstanbul Avrupa yakasında iseniz size memnun kaldığım diyetisyeni önerebilirim.
Mesaj atarsanız hastaneyi ve ismini yazarım.
  • Dağcı  (13.04.23 18:04:08) 
hastane yerine ofisi olana git. bana her hafta eklemek istediğin bir şey var mı diye hep sordu. verdikçe isteğime göre değişiklik yaptı seanslar en az 15 dk sürdü. bir nevi psikolog gibi rahatlatıcak.


  • mikahakkinen  (14.04.23 09:18:04) 
[]

Invisalign diş tedavisi yaptiran var mi

Merhabalar,

Varsa eğer:
1- memnun kaldiniz mi
2- ne kadar ödüyorsunuz cok pahali degil mi
3- değiyor mu bu ucrete
4- gebelikte uygulanmasinda sakınca var mi
5- istanbul anadolu yakasinda önereceğiniz hekim var mi

Tesekkurler

 
ben de soru ekleyebilir miyim

6. invisalign vs normal dis teli arasinda avantajlar dezavantajlar neler? bana sanki dis teli daha saglam olurmus gibi, invisalign'in avantaji gorunmez olmasindaymis gibi geliyor ama merak ediyorum yaptiranlar ne dusunuyor.
  • hot potato  (08.03.23 17:14:56) 
ben yapmadım ama abim yaptırdı bildiklerimi yazayım.

avantajları
-görünmüyor
-her şeyi yiyebiliyorsun, ısırabiliyorsun çünkü çıkarıp yiyorsun
-belli bi yaştan sonra telle dolaşmak istemeyenler için çok ideal
-tel gibi kopma-atma durumları olmuyor
-genelde acilen diş hekimi ihtiyacınız olmuyor

dezavantajları
-her bir şey yiyeceğiniz zaman çıkarmanız gerek
-bu ekstra disiplin gerektiriyor günde en az 20 saat falan takmanız lazım
-pahalı (şu an 30-40 vardır)
-tedavi süresi daha uzun


ek olarak gebelikle bi alakası yoktur, sakınca da yoktur yani.
  • jelly bear  (08.03.23 17:22:37 ~ 17:23:18) 
daha dün planlamayı gördüm 2-3 haftaya gelecek. Bir yakınım 3 aydır takıyor memnun. Normalde çok çarpık dişlere yapılmıyor diyorlardı ama benimkine bile yapılabilir çıktı ve 6 ay sürecek şu anki planlamayla. Kısa yani. 6-9 ay sürüyor çoğu duyduğum kişinin. En son dişin arkasına sabitleyici metal bişey takıyorlarmış zaten tel olayında da varmış o.

gebelikle bir ilgisi olacağını sanmam, ağzına plastik bişey takıyorsun 20 saat takılı kalıyor sadece.

Tel kaç para bilmiyorum ama bu 45-55 bin civarı benim duyduklarım. Ben normalde dişimi yaptırmazdım, tel istemiyorum. Görünmez böyle yeni bir icat olduğu için yaptırabiliyorum.

Bana bir diş çekimli (4 diş) bir diş çekimsiz planlama çıkarıldı. Doktor önce çekmeden deneyelim dedi gerekirse ek plak istenebiliyormuş. (çekilmezse dişler öne doğru gelip düzeliyor, dişlek olma ihtimalim var ve beni geriyor ama duruma göre 2-3 ay sonra çekimliye geçebiliriz diye konuştuk)
  • nhk ni youkosu  (08.03.23 17:29:56) 
Eşim(kadın) yaptırmak istedi. Normal tel ile yapabiliriz dedi hekim. Tellerle bir yıldan fazla yaptıktan sonra son 3-4 aydır invisalign ile devam ediyor tedavisi.
Invisalign'i kaybetmişti geçen ay, bedava şekilde yenisini vermişti hekim.
Bu ay yeniden kaybettiğinde 1900 TL para verdik sanırım.

1- Memnun kalacak gibi görünüyor. Tedavi tamamlanmadı ama çok önemli ve olumlu bir fark var.
2- Pahalı ama şu anda peynir de pahalı, televizyon da pahalı, diş tedavisi de pahalı. Üniversite öğrencisinden özel ders bile herhalde saati 200 TL'dir. Bu konuda uzmanlığı olan bir diş hekiminin pek çok zamanını alacağınızı düşünürseniz pahalı fiyatlar bile makul görünüyor bana.
3- Kesinlikle değer. Gülümsemenizi saklamadan yaşamak çok rahatlatıcı bir duygu. Pek çok kişinin geçirdiği estetik burun ameliyatı bunun 7-8 katı kadar pahalı, çok daha acılı, ameliyat riski var vs. ama etkisi belki de ortodontinin etkisinden daha az (elbette kişiden kişiye değişecektir)
4- Gebelikte uygulanması sakıncalı olabilir. Hekim söyleyecektir. Gebeliğin dişleri, kemikleri ne kadar fazla etkilediğini siz benden iyi biliyorsunuzdur. Ayrıca ortodonti tedavi ani bir acı vermese de sürekli hafif bir ağrı, rahatsızlık oluşturan bir tedavi. Hamilelik sürecine bu rahatsızlığı eklemek isteyeceğinizi sanmıyorum.

Ortodontik tedaviye başlamadan önce 5-6 hekimle/klinikle görüşmüştük. Hepsi sanki "paranın yarısı malzemeye gidecek, diğer yarısını hekimlik için alıyoruz" gibi konuşmuştu. Ama kaybettiğimiz invisalign'i ücretsiz şekilde vermesinden, braket ve telleri istediği zaman değiştirmesinden anladığım kadarıyla malzemeler o kadar da pahalı değil. Zaten o basit braketlerin nasıl bu kadar para tutacağını anlamamıştım.

Hekimin yakın olması önemli, sık sık gitmeniz gerekebilir. Cumartesi çalışıyor olması sizin için gerekliyse ona da dikkat etmeyi unutmayın.
Hekimin daha önceki işlerini görmeniz, yorumlarını okumanız, hatta mümkünse bekleme odasındaki hastalarıyla birkaç kelime sohbet etmeniz faydalı olur.
  • michael_knight  (08.03.23 18:15:56 ~ 18:16:50) 
@michael_knight daha dün bu mevzu geçti, doktor invisalign'ın sitesinden bir detaya baktı bir paketi alırlarsa 3 yıl istediği kadar plak isteme hakkı oluyormuş. Sanırım hekimler farklı opsiyonları satın alabiliyor.


  • nhk ni youkosu  (08.03.23 18:24:14) 
merhaba, ben tedaviye yaklasik 3 hafta once basladim. sorulara cevaplarim:

1- su an memnunum ama her an bir seyler yiyip icen (ozellikle cay kahve duskunlugu olan) biriyseniz cok zorlanacaginizi soyleyebilirim cunku plaklar takiliyken su disinda bir sey icmemeniz oneriliyor. pratikte ise soguk ve renksiz oldugu surece sıkıntı yok ama cayi kahveyi sicak seviyorsaniz surekli plaklari tak cikar yapacaksiniz demektir ya da cay kahve aliskanligindan vazgececeksiniz.

2- ben aralik ayinda satin almistim paketi 40 bin tl olacak sekilde. simdi zam geldigini biliyorum ama bu tedaviyi yaptirmaktaki tek amaciniz estetik degilse gelecege yatirim gibi dusunulmeli diye dusunuyorum. ornegin benim alt dislerim kirilmaya basladi sıkışıklıktan (ve dis sıkma huyum da buna tuz biber oldu). su anda hala dislerimi normal kullanabiliyor olsam da kirila kirila kaybolacak on dislerim icin gelecekte implant yaptirmaya kalksam hem cok daha fazla odeyecegimi hem de daha cok zahmetli bir tedavi sureci gecirecegimi dusununce yaptirmaya karar verdim.

3- henuz daha cok yeni basladigim icin bu soruya su an bir cevabim yok, umarim deger :)

4- gebelikte uygulanmasinda bir sorun yok vucuda bir sey enjekte edilmiyor ve herhangi bir ilac kullanimini gerektirmiyor. yalniz dislerinizi sık fircalamaniz gerekecegini dusununce mide bulantisi gibi etkiler yapabilir. ben gebelikte sadece ve sadece dis macunuyla bulanti yasamis biri olarak hamileyken yaptirsam dislerimi fircalamak buyuk eziyete donusurdu diye dusunuyorum. fakat kilo kontrolu acisindan olumlu bir etkisi olabilir nasilsa hamileyim diye her akliniza geleni yemenizi engelleyebilir :) (hamileyken 25 kilo almis biri olarak bu guzel bir avantaj olabilirdi diye dusunuyorum :) )

5- benimki avrupa yakasinda o yuzden bu soruya bir cevabim yok maalesef.

bonus soru 6- dis teline gore avantajlari;

- tak cikar imkani olabilmesi plaklari cikardigimizda istedigimiz her seyi rahatlikla yiyebiliyor olmak.

- dis teli takmak istemeyen kisiler icin belli belirsiz gorunuyor olmasi.

- programin kendi yapay zeka sistemi sayesinde bittiginde dislerin asagi yukari neye benzeyebilecegini simulasyonla gorebilmek.

- belli sayida plak verildigi icin acil durumlar harici doktora daha nadir gitmek gerektirmesi.

- plaklarin kaybolmasi gibi durumlarda ucretsiz yenisini alabiliyor olmak ve tedavi bittikten sonraki 5 yil icinde herhangi bir olumsuz durumda yeniden ucretsiz plak talep edilebilmesi (bu madde sanirim aldiginiz pakete bagli her durumda gecerli olmayabilir).

dezavantajlari:

- tel takmadigim icin kullanim acisindan karsilastiramam ama plaklari takinca konusmada hafif bir pelteklik oluyor bu beni cok rahatsiz etti hala buna tam adapte olamadim, telde de boyle bir durum oluyor mu bilmiyorum ama.

- tedavi kisa surmuyor ve plaklari duzenli ve disiplinli sekilde takmak gerekiyor, oyle canim istemedi takmadim derseniz o tedavi bitmez :/ gunde min. 20 saat takilmasi lazim hatta gercekten randiman almak isterseniz en az 22 saat olarak soyleniyor ki kalan 2 saat de gun icindeki ana ogunler + dis temizligine ancak yetiyor hatta bazen yetmiyor. uzun uzun sofrada oturmayi seven biriyseniz gercekten cok zor zamani yetistirmek. bunun yaninda cok kasmayayim daha uzun sursun ama 20 saat yeter gunluk de diyebilirsiniz, tercihinize bagli bu da sonucta.

aklima cok da baska bir sey gelmedi sanirim her seyi cevaplamis oldum :)
  • in vino veritas  (08.03.23 20:00:54) 
Ben bir yılı tamamladım.
Memnunum

Üç plak sonra orijinal plan bitiyor.
Sonra tekrar ölçü alınıp belki revizyon yapılacak veya retainer gelecek


Ben sanırım ödeme bir buçuk sene önce olduğu için epey uygun maliyetle yaptırmış oldum.

İlk hafta bu iş nasıl olacak diye düşünmüştüm ama sonuçtan memnunum.
İkinci ay tamamen alışmıştım. Hayatımın sıradan bir parçası oldu. Aman hadi artık bitsin havasından çoktan çıktım
  • nop  (09.03.23 01:37:08) 
[]

Kimyasal kokan firinda yemek pisirme

Merhabalar. 4 gun once temizlige gelen abla firini saniyorum yag cozucu ve belki baska bir seylerle temizledi. Iyi duruladi mi bilmiyorum. Firin bosken 1-2 kez yarim saat bos calistirdim ama ben de islak bezle ustunden silmedim bi daha. Simdi uzun uzun yemek piserken firin temizliğinde kullanilan kimyasalin kokusunu aldim evde. Bu firinda pisen yemegi yesek zehirlenir miyiz basimiza bir is gelir mi?
Teşekkürler



 
[]

2016 sonbahar ales puani hala geçerli mi?

Yonetmelik değişmiş 5 yil gecerliymis vs. Yonetmeliklere baktim ama cok karışık geldi tam emin olamadim. 2016 sonbahar ales puani su an gecerli mi güncel bilgisi olan var mi




 
evet geçerli. 5 yıl boyunca kullanılabilir.

2021 sonbaharına kadar değil de 31 aralık 2021'e kadar geçerli galiba ama emin değilim.
  • avatar is back  (24.03.21 13:06:35) 
[]

Çocuk yapma nedeni

Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk yapmayin"cilardan ziyade bu dünyaya çocuk getirmek isteyip istemediğini kisisel olarak bilmeyenlerin cevaplarini merak ediyorum.

Düşünüyorum düşünüyorum bir insan var edip basina durduk yere dert açmaya gerek var mi emin olamıyorum. 5 yasinda okula gitmeye baslayacak, yillarca ülkemiz insani ile mücadele ederek okulu bitirecek sonra is bulma derdi, yine sacma sapan insanlarla uğraşarak para kazanmaya calisacak vs. Veya bunlari yapmasa atıyorum sanatçı olsa yine baska baska sıkıntılar yaşanıyordur. Hayatın amaci mutlu olmak değil evet ama mutsuz olma ihtimali olan bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon nereden geliyor? Olsa canla basla olabilecek en iyi şekilde yetistirmeye calisiriz o ayrı tabi ki ama sıfırdan var etme noktasındaki karar aşaması beni düşündüren kısım. Belki de karamsar bir insan olmayacak ve gayet sansli ve mutlu olacak bunu da bilmiyoruz tabi.

Siz ne diyorsunuz? Evli ve 30 yaş üstü cevap verebilirse sevinirim.

 
bu kadar sorgulamadıkları için :)

çoğu evlilik zaten bireyi tüketen ve hayata devamlılığını zorlaştıran bir psikolojiye sokuyor. maalesef bunu çocuk yaparak 3-5 yıl daha geçiştirmeye çalışıyorlar.

o yüzden kişi öncelik "ben" diyip yaşarsa mantık çerçevesinde düşünününce bırak çocuğu evlilik bile yapmaz.
  • redeath  (11.02.21 11:25:00) 
Üreme duygusu içgüdüseldir.
Söylediğin makul ve mantıklı gerekçeler gün olacak, an gelecek içgüdülerine yenik düşecektir.

  • Mirket  (11.02.21 11:43:15) 
bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon, bir primat olmaktan geliyor. primat özellikleri tüm bu sorgulamalardan daha baskın çıkıyor bir süre sonra.

baba olmayı, özellikle genç bir baba olmayı çok isterdim. yaşım 36, kanser hastasıyım (atlatıyorum, problem bu değil). artık baba olmak istemiyorum, sebebi genetik olarak bu rahatsızlığın sıkıntısını çocuğum/çocuğu/çocukları vs çekmesin diye.
  • uuth  (11.02.21 12:06:18) 
30 yaşın üzerinde, 5 senelik evli ve 10 senedir aynı sevdiğim adamla birlikteyim. Gerçekten bu dünyaya ikimizden bir çocuk getirmeyi çok isterdim, çok da iyi ebeveynler olacağımıza inanıyorum ama her şeye rağmen g.tüm yemiyor, totalde istemiyorum. Bu ülkede yaşamasaydım ya da bu ülke bu kadar kaygı yaratacak bir ortam olmasaydı yapardım. Şu ortamda çocuk yapmak ya bencillik ya oyuncak arayışı ya da gerçekten iyi maddi imkanlarına güvenerek çocuğu koruyacak bir fanus yaratılabileceğine olan güvenin neticesindedir diye düşünüyorum. Fanustan kastım, kendine benzer ailelerin çocuklarıyla, en elit eğitimi verip, en donanımlı şekilde yetiştirebileceğin, kafana eserse tak diye yurtdışına gönderebileceğin bi fanus. Çocuk toplumla çok yüzleşmek zorunda kalmadan yani. Onda da gerçekten 20 sene sonra, 40 sene sonra neyse susuzluk başlarsa, nükleer bişey olursa dünyanın herhangi bir yerinde nasıl koruyacaksın diye düşünüyorum.

Hormonlarım ve aklım bir olup bana yapma diyor kısaca :D artık bi gün kafayı yersem yaparım, bakıcaz :) Çocuğu olan tüm ailelere de sabır, güç, sağlık, başarı, mutluluk diliyorum :))
  • pandispanya  (11.02.21 12:14:30) 
Sınırlı kaynakların olduğu dünyaya bir çocuk getirme fikri şuan içime sinmiyor. Ama çok iyi bir anne olurum diye düşünüyorum, öğrenme ve gelişme aşamasında oyun kurmak, merak etmek, çocuğumla birlikte gelişmek, keşfetmek isterdim. Bir yanım eksik kalır gibi geliyor. Bir yandan da maddi yükümlülüğü istemiyorum, işe ara vermek istemiyorum, evimi değiştirmek durumunda kalmak istemiyorum. Eşim para olursa her şey hallolur diyor içten içe ona katılıyorum. Tam olarak ebeveyn olup olmayacağımıza karar vermiş değiliz. Yine de kendi ebeveynlerimiz yaşlandı ve destek gerekebiliyor, akrabalı büyük bir aile değiliz, bunu görünce bizim bir çocuğumuz olsa acaba destek olur mu ilerde diyorum içimden. Bakım vermek değil kastettiğim ama aramak sormak, görüşmek, danışmak, muhabbet etmek gibi şeyler. Belirsizlik hayatın her yerinde de olsa evrimin dürtmesi kendini anne babayken bulmak da var. Keşke bir taraf daha ağır bassa, ben bu meselede tam ortadayım.


  • kullanıcıadımbuolsun  (11.02.21 12:20:38) 
koşullar iyi ise neden yapılmasın bence ok
ama 2021 türkiye'sinde bence anlamsız

  • duyurukullanıcısı  (11.02.21 12:22:44) 
33 E / Bizde şu şekilde gelişti; Evlendikten sonra uzun zaman gezelim çocuk yapmayalım diye bol keseden konuştuk önce. Sonra etraftaki arkadaşlarımızın çocukları oldu, eşimin arkadaşları da birbiri ardına bebeklerini kucaklarına aldı. Sonra nasıl oldu anlamadık biz de çocuk istiyor olduk. Bebeğimiz henüz yolda, bizi neler bekliyor hala bilmiyoruz ancak daha gelmeden her muhabbet onun üzerinden dönüyor.


  • va  (11.02.21 13:02:29) 
Kendimi bildim bileli çocuk düşkünü olmadım. 30'larıma gelene kadar çocuk mu / kedi mi deseler herhalde kedi derdim.
30 enteresan bir dönüm noktası kadınlarda. Hormonlar coşuyor mudur nedir? İki kızım var çok şükür, iyi ki varlar.
Mutlu olmanın tamamen olmasa da bir karar verme işi olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımı öyle yetiştirmeye çalışıyorum. Kendimi karamsarlığa kaptırmadım, onları da kaptırtmamak için elimden geleni yaparım.
  • SiyamkedisiZorro  (11.02.21 13:14:42) 
seviyorsan, seviliyorsan, güveniyorsan, bir ömür beraber geçer diyorsan: gaz maskesiyle gül koklanmaz deyip çocuk yapılıyor bence


  • bir soru sorcam  (11.02.21 14:10:03) 
Belli bir sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik standardın altında kalan insanların bunu bir basamak olarak kabul ettiklerini düşünüyorum ve gözlemliyorum. Okul bitti, işe gir, evlen, çocuk yap. Üzerine çok fazla düşünmüyorlar ve romantik yaşıyorlar hayatı. Yapılması gerekiyor, çocuk aile kurumunun amacıdır gibi geliyor sanırım onlara. Kendileri henüz hazır hissetmeseler aile büyükleri istiyor diye yapıyorlar mesela. Ben ciddi anlamda planlayıp kendimi geri dönülmez şekilde hazır hissetmeden çocuk yapma kararı almam ama onlar için böyle bir süreç yok sanırım.


  • Mossy  (11.02.21 14:23:56) 
Bu istek içgüdüden çok kültüren kodlar yüzünden baskın geliyor

Zorluğu var evet fakat yanında gelen statü ve tamamlanmışlık etiketi
  • freebird5406_2  (11.02.21 14:39:27) 
toplumsal ve kültürel olduğunu düşünüyorum ben de. bir yerde herkes "ee çocuk?" diye düşünüyor. evli olmadığı ve mevcut şartlarda çocuk yapma ihtimali olmayan kişiler bile "ne zaman çocuk yapacağım" fikrine kapılıyor. ya da bir an önce evleneyim de çocuk yapayım falan. yaş geçmesi diye bir türkü var bir de, yaşım geçiyor diye bir telaşa giriliyor. bir de fazla abartılıyor. bizde abartılan iki şey herhalde çocuk yapmak ve annelik. isteyen yapsın tabii ki, allah mutlu mesut etsin, ama çocuk aşırı büyük sorumluluk. bir çok insan da bunu pek düşünmeden yapıyor geçiyor. neden, çünkü kültürel, çünkü herkes yapıyor, o niye yapmasın.


  • veritaslibertas  (11.02.21 14:48:38) 
7 yıllık evliyim, şu an 5 aylık hamileyim. Tüp bebekle, anam ağlayarak yaptım bi de açıkçası. Hata kaza galan değil, gayet planlı bir bebek.Yorumları şoka girerek okudum açıkçası.

Kendimi de çok kötü hissettim. Bu dünyaya çocuk getirerekk sınırlı kaynakları kötü kullanan, çocuğunun geleceğini düşünmeyenn bencil insanlar olarak...

Gaz maskesiyle gül koklanmayacağı(!) için çocuk yapıldığını düşünen de varmış demek ki gerçekten. Ya da bireyselliğimizi yitirdiğimiz için evliliğimiz ite kaka gitsin diye çocuk yapmış da olabilirmişiz. Vay... vay ki ne vay...

Soru sahibi, biz mutlu insanlarız. Birbirimizi seviyoruz, dünyaya sevebileceğimiz bizden bir parça getirmek istedik. Hepsi bu kadar.
  • physcos physcos  (11.02.21 15:00:47) 
6 yillik evliyim 1 cocuk var

Bir tane daha yapmazsam annem babam ve kayınpeder kaynana beni kesecek

Çok baskı yapıyorlar

Çocuk yapma nedenim: tam bir aile olmak ve eşimin anne olmayı istemesi
  • intern in the house  (11.02.21 20:16:45) 
34 K tüp bebek tedavisi ile 1 aylık hamileyim. Eşim bu ülkeye çocuk mu yapılır kafasındaydı ama ben aile olmak bütün olmak istedim. Ayrıca bizim gibi insanlar çoğalmazsa ilerde yaşadığımız yer daha da boktan bir yere dönüşecek. Gümbür gümbür cahil nesil geliyor. Annelerinin kafasına çukur işareti kazıttığı çocuklar büyüyünce bu ülkeyi yönetecek.


  • suicides underground  (11.02.21 20:30:19) 
35 yaşındayım 2 çocuğum var. çocuk konusunda hala gelgitli düşüncelerim var:

(1) geleceği distopya gibi görmediğim için (maksimum 2 çocuk şartıyla :)) çocuğa iyi bir gelecek sağlayarak topluma katkı sağlayacağımı düşünüyorum. kendi hayatımızdan büyük feragatle oluyor bu ama bizim gibi düşünenler olmasa suicides underground'ın dediği gibi olacak.

(2) anne olmayı ilk istediğim zamanlarda motivasyonum biraz farklıydı, çevreme baktığımda gördüğüm anneliğin verdiği o olgunluğa erişmeyi istiyordum, iyi bir insanın yetişmesine emek vermeyi istiyordum. o zamanlar gayretliydim yani. ama kazın ayağı öyle değilmiş, o olgunluk doğumla birlikte güncelleme gibi inmiyormuş, burnunu sürte sürte olgunlaşıldığını tecrübe ettim. hem 30 yaşından sonra zamanının yönetimini egosantrik bir varlığın eline vermek zorunda kalmak, hem de çocuk büyürken kendi travmalarımla yüzleşmek beni çok zorladı. böyle olacağını bilsem hiç bu işlere girmezdim diye düşünüyorum bazen. biraz depsesif biriyim, bu genlerin aktarılmaması lazımdı, doğal seleksiyonla yok olmalılardı :) (bunu çocuklarımın şahsından bağımsız olarak söylüyorum tabi ki)

evliliğin 5.yılında annelerimiz çocuk meselesini çıtlatmaya başlamıştı, onun da etkisi olmuştur mutlaka. kırk kere söylersen olur hesabı :)
  • starlightz  (11.02.21 20:48:24 ~ 20:52:38) 
6 aylık evliyim, 31e. çocuk yapma konusunda ne düşünürsen düşün, şu denklemi asla unutma: kadınların çocuk yapabileceği sınır bir yaş var ve sonrasında sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme ihtimalin oldukça düşüyor. ister çocuk iste, ister isteme, bir çok kadın "bu dünyaya bir kere geliyorum ve bunu yapamayacağım" düşüncesinin kurbanı oluyor. bunun üzerine toplumsal "anne" kodlarını da eklersen neden insanların önce aa çocuk mu asla çok banal dünya turu yapıcaz biz deyip sonra birden apar topar çocuk patlattıklarını anlayacaksın.


  • roket adam  (11.02.21 23:51:17) 
Koşullar zerre umrumda değil, musmutlu bir hayat sürdüm diyemem ama ben yaşamayı seviyorum. Kötü şeylerden de saçma bir haz alıyorum, karamsarlığa düşünce ''keşke doğmasaydım'' dediğim zamanlar lise biterken sona erdi sanırım. Bunları yaşamamak, hiç doğmamış olmak istemezdim. Şu an her şey b.k gibi hayatımda:) ama olsun yaşamak güzel şey. Düzeltmeye çalışmak, çabalamak güzel sağlıklı olduğun sürece.

Yine de hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı hayal etmedim. Kendi hayatımı noktalayıp başkası için yaşamak gibi geliyor çocuk meselesi. Çok zengin olsaydım, düzenli ve düzgün bir hayatım olsaydı yine de istemezdim bence, çünkü aynı kapıya çıkıyor.

30 K e
  • megalomaniac  (12.02.21 00:11:18) 
giderek cidden bu yıllarda çocuk yapanların cesaretine hayran oluyorum


  • duyurukullanıcısı  (12.02.21 22:45:30) 
evli ve 30 yaş üstü olarak cevap veriyorum: uzun yıllardan sonra gerçek hisler beslediğim bir sevgili kişisi olmuştu. türlü fedakarlıklar yaparak beraber olduk. sevgili kişisi deliler gibi çocuk istiyordu ben ise onu henüz yeni bulduğum için sevgililik müessesinin tadına varmak istiyordum hayatımda ilk defa. derken bir gün bazı şikayetler yüzünden jinekolog ziyaretim oldu ve bir rahatsızlığım olduğunu öğrendim doktor hemen çocuk yapmayı dene 1 ay bile ssenin için kayıp yoksa çok zorlanırsın falan dedi. sonra çocuğum olmadığını ve sevgili kişisinin çok üzüldüğünü hayal ettim. benim motivasyonum bu oldu ve korunmayı bırakınca hamile kaldım. bebiş gelince ilk 1 yıl çok zorlandım malum herkesin zorlandığı sebepler ama özellikle de sevgili kişsii ile benim zamanımdan çaldı diye düşündüm vs. ama bebe 1 yaşlına geçince bende bir şeyler oldu bebişle aramda muazzam bir bağ oluştu ve şu an bile hr geçen gün artıyor o bağ 3 yaşına gelmek üzere kendisi. çok klişe ama annelik hiç bir aşka benzemiyor bambaşka bi hisle seviyorsunuz bebeyi. ülkenin güvenlik ve ekonomi ile ilgili sorunları beni onun geleceği ileilgili çok kaygılandırıyor o yüzden 2. ye asla cesaret edemiyorum zaten ayrıca maddi ve manevi olarak kendimden yaptığım fedakarlıklar da 2. yi asla düşündürmüyor.. evet partner kişisi ile ilişkimizden kendimizden dev fedakarlıklar yapıyoruz ilk 2 yıl uyku uyumadığım için kronik migrenli olup ilaçlardan sağlığımı kaybettim ama şimdi dönüp bakınca her şeye değer. hayata bir deneyimler silsilesi olarak bakıyorsak her kadının anneliği bir kez deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum.


  • iwillsee  (21.02.21 14:59:11) 
[]

İnternetten kuru incir almak

Guzel bir aydin dağ inciri almak istiyorum ancak instagramda gordugum saticilara guvenemedim nedir necidir ne kadar saglikli uretim yapiyorlardir vs. Bu incirci amca ya da daginciri.com'dan incir aldiniz mi daha önce guvenlir midir ya da bildiğiniz denediginiz guvenilir bir satıcı var mi? Üretim bicimleri, aflatoksin degerleri de aklima takılıyor iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.




 
Ufresh den aldım ben, sorun yaşamadım.


  • neymis  (24.12.20 08:38:14) 
tariş'e baktınız mı?


  • lazpalle  (24.12.20 08:50:18) 
www.karaottohumdernegi.org

karaot tohum dernegi bir araştır neler yaptıkları göreceksin.

organigiz.org bu adresten satış yapıyorlar.
  • kaiserr76  (24.12.20 09:55:43) 
ne kadar alacaksınız ki ve nerdesiniz? :)


  • a darkness coming  (24.12.20 10:09:49) 
instagramdan birinden aldım 2dir, baya baya iyi. toplamda 4 kg yedik en ufak bir sorun yaşamadım, ilaçsız diyor
www.instagram.com

  • delidiyorum  (24.12.20 10:11:15) 
@a darkness coming 2 kilo civari alirim sanirim istanbuldayim


  • instant crush  (24.12.20 10:16:53) 
Yurt disindayim. Burda happy village adi altinda Izmir'de Isik Tarim tarafindan uretilen organik sertifikali kuru incir satiliyor ve cok guzeller. 5-10 dakika suda bekletip yiyoruz. Orda ayni ureticinin urunlerine bakabilirsiniz.


  • taurina  (24.12.20 11:05:36) 
Tuğba kuruyemişin internetten satışı var. Tavsiye ederim.


  • alcapon  (24.12.20 11:31:54) 
inciri severim özellikle kür yaparım uzun süre sağdan soldan istedim ama incirciamca kesinlikle doğru yer tavsiye ederim .ilgili


  • kaankaan  (28.01.21 22:49:20) 
www.sadeaile.com

bu siteden birçok ürün aldım, hepsi kaliteliydi.
  • evanka  (28.01.21 22:51:11) 
Merhaba ben daha önce incirci amca sitesinden sipariş verdim ve sipariş vermeden önce bilgi almak amacıyla siteye instgram üzerinden ulaştım hiç bir işlem görmemiş tamamen doğal alfotoksin testlerine tabi tutularak satış yapıldığını bildirdiler gelen ürünler bahsedildiği gibi tamamen doğal ürünler elime ulaştı ve memnun kaldım benim gibi doğal ürün takıntınız var ise incirci amca dan sipariş verebilirsiniz :) :)


  • Thebest  (10.06.21 22:24:28) 
hilmi yildirim


  • Ley  (10.06.21 22:27:36) 
[]

Okuyacaginiz yeni kitaplara nasil karar veriyorsunuz

Yeni kitaptan kasıt son 20 yil içinde yazılmış ve belli bir edebi değer taşıyan kitaplar. Ne zaman kitap alacak olsam ya klasiklerden alıyorum ya da bilimsel kitaplar alıyorum. Günümüzde yazılmış kaliteli, ozgun içerik yoktur diye dusunerek bir seyler kaçırıyor olmaliyim ama hicbir zaman yeni basılmış bir kitap almaya elim gitmiyor.

1-Bu tarz kitaplardan nereden haberdar oluyorsunuz?
2-Önereceğiniz kitap var mi?

Tesekkurler.

 
Aslı erdoğan
Latife tekin

Türk edebiyatından takip ettiklerim arasında ilk aklıma gelenler.

Şiir ve biyografi severim. Dolayısıyla son 20 yıl kriterini bağlı kalmadan sadece ilgi alanlarıma yönelik yazarlar ya da ilgilendiğim konularla
ilgili kitapları alıyorum.
Tavsiye edilen kitaplara bakıyorum, hoşuma giderse onları da alıyorum.
Böyle böyle büyüyor kütüphane.
Mobildeyim, düşük cümleler gramer hataları için özür dilerim.
  • balik kraker  (02.11.19 11:07:35) 
Edit:yeni kitaplardan arkadaş tavsiyesi, İnternet yorumları ya da gazetelerdeki kitap tanıtımlarıyla(kitap ekleri vb) haberdar oluyorum.

Polisiye severim mesela sevil Atasoy, Ahmet Ümit dememiştim. Onları da ekleyeyim. Daha düşünsem neler neler çıkar da...
  • balik kraker  (02.11.19 11:09:13) 
Arkadaşlarıma soruyorum


  • westblack  (02.11.19 11:20:17) 
Turk edebiyatiyla sınırlamayın lutfen dunya edebiyatını daha cok bilmek istiyorum aslinda


  • instant crush  (02.11.19 11:25:28) 
Dilerseniz kütüphanemim parti parti fotoğrafını çekip atayım. Tek tek yazamıyorum çocukla zor oluyor.
Ama genelde eski kitaplar oluyor bende de...

  • balik kraker  (02.11.19 11:36:08) 
"Roman türü tüm dünyada düşüşe geçti" çok acayip bir önermeymiş. Sadece self-published kitaplarin bile on yılda yüzde dörtyüze yakın arttığını düşünürsek, edebiyat alanında artık daha diverse açılımlar yapıldığını göz önünde bulundurursak en azından sayı olarak bir düşüş olmadığı aşikar. Kalite olarak düşüşe geçtiği düşüncesiyse burada öne sürülen, yine elimizde yetersiz data var. Bu klasik kitapların zamana yenilmediği bir gerçek, fakat günümüzde yazılan bazı romanların da ikiyüz yıl sonra okunup okunmayacağını bilmiyoruz, zira daha o kadar zaman geçmedi üstünden. Sırf yeni diye "salla gitsin" diye bakmamak gerekir. Ha tabii, yukarıda bahsettiğim self-publishing imkanlarının artmasıyla herhangi bir sektörel onay ihtiyacı olmadan bir çok şey basılabiliyor ama o da genelleme yapmak için yeterli değil diye düşünüyorum.

Ben okumayı sevdiğim türlerden gidiyorum. Mesela modern dönem İngiliz yazarları özellikle ilgimi çekiyor. Jodi Taylor, Gavin Extence, Alastair Puddick, Christopher Shevlin, Caimh McDonell vs gibi yazarlar birbirine benzer tarzlarda ürünler çıkarıyorlar, onları takip ediyorum. Haliyle sevdiğim bir yazarın yeni bir kitabı çıkınca onu alıyorum.

Booker ödülü vs almış kitapları takip etmeye çalışıyorum bazen. Ya da seçmemde faydası oluyor diyeyim.
İnstagram'da sevdiğim bazı yazarları takip ediyorum, onların önerdikleri kitapları okuyorum. (bu en önemli kriterlerimden biri olabilir.)
Non-fiction içeriğinde ilgimi çeken konuları takip ediyorum.
Amazon'da ve başka kaynaklardaki yorumları okuyorum.
Ayrıca yazarlardan oluşan bir community (buna ne deniyorsa) içindeyim, herkes birbirine tavsiyede bulunuyor.

"Önereceğiniz kitap var mı?" çok geniş bir soru, ne tarz, nerelerden olan kitaplarla ilgileniyorsunuz ki?
  • sopiro  (02.11.19 13:33:52 ~ 13:34:31) 
al benden de o kadar.
benim gibi insanı okumaktan soğuttular. daha gençken ne kadar okursan o kadar iyi mottosu ile okuyordum. sonra boş beleş birbirini tekrar eden şeyler okuduğumu fark ettim. önüne gelen kitap yazıyor yazıyordu ki okuyarak bitiremezdin. bu bende paradigma değişikliğine yol açtı. sonraları seçici olmaya başladım. bir nevi diyete benzedi bu. bazı tür ve kişilerden uzak durdum. özetini bile okumadım merak etmedim. ---hiç bir şey kaybetmedim--- bunu görünce de diyet azdı. daha da seçici oldum derken öyle bir noktaya geldim ki neyi okuyacağımı ince eleyip sık dokurken okuyacağım şeyle ilgili okurken zamanım geçiyordu. bunu netflixde izleyecek film bulamayıp filmleri önceden araştırmaya başladığın ve sonunda saat 11 de hiç bir şey izlemeyemeden yatıp uyuduğum bir sürece benzetebilirsin. şimdi de bu döngüden çıkamıyorum iyi mi? yani bir şey okumaya karar verip, bu okunur mu deyip, hayır bu daha iyi diye düşünür olduğum ve enerjimi buna harcayıp okuyamamakla sonuçlanan döngüden. aradığım şey sahicilik ve stil.. konu önemli değil neredeyse. cevap olmadı yorum oldu ne yapalım idare et.

  • jeharfi  (02.11.19 13:51:35) 
takip ettiğim goodreads hesapları var. zevkini sevdiğim insanlar var. her zaman birebir tutmasa da beğeniler çoğunlukla denk geliyor.
goodreads'te bir süre geçirdikten sonra benzer zevklere sahip insanlardan bir kitle oluşuyor. oradan oraya derken de o istediğiniz kapı açılıyor. ya da yeni çıkanları takip edip risk alacaksınız.
türk yazarlarda o risk %90 ihtimalle gerçekleşiyor, yabancı yazarlarlarda da %50, %60 oranında... yeni çıkanları takip ederken çok övülenlerden genellikle uzak duruyorum ben. yeni çıkan değil de, dilimize yeni çevrilen "kalbin yardımcı fiilleri" diye bir kitap okudum mesela, macar bir yazarın, kendimi kesecektim. sonra hakkında ne yazılmış diye biraz gezinince yere göğe koyamayan pek çok yazı ve blogger gördüm. garip cümleleri art arda dizme telaşındaki deneysel yazarlardan zerre kadar hazzetmiyorum ama nedense türkiye'de çok övülüyorlar. anlaşılmayanı en iyi ben anlarım zihniyeti herhalde bu.

sürekli klasik klasik, daraltıyor. keşiflerden biri mutlu edince yepyeni bir dünya açılıyor önümde, o yüzden o riski almaya devam ediyorum.
  • benyazarsamolur  (02.11.19 14:20:58) 
Sevdigim yayinevlerinden cikanlari listeletiyorum idefix.com benzeri sitelerde.

Melisa kesmez'in kitaplarini oneririm. 3 oyku kitabi var ve hepsi birbirinden sevimli. Yeni yazarlara baslangic icin dogru bi tercih olabilir.:)
  • la.luna  (02.11.19 14:34:07) 
Takip ettiğim, sevdiğim yazarların yeni kitapları çıktıkça online satış sitelerinden haberim oluyor.

Bağımsız kitapçıların Twitter ve instagram sayfaları çok faydaları oluyor yeni yazarlar keşfetme konusunda.

Mesela izmir'de Yerdeniz kitapçısı. Sahibi Nuray hanım çok tatlı kadındır. Twitter sayfasında sürekli "okuyun, duacım olursunuz" şeklinde kitaplar paylaşır. Çok faydasını gördüm.

twitter.com
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (02.11.19 17:29:11) 
Merak ettigim konularla ilgiliyse yazarı da bilim insanıysa


  • sordum soruyu  (02.11.19 17:50:10) 
Zihni milli eğitim ve medya tarafından iğdiş edilmiş bir nesilden olduğum için henüz Türkçe edebiyatın klasiklerini okuyorum. 20'li yaşlarımın ortalarına kadar Tanpınar'ı ve Kemal Tahir'i rejim karşıtı olarak gördüm diyeyim, siz anlayın :)

80 sonrası modern Türkçe edebiyattan sadece İhsan Oktay Anar'ı hakkıyla okudum.

Ben de arada bir acaba neleri kaçırıyorum diye düşünüyorum ama eğer son 30 yılda yeni bir Yaşar Kemal çıksaydı bir şekilde haberimiz olurdu :)

Kitap tavsiyesi için bir sürü kaynaktan faydalanıyorum. Murat Sevinç'in Gazete Duvar'daki kitap yazılarını takip ediyorum. Emrah Safa Gürkan herhangi bir konu ile ilgili kaynak eserleri paylaşıyor. Sevan Nişanyan'ın önerdiği kitapların da boş çıktığını görmedim. Daha Harari ve Kahneman bu kadar patlamamışken o önerdiği için okumuştum.

fivebooks.com'da alanında uzman kişilerin önerdiği kitaplara bakıyorum. Eğer Goodreads ve Amazon'da çok fazla zıt yorum okuduysam libgen'den kitabı indirip göz atıyorum.

Dünya edebiyatında diğer alanları bilmiyorum ama bilimkurgu alanında son yıllarda iyi yazarlar çıktı.
  • bruce mclaren  (02.11.19 19:58:34) 
[]

kitap önerisi

okuyup da memnun kaldığınız, başka diyarlara alıp götüren sizi iyileştiren romanlar neler?




 
Uçurtma avcısı.


  • six packsiz  (19.05.16 14:56:56) 
Kadından kentler. Murathan mungan. Defalarca okunmayı hakediyor. Insanın iyileşmesinin en hızlı yolu teşhistir. Daha iyi teşhisler koyan bir yazar olamaz.


  • a r a m i s  (19.05.16 14:58:51) 
Ben başucu kitabım olan puslu kitalar atlası diyorum. Kendimi kötü hissettiğimde açar bikaç sayfa okur, dünyanın bir masal olduğunu ve en büyük mutluluğun dünyanın şahidi olmak olduğunu hatırlar, biraz rahatlarım.


  • ambrosia  (19.05.16 15:16:19) 
beklediğin ölçüde bir dönüşüm yapacağını zannetmiyorum ama ben de bir murakami sever olarak seni başka düşüncelere götürmek üzere, etkileyici, sorgulatan, kitap önerileri olarak şunlar aklıma geliyor:

magda szabo'nun dört kitabı var: kapı, katalin sokağı, ıza'nın şarkısı ve yavru ceylan
herman hesse: demian, bozkırkurdu
salinger: franny ve zooey, dokuz öykü
harper lee: bülbül'ü öldürmek
michael ondaatje: ingiliz hasta
boris pasternak: dr. jivago
jostein gaarder: portakal kız
  • puc  (19.05.16 15:29:38) 
itiraflarım, tolstoy


  • toua tokuchi  (19.05.16 15:40:28) 
zorba- kazancakis


  • docrivers  (19.05.16 15:48:59) 
john fowles - büyücü.
teşekkürleri sonra alırım :P

  • manuel mandalina  (19.05.16 15:50:51) 
Göğü Delen Adam


  • harvey  (19.05.16 15:52:29) 
Bin muhtesem gunes.


  • brnbrs  (19.05.16 19:06:14) 
Orhan Pamuk - Yeni Hayat


  • lolita  (19.05.16 19:13:04) 
suskunlar-ihsan oktay anar


  • sonbaharadam  (19.05.16 19:24:37) 
zorba, itiraflarım +1500


  • nice tnetennba  (19.05.16 19:25:43) 
Latife tekin berci Kristin çöp masallari


  • adivar  (19.05.16 20:08:56) 
[]

güzel soundtrackli film

500 days of summer'da the smiths güzeldi örnek olarak. başka ne önerirsiniz?




 
(bkz: c.r.a.z.y.)


  • tepedeki psychedelic adam  (03.11.15 00:50:19) 
şimdi hangi tarz? mesela son dönemde en iyisi bence "dope" filmi.


  • herospower  (03.11.15 00:55:08) 
blade runner
tron
lost highway
berlin calling (techno seviyorsan)
apocalypse now
pulp fiction
trainspotting
  • aksimetre  (03.11.15 01:00:44) 
forrest gump


  • battal gemalmaz  (03.11.15 01:01:53) 
tarantino filmlerinin soundtrack'leri çok iyi oluyor.

sonracığıma, son zamanlarda izlediklerim içinde the man from u.n.c.l.e.'ın müzikleri çok güzeldi. guy ritchie'nin de filmlerinin müzikleri iyi oluyor zaten.

500 days of summer'a uygun nokta atışı yapmak gerekirse garden state'te çok güzel şarkılar vardı.
  • whimsical  (03.11.15 01:05:40) 
hababam sınıfı
requiem for a dream
pulp fiction
  • cokponcik  (03.11.15 01:19:47) 
butun tony gatlif filmleri.


  • brkylmz  (03.11.15 01:32:33 ~ 01:32:42) 
forrest gump
lock stock and two smoking barrels
midnight cowboy
her şey çok güzel olacak
  • dirty pussy and cock  (03.11.15 01:33:53) 
incendies - radiohead you and who's army ?


  • aks6  (03.11.15 01:36:04) 
(bkz: high fidelity)

Zaten müzik hakkında bir film kısmen, ama müzik belgeseli falan değil kesinlikle. Bildiğim en iyi soundtrack'e sahiptir, ve en sevdiğim birkaç filmden biridir.
  • long live rock n roll  (03.11.15 01:56:08) 
good bye lenin
the garden state
submarine
  • cekingen fil  (03.11.15 02:20:24) 
easy rider
ex drummer
gummo
mulholland dr.
  • lesmiserables  (03.11.15 06:05:32 ~ 06:08:47) 
tüm Wes Anderson filmleri.


  • polifonik osuruk  (03.11.15 10:54:49) 
once


  • sta  (03.11.15 11:18:10) 
closer - damien rice (blower's doughter)
about time - how long will i love you.

  • baharat  (03.11.15 11:44:12) 
verdiğin örnekle pek uyuşmasa da. darren aronofsky'nin filmlerinin soundtrackleri çok iyi oluyor.
requiem for a dream
pi
the fountain
vs...

tarantino soundtrackler +1
  • veritaslibertas  (03.11.15 12:12:06) 
[]

Saraylı şatafatlı film önerisi

İçinde süslü elbiseler giymis kadınlar, soylu erkekler, abartılı döşenmiş lüks evler, saraylar olsun. Konusu da cok dandik olmasın tarihi entrikali falan olursa guzel olur. Boyle bir şeyler izlemek istedi canim, size güveniyorum.




 
  • red g  (23.09.15 17:51:38) 
eyes wide shut (tarihi değil ama entrika, şatafat var)
the leopard

  • lesmiserables  (23.09.15 17:51:49 ~ 17:52:31) 
  • bryan fury  (23.09.15 18:16:15) 
the great gatsby
www.imdb.com

  • naoko  (23.09.15 18:30:11 ~ 18:30:37) 
keira knightley'nin oynadığı düşes


  • sayns  (23.09.15 18:51:38) 
  • siyahliadam  (23.09.15 23:32:45 ~ 23:33:04) 
tam bir şatafat filmi: marie antoinette
www.imdb.com

  • whimsical  (23.09.15 23:46:08) 
Monaco prensesinin filmi vardi, filmin adini unuttum. Aradigin film o iste.


  • stavro  (23.09.15 23:47:23) 
The Young Victoria
www.imdb.com

The Other Boleyn Girl
www.imdb.com

The Dushess
www.imdb.com
  • an engineer  (24.09.15 00:02:35 ~ 00:11:38) 
barry lyndon
russian ark
goya
  • osmanyueksel  (30.09.15 02:42:38) 
[]

dizi önerisi

bir kız olsun, bir de yakışıklı erkek olsun, bunların eğlenceli arkadaş çevresi olsun, biraz loser olsunlar, biraz da komik olsunlar. ne olsun?

peşinen teşekkür ettim.


 
coupling ve friends diyecekler


  • basond  (11.05.15 19:03:46) 
biraz daha yeni tarihli olursa iyi olur. en azından iphone icat edilmiş olsun.


  • instant crush  (11.05.15 19:07:16) 
suburgatory


  • damla cikolata  (11.05.15 19:15:33) 
2 broke girls tabii ki


  • gmzo  (11.05.15 19:17:02) 
Community


  • inheritance  (11.05.15 19:23:40) 
the it crowd. iphone 3 vardı heralde. olur mu :)


  • spirit crusher  (11.05.15 19:47:08) 
Community +1, broklyn nine-nine, everybody loves raymond, that '70s show, 2 brooke girls, freaks and geeks, scrubs, awkward., my name is earl, rules of engagement, happy endings.

biraz daha düşünsem 10 tane daha bulurdum herhalde :)
  • komsu komsunun nickine muhtactir  (11.05.15 20:24:56) 
ısrarla "how not to live your life". sevin şu diziyi, izleyin artık be :)
her seferinde tavsiye ederiyorum.

  • crescendo  (11.05.15 20:36:44) 
silicon valley *kız pek yok:) ama aranılan kan bu

its always sunny in philadelphia

mozart in the jungle
  • pvivn  (12.05.15 15:12:40) 
eskilerden That 70s Show çok tatlıdır.


  • peggy  (12.05.15 15:36:13) 
@crescendo'nun yazdigini okuyunca ben bunu ne zaman yazmisim dedim. Baktim ben yazmamisim kisa süreli bir sok yasadim, zira ben de herkese bu muh-te-sem diziyi tavsiye ediyorum hem de israrla

how not to live your life
  • beholderrulez  (12.05.15 15:55:34) 
Skins'i izledin mi? Uk olanı fena değil, kafa dağıtmalık.


  • köstebek kurabiye  (12.05.15 17:32:04) 
[]

yabancıların simite bakış açısı

nedir merak ettim. seviyorlar mı?




 
içki sonrası yiyeceği gibi görüyorlar.


  • fallthepieces  (31.12.14 12:37:06) 
alman tanıdıklarımın hepsi de beğenmedi. onlarda simite benzer "bretzel" var. aynı simit gibi ama hamur doludur içi, tuzludur ve susamsızdır. her defasında da "bu kadar susam çok, e hani bunun hamuru" dediler. haklılar da. bretzel'in yanında simitin esamesi okunmaz.


  • brotha b  (31.12.14 12:39:36) 
benim çok sık yabancı misafirlerim oluyor. bugüne kadar sevmeyeni görmedim. çok sevdiler. hatta geçen facebook albümüne koymuş bir arkadaşım simitçinin bi fotoğrafını, altına da 'muhteşem simit' tarzında bir şey yazmış, türkiye'ye gelen başka tanıdıkları da 'evet, çok güzel bir ekmekti o' diye yorum yapmış.


  • dessy  (31.12.14 12:41:12) 
valla bizim için çok numarası olmayan şeyler gördüğüm kadarıyla onlara mükemmel geliyor. simit de bunlardan biri.


  • siradisi00  (31.12.14 12:45:06) 
bi arkadaşıma yedirmiştim. ekmek yemekten farkı yok bunu nasıl tek başına yiyebiliyorsunuz demişti. gerçi hamur işi pek sevmeyen biriydi ondan beğenmemiş de olabilir.


  • sir gawain  (31.12.14 12:45:44) 
istanbul'a gidip çay - simit - beyaz peynir deneyip çok beğenen arkadaşlarım var.

ama onun haricinde bizim gibi çok ekmek yemek, hatta kuru kuru hamur işi yemek (simit, poğaça gibi) yaygın değil, illa yanına bir şey istiyorlar.

mesela bagel popüler ama yanında sürmelik bir sos, somon füme, tavuk vs. ile servis ediliyor.
  • lily briscoe  (31.12.14 12:48:15) 
Polonya'da da bizdeki simitin aynısı var zaten. Sokakta simit arabalarında satılıyor meydanlarda vs. Ama fakir ülkeler haricinde işte kuru hamur yeme olayı çok yaygın değil.


  • crown  (31.12.14 12:52:57) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.