[]

google chrome 64 bit

chrome'un 64 bit versiyonunu indirdim. birkaç sorum var.

1. chrome'u her kaldırıp yüklediğimde adobe acrobat pdf oluşturma eklentisi otomatik olarak eklenirdi, bu sefer eklenmedi. adobe programı 64 bit mi 32 bit mi emin değilim. acaba 32 bit olduğu için mi (32 bitse yani) kullanamıyorum adobe eklentisini?

2. bilgisayar -> yerel disk (c:)'de "program dosyaları (x86)" ve "program files" diye iki klasör var. "program files (x86)"daki "x86" 32 bit programlar anlamına gelmiyor mu? bu yeni chrome'un dosyaları x86 klasörünün içinde. böyle bir yazı okumuştum sanki, 64 bit programlar program files'a, 32 bit programlar x86 olana gidiyor diye.

3. bu 64 bit chrome'un sayfa içi görünüşü vs. bir değişik geldi bana. psikolojik mi? ne farkı var 32 bitten?

 
2. Aynen dediğin gibi.


  • doxanikee  (13.01.15 18:57:04) 
2.'de asıl soruyu sormamışım.

2'nin devamı --> durum böyleyse bu 64 bit chrome neden x86 klasörüne gitti?
  • oymak beyi  (13.01.15 18:59:51) 
[]

fotoğrafların bilgilerini söyleyen site

böyle bir site vardı. siteye, merak ettiğin fotoğrafı yüklüyorsun, ne zaman çekildiğini, neyle çekildiğini ve daha bir sürü ayrıntıyı sana söylüyordu. eskiden rastlamıştım, lazım olmaz diye de hiç dikkat etmemiştim ama neydi sitenin adı, bilen var mı?




 
Şu iş görür mü?

regex.info
  • teknikekip  (02.01.15 12:56:17) 
fotoğrafa sağ tıkla.
özellikler>detaylar.

  • teritori  (02.01.15 12:57:40) 
maalesef. bayağı bir ayrıntı veren site vardı.


  • oymak beyi  (02.01.15 13:18:48) 
istediğin bilgilerin adı exif bilgileri.
bununla alakalı tonla program var. istersen onları indirip deneyebilirsin.

  • teritori  (02.01.15 13:23:10) 
regex'tir o teknikekip'in dediği gibi. fotoğrafta exif bilgisi yoksa göremezsin ama.


  • argent dawn  (02.01.15 13:24:39) 
google plus'da yüklü fotoğraflarda da görünüyor tüm bu dediğin ayrıntılar


  • shubulubapshubaptishaluva  (02.01.15 13:30:58) 
[]

bu tivibu nedir?

birçok maçı tivibu spor denilen kanal veriyor artık. bu kanal sanırım internet üzerinden yayın yapıyor. ama sadece internet üzerinden mi yayın yapıyor?

internet yayınları malum kötü oluyor, takılıyor vs. ben tv'den izlemek istiyorum mesela. yok mu tv yayını?


 
Tivibu ttnet'in tv hizmeti. Digitürk gibi kutu falan veriyolar, abone oluyosun, aylık ücret ödüyosun.


  • hala mi ceren yahu  (21.12.14 14:56:03) 
Tivibu bir ip tv hizmetidir yani yayın internet üzerinden aktarılır. Tivibu ev versiyonu evinizde televizyona takılan bir receiver ile oluyor, kendisi ethernet kablosu ile modeme bağlanıyor. Bu kısmı araştırdığımda kablosuz olarak bağlanabilmesi için ip tv destekleyen wifi anteni almak gerekiyormuş.
Genel uydu kalitesinden düşük olduğu biliniyor.

  • atom karincanin torunu  (21.12.14 15:15:30) 
acestream ve sopcast'i de bir araştır derim.


  • vatandasacartcurtyok  (21.12.14 15:47:15) 
[]

ölmek üzere olan bilgisayarı kurtarmanın yolu var mı?

bilgisayar bayağı ağırlaştı. virüs girmiş olabilir. format atmadan kurtarmanın bir çözümü var mı?

malwarebytes anti-malware programı ile bilgisayarı tarattım ama bir şey bulamadım.

bunun dışında, advanced system care gibi programları seneler önce defalarca kullanmıştım ama yarardan çok zarar getirmişlerdi net bir şekilde. bu yüzden, %100 güvendiğiniz programları tavsiye ederseniz sevinirim.

 
combofix şart. Arkasından açılıştaki gereksiz programları temizleyin, kullanmadığınız programları silin. disk birleştirme yapın.

Hala yavaşsa benim gibi yeni bilgisayar almak için kendinizi hazırlayın :)

Makinanın özelliklerini ve işletim sistemini yazarsan daha net yorumlar yapılabilir.
  • kimlanbu  (03.11.14 15:19:14) 
bilgisayar yeni sayılır (yani iki senelik ama) ne olduysa son 1 ayda oldu. öncesinde gayet iyiydi.

amd athlon 2 x4 631 quad-core işlemci 2.60 ghz
amd radeon hd 6700
4 gb ram
64 bit işletim sistemi, windows 7

microsoft'un derecelendirmesi: 5.9
  • oymak beyi  (03.11.14 15:21:37 ~ 15:23:32) 
Yapılacak 2 şey var: Combofix, Dr.Web gibi programlarla bilgisayarı temizlemek (Olmuyorsa format) ve en önemlisi 250 TL bütçe ayırıp SSD almak.


  • theodor  (03.11.14 15:24:15) 
your uninstaller ile gereksiz tüm programaları silin(adını bilmediklerinizi de araştırıp öğrenin, gereksizse yine kaldırın)

msconfig üzerinden gerekli olan programların açılışta otomatik başlamasını kapatın

combofix ile taratın

bi de avast antivirüs ile cila çekin
  • icim urperiyor  (03.11.14 15:51:05) 
disket sürücüsünden suni tenefüs yapabilirsin.


  • iiiiiiiiiiii  (03.11.14 16:15:07) 
yok, combofix'i çalıştırdım, sildi bir şeyleri, yaptı bir şeyler ama bir işe yaramadı. ben bu tarz programların ise yaradığını görmedim, 5 senelik bilgisayarımda da, 1 senelik bilgisayarımda da.

bir tek bana yararı dokunmuyor galiba bunların, çok ilginç.
  • oymak beyi  (03.11.14 16:32:51) 
Linux isletim sistemini dusunebilirsiniz.


  • c1b2k3  (03.11.14 16:34:03) 
@oymak beyi

dediğim şeyleri sırasıyla yaptınız mı?
  • icim urperiyor  (03.11.14 20:02:13) 
[]

etek tıraşı için şu tıraş aleti nasıl sizce?

alet ekte.

nasıl sizce?


 
www.dizaynmutfak.com.tr

bununla biraz daha kolay olabilir.
  • bohr atom modeli  (27.10.14 21:32:05) 
kıl,tüy alma aparatına değil de bildiğin et dövme aletine benziyor.


  • bouraque  (27.10.14 21:32:55) 
:)

ne almak lazım peki? kullan-at bıçaklardan mı? kullan-at'lar tek kullanımlık mı oluyor?
  • oymak beyi  (27.10.14 21:33:40 ~ 21:33:57) 
bunlar bilmez. dedemin vardı hala da var. sakal traşı için kullanıyordu ama. sabunu ve fırcası da vardı. permatik gibi bişey. denemeye değer.


  • Skey295  (27.10.14 21:34:02 ~ 21:34:18) 
kullan atları ben iki üç kere kullanıyorum. sonra körleniyor zaten.


  • mattiadestro  (27.10.14 21:40:48) 
usta berber isen kavisli t.şaklarda iyi randıman alırsın, hacı şakirle birlikte kullanmayı unutmayasın.


  • candanag  (27.10.14 21:44:09 ~ 21:44:18) 
kullan-at değil yahu, derby'nin permatik'in banyo bıçakları var, her markette bulunur hemen hemen, onlardan alabilirsin.


  • bosver nicki  (27.10.14 21:45:30) 
bimde satılan jiletler var. banyo jileti yazıyor. açık mavi...


  • inanmazsan inanma  (27.10.14 22:18:10) 
bahce makasi kullansaydin


  • varg  (27.10.14 22:31:46) 
normal yuma jileti düzgün tutan makine iste. et dövecegi falan nerden cikti yahu?

geltirde takil takilmasina tras ile ilgili cok temiz cok ise yarar püf noktalar var, hassas ciltlerde hayat kurtariyor da göremeyecegin bir noktaya kenari dik jiletle girilmez. vazgec acemiysen.

kullan at hem gayet steril hem de kisa vadede ideal cözüm. hem de idiotproof. kendini kesmen falan zor.
  • wiillii  (27.10.14 22:54:47) 
  • inheritance  (28.10.14 08:42:17) 
[]

hapşırık tutmak

az önce 3-4 kere hapşırdım. yemek yiyordum, çok tutmadım ama tamamen serbest de hapşırmadım. şimdi sol kasığım ağrıyor. bir şey olur mu acaba? bazen sol bacağın da bazı yerlerine hafif olarak vuruyor (yürürken)

hapşırığını tuttuğu için bebeğini düşüren hamile haberlerini falan izleyince insan paranoyaklaşıyor ister istemez.


 
sakın bir daha tutma, sal gitsin. şaka bir yana ciddi anlamda zararlı birşey. allah korusun beyin damarları vs tıkanabiliyor. çok tehlikeli. bir keresinde gayri ihtiyari tuttum; başım döndü, gözlerim karardı, kafam zonklamaya başladı. kendimi hastanede buldum. çok şükür birşey olmadı ama cidden tutmayın.

sizinki psikolojik olabilir mi bilemiyorum ama sıkıntı veriyorsa ihmal etmeden doktora görünmenizde fayda var.
  • sinerji  (02.10.14 13:55:55 ~ 13:59:10) 
şu an kalıcı bir hasar falan olmaz di mi? bacağım falan tutuyor yani ama.


  • oymak beyi  (02.10.14 13:56:49) 
hapşırığını tuttuğu için beyin kanaması geçiren hatta yıllarca bitkisel hayatta kalan var. yapma!


  • ground  (02.10.14 14:40:39) 
[]

satılan kulüplerin parası nereye gidiyor?

örneğin galatasaray. ilk olarak dernek statüsünde kuruldu sanırım. daha sonra da (tam ne zaman bilmiyorum ama yakın geçmişte olmalı) anonim şirket statüsüne geçti. şimdi arap'ın biri gelse 500 milyon dolar verip satın alsa ve galatasaray'ın tek sahibi olsa o 500 milyon doları nereye vermiş olacak? nereye gidecek o para? kimsenin malı değil sonuçta galatasaray. kimin cebine girer ki para?

bilen var mıdır?

ekleme: man utd., chelsea falan nasıl satıldı? paralar nereye gitti?

 
Borsaya açık şirket olmak için A.Ş. oluyorlar.
Tamamı borsaya açık değil, %50'nin üzerinde hisse halen derneğe ait.
O yüzden dernek başkanı GS başkanı oluyor.

GS'yi satın almak diye bir şey yok yani Türkiye'de.
  • cakabo  (25.09.14 17:17:16) 
o zaman şöyle diyim: man utd., chelsea falan nasıl satıldı? paralar nereye gitti?


  • oymak beyi  (25.09.14 17:18:44) 
Şirketin sahibi kimse ona gitti.

Sen Oymak Beyi A.Ş. kurmuşsun.
Depo satın almışsın, içinde malzemeler var.

Ben gelip sana 10tl verip satın alıyorum.

Eğer Oymak Beyi A.Ş.'nin iki ortağı varsa 5TL - 5TL paylaşıyorlar.
  • cakabo  (25.09.14 17:25:25) 
Bu konuları çok iyi bilmem ama dernek statüsünde olan kulüpleri zaten satın alamıyorsunuz diye biliyorum, en fazla piyasadaki hisselerini toplarsınız ama zaten piyasadaki hisseler toplam hissenin tamamı olmadığı için çok anlam ifade etmeyebilir. Avrupa'da alınıp satılan kulüpler ilk kurulduğunda bizde olduğu gibi dernek statüsünde değil de kişiler tarafından kurulmuş olup satın almak isteyen kişiler de bu kişilere para ödeyerek kulüpleri satın alma geleneğini başlatmış olabilir. Tam emin değilim ama en mantıklı açıklama bu gibi geldi bana.


  • angelus  (25.09.14 17:31:45) 
@cakabo, wanttodie, angelus: ingiltere'de kişilerin kulüp kurması belki doğrudur ama bana biraz saçma geldi.

diyelim gs derneği'ne ait hisseler, 500 milyon dolar da derneğe gitti. ee? ne olacak şimdi? dernek zaten kulüp için para harcıyordu, onun için kurulmuştu ama kulüple ilişkileri kalmadı artık ve bir ton paraları var. afrika'ya mı gönderecekler paraları?

ek olarak, kulüpler ingiltere'de dükkan açar gibi açılmıyordur diye düşünüyorum. oymak aş bilmem ne. her kulübün sahibi bir kişi miydi yani? man utd. satılınca kurucunun mirasçıları mı aldı paraları (halka açık olan kısım dışındaki hisselerin parasını)? saçma geldi.
  • oymak beyi  (25.09.14 17:41:10 ~ 17:43:39) 
kim satarsa ona gider.
Hissesini alırsan hissenin sahibine, dernekten alırsan derneğe verirsin parayı
GS'nin sahibi çoğunluğu dernek ve bir kısmı da borsada.
  • michael_knight  (25.09.14 17:43:54) 
İngiltere'de kurulan kulüplerin çoğu 150 sene önce kurulmuş, Chelsea kulübünü üç beş adam barda bira içerken kurmuş ayrıca, birkaç sene içinde de lige girmiş adamlar. O günleri bugünün şartlarıyla değerlendirmeyin. O dönemde futbol kulübü açmak bakkal açmak kadar kolaydı. Liverpool'un da klasik liman işçileri tarafından kurulduğu konusuna hiç girmiyorum bile. Ayrıca Galatasaray kulübü demek sade futbol takımı demek değildir, milyonlarca dolar gideri olan amatör sporlar basketbol vs. gibi alt birimler var, bunların parası Futbol AŞ'den çıkmadığına göre dernekte kalan paralar muhtemelen buraya aktarılıyordur.


  • angelus  (25.09.14 17:47:22) 
@angelus: 500 milyon dolar baskete voleybola mı aktarılıyor? bir de ingiltere'de kulüpler sadece futbol kulübü olarak kuruluyor çoğu. paraların tekrardan kulüp için harcanması da saçma, o zaman alıcının cebinden hiç para çıkmamış gibi olur.


  • oymak beyi  (25.09.14 17:49:29 ~ 17:49:46) 
bilen yok mu?


  • oymak beyi  (25.09.14 21:18:22) 
Derneğin payını satın alamazsın.

Şöyle düşün bir işte 3 ortak var.
A: 51%
B: 29%
C: 20%

Sen bunların ortak olduğu firmayı satın almak istiyorsun.
B ve C satarım diyor, A satmam diyor.
Ne yaparsan yap, en fazla o şirketin 49%'una ortak olabilirsin.

Satın alırken ödediğin para da B ve C'ye gider.
Bu satın alma olayı A'yı hiç ilgilendirmez. Ona bir para gitmez.

İşte bu olayda GS Kulübü A oluyor. Sen ancak Sportif A.Ş. olarak geçen B ve C'nin hisselerini satın alabiliyorsun.
Onun parasını da daha önce borsada hisseleri almış olan yatırımcılara ödüyorsun.
  • cakabo  (25.09.14 21:41:45) 
cakabo sağol, türkiye'de kulüp satılamayacağını öğrendik ama ingiltere'de nasıl satılıyor kulüpler? onu anlamaya çalışıyorum. kimse de tahminden öteye geçemedi. net bir cevap yok.


  • oymak beyi  (26.09.14 00:40:06) 
Bak şimdi, Türkiye'deki kulüplerin dernek statüsünde olduğu için satılamadığını zaten söyledik, İngiltere'de böyle bir durum yok. Adamların futbol kulübünün Türkiye'deki herhangi bir şirketten farkı yok. Sen bir şirket kurduğunda, istediğin zaman onu satamıyor musun? Satıyorsun. E bu adamlar da istediği zaman satabiliyorlar kulübü, parasını da çatur çutur yiyorlar. Kulübü satın alan adam o parayı kulübe vermiyor, kulübün sahibine veriyor karşılığında da kulübü alıyor. Sonra cebinden tekrar para koyuyor transferler şunlar bunlar yapılıp kulübü döndürüyorlar. Olay bu.

Bir de şöyle anlatayım: Arap geliyor parayı kulübün sahibine veriyor, kulübün sahibi parayı alıp gidiyor. Yeni sahibi sonra cebinden ikinci defa para çıkarıyor, onu da satın aldığı kulüp için kullanmaya başlıyor. Yani iki defa para çıkmış oluyor cebinden. Sen galiba ilk verilen para kulübe kalıyor zannettin ama öyle bir şey yok, o ilk para kulübün eski sahibine gidiyor.
  • angelus  (26.09.14 00:51:28) 
Manchester Utd'nin nasıl satın alındığı alttaki linkte anlatılıyor.

en.wikipedia.org

Adam %3'lük hisseden satın ala ala, %98'e kadar çıkmış.

Chelsea 2003'te 140M sterlin karşılığı satılmış.
en.wikipedia.org
Para Roman Abramovich'ten eski sahip Ken Bates'e gitmiş.
  • cakabo  (26.09.14 08:56:50 ~ 08:59:49) 
[]

iskoçya'da nasıl oy verildi?

bizim gibi değildir herhalde? abd'de çok farklı bir sistem olduğunu okumuştum yıllar önce ama iskoçya nasıl acaba bilen var mı?




 
bildiğin kağıt mühür ikilisiyle yapıldı, el yordamıyla sayıldı

amerika'daki gibi elektronik değil yani
  • panzerkampfwagen iv  (21.09.14 01:31:30 ~ 01:31:56) 
[]

bir kitap yayınlandıktan kaç sene sonra herkesin oluyor?

tam anlatamadım tam bilmediğimden dolayı ama soru şu: "bir kitap yayınlandıktan x sene sonra telif hakkı vs. biter, kitaba herkes bedava ulaşabilir" gibi bir şey vardı sanki. neydi bu tam olarak?

%100 bedava olmayabilir tabii, sonuçta bin sene önceki kitapları okumak için de para veriyoruz.


 
70 yıl.


  • angelus  (20.09.14 01:13:42) 
yzarinin ölümünden sonra 70 yil.


  • atmaca.ged  (20.09.14 01:14:19) 
sinema filmlerindeki bazı durumlar için var sanırım. ama bahsettiğin türden bişey yok diye biliyorum. öyle olsa bi çok bilimadamının kitapları elden ele basılır .okullarda kimse kaynağa para vermez :)


  • ergenpezeveng  (20.09.14 01:15:43) 
70 yıl sonra bedava mı oluyor yani? ama orijinali bedava tabii sadece?

atıyorum fransızca ise ve türkçe'ye çevriliyorsa satılabiliyor değil mi türkçe olarak? basım giderleri var, internetten yayınlasalar bile çeviri giderleri, bir sürü uğraş vs. var.
  • oymak beyi  (20.09.14 01:16:51 ~ 01:17:17) 
"SORU: Eser sahiplerinin hakları kaç yıl süreyle korunur? Eserlerin izin almaksızın serbestçe kullanılabilmesi için kaç yıl geçmesi gerekir?
CEVAP: Koruma süresi, eser sahibi yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıldır.
Eser sahibi tüzel kişiyse, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır. Sahibinin ölümünden sonra alenîleşen eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
Eser sahibi belli değilse, koruma süresi eserin alenîyet kazanmasından itibaren 70 yıldır.
Koruma süresi eser alenîleşmediği sürece işlemeye başlamaz.
Koruma sürelerinin dolmasıyla birlikte eser sahibine tanınan mali haklar sona erer. Bu sebeple koruma süresi dolmuş eserler, eser sahibinden izin alınmaksızın serbestçe kullanılabilir."
  • xenophobe  (20.09.14 01:16:58) 
eser, sahibinin yaşamı boyu + 70 yıl telif ile korunuyor. daha sonra public domain oluyor.

çeviriler ise işlenme eserdir. çeviriyi yapan kişi de işlenme eserin mali hak sahibi oluyor. işlenme eserin mali hakları da eser sahibinin yaşamı boyu + 70 yıl korunuyor.

koruma süresi dolmuş olan bir eseri basmak isteyen bir yayınevinin kimseden izin alması gerekmiyor. eseri bedava yayınlamak isteyen birinin de kimseden izin alması gerekmiyor. tutup başkasının çevirisini kullanırsa o durumda emek hırsızlığı ortaya çıkacağından haksız rekabete ilişkin hükümler uygulanır.
  • m e l t e m  (20.09.14 01:44:17) 
tamam da adam derse ben bu kitabımın tüm haklarını oğluma devrettim, o devam ettiremiyor mu?


  • baldur2  (20.09.14 09:41:46) 
[]

iskoçya'daki referandum

nereden takip edebiliriz oy sayımını? var mı bir internet sitesi?

tabii muhtemelen bizdeki gibi oturup kağıt saymıyorlardır ama yine de bir şekilde takip edilebiliyordur herhalde :)


 
Bizdekine benzer secim yasaklari var. Bi saate kadar oranlar gosterilmiyor. O bi saat de epey gec, gece 2-3 gibi. Sonuclar ise yarin sabah 7 gibi aciklanir.


  • Haldamir  (18.09.14 18:43:54 ~ 18:44:04) 
yuh. oy verme işlemi kaça kadar sürüyor ki?


  • oymak beyi  (18.09.14 18:45:28) 
Gece 10'a kadar.


  • Haldamir  (18.09.14 18:46:21) 
Türkiye saati tle 12ye kadar.


  • phoenixboy  (18.09.14 18:51:24) 
gece 22ye kadar oy verilicek, oylar toplanip sayilicak saat 2-3 gibi ilk sonuclar yavas yavas gelmeye baslar, sabah 6.30-7.30 arasi da son sonuc aciklanir diyorlar. tabi turkiye saati icin bunlarin hepsine +2.


  • gerard  (18.09.14 18:56:56) 
[]

çocuk yapmak için mantıklı bir neden bulabilir miyiz?

çocuk yapmak için mantıklı bir neden bulabilir miyiz onu soruyorum aslında. mogadişu'daki insanın niye yaptığını sormuyorum şu an.

geçen konuşuyorduk, mantıklı bir açıklama bulamadık. sonuçta yüce bir amaç için (dünyayı kurtarmak için, türkiye'yi kurtarmak için vs. vs.) kimse çocuk yapmıyor. benim bulabildiğim tek açıklama "yalnız kalmamak için" idi. bu da çok bencilce bir neden oluyor ama mantıklı başka bir açıklama bulamadım.

mantıklı nedenden çok duygusal bir neden olacak sanırım ama ben bulamadım.

aklıma saçma saçma şeyler geliyor. çocuk, senin ve eşinin beraber yaptığı bir şey, yani siz onun tanrıları gibisiniz, yapmak istemeseydiniz o olmayacaktı; tanrılar da yarattıkları insanları severler ve iyiliklerini isterler ama hala bu bir neden olmuyor. sevmek için mi çocuk yapmalıyız? başka bir nedenin olması gerekir.

not: hormonlar, dürtüler vs. konu dışı. yani ben düşünerek sonuca varmak isteyen bir çiftin "neden yapmalıyız?" sorusunun cevabını arıyorum (ya da cevabının olmadığına dair bir cevabı).

edit: başlığın eski hali "insan neden çocuk yapar?" idi.

 
proje, eser olarak


  • partizan  (16.09.14 02:37:46) 
bu dünyada geriye bir eser bırakmak için. sen gittikten sonra senin var olduğunu kanıtlayacak bir şey için temelde. Dünyada bir iz, bir yansıma bırakmak için.

Evrimsel açıklamada insan türünü devam ettirme ihtiyacı hisseder, modern insanda bu ihtiyaç yukarıda saydığım sebeplerin sonucu olarak gözükür. Basite indirgediğimizde ikisi de aynı neden aslında.
  • yule  (16.09.14 02:39:53 ~ 02:40:24) 
ama yani düşününce ben geriye bir şey bırakmak için çocuk yapmak istemem. sonuçta ben bir hiç olacağım, çocuğumu, ne yaptığını göremeyeceğim ve hadi çocuğumun yaşantısında benim ismim geçer ama torunumdan itibaren unutulmuş olurum, dünyada yaşamış mıyım yaşamamış mıyım kimse fark etmez.


  • oymak beyi  (16.09.14 02:46:08) 
Bencillikten bazen


  • KadifeDevrim  (16.09.14 02:47:47) 
ama yani düşününce sen öyle istemiyor olabilirsin ama demek ki isteyenler var. hepimiz her konuda aynı nedenlerle aynı şeyleri istemiyoruz, ancak bu durum o nedenlerin var oldukları gerçeğini değiştirmiyor değil mi?


  • mayaa  (16.09.14 02:53:10) 
düşününce...

bununla ilgili kendi çapımda ufak bir analiz yapayım, sıkılan okumayabilir.

bu dediğim süreçler evrimsel olarak bilinçaltımıza işlenmiş bilgiler zaten, hemen hemen her insanda öyle ya da böyle mevcut. mantık düzlemine oturtmak istediğimizde dediğin gibi dini inançlardan sıyrılarak baktığımızda hepimiz hiç olacağız ve ne olduğunu göremeyeceğiz. pek çok din içerikli felsefik akımda insanın ölümle olan mücadelesinden bahsedilir. hatta insan ölümden korkmayı gerçekten bıraktığında ruhu özgürleşir ve dini olarak en üst mertebeye ulaşır. ölüm kimi zaman tanrıya ulaşmaktır kimi zamansa nirvanaya ulaşmak olur. Bunun bu kadar yüceltilmesinin nedeni de insanın ölümden gerçekten korkmamasının ve kabullenmesinin çok zor olmasıdır. Ölümden korkmuyorum diyen insanların bir çoğunun aslında ölümden gerçekten korktukları için bu düşünceyi bastırdıklarını ya da görmezden gelmeye çalıştıklarını biraz konuşarak anlamanız mümkün.

Ölümden korkan insan gerçekten tanrıya, nirvanaya ya da dinden arınmış bir şekilde huzurlu bir hiçliğe ulaşacağına tam olarak inanmayan insandır. Korktuğu şey aslında bilinmezliktir. Bu da onu hayata tutunma davranışına iter. Kimisi sağlıklı yaşayarak, kimisi sanat eserleri, şarkılar, resimler vb. yaratarak kimisi de bunların yanında daha kanlı canlı bir eser olan çocuk yaparak tutunmaya çalışır. Hayatı belki de biraz daha anlamlandırmak içindir bu çaba. Ölüm korkusu şu soruyu da akla getirir : Neden yaşadım? Neden yaşıyorum?. Gerçekten de eğer hepimiz bir gün öleceksek neden yaşadık? Yaşamımızın bir anlamı olması için bir şeyler yaratmamız gerekiyordu ve o ya da bu şekilde yarattık ve yaratıyoruz da. Bir canlı yaratmak ise insanın egosunu tatmin edebilecek en muhteşem varlık.

Şimdi şu soruyu sorabilirsin; hayatın bir anlamı olmak zorunda mı?

Hayatın bir anlamı var ya da yok. Ölüm olan bir dünyada hayatın anlamının olmaması insanı ölümden daha da korkutan bir şey bence. Bir çoğumuz bir şey için yaşamak ihtiyacı duyuyoruz eninde sonunda. Arada kendi kendime düşünürüm; annemi ya da babamı bir gün kaybettiğim gün umarım çoktan bir çocuk sahibi olmuşumdur diye. Çünkü bu durum bana çok büyük bir acı verecek ve benim biri için ayakta kalmam gerekecek. Bu da muhtemelen kendi çocuğum olacaktır.


bence bu konuyu anlamak için bu kadar derine inmek gerekiyor, çünkü sadece basit evrimsel kuramla dalarsak olayı seks güdüsüne indirgememiz lazım ki korunma yöntemlerinin bol olduğu modern dünyada bu saçma olurdu.

Dediğim gibi hayatın anlamı var mı yok mu bu gerçekten başka bir tartışma konusu. Tek bildiğim ise insan olarak hayatın bir anlamı olmasını inkar etsek bile içten içe istediğimiz.

biraz uzun oldu galiba. okuyanlara sabırları için teşekkür ederim.
  • yule  (16.09.14 03:08:34 ~ 03:10:35) 
aslında çoğu bebeğin düşünmeden yapıldığını biliyoruz değil mi?
şöyle terimlerden haberdarız 'tekne kazıntısı' 'kaza kurşunu' vb.
konu dışında tuttuğunuz hormon, evrim, yavrulama içgüdüsü vb. bunlar için açıklama olabilir.
bunu düşünerek yapan adam için de lokomotif güç, yavrulama içgüdüsü tabii ki.
bunun dışındaki tüm sebepler duygusal bence. bu duygular bencilce olabileceği gibi samimi/zararsız da olabilir.

-'eser' gibi soğuk bir kelimeyle açıklamayı tercih etmesem de, insan kendisinden bir parçayı görmek istiyor olabilir.
-ya da 'ulan herkesin var benim neden olmasın' diyerek 'kıskanma/özenme/vb.' duygularıyla yapıyor olabilir.
-biri olsun ve bana baksın mantığıyla yapan çok biliyorum. çünkü şöyle bir dua var 'hayırlı evlat olsun' yani hastalandığında yaşlandığında sana baksın(bunları öldürmek istiyorum).
-öleceksin ve bu dünyada sahip olduğun şeylerin birilerine kalmasını istiyor olabilirsin. (veliaht)
-gerçekten çok fazla sevebileceğin, hiçbir şey beklemeden bir şeyler verebileceğin, hayatında kimselere göstermeyeceğin ilgiyi gösterebileceğin, çok fazla mutlu etmek istediğin birini istiyor da olabilirsin (bunlar daha güzel insanlar).

çoğaltılabilir bu örnekler. ama kaç madde yazarsam yazayım hepsi bir duygunun izdüşümü olur bence.
  • suspendline  (16.09.14 03:14:51) 
bir çocukla yaşamak, dünyaya onun gözünden bakmak, defalarca kez yapacağı bir şeyi ilk kez yaparkenki heyecanını görmek güzel ve biricik bir şeydir çünkü. çocukluğumuzu hatırlamak için yani biraz. o masumiyete duyulan özlemden. benim için böyle.

hukukçu gözüyle ise çocuk yapmak için en mantıklı nedenin "miras" hususu olduğunu söyleyebilirim.

ilaveten: tanrıların, yarattıkları insanı sevdikleri ve iyiliklerini istedikleri de nereden çıktı? belki de insanı yaratacak güce sahip oldukları için yaratmışlardır. belki biz amaç değil aracızdır? bir ego tatmini aracı... çoğu insan da bu yüzden çocuk yapıyor. saygı görmek ve önemli hissetmek için.
  • m e l t e m  (16.09.14 04:35:48 ~ 04:59:45) 
acaba neye benziycek merakı
çocuk sahibi olma hissine duyulan merak
çocuk sahibi olanlara özenti, imrenme
soy'un devamı (hormonlar, dürtüler v.s.'ye bu da giriyo mu yoksa?)
can sıkıntısından kurtulmak, bir meşguliyet bulmak için
hayatta bir amaç sahibi olmak için
ebeveynin torun beklentisini karşılamak ve mahalle baskısından kurtulmak için
evde kalabalık, gürültü olsun diye (kahvaltılar sessiz geçmesin diye çocuk sahibi olmak isteyen biri vardı mesela)
  • compadrito  (16.09.14 06:10:40 ~ 06:39:01) 
Soyum devam etsin diye bir takinti var birde.


  • delifaruk  (16.09.14 07:44:41) 
Sevgi benim gibi icin sadece sevgi kucagima aldigim onu uyuttugumdaki sevgi parkra oynarken yasadigim mutluluk baba olmanin verdigi mutluluk tamamen manevi bencilce bir cikar yok. Insanlar neden cicek büyütür hayvan sever kedi köpek besler çünkü bunlarla mutlu olur


  • steward  (16.09.14 08:23:29) 
Insan, hayatinin bir amac ve anlam icermesini ister. Bu durtusel bir sey olabilir, zira mutlu olabilmek icin gunluk hayatta yaptiklarinizin bir amaci olmali. Calisiyor, para kazaniyorsunuz, bir yandan da sevdiginiz kadinla/adamla evlisiniz. Bu durum sizi tatmin edebilir, kendinize yeni hedefler koymazsaniz da anlamini yitirir. Bir ev almak isteyebilirsiniz, daha cok calisirsiniz ya da hayalinizdeki arabayi almak icin ugrasirsiniz vs. vs. ancak bunlar sizi tam olarak tatmin etmez cunku bu getirilerin hepsi size ancak maddi tatmin saglar ama kalici bir mutluluk saglamaz. insan, elindekileri paylasarak, birileri icin bir seyler yaparak esas mutluluga dogru gider ve bir gun bunu anladigi vakit cocuk yapar ki bu edinimlerini, guzel ve kotu gunleri beraber yasayabilecegi, paylasabilecegi biri daha olsun. bu saydiklarimi insan tasarlayarak yapmaz belki ama icguduleri de zaten uremek uzerine programlanmis oldugundan ve kisisel tatmin duygusu da yukarida yazdigim sekilde islediginden, cocuk yapar ve sonrasinda hayattaki amaci degisir, cok boyutlu bir hal alir. artik sadece kendisinin ve esinin degil bir de cocugunun mutlulugu onun hayat amaclarindan biri haline gelmistir.


  • kartonpiyer  (16.09.14 09:26:28) 
Çünkü içgüdüsel olarak çocuk yapmamız gerekiyor. Alt beyin iç güdüsel olarak bir şey yapmak istediğinde, üst beyin bununla ilgili kişiye mantıklı gelecek bir mazeret uydurur. Çocuk olayında bu: herkes yapıyor, çok şirin yea, soyum devam etsin vb. olabilir. Ama altta yatan sebep üreme iç güdüsü.


  • zombi  (16.09.14 10:17:52) 
Çünkü bir insan yetiştireceksin. Düşün; ne çok şey öğreneceksin, o büyürken sen de büyüceksin, gerçek sevgiyi öğreneceksin, kalbin daha yumuşak derin olacak. Belki çok "mantıklı" sebepler değil, ama tamamen bencilce de değiller.


  • yarmasimo  (16.09.14 10:49:55) 
[]

türkiye, ışid, mit tırları

türkiye ışid'i vurmak istemiyor. mit tırlarının suriye'ye (ya da kuzey ırak mıydı?) gittiğini biliyoruz ama tam olarak hangi örgüte gittiğini kestirememişlerdi sanırım.

bunları alt alta yazdığımızda şu soru ortaya çıkıyor:

türkiye kime silah yolluyor? ışid'e mi? neden?

kaynak vs. de gösterebilirseniz güzel olur (kaynaktan kastım, en azından bir gazetede çıkan haber, yabancı sitede bir yazı vs.), çünkü 1000 insanı toplasan şuraya hepsinden ayrı ayrı komplo teorisi çıkabilir, hepsinin doğru olması mümkün değil.

 
Tamamen uydurma ve kisisel iddiam iraktaki veya suriyedeki turk gruplara destek verdigi yonunde.


  • isminivermekistemeyensuser  (14.09.14 13:35:01) 
türkiye özgür suriye ordusuna gönderiyor silahları. (benim görüşüm)


  • fallthepieces  (14.09.14 14:12:15 ~ 14:15:55) 
hüsnü mahalli ve fehim taştekin'i okumanı tavsiye ederim. hüsnü mahalli zaten suriyeli, fehim taştekin ise 2011-2012 yıllarında "zalim esed'e karşı savaşan muhalifleri" izlemek için suriye'ye gidip kazın ayağının öyle olmadığını görenlerden. ikisi de ortadoğu hakkında derin bilgi sahibi. özellikle işin tarih boyutunu da çok iyi bilip yorumlamalarını buna göre yapan hüsnü mahalli'yi tavsiye ederim.


  • dinsiz adam  (14.09.14 18:09:13) 
peki tayyip neden esad'ı istemiyor? çıkarı ne?

edit: "efendilerine kafa tutuyor" demişsiniz ama o zaman türkiye'nin ışid operasyonuna destek vermesi gerekmez mi?

misal, ben birine para veriyorum gitsin adam öldürsün diye, adam paramı alıyor ama gidiyor ailemi rehin alıyor daha çok para için.
  • oymak beyi  (14.09.14 18:32:10 ~ 18:34:33) 
evet ama operasyona destek olduğunda daha önce yediği hurmalar, tırmalamaya başlayacak. sebepleri sıralayalım;
ışid'in elinde mke yapımı mühimmatlar var.
yaralı teröristler türkiyede tedavi görüyor. bu durum uluslararası arenada teröre destek veren ülke konumuna sokuyor.
dahası 49 rehine adamların elinde.
istanbul gibi metropollerde eylem hazırlığında onlarca militan var.
terör ve istihbarat uzmanı polisini "paralel" bahanesiyle pasif göreve alarak kendi ayağına sıkmış durumda hükümet.
yani özetle Işid'e bulaşmak YEMİYOR..
  • corneillus  (14.09.14 18:57:14) 
peki tayyip neden esad'ı istemiyor? çıkarı ne?


  • oymak beyi  (14.09.14 19:00:11) 
@oymak beyi ortadoğuda filistin-israil sorunu ile başlayan abd ve anti abd kampları var. iran ve suriye dışında filistin'e direkt destek veren, abd'ye karşı çıkan başka ülke yok. (diğer coğrafyalardan, özellikle lübnan'dan israil'e yapılan saldırılar da iran'ın güdümündeki hizbullah eliyle yapılıyor) bu da suriye'yi büyük bir güç haline getiriyor arap coğrafyasında. yanılmıyorsam 70'li yıllarda mısır ile suriye'nin birleşmesi bile sözkonusu olmuştu. arap ülkeleri her zaman şimdiki gibi abd güdümünde değildi. ve tek başlarına büyük bir güç olmalarının tek görünen ihtimali suriye ve esad liderliğinde olacaktır.

bu da abd için büyük bir tehlike. tayyip'in çıkarı ise esad'ı denklemden çıkarırsa ortadoğu'daki en prestijli lider olacağı düşünmesi. tabi bunun şu an için çok bir geçerliliği yok ama arap baharı başlangıcında ortadoğu'da yükselen rte sevgisine bakarsan bunu görebilirsin. yani işler umulduğu gibi gitseydi esad'ın sonu kaddafi gibi olacaktı, mısır'da dengeler bu kadar değişmeden mursi başta kalacaktı, ortadoğu'da iran-hizbullah yalnız kalacaktı ve en prestijli lider de rte olacaktı.

ve tekrar ediyorum hüsnü mahalli'nin kanlı bahar ve diren suriye kitapları mutlaka okunmalı ortadoğu'yu anlamak isteyenlerce.
  • dinsiz adam  (14.09.14 19:12:49) 
[]

etek tıraşı hakkında sorular (erkeklere özel tabii)

1. ben ne zamandır şu tıraş bıçaklarından kullanıyorum: img.askermekani.com

kaliteyi arttırayım artık dedim. daha kaliteli, daha rahat tıraş için hangi bıçağı almalıyım?

2. aklıma takılan bir soru var. sakal tıraşı için kullandığımız bıçaklar ile etek tıraşı için kullandıklarımız arasında ne fark var? yani sakal tıraş bıçağıyla etek tıraşı olsak ne olur? :)

3. son olarak, sakalı hem yukarıdan aşağı, hem de aşağıdan yukarı kesersek sakal kıvır kıvır çıkar mı? kesme yönüyle sakalın çıkış yönü arasında bir ilişki mevcut mu? ben yukarıdan aşağı kesiyorum ama sakalın hepsini alamıyor traş bıçağı, en son aşağıdan yukarı alıyorum bir kere iyice gitsin diye sakallar.

 
yaş kaç bilmiyorum ama sakal keser gibi yukardan aşağı doğru kesersen her türlü jilet işini görür. derby banyo yerine normal tıraş bıçağı kullanırken daha dikkatli olmak lazım.


  • buzdagi  (12.09.14 22:12:33) 
sakal tıraşı için olanlar hemen tıkanıyor. bunlar tek bıçak olduğu için kolay kolay tıkanmıyorlar. bence derby banyo gayet iyi.


  • fayfim  (12.09.14 22:14:40) 
yaş 21.

3. soru eklendi.

he bir de, "kullan at"tan kasıt tek temizlemeden sonra at demek mi?
  • oymak beyi  (12.09.14 22:15:00 ~ 22:15:55) 
tek traştan sonra jilet köreliyor o yüzden ikinci sefer kullanmıyorsun. adam sana zaten 5 tanesini 3 liradan satıyor. 2 ayda 3 lira ayır bir zahmet ona ve aynı jileti iki defa kullanma :D


  • fayfim  (12.09.14 22:17:27) 
bıçağı bırak bodygroom'a gel diyorum :)


  • soso  (12.09.14 22:21:25) 
@soso: çok pahalıymış be o da :)


  • oymak beyi  (12.09.14 22:22:18) 
90 lira civarı. 2 ayda bir 3 lira deniyor bıçak için. eh bodygroom rahat 5 sene kullanılır. aynı fiyat diyelim işte :) hem çok daha rahat, tahriş derdi yok bu arada.


  • soso  (12.09.14 22:26:40) 
1- Permatik banyo. Defalarca kullanabilirsin.
2- Olmuyor o, denedim.

  • i was made for you  (12.09.14 22:29:35) 
3. soruya cevap vermek isteyen var mı? :) sakalı alış yönünün çıkış yönünü etkilediğini söyleyenler var çünkü.


  • oymak beyi  (12.09.14 22:32:16) 
@fayfirm, o buruş buruşluğu elinle bastırıp, çekiştirip...vs düz hale getiriyorsun abi işte. zamanla ustalaşıyorsun zaten. öyle direkt klasik makine mantığında olmadığı için kendine zarar verme olasılığın düşük. tabii asgari dikkati vereceğini varsayıyorum.

bu alete ağda değil de makine diyelim işte. ama sıfıra yakın alıyor. ilk sonucu gördüğümde şaşırmıştım baya. başlıkları da var tabii, tüm vücutta kullanabildiğin için. ayrıca suda da kullanabiliyorsun.

ne seviyormuşum aleti yahu.
  • soso  (12.09.14 22:42:51) 
3- hem yukarıdan hem aşağıdan alma, kıl dönmesi olur. çene altı dahil hep yukardan aşağı doğru kes. taşaklarındaki kılları makineyle veya ne bileyim makasla falan al sakın normal jilet kullanma.


  • buzdagi  (12.09.14 22:43:20 ~ 22:44:21) 
mach 3 kullanıyorum ben, bu derbylerle zamanın çok uğraştım, süreyi uzatıyor aynı yere bir kaç kez uygulamak gerekiyor tahriş vs. mach 3 iyidir.


  • pinman  (12.09.14 23:04:51) 
sana tavsiyem hiç uğraşma permatikle falan 20 liraya satılan sakal tıraşı makinalarından al en temizi hem bazen jiletin yaptığı gibi pütür pütür de yapmıyor hemde daha uzun sürüyor uzaması.
sakal tıraşı için olan bıçakların aralıkları kısa bu yüzden tıkanıyor vur vur duş kenarına yine çıkmıyor. permatiklerde öyle bir sorun yok.

  • okumus balikci olcam ben  (13.09.14 01:34:13) 
[]

bilgisayar fanı yağlamak için hangi yağı alayım?

fanlar çok ses çıkarıyor. kasanın fanlarını, ekran kartının, işlemcinin falaan hepsinin fanlarını yağliyim diyorum ama ne yağı kullanmak gerekir? kendi özel yağları vardı benim bildiğim, hatta şekli bile şırınga gibiydi yağ koydukları plastiğin ama baktım internete, ismini falan da bulamadım. neydi bu yağlar?

makine yağı, zeytinyağı demeyin lütfen, hassas aletler, iyi davranmak istiyorum :)


 
Bilgisayar fanı yağlanmaz. Bahsettiğin termal macun. O da fana değil işlemciyle soğutma bloğu arasına sürülür.


  • onexey  (06.09.14 11:17:44) 
internette dolaşırken ayçiçek yağı ile yağladıklarını söyleyen insanlar gördüm :)


  • oymak beyi  (06.09.14 11:18:46) 
toz kir yapışır çamur yapar.

kasayı açıp basınçlı hava ile temizlesen fayda sağlarsın.

yalnız basınçlı hava vururken fanın dönmesine engel ol, elektrik üretip anakarta yükleme yapıp hasar verebilirsin.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (06.09.14 11:30:50) 
süpürge ile çektim geçen hafta ama yine çok ses çıkarıyor. hata mı ettim acaba süpürge ile çekerek? faydasından çko zararı mı olur?


  • oymak beyi  (06.09.14 11:33:21) 
Güç kaynağının fanına zeytinyağı döktüm. Traktör sesi kesildi ama yinede denemeyin. Benim kadar şanslı olmayabilirsiniz :)


  • sutlu nescafe  (06.09.14 11:36:51) 
(bkz: kontak sprey)


  • hollowlife  (06.09.14 11:41:40) 
fanların ortasında bulunan etiketi kaldırarak motoru yağlı kontak sprey ile yağlayabilirsin. şekil-a: store.donanimhaber.com
sonra kenarlarını iyice yağdan temizleyerek bir bant ile o yeri kapatabilirsin.

ben bunun için şunu kullanıyorum: urun.gittigidiyor.com
  • teknikekip  (06.09.14 11:44:48) 
@onexey
bilgisayar "fan"ı yağlanır mis gibi; sonuçta hareketli parça... arkadaş "ısınıyor" dememiş ki "fanlar ses yapıyor" demiş... ses yapan fan için "termal macun" öneren ilk defa duyuyorum, bu işi bilene söylesen gülerler haberin olsun... komple yağın içinde bilgisayar çalışabilirken "bilgisayar fanı yağlanmaz" demek enteresan...

@oymak beyi
ince makine yağı alacaksın arkadaşım bu işin hassasiyetle alakası yok; git bir nalburdan al ufak şişe, 5 TL anca tutar... fanların genelde arka göbeğinde etiketinin altında ufak bir tapa olur; onu aç ve 2 damla kadar ince makine yağı damlat elinle de fanı bir kaç tam tur ileri-geri çevir, daha sonra fazla yağı kıl-tüy bırakmayacak bir bez ile sil tapayı kapat fanı geri tak... sesten eser kalmayacak...
  • mortar  (06.09.14 11:47:22) 
wd40 :D


  • MiraTaurus  (06.09.14 12:15:29) 
aman zeytinyağı ya da sıvı yağ kullanma. ben yapmıştım bütün anakarta yağ sıçramıştı. ses gidiyor ama fanın dönmesiyle o yağlar etrafa saçılıyor. internet kafelerde sprey şeklinde fan yağları vardı galiba.


  • edy  (06.09.14 12:28:31) 
@mortar
Lütfen mesajımı okuyup fan sesi için termal macun sür dediğim yeri gösterebilir misin?
Hazır elin değmişken yağ bilgisayara kısa devre yaptırır dediğim yeri de göster lütfen.
Bilgisayar fanlarının yağlamak gibi bir bakım prosedürü yoktur.

Şimdi tüm bunların yanında birkaç ufak bilgi vereyim, fan çok ses çıkartmaya başlamışsa muhtemelen ısıyı düzgün iletemediği için yüksek devirde dönmeye başlamıştır. O yüzden ısı iletkenliğini artırmak buna derman olur. Yine de ben konuyu açanın şikayetinin o olduğunu düşünmediğim için böyle bir öneride bulunmadım.
Fan sesi az olsun istiyorsan fan çapını büyütürsün ki daha düşük devirde dönsün.
  • onexey  (06.09.14 12:51:30) 
@onexey
arkadaşın açtığı başlık "bilgisayar fanı yağlamak için hangi yağı alayım?", mesajın başlangıcı "fanlar çok ses çıkarıyor". sizin cevabınız "bilgisayar fanı yağlanmaz"

üstüne "bahsettiğin termal macun" demişsiniz; siz soruna çözüm değil alternatif öneriyorsunuz kaldı ki tekrar söylüyorum arkadaş sıcaklık sıkıntısından bahsetmemiş...

fanlar sadece sıcaklık yüzünden ses yapmak zorunda değiller, her hareketli parça gibi aşınabilirler, ses yapabilirler... nereden biliyorsunuz çok ısındığı için fan devrinin arttığını? her fanın pwm özelliği olacak diye bir kaide mi var? veya her fanın devrinin kontrol edilme imkanı mı var? belki ekran kartı eski sabit devir dönen bir fan? veya kasa fanları pwm değil veya anakarta bağlanıp kontrol edilebilen türde değil? veya fan kontrolcüsü kullanmıyor da olabilir?

ayrıca en fazla 5 liralık yağ ile ve belki 1 saatini harcayarak çözüm üretebilecekken "daha büyük fan" tavsiye etmek nedir pardon? sordunuz mu kasasındaki fan takılabilecek yerler var olandan daha büyüğünü kabul edecek vida deliklerine sahip mi? piyasada hangi işlemci/ekran kartının sadece fanını büyütebilirsiniz; hiçbirinin... misal bende 212evo var; 12cm lik fanı söküp 14cm'lik fanı nasıl takabilirim 12cm'lik fan gibi düzgün olacak şekilde? veya ekran kartım; üstünde 9cm çift fan var, gidip nasıl 12cm fan takabilirim var olan fanları söküp? bakın "fanları" diyorum, soğutucunun kendisinden bahsetmiyorum; yeni fan almanın da komple yeni soğutucu almanın da mali külfeti cabası...

bu arada ben nerede "kısa devre yaptırır" dedim ki? okuduğunuzu da anlamıyorsunuz malesef... internette biraz araştırırsanız özel kasalar içinde yağ içinde yüzerek soğutulabilen bilgisayarlar var; sizde yapabilirsiniz aynısını... ben orada "bilgisayarı soğutmak için bile yağ kullanılabilirken" manasında dedim ama anlayamayacağınızı hesaba katmamışım benim hatam...

"Bilgisayar fanlarının yağlamak gibi bir bakım prosedürü yoktur. " diyorsunuz da neden fan tasarımları yağlama prosedürü yapılacak şekilde? isteseler arka tarafta yumuşak plastik tıpa koymayabilirler değil mi?...
  • mortar  (06.09.14 20:28:32 ~ 20:29:47) 
@mortar
Açtığı başlığı da içeriği de okuyup anlayabildiğim için o mesajı yazdım. Dahası beni anlayamamakla suçlarken senin bundan çok uzakta olman da komik. Zira ben ona termal macun önermedim. Eğer soru içeriğini düzgünce okuyup anlayabilseydin şırınga şeklinde bir ürün aradığını idrak ederdin. Ben de o şırınga şeklinde ürünün termal macun olduğunu söyledim. Her halinden çok bilmiş olduğun belli eminim bunu da bilirsin termal macun şırınga içinde satılır.

Ben de anlayabil diye tekrar söylüyorum; senin sorunun sıcaklık sorunudur demedim. Fanlar yağlanmaz, bahsettiğin şırınga da termal macun dedim.

Gelelim devam cümlelerine aslında bunlara da tek tek cevap yazmak isterdim ama sürekli olarak benim söylemediğim şeyleri söylediğim sanrısı üzerinden bana saldırmaya çalışıyorsun ve sonraki paragrafda iyice çığırından çıkmışsın sanki ben adama yeni kasa yaptırıyormuşum gibi. O yüzden açıklama bile yapamıyorum. Senin hayal alemin belli ki benim ifade sınırlarımı zorluyor.

Yağ içinde soğutulan kasa kısmına gelirsek benim söylediğimle ne alakası vardı da soğutma için yağ kullanılır sen nasıl fan yağlanmaz dersin dedin çok merak ediyorum. Zira söylediğin gibi biri soğutma biri hareket kolaylığı ile ilgili. Termal macun yerine makine yağı sürmek gibi dahiyane bir fikrin varsa o başka elbet.

Stok fanlarda yapışkanlı bir etiket bulunur ve bu etiket söküldüğünde yapışma yetisini büyük oranda kaybeder. Soruyu soranın custom veya profesyonel fan kullanmadığı her halinden belliyken neden buna göre cevap vereyim.

Son olarak beni anlamamakla suçlarken aslında benim ne dediğimi anlamayıp yanlış anladıkların üzerinden cevap vermen de büyük bir ironi. Insanlar anlamadıkları kişilerle kavga eder derler. Bir dahaki saldırgan mesajını yazarken bu sözü bir düşün.
  • onexey  (07.09.14 09:58:49) 
@onexey
tamam canım sen herşeyi doğru biliyorsun, herşeyi doğru anlıyorsun... hata sende değil bende...

saygılar...
  • mortar  (07.09.14 10:58:00) 
[]

iniş sırasına göre kuran meali arıyorum

şöyle az az kuranı kerim okuyim diyorum. bildiğim şeyler herkesin az çok duyduğu, okumadan da bilinen şeyler zaten. belki ek olarak birkaç sure okumuşluğum vardır ama unutuldu gitti hepsi.

şöyle iniş sırasına göre arıyorum ama diyanet'in sitesinde iniş sırasına göre okumak imkansız gibi bir şey. google'ladım bu şekilde ama bu sefer de ilk defa gördüğüm siteler çıktı karşıma, mealin dandik olmasından korktuğum için çok bakmadım sitelere.

var mıdır bir öneriniz, bildiğiniz site vs.?

ek olarak: diyanetin sitesinde mesela iniş sırasına göre,

1. alak suresi
2. x suresi
3. y suresi

falan yazıyor. alak suresinin tüm ayetleri tamamen indikten sonra mı x suresi iniyor? bütün sureler bu şekilde, kronolojik olarak mı gidiyor? yoksa kuran yazılırken arada düzenleme olmuş da atıyorum mesela alak'ın ortasındaki veya sonundaki 3-4 ayet 2 sene sonra inen sureye mi konulmuş?

 
"nüzul sırasına göre" diye ararsan başkalarını da bulabilirsin.
kuranmeali.com deyi bi site var orda piyasadaki birçok meal ayet ayet var, ayetin sayfasında meallerin hepsini birarada okuyabiliyosun.

  • dafaiss  (05.09.14 02:33:33) 
pfffff

hayalimde bütün 20-25 senenin olaylarını, kuranı kerim'in gelişimini tarihsel düzenle takip etmek vardı.

yalan mı oldu yani?

şurası iyiye benziyor: www.kuranmeali.com

diyanet işleri meali diyor hem de (yeni yazıyor)
  • oymak beyi  (05.09.14 02:34:31 ~ 02:38:19) 
Bu aradığın gibi sanırım.
www.idefix.com

  • argadini  (05.09.14 08:39:46) 
yaşar nuri'yi de hiç sevmem.


  • oymak beyi  (05.09.14 12:43:30) 
[]

ingilizcede tarih yazımı

uefa'ya kadrolar ne zaman verilecek ona bakıyordum da. herkes bugün son gün diyor, öyle biliyorum ben de.

uefa.com: www.uefa.com

şu paragraf:

• According to article 18.13(e) of the official regulations, clubs have until 24.00CET on Tuesday 2 September to submit to UEFA their finalised squads for the competition from the group stage onwards.

eğer bu gün son gün olsaydı, yani 2 eylül'e girmeden önce takımlar kadroları vermek zorunda olsaydı 00:00CET on 2 september demez miydi? bu paragraftan benim anladığım "2 eylül 23.59cet, kadro bildirim tarihidir" yanlış mı?

paragrafta geçen 18.13e maddesi de şu:

e) 2 September 2014 (24.00 CET) for all further matches from the first match
in the group stage up to and including the final.

 
1 eylül 2014 2359 son zaman benim anladığım.


  • heritage  (01.09.14 22:19:40) 
sorum aslında ne anlaşıldığını sormak değil de niye öyle anlaşıldığını sormaktı. yarın mesela adamın biri "until 24.00CET on 8 october" diyecek, anlayamayacağız.


  • oymak beyi  (01.09.14 22:24:00) 
ben de ilk senin gibi dusundum simdi sorunca da,

sanirim 00:00/24:00 gece yarisini belirtmesinin yaninda, gunun ilk dakikasi anlamina geliyor. o yuzden. yani 23:59 1 eylul ise, 24:00 2 eylul oluyor direkt olarak. (00:00 yani)
  • she was my baby  (01.09.14 22:29:28) 
[]

görüşmeler sırasında futbolcunun isminin haber olması sorunsalı

yani şöyle; kendimi bildim bileli söyleniyor yöneticiler tarafından "görüştüğümüz oyuncular haber olduğu zaman fiyatları artıyor" diye. en son bugün fikret orman söyledi. seneler önce, ilk zamanlarda pek sallamıyordum ama inandım artık bu sözlere.

peki benim sorum şu; mesela "beşiktaş, demba ba ile anlaşmak üzere" haberi sizce neden fiyatı yükseltiyor?

benim aklıma gelen tek şey, taraftarlarda bir beklenti oluştuğu için örn. beşiktaş'ın, tepki görmemek adına o futbolcuyu almak zorunda olduğu ama saçma geldi bu bana. her gün yok fanatik'ti, yok amk idi bin tane saçma sapan gazetede haber çıkıyor, yani bilmiyorum, sizce nedir cevap? :)

 
menajerler ve kulüpler bu haberleri -çaktırmadan yahut direkt- örnek gösterip malum futbolcunun fiyatını arttırabiliyorlar. bir nevi blöf.


  • papillon7  (31.08.14 01:18:21) 
@freekara: şöyle şeyler var. demba ba'nın menajerinin haber çıkınca "şu şu kadar veriyor" demesi garip, illa haber çıkmasını beklemek zorunda mı? yani bunu beşiktaş'a diyemez (haberde bjk'nin geçtiğini varsayıyorum) ama fener'e diyebilir tabii.

galatasaray'ın istediği adamın haberi çıkınca, fenerbahçe "aa dur ben alayım" demesi saçma değil mi? (gerçi üsttekine göre bu daha olası geldi)

@papillon: benim de sorduğum soru o işte :) niye fiyatı artıyor haber çıkınca?
  • oymak beyi  (31.08.14 01:20:42 ~ 01:21:36) 
yoo, adamın pazarı yükselmiş oluyor işte markette. adı duyuluyor, istenen bir oyuncu olarak bilinmiş oluyor. başka bi takım geldiğinde de bak bjk de istiyor deyip fiyat yükseltiyor mesela.


  • xenophobe  (31.08.14 01:24:03) 
@xenophobe: arkadaşım iyi de niye anlaşamadık onu anlamadım.

haber: "beşiktaş demba ba ile anlaştı"
fikret orman: "bu haberler çıkınca oyuncunun fiyatı yükseliyor"

ben de diyorum ki "niye?"

ba'yı gs de isterse o zaman derler ki "bak haber var böyle böyle diyor, gs'den çok vermeniz lazım" (bence bu durumda da habere gerek yok, haber olmayınca kimse inanmıyor mu yani başka takımın oyuncuyu istediğine? niye illa haber göstermek zorundalar ama konumuz bu değil. konumuz bir paragraf üstte)
  • oymak beyi  (31.08.14 01:27:25) 
Menajerler ortalığı kızıştırıyor. Bir de o futbolcu piyasada kıymete biniyor, futbolcuyla ilgilenen diğer kulüpler fiyatını artırıyor menajerler ve satıcı kulüp istekleri artırıyor filan. Fenerbahçe Cardozo ve Belhanda transferlerini bu yüzden bitirememişti mesela


  • goodyes  (31.08.14 01:29:47 ~ 01:31:16) 
[]

güncellenen chrome'da değişen yazı tipi

az önce chrome'un güncellemesi yüklendi ama baktım bütün sitelerdeki yazı tipleri değişmiş. chrome bundan sonra artık böyle mi yoksa bir şeyler yaparsam, orayı burayı temizleyip yazı tiplerinin eski haline dönme ihtimali var mı? çözüm var mı?




 
Ben de sordum, çözüm söylemedi kimse. Saçma sapan bir font var şuan. :/


  • otonom  (27.08.14 14:54:35) 
@fikrasina gulunen madam;

O dediğin yerde sabit genişlikte yazı kısmında hangi font seçili?
  • otonom  (27.08.14 15:31:24) 
(git: 825965)

web içeriğinden değiştiriliyor ama tam eskisi gibi olmuyor sanki.
  • uykusunu yakalayan adam  (27.08.14 15:39:21) 
İşe yaramadı ne yazık ki. :/


  • otonom  (27.08.14 15:40:15) 
fotoğraftakini 16 veya 17 yapınca benziyor biraz eskisine.


  • uykusunu yakalayan adam  (27.08.14 15:50:55) 
chrome://flags/
buradan directwireı etkinleştirip yeniden başlatınca eski haline geliyor.

  • icemint  (27.08.14 15:52:47) 
[]

süpürgeyle bilgisayar fanı temizlenir mi?

1. fanın üstüne süpürge tutulup tozlar alınır mı?

2. çok ses çıkaran fan veya fanlara çözüm nedir?

teşekkür.

 
çekmek değil üflemektir çözüm.yani fön makinesi ile hallet.


  • kablelvuku  (24.08.14 09:08:14) 
fön makinesinin yaydığı ısı süpürgeden çok daha fazla değil mi? bozmasın?


  • oymak beyi  (24.08.14 09:09:50) 
fön makinasının termostat kısmı kapalı olacak.


  • zam sampiyonu domates  (24.08.14 09:33:12) 
ses çıkaran fanlar temizlikten sonra da sesi kesmezse ne yapmalı? ekran kartının fanı var mesela uzay üssü gibi, onun aynısını nasıl bulurum ki?


  • oymak beyi  (24.08.14 09:41:11) 
Ben süpürüyorum ucuna bez gerip bayağı toz çıkıyor. Zararını bilemem.


  • ontheroad  (24.08.14 09:44:26) 
fön makinesinde soğuk seçeneği de olması lazım.


  • tedirginlik hucresi  (24.08.14 09:44:57) 
Fanı sökebilirsen yağlayabilirsin. Şırıngayla ya da ufak bir kaşıkla yağ dökebilirsin. Power supply fanını öyle yağladım. Gürültünüz çalışıyor. Hatta zeytinyağı döktüm. Makine yağı yoktu.


  • sutlu nescafe  (24.08.14 09:50:59) 
kesinlikle yağlama için zeytinyağı kullanmayın! ciddi problemler çıkarabilir.


  • zam sampiyonu domates  (24.08.14 11:01:20) 
  • yalnux  (24.08.14 11:07:30) 
yapmadan önce fanı elinle tut. yani hava vurduğun zaman fan dönmesin. yoksa kırılır fanlar.


  • cetoxim  (24.08.14 11:20:14) 
süpürgeyle alıyorum ben senelerdir ama söylendiği gibi asıl üfleyen cihazlar kullanılmalı.

ses çıkaran fanlar küçük fanlardır. temiz olduğu sürece ses çıkartmaları normal. mümkünse büyük fan kullanılmalı. sırf bu yüzden anakartın kendi iki fanını kullanmıyorum. çok fena ses çıkartıyorlar diye çıkarttım.
  • washe  (24.08.14 12:02:13) 
[]

yabancı devletler su sorununu nasıl çözüyor?

su doluluk oranı %17'ye geriledi. biraz daha yağmazsa teemmüm yapacağız herhalde.

bu vesileyle bir soru sormak istiyorum. dünyada bir yerlerde illa ki gelişmiş devletlerden biri ya da birkaçı kuralıkla falan boğuşuyordur, peki bu devletler su problemini nasıl çözmüş veya çözmek için ne yapıyorlar (çözmüşlerdir diye düşünüyorum)? bizimkiler gibi bulutlara bakmıyorlar herhalde?


 
israil deniz suyunu arıtıyor.


  • baldur  (24.08.14 00:05:01) 
Mal gibi araba yıkayıp durmuyorlardır kesin.


  • sapkasiz cikmam abi  (24.08.14 00:06:42) 
avustrulya da deniz suyunu aritiyor. gecen aritma tesisilerinin belgeseli vardi. cok maliyetli bir sey o aritma icin kullanan seyler ama yuzde 99.8 oraninda aritiyormus ve ulkenin yuzde 70-80ini idare edecek duzeye cikaracaklarmis.

edit: avusturya yazmisiz. olur oyle vakalar pescador :f

esit 2: buyurun; belgeselizle.tv
  • kutsalbok  (24.08.14 00:08:15 ~ 00:20:40) 
çok bilgili olduğum bir konu değil ama gelişmiş ülkelerde kuraklık problemi yok. sebebi çeşitli, bazısı su kaynağı bol, bazısı dikkatli kullanıyor vs.

edit: bildiğim kadarıyla gelişmiş ülkeler hep bol su kaynağına sahip ülkeler. zaten gelişmişliklerinde de başrol oynuyor. istisnalar vardır elbet misal japonya.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (24.08.14 00:08:39 ~ 00:11:05) 
su bitince bakanları bıyıklarını kesiyor. halk; "hmm tmm peki" diyor.


  • ykyt  (24.08.14 00:08:48 ~ 00:09:13) 
@kutsalbok, avusturya hangi denizin suyunu arıtıyor ki? yani nasıl bir sistemle çekiyorlar suyu, arıtıyorlar? belgeselin adını sanını hatırlıyorsan bana da atar mısın, merak ettim :)


  • pescador  (24.08.14 00:09:27) 
sadece içme suyunu sormuyorum. günlük kullanım için de mi deniz suyunu arıtıyorlar?

hangi kanaldaydı avusturya'nın belgeseli? (avustralya mı yazacaktın ya da?)
  • oymak beyi  (24.08.14 00:11:06) 
kuraklık, barajların doluluğu vs gibi konular birin bin yapıldığı konulardır. maksat gerçekten böyle bir şeyin olabilme ihtimali olmadan halkların bilinçlendirilmesidir.


  • baldur  (24.08.14 00:12:21) 
gelismis ulkelere baktigimizda cogu avrupada ve orada pek kuraklik yok gibi. hatta ingiltere falan surekli yagis alan yerler.

ama kuraklik gibi tehditle karsi karsiya kalsalar, kesin bir bilgilendirme yapiyorlardir. ve halki da uyarilara kulak kabartiyordur.

ben su ana kadar haberlerde bir yetkilin cikip da az suyumuz kaldi idareli kullanalim tasarruf edelim dedigini duymadim. sadece haberlerde barjlardaki doluluk oraninin azaldigini iceren haberler gorduk.

insallah yagmurlar gelir de rahatlariz.
  • exlibris  (24.08.14 00:16:27) 
Şu an Kaliforniya tarihinin en büyük kuraklığını yaşıyor. Araba yıkamaya, gereksiz çim sulamaya felan ciddi cezalar var.


  • Haldamir  (24.08.14 00:17:03) 
bizde kuraklık falan yok ki, devlet ne sudan anlıyor ne sulamadan; ne de suya dair bir düşünüşü bir politikası var böyle giderse kuraklık da olcak gerçi. insanlar ne kadar bilinçli kullanırsa kullansın devlet suyu yönetemediği sürece su sorunu olur.
ülkenin üçte birinin istanbul gibi metrekare bazında türkiyenin tamamına kıyasla kedi çükü kadar kalan yere yığılmasına müsaade edilirse tabi su sorunu olur.
"su kaynaklarının yönetimi" esas mevzu. Geçenlerde öteki gündemin konusu buydu, bir ekolojistle dilaver demirağ isimli bir yazar konuştu. O programa bakabilirsin yuutuptan soruna cevap "nasıl olmalı" ve "neden böyle bizde"ye dair.
  • dafaiss  (24.08.14 00:21:56) 
Deniz suyunu kullanıyorlar. Türkiye'de de kullanan küçük yerler var. (Bazı tatil kasabaları)

Bunlara ekstra olarak 3,4 yıl önce idrarı içilebilir suya dönüştüren bir sistem gerçekleştirdiklerini duymuştum. Bunu astronotlar için yapmışlardı gerçi. Bir de haber bulayım dedim tam olsun; www.hurriyet.com.tr
  • secilmis uye  (24.08.14 01:11:49) 
peki deniz suyunu kullanmak da uzun vadede bir problem değil mi? yani deniz suyuna bağımlı hale gelmek, ileride deniz suyunu çok çok daha fazla kullanıyor olmak bir problem olmayacak mı?


  • oymak beyi  (24.08.14 09:04:35) 
barajlar boşaldığnda seçim yaklaşıyorsa "sular bitiyor demeyelim de oy atsınlar" demiyorlar mesela. dikkatli kullanın diyorlar.


  • kamera motor  (24.08.14 09:33:03) 
İşin tekniğini veya bilimsel açıklamasını bilmiyorum ama düz bir mantıkla bakacak olursak; buzulların erimesiyle zaten deniz seviyesi sürekli yükselmekte.


  • secilmis uye  (24.08.14 11:43:01) 
bir kısmı deniz veya okyanus suyu kullanıyor. ayrıca bazı ülkelerde (abd- california) lağım sularını arıtıp tekrar barajlara veya göletlere veya doğrudan şebekeye veriyorlar (uzun ve pahalı bir işlem ama yapıyorlar yine de)

küçük bir örnek:
www.youtube.com
  • yemrem  (24.08.14 12:25:48) 
[]

buzlu su dökme videolarının samimi olduğuna inanıyor musunuz?

yani şu: suyun gerçekten buz gibi soğuk olduğuna inanıyor musunuz? bence en az yarısı ılık su döktürüyordur başından aşağı :) sizce?




 
inanıyorum. altı üstü soğuk su.


  • baldur  (20.08.14 20:52:57) 
su soğuk olabilir de benim anlamadığım nokta herkes bir başkasını davet ediyor yoksa bağışta bulun diyor. eee, millet habire su döküyor. o zaman bağışta bulunan yok mu?


  • mr.goodcat  (20.08.14 20:52:59) 
@mr.goodcat
charlie sheen reyiz:
www.youtube.com
  • late viper  (20.08.14 20:55:16) 
ünlüler özellikle hem bunu yapıp hem bağışta bulundular. geçen biri yazmıştı yaklaşık 15 milyon dolar toplanmış sırf bu challenge kampanyasıyla.


  • alice practice  (20.08.14 20:55:48) 
amaç onların yardımından öte dikkat çekmek zaten. yoksa hem suyu döker hem de yardımını yapar zaten. adamlar için orada söylenen paralar ne ki sonuçta?

su da soğuktur. bi bizim arda'nınki pek inandırıcı gelmedi.
  • ufukcel  (20.08.14 20:57:10) 
Olay amacina ulasmis sonucta.geldin ve burada konusuyorsun.maksat para degil farkindalik yaratmak.


  • cizgilipijama  (20.08.14 20:57:32) 
niye her şeyde art niyet arıyoruz? kendince destek veriyor, bişeyler yapmak istiyor.


  • rock n roll  (20.08.14 20:59:21) 
bana göre çoğu insan ilk kez bu olaydan sonra als hastalığını araştırmıştır.amaçta bu zaten.farkındalık yaratmak.


  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (20.08.14 20:59:29) 
amaç ve kampanya çok güzel ama absürt olan dünyada su kıtlığı varken ve afrikada susuzluktan binlerce insan ölürken bir kova suyu böyle harcamaları. başka bir yolla yapılabilirdi sanki kampanya


  • dqepb  (20.08.14 21:03:45) 
31.5 milyon dolara ulaştı. samimiyetten başka bişey bu.


  • ermanen  (20.08.14 21:08:37) 
farketmez abi isterse kovayı götüne soksun. 32 milyon$ olmuş abd'den bağışlar. icraate bakalım.


  • xenophobe  (20.08.14 21:14:04) 
21 milyon litre su harcanmış.
(bkz: #45104347)

  • inheritance  (21.08.14 10:04:21) 
[]

kitap yorum/tartışma sitesi

bir kitap okudum ama %100'ünü anladığım söylenemez. dünden beri arıyorum internette kitapla ilgili tartışmaları falan ama yok vallahi, bulamadım.

böyle bir site yok mu ya? insanların kitaplar hakkında yorum/tartışma yaptığı, özet yazdığı vs.


 
okuduğun kitap türkçe ise pek bir kaynağa ulaşamazsın. ama yabancıysa bir sürü döküman oluyor internette.


  • thracian  (30.07.14 14:19:42) 
Kitabin adi ne ?


  • EasyTiger  (30.07.14 14:26:12) 
librarything


  • mayeskuel  (30.07.14 14:28:22) 
library thing mi good reads mi dersiniz peki? 10 tane siteye üye olmak istemiyorum :)


  • oymak beyi  (30.07.14 14:31:22) 
genelde klasik kitaplar var anladigim kadariyla ama sparknotes'a bakabilirsin.


  • tombombadil  (30.07.14 14:31:46) 
goodreads iyidir.


  • soso  (30.07.14 14:35:11) 
hangi kitap?


  • sen git ben geliyorum  (30.07.14 14:53:39) 
simdi aklima geldi shelfari de var.

shelfari, librarything ve goodreaders ucunu de kullanan biri olarak;

arsivleme icin: shelfari
review icin: goodreads
  • mayeskuel  (30.07.14 15:20:59) 
vikitap.com


  • firez  (30.07.14 16:07:32) 
[]

zeka soruları/oyunları

hem zeka soruları, hem de zeka oyunları arıyorum ama kaliteli olması çok önemli. google'da arattım mesela, bir çoğu saçma sapan şeyler, bazısı ilkokul öğrencilerine yönelik zeka soruları. şöyle güzel, ne bileyim bilim kuruluşları seviyesinde zeka soruları arıyorum.

türkçe-ingilizce fark etmez (ama tabii öncelik türk sitelerde).

beyin çalıştıran oyun sitesi de tavsiye edebilirsiniz (bunda dil fark etmez gerçekten).

 
internette türkçe olarak pek yok maalesef. kitapçılardaki saçma sapan zeka sorusu kitaplarında da doğru düzgün soru yok. size ancak şunu tavsiye edebilirim: bilim ve teknik arşiv cd'si edinin bir yerden. selçuk alsan'ın ölümüne kadar köşesinde derlediği sorular aradığınız şey sizin. hatta tarih vereyim. bilim ve teknik dergisinin boyutunun büyüyüp o sayfaların arttığı 1994'ten selçuk alsan'ın ölümü yani 2000 yılı arasındaki sayılara bakın.

ek: kafa çalıştıran oyun için bakınız: machinarium ve braid.
  • kül  (04.07.14 14:56:51 ~ 15:04:36) 
(bkz: #4556708) bu soru guzel, ugras, cevabina bakma :)

gecenlerde einstein bulmacalari gibi bi isimde kitap gordum, alcaktim da almadim.

heh linkini de buldum, bi bakarsin

www.idefix.com

www.idefix.com
  • she was my baby  (04.07.14 15:02:50) 
emrehan halıcı'nın kitapları iyidir. tzv'nin sitesine de bakabilirsiniz


  • lancelot du lac  (04.07.14 15:05:01) 
aynştayn'ın balık kimin bulmacası vardı gerçi çözmüşsündür belki ama ben aşırı keyif almıştım.

bu arada pc oyunu tavsiye edilmiş ek olarak ben de the swapper diyorum.
  • jamiro  (04.07.14 16:35:14) 
emrehan halıcı +1 bilimteknik dergisindekileri hazirlayanda bu adamdi yanliss hatirlamiyorsam.

Birde lumosity.com var ucretli. Performansini olcuyor falan guzel birswey.
  • delifaruk  (04.07.14 16:38:02) 
buradakilerden daha güzellerine rastlamadım henüz: serdarders.com
şahane derlenmiş. bence.

  • icemint  (04.07.14 16:43:54) 
ingilizce olarak aklıma şu kitap geldi:
www.gutenberg.org

henry dudeney ve sam loyd bu işin babaları sayılır. sam loyd'un kitaplarının telifi düşmediği için internette yok ama dudeney'in kitaplarına ulaşılabiliyor. en kapsamlılarından biri linkteki kitap.

not: emrehan halıcı'nın bu alandaki çalışmalarını bilen ve selçuk alsan zamanına yetişemeyen dostlar, selçuk hoca'nın sorularına bir bakmanızı tavsiye ederim. sonra kıyaslamayı kendiniz yapın :)

bir de cihan altay gerçeği var ama adamı küstürdük, artık soru yapmıyor. bu alanda aşmış olduğunu düşünenler şöyle buyursun, mesuliyet kabul etmem:
www.otuzoyun.com
  • kül  (04.07.14 17:58:50 ~ 17:59:35) 
[]

microsoft teredo tünel bağdaştırıcısı sorunu

böyle bir sorunum oldu. nasıl çözebilirim?

işletim sistemi: windows 7, 64 bit.


 
bilen yok mu?


  • oymak beyi  (02.07.14 22:34:45) 
[]

netbook'u tv'ye bağlamak

netbook'ta hdmi girişi yok, televizyonumuzda var (led tv). yandaki fotoğraftaki gibi vga girişi var netbook'ta. sanırım vga to hdmi kabloları oluyormuş: www.bitenekadar.com

ilk soru: vga to hdmi ile netbook'u tv'ye bağlayabilir miyim?

ama benim takıldığım nokta, yandaki diğer fotoğrafta, kabloda işaretlemiş olduğum yerler. bu yerlerin netbook'ta girişi yok.

ikinci soru: bu yerler olmadan vga kablosunu netbook'a bağlasam, gevşek durmaz mı, görüntü gidip gelmez mi en ufak bir oynamada?

teşekkürler.

edit: 4-5 metrelik bir kablo lazım. nasıl bulacağım? :)

 
o vidalar sadece kabloyu sabitlemek icin. bisi olmaz. tak gitsin, netbooku oynatmadigin surece kolay kolay oynamaz


  • crucio  (25.06.14 17:29:42) 
vga kablosuna tekme atmadığın sürece görüntü gidip gelmez. netbook > 22" monitörle test ettim hacı, sıkıntı olmaz.


  • patr  (25.06.14 17:31:56) 
4-5 metrelik bir kablo lazım. nasıl bulacağım? :)


  • oymak beyi  (25.06.14 17:38:35) 
mahalle bilgisayarcilari, notebook hastaneleri, bimeks vatan vs gibi bilimum merkezler, büyük ses ve görüntü sistemleri satan elektronikciler, kimi modifiyeci/araba parcalari satan yerler. liste uzar da uzar.


  • portmanto  (25.06.14 18:29:58) 
vga da netbook da max ses neyse onu alabilirsin

hdmi girişli vga da durum nedir bilmiyorum

ben laptop ı vga ile plazmaya bağladığımdan :D
artık laptop da yok vga yı kaldırdım.


hemen her pc tamircisinde bulabilirsin

kaliteli isterim diyosan teknomarketlere yolculuk yap
  • indescribable  (25.06.14 18:34:00) 
@indescribable, vga ses iletmez. vga kablosuna bağladığın vga to hdmi converter da ses iletmez. zaten duyuruda sorulan ses de değil.


  • patr  (25.06.14 18:46:11) 
[]

şarkıların ses düzeyini ayarlamak

mp3'ümde şarkı dinlicem ama kimi şarkıların sesi o kadar az ki kuş cıvıldasa şarkıyı duyamıyorum. sesi yükselten program vardı ama unuttum şimdi, neydi? bir de sesi hangi düzeye getirmeliyim sizce? tüm şarkıları aynı düzeye getirmeyi planlıyorum ki sesi bir aç bir kapa olmasın.

bir de şarkının kalitesi bir zarar görmüyordu di mi?


 
mp3 gain en basiti


  • denizrocket  (26.02.14 15:58:37) 
normalizer diye aratın.


  • 386 dx  (26.02.14 16:31:48) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.