Ekşi Duyuru

Kadın engelli değil. Yaşlılık nedeniyle yürümekte zorlandığı için öyle bir araç kullanıyor.

Tüm deneyimi kötü bir rüyaya benzetmiş olabilir bence de, o ileride yaptığı espriyi de benzetme üzerinden kurmuş olabilir. Bana mesele hiç rüya değilmiş gibi geldi çünkü.

Ama rüya olduğunu farz edersek de bütün 2 sayfa rüyayı anlatıyor. Çünkü paragraflar birbirine bağlı işte giyindim, mültecileri takip ettim, saldırı olmuş. Sonraki paragraf saldırmış, her yeri ateşe vermişlerdi diye başlıyor. Karanlık çöktü. Sonra çok geçmeden çiftliğe vardık falan. Hepsi tek bir sekans.

bu olayın önüne geçmek için tüzel kişilerden imza sirküleri, gerçek kişilerden de imza beyannamesi istenir. dediğiniz gibi bir şey olabilir, fakat senet veya basit borç-alacak tutanaklarında olur diye düşünüyorum. yoksa bir kişiyle yapım işi sözleşmesi veya mal alım-satım sözleşmesi imzaladınız. adama para gönderdiniz, o da "ben sözleşme imzalamadım, o imza benim değil, mal gönderme yükümlülüğüm yok" diyemez. yani o kadar da başı boş değil.

İmzayı atmış olması yeter. Onun attığı her halükarda ispatlanır.

Ben de bir ticaret erbabı olarak bildiklerimi aktarayım;

İmza aslında kişinin adını soyadını kendi el yazısıyla yazmasıdır, bizdeki yaygın karalama anlayışı biraz mantıksız.

O konuda M.Kemal Atatürk'ü hiç örnek almamışız millet olarak.

Zaten önemli ve ciddi işlerde, tapu, noter, banka gibi sadece karalama imzayı kabul etmezler. Mutlaka ad soyad yazdırırlar. Hatta noter ve tapuda "okudum, anladım" bile yazdırırlar.

Borç senedi işlerinde bu tür mağduriyetler çok var, hukuk forumlarında ilginç bir sürü konu var okuduğum.

Mesela senet alacaklının yanında değil de önceden hazırlanıp veriliyor borçlu tarafından, yazı başkasının imza başkasının.

Alacaklı icra için işlem başlattığında bu imza benim değil, bu senet sahte diye karşı dava açanlar bile var okuduğum. Ki olması gereken de bu, yoksa imzamızı her taklit eden bizi icraya verebilir.

Borç verirken mutlaka banka üzerinden gönderilmeli ve borç olduğu açıklamaya yazılmalı, elden borç vermek zorundaysanız senedi borcu alana hazırlatın gözünüzün önünde.

Borçlu senedi kendi doldurup yazsın ve imzalasın, bu imza benim diyemez böylece.

Bu arada borç verdiğiniz kişiden senet isteyecekseniz zaten o para geri gelmeyecektir, unutun gitsin, en güzeli hiç vermeyin.

Mal satarken de faturayı açık kesip (aslında kanunda böyle bir terim yok ama uzun hikaye) faturayı ya da irsaliyeyi teslim alan kısmına alıcının ad ve soyadını yazıp imzalattırın. Bunun üzerine çeki veya senedi yine gözünüz önünde kendi el yazısıyla yazarken görün.

Hiç çekinmeyin, çeki önceden ciro etmişse bile "tekrr ad soyad tc ve telefon yazıp imzalar mısın" diyin. Preniplerinizizden kimse için vazgeçmeyin.

Filmde yok da, kitapta Elrond'un konseyinde Balin'den bi zaman haber aldık, yıllardır haber almıyoruz filan diyor cüceler. Birde isimsiz aslında, Durin'in felaketinin Balrog olduğunu kimse bilmiyor.

Haber kesilince, Moria'da da bi sorun olduğunu tahmin ediyor herkes ama Balrog bilinmiyor. Köprüde anlıyor Gandalf o bilinmeyen şeyin Balrog olduğunu.

Bir de Moria zaten planda yok, öncesindeki plan başka. Mecburen giriyorlar. Balin'in günlüğünden Ork'ların varlığını anlıyorlar. Sonrası köprü zaten.

youtube yorum geçmişi mobilde yokmuş desktop ile buldum. video dynamo dream - teaser isimli video

blender ile yapmıştır

Ian hubert'un videosu yazacaktım bulmuşsun zaten

Ozmo diyesim geliyor ama değil herhalde dimi?

@mezzosprite maalesef değil o

Zambakgiller familyasından zambak.

White rain lily oluyor galiba. Türkçesi yağmur zambağı.

maalesef bunlar değil, belki üst sınıfı zambaktır bilemem ama detayları çok farklı.

lilyum olabilir mi?

yok ya minicik bi çiçek bu, yaprakları yere yatay saçaklanır, çiçeklerin sapı kısadır. tüm bitkinin boyu ancak birkaç cmdir. doğada ocak ocak rastlanır.

Ornithogalum sp. Tükürük otu

macit ismi, ben tanıyorum

Bizim oralarda (Giresun) sakarca denen bir bitki var, bağdan bahçeden toplayıp soğanımsı kökünü yeriz, onun çiçeklerine benziyor. Sakarca diye bir arayıp bakın, o olabilir.

ublock origin.

olur da hala yakalayamadığı olursa sağ tıklayıp menüsünden istediğin şeyi ekleyebiliyorsun.

adguard,ublock origin ve disconnect kullanıyorum opera'da tertemiz web sayfaları, birde neredeyse bütün reklam engelleme eklentilerinde bazı zararsız reklamlara,içeriklere izin ver seçeneği açık geliyor bunu kapatman lazım.

(bkz: ublock origin)

sağdaki sam rockwell'e çok benziyor. Ben Moon diyorum. gerçi ordaki astronot kıyafeti bunun gibi değildi ya neyse.

the martian

www.imdb.com

Piyasadaki tüm 1000 lira üstü laptoplar ile cs:go oynanır. cs:go o kadar çok donanım ihtiyacı olan bir bilgisayar değil.

epey eski, 2 GB ram'li bir bilgisayarda 1080p'de oynuyorum.

1000 lira üstü laptopların çoğu ile cs oynanmaz. düzgün bir ekran kartı olsun. ayrıca cs çok işlemci kullanan bir oyun. işlemci çöp olmasın.

hayır yahu onu nereden cıkarttın

Yok oyle bi sey. Gayet yasandi.

o zaman "siz şimdi unutmuşsunuzdur" diyerekten finalde tekrar dayadılar açılış sahnesini demek. ya da açılış flashforward idi demek. teşekkürler.

sizin oraya spoiler gelmedi mi daha?

Açılış sahnesi ile kapanış sahnesi farklı zamanlarda geçiyor. Biri hikayenin başında, diğeri sonda.

Açılış sahnesi ile Kapanış sahnesi filmin sonunda. Önce gösteriyor sonra filmi izleyince adamın ne demek istediğin anlıyorsun

Açılış sahnesi ile kapanış sahnesi farklı zamanlar, bunu kadının üstündeki kıyafetin renginin değişmesinden anlayabilirsiniz. "Yine başa döndük" mesajı verilmek istenmiş o sahnelerle.

@xfestos bırakınız bu işleri. hiç kusura bakma "izleyen gelsin" şeklindeki bir başlığa girip "ama izlememiştim spoiler yedim" diyecek insanları düşünmek zorunda değil kimse.

merhaba. itiraf edeyim torrent ten indirip izlemenin bir artısı olarak film bittikten sonra açılış sahnesine döndüm. kapanış, açılış bir bütün değil. tek plan gibi gözüküyor (aynı açı aynı yatış pozisyonu) kadın aynı renk askılı bluz mudur, atlet midir bilemem neyse aynı cins tekstil ürününü giyiyor ama askı kalınlığı farklı.

hikaye anlatıcısının "dış sesin" bize bıraktığı

eşimi düşündüğümde hep onun kafası gözümün önüne gelir. o güzel kafatasını kırıp beynini ortaya dökerek ondan bir şeyler öğrenmeye çalıştığımı hayal ederim.
bu açılış sahnesi.

finalde "birbirimize ne yaptık ne yapacağız" diye sorarak kapanıyor.

rüya değil (kabus anasını satayım). erkek başrol kendini sorguluyor. kafasının içinden geçenleri hiç bilemedim, hiç bilemeyeceğim diye.

spoiler yazsaydınız ya ibneler.

izleyen gelsin?

@tahir

anasayfada basliga tiklamasan da duyurunun bir kisminin okundugunu henuz farkedememis iqsu yalnizca kendine yeten arkadasim, sadece bir kismimizin sahip oldugu bu farkindaligi umarim bir gun sen de kazanirsin.

iyi yillar.

Cami 300 tl krdes

dokunmatik panelden ayrı oluyor bildiğim kadarıyla. dokonmatik panel sağlam ise tutar daha düşük olur.

imla hatasi degil. bir elestiri olarak kabul edebilirsin. le mepris'te de kufurleri arka arkaya siralarken arada jesus christ diyordu brigitte bardot ablamiz.

Mümkün, hatta smithsonian enstitüsünün yarışmasında ödül almış.
www.smithsonianmag.com

www.dailymail.co.uk

Bildiğin gerçek derim.

dünya üzerinde güneşin bu kadar büyük gözükebilmesi bence imkansız. bu bir şaşkınlık değil, matematiksel bir durum. fotoşok yoksa en fazla fotoğrafta nasıl bir teknik kullanılarak güneş bu kadar büyük gösterilebilmiş diye sorarım.

Şöyle ki, güneş büyük görünmüyor. Kamera çok iyi ve çok uzağı çekiyor, hani dağların arkasındaki güneş misali. Çocuk da çok uzakta, dağ da.
Çok güçlü zoom yapan bir makineyle normal gökteki güneş tutulmasını çektiğinizi, araya kuş girdiğini düşünün, o hesap.
Daha iyi anlatacak bir fotoğrafçı çıkacaktır umarım.

şehir içi versiyonları da var şu şekilde news.nationalgeographic.com

fotoğraf gerçek, perspektifle alakalı bir durum. hatta şurda da yerli versiyonu var.

i.radikal.com.tr

Tele lenslerde zoom miktari arttikca odaklanilan nesnenin arkasinda kalan objeler de buyur, optik bir ilizyon yani.

www.tamron-usa.com

Bu durumda odaklanilan nesnenin arkasinda kalan goruntu flulasacagi icin diyafram iyice actirilir ki (f/22-f/32) etkin netlik alani iyice genislesin, hem obje hem de arkaplan net ciksin. Diyaframi buyutmenin goturusu de cok isik istemesi, ama bu resimde isik kaynagi gunes olunca o isik yetersiligi ortadan kalkiyor, hatta o kadar guclu ki ND fitre kullaniyor resimin bembeyaz patlamamasi icin.

perspektif yığılması sebebiyle ortaya çıkan bir fotoğraf. tele lenslerin optik özelliğinden dolayı uzaktaki nesneler birbirine yakın gözükür.

geyiren de mi olmadı yedikten sonra yanında? kesinlikle tadı var ve toprak gibi değil. benim düşüncem budur.

turpun tadi inanilmazdir

turp severim özellikle köfteyle süper olur. Kokusu iç açıcı değildir lakin

tadı var elbette...
sevmem ben ama...
suyu sıkılıp tuzlandıysa ve havuç salatasıyla birlikte sunulduysa bir çatal alırım...

Turpun tadi inanilmazdira guldum:) tat geliyor bana, istanblda yasiyorsan bildigin hormon yiyorsun o yuzden tat gelmiyordur.

ilk yoruma koptum :D yalniz doğrusu "geğirmek" olacakti.
evet, dehşetengiz bir tadi ve kokusu var.

Aşırı turp tüketmeyiniz. Zira fena osurtur.

mordor'un ordularını ikiye bölmek için. lotr'da görünmeyen bir cephe de kuzeyde açılıyor. cüceler-insanlar ve elfler savaşıyor orda da. erebor'da cüceler olmasa mordorun tüm orduları rohan ve gondorun üzerine yürüyecekti

Adamın görevi o? Kendisi bir Maia ve Valar birkaç Maia'yı Orta Dünya'ya göz kulak olsun diye gönderiyor. Adamın görevi Orta Dünya'ya göz kulak olmak ve eğer Orta Dünya'nın dengelerini bozabilecek bir şeyler oluyorsa, müdahale ediyor. Bu da öyle bir şey. Bunlar hep Silmarillion.

beyaz kazanır

bildiğim, karşı tarafın şahı kaldığında ve 15 el boyunca mat olmazsa oyun berabere biter.

canım biliyorum devam edeceğini de iki tarafta hatasız devam ederse beraberedir değil mi?

@gilles beyaz nasıl kazanır, ben kısır bir döngü olur sanıyorum orada. bu oyunda siyahtım, arkadaş beyazdı, berabere dedik anlaştık. siyah piyon yukarı doğru hareket ediyor.

yaw siyah büyük bir hata yapmaz ise berabere biter. 15 el de mat edemezsin zor yani.

beyazların kendi şahını oynamaya fırsatı yok ama, siyah piyon 2 hamle sonra vezir oluyor?

@ykyt neden koruymaya çalışsın ki korumadan devam etse 15 hamle mimkin diil. zaten beyaz şahı götüreyim dese 4 hamle gitti bile.

@zenigt , 15 hamle dediğiniz nedir?

son 50 hamle içinde her iki taraf da piyon sürmemiş ve taş yememiş ise berabere biter.

Birincisi batak oynamadigimizdan el degil hamle diyoruz. O kuralin asli da tas yenmeden ve piyon surulmeden yapilan 50 hamlenin oyunu berabere bitirmesidir. Turnuvalarda da hic bir zaman rastlanmaz zaten. Mat olmayacagi bariz durumlarda surenin suistimal edilmemesi icin gecmiste konuldugunu dusunuyorum.

Resimdeki pozisyonda ise benim fikrim, beyaz icin en ideal sekilde oynansa bile sonucun berabere olacagi. Merakinizi gidermek adina Fritz gibi bir programa dizip kendiniz de deneyebilirsiniz.

siyah hamlede olduna göre şah ile oynaması gerekir, f2 yapamayacağına göre g1 g2 g3 oynayabilir. beyaz kalesini d7'ye oynar, s,yah acemi ya da aceleci ise piyon sürer (ki pek başka da şansı yok hani) beyaz kalesini d1'e getirir. ve sonrasında şahını oyuna dahil eder. Beyaz kazanır.

berabere biter veya beyaz inanılmaz kötü oynarsa kaybeder.
www.shredderchess.com

sizin için durumu yarattım. yukarıdaki linkten Input FEN tuşuna tıklayıp şu kodu yapıştırın:
8/5R2/1K6/8/8/6p1/6k1/8 w - - 0 1

edit: ilginç, başta göstermiyor ama beyaz şah çapraz hareketlerle yukarı çıkar da siyah şahı sadece yukarı aşağı oynarsa birkaç hamle sonra siyahın da kaybedebileceği yazıyor.

laptoplarda genelde çıkış olur giriş olmaz.

tv kartı olması lazım laptopta

bu konularda gerçekten çok bilgili biri değilim ancak kalp krizinin sadece damarların tıkanıklığıyla alakalı olduğunu sanmıyorum. sonuçta çok efor sarfediyorlar, hele bir de yazın o sıcağın altında o kadar yorgunluğu kaldıramayabiliyorlar demek ki. çocukların bile spor esnasında kalp krizi geçirdiği oldu sonuçta.

her sporcunun bi kalp atım sayısı, kalp atım hacmi vardır ve bu değerler aşıldığında tehlikeli boyutlara ulaşacağını düşünüyorum.

il idari bölge oluyor sanırım. şehir de yerleşim birimi. mersin içel farkı gibi.

tabii ki farklı.

sakarya il, adapazarı merkezi şehir.
kocaeli il, izmit merkezi şehir.
hatay il, antakya merkezi şehir.

@wishes sayesinde iskenderun, antakya olarak değiştirildi. araştırmadan aklımda kalanı dökünce pek iyi örnek olmamış.

merkez ilçenin adı ığdır. isim şehir'de hep arkadaşlarımla tartışırım il ve şehir ayrı diye

ekşide son sayfadan bi kaç sayfa önce birisi güzel bi teori yazmıştı.bakmanı öneririm.çöp kamyonuyla falan ilintili bir şeylerdi sanırım.

tahir ile vesper, sherlock hastanenin çatısından atlıyor, mümkünsüz değil.

bu arada sherlock holmes ün robert downey jr lı ilk filminde de sherlock kendini asıyodu ve ölmüyodu. evde boş zamanlarda bu tip durumlar için fikir geliştiriyodu. yine öyle bişeydir, önceden bu konuda kafa yormuştur.

bende pek bi şey anlamadım ve çözemedim ama Molly'den bi şey istemişti ama ayrıntılarını göstermediler, o kısımdan işkilleniyorum ben...

biraz okudum sözlükte çöp kamyonuna atlaması gibi bir fikir var ki hemen inanasım geldi ve şimşek çaktı, s2e1'de sherlock camdan bir adam atıyor da ev sahibi 'çöplerimin olduğu yere düştü' diyordu. finale işaret ediyor olabilir o replik

irene adler nasıl dirildiyse sherlock da öyle dirildi molly'nin katkısı yadsınamaz

o değil de yeni sezon ne zaman?

yeni sezon önümüzdeki aralık diye duydum ama... molly'i çağırdı, ondan bir şeyler istedi. belli ki plan yaptılar. bu arada sözlükte o çöp kamyonu teorisini ben de okudum çok mantıklı gibi. ayrıca biz de olayı watson'ın gözünden izliyoruz. ona da tam sherlock atlarken bisiklet çarpıyor. bir ilüzyon var kesin. o da büyük ihtimalle yerdeki sherlock'un yapma gibi bişey çıkması olacak.

önümüzdeki aralık mı :S daha neler bir sene demek bu

kameranın küçük oldugunu düşünerekten diyorum ki fıskıyeden açılı bir şekilde su fışkırtılmış.orta daire kısmındaki boşluktan çekim yapılmış.

60 yılında sanmıyorum ki küçük bir kamera olabilsin? ama ortadaki boşluk iyi fikir

suyu birden açmışlar. su kamerayla temas kuruncaya kadar kuru kalmış. gerçi sahnenin devamı var mı. uzun sürüyor mu hatırlamıyorum.

@naylonlee sahne 2-3 saniyeden uzun sürüyor.

For a shot right at the water stream, Alfred Hitchcock had a six-foot-diameter shower head made up so that the water sprayed past the camera lens.

büyük duş başlığı yaptırmış yağne.

tüm sahneyi hatırlamıyorum ama su açıldığında su lense veya üzerindeki koruyucu cama gelene kadar çekilmiş sonra görüntü değişmiş olabilir. ayrıca o zamanlar da visual effects vardı ama tabii ki adobe after effects ile değil kalemler ile idi. yani 35 mm çekildikten sonra her kare tek tek elde işlenirdi(miş) yani oradaki su sadece çok az akmış ama yetenekli eller su miktarını arttırmış olabilir belki.

ahizeden yere doğru inildiğinde o dairenin genişlediğini düşünürsek büyük kamera da sığarmış gayetten.

oha 180 cm çapında duş başlığı! süpermiş. ayrıca evet kameranın o boyutta olması mümkün değil o zamanda. en küçük sessiz çekim kamerası 2c bile şu boyutlarda olunca.. (ki mazisi 2. dünya savaşına kadar gidiyor) ki bu filmde kullandığı kamerada mitchell bnc'ymiş. goo.gl (sesli kameraymış bu arada doğal olarak)

180cm çapında olduğuna emin misiniz? arkadaki seramiklerin bi tanesi 40cm falandır.

kaynak imdb valla.

50 sene önce canon ve nikon lens teknolojisi iyi durumda zoom yaparak çekimi gerçekleştirdi