[]

Profesyonel spor neden var?

Profesyonel spor dünyadan bir anda yok olsa ne kaybederiz? Neden ortaya çıkmış?
Hadi futbol, basketbol, voleybol gibi ekran başına insan toplayıp oyalayan 10-15 sporu bu soru dışında bırakalım.

Atletizmin yüzlerce adını bilmediğim dalı var.
Milyonlarca insan “profesyonel sporcu”

Ne iş yapıyorsun desem adam profesyonel gülleci, gülle atıyor.
Girip bir konfeksiyonda ütü yapıp üretime katkı sağlamak yerine müthiş bir yetenek, emek, zaman, para gülle atmaya harcanıyor. Vergiler, federasyonlar aracılığıyla hepimiz finanse ediyoruz bu profesyonel sporcuları. Tüm dünya için diyorum.
Olmasa olmaz mı? İsraf değil mi?

Amatör olarak isteyen istediğini yapsın, bir araya gelip yarışsınlar ama pazartesi sabahı da ofiste masasında olsun kişi.

 
Senin maas aldığın neden var?


  • sekizdokuzon  (13.07.25 19:52:24) 
Abi ülkeler kaynaşıyor, kültür görüyorsun, insan görüyorsun. İzlemesi keyifli. Heyecanlı. Ben mma maçlarını kaçırmıyorum. Futbol sevmem ama şampiyonlar ligini izlemeyi çok severim. Ülkelerin, insanların yararına bir şey, mesela bayramlar var. Bayram geliyor ve bayram süresince hayatındaki her şey siliniyor, deşarj oluyorsun ve haftaya roket gibi başlıyorsun. Professssiiiooonaaaal spor da aynı etkiyi yaratıyor.


  • Shepard  (13.07.25 19:54:59) 
Bütün eğlence sektörü yahudiler tarafından goyim oyalansın biz de üzerlerinden para kazanalım amacıyla yaratılmıştır


  • Hallegadola  (13.07.25 20:07:47) 
Olay Prof spor değil, gösteri dünyası.

En az 2-3 bin yıllık tarihi var.

Roma, kolezyum, Sultanahmet at pisti vs vs
  • makbur  (13.07.25 20:10:41) 
Profesyonel sporcuların hepsinin federasyonların parasıyla geçinebildigini saniyorsan biraz google yapmani tavsiye ederim.
Hemen sana örnekler vereyim;
Steven Da Costa, karate dünya şampiyonu. Fransa'da sncf tren firmasında çalışıyor.
Nicolas Gestin kanocu, asker.
Shirine Boukli, judoka, asker.
Onun dışında polis olanlar falan da var. Sirketlerde çalışanlar falan. Hepsinin işi var.
Yani toplasan top 10 olanlar dışında kimse senin verginle geçinemiyor zaten. Harbiden Türkiye masa tenisi sporcularının senin verginle mi gecindigini düşündün abi soruyu sorarken?
Neyse şunu izleyebilirsin;
youtu.be
Bu tarz soruları çoğu şekilde sorabiliriz. Misal seni devlet neden vergilerle okuttu da onun yerine tarlada madende çalışmaya yollamadi? Senin total vergilerde israf olup olmadığını nasıl bileceğiz ki yurtdışındasin sonuç olarak israf oldu sana harcanan bütün para...

Hayattaki her şeye "para verdik karşılığında net cash dönüş görmek lazim" diye bakamazsin. Böyle olsaydi okullarda sanat derslerine spor derslerine gerek olmazdı. Sonuçta cash dönüşü yok.
  • logisticsmanager  (13.07.25 20:19:41) 
Bu arada yaşadığın ülkenin mevzuatını açarak kime maaş bağlandıgini görebilirsin. Misal Türkiye mevzuatında sampiyonalarda başarı aranıyor. Yoksa öyle sporcu oldum geldi maaş yok.

Ama sorun harbiden devletler neden sporu destekliyor hiçbir şekilde dünyada spor müsabakası olmamali olimpiyatlar falan kalkmali devlet desteklemeli diyorsan tabiki kendi düşüncen, herkes her düşünceye sahip olabilir.
  • logisticsmanager  (13.07.25 20:23:15) 
senin ülkende futboldan başka bir şey izlenmediği için atletizmdeki hiç bir branşı bilmiyorsun. bu yüzden ben bilmiyorum öyleyse kapatalım gitsin diyorsun.
avrupada köy denecek şehirlerin merkezinde atletizm pistleri var ve halk buraları dolduruyor.
asıl para harcanacaksa bireysel sporlara harcanmalı. devlet katkı yapacaksa bu branşlara yapmalı.
ama bizde bütün para futbola akıtılıyor.
takım sporları, motor sporları, dövüş sporları benim gözümde spor değil. paranın, reklamın bu kadar döndüğü şey spor değildir.
  • my fault  (13.07.25 20:43:38) 
Sporun her dalının malzeme biliminden fizyolojiye, biyolojiye kadar birçok alanda faydası var. Örneğin güllecinin attığı güllenin malzeme bilimine, giydiği ayakkabının ortopediye, kondisyon çalışmasının fizyoloji ve biyolojiye faydası var, veri sağlıyor çünkü. Göründüğü kadar basit değil yani. Dolaylı yoldan her spor dalı bilime katkı sağlıyor. Tıpkı F1 gibi. Tabii bir de işin sosyolojik boyutu var.


  • orient blue  (13.07.25 21:15:44) 
Özellikle şuraya itiraz etmeye geldim: "Girip bir konfeksiyonda ütü yapıp üretime katkı sağlamak yerine müthiş bir yetenek, emek, zaman, para gülle atmaya harcanıyor."

Patrick Grant bir konuşmasında tüm dünyada üretilen giysilerin üçte birinin hiç kullanılmadan çöpe gittiğini anlatıyordu. Girip bir konfeksiyonda ütü yapmak, uluslararası bir etkinlikte gülle atmaktan daha faydalı bir iş değil.
  • kobuzchu kiz  (13.07.25 21:53:36) 
(bkz: bahis)


  • late viper  (13.07.25 22:02:08) 
Avrupa birincilikler almış milli tekvandocu tanıdığım var. Birincilere kontenjan olmasına rağmen atanamadı, alım yok.


  • strawberry first  (13.07.25 22:23:10) 
Mobil edit: maaaş falan da almıyor, halk eğitim için tekvando kursu açmıştı, halk eğitimin bütçeleri düşürülünce onun kursu da kapandı. Şimdi boşta evde oturuyor.


  • strawberry first  (13.07.25 22:24:14) 
Biraz net, cahilce ve kışkırtıcı sormam sanki bazılarınızı sinirlendirdi sanki, ya da yanlış anladım. Şurada cahilce soru sorma özgürlüğümüz olsun arkadaşlar.

Cevaplar için çok teşekkürler.
Zannettiğim kadar para harcanmıyormuş bu bilmediğim branşlara, en azından maaş olarak.
  • michael_knight  (13.07.25 22:48:05) 
Abi bence sorun şu; google'da 1 dakikada bulabileceğin bilgiyi almadan fikir sahibi olmussun (milyonlarca sporcunun profesyonel olarak devletten maaş alması ve başka işleri olmaması) ve sorunun temeli buydu.
Misal sorun "devletler olimpiyatlara bu kadar para harcamali mi? Olimpiyat şampiyonuna verilen para fazla değil mi" falan olsa neyse. Yani soruyu bize sormadan googledan biraz okuma yapsan ortada soru olmayacakti zaten.

Bu arada ben emin değilim cahilce soru sormanın normal olup olmamasına. Misal bunu soru olarak sorsan süper olabilir :) çünkü ben googledan bilgiyi aramadan buraya gelip bir şey sormam. Ama başkası da böyle sorular olmasa burada hiç aktivite olmaz der, olabilir.
  • logisticsmanager  (13.07.25 22:53:39) 
@logistics, önce Google’a sormak gibi bir zorunluluğum yok ki. Hem de dediğin kadar Google’da anında cevap bulacağım bir soru değil.
“Macaristan’ın başkenti hangi şehir?” diye sorsaydım o zaman anlardınim Google konulu sitemini.

Çoğu soruya çok özenli çok güzel cevaplar veriyorsun. Senden pek çok şey öğrendim ama burada sebepsiz yere sinirlenmişsin gibi hissediyorum. Hatta benim hayatımdan örnekler vermeni de beni ikna etmek değil de sinirini çıkartmak için yazmışsın gibi geldi bana.
Eğer devletin bana yaptığı masraf da boşa gittiyse bence bu da yanlış, düzeltilmeli ama o başka bir konu.

Burası genelde çok ciddi sorulara çok ciddi cevaplar verdiğimiz bir yer değil benim gözümde. Öyle zamanlar da var ama nadir.

Ben yine cahil sorular sormaya devam etmeyi planlıyorum. Çok da birikimli bir insanımdır hatalı boyunca en azından 15-20 kitap okumuşumdur ama benim bile bilmediğim bilgiler var.

Pinpon federasyonu bu yıl bütçesi 80 milyon tl.
O parayla 2-3 Ferrari alıp polis arabası yapar ve tüm dünyada yayınlanan Show ana haberlere çıkabilirdik. 14 yaşında yetenekli bir Çinli pinponcuyu yenecek bir kişinin bu topraklarda daha önce doğduğundan şüpheliyim.

Takdir halkımızındır.
  • michael_knight  (14.07.25 00:28:45) 
profesyonel sporu siz fonlayamazsınız, amatör sporu da zaten fonlamıyorsunuz. amatör sporda fonlanan yöneticilerdir, profesyonel spor tamamen bir endüstri. artık böyle şeylere sabrım kalmadığı için yazayım; büyüyünce farkı anlarsınız.


  • ahmet oturum cerezi  (14.07.25 00:46:55) 
Abi sporculara maaş ödeniyor mu sorusu direkt googlea yazınca karşına çıkan bir olay. Hatta sporcuların başka meslekleri var mı sorusu da. Sonuç olarak burada sen hem sporcuların hepsinin maaş aldığını hem de spor dışında meslekleri olmadığı, israf oldukları fikrine arastirmadan ulasmissin. Dediğim gibi ben şahsen ekşiduyuru'yu googleda cevap bulamadigim ya da arada kaldığım ya da googleda cevabi olmayacak şeyler için kullanıyorum. Bu demek değil ki doğrusu bu, benim fikrim ve kullanış biçimim.

Yok benim demek istediğim senin hayatından örnek vererek olayın absürtlüğü ya da isteyen herkesin işi iyice "vergi alinmasin, devlet güvenlik dışında hiçbir şeye karışmasın" noktasina getirebileceği. Bunun da doğrusu yanlışı yok tabiki, herkesin kendi düşüncesi ama sen hakkında araştırma bile yapmadığını kişileri ütücü yapmak isterken ve bu kişilerin israf olduğunu düşünürken sana yapılan israfı (senin ya da libertaryan kişilerin diyeceği şey) sana örnek olarak veriyorum. Ben buna israf demiyorum tabiki.

Bak misal şu anki sorun çok çok daha doğru; pinpon federasyonu acaba 80 milyon bütçe olmalı mi yoksa misal bu bütçeyi başka sporlara mi yonlendirmeli? Bu bütçe ne kadar verimli? Bütçe başına sporcu oranı nedir vs bunlar hep sorulabilecek sorular.
Ama sen gene çok acayip bir fikir veriyorsun yani tartışmak zor oluyor. Neden bunu yaptığını da anlamadım, ciddi ciddi pinpon federasyonu yerine ferrarileri polis arabası yapmanın toplum için daha yararlı olacağını mi düşünüyorsun? Yoksa abartmaya mi çalıştin? Neyse.

Sen benim anladığım (önceki sorularindan/cevaplarindan) liberal ekonomi tarafındasin ve vergiler olmasin/azalsin vs düşünüyorsun ve hayatı para/cokomel egrisine göre bakıyorsun gibi (cikarimlarim tabi). Bunun doğrusu yanlısı yok, kişisel düşünce. (Birazdan der meister gelip liberallere kol bacak girecek...)

Bu arada bu konuda okuyabilirsin ama spora ayrilan bütçe sadece spor için olmaz aslında. Genç nesillere daha çok spor yaptırmak, onlara misal spor ile öğrenilebilecek karakter ve fiziki özellikler kazandirmak, toplumu spora alıştırarak sağlıklı yapmak, toplumu bir spor takımının arkasında birlestirmek (yani bir nesil naim'in arkasında oldu, bir nesil halil'in bir nesil mete'nin. Bunlar hep ulus bilinci için önemli bence). Bunlar senin önem verdiğin üretim vs için de önemli. Misal Amerika'da git bak, eskilerin en çok şikayet ettiği durum eskiden olan spor derslerinin kalkmasi ve haliyle amerikalilari' sagliginin bozulmasi, spor yapmamalari vs. Onun dışında spor bir endüstri. Devletler buralara yatırım yaparak iş yaratıyor (gerek stadyum, tesis vs yapimi, gerek koç, doktor vs işe alimi) ve buna ek olarak yapılan turnuvalar turizm geliri oluyor. Örnek olimpiyatlar yani (ki bu konuda senin tepkine ek paris ufak bir butce ile zarar etmemeye calisti, bu bütçe eleştirilen bir olay). Son bir ek de dünyada taninirlik. Jamaicali atletler 100mde böyle olmasa kaç kişi jamaica bilecek, misal burada bile bilmem kaç kişi yusuf dikec ile gurur duydu, dünyada tanindi.

Neyse yani, belki ben sert çıkıştım, olabilir kusura bakma. Malesef hiçbir şekilde bir şey okumadan fikir sahibi olunması benim galiba trigger noktam özellikle ai vs olan şu dönemde. Belki de dikkat etmem lazım, kirici olabilir.
  • logisticsmanager  (14.07.25 01:12:59) 
Bak Google aramasından edinemeyeceğim bir sürü bilgi edindim.
Kömünist olsan da iyi bir insansın :)

  • michael_knight  (14.07.25 11:10:10) 
[]

Yiğit Bulut’tan neden bu derecede nefret ediliyor?

Bir partiye gönül verenler diğer partiden olanları sevmiyorlar, bu alışılmış bir şey.
Ama Yiğit Bulut’a karşı nefret alışılmışın çok ötesinde.
Neden öyle?


 
Döndükten sonra insanlarla dalga geçer gibi yaptığı ekonomik ve politik yorumlar yüzünden
encrypted-tbn0.gstatic.com
youtu.be
  • grimavi  (12.07.25 21:17:57 ~ 21:26:46) 
bunlar farklı bir siyasi partiden biri veya farklı dünya görüşü var diye nefret edilen kişiler değil.
bu adamlar tamamen birilerinin çıkarları için halkı maniple eden, etki ajanlığı yapan insanları ayrıştıran, ortalığı karıştırmak için kullanılan maşalar oldukları için.

  • my fault  (12.07.25 21:51:30) 
2008 siyaset meydanının bir bölümünde konu avrupa birliği be karşı olanlar vs savunanlar şeklindeydi.

Akp o zaman ölümüne avrupa birliği savunuyordu ama öyle böyle bir savunma değil vicik vicik vs (hatta kokorec i bile yasaklayacaklardi şarkılara bile konu oldu :)

AB'ye karsi olan masada erol manisali gibi çok değerli bir iktisatçı vardı mesela (akp&feto kumpasi hainligi ile Ergenekon'da içeri atılmış, bu sebeple kanser olup hayatını kaybetmiştir)

Erol manisali tarafında yiğit bulut da vardı :) inanmayacaksiniz ama yiğit bulut o programda efsane konuşmalar yapmıştı, hatta erol manisali gibi bir adamı bile gaza getirmişti (aferin yiğidim falan diyordu)

Böyle bir adam birden ani şekilde direksiyonu akp tarafina kırdı.

Aslında büyük nefretin kaynağı da bu. Devlet Bahçeli misali ana avrat kufrederken bir anda en kral AKP'li oldu.

"Reisi beyin gücüyle telekinezi ile öldürmeye çalışıyorlar" gibi onlarca abuk açıklamaları da cabasi.

@my fault, cok güzel özetlemis aslında. Olay tamamen bu.
  • makbur  (12.07.25 22:08:08) 
Öncesinde güvenilir izlenimi veren bir figurdu medyada. O yüzden diye düşünüyorum.

Benzetme doğru mu emin değilim, fatih portakal'in bir anda AKp'yi övmeye başladığını düşünün, öyle ani bir geçiş olmuştu.
  • encokbenisevinnolur  (12.07.25 22:22:44) 
Net bir şekilde fikir değiştirdiğini bilmiyordum. Şimdi daha anlaşılır oldu.
Cevaplar için teşekkürler

  • michael_knight  (12.07.25 22:47:30) 
Başka sebep te şu. Örneğin candaş tolga çok eğitimli biri. Odtu genetik, üstüne yurtdışında master falan yapmış.

Ve bu kadar eğitim masraf emek sonunda ülkeye katkısı sıfır.

Yiğit te benzer kariyere sahip.
  • luluki  (13.07.25 11:06:03) 
@luluki,

candas odtüde genetik okumadi, istanbul üniversitesi biyoloji mezunu. yurt disinda nerede ne okudugu mechul. master mi, sertifika mi, phd mi, bunu birak hangi ülke oldugu bile yok hic bir yerde. kendisi bile yazmamis nerede okudugunu.

candastolga.com
  • bora benim lan aslında  (13.07.25 12:09:35 ~ 12:11:26) 
[]

Hız cezasından kim kurtarabilir?

Bir valinin, emniyet müdürünün trafikte hız sebebiyle ceza ödemek zorunda kalacağını hiç sanmıyorum.
Peki en düşük, tepeye en uzak kim hız cezasından kurtarabilir?

Komşumun amcaoğlu o ilçede herhangi bir polis olsa kurtarır mıyım mesela veya en azından yıldızı rütbesi olan birisi mi gerekir?

Kurtulmaya çalıştığım bir ceza yok, durumu anlamaya çalışıyorum.
Sizin tanıdığınız ve hız cezası yemekten korkmayan var mı?

 
düz polis memuru çözer o işi.


  • co2s2  (11.07.25 14:13:06) 
Ceza yazılıp sisteme işlenmeden önlenebilir, sisteme düşen cezanın kim olursa olsun kaçarı yok ki zaten böyle bir bağlantısı olan kişi de üç kuruşluk para cezası için bağlantısını kullanmaz


  • apocalipy  (11.07.25 23:30:38) 
sisteme düşerse kurtuluşu yok diye biliyorum. il emn müdürü tanıdık vardı, bilgi ondan.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (12.07.25 00:59:50) 
[]

Japonya kötüleme

Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor.
Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda.

Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?

 
terör örgütlerinin yuvasi olan avrupa gibi olmadi,

sabanci toyota ile ortaklik yapip guney doguya fabrika kuracagini ifade edince kardesini pkk vasitasi ile öldürdulerdi,

sam amca ve papanin cocuklarinin bize yaptiklarini yeni nesillere anlatin,

bosver japonu kotulemeyi,
azginliklarinin bedelini odediler II.dunya savasinda.
  • designer  (11.07.25 01:07:04) 
Ataerkil ötesi olmaları. Kadınlara iş hayatında ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyorlar, onlar için kadının görevi eş ve anne olmak.
Hoşuma gitmeyen diğer alışkanlıkları genç kız görünümüne karşı olan sapkın yaklaşımları.
Bir de küçük çocukların genç kız ile oyuncak bebek karışımı göründüğü bir akımları var. Adını bulmaya üşendim ama küçücük çocukların öyle görünmelerine izin vermek yanlış geliyor.
  • boyalı kuş  (11.07.25 01:12:08) 
eksisozluk.com
sürüsüyle var. ilk aklima gelen hustle culture. adamlar kendilerini öldürene kadar calisiyorlar.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (11.07.25 01:41:39) 
japon adult film dunyasi. Bazen o derece hastalikli fantezi turleri, sapkin hayal gucu urunu seyleri var ki psikolojisi yerinde insanlar bunu uretemez diyorsun. Adamlar her filme kod verip sistematik hale getirmis. Her firma uzman oldugu fantezi kolunda calisiyor


  • freedonia  (11.07.25 01:44:00 ~ 01:45:29) 
netflix'te bir seks belgeseli vardı. bir bölümünde japonya işlenmişti. eşler birbirine 'seni seviyorum' demiyor, teşekkür ediyor. evli çiftler çocuk yapmak dışında seks yapmıyor, erkeğin cinsel ihtiyacını hayat kadınlarıyla gidermesini eşi normal karşılıyor. bunun gibi çok acayip kültürel normları var. yeni kuşakla birlikte azalmış olabilir ama gerçekten de sıkıntılı derecede tutucu ve ataerkil bir toplum.

seks konusu başlı başına sıkıntılı zaten. küçük kız çocuğu merakı, tentacle türü garip hentailer, tecavüz fantezileri, kadının sekste sadece pasif ve acı çeken taraf olarak tasvir edilmesi vs.
  • sir gawain  (11.07.25 01:48:59 ~ 02:01:05) 
2012'de (bkz: marubeni) nin davetlisi olarak gittim. Grubumuz tokyo'ya ayak basar basmaz ilk olarak akihabara'da 4 katlı devasa bir sex shop'a götürdüler. Dedim "noluyoruz?"

Rehberimiz vardı, kurosaki (Ichigo değil), 25 yaşında genç bir marubeni çalışanı. Boş zamanımızın birinde mini etekli, öğrenci kıyafetli bir genç kızın şarkı söyleyip dans ettiği bir video izliyordu telefondan. 1, 2... En son sordum neden izliyorsun hep diye... Ay sonunda birimindeki herkes (kadın ve erkek) aynı mini etekli kostümü giyip peruk takıp dans edeceklermiş, katılım zorunluymuş... (bkz: never nuke a country twice)

Seyahatte belki yirmi çeşit olumlu deneyimim oldu, kabaca çalışkanlık, sorumluluk bilinci, disiplin ve temizlik ile alakalı, ancak olumsuzları paylaşmamı istemişsiniz.

Birkaç bara almadılar bizi kyoto'da gaijin (turist diyelim) olduğumuz için. Bir tanesi gönülsüzce kabul etti rehberimizin ricalarıyla. Kareoke'de enka söyleyince ben gerçi işin rengi değişti. Başta suratımıza bakmayan adamlar, ayrılırken sokağa çıkıp arkamızdan eğildiler durmadan kaç defa...

Galiba milliyetçilikleri avrupa'nınkinden çok da farklı değil. Yani adamların kültür ve değerlerine saygı duyup benimsediğinizi görünce ancak kabullenme biliyorlar sizi...
  • yadigar  (11.07.25 01:54:32 ~ 01:56:54) 
ikinci dünya savaşı öncesinde inanılmaz katliamlar, insanlık dışı işler yapmaları. (bkz: nanking katliamı)

ve Almanların aksine geçmişte hata yaptıkları kabul etmeyip, geçmişle bağlarını koparmamaları.
  • king lizard  (11.07.25 02:15:28) 
japon hukuk sistemi de çok sorunlu biliniyor. bir şeyden suçlanan mahkeme karşısına çıkan kişi yüzde dokasanın üzerinde hüküm giyiyor...


  • anon1m  (11.07.25 02:46:29) 
Etnik kökenli olmayan bir ayrımcılık anlayışları var, merak eden burakumin kavramını araştırabilir.


  • 10551037  (11.07.25 03:05:35) 
ekşide çok detaylı bir girdi vardı. neredeyse bildiğimiz her şey yanlışcasına.hatta taciz edilen bir kadın veya kızın bunu şikayet etmesi bile ayıp karşılanıyormuş falan. bulursam eklerim.


  • ground  (11.07.25 08:09:25) 
gayet ırkçı, dışarıya iyi görünüp içten içe üstün ırk olduğunu düşünen çekik gözlüler. uzak doğunun almanı japonlardır.


  • mikahakkinen  (11.07.25 08:11:03) 
Japonya'da çocuk pornosu legaldir.


  • feastofthedamned  (11.07.25 08:50:51) 
sapık kapalı bir toplum nefret ederim bu ülkeden


  • Hallegadola  (11.07.25 08:57:03) 
Japonya’da ruhsal rahatsızlıklara kötü gözle bakılıyor, bu yüzden insanlar psikoloğa/terapiye vs. gitmekten çekiniyor. İntihar oranı da oldukça yüksek, özellikle gençler ve erkekler arasında. Bir de "hikikomori" denilen bir durum var, bazı insanlar yıllarca evden hiç çıkmadan, toplumdan tamamen kopuk bir şekilde yaşıyor. Toplum baskısı ağır orda.

Bi de aklıma deprem ülkesi oldugu geldi. Cok deprem oluyor. Ona tabii hazirlar buyuk olcude, bizim gibi degiller. Ama risk var hep ve tsunami olursa daha olumcul oluyor.
  • ermanen  (11.07.25 10:49:27) 
Japonya'da yaşamadım ama kültürlerine ilgi duyduğumdan seyahat ettim ve nerede Japonlarla ilgili bir belgesel olsa izlerim.

Toplumda aşırı çalışma kültür var. Gece 23:00 sularında bir etkinlikten otele dönerken trende birsürü takım elbiseli belli ki plaza çalışanı olan insan vardı. Demek ki bu saatlere kadar çalışma çok yaygın diye düşündüm. Yine benzer şekilde 70-80 yaşlarında insanlar otobüslerin park ettiği yerlerde trafik polisi gibi ya da müzelerde etrafı düzenleyen/temizleyen görevli olarak çalışıyorlar. Yani toplumda aşırı bir çalışma var ve çalışmayan kişilerin toplumda işe yaramaz, gereksiz insanlar olarak görüldüğü ve dışlandığı rehberlerce de söyleniyordu. Birçok yerde bizim için "ne gereği var ki" diyebileceğimiz işlerde çalışıyorlar. Çalışmak elbette iyidir ama çalışmayan kişilerin toplumdan dışlanması ve iş hayatında kişilerin kendi sağlıklarını tehlikeye atar ölçüde rekabet olması sıkıntılı.

İnsanların yalnız oluşu/sosyalleşme ciddi bir problem. Bir belgeselde izlemiştim yalnız yaşayan bir Japonun cenazesi evinde belki de aylar sonra bulunabiliyor, cenazenin olduğu yerde siyah bir iz kalmıştı ve onu kazımaya çalışıyorlardı. Yani sosyal ilişkiler arkadaş/akraba/komşuluk belli ki çok çok zayıf. +90 Youtube kanalında bu gibi konularda çok sayıda video var.
  • Lethe  (11.07.25 11:55:10) 
bu bahsedilen akıldışı ve insanlık dışı bir çok problem onlar tarafından da problem olarak görülüp yeni nesillerce azaltılmaya çalışılıyor.

çocuk pornosu olayına ben de şaşırmıştım. 10 sene kadar önce yasak gelmiş, artık legal değil.

ataerkil bir toplum olduğu ve kadınlara çok değer verilmediği filmlerde de görülüyor.

geçen bir youtube videosu izlemiştim. oradaki genç yaştaki kadınların neredeyse tamamı erkek arkadaşının onları aldatmasını normal karşılıyor.
  • biseysorcaktim  (11.07.25 16:41:13) 
[]

Yakı ve sıcak kompres aynı mı?

Kas ağrısı için sıcak su torbası koymakla yakı koymak yaklaşık aynı etkiyi mi yapar?

Yakı gerçekten sıcaklık mı veriyor yoksa sıcak gibi mi hissettiriyor ya da başka bir şey mi?


 
Yakı ve sıcak kompres benzer bir amacı taşır, ancak her ikisinin de etkisi biraz farklı olabilir.

Sıcak kompres: Sıcak su torbası veya sıcak bir bez gibi bir şey kullanarak vücuda doğrudan sıcaklık uygularsınız. Bu, kaslardaki kan dolaşımını artırır, kasları gevşetir ve ağrıyı hafifletebilir. Kas ağrısı için sıkça kullanılan bir yöntemdir çünkü sıcaklık doğrudan o bölgedeki kasların rahatlamasına yardımcı olur.

Yakı: Yakı, genellikle doğal bitkiler, toprak veya kimyasal maddeler içeren karışımlar kullanılarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Vücuda sürüldüğünde genellikle sıcaklık hissi verir, ancak bu sıcaklık, kullandığınız malzemenin içeriklerine bağlı olarak değişir. Örneğin, bazı yakılar cildi ısıtarak ağrıyı hafifletir, bazen de içerdiği maddeler ciltte serinlik hissi yaratabilir. Sıcaklık verme etkisi, genellikle yakının bileşiminde bulunan maddelerin (örneğin, biberiye, zencefil gibi) vücutla temas ettiğinde uyardığı kan akışından kaynaklanır.

Özetle:

Sıcak kompres, doğrudan sıcaklık etkisi sağlar.

Yakı, sıcaklık hissi verebilir ama genellikle bu his, içerdiği maddelerin kimyasal etkisiyle daha çok ilgili olabilir.

Kas ağrıları için her ikisi de rahatlatıcı olabilir, ancak yakı genellikle sıcaklık etkisinden farklı bir mekanizma ile çalışır. Sıcak su torbası ile yapılan sıcak kompres daha doğrudan ve basit bir çözüm sunar.


chatgpt böyle dedi.
  • art cat chocolate  (09.07.25 19:42:45) 
Sıcak kompres sıcak su torbası veya benzer bir ürünle sıcaklık verir.

Yakı ise acı bibere acılığını veren capsicum içerir. Yani sıcaktan çok acı biber sürmüşsün gibi yakar. Ama vücut onu da ısı olarak mı algılıyor neyse, sıcak kompres gibi iş görüyor.
  • kibritsuyu  (09.07.25 22:07:59) 
Yakının agrı kesici özelligi olmali idi sanirim,galiba.


  • designer  (09.07.25 23:21:19) 
Aynı şey değil. Isı bantları ısıtır. Yakı, kapsikum ile yakar. (Acı biber)

Yakı özellikle yaz aylarında dayanılmaz olabiliyor.
  • yadigar  (10.07.25 01:18:16) 
[]

Pakistan nasıl nükleer silah sahibi oldu?

70’lerin sonunda bir bilimadamının Hollanda’dan ülkesine dönmesiyle diye açıklıyor internet.
Aklıma yatmıyor.

50 yıl önce pek de zengin olmayan bu ülke bunu yaptıysa şu anda neredeyse tüm ülkeler yapabilir diye düşünüyorum.
Kaçırdığım kısım nedir konuda ya da farklı bir şey mi var?

 
Hocam biraz bütçesi olan her ülke nükleer silah sahibi olur asıl önemli konu bunu ilişkide olduğun ülkelere bağlı bulunduğun organizasyonlara kabul ettirmek, Pakistanlıların pek böyle dertleri yok gibi.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (09.07.25 15:47:13) 
hindistan nükleer üretince ve bangledeşin bağımsızlaşmasıyla sonuçlanan hindistan - pakistan savaşı çıkınca, pakistan ya herro ya merro deyip nükleere önem vermiş.
hollada'dan dönerken uranyum zenginleştirme ile ilgili bazı şeyleri de yanında getirmiş o bilimadamı.
cia göz yummuş, çin ve kuzeykore gibi ülkeler de desteklemiş hindistan'a rakip olarak pakistan'ın nükleer yapmasını. kimisi altyapıyı çin sağladı diyor.

biz yapamıyoruz. sebebi iyi kötü bir mesleği, toplumda az da olsa bilinirliği saygınlığı olan birinin kaybedeceğini bile bile kurallara uyması gibi bir şey.
çok iyi koşullarda değiliz ama pakistan liginde de değiliz (henüz).
o yüzden uluslarası anlaşmalar, nükleer karşıtı imzalar bizi bağlıyor. işin bir de maliyet yanı var. sanırım 20 milyar dolar falan gerekiyor. bir de yıllık bakımları var. bombayı yaptım kenarda dursun olmuyor. güvenliği, bombanın içeriğinin güncellenmesi (gün geçtikçe etkisini yitiriyormuş, o yüzden periyodik olarak güncellenip hazır tutulması gerekiyormuş) gibi ekstra maliyetleri de var ama asıl sorun bunlar değil. asıl sorun bahsettiğim nükleersizlik anlaşması.


10-11 ülkede nükleer bomba var.
bunların çoğu anlaşmaya dahil değil.

dahil olan ingiltere, fransa, abd gibi 3-4 ülke var onlar da anlaşma yapılmadan önce üretmişler, sonra da bombalarını imha etmemişler.
bazı ülkeler anlaşma yapılırken ellerinde nükleer olsa bile yok etmişler, politik güç elde etmek ve diğer ülkelere iyi görünmek için.
  • biseysorcaktim  (09.07.25 15:56:03 ~ 16:01:42) 
Hindistan'in dizginlenmesi için izin verildi. Ayrica adamların ambargo umrunda bile değildi, gerekirse çimen yeriz dediler.

Teknik kısmına gelirsek uranyum saflaştırmayi başarabilirsen gerisi çocuk oyuncağı. Doğal nötron bombardımanı yapan bir elementle /polonyum berilyumla uranyum cekirdekleri hedeflenir. Zincirleme reaksiyon baslayinca tüpün sağlamlığına bağlı olarak çok sayıda yeni nötron ortaya çıkar. Bam güm rastgele cekirdekle karşılaşınca reaksiyon devam eder. Tek cekirdekten çıkan enerjinin pek bir önemi yoktur. ama trilyonlarca çekirdek bölünür. Bleve asamasinda kapsül ortamı olmayacağı için artık verim düşer süper kritik kütle ortada yoktur. ama zaten yüksek sayıda zincirleme reaksiyon meydana gelmiştir.

Olay tamamen saflaştırilmis uranyum. U235

Bunu parayla da alabilirsiniz. Ya da santrifüj kaskat sistemi kurarak yaparsınız.
  • topkapiaksaray  (09.07.25 16:06:40) 
İki kutuplu dünya var biri Çin diğeri ABD aynı soruyu İran için de sorabiliriz. Bi yerde nükleer varsa aslında o nükleer o ülkeye ait değil de bu iki kutbun nükleeridir, kapişşşş


  • olaylar olaylar  (09.07.25 17:15:49) 
İlk başlatan olay Dr. Abdul Qadeer Khan isimli bir nükleer fizikçinin çok zor şartlarla nükleer teknolojiyi öğrenip/hatta tabiri caizse kaçak yollarla Pakistan’a taşımasıyla oluyor. Hollanda’da çalışırken bu teknolojiyi çaldığına dair söylemler var. Bu ismi araştırın.


  • titanic kemancısı  (09.07.25 17:28:31 ~ 17:29:36) 
250 milyona yakın nüfusa sahip bir ülkeyi bu kadar hafife almamak lazım. Satın alma gücü paritesi bakımından dünyanın en büyük 26. ekonomisine sahip (İran 25 mesela).


  • himmet dayi  (09.07.25 17:45:58) 
youtu.be

Burda ayrıntılı anlatılmakta
  • limonlu eksi  (10.07.25 00:27:10) 
[]

Malt içecek şişe vergisi mi var?

Altın rengi kutuda satılan ünlü bir malt içecek.
Zam gelmiş.
50’lik kutu 95TL
33’lük kutu 80 TL

Bu fiyatların birbirine oranı firmanın fiyat politikası ile mi ilgili yoksa ürün başına belli bir vergi var da o yüzden mi öyle?
Peki 50’lik biranın ne kadarı vergi, bardaki fıçı biranın ne kadarı vergi? Fıçıda ziyan oluyor mu?

 
bir kutu içeceğin maliyetinde kutunun, şişelemenin, paketlemenin, depolamanın, sevkiyatın payı sandığından daha yüksekmiş demek oluyor.


  • emfuzi  (09.07.25 13:06:59) 
biradaki vergileri biz son kullanıcılar değil firmalar bizzat devlete ödüyor. yani marketten ya da mekandan alıp içtiğin birada zaten vergisi ödenmiş oluyor.

sarı renkli biranın 24lü kasasında %167 oranında ötv var iken aynı bira fıçıya girince %113 oranında ötv çıkıyor.

bunların üstüne bir de kdv biniyor ve market fiyatları öyle oluşuyor.

ortalama bir adet kutu biranın üreticiye maliyeti 15 lirayken ötv ve kdv binince 50 tl gibi birşey oluyor. yani şu an 50 tl altında ve civarında zaten bira bulursanız bedavaya yakın almış olursunuz.
  • bigcaptain  (09.07.25 14:52:59) 
[]

Acıbadem kurabiyesinde neden badem tadı yok?

Acıbadem kurabiyesi severim, pek çok yerden de almışımdır.
Çocukluğumda azıcık vardı ama artık neredeyse hiç badem tadı yok.

Müşteriler mi istemiyor, pastaneler mi ucuza kaçıyor?
Ucuzluk olsa mesela en azından badem aroması koyarlar birkaç damla.

Annesi evde yapan ve badem tadı olan var mı?

 
Acibadem kurabiyesinde geleneksel olarak aci badem dedikleri bildigimiz kuruyemis olarak tuketilenden farkli bir badem olmasi lazim. Ancak bence bu urunden boyle bir beklenti kalmadi, bir cesit kurabiye olarak hayatini surduruyor. Pastaneler zaten her seyde ucuza kaciyor bunda da kaciyorlardir.

Besiktas - Oktay Pastanesi, burada yedigim acibadem tadi veriyordu bir miktar.
  • mbond  (08.07.25 10:57:16) 
encrypted-tbn0.gstatic.com

İçinde badem yok neredeyse
  • grimavi  (08.07.25 11:07:12) 
Bademdeki aşırı pahalanma sonrası yerfıstığı vs ürünlerden yapılır olmaya başladığı için badem tadı alamıyorsunuz.

'Mısır şurubu kullanmasınlar da neyden yaparlarsa yapsınlar.' diye düşünürken bu cümledeki 'neyden' kelimesiyle 'neden' kelimesinin hangisinin kullanılabileceği, eş mi yoksa farklı anlamlı mı oldukları konusuna takıldım ben de.
  • Mirket  (08.07.25 11:20:43) 
[]

Açık aseksüel var mı?

Aseksüel olduğunu bildiğiniz bir tanıdık veya hepimizin tanıdığı ünlü var mı?

Nasıl biri? Kariyeri nasıl?


 
Aseksüelim diyenlerin çogu kolpaci, hatta tamamina yakini.

Mesela obez bir kadin sana aseksüel oldugunu söyleyecektir, ta ki kilo verip, erkekleri pesine takincaya kadar.
  • feastofthedamned  (07.07.25 13:27:39) 
Çevremde yok açıkçası ama aseksüelliğin de farklı türleri var. Dümdüz akseksüeller var cinsellik namına hiçbir ilgisi alakası olmayan.

Gri aseksüellik (demiseksüellik) var mesela duygusal bağ kurmadan herhangi bir cinsel ilişki yaşayamazlar.

Kolpacı değillerdir. Hatta bi haber görmüştüm zamanında o geldi aklıma. Aşık oldukları için evlenen bir çift vardı kadın akseksüeldi o yüzden kocasının cinsel ihtiyaçlarını başkasıyla karşışamasını anlayışla karşılıyordu (tanımasam da aseksüel biri böyle biri olabilir mesela cevap olarak)
  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (07.07.25 13:42:39) 
ben ömer koc ve rahmi koc'un öyle oldugunu düsünüyorum.


  • sonsuz  (07.07.25 14:09:51) 
tanıdığım biri var (ünlü değil) ve hayatı bok gibi. yapayalnız, öfkeli ve mutsuz.
kariyerinde de iyi olduğunu, herkesin ona bağlı olduğunu söylüyor ama bence düpedüz yalan. kafasının çalıştığını asla düşünmüyorum. bazen öyle şeyler söylüyor ki...

  • neira  (07.07.25 17:12:40 ~ 17:13:43) 
[]

Engelli park yerine parketmek cezasız di mi?

Avm, restoran otoparkı gibi yerlerde engelli park yerine park etmeye karşı bir yaptırım var mı? Ceza vs.




 
www.ntv.com.tr

var da polis uğraşmak isterse.
  • jelly bear  (03.07.25 14:39:15) 
Viaport Tuzla'da engelli yerine parkeden kafadan engellilerin araçlarının çekildiğini gördüm.


  • kimlanbu  (03.07.25 15:15:22) 
Tek bildiğim avm güvenliğinin bu konuda bir yetkisi yok. Bir güvenlik polisin ara sıra uğrayıp ceza yazdığını söylemişti. Sanırım şikayete tabi bir durum. Keşke rutine alınıp direk çekici ile çekilse.


  • bugisme  (03.07.25 18:17:17) 
[]

Kaliteli salam var mı?

30-40 yıl önce salam pahalı ve lüks bir yiyecekti. (Belki de benim içindir sadece, bilemiyorum)
Tadı da müthişti.

Salamların fiyatı çok ucuz tadı çok kötü artık.
Pahalı olsun sorun değil ama eskisi gibi kaliteli, lezzetli salam var mı?
Yurtdışında da bizim alıştığımız macar salamı denen şey yok, ona en yakın ne olabilir?

 
bulabilirseniz egetürk'ün ürünleri iyidir yurt dışı menşeili.


  • biravekahve  (28.06.25 10:08:33) 
Polonez'in marketlerde kestirebileceğiniz türden olan fıstıklı salamı fena değil. Az kestirirsiniz beğenmezseniz ziyan olmaz hem.
Şu ürün: www.macrocenter.com.tr

  • sanal hayvan  (28.06.25 10:20:37) 
Etin en iyisi. Bu markanın sarkuteri urunlerini kullanıyorum ben. Cok memnunum

www.etineniyisi.com
  • basubadelmevt  (28.06.25 10:21:48) 
file markette namet top karabiberli bi salam var. kasap reyonunda kestirerek alıyosunuz. şekli kare yuvarlak değil. tadı müthiş.


  • archmeister8  (28.06.25 12:10:39) 
90ların salamına denk mortadella önerilmiş ya artık duyuruda hiç bir şeye şaşırmam :)


  • Mcfly  (28.06.25 14:52:09) 
salam kanserojen bir gıdadır.


  • abelardo  (28.06.25 16:46:15) 
metroda "Metro Chef İtalyan Dilimli Salam" oldukça kaliteli. tostta da çok güzel oluyor.


  • phbst  (28.06.25 23:10:38) 
[]

Twitter’da böyle bir ayar var mı?

For you kısmında geziyorum genelde.

Sık sık “sadece takip ettikleri ve mention ettikleri cevap yazabilir” şeklinde olan tweet’ler düşüyor önüme.
Ben bunları görmek istemiyorum. Aptal saptal iki saçma laf yazamayacaksam Twitter ne işe yarar?

Bunları görmemek için bir ayar var mıdır?

 
O sekmede karşına her şey çıkabilir müdahale edilemiyor, bir rivayete göre görmek istemediğin içerikleri engelledikçe o içeriğin benzerlerini daha çok karşına çıkarıyor diyorlar.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (27.06.25 19:07:23) 
Forvet'in dediği bence doğru. Seni tetikleyip karşı tarafa cevap verdirecek içerikler önüne düşüyor ki sen cevap ver ve sitenin etkileşimi artsın. Solcusun mesela salak salak örümcek kafalı tivitler önüne geliyor. Kısacası o kısma müdahale etsen de pek bir şey değişmiyor. Soruya asıl cevap: böyle bir ayar yok.


  • himmet dayi  (27.06.25 19:10:00 ~ 19:11:08) 
[]

Dört çocuklu aile yok mu?

Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı.
Siz tanıyor musunuz?
Şehirde mi yaşıyorlar?
Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?

 
Arkaya 4 çocuk sığıyor dobloda öyle bir sorun de yok 4 çocuklu bol


  • Bruce  (25.06.25 23:43:08) 
Var tabii. Neden olmasın? Metropollerin belli semtleri dışında çok normal ve sık karşılaşılan bir durum. 1 adet arabaya sığmamak -ki sığılıyor pekala- dışında tam olarak sorunuz nedir?


  • amortisman  (25.06.25 23:44:22) 
Arkadaş çevremde rastlamadim ben de hakikaten. Max 2 çocuk yapıyorlar, genelde 1.


  • sekizdokuzon  (25.06.25 23:44:23) 
Hem anne tarafımda hem baba tarafında tüm kuzenlerim ve ben iki kardeşiz.
Babamın bir kuzeni var 4 çocuklu bildiğim istisna. Kendisi doktor ve kliniği var, eşi iş adamı, aşırı dindar bir aile. 3 çocuk üstüne özellikle sağlık sorunu olan bebek evlat edindiler sevabına tedavi ettirmek ve büyütmek için. Çocuk 18 olmadı henüz gül gibi bakılıyor, kolejler, özel hocalar vs. Tüm aile gezeceklerse Vito ve şöför ile geziyorlar. Evlerinde 3 tane yardımcıları vardı bir ara. Gül gibi yaşıyorlar özetle :)

  • cilekli pasta  (25.06.25 23:49:00) 
@amortisman, hiç böyle bir aile tanımadığımı farkedince şaşırdım, o yüzden siz tanıyor musunuz diye sordum.

Bir de arabaya sığamayacaklarını farkettim. Özellikle de çocuklardan biri veya ikisine çocuk koltuğu gerekiyorsa sıkışarak bile olsa sığmaları imkansız.
Amerikan filmlerinde 7-8 koltuklu araçlar var ama Türkiye’de Vito almak gerekir herhalde e onu da kimse almaz diye düşündüm.

Çekirdek aile olarak bir arabaya binip Avm’ye, pikniğe, misafirliğe, tatile gidemeyecek olmak da bi acayip geldi düşününce.
  • michael_knight  (25.06.25 23:50:19) 
ben 4 cocuklu aile taniyorum en az iki tane aklima ilk etapta gelen. 8 cocuklu aile de taniyorum.
hepsi sehirde yasiyor.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (26.06.25 00:00:31) 
Eskiden vardı da anne-babanın 40 yaşında olduğu 4 cocuklu aile tanımıyorum ben de. Gerçi bu koşula uyanlar genelde tek cocuk sahibi oluyorlar


  • biseysorcaktim  (26.06.25 07:49:34) 
kuzenim 4 çocuk yaptı. apartmanda 2 karşılıklı daire alıp birleştirdi. araba olarakta ford cmax kullanıyorlar. şehirde yaşıyorlar.


  • mikahakkinen  (26.06.25 08:54:47) 
Okulda velilere sordular kaç çocugunuz var diye. geneli bir veya iki, 3 olan çok çok azdı, yuzde birden az oranda. 4 çocuklu bir kişi vardı herkes alkışladı :)


  • liberal  (26.06.25 08:58:00) 
reisci tayfa 3'u zorluyor ve duruyor.
zaten 3 bile ciddi maddi yuk iken 4-5 gibi rakamlari gunumuzde hele buyuk sehirlerde hayal bile edemiyorum.
cevremde 3 cok, 4 yok. bir tane 5 var.
sehirde yasiyorlar, araclar cogunlukla 7 kisilik SUV.
  • cooperr  (26.06.25 09:02:14) 
E çünkü gerek yok 3+ çocuğa günümüz şehir hayatında. Kırsalda yaşamıyorsan çok çocuğun bir avantajı yok. İnsanlar ya 1 yapıyor ya da kardeşi de olsun diye 2 yapıp bırakıyor. Mantıklı olan da bu zaten aksini yapan çok zengin ve istisna bir hayat yaşamıyorsa hem kendine hem çocuğuna hem de topluma zarar getiriyor


  • nundu  (26.06.25 09:02:41) 
Ha tabi çocuk yapmamak da bir tercih onu dışlıyorum gibi anlaşılmasın ki ben de çocuk istemeyen bir bireyim :d


  • nundu  (26.06.25 09:14:39) 
Gurbetcilerin bol oldugu bir yerdeyim. 4 cocuklu aileler var asiri cok olmasa da, en azindan 3-4 aile biliyorum. Araba konusunu 7 kisilik araclarla hallediyorlar. Burada epey yaygin, neredeyse her markanin 7 kisilik araclari bulunuyor. Sehirde yasiyorlar.

Hatta sahsen tanimasam da 7 cocuklu bir kadin var hanimin eski arkadasi. Kadin musluman olmus sonradan falan ama bildigin hollandali. Bunlarda araba yok sanirim.
  • mbond  (26.06.25 09:48:26) 
tam karşımda oturan komşu ablanın 4 çocuğu var. çocuklarıyla beraber büyüdük. hali vakti yerinde insanlar. 2 arabaları var. konum istanbul.


  • yurtsuz john  (26.06.25 10:55:53) 
[]

Hangisi döver?

Conor Mc Gregor ile Bruce Lee kuralsız bir sokak dövüşünde karşılaşsa hangisi döver? Neden?
Her ikisinin de en iyi, fit, güçlü zamanları diyelim.



 
Bruşlee döver, laf atmış iskoç buna o yüzden.


  • Bruce  (25.06.25 23:43:55) 
@Bruce, saolasın sayende gördüm.
Conor Mc Gregor kendisi söylemiş Bruce Lee Mma’e girse şampiyon olur diye.

  • michael_knight  (25.06.25 23:54:13) 
Kuralsız dövüş belli olmaz ama MMA denen şey çoklu disiplin ve minimum kural içeren bir (bence) vahşet.

Burada da genelde en başarılı sporcular artık striker (boks vs) değil grapling (güreş vs) temeli sağlam sporculardan çıkıyor. Bu nedenle hangisi daha iyi güreşçi ise muhtemelen o kazanır.

Büyük organizasyonlara (One FC ve UFC başta olmak üzere) bakın, iyi kötü böyle.
  • 10551037  (26.06.25 04:59:20) 
conor antrenmanda sakatlanıp maçtan çekilirdi.


  • onheil  (26.06.25 17:30:12) 
Conor döver, asyalı havalı hareketler yaparken boğar atar Conor ağğğbim. Mma çıktı asyalı dövüş sporlarının balon olduğu görüldü.


  • Shepard  (26.06.25 17:45:14) 
[]

Irkçılık ile bir kültürü sevmemeyi nasıl ayıracağız?

Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık.

Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor.

Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenarına kaka yapıyor. Bu onun ülkesinde çok olağan ama benim ülkemde bu şekilde davranılması bana zor geliyor.

Ne şekilde uyarırsam ırkçı olmam?

Diyelim ki benim ülkemde bir sokakta bu kültürden insanlar çoğunluk oldu ve kaldırıma kaka yapıyorlar. Ona müdahele etme hakkım olacak mı?

“X ırkından nefret ediyorum” değil “X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” diyebiliyor muyum?

Irk ve kültür sevmemeyi ayıran bir kelime, terim var mı?

 
Karşıdakinin kafasındaki değerlere göre davranacaksak işimiz var. Senin kendi ırkçılık tanımın neyse ona göre karar vermelisin, karşıdakinin görüşünü bilemezsin ki.

Nefret kelimesini kullanma elbette, nefret söylemi diye bir şey var.

Sevmemek başka düşman olmak başka. Irkçılık düşmanlık hukuku güder. Sevmemekte düşmanlık yok. Böyle düşünmek belki açıklık getirir.
  • sessizce aglayan sanat  (25.06.25 14:59:47) 
Mesele genelleme ve asagilama yaparak butun bir irki ve milleti kucuk gormek.

Tabii yola kaka yapmak gibi halk sagligini tehtid edecek bir mesele oyle kulturel denebilecek bir sey degil cunku o cogu ulkede suc.
Deodorant diyelim.
Bir alman olarak Ali ile deodorant kullanmadigi ve bu sizi rahatsiz ettigi icin takilmamak irkcilik degil. Turkler cok pis hic deodorant kullanmaz demek irkcilik. Mehmet ile merhaban yokken kesin deodorant kullanmiyordur diyip onu hor gormek, kopek cekmek irkcilik. Turklerin burnu hic koku almaaz ahahaha diye saka yapmak irkcilik.
  • wallcan  (25.06.25 15:06:17) 
@wallcan, 5 tane deodorant kullanmayan Ali ile tanıştıktan sonra 6. Ali ile tanışmak istememek ırkçılık mı?
Sen ne yaparsın 6. Ali tanışmak istediğinde?

  • michael_knight  (25.06.25 15:22:01) 
Ali’nin ten rengiyle, diliyle, kafasının şekliyle bir problemim yok. Deodorant kullanmaması veya kötü kokması ile sorunum var.

Bir de diyelim ki bu Ali ve ülkesindeki çoğu kişi deodorant kullansalar da bana rahatsız edici gelen bir koku oluyor. Yine mi onlarla tanışmak istememek, metroda görünce onun yanındaki koltuğa değil başka yere oturmak ırkçılık?
  • michael_knight  (25.06.25 15:24:33) 
Bir insan ne kadar ırkçı, kategorik ya da ne bileyim bir şey fobik olursa olsun bunu yalnızca yakın çevresi ve kendiyle paylaşmalı. Geniş kitlelere duyurmadigin, etiketini yumusatmadigin (Irklarını değil kültürlerini sevmiyorum) ve etki alanını buyutmedigin sürece minik, sevimli faşistlikler yapabilirsin çünkü hiçbirimiz öyle süper duyarlı, iyi insanlar değiliz. Tek bir sorumluluğumuz var, yıkıcı, negatif düşüncelerimizi atmosfere çok yaymamak, kendimizi aklamaya çalışmamak. Bence. En azından.


  • sekizdokuzon  (25.06.25 15:33:59) 
Yolu yok.

O tür kişiler bunu silah haline getiriyor zırva davranışları için. Hatta yer yer otoriteler, ideolojiler de bunu besliyor.

"X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” demeniz naparsaniz yapın ırkçı kategorisine atılacak o yüzden. Baştan hazırlanmış bir tuzak var orada.
  • encokbenisevinnolur  (25.06.25 15:50:55) 
Onu örnek verdiğiniz için soruyorum; önlem almasına rağmen koktuğunu düşündüğünüz kişi için sebep biyolojik değilse nedir size göre? Kültürlerinde pis kokmak mı var bu insanların? Irkçığınıza kılıf arıyorsunuz gibi geldi bana -ki gündelik ırkçığın tipik bir örneği.


  • auroraaurora  (25.06.25 15:51:42) 
sekizdokuzon'a katılıyorum.

birini sevip sevmemek, beş ali'yle olumsuz tecrübe yaşadıktan sonra 6'ıncı alinin de deodarant kullanmayacağını düşünmek; bunlar rastlantı olsa dahi kabahati ali olmakta bulmakta, eylemlerimiz sadece kendimizi etkilediği sürece önyargılı olmakta suç yok.

burada dengeler gerçekten hassas, ırkçılığın kötü yanı toplumsal adaletsizliğe yol açması. mesela doğum yerin x diye bir işe girerken seni elemeleri. doğum yerinin niteliklerin önüne geçmesi. kişisel hayatımda o kişiyle görüşüp görüşmeme hürriyetine sahibim ama işe alımla görevli isem duygularımı işime karıştırmamalıyım.

ırkçılığa dair benim aklıma geldikçe utandığım bir anım var.
istanbul'un kozmopolit bir bölgesine taşındığımda, o sırada bir de çok fazla ortadoğulu geliyordu yaşadığım tarafa, üst katta arap görünümlü biri vardı.
o evden çok fazla gürültü geliyordu. bir de o evin penceresinin baktığı yere bir çok çöp atılıyordu. benim pencerem de aynı yöne baktığı için rahatsız oldum ve arapça bir şekilde "çöp atmayın" yazıp yere koymak istedim. iyi ki yapmamışım. -onlar mı çöp atıyordu bilmiyorum ama düzgün, kendi halinde yaşayan, türkçeyi iyi kullanan ve kimseyle problemi olmayıp yıllardır burada yaşayan biri çıktı. iran-ırak-suriye-afgan-filistin falan da değil, başka bir yerden. sanki eskiden çöp derdimiz yoktu da adamı esmer ve ortadoğu tipli gördüm diye doğrudan ona atfettim bu sorunu. bu ırkçılıktır işte. bu olayda sevindiğim tek şey bu anlattığım şeyin düşünceden ibaret kalması.

ırkçılık hakkında tanım sorunlarımız da var. ırkçı olduğu suçmalası yapılan insanların bir kısmı basitçe zenofobik, yani yabancı sevmiyor.
"ülkemde yabancı istemiyorum" hatta ileri gidiyorum "turist de istemiyorum" diyebilir biri. bu onu ırkçı yapmaz. çünkü x'ler kötüdür biz y'ler iyiyiz demiyor ki. sadece x,y,z ne olduğu önemli değil dilimi kültürümü bilmeyeni istemiyorum diyor. zaten kendi içimizde uğraştığımız şehirden şehire değişen kültürel farklarımız varken bir de daha büyük ölçekteki ile uğraşamam diyor. bu düşünce o kişiyi ırkçı yapmaz. haklı mıdır değil midir ayrı konu. elbette yabancıların aramızda olmasının ve çeşitliliğin olumlu yanları da var. ama kişi olaya olumsuz yandan da bakabilir
  • biseysorcaktim  (25.06.25 15:52:46 ~ 15:56:49) 
kaldirima kaka yapilmasindan nefret ediyorum ya da insanlarin yazin dus almamasindan nefret ediyorum diyebilirsiniz. boylece kendi ulkenizde 7 ceddi turk olan insanlarin da sokaga kaka yapabildigini ve bundan da nefret ettiginizi ve bunun tek bir milletin tamamina atfedilen bir huy olmadigini kabul etmis olursunuz.

her x ulkesinden gelen insan ayni degil, bence ozellikle yurtdisinda cok korkunc temsil edilebilen ve sacma sapan soylemlere maruz kalan musluman ve/veya turkler olarak en iyi anlayanlardan biri bizler olmaliyiz.

ornegin rusya ukrayna'ya saldirdiginda avrupa'da ve dunyada bir cok ulkede ruslara karsi nefret soylemi basladi, ruslar islerden cikartildi, islere alinmadi, sanatcilari yasaklandi, sporculari engellendi. covid zamani cinlilere saldirildi. tum ruslar ukrayna'ya saldiriyi desteklemedigi gibi, hepsi putin'e oy vermedigi gibi ukrayna'ya saldiran ruslar degil devletti. herhangi bir ulkenin, irkin, cinsiyetin, cinsel yonelimin tamamini ayni kefeye koydugunuz her konuda, illa pis olmak demek degil bu, ayni risk ile karsi karsiyasiniz.

bu bakis acisi ile yarin bir gun, hangi ulkeden gelirseniz gelin, desteklediginiz ya da desteklemediginiz hukumet bir ulkeye saldirirsa ve dunyanin geri kalani o ulkeden gelen insanlara karsi nefret kampanyasi baslatirsa sesinizin cikmamasi lazim.
  • kassiopeia  (25.06.25 16:00:26) 
@auroaurora mesela benim burnumun alışkın olmadığı bir baharatı çok yüksek miktarlarda tüketmek olabilir.
Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde.

O ülkenin yemek kültürü bu şekildeyse o ülkedeki çoğu insan bu şekilde kokacaktır.

Yemek dışında da doğuştan kötü kokan bazı insanlar var ırk ayırmadan söylüyorum. Belki bazı ırkların tamamında vardır bu, emin değilim.

Irkçılıkla suçlanmaktan korktuğumuz için çekinerek konuşuyoruz bazen, bunda da bir problem yok mu?
  • michael_knight  (25.06.25 16:03:05) 
"Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde."

Evet hemfikiriz. Her ulustan, her kültürden, her etnik kökenden insan yediğine içtiğine bağlı olarak kötü kokabilir.
  • auroraaurora  (25.06.25 16:10:33) 
@michael_knight aradığın cevabı burada bulamazsın. Buradaki arkadaşlar feminen, liberal, hayalperest ve hayat gerçeklerinden uzak. Satranç oynarken posta koyan belli tipteki adamlardan it gibi tırsar, yol değiştirirler ama burada abi önyargılı olma, lütfen loto gibi düşün milyonda biri bile iyi olabilir sen onu bulmaya çalış derler.

Her gün duyuru'da görüyoruz. Ben psikolojik deli değilim diyor mesela, yeni duyuru açıyor abooo neler neler. Herkes poz kesiyor bakma bunlara.

Gerçekte, dünyamızda olanı söyleyeyim. Zencilerin, kürtlerin, arapların, hintlilerin, pakilerin vs sevilmeme sebebi dağdan inmiş olmaları. Memleketim dedikleri boz çöplükten güzel, modern bir şehire veya ülkeye giderler. Çünkü daha iyi, daha güzel diyerek. Ama orayı da kendi boz çöplüklerine dönüştürmek için savaşırlar. Bu kadar aptallar.

Ben işim gereği bu yazdığım ırk mıdır, ülke vatandaşı mıdır nedir onlarla uğraşıyorum. Daha ilk cümlelerinde anlıyorum. Aha kürt kesin haksız bir şeyler isteyecek yine. Aha zenci para mara vermez, ama tam hizmet ister. Tam hizmeti alır ama para vermeye gelince e şu hizmeti de verin der. Ama o hizmet ayrı, anlatırsın öncesinde. Her yere çöp atarlar, işerler.

Bu adamlar ve ırkdaş ve ülkedaşları tek fabrikadan seri üretimle çıkmış gibidir. O yüzden ön yargılı yaklaşmazsan canın yanar. Kavgacılar, orta yolu bulmazlar, haksızlık peşindeler.

Kısaca sen kelime arıyorsun ama yine bu kırılgan insanları kırmamak için. Onlar seni umursamıyor ki sen bu kadar uğraşıyorsun. Bak burada seni suçluyorlar. Bunları 20 dairelik bir binada yaşat o kişilerle, senden benden daha ırkçı olurlar. Acemilere bakma sen. Bir şey ya vardır ya yoktur.

Bak Çinliler covid bilmem ne demişler, abicim çinliler kadar terbiyesiz, kaba, başkalarını umursamaz bir halk var mı? Böyle yetişmişler ve yanlış bize göre. Çinli sevmiyoruz bu yüzden. Yeni çinliye de yokuz. Eskisine de.

Birazdan damlar ben yabancılarla çalışıyorum hiç öyle değil diye XD. Diyen kişi de uluslararası bir firmada beyaz yakalı, fuarlara giden birisi çıkacaktır. Onlara da bakma sen, doğal ortamında tahlil edemez onlar o kişileri.
  • Shepard  (25.06.25 16:26:14) 
kafan karisik biraz..

kaldirima kaka yapmak bir bylaw (teamul imis turkcesi) sikintisi, bunu uyarmanin, hatta sikayet edip ceza yazdirmanin irkcilik ile alakasi yok.

"onlarla tanışmak istememek" dedigin anda irkcilik sinirini gecmis oluyorsun bence. o hissiyat uzerinde biraz calisman lazim..
  • cooperr  (25.06.25 16:29:27) 
ırkçılığın kötü bir şey oldugunu niçin kabul ediyoruz ki baştan? belki de ırkçılık iyidir ve insanlığın gelişimi için elzemdir.


  • abelardo  (25.06.25 17:10:04) 
@cooper kaka yapmak biraz abartılı bir örnek, onu unutmaya çalışalım.
Daha önce tanıştığın 5 Marslı kişi de soğan-sarımsak-baharatı çok fazla yediği için kötü kokuyordu. Mars’ta bu yiyecekler çok tüketiliyor, kültürel bir şey. Orası oksijensiz diye.

10 kişi çalışan şirketine yeni bir eleman alacak olsan Marslıların CV’sini inceler misin?

Başkasına söylemek veya ideali tarif etmek kolay ama bizim de toplumun bir parçası olduğumuzu, bazı kınadığımız hareketleri yaptığımızı farketmemiz veya en azından kendimize itiraf etmemi gerek.
  • michael_knight  (25.06.25 17:35:05) 
İskoçya'da geçenlerde 30 yaşında bir Afgan, 15 yaşında bir kıza tecavüz etti. Dava sürecinde avukat savunması "farklı kültürden geldiği için rıza konusunda bilgili olmayabilir" şeklinde oldu. İsveç'te "Tecavüz etmek, yanlıştır" eğitimi veriyorlardı göçmenlere. Hatta Oulu'daki video* epey dalga konusu olmuştu. Bunun dışında Hindistan'ın temizlik ve hijyenden anlamayan kültürü, Mısır ve Afganistan'daki toplu taciz (taharrush) yine kültürel bir konu, kadınların mal gibi alınıp satılması ve berdel de kültürel bir şey. Böyle birçok kötü örnek var. Sadece iyi örnekleri konuşanlar, konu kötü olunca kar tanesi oluyor hemen.

Açık açık, doya doya ırkçıyım diyeceksin. En temizi o. Kendi kısıtlı görüşlerine uymayan herkese karşıt argüman üretmek yerine ırkçı ya da faşist diyorlar zaten. Ben de artık faşistim diyorum. Irkçıyım diyorum. Her insan doğası gereği farklı seviyelerde ırkçıdır zaten. Bazıları ön yargılar ile yaklaşır, bazıları yaptığını ırkçılık olarak saymaz, bazıları inkar eden iki yüzlülerdir, bazıları ise sanki insan doğduğu aileyi ya da milleti seçebiliyormuş gibi genelleyerek komple düşman olur. Kar taneleri hepsini aynı sayıyor. O yüzden millete dert anlatmakla uğraşmayı bıraktım ben. @sonsuz'un dediğine yakın aslında. Anlaşılacağım çevrede detayını anlatırım, anlamayacak çevre kafasına göre kategorize etsin. Enerji harcamaya değmez.

*www.youtube.com
  • nawar  (25.06.25 20:00:42 ~ 20:01:38) 
@michael

cok sevdigim bir iranli arkadasim var, ailem disinda yandim allah diye beni arasa aninda isimi gucumu birakip gidecegim nadir insanlardan.

bu eleman bir kere beni yemege davet etti, sagolsunlar bol baharatli yapiyorlar, safran cart curt. Bunlarin kullandigi kurutulmus limon gibi bisey var, ondan atmis icine, bende kislik ceketimi daha yeni kurutemizlemeden almistim ve ciddi para odemistim temizlik icin. neyse yemege gittim, yedik ictik. bir sure sonra burnun zaten alisiyor. Yemek lezzetli ama koku problemi var.

aksam eve dondum, asansore bindim, benimle beraber birkac kisi daha vardi asansorde. ya millet kendini disari zor atti 2 kat sonra. ben farketmemistim o kadar koktugumu, ustume sinmis. Ertesi gun tekrar kuru temizlemeye verdim, posete falan sardim goturdum poset disina bile cikiyordu koku, agir baharat. Adamlardan da ozur diledim, bir restauranta gittim orda ustume sinmis falan diye uydurdum biseyler.

Simdi bu adam benim tanidigim en en saglam muhendislerden biri, kafadan 4 basamakli rakamlari falan carpabiliyor. ne zaman kafama bisey takilsa ona sorarim, falan filan.

simdi senin mantiginla benim bu adami komple silmem gerekiyor. sence baharat kokusu yuzunden boyle senin icin onemli olabilecek birini hayatindan cikartmaya deger mi?

ayni sey verdigin CV ornegi icin de gecerli, CVlere bakarken isimleri kapatmani oneririm. isim/yas/cinsiyet/dil/din/irk bunlari unutman lazim. filtreleri kaldir, deneyime odaklan.

bunlari dusun biraz sonra konusalim, dedigim gibi kafan karisik..
  • cooperr  (25.06.25 23:15:33) 
2013'ten beri yurtdisinda yasiyorum. Benim gorusum insanligin artik kulturler ustu bir seviyede ortak bir medeniyete ulasmis olmasi gerekliligi ve farkli milletlerin kultur adi altinda kendi sacmaliklarina tutunuslarinin artik iler tutulur bir yani olmadigi yonunde.

Ha bunu soylerken su milletten arkadaslik kurmam yanina bile oturmam gibi bir ciglik yapmiyoruz. Ama artik belli milletlerle iletisime gecerken beklentileri de ona gore ayarliyoruz en basitinden insanlarin geldikleri kulture bagli olarak ilk iletisim ile birlikte asgari duzey medeni bir selam sabahin otesine gecilip geceilemeyecegi belli oluyor.
  • warrior princess  (26.06.25 11:13:55) 
Selamlar

Kaç gündür yazacaktım ama vakit bulamadım, tüm yazılanları da okudum. Ben şöyle düşünüyorum:

Öncelikle ırk(fiziksel, genetik yapı) ile kültür(düşünsel, davranışsal) farkları ayıran bir kelime benim bildiğim kadarıyla yok. Bunlar birbirlerine çok karıştırılan ve aslında iç içe de geçmiş tanımlar aslında. Şu tanımı kullanırsak olumsuz görüşlerimizi ifade edebiliriz diyebileceğimiz bir şey net olarak aklıma gelmiyor benim. İşin sonunda bizim dediğimiz kadar karşımızdakinin ne anladığı da önemli.

Konuyla ilgili görüşümü de söyleyeyim; ırklar ve kültürler arasında farklar vardır. Biz istesek de istemesek de bu böyle. Örneğin siyah ırkın fiziksel özellikleri ortalamanın üzerindedir ve bu bence avantajdır. Asyalılar daha kısa ve minyonlardır. Ne bileyim, Avrupa'daki ırkların (Kuzey ülkeleri, Akdeniz halkları vb.) muhakkak fiziksel yatkınlığı, dezavantajı olduğu bir şeyler vardır. Burada sorun yok. Öte yandan bunda fiziksel farklılık varken iş zihinsel kapasite ve becerilere gelince ortalık yangın yerine dönüyor. Bu durumun yüzyıllar, bin yıllar temelli sebepleri olduğunu kabul ediyorum. Kölelik, sömürü o, bu nedeniyle halklar diğerlerini düşük nitelikli vb. olarak etiketlemiş, davranmışlar. Ancak "x halkının ortalama zeka seviyesi şudur" denildiği zaman insanlar tepki gösteriyor. Bu durumlarda ben kendime "E şimdi ne yapalım yani? Başka toplumlar ortaya bilimsel, sanatsal şeyler koymuş. Bir şeyler üretmiş. Bunlar da ortalama toplum dinamiklerinin, zihinsel kapasite ve becerilerinin bir sonucudur. Sizin toplum üzülmesin diye bir orta yol mu bulalım?" diye soruyorum. Öyle söylemediğimiz, insanları daha mutlu edecek yanıtlar bulduğumuzda peki daha mı iyi oluyor? İnsanlar gerçeği değil duymak istediklerini mi bekliyor? Zaten temelde hepimiz homosaphiens türüyüz ama işte yan yana koyduğumuzda bariz farklar var. Ayrıca toplumların yaşadığı coğrafyalar, maruz kaldığı koşullar, beslendiği gıdalar derken bunlar da yüzyıllar içinde ortaya çok büyük farklar çıkartıyor. Herkezi nasıl aynı kefeye koyabiliriz ki? Olmuyor yani, fikirsel düzlemde oturup konuşuyoruz ama realitede ben bunu mümkün görmüyorum. Biz hala daha doğa ve hayvan yaşamının kanunları temelinde yükseliyoruz. Bu, işin ırksal boyutuydu.

Kültürel kısmına gelirsek yazılanlardan Hindistan vb. halkların alışkanlıklarına değindiğinizi gördüm. Kültür, davranış, alışkanlık dediğimiz şeyin iyisi, hoş karşılananı da var, sevilmeyeni de var. Bu çok geniş bir skala. Örneğin Japon kültüründeki çalışma, disiplin ve toplum baskısı insanların kaldırabileceğinin çok ötesinde. Bu yüzden Japonlar intihar oranlarında çok yüksekler. Bu temelde onları ilgilendiren bir şey. Şimdi Japon halkının çalışma kültürü bana doğrudan etki etmiyor. Buna nötr durumdayım diyebilirim. Diğer taraftan uç noktada fetiş ve cinsel davranışlarını da duyuyoruz. Taciz, cinsel istismar olayları mevcut. Bunlar kabul edilebilen davranışlar değiller. Kendi adıma Japon kültürünü ilginç bulmam her anlamda kabul ediyorum anlamına gelmiyor.

Hindistan'a gitsem oradaki yaşamdan şikayetçi olabilirim, zaten bu yüzden de gitme merakım yok. Adamların kendi ülkesi, dilediği gibi yaşarlar. Ancak bir Hintli farklı bir ülkeye gelip tepki gördüğü davranışlar sergilediğinde "Bu bizim kültürümüz" diye kolayca savunamaz. Ben buna katılmıyorum. Hintli örneğinden bağımsız olarak hiçbir halkın bunu kolayca kullanmasını sevmiyorum. İnsanlara hoş gelmeyen şeyler yiyip içiyorsan bunun topluma etki etmeyeceği düzeye getirmek zorundasın. Nasıl yaparsın bu sana kalmış. Çünkü yarın bir gün bir başka insan da farklı bir davranışı "Bu benim kültürüm" diye sana karşı kullanabilir. Bu çok esnek bir araçtır. Ayrıca bir davranışın, alışkanlığın, kültürün büyük toplumlar, halklar tarafından kabul edilmesi, norm düzeyine gelmesi onu eleştirilemez kılmaz. Afganistan'daki adamlar erkek çocukları köçek gibi oynatıyor diye "Haa bu adamların kültürü ya" diyip tamam mı diyoruz? Birbirinden üstün kültürler vardır. Dünyada binlerce yıldır yaşamış, yok olmuş toplumları görüyoruz ancak içlerinden pek azının değerlerini hala daha benimseyebiliyoruz. Roma hukuk sistemini yaratmış, Antik Yunan felsefeyi bulmuş. Bunların hepsini aynı kefeye koyabilir miyiz?

Bu bakış açısına ne deniyor bilmiyorum, hümanizm mi oluyor? Doğuştan seçemediğim şeyler yüzünden ayrıştırmamak, herkesi eşit kabul etmek? Bunda bir sorun görmüyorum, insan haklarının temeli bu. Ama biz insanları tanırken bazı referans noktaları almak zorundayız. Bunu istemesek de yapıyoruz çünkü başka çıkar yolumuz yok. Şu senaryoyu bir canlandırın lütfen:

"+Sana arkadaşımı tanıştıracağım, adı James. xBana James'den biraz bahseder misin? +James 2 ayağı, eli ve gözleri olan birisi, bu gezegende yaşıyor. xBu hiç yardımcı olmadı. James ne iş yapar, nerelidir? +James İrlanda kırsalında yaşayan bir çiftçidir."

vb. vb. İnsanlar aynı adlara, benzer sıfatlara sahipler. Milyarca insan var, ne kadar özgün olabiliriz ki? Ama işte Amerikalı bir James'i İrlandalı James'ten ayıran farklılıklar onun yaşadığı coğrafya, toplum, kültür, yaptığı iş gibi şeyler. Nasıl ki İranlı Ömer, Mısırlı Ömer, Türk Ömer, Amerikalı Omar birbirinden farklıysa insanlar da bu şekilde ayrışıyor. Aslında bunun hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok. Sadece "Her insan eşittir, ayrmcılık, ırkçılık yapmayın" noktasında bu farkları nasıl dile getireceğimiz bilemiyoruz artık. Aslında yaptığımız şeyin hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok bence. Bulunduğu coğrafya vb. kriterler ile ele alıyoruz. Mesela İngiliz toplumu yok olsa ve gelecekteki bir tarih öğrencisi onları incelese ne yapardı? Muhtemelen ortaçağ İngiliz toplumu, İmparatorluk döneminde İngiltere, 20. yy. İngiliz halkı diye ayırırdı. Ortaçağda krallıklar halinde takılırlarken daha sonrasında Hindistan'ı sömürgeleştiren, Çin'de afyon savaşları çıkaran bir hakltı. 20. yy'da Brexit ile Avrupa birliğinden çıkan insanlar oldular. Al sana aynı halkın yüzyıllar içinde farklı kimliklere bürünmesi.

Özetle şunu demek istiyorum aslında; insanları tanımlarken doğa kanunlarından farklı bir perspektif çizmeye çalışıyoruz ama bu realitede çalışmıyor. Kadın, erkek cinsiyeti varken "Ben kendimi kadın gibi hissediyorum" diyen, fiziksel olarak erkek olan insanların gidip olimpiyatlarda kadın statüsünde yarışması gibi şeyler yapıyoruz mesela. Ben bunun insanların dikkatini, zihinsel enerjisini gereksiz konulara kanalize etmek için yapıldığını düşünüyorum. Dünyadaki asıl sorunlara kafa yoracak dikkatimiz, enerjimiz kalmıyor. Neticede hepimiz bir donanıma(beden, vücut, genetik yapı vb.) ve yazılıma(kültür, davranış, alışkanlıklar) sahibiz ve arasında farklılık olacağını dile getiremiyoruz artık. Zaten gerçek tanımıyla insan olabilmek aslında kendi doğamızı da yenebilmekten geçiyor. İçinden karşındakine vurma hissi geçerken kendini kontrol edebilmek, cinsel taşkınlığını dizginleyebilmek gibi. Bu çok büyük bir farkındalık gerektirirken dünyada bunun yanına yaklaşamayacak insanları "Bu da onun kültürü, ırkı; onlar seçmedi ki bunu" diye davranamayız. Bunu 1 kere, 2-3-4-5 kere yapabilirsin ama daha fazla yapmak seni çok naif, saf bir insan haline getirir. Bir noktada karar vermek zorundayız. Diyeceklerim bunlardır.
  • burka  (27.06.25 12:40:15) 
[]

İyilik yaptınız ve kimse görmedi mi?

Yaptığınız ama kimsenin görmediği bir iyilik oldu mu?
Anlatın, biz görmüş olalım.

Ben bir kere yolun ortasındaki bir taşı kenara koydum. Birileri görmüştür sandım baktım etrafa hiçkimse yoktu.

 
ben iyiliğimi kümülatif bilinç oluşturması için yaparım. senin yaptığın da aşağı yukarı o zaten.


  • yurtsuz john  (24.06.25 22:37:08) 
Metrodan inenler inmeden metroya binmiyorum. Herkes görüyor; inenler takdir binenler küfrediyor


  • sekizdokuzon  (24.06.25 22:39:19) 
felsefemiz iyilik yap denize at
bir iyiliğin karşılığını bekliyorsam bunu belirtirim

  • duyurukullanıcısı  (24.06.25 22:39:30) 
Bu yıl iki kişiden kazık yedim. Birisine hem maddi hem manevi olarak ablalık yapmıştım. Hakkımda parası için arkadaş oldum demiş. Yüzüne mi vursam diye düşünüyordum.


  • Kahvedesu  (24.06.25 22:42:12) 
Cok oldu, iyilik yapmak sessiz bir davranistir benim nazarimda. youtube.com


  • deckard  (24.06.25 22:43:55) 
@deckar, bu yüzlerce iyilikten birini paylaşmak istemez misin?


  • michael_knight  (24.06.25 22:45:21) 
Iki kisi olarak birlikte calistigimiz arkadas buyuk bir yanlis yapti, ust'ten bu kadar buyuk hata nasil oluyor bu seviyede diye serzenis sekilde bana ikaz geldi. Ben hata benim degil, diger kisinin demedim. Pardon, gozden kacmis vs diyip gecistirdim.


  • tantamount_to_equivalent  (24.06.25 22:48:44 ~ 22:49:52) 
yani böyle yaptigim cok sey var ama bence normal olan herkes yapiyordur. sen o tasi kenara "iyilik yapayim" diye koymuyorsun aslinda, düzgün bir insan oldugun icin koyuyorsun. iyilik sadece bir sonuc oluyor.

sümüklü böcekleri yolda görünce toplayip bahceye koyuyorum ki kimse basmasin üstlerine. kabugu kirilmis sümüklü böcekleri tedavi ediyorum. yazin susuz kalmis arilara bal ve su ikram ediyorum. kimse görmüyor. kimse bilmiyor. bunlar, o sümüklü böcekler, arilar ve benim aramizda.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (24.06.25 22:50:11 ~ 22:51:01) 
Abartmayalim efendim. Bircok gencin akademik kariyerinin sekillenmesine on ayak oldum, yollarina engel cikaranlari bitchligimle ekarte ettim. Gencler bunlarin bir kismindan haberdar olmadi.


  • deckard  (24.06.25 22:55:38) 
Bir ara elime hiç beklemediğim bir şekilde (artık geleceginden ümidi kestiğim bir proje ödemesi) toplu para geçti.

Ben de birkaç yoksul gecekondu mahalle belirleyip, rastgele evlerin avlusuna içinde bin, iki bin lira olan zarflar içinde atmıştım. Hayydan gelen huya gider hesabı.
  • encokbenisevinnolur  (24.06.25 23:41:05) 
Parklarda bahçelerde çöp gördüğüm zaman topluyorum.


  • mirty  (25.06.25 00:02:17) 
@yurtsuz john +1 ayrıca biri görsün diye bir şey yapmam iyilik konusunda.


  • mikahakkinen  (25.06.25 08:44:28) 
gecen hafta gozleri yarali yavru bir kedi icin belediyeyi aradim.


  • buenosdias  (25.06.25 10:13:22) 
Sümüklü böcekleri toplayan bir ben değilmişim:))
Kedilerin peşinde yardım için çok koştum, yavru hasta vs vs. Dün akşam markette dondurma dolabı kapattım:)))
İyilik olsun diye değil yapılması gerektiğini düşündüğüm için yapıyorum. Bu da zaman zaman başkaları için fazla fedakarlık yapmak moduna evriliyor. O durumda da kendime kızıyorum:/
  • boyalı kuş  (25.06.25 10:43:20) 
belediyenin fışkiyesi ana yolu suluyordu, sürücüler için tehlikeli olacağını düşünüp belediyeyi aradım.
fışkiye

  • g7mor  (25.06.25 13:00:56 ~ 13:02:05) 
[]

Turizm bakanı nerede tatil yapsın?

Şimdiki turizm bakanı bir istisna, Türkiye’nin en büyük turizmcisidir herhalde adam ama herhangi başka biri olduğunu varsaysak,
Turizm bakanı nerede tatil yapsın?

Yurtiçinde bir tesise gitse haksızlık olmaz mı?

 
niye haksızlık olsun? yerli turizme destek kötü bi şey mi?

aksine döviz harcamak kötü ülke için
  • jelly bear  (23.06.25 20:32:40) 
@jellybear ikimizin oteli yanyana ve benzer olsa, bakan benim oteli tercih etse üzülmez misin?
Ben seneye kış bahçesi yaptırmak için belediyeye başvurduğumda sana onay gelmez, bana gelir. Böyle değil mi bu işler?

  • michael_knight  (23.06.25 20:36:32) 
trdeki olay farklı. sen liyakatle alakalı konuşuyorsun. ama tim cook'un gidip samsung kullanması gibi bi şey turizm bakanının yunanistana gitmesi.

hani bari amerikaya uzağa falan git. egeye değil de karşısındaki adaya gitmiş daha beter. açıklaması olamaz yani. teknesi var zaten otel zorunluluğu yok aslında.
  • jelly bear  (23.06.25 20:47:54) 
asil soru o yatin parasini nerden buldugu.


  • sonsuz  (23.06.25 21:02:37) 
Soru baska tesise gitse haksizlik olmaz mi'ya kadar iyi gidiyordu aslinda. Bu tarz etik kaygilari olan dunyadaki en son 3 kisiden biri olabilir adam.


  • freedonia  (23.06.25 21:11:53 ~ 21:12:09) 
@sonsuz adam zaten ETS’nin sahibiydi. 30 yıl önce bile çok büyük şirketti ETS.
Son yıllarda daha da zenginleşmedi demiyorum ama herhalde 30 yıl önce de yatı vardır.

  • michael_knight  (23.06.25 23:10:28) 
Herhangi bir bakan veyahut benzer bir yetkili abi herhangi bir özel işletmeden şahsı için mal/hizmet satın almıyor mu?

Bakkaldan ekmek alacak olsa tüm bakkallardan birer ekmek alamayacağına göre gidip Fransız bageti mi getirtsin?
  • lazor  (23.06.25 23:12:23) 
@freedonia, şu anki bakan özelinde sormadığımı özellikle belirtmiştim.
Bakan sen oldun diyelim, hangi otelde kalacaksın? Diğerlerine haksızlık daha doğrusu kaldığın oteli kayırıyorsun gibi olmaz mı?

Yatın varsa en temizi denize açıl, hiçbir otelde kalma.
  • michael_knight  (23.06.25 23:14:05) 
@jellybear, Tim Cook örneği buraya uygun olmadı bence.
Tim Cook hayatında hiçbir Samsung telefonu eline alıp menüsünde gezmemiş midir? Gezmediyse çok saçma olur

  • michael_knight  (23.06.25 23:16:42) 
Arkadaşlar soruma sanki bir siyasetçiyi aklamaya çalışıyormuşum gibi bakıyorsunuz belki de. Öyle bir amacım yok.
Zaten eksiduyuru’dan kamuoyu mu oluşturacak ki.
Gerçekten fikrinizi merak ettiğim için soruyorum, partileri, siyaseti unutarak bakmaya çalışın.
  • michael_knight  (23.06.25 23:18:30) 
Valla hocam diger arkadaslara katilmakla beraber sorunu gercekten elimden geldigince simdiki konumlar, iktidar vs olmadan ele almaya calisacagim.

Ilk sorum su, sence su an turkiyedeki oteller hic ayrimcilik yapmiyor mu? Yani herkese esit muamele gosteriyorlar ama gelen kisinin bakan oldugunu bilseler her sey degisecek ve sadece ona mi pozitif ayrimcilik yapacaklar?

Eger boyle dusunuyorsan bence cidden gerceklerden uzak gibisin. Su an guneydeki, batidaki otellerde ayrimciligin dibine vurmus durumdalar. Ayrimcilik kotu ama daha da kotusu su, bu ayrimcilik negatif bir ayrimcilik.

Yani eger sen Turksen senin gorecegin muamele baskalarindan cok daha kotu oluyor. Daha gecenlerde ekside tek erkek olarak otellere alinmayan bir Turkun basligi vardi, ama mesela eminim o kisi rus, ukraynali, arap olsa rahat alinirdi.

Bak para olaylarina falan hic girmedim bak. Yani yabancilara daha ucuz ve daha fazla secenek sunulurken ulke insanina sunulan cok cok az sayidaki ve daha pahali secenekler burada baska konu. sadece pasaport uzerinden bu sekil bir ayrimcilik var turizmde.

Hal boyleyken cidden turizm bakaninin 'aman ben pozitif ayrimcilikla karsilasmayayim da ulkedeki otellerin itibarina golge dusmesin' diye dusundugunu mu saniyorsun cidde?
  • j r r tolkien hayrani  (23.06.25 23:31:03) 
@jrr tolkien, otellerin ırkına göre insanlara farklı davrandığına emin değilim ama sonuçta otellerde çalışan kişiler de insanlar. Sen ve ben kendimizi ne kadar ırkçı değil diye düşünsek de bir Norveçli veya bir Pakistanlı ile tanıştığımızda farklı davranıyoruz. Bahsettiğin böyle bir ayrımcılık sanırım.

Yabancılara otellerin daha ucuz olması ekonomik bir olay. Defalarca yazılıp çizildi.

Senin özelinde demiyorum ana şu anda ülkede herkes bu şekilde siyasi görüyor her şeyi.

Oteller ayrımcılık yapıyor diyorsun, bakan ayrımcılık konusunu önemsemez diyorsun.

Ben ideal bir dünyada, belki bambaşka ve çok normal bir ülke için sormuştum.

Maalesef siyasi olmayan konuları bile siyaset (daha doğrusu o partiyi sevmek veya sevmemek) düşünmeden konuşamıyoruz.

Üzgün emoji.
  • michael_knight  (24.06.25 00:02:13) 
Abi sen Batı Avrupa'da değil misin? :) oradan Türkiye'de yaşanan olaya "Türkiye dışı bakalim" diyemezsin ki?
Turizm zengini turizm bakani, özel hastaneleri olan sağlık bakani, cargill üst yöneticisi tarim bakani.

Çok afedersin de Türkiye'de trilyon tane koy var, trilyon tane tesis var. Sözlükteki troller bile "Yunanistan'a kurşun sagliyolar" derken turizm bakanının ne işi var =d
Fransa'da da çocuğunu özel okula yollayan eğitim bakani olay olmuştu. Bu olaya da "kardeşim çocuğunu en iyi, en ideal egitimde okutmasin mi" diyebilirsin.

Bakan olmak demek ülke için bir şeyler yapmak demektir, anlıyorum bu tarz insanlar Türkiye'de kesinlikle görmüyoruz ondan böyle saçma hareketler bize "ne var yaaa" geliyor ama gemini sordum o bile "olmaz öyle iş" dedi. Sebepleri;
- direkt rakibinde tatil yapiyorsun. Ve hatta tarihsel olarak seninle ciddi sıkıntısı olan ülke.
- peak season. Bu zamanlar bütün gücünü Türkiye'de tatilin ne kadar süper olduğunu göstermek için harcamalisin
- bakan olarak özel yatinla gidiyorsun (gene Türkiye gibi tek adam ülkesi için önemsiz şeyler)

Kısacası elle tutulur bir hali yok. Çok canı Yunanistan görmek istiyorsa bakanliktan çıkınca görüversin.
Senin bence gözden kaçırdığın şey çünkü Türk vatandaşısin; bakan olmak zorunluluk değil. Yani yoldan geçerken seneye yunanistan tatili olan vatandaşa "hadi koçum bakansin" demiyoruz. Bakan olmak demek 70 milyonun turizm yapisini üstlenmek demek. Bunun da getirdiği yükümlülükler var. Bunlari yapmayip Yunanistan'da tepside dansöz oynatip uzo iceceksen bakan olmayacaksin.
  • logisticsmanager  (24.06.25 00:37:02) 
@michael

Hehe hocam iste olay bu, bak mesela olayi simdiki durumdan bagimsiz ele almaya calisip 'ideal bir dünyada, belki bambaşka ve çok normal bir ülke için sormuştum' diyorsun ama simdiki zamandaki farkliliklari degerlendirmekten geri kalmiyorsun. Peki sence tarih boyunca norvec ozgurlugun ve zenginligin besigi ulkerden biri olurken, pakistan da tam tersi olarak mi gorundu?

Atiyorum 17. yuzyilda bu soruyu sorsan olay tamamen farkli sekilde mo olurdu? Norvec fakir bir ulkeyken, pakistan aksine zenginlikle dolu imparatorluklarun bir parcasi miydi? Iki ulkenun su anki konumlarina gelmesi ise tamamiyla tarihsel cizelge ve elbette tarihsel cizelgede direkt yazilmayan ama tum ulke kaderini degistirebilen bir takim kesiflere bagli.

O yuzden cevabin bana gore tam bir cherry picking durumu gibi olmus. Yani acikcasi olay idealin tartisilmasi degil sadece kendini hakli cikarmak icin toplumlarin simdiki gorunume uygun bir takim uygun stereotype olusturmaya ilerliyorsun.

Hani hadi diyelim, bunlardan habersizsin ve ideal pesinde kosuyorsun o zaman ideal devlet hatta ideal yasam konusundaki en temel sorunlari sormamiz gerek. 'Devlet gerekli mi?', 'ideal devlet nasil olmali?', 'ideal devletin nasil olmasi geretigine karar verenler kimler ve bu karar takip edilmeli mi?' vs
  • j r r tolkien hayrani  (24.06.25 01:09:28) 
antalyada ona sormadan otel açılamıyor. otellerin çoğu da onun.

bolu kartalkayadaki olaydan sonra daha gidip utanmadan tatil yapıyorsa yapmasın.
  • mikahakkinen  (24.06.25 10:01:10) 
Ulkenin en buyuk seyehat acentasinin sahibi turizm bakanligi yapiyor.Bu sacmalik ortada durdukca ne konusulsa bos


  • turkuaz  (24.06.25 11:35:31) 
Türkiye'de kendi mülkünde veya sosyal tesiste kalmalı. Özel tesiste, özellikle de bir zincire bağlı özel tesiste kalması haksız rekabete neden olur.


  • auroraaurora  (24.06.25 11:49:08) 
[]

Fatih Altaylı’nın varlığı

Fatih Altaylı’nın varlıklı biri olduğu söylenir hep ama ne kadar varlıktan bahsediliyor?
Sabancı gibi Koç gibi değil elbette ama ne bileyim ölene kadar kendisi de çocuğu da torunu da Monaco’da rahat bir hayat sürecek gibi mi acaba yoksa 7-8 evden kira almak, Türkiye’de rahat yaşamak gibi bir şey mi?

Kısacası, ne biliyoruz?

 
kiliseleri vardı vanda


  • ala09  (23.06.25 15:44:08) 
Fatih Altaylı zengin bir ailenin çocuğu. Yanılmıyorsam Van'da çok geniş toprakları vardı. Koç, Sabancı gibi olmasa da bu saatten sonra çalışmasa bile mal varlığı 3-4 kuşağa yeter.


  • elektr10  (23.06.25 15:46:41) 
kol saatine bakman yeterli.

baya varlıklıdır. yıllarca genel yayın yönetmenliği yaptı bi de.
  • jelly bear  (23.06.25 15:51:25) 
Kiliseler, Villalar, nişantaşı’nda lüks daireler…
Kullandığı saatler bile başlı başına bir servet.

sahibinin sesi fatih derler ona.
  • ezkaza  (23.06.25 15:59:42 ~ 16:06:04) 
70’ler sonlarında erken gençliğinde en yakın arkadaşı Faruk Süren’dir. O dönemde galatasaraya zaten genelde böyle insanlar giriyor. Ne kadardır derseniz bilmiyorum. Ama en azından varlığı amele gibi yememiş. Yaşam gustosu geliştirmiş. Mesela vedat milor da benzer varlıklı aileden gelip gs’de okumuştur o da akademik anlamda yol tutmuştur. Herhalde fatihin birkaç üst dönemidir o da. Ölene kadar torunları kira alacak kadar rahat vardır bu arada. Bunun baremi çünkü 5 milyon dolar civarındadır. Sizden bir sonraki kuşağın müreffeh yaşaması için. Eskiden 4’tü. Şimdi 5-6 arasını söylüyorlar.


  • sanal hayvan  (23.06.25 16:13:55) 
30m $ vardir bence. ama 10 milyonun falan nakit getirisi vardir. adam derebeyi gibi bir sey. bos toprak satsa para eder ama satmayinca da nakit getirisi yok.


  • sonsuz  (23.06.25 16:23:48 ~ 16:24:06) 
tanidiginiz bildiginiz ulkede bir yerlere gelebilen cogu insan asiri varlikli ailelerden geliyor. neden devrim yapmaliyiz iste bu nedenden. siradan cinko karbon insanin hicbir sansi yok su hayatta.

gecen mesela bir teke tek programi izliyorum. monserler oturmus konusuyor entelektuel olarak. kitleye bak:

fatih altayli - van'in zenginlerinden altayli ailesinden geliyor. adam sadece istanbul'da yaptiklariyla torunlarini garantiye almistir. van'daki gayrimenkuller falan derken hayal edemeyeceginiz bir para vardir. istanbul'da 1 ev $1m ediyor. tahminim $100 milyona yakin bir varligi vardir. turkiye'de varliklar vergilendirilmedigi icin bilemiyorsunuz kimde ne kadar var. abd cok daha seffaf.

celal sengor - tamek holding'in varisi. hobi olarak $10k'ya kitap aliyor. koskte yasiyor.

ilber ortayli - bregenz'de dogmus monser. annesi kirim'in elitlerinden. tabii olarak statukocu.

murat bardakci - dededen aristokrat. dedesi osmanli valisi. mal mulk derdi yok eglencesine tv programi duzenleyebilecek kadar guclu.

emrah safa gurkan - o programdaki en gariban adam buydu haline acimistim acikcasi. babasi tekfen miydi neydi unuttum simdi adini bir yerin genel muduruydu. yani sadece bu adam bile calismadan sadece babasinin yaptiklarini yiyerek emekli olabilir orasi ayri ama en mutevazisi buydu aralarinda.

iste bu ayricalikli kesim hayatta istedigi gibi yasayabiliyor. biz de ne zaman emekli oluruz diye yillarimizi heba ediyoruz. bir halt olmaz bizim gibi isci tayfadan. bak ben turkiye'de belki herkesin hedefledigi bir yerdeyim amerika'nin en buyuk sirketlerinden birinde iyi bir pozisyonda calisiyorum. ama olmaz abi bak simdi ise gidecegim gunumu bir dolar milyarderine satacagim. nerede kaldi benim entelektuel isteklerim, arzularim? bir sey uretme ihtimalimiz yok.
  • antikadimag  (23.06.25 17:46:20) 
Ben çok eski bir gazete röportajında, hiç çalışmasam param yedi sülaleme yeter, dediğini okumuştum, alt başlıklardan biriydi. İnsan böyle bir şeyi niye söyler ki deyip şaşırdığımı hatırlıyorum, sanırım o yüzden aklımda kaldı.


  • asteriks  (23.06.25 18:05:22) 
dedeleri ermenilerin malına çökmüşler. kilisenin olayı da bundan kaynaklanıyor.


  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (23.06.25 18:13:19) 
tehcirle yollanan ermenilerin malları, 1922 senesindeki Emvali Metruke kanunuyla Cumhuriyet Halk Fırkasının etrafındaki iribaşlara satıldı. Ankara Ermenilerininki de Kazım Karabekir'e kelepir fiyata satıldı. O da Koçlara sattı. Rahmi Koç'un büyüdüğü ermenilerden kalma çiftlik evi de onlardan birisi.


  • lambırcek  (23.06.25 22:32:10) 
şimdi ev var ev var. bir de öyle duşunun. yozgat sorgun'da 20 daireniz olana kadar doğan apartmanı'nda 3 daireniz olsun yeter örneğin. altaylının varlığı da niceliği az olsa bile -ki bence değildir- niteliği çok yuksektir. kendi de yaşadığı muddetçe o niteliği yukseltmiştir çunku surekli jetset içerisinde takılıyor. çevresi, ticareti, karşısına çıkan fırsatlar da ona göre oluyor. en yakın kankası faruk suren, öyle duşunmek lazım. koluna 150-300 bin dolarlık saatler takabiliyor mesela. bu 7-8 dukkanla afford edilebilecek bir luks değil. yahut tam bilinmeyen araba koleksiyonu falan... kendisi, çocuğu, torunu ve torununun çocuğu monaco'da bir ömur orta-ust bir hayat yaşayabilir bence.


  • fyodor fyodorovic  (24.06.25 00:09:07) 
Ailesi klasik toprak zengini. Döviz işi de yapıyorlardı bir ara, devam ediyorlar mı bilmiyorum. Ama gerçek anlamda zeninler. Hiç çalışmasa yedi ceddi rahat rahat en üst seviyede yaşar. Zaten adamın bir tane kızı var. Bütün mal ona kalacak. Bu kadar zengin olup da çocuk yapmamayı anlamıyorum da o başka tartışma konusu. Ama şu kilise konusunu anlayamadım bir türlü. Bir insan nasıl kilise sahibi olabilir ? Müslüman birisi de hem de. Kilise sahip olunabilen bir şey mi ? Yani ben kimsenin benim camiim var dediğini duymadım bu ülkede, nasıl kilise sahibi olunabiliyor ilginç. Hem de 7 tane varmış sahip olduğu.


  • messor  (24.06.25 11:05:36) 
Eğer kilisenin özel bir statüsü yoksa kilisenin olduğu arsaya sahip olan kişi arsasını satınca haliyle kiliseyi de satmış oluyur, onun dışında özellikle mübadele döneminde ve Ermenilerin gönderildiği dönemlerde "pek çok arsa ve mülkün tapusu el değiştirdi" o yolla da kilise sahibi olunuyor; yani o arazide kilise varsa haliyle onun sahibi oluyorsun, Fatih Altaylı'nın ailesi de o yolla sahibi olmuştur.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (24.06.25 11:25:42) 
Kilise sahibi olma konusunu daha once anlatmisti.Dedigine gore vakti zamaninda dedelerinin Van'da bir hayli arazisi varmis.Tehcir'den sonra bu topraklar Van'in gelisme yonunde kaldigi icin devlet bir cogunu kamulastirmis ve imara acmis,karsiliginda da Ermeniler'den kalma icinde kilise olan araziler vermis.

Fatih Altatli'yi silkelesen en az 40-50 milyon dolarlik mal varligi vardir.Buyuk dedesinden kalan Van'daki arazilerinin mirascisi coktur.Ayrica bunlar kolayca satabilecegi araziler olmayabilir.Adam GS Lisesinden mezun olduktan sonra universiteye gitme geregi bile duymamis.
  • turkuaz  (24.06.25 11:31:05) 
[]

Obama şarkısı

Mustafa Topaloğlu, Obama başkan seçilince onun için bir şarkı yapmıştı.
Neden benden başka bu şarkıyı hatırlayan yok?

Siz hatırlıyor musunuz?

Sizin hatırlayıp başkalarının unuttuğu şarkılar var mı?

 
Evet hatırlıyorum.
Hatta link de koyalım.
youtu.be
  • logisticsmanager  (21.06.25 12:36:12) 
Velkam tu prezidensi unutulur mu ya


  • sanal hayvan  (21.06.25 12:46:34) 
obama o obama velkamtu pirezidensi


  • sparkle kiddle  (21.06.25 15:32:00) 
Hatırlamayanlar 2000 ve sonrası ise doğal. O zamanlar 5-10 yaşında olan kuşak 25'i devirdi bu sene.


  • Cesario  (21.06.25 18:13:51) 
Maalesef sözlerini ezberim. Bazen durduk yere kafamda "Abu çi çi" nin sözleri de dönüyor. Onu da biliyorsunuz muhtemelen.

Obama parçasını millet unutmamıştır ya... Zaten duymamışlardır muhtemelen. Mesela yeğenlerim falan biliyorlar hep. Hatta bazen telefonda Topaloğlu tonlamasıyla "helloooooou" diyoruz.

Benim hatırladığım ama herkesin unuttuğu parçalar:

Metiner - Ya Sabır
İnan - Anlatmak zor
Önder - Çak kardaş
Özkancan - Tomofil
  • yadigar  (21.06.25 22:21:38) 
Mustafa topaloğlu'nun şarkısını bilmiyorum ama ibrahim Maalouf 'un içinde obama olan bir şarkısı vardı. una rosa blanca .. çok güzel şarkıdır , dinleyin.


  • co2s2  (22.06.25 11:43:20) 
[]

Danla Biliç’ten neden nefret ediliyor?

Yıllardır görüyor nefreti ama sebebini bilmiyorum.
Nedir?



 
Kezban çünkü.


  • anatomik  (20.06.25 01:36:56) 
bir çaba sarf etmeden, futbolculara instagram'dan dm atmış gibi capsler'i salarak ünlü olmuş bir şahıs olduğu için olabilir. sonra bunu unutturmak için de influencer'cılık oynamaya başladı.


  • elektr10  (20.06.25 09:02:25) 
Okuduğu üniversiteyi bitirmeye bile tenezzül etmeden genç yaşta çok para kazandığı ve yaklaşık on yıldır bir şekilde başını çıkardığı, var olduğu için. Bu kadar kolaysa biz de yapalım diyoruz ama yapamıyoruz, garezimiz ondan.


  • sekizdokuzon  (20.06.25 10:02:59) 
bir ekşi sözlük trendiydi bi ara ondan nefret etmek


  • mezzosprite  (20.06.25 10:51:42) 
alper potuktan da bu kadın yüzünden nefret ediyorum

düşünüyorum bu kadın hiç varolmasaydı hiç tanımasaydık toplumda açtığı yaraları başkaları da açar mıydı
  • Hallegadola  (20.06.25 11:31:22) 
sebep kadin düsmani olduklari icin.
para kazanan, zengin kadin görmeye dayanamiyorlar. sacma sapan araba tanitim videosu ceken yerden bitme erkeklerden nefret etmiyoruz ama kadinlar makyaj yapiyor diye lincliyoruz.

  • sonsuz  (20.06.25 11:38:44) 
Damla biliç kim


  • onheil  (20.06.25 18:21:25) 
[]

Makyaj malzemeleri ne kadar?

Kadınlar makyaj malzemelerine yaklaşık ne kadar para harcıyor?

Elbette çoğu harcama gibi kişiden kişiye değişiyordur ama örnek veriyorum 60 bin lira civarında maaş alan, ofiste her gün hafif makyajlı olan, ayda 3 kere gece dışarı çıkma makyajı yapan ortalama şehirli kadın olduğunu düşündüğüm bir kadından bahsediyorum. Çok aşırı makyaj yapmıyor, en pahalı ürünleri kullanmıyor ama en ucuzu da değil tercih ettiği markalar.

Aylık, yıllık. Bu nasıl hesaplanır, ifade edilir ona da emin değilim. Kimi ürün 30 günde bitiyordur, kimisi 3 yıl dayanıyordur.
Makyaj temizleme masrafını da katalım hesaba.

 
Ya bunu hesaplaması çok zor. Hafif makyaj nedir? Mesela sadece rimel mi sürüyor yoksa göz çevresini kapatıyor, eye liner sürüyor, hafif allık ve ruj mu?
Bu ürünlerin kullanımı yüzey alanın, kullanım yoğunluğuna göre de değişir.
En ucuz diyince benim aklıma maybelline falan geliyor, “en pahalı” dediğiniz La mer değildir sanırım, armani, dior, chanel, nars, YSL falan mı?
Bunların ortası bana MAC gibi geliyor.
Bir insan her sene far paleti almaz ama kapatıcı alır mesela. Ya da farklı bir renge ihtiyaç duyar, o zaman alır.

Bu hesap tam ne için lazım? Böyle yardımcı olmak çok zor bence.
  • irene  (18.06.25 10:54:21) 
yıllık 5-10k tutar maksimum.

günlük rutin bakım vs yaptığını düşünürsek böyle tabi. çok daha az da olabilir.
  • kaptan maydanoz  (18.06.25 11:31:42 ~ 11:32:24) 
Ben hic makyaj yapmiyorum ve para biriktirebilen tutumlu biriyim ama ona ragmen kutularca dolu makyaj malzemem var.

Zamaninda cok iyi pazarlandi. Su an makyaj harcamaları geriye gitti onun yerine cilt bakimi, serum vs gibi seylere para harcaniyor.

Yillik miktari bilmiyorum. Ama bugün karbon peeling yaptirmaya gidiyorum mesela o 3000TL.
  • sonsuz  (18.06.25 11:40:53) 
1 yüz yıkama jeli (1 yıl gider)
1 nemlendirici krem (5-6 ay gider)
1 makyaj silme suyu (1 yıldan fazla gider)
1 göz kalemi (1 yıl gider)
4'lü far (2 yıl gider)
1 allık (2 yıl gider)
1 rimel (2 yıl gider)
1 bb krem (1 yıl gider ama çok kullanıyosa 5-6 ay)
2-3 tane de ruj alsa

6 bin tl tutuyor ortalama bi markadan alırsa. ama gratiste bazen baya indirimler oluyor öyle indirimlere falan denk gelirsen çok daha ucuza alabilirsin.
  • turuncu tonlarda  (18.06.25 13:06:08) 
[]

İtfaiye bedava mı?

Ev yansa, itfaiye gelip söndürse para alıyor mu?
Peki balkonda kilitli kalsam gelip kurtarınca para alıyor mu?



 
Gelip kurtarma parasi var mi bilmiyorum ama seneler once arkadasimin ahsap 2 katli binasinin ust kati feci sekilde yandi. Kullandiklari suyun parasini istemisler.


  • matilda  (17.06.25 23:49:30) 
Alıyorlar. Arkadaşın mutfağında yangın çıkmıştı. Geldiklerinde yangın sönmüştü aslında bir su kullanmamışlardı ona rağmen para ödenmişti.

Edit: Gayet de ciddiyim. Şaka olduğunu neden sanıyorsunuz anlamadım tabi ki yanında pos cihazı ile gelmiyorlar 3-4 ay sonra evine bir mektup geliyor öyle öğreniyorsun. Yasal dayanağı var mıdır bilmiyorum ama ciddi ciddi para istiyorlar.
  • denizgonen  (18.06.25 00:02:05 ~ 11:53:50) 
Geçen sene arabanın motoruna giren kedi için çağırdım. Geldi, iki saat uğraştı, çıkaramadı, gitti.

Para falan da istemedi. Çıkarsa ister miydi bilmiyorum.
  • kibritsuyu  (18.06.25 00:20:27) 
Hayatimda ilk defa duyuyorum böyle bir seyi. Bunu iddia eden arkadaslar kafa buluyor olmali.

Eve de ambulans çagirdigimizda mazot parasini önden verelim, n'olur n'olmaz...komediye gel ((:

cevap; itfaiye, polis ve cankurtaran ücretsizdir ve kullandiklari her seyin parasi zaten vergilerimizle cebimizden çikar.
  • feastofthedamned  (18.06.25 01:10:06) 
Pos cihazıyla gelip Fiş kesiyorlar.

Feastofthedamnes +1

Şakasınızdır umarım.
  • sorularimicinfeykhesap  (18.06.25 08:16:16) 
ben bi kere dışarda kalmıştım. balkona merdiven atabilir miyiz diye sordum 2. katta falandı. para istediler

tabi yangın durumunda para almazlar canım o kadar da değil.
  • jelly bear  (18.06.25 09:10:26) 
türkiye'de bilmiyorum ama almanya'da paralı. bana çok ilginç gelmişti hatta. sosyal devlet deniyor ama itfaiye'ye kendi cebimizden para veriyoruz diye.


  • elektr10  (18.06.25 09:57:56) 
@feastofthedamned, paralı olmasını saçma mı buluyorsun yoksa parasız olduğuna emin misin?

Bazı manyak bilerek evi yakıyor, bazı insan uyurken sigara içip apartmanı yakıyor.
Kişinin net bir şekilde suçlu olduğu durumlarda para alınması pek saçma gelmedi bana.

Bir de balkondan adam kurtarma, açılmayan kapıyı kırma, kedi kurtarma gibi aklıma gelmeyen ilginç durumlar da var.
  • michael_knight  (18.06.25 10:23:54) 
@feastofthedamned bahsettiğim arkadaşımın üst katındaki aileden alenen x litre su kullandık şu kadar diye para istemişlerdi. eminim çünkü çok şaşırmıştım ama böyleymiş. yalan söylemek için ne gibi bir sebebim olabilir?


  • matilda  (18.06.25 10:46:30) 
İstanbul itfaiyesi: Yangın, trafik kazası, sel, çökme gibi acil itfai olaylara müdahale hizmetleri ücretsiz olup Kamu ve Özel Kurum/Kuruluşlara yönelik yangın güvenlik eğitimi, araç kiralama ve aşırı yağışın sebep olmadığı su tahliyesi hizmetleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen ücret tarifesine göre verilmektedir.

İnternetten bakarsanız ücretli olan hizmetlere dair tarifeleri var. Mesela bir kurum tehlikeli bir madde taşıyacaksa "refakat hizmeti" alabiliyor, benzer şekilde merdivenli araçları da çeşitli işler için (Mesela bayrak asma) bedeli mukabilinde ayarlayabiliyormuşsunuz. Yani yangın için ücret alınmıyor gibi gözüküyor ama "Balkonda mahsur kaldım" derseniz onu acil durumdan değil de hizmet alımı olarak değerlendirebilirler herhalde.
  • salihdt  (18.06.25 16:05:38 ~ 16:08:18) 
[]

En çok bahşiş hangi işte var?

20’li yaşlarda kariyer yokculuğuna yeni çıkan biri olduğunuzu varsayalım.
Hedefiniz maksimum bahşiş.

Hangi işlerde çok bahşiş var? Sektöre girmesi zor mu?
Büyük bahşişlerle ilgili bildiğiniz hikaye var mı?

 
yüksek kalite -yalnızca pahalı değil- restoranlar, otel bellboyluğu. total paraya bakıyorsan mutfak (aşçılık) da çok bahşiş bırakır. seni biri sokuyorsa bunlara girersin, birisi yoksa zor.


  • ahmet oturum cerezi  (17.06.25 18:15:06) 
teyit edilebilir bilgi değil ama krupiye işleri iyi kazandırabilir diye düşünüyorum. genelde zenginlerin geldiği, fakirlerin büyük kazanınca zevkten dört köşe olduğu, hatırı sayılır miktarda insanın da sarhoş olduğu bir ortamdan söz ediyoruz sonuçta. kendi adıma konuşayım bin lirayla girdiğim bir yerde 10 bin kazansam, accuk da sarhoş olsam hiç düşünmeden 1k bahşiş atarım açıkçası. HERKES Bİ MİLYON VERSE senden iyisi yok.

tabii bu işlerin çok zor olduğunu duyuyorum, birkaç kez deneyeyim dedim ama kontağım olmasına rağmen olmadı yani öyle söyleyeyim.
  • mark greg sputnik  (17.06.25 18:18:57) 
Meyhane garsonlugu, valeligi vs


  • primetime  (17.06.25 23:20:36) 
green card falan cikarsa ilk ucakla seattle'a gel. seattle'da asgari ucret yukseltildikten beri garsonlar rahatlikla $100k uzeri kazaniyor. gecen bir mekana gittim kolumdaki speedmaster'i gorup muhabbet acti. baktim boslari alan adamin rolex'i var :) ortalama salas bir bar bu arada. luks restoranlarda bunun iki katina cikiyorlar.

asgari ucret saatlik $21. mekanlarda tip opsiyonlari %20'den basliyor ve dogrudan calisanlara gidiyor. enflasyon zaten malum 2 bira bir burger yesen $30luk oluyorsun. min $6 da calisanlara gidiyor. microsoft'ta calisan arkadasim kiz arkadasim benim kadar kazaniyor diyordu. kiz okurken yarim zamanli garsonluk yapiyor. fikra bu kadar. turkiye'de de muhendisler surunuyor.
  • antikadimag  (18.06.25 00:43:40) 
[]

Ezan süresi

Yıllardır günde 5 vakit ezan duyuyorsunuz.
Ezan yaklaşık kaç dakika kaç saniye sürüyor?

Bilgi değil de tahmininizi merak ediyorum. Farklı vakitler için farklı süre tahminleriniz varsa o da olur.
En uzunu veya kısası hangisi desem bilir misiniz?

 
E kısası akşam ezanı çünkü kıyamet akşam ezanında kopacak.
lol.

  • Bruce  (15.06.25 11:23:51) 
Benim bulundugun muhitteki yatsi ezani bitmek bilmiyor. Rahat 15dk suruyor diyebilirim.


  • feastofthedamned  (15.06.25 11:59:18) 
4 dk civarı

st. antuan kilisesi de günde üç defa çan çalıyor. 1 dk falan sürüyor. iş yerim yanı başındaydı ordan biliyorum. öylesine bir bilgi :)
  • yurtsuz john  (15.06.25 12:42:48) 
Müezzinin kendi okuma şekline göre ve vakte göre ezan okumanın süresi de değişir.
Akşam ezanları genelde kısa sürer

  • diyecevaplandı  (15.06.25 12:48:46) 
herkes kafasına göre okuyor. yan yana iki cami farklı zamanlarda ezana başlayıp farklı uzunlukta okuyorlar.
özellikle istanbul üni beyazıt çevresini bilenler bilir on tane cami mesçit var hepsi farklı farklı okuyor.

  • my fault  (15.06.25 13:39:45) 
En kısa ezan akşam ezanı 1 dk kadar sürüyor, en uzun ezan sabah ezanı 5 dk sürüyordur herhalde. Sabah ezanında ekstra “namaz uykudan hayırlıdır” ifadesi ve saba makamı olması uzun tutuyor muhtemelen.

Perşembe akşam yatsıdan önce okunan cuma selası da uzun sürüyor.
  • cilekli pasta  (15.06.25 13:53:28) 
İşitme mesafesinde birden fazla cami varsa kanon şeklinde 10 dakikaya kadar çıkabiliyor derim. Onun dışında ortalama 5 dakika derim. İnançlı değilim o nedenle takip etmiyorum bir de dediğiniz gibi tüm hayat boyunca duyunca bir noktada artık dikkatimi çekmiyor şehrin keşmekeş seslerinin bir parçası haline geliyor benim için.


  • peki madem  (16.06.25 08:50:21) 
[]

Flightradar’da neden her uçuş var?

Flightradar ve benzeri sitelerde nasıl oluyor da her uçuşun bilgisi oluyor?
Az önce NATO’nun bir Awacs uçağının uçuşunun screenshot’ını görünce merak ettim.

Sebebi hukuki mi teknolojik mi?
Hangi uçuşlar buradan görülemiyor?

 
uçaklar yerden takip edilebilsin diye transponder denen cihazla gps bazlı radyo sinyalleri gönderiyor, flightradar da dünyanın birçok yerinde bulunan ads-b cihazlarıyla bu sinyalleri takip ediyor. nato vs uçakları gizlilik için transponder’ını (gps bazlı verici gibi düşünebilirsiniz ama çok sayıda veri bulundurabilir, uçak tipi, kuyruk, callsign vs) kapatıp takibi engelleyebilir ama bu kez atc’ler de radarında o uçağı göremeyeceği için güvenlik riski oluşturur.

yani flightradar zaten public yayın yapan transponder sinyallerini gösteriyor sadece. askeri uçuşlar bile bu radarlarda görülebilir, savaş uçakları dışında her çeşit uçağa denk gelmişimdir flightradar’da.
  • phoarbix  (15.06.25 07:49:51) 
istedikleri zaman transponderi kapatıp görünmez oluverirler ama amaç bakın nato burada durumu izliyor, israile destek vermeye hazır mesajını vermek.


  • my fault  (15.06.25 11:11:46) 
Ünlü futbolcu transferi yapacak bir işadamı olsam kapatamam o şeyi di mi?


  • michael_knight  (15.06.25 11:21:13) 
michael +1

Çünkü bazı şeylerin yukarıya çıktıkça önemi farklılaşıyor. Siz gitmeden adınızın bir yere gittiğini düşünün, fiziken gelmeniz durumunun sizin için düşünüldüğünü. Uçak şeyler.
  • baldan kaymak  (15.06.25 11:42:32) 
[]

Plajda cüzdan hırsızlığı

Bu konudan hepimiz hep korkarız.
Peki yıllardır yüzüyoruz, hiç başına gelen oldu mu? Veya tanıdığının vs.



 
Valla ben de hep korkarım ama hiç rastlamadım. Ama ben sabahın bir körü emekli amca ve teyzelerle yüzüyorum çocukluğumdan beri.


  • akhenaten  (14.06.25 18:07:38) 
Eşimin geldi. 2019da Tel Aviv’de. İnanmayacaksınız ama kendisi bile çalındığının farkına varmadığı anda plajdan ayrılırken polis intikal edip, bu sizin cüdanınız, çalmışlar diyip teslim etmişler.


  • sanal hayvan  (14.06.25 18:12:19) 
türkiye'de hic görmedim ama barcelona'da falan cok oluyor.
gözümün önünde iki tane yasanan hirsizlik film sahnesi gibiydi, düsününce bana hep la nueve reinas'taki kosma sahnesini hatirlatiyor.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (14.06.25 18:14:40) 
geçen sene caddebostan sahilinde bel çantamı çaldılar.

o taraflarda işim vardı dedim gelmişken bir suya giriyim. çıkardım tişörtü pantulu. koydum oraya bir yere. girdim bir 15 dk yüzdüm. geldim bi baktım çanta gitmiş.
  • yurtsuz john  (14.06.25 18:28:18) 
Konyaaltinda ve Kuşadası kadınlar denizinde çokça oluyor.


  • primetime  (14.06.25 19:08:33) 
Plaja cüzdan almiyorum. Ama esyalarimi düzgün gözüken bi aile/arkadas grubuna emanet ediyorum. Rio‘da ne yaparim bilemedigim icin dry bag e her seyimi koyup (otel karti, telefon ve biraz para) onla girmistim denize.


  • kuehles blondes  (14.06.25 19:39:00) 
Barselonada yanımızda güneşlenen kızlarınkini hüpletmişlerdi. Sahildeki güvenlik yarım saat içinde buldu ve teslim etti.


  • thesomberlain  (15.06.25 11:50:40) 
[]

Özlem Tekin’i neden engellemişler?

İnternette bazen rastladığım bir lafa göre popun kraliçesi,Özlem Tekin’in kariyerini engellemiş.
Neden? Aralarında bir şey mi olmuş?



 
Sevmemiş, gıcık olmuş diyolar


  • sekizdokuzon  (12.06.25 00:38:25) 
sebnem ferah'in volvox'tan beri süren kiskancligi diye biliyorum.


  • deckard  (12.06.25 00:39:15) 
Şebnem Ferah o kişinin ekibinde, korumasında mıydı o yıllarda?


  • michael_knight  (12.06.25 00:40:08) 
Şöyle; sevdiği, yetenekli bulduğu insanları klanına alıyor, söz veriyor, şarkısına beste yapıyor, kaset yapmasına destek oluyor. Networkunu kullanıyor. Özlem gelmesin demiş.


  • sekizdokuzon  (12.06.25 00:41:49) 
Engellemek değil de desteklememek yani. Herkeste de Yıldız Tilbe'deki pezevenglerin elinden kurtulup gelip deliliğini doyasıya yaşama dirayeti yok (onun da karizması olmasa diskografisi korkunç), silindi gitti işte abla. Mutlaka bir dayının olması gereken sektörlerden biri müzik sektörü. Spotify, YouTube, TikTok dan önce öyleymiş yani.


  • sekizdokuzon  (12.06.25 01:05:23 ~ 01:10:49) 
  • late viper  (12.06.25 01:15:13) 
biraz yazış bence. tabii ki sezen aksu'nun insanlar üzerinde etkisi çok büyük ama ne şebnem'in kitlesinin oluşması çok bununla ilgili ne de özlem'in bambaşka dünyalara evrilmesi. kariyerine bakarsanız kendisi daldan dala atlayan, neredeyse her albümü farklı tarz olan, sabah şekerliği de oyunculuk da yapan bir insan. şebnem ferahsa binlerce yıldır aynı ekiple aynı tarzda müzik yapan, sadece müzik yapan, deli gibi konser veren bir insan. kariyerleri çok başka icra olundu yani bence en önemli fark bu.


  • red g  (12.06.25 10:32:19) 
Müzisyen/aranjor bir arkadaşım, iskender paydaş ve İbrahim tatlises için de aynısını söylüyor; müzik camiasında bu kişilerden birinden "el almazsan" pek yürüyemiyorsun, diye.

Özlem Tekin'i bilemiyorum da, benzer şeyler farklı gruplarda da var, sadece mesele bu da olmayabilir. Aslında ön plana çıkarılan yürüyor, o da medya network işi, orası kim(ler)in kontrolünde o muallak.

İşin piyasa tarafı da var, başka sektörlerde de yetenekli gelecek vaadeden vs değil uyumlu olan yükselebiliyor piyasa ilişkileri içinde. Kurcalayinca, hep ahlaki bir söylem, ya da uyumsuzluk ithamlari bulursunuz.

Mesela Dave Mustaine için de "keşliğinden ötürü gruptan atıldı" "james'i kiskaniyordu" vs denilir, ee yani? Yanisi su, james arabesk hayat hikayesi vs ile daha uygundu piyasa surdurulebilirligine. Dave yine aldı yürüdü de, olamayabilirdi de.

Ama bu tür dislanmalarla karşılaşıp hem de sürdürmek asıl psikolojik olarak zor. Dikkatinizi çekti mi, şebnem daha "toplum normlarına uygun" bir görüntü çiziyor, tam bizim Türkiye dokusuna göre, özlem öyle değil.
@late viper'in attığı videoda da, özellikle ilk 5 dakikada özlem ve sebnemin birarada olduğu sahnelerde duruş ve yüz ifadelerinin farkına dikkat edin.

Metal, punk, rock vb için söyleyebileceğim, gözetilen "ehlileştirilmiş bir isyankarlik" olduğunu düşünüyorum, şebnem de buna daha uygundu. @redg'nin de söylediği bunu doğruluyor. Sabah şekerligi yapmış, Dave için sorduğum soru bunun için de sorulabilir, ee yani?

Aralarındaki kişisel mevzular vs etkisiz dgildir ama o işin magazini.

Mesela, başka bir ölçü de vereyim, bu yazdıklarımdan şebnem kotuleyicisi özlem fani cikarimi yapılıyorsa, işte yazdıklarım da boşa gitmiş demektir.
  • encokbenisevinnolur  (12.06.25 12:46:15) 
mafyatik klancı popun kraliçesi, öz Türk vatan evladı özlem yerine şeboyu daha kullanışlı bulduğu için.

kraliçeyi kraliçe yapan ona şarkı temin edenler.

babasından belli kraliçenin ne olduğu
  • Hallegadola  (12.06.25 13:04:22 ~ 13:05:34) 
@hallegadola şebnem ferah bir etnik gruba filan mı mensup ya da başka bir şey mi var?


  • michael_knight  (12.06.25 21:30:02) 
[]

Kumpirde ne olur?

Size kumpir hazırlıyorum. Kumpir içine koyulabilir her şey var tezgahta.
Sizinkinde neler olsun?
Neyden kesinlikle koymayayım?



Karışık veya hepsinden koy demek yasak.

 
Rus salatası
küp doğranmış salatalık turşusu
Jalapeno turşusu
Kısır
Üzerine de 4-5 tane doritos taco saplarsan iyi olur

Sosis asla olmasın üzerinde
  • grimavi  (04.06.25 01:10:35) 
maydanoz, dereotu, doritos hiç sevmem.


  • tabudeviren  (04.06.25 05:48:22) 
Kısır
Mısır
Haydari
Bu üçü yeterli
  • etna  (04.06.25 06:12:12) 
duzgun kaliteli bir sosisin varsa sosis olsun
amerikan salata
siyah zeytin
tursu

kesinlikle kisir olmasin
  • lemmiwinks  (04.06.25 08:00:54) 
Abicim sosisim çok kaliteli. Surların oradaki butik kasaptan alıyorum, parmaklarını yersin.


  • michael_knight  (04.06.25 08:08:11) 
kimse yazmadığına göre tereyağı kaşar fiks anladığım kadarıyla. onun üstüne malzeme seçiyoruz.

herkes ortaköy'deki kumpircilere gitmiş, ben 90'larda atakule'nin alt katındaki kumpirciye gittim. o yüzden bizde doritos, kısır, haydari, tarator marator, pembe renkli zımbırtı falan yok.

rus salatası, mısır, zeytin, turşu, ketçap mayonez.

her sosisli yediğimde midemi bozdum, o yüzden sosis olmaa da olur. ama üstünden 35 yıl geçti, belki şimdi sevebilirim, sosis de olsun. bu arada bahsettiğim sosis salçalı sote yapılmış sosis değil, küp küp doğranmış çiğ sosis.
  • kibritsuyu  (04.06.25 08:29:11 ~ 08:29:55) 
@kibritsuyu, çiğ sosis yenmez ki. Mideyi bozar.


  • michael_knight  (04.06.25 08:31:32) 
Kumpir dükkanın mı var?

Eğer öyleyse lütfen vegan kumpir de olsun. Her şeyin veganı yapılabiliyor artık. Vegan sosis, vegan peynir, veganlar için tereyağ bile var. Ankara'da isen gelir yerim :)
  • rock n roll  (04.06.25 08:44:24) 
Yok dükkanım.
Vegan tereyağı pahalıdır, herkese 300 sana 350 desem gelip dükkanımı basarsınız.

Barışçıl şekilde yola çıkan veganlar çok sinirli ve örgütlü bir grup gibi geliyor bana. Bulaşmak istemem o konulara.
  • michael_knight  (04.06.25 08:59:51) 
Ayy cok seviyorum kumpir sabah sabah canim cekti ya

Kisir, amerikan salatasi, italyan salatasi, misir, cok az zeytin, cok az tursu. Üstüne de ketcap mayonez belkiiii(olmasa da olur)
  • sey mi dostum  (04.06.25 08:59:53) 
bizde böyleydi, civardaki kumpircilerde hala da böyledir sanıyorum, uzun zamandır yemedim.

hem ısıl işlem görmüş ürün, salam gibi bir şey, niye çiğ yenmesin ki. ha tercih etmem, belki lezzetli de olmaz ama yense de bir şey olmaz bence. sucuk da öyle. çiğ çiğ de yenir, ama pişse daha iyi.
  • kibritsuyu  (04.06.25 09:04:57) 
Pahalı değil.

Veganlar da sinirli ve örgütlü bir grup değil. Neyse seni önyargılarınla başbaşa bırakayım, sen bulaşma bence de o konulara.
  • rock n roll  (04.06.25 09:08:32) 
sadece tereyağı ve dublek kaşar alabilir miyim teşekkürler bir de sade maden suyu


  • nolmus yani  (04.06.25 09:29:55) 
Kısır
Mısır
Rus Salatası
Salatalık Turşusu
Makarna
Havuç Tarator
Haydari
Siyah Zeytin
Sosis
Ketçap - Mayonez

Not: Tereyağ ve kaşar halihazırda olduğunu düşünerek yazdım onları da eklemem gerekiyorsa tabii ki ekliyorum.
  • matilda  (04.06.25 11:32:51) 
tereyağı kaşar, italyan salatası (böylece hem sosisi hem turşuyu tek seçenekle alıyorum) siyah zeytin, belki mısır. (amerikanın içinde patates olduğu için onu almak saçma geliyor. diğer mezeler de aşırı saçma kumpire hakaret gibi bence kısır falan pfff. bol ketçap mayonez tamamdır.


  • red g  (04.06.25 12:01:19) 
Tereyağ kaşar fix zaten
Havuç tarator
Mısır
Bezelye
Mor lahana
Yeşil zeytin
Turşu ya da varsa jalapeno
Kısırın da tipine bakıyorum bazı yerlerde iyi olmuyor o zaman istemem

Ketçap mayonez asla. Haydari ve acı sos onun yerine
Sosis ve salam da olmaz
Doritos konulduğunu ilk kez şimdi duydum bu arada
  • kullanicadi  (04.06.25 12:16:45 ~ 12:17:35) 
ben çift kaşarlı sade seviyorum.


  • gurur  (05.06.25 00:40:10) 
Tavuk ve kısır koyma


  • primetime  (05.06.25 18:48:01) 
Sosis, mısır, kısır, haydari, ketçap, mayonez klasik kumpirci siparişim buydu. Bayadır yemedim.


  • orta buyuklukte bir ulkenin krali  (05.06.25 19:38:16) 
[]

Kavga ettiniz mi?

Son 5-10 yılda sağlam bir kavga ettiniz mi?
Yumruklu, saç baş dağıtmalı, bayılır veya ölür müyüm diye düşündürecek bir kavga.

Kim kazandı? Kazananda, kaybedende ne hasarlar oldu, sonuç ne oldu?

 
Bahsettiğin gibi bir kavga hayatım boyunca hiç etmedim.


  • rock n roll  (02.06.25 08:13:58) 
Aslında benim şiddete eğilimim hiç yok ama bir kere birisini gerçekten dövmeyi çok istedim. Kadının biri, bir köpeğe taş atıyordu. Devamlı taşlıyor hayvanı. Taşı atıyor, sonra yerden taş bulmaya çalışıyor falan. Denk getiremedi neyse ki.

Kadın tam da elimin tersindeydi vursam yere yapıştırırdım onu ama yanımda annem vardı. Sadece sözle kavga oldu.
  • rock n roll  (02.06.25 08:31:34) 
Beş altı yıl önce birine avuç içiyle vurdum. Kafasını kapı kenarına vurdu. Bir süre yerden kalkmayınca korktum açıkçası.

Üç dört yıl önce de dayak yedim. Toplu taşımada arkamdan saldırdılar. Yere düştüm.
Araya girip ayıranlar oldu. Morarma oldu biraz. Defans bilince hasardan kurtulabiliyor insan.
  • yurtsuz john  (02.06.25 08:45:48) 
9 sene önce, 3 arkadaş olarak karşımızda yaklaşık 10 kişiyle sokak kavgasına girdik.(kavganın nedeni ne baktın mevzusu, ve birimiz doktor, birimiz mühendis, birimiz mimar böyle bir saçmalık) Hayatımdaki tek büyük kavgadır. Kavga o kadar büyük ve uzun süreliydi ki, trafik kapanmıştı araçlar başka yerden gidiyordu. İçimizden birisi hayvan ötesi olduğu için ben 1 kişiyi döverken o aynı anda 4 kişiyi dövüyordu :D sonuç olarak polis gelince dağılmıştık, bizde birkaç ezik çizik, karşı tarafta kanamalı yaralanmalar vardı.


  • makarnavodka  (02.06.25 09:04:58) 
geçen ay belediye otobüsünde ayaktaki bir kız çocugunu taciz eden bir suriyeliyi dövmüştüm. öldü galiba diye tedirgin olup bırakmıştım. meger bayılmış. sonra yarım saat bunu ayıltmakla ugraştım. kavga konusunda korkum yoktur. dayak yiyecegimi bildigim kavgalara bile çekinmeden girerim.


  • limonlu eksi  (02.06.25 09:33:39 ~ 09:34:01) 
2012 yılında iş yerinin lojmanında kalıyordum; salon mutfak ortak alan. Tanımadığım bir ruh hastası sevgilisiyle kavga etmiş sinirini benden çıkarmaya çalıştı. Bende geri adım atmayınca bana saldırdı. Bogazıma yapışmaya çalıştı bende yumrukladım birbirimize girdik adamı altıma alıp bayıltmaya yakın bıraktım. Sonra aylarca sürekli gelip özür diledi benden niyeyse şikayetçi olmak aklıma gelmedi. Şimdi olsa işten attırırdım salaklık işte bendeki.


  • mirty  (02.06.25 10:33:16) 
etmedim ama kavga etmeden ölmek istemiyorum tyler.


  • sonsuz  (02.06.25 10:36:13) 
@teyzecim, wow ne yapmisti ki karsidaki?


  • sonsuz  (02.06.25 10:57:55) 
20 senedir biriyle kavga etmedim. ondan sonra kavgaya en yaklaştığım bir zamanda adamın abisi gelmişti, ikisi bana saldırır diye bekledim ama ben adama olayı anlatınca (100% ben haklıydım) kardeşini benim yanımda tokatlamıştı haha


  • nahtoderfahrung  (02.06.25 11:28:20) 
son bir yılda 5-10 kere sağlam kavga etmişimdir.

dövüş dersi alıyordum da :D
  • nolmus yani  (02.06.25 11:34:01) 
Hıııyyyy seviyesizlik :( tabii ki etmedim


  • abuzer  (02.06.25 11:51:09) 
10 yaşından beri kimseyle kavga etmiyorum. çok yanlış bir hareket oldugunu düşünüyorum. umarım kimseyle kavga etmem


  • abelardo  (02.06.25 12:41:19) 
Etmedim. 14-15 yaşıma kadar etmek zorunda kalıyordum. Ondan sonra hiç etmedim.


  • gabe h coud  (02.06.25 13:38:08) 
benimle kavga edecek adam daha anasindan dogmasdkflkgöl
yok ya, cirkefe bulasma dünyayi gez. ne kavgasi.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (02.06.25 13:54:37) 
3-4 sene önce kadıköyde bi bar kavgasında kafamda 2 tane bira şişesi kırıldı ama önce ben vurmuştum birine yine bira şişesiyle. arkadaşı da bana vurdu şişeyle, görmemiştim arkadaşını. sonra yürüyerek birlikte hastaneye gittik


  • zozjotejmnk  (02.06.25 15:00:46) 
eski eşimle kavga etmiştik ya. ilk saldıran bendim, koluna vurmuştum hakaret ederken sonra beni itmişti ve duvara yapışmıştım. o da ben de şiddet eğilimli insanlar değiliz ama bazen tartışma anında oluyo böyle şeyler. sonra mahkemede onu “dövdüğümü” iddia etti, ben ve dövmek ajdkdksk. itişmeden de ben zararlı çıkmıştım. başka kimseyle kavgam olmadı.


  • deartheodosia  (02.06.25 15:36:20) 
kavga degil de 3 kisiden dayak yedim. kulak zarim patladi. onlara bisey olmadi. ama bana harika bir ders oldu. bu ulkede ota boka muhalefet edilmeyecegini ogrendim:)


  • buenosdias  (02.06.25 15:47:08) 
5 yılda 0, 10 yılda 3 tane. Birinde ben tektim, karşıda herkese bela olan 7 zorba vardı. Onlar saldırdı bana da. Çevresel faktörleri ve sayıca üstün olmalarının öz güveni ile giriştiklerindeki şok ile ben iki tanesini indirip diğerleri ile avantajın bende olduğu hali ile uzak tutup döverken birileri müdahale etti. Gerçek hayat film değil, ben de savunma sporlarında kara kuşak değilim. Müdahale edip ayırmasalardı o kavga 20 saniye daha uzadığında bayıltıp sakat bırakırlardı beni. :)


  • nawar  (02.06.25 16:58:10) 
[]

Aşırı zenginlerde düğün hediyesi

Aşırı zenginler, aşırı zengin arkadaşlarının düğününe gidince altın mı takıyor, hediye mi alıyor ya da hiçbir şey vermiyor mu?
Mesela Hasan Arat’ın kızının düğününe giden Rahmi Koç.

Twitter’da birisi sormuş. Aklıma takıldı.
Hem Türk hem de yurtdışındaki durum için bilginiz varsa öğrenmek isterim.

 
Bu kadar aşırı zenginini tanımıyorum ama mesela düğün öncesi Amerika'dan Türkiye'ye gelmiş misafirlere 250 kişilik bir yemek organizasyonu hediye eden biliyorum.


  •   (21.05.25 07:40:24) 
Aşırı zenginlerin orta halli kişilere hediyesini de sorsaydım keşke.
Şoförüne, uzaktan akrabasına vs.

Biliyorsanız onu da dinlerim.
  • michael_knight  (21.05.25 07:56:02) 
Ailenin adetine gore degisir de genelde taki toreni olmuyor. Ancak siz tabii iste atiyorum cartier bir bilezik yada rolex saat hediye edilebilir kutu icinde vs. ama gidip altin takmak diye bir sey yok yani.

Bu normal zengin. Mafya yada asiret dugununde her sey olabiliyor, onlar da zengin cunku sonucta.

Avrupada zarfta para yada hediye veriliyor.
  • wallcan  (21.05.25 08:32:44) 
Fabrikatör tarzı bi tanıdık bize gremse altın takmıştı. 2.5 tam altın ediyormuş o zaman öğrenmiştik :)


  • nhk ni youkosu  (21.05.25 10:47:10) 
Hasan Arat, Rahmi Koç değil de bi altı zenginlikte birisinin düğününe gitmiştik. 2002 falan. Bizim fakir olduğumuzu bilen birisi uyarmıştı. Sakın takı makı konularını açmayın diye. Bunlar ayıplar öyle şeyleri diye.

O aileye özgü müydü bilmiyorum. Ama ben de çok zengin olsam düğünüme gelenin bana bi şey getirmesini istemezdim.
  • nickini vermek istemeyen uye  (21.05.25 12:41:22) 
altın ve pırlanta takıyorlar.


  • gabe h coud  (21.05.25 13:41:07) 
Rahmi koç'un sahibi olduğu düğünde gelin ve damadın dikilip önünden sırayla geçen misafirlerin takı taktığını veya elinde fırfırlı beyaz torbayla masaları gezdiğini pek sanmıyorum ya.

Muhtemelen arka planda oluyordur hediyeleşme işleri.
  • kibritsuyu  (21.05.25 20:36:29) 
[]

Plajda çiş yükü

Yazın ortalama kalabalıkta bir plaj düşünelim. Ne aşırı kalabalık ne de tenha.

Yüzlerce kişinin yüzerken işemesi yüzdüğümüz denizi kirletecek kadar bir çiş üretimi yapıyor mu yoksa önemsenmeyecek derecede az bir miktar mıdır?

Gerçi çiş zaten zararsız, mikropsuz, böbrekten süzülmüş su oluyor di mi?

 
koca denizde çiş devede kulak kalıyor. çiş zaten mikropsuz bir şey. steril bir sıvı. istersen iç zararı yok.


  • yurtsuz john  (11.05.25 10:07:30) 
evrim ağacının videosu var konuyla alakalı baya güzel.
www.youtube.com

izlemeni tavsiye ederim. özet olarak sana bi zararı olmaz. hatta ordaki yaşama yararı var. denizde çiş devede kulak bile değil.
  • jelly bear  (11.05.25 10:56:09) 
ancak enfeksiyon kapma riski var bildiğim kadarıyla, çok sıkışmadıkça yapmamak lazım


  • chomaristan  (11.05.25 11:29:09) 
kemer, çıralı plajını hesaplayalım.
ortalama derinlik 2 metre olsun ve kıyıdan yaklaşık 50-70 metre kadar bir alanı hesaba dahil edelim.
google maps'te çıralı plajı olarak görünen yerin denizdeki izdüşümünü kabataslak olarak sizin bahsettiğiniz deney havuzu yapalım.

tahmini ölçülerle bu kadar alanda 10milyon ton su olacak.
10bin kişi gelip 1 litre işese, toplam suyun milyonda 1'i kadar etki edecekmiş.

deniz suyu çalkalanıp akıntı ile sürekli yenilecek, haliyle herhangi bi risk oluşturmayacak.

velev ki burası içme suyuyla dolu bir havuz olsun.
aynı hacimdeki suya aynı hacimde insan işesin (ama homojenik olarak karışsın)
bu su da hala içilebilir durumda olurmuş

--
not: sözelciyim ben, merak ettim yapay zeka ile sohbet ettim bu konuyu ondan öğrendiklerimi aktardım
  • biseysorcaktim  (11.05.25 11:57:05) 
çiş zararsız değil bu arada, içinde az miktarda bile olsa zararlı bileşen barındırıyor. istersen içme yani.


  • biseysorcaktim  (11.05.25 11:58:12) 
Olabildiğince kaçınmak lazım.

Zararsız müktopsuz olan bir şeyse bulaştığında çamaşır neden yıkanıyor. Su yerine yaz günlerinde neden soğutularak içilmiyor ?
  • diyecevaplandı  (11.05.25 13:13:38) 
Esas dikkat etmeniz gereken denize girdiğiniz plaj civarinda denize dökülen kanalizasyon var mı.

Normalde denize dökülen kanalizasyonlarin çok ciddi filtrelemelerden gecmesi ve boru ile kıyıdan en az 100 metre uzağa dökülmesi lazım ama burasi Türkiye..

Bodrum civarında mesela pek çok sitenin vs bu kurala uymadığına yemin edebilirim ama ispatlayamam..
  • makbur  (11.05.25 20:19:29) 
Birilerinin denize çiş yaptığını açıkça görsem Mikropsal anlamda tedirgin olmamda etik ve hoş olmadığında psikolojik olarak rahat edemem(bu suyun esansı eksik ağam itibarına gölge düşiyiii)

Ha herkesin yüzerken çiş yaptığından eminim ama kanıtlayamam
  • basond  (11.05.25 21:23:35) 
kurban bayramlarında giderlere dökülen kanlar uzunca bir süre sahilleri kırmızıya boyuyordu. Muhtemelen idrar kandan daha kolay dağılıyordur ama baya baya çiş içinde yüzüyoruz.

Bazı titiz arkadaşlar bu yüzden hemen açığa yüzerler.
  • parka  (11.05.25 22:34:18 ~ 22:35:08) 
[]

Cumhuriyet ve demokrasinin farkı

Cumhuriyet ve demokrasinin farkı nedir?
Bizimki hangisidir?



 
biri sistem, biri biçim. bizde ikiside var.


  • ahmet oturum cerezi  (09.05.25 02:04:00) 
ikisi farklı şey. bizimki cumhuriyet ingiltere anayasal monarşi. cumhuriyetten beklenen yönetim sistemi demokrasidir ancak demokrasi ingiltere de bizden daha ileride.


  • mikahakkinen  (09.05.25 08:27:37) 
cumhuriyet bir rejim yani idare biçimi demokrasi ise birçok faktörün bir araya geldiği bir sistem formudur.
cumhuriyet milletin devlet idaresini temsilciler aracılığı ile ele aldığı ve temsilcileri belli aralıklarla değiştirebildiği bir idare biçimidir. demokrasi ise iki insanın yan yana gelmesi ile başlayan ve devlet idaresine kadar uzanan uzun ve çok faktörlü bir yoldur. bir devletin rejiminin cumhuriyet olması tek başına demokrasi için yeterli değildir. çok partili bir hayatın var olması, partilerin seçimlere girebilmesi, seçimlerin belli aralıklarla yenilenmesi, seçimlerin adil ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilmesi, ordu, medya, sendika gibi baskı unsurlarının seçimlerde karar tayin edici bir yönelim izlememesi, devlet organlarının ve yargının tarafsız olması, yasama yürütme ve yargı erklerinin ayrı organlarda olması, devletin anayasasının kağıt üzerinde ve pratikte özgür, eşitlikçi ve tarafsız yapıda olması demokrasinin olmazsa olmaz faktörleri arasında kabul edilir.

cumhuriyetlerde bu faktörlerden en birinim eksik olması rejimin kusurlu demokrasi olmasına sebep olur, faktörlerin noksanlığı arttığı taktirde o yönetimlere genelde hibrit rejim(karma) adı verilir.

demokrasi için cumhuriyet ön şart olarak görülmesine karşın Dünya'nın en demokrat ülkeleri arasındaki bazı ülkelerin rejimi cumhuriyet değil meşruti monarşidir(Norveç, Japonya vb.) buna karşın demokrasi seviyesi en düşük ülkelerden birçoğu cumhuriyettir (K.kore, Myanmar, Belarus, Afrikadaki Cuntalar vb)

böyle bir paradoks var :)
  • ssekk  (09.05.25 08:44:23) 
[]

Sezen Aksu’nun müzik haklarını satması

18 milyon dolar diye bir fiyat gördüm. Doğruluğundan emin değilim.
Ne diyorsunuz bu işe?



 
Eğer öyleyse çok ucuza gitmiş.

Ben üç haneli bir şeylerdir diye düşünmüştüm en az.
  • chicha_v2  (05.05.25 20:54:06) 
hayirli olsun diyelim. bence iyi bir fiyat.


  • sonsuz  (05.05.25 20:54:28 ~ 20:54:59) 
Abd'de falan yaygın bir hareket bu yaşları belli bir noktaya gelen sanatçılar genelde satıyorlar, en son Bruce Springsteen 500 milyon dolara satmıştı benim bildiğim ama Sezen Aksu'nun aldığı ücret de Türkiye şartlarında güzel para.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.05.25 21:05:31) 
@chicha Türk parası olarak 700 milyon TL civarında olduğunu bilerek mi az olduğunu düşündün?


  • michael_knight  (05.05.25 21:52:28) 
Çok güzel fiyat.
Michael Jackson değil sonuçta.

  • logisticsmanager  (05.05.25 21:56:39) 
700 milyon, 70 seneden senede 10milyon yapar bugünki parayla. gayet uygun. sezen bi on sene daha yaşasa 80 sene, ömrü uzadıkça sen uzat hesapla işte.


  • ahmet oturum cerezi  (05.05.25 22:18:16) 
Sezen Aksu'yu Sezen Aksu yapan parçalar zaten ona ait degil ki. Hepsi baska besteci ve songwriter'a ait.

Yani 18m dolar çok fazla, alan çikmaz hele bu devirde.
  • feastofthedamned  (05.05.25 23:10:40) 
Muhtemelen bi kara para aklama yolu. Hemen atlamayın.


  • luluki  (05.05.25 23:13:51) 
Kimsenin göremediği büyük resmi görenler olmasa her şeye inanacağız :)


  • kizil karga  (05.05.25 23:18:24) 
Sezen Aksu öldü, yossi kohen bu. Yahudiler para akliyor.


  • logisticsmanager  (06.05.25 00:41:02) 
Mithat Can açısından baktım ben hep duruma nedense.
Mithat Can olsam ne düşünürdüm emin değilim.

  • michael_knight  (06.05.25 10:19:44) 
@michael, niye belki mithat can i evlendiricek onun icin satti


  • sonsuz  (06.05.25 12:22:34) 
eski müzik sektöründe çalışan biri olarak söylüyorum ucuza gitmiştir. en az 30 m ederdi.sikko topçulara bu ülke ne paralar ödüyor.
ayrıca universal müzik geçmiş yıllarda ülkemizde faaliyet göstermiş ve o dönem ki genel müdür suha yavuz un abuk sabuk işleri dolayısı ile ingiltere universal ülkeden çıkma kararı almıştı.
şimdi ülkeye tekrar hızlı bir giriş yapmak istemişler ama dediğim gibi ucuza gitti sezen.
  • jamswety  (06.05.25 16:35:55) 
[]

Köpeklerde tüp bebek var mı?

Öyle bir niyetim yok, yapmayacağım. Meraktan soruyorum.
İnternete baktım da öyle bir şey varmış gibi geldi ama tam da anlayamadım.

Köpeğim kısırlaştırılmış bir erkek köpek. Tüp bebek veya başka bir yöntemle ondan bir yavru köpek üretilebilir mi?

Teknolojik olarak mümkün mü?
Pratikte yapılıyor mu?

 
İnternette var görünüyor.
Köpeğinizin testisleri çıkarılmışsa şansı yok.

  • pro9it9is9  (05.05.25 13:32:51) 
@pro9it9is9 köpeğimin testisleri yok.
Ama bazen böyle dişi köpek görünce bi haller geliyor oğlana. 5 yaşında.
Testis yoksa döl üretimi de yoktur herhalde di mi?

(konuştuğumuz konuya bak :)
  • michael_knight  (05.05.25 13:36:41) 
Testis yoksa döl üretimi olmaz.
Belki böbrek üstü bezlerinin ürettiği testosteron oğlanı bu hale getiriyordur diyeceğim de :)
O da çok fazla değil.
  • pro9it9is9  (05.05.25 13:46:42) 
benim kisirlastirilmis bir erkek kedim var. evde bir süre misafir ettigimiz biri disi biri erkek iki kediden sadece erkek kediyle dalasiyordu.
disiye karsi arkadas canlisi degildiyse de sanki o yokmus gibi, sanki disi kediyi göremiyormus gibi gayet bariscil bir tutumu vardi. erkek kediyi ama nerede görse kistiriyordu.
ben alanini koruyor diye düsündüm. disi kedi onun alanini tehdit etmiyor ama erkek onun icin bir tehdit unsuru. sonucta bazi seyler icgüdüsel, hormon orada olmasa bile.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (05.05.25 14:03:03) 
Dişi köpek görünce haller gelmesi konusuyla alakalı:

Bizim kısır bir DİŞİ kedimiz, kızgınlık halindeki başka bir dişi kediyle çiftleşmeye çalıştı.

Bildiğin, üstüne çıkıp, ensesini ısırıp arkadan git-gel yapmaya başladı erkek kedi gibi. Hem kısır, hem dişi...

Yani bazı hareketler hormonal değil, saf içgüdü...
  • yadigar  (05.05.25 16:44:05) 
[]

Park ve bahçelerdeki bahçe

Park ve Bahçeler Müdürlüğü var.
Park tamam. Bahçe dediği nedir? Nerededir?



 
parklardaki yeşil alanlar, ağaçlar?


  • inheritance  (02.05.25 13:58:28) 
Millet bahçesi yeni bir kavram. Parklardaki alanlara bakmak için "bahçeler" kelimesine gerek olmaz.
Benim bilmediğim, belediyelerin meyve sebze veya başka bir şey yetiştirdiği bahçeler mi var diye merak ettim. Veya aklıma gelmeyen başka bir şey.

  • michael_knight  (02.05.25 14:23:02) 
Park olmayan, ancak peyzaj düzenlemesi olan bakıma muhtaç yeşil alanlar bahçe oluyor. Bahçe genel bir tanım, park özel bir tanım. Kısaca park olmayan yeşil alanlar.

Park insanların dinlenip vakit geçirmesi için özel olarak düzenlenmiş kamusal alanlar oluyor. Ancak atıyorum bazı kamu binalarının çevresindeki yeşil alan insanların eğlenmesi için ayrılmış bir yer değil ancak yine de birilerinin oradaki yeşilliğin bakımını yapması lazım. İşte oralar bahçe. Sanıyorum otoyolların iki yanındaki veya refüj ve kavşaklardaki yeşillendirilmiş alanlar da bu tanıma giriyor.
  • akhenaten  (02.05.25 14:25:47 ~ 14:30:43) 
parkı olmayan yere bahçe deniyor. yani parkız bahçe.


  • mikahakkinen  (02.05.25 14:39:46) 
[]

Deprem aplikasyonu neden sık sık notifikasyon gönderiyor?

Deprem aplikasyonu gereksiz gereksiz alarmlar veriyormuş arkadaşlarıma.
Depremin büyüklüğü ve uzaklığı ile ilgili bir tercih var. Onu ayarlamalarına rağmen küçük ve uzak depremleri bile haber veriyormuş.

Teknik bir sorun ve düzeltmesi zor bir konu mudur bu yoksa aplikasyon kendini unutturmamak için özellikle mi yapıyordur?

Sizin kullandığınız sorunsuz aplikasyon var mı?

 
kandilli rasathanesi'nin uygulaması var bende. 1 saat kadar sonra net veriyle gönderiyor. çok az revizyon görüyor bildirimler.


  • ahmet oturum cerezi  (29.04.25 13:24:30) 
deprem ağı düzgün çaışıyorda rasathane allah ne varsa bildirim yolluyor ayarlama yapsanda onu gözardı edip dakika başı bildirim yolluyor.
deprem ağı daha güncel kandilli rasahane appinden

  • eja  (29.04.25 14:02:04) 
Deprem ağı uygulamasında iki ayrı başlıkta ayar yapmak lazım. Sismik ağ bildirimlerinde yakındaki 4 üzeri depremleri bildir seçmeme rağmen olmayan depremlerin bile uyarısı geliyordu. Kullanıcı raporu bildirimlerini kapattıktan sonra düzeldi bende. Eğlencesine deprem uyarısı veren, 3 şiddetinde tüm binalar yıkıldı seçen çok insan varmış.


  • ?  (29.04.25 14:12:15) 
[]

Eniştenin yeğeni midir?

Bir adamın çocuğu oldu. Sonra boşandı.
Boşandığı kadının kardeşinin çocuğu onun yeğeniydi. Yeğen doğarken de enişte evliydi. Sonradan boşandı.

Boşandıktan sonra da ilişkileri enişte-yeğen ismiyle mi anılır yoksa boşanınca enişteliği düştü mü?

Genel geçer olarak soruyorum. Hukuki olarak bir şey zaten yoktur da yerleşmiş, geleneksel olarak soruyorum.

Bu eniştenin çocuğu olup olmaması, eniştelikte kaç yıl kaldığı durumu etkiler mi?

 
Eski eşin akrabalarıyla ilişki devam ediyorsa, günlük hayatta, akrabalık ünvanları kullanılmaya devam ediyor mu?

Evet, ediyor.

Bu arada yazılı ifade kabiliyetinin maşallahı var Abi. Allah nazardan saklasın.
  • Mirket  (27.04.25 14:12:11) 
Enişte olabilir çünkü bunun net bir kuralı yok duruma göre amca denebilir. İlişkinin sıklığına ve samimiyetine bağlı.
Enişte de dense amca da dense laf olsun diye söylenir.

  • uşak tezgahlarının halı dokuyanları  (27.04.25 14:36:28) 
bu ne ya. iki erkek kardeş iki kız kardeşle evlenmiş yazamıyor musun?


  • deartheodosia  (27.04.25 16:55:52) 
[]

Türk diyaliz hastasının Avrupa seyahati

SGK'lı bir diyaliz hastası Avrupa'ya gittiğinde hemodiyaliz ücretinin tamamını veya bir kısmını SGK karşılıyor mu?

Bu soruyu Google'da nereye sormam gerekeceğini bile bulamadım.
Avrupalılar Türkiye'ye gelip ücretsiz şekilde hemodiyaliz alabiliyor ama Türk hastalar için bunun mümkün olup olmadığına dair bir şey bulamadım.

Sorunun cevabını veya internette nereye bakmam, sormam gerektiğini biliyor musunuz?

 
En net cevabı SGK'ya cimer üzerinden sorarak alabilirsiniz


  • sanguine  (27.04.25 12:28:23) 
[]

Katedral pisliği

Avrupa’daki katedrallerin neredeyse hepsinin dışında oymalı kakmalı süsler desenler var ve bunların girintileri simsiyah kirli.

Bu kirli görüntü daha eski göründüğü için beğenilen bir durum mu yoksa temizletmeye paraları mı yok?


 
pics or it didn't happen bro


  • sonsuz  (26.04.25 14:51:18) 
Bilmem kaç yüz yıl önce yapıldığı için gidip kloraklayamiyorsun. Kol gibi ücreti var ve çok zaman oluyor ve bazilarinda kullanilan taslar sebebiyle zaten yapamıyorsun. Sonuçta çimento ve kiremit değiller.
Bazılarında arada sırada yapiliyor diye biliyorum.
Bu kadar yıllık katedral geçmişimde hiç kafama takilmadi ama istersen orada bir 1000€ atıp bunu yikamaya kullanın diyebilirsin gönlünden geçiyorsa.
  • logisticsmanager  (26.04.25 15:49:32) 
tarihselliği yansıttığı için ellemiyorlardır genelde
(bkz: patina)

yalnız başlık yanlış anlaşılmaya müsait ve sansasyonel olmuş. şöyle olabilirdi:
"Katedral dış cephesindeki taş oymalar üzerindeki siyahlık ve bunların temizlenmemesi"
  • ermanen  (26.04.25 16:04:45) 
güzel bir kontrast oluşturduğu için göze hoş geliyor. tamer bey gibi beyazlatsalar yavan görünür bence.

köln katedralini, edinburg yapılarını pammık gibi düşünemiyorum.
  • yurtsuz john  (26.04.25 16:38:14) 
tarihi eserler olduğundan powerwash'a çok uygun değiller riskli olduğundan. yoksa içinden bile geçersin. bence de leş gibi duruyor bu arada.

örneğin, normalde roma heykelleri de beyaz değildir ama insanların aklında beyaz mermer görüntüsü normal olduğundan, boyanmış hallerini görünce kanıksarlar ya. bence bu leş katedrallerin de yapıldığı dönemde o majestik görüntüleri zamanla gördüğümüz gibi kapkara hale gelmiş ama tıpkı heykellerdeki gibi aksi yönde kanıksanmış. temizlesen, bok gibi olmuş derler. halbuki intended versiyonu o katedralin normalde. öyle görmen gerekiyor.
  • sanal hayvan  (26.04.25 16:48:20 ~ 16:51:20) 
sonsuz +1

Ulan bunca yil onlarca katedral gordum, hic de dikkatimi cekmedi, gozumde dahi canlanmadi bile iyi mi?
  • freedonia  (26.04.25 17:10:04) 
@sonsuz ve @freedonia, siz foto isteyenlerin hayatında daha önce katedral fotoğrafı gördüğüne bile inanamıyorum. Bakınca ilk gördüğüm şey o kirler:
Örnek fotoda sol tarafı temizlemişler:
buffaloah.com

@logisticsmanager, kilisenin de parası yoksa biz ölelim. Google'a göre 100 milyar dolar civarları veya çok daha fazlası serveti varmış, benim bin euro kaybolur gider.

@ermanen böyle biraz kışkırtıcı sorayım ki ilgi çekip daha fazla cevap alayım istedim. Reha Muhtar izleyerek büyümüş nesilim.

@yurtsuz john tamer bey kimmiş diye baktım, öğrendim. Popi olduğunda görmüştüm ama ismi aklımda kalmamıştı. Hafızanda daha faydalı bilgilere yer açmanı öneririm.

@sanal hayvan, benimle aynı fikirde olduğun için bence en kral insan sensin şu anda.
  • michael_knight  (26.04.25 17:27:28) 
Ben bir kere denk geldim, buhar gibi birşey püskürterek temizliyorlardi


  • mirty  (26.04.25 17:36:40) 
bence ilginc bir soru. Köln Katedrali temizlenmeye başlanmış mesela:
www.kaercher.com

düşük basınçlı mikropartikül püskürtme yöntemi kullanılarak temizlik yapılıyormuş. taşlar hassas çünkü. basınçlı su daha çok zarar verir sanırım. havadaki kükürt ve asit yağmurları da kararmasına neden oluyor.

Reddit'te de biri kısaca soyle demis:

Köln Katedrali'nde farklı taş türleri ve renkleri kullanıldığı için, temizlenirse bugünkü siyah tonun yarattığı bütünlük kaybolur, yamalı bir görüntü oluşur. Ayrıca temizlik çok maliyetli ve zahmetli olduğu için, katedral atölyesi temizlik yapmamaya karar verdi.

tabii 7 yıl once denmis bu. temizlemeye karar vermisler simdi.
www.reddit.com
www.reddit.com
  • ermanen  (26.04.25 18:11:51 ~ 18:12:29) 
Bahsettiğiniz olayı direkt anladım ancak zannettiğiniz aksine o durum yüzyılların kiri pisliği değil, tamamen kullanılan materyalin yarattığı bir durum.

O katedrallerin çok büyük bir kısmı kireçtaşı kullanılarak inşa edilmiştir. Kireçtaşı (ve bazen kumtaşı) yüzeyleri havadaki kükürtdioksit ile birleşip jips (kalsiyum sülfat) denen bir katman oluşturur ve bu katman hem koyu renkte olur hem de zamanla taşın üstüne yapışır.

Neden kireçtaşı kullanıyorlardı diyorsanız da birçok sebebi var. Mesela yerel bir malzeme kireçtaşı birçok ülkede. Üstelik, ilk çıkarıldığında yumuşak olması sebebiyle işlemesi kolay bir taş. Bu yumuşaklığı zamanla kaybettiği için zamanla sertleşerek yüksek yük taşıma kapasitesine sahip bir taş. Katedralin tamamında kullanılmayacaksa bile tonozlar, kemerler örülürken kireçtaşı tercih edildiği olmuştur.
Mesela Amiens Katedrali (Fransa) yapısal taşıyıcılarda yerel kireçtaşı ile fakat dış cephedeki heykellerin ve süslemelerin bir kısmında daha ince işlenebilen, bazen başka taş ocaklarından getirilen özel yumuşak taşlarla inşa edilmiştir. Salisbury Katedrali, Westminster Abbey, Rouen Katedrali, Duomo di Milano başka örnekler bu olaya.

Aynı zamanda din, her zaman bu kadar kenara itilmeye müsamaha gösteren bir şey değildi. Çok uzun yüzyıllar boyunca insanlar üzerinde korku aracıydı. Kireçtaşının zamanla kararması insanlar üzerinde bir dini binanın yaratması gerektiğine inanılan gloomy havayı iyi yaratıyordu.

Ek olarak, bu yüzeyler zannettiğiniz aksine sık sık bakıma girer ve temizlenir ancak materyalin tekrar jips ile kaplanması sadece birkaç sene sürer. Bu bakım işlemi genelde 4 aşamada tamamlanır ve her defasında tek cephe üzerinde çalışılır ki katedralin tamamını kapatmak zorunda kalmasınlar. Kireç ve kumtaşı o kadar hızlı kararır ki genelde 4. cephe de bittiği vakit ilk cephe neredeyse yarı yarıya tekrar eski görünümünü yakalamış olur.

Bunu ben de merak etmiştim vaktinde, bana da kirli gözüküyordu ancak sonra mesleğe girince fark ettim ki, fonksiyonellik ve maddiyat estetiğin önüne geçebiliyor ve üstelik bu materyalin sürekli beyaz tutulması resmen imkansız bir şey.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (26.04.25 18:56:32 ~ 19:15:54) 
@michael; çoğu kilisenin bakımının sorumlusu devletler, yerel kurumlar. Vatikan değil. O yüzden papa elini cebine atsın diye bir şey yok.

O yüzden 1000€yu devlete yatırırsan yardımı olabilir. Ben misal kiliselere klorak dökülmesi için vergi alınmasını istemem. Görsel olarak bana etkisi yok ve dedigim gibi hayatımda ilk defa umursandigini gördüm demekki çok ufak bir kitlenin gözüne batiyor. Çok önemli bir şey olsa emin ol zaten bir politik partinin konusu olurdu.

Yani soru enteresan olsa da dediğim gibi 8 yıllık yurtdışı hayatımda bunu önemseyen bir insana denk gelmedim demekki bunu pis bulan, önemseyen sayısı sınırlı. Ve olmama sebepleri de zaten açıklanmış.
  • logisticsmanager  (26.04.25 19:04:43) 
Her yeri yıkayan dandik bir fenomenimiz vardı, onu göndersinler foşur foşur yıkar.


  • 10551037  (26.04.25 22:55:01) 
kara taşlı kilise kasvet hissi veriyorsa beyaz taşlı da görkem hissi vererek yaratması gereken havayı yaratır. bkz. bütün vatikan, la sagrada familia...

zaten insan kasvetten çok görkem ile harekete geçer. kasvet bir yerden sonra insanı tüketir.

kilise 500 senelik, 300 sene önce kafaya koyup taşları kazısa 10 seneye tekrar kararacağını elbette biliyorlar, boş yere uğraşmamışlar. buradan ideolojik üfürmeye lüzum yok.

önce fikrini söyleyip sonra hikayesini yazmış. bi taraftan uydurma kötü bi retorik olmuş. nasılsa sallayana bi şey yapmıyorlar ahahahah. freud daha güzel sallıyor.
  • lambırcek  (27.04.25 00:29:15 ~ 01:19:37) 
[]

Türkiye'den Avrupa'ya kendine para göndermek

Türkiye'deki hesabımdaki USD'leri Avrupa'daki kendime ulaştırmak istiyorum.

Western Union ile gönderirim diyordum ki 5000 Euro için 250 euro civarında bir masraf çıkıyor. Beklediğimden çok fazla.

Güncel yöntem nedir bu iş için? Wise ile ilgili de bir sorun mu var acaba son yıllarda?
Avrupa'daki banka hesabıma değil de direkt bana gelse daha iyi olur. Burada bankalar bin euro için bin soru soruyor.

Not: İkâmetgahım Avrupa'da.

 
Uption deneyebilirsin


  • fistikthecat  (17.04.25 20:45:39) 
revolut


  • sir gawain  (17.04.25 23:26:17) 
@fistikthecat
Uption 5000 euro için 140 euro gibi bir şey istedi. Fazla geldi bana. Teşekkür ederim öneriniz için.

@sirgawain
Revolut Türkiye'de yok galiba. Para Türkiye'deki banka hesabımda.

Bir arkadaş şunu önerdi:
Türkiye banka hesabı>Wise>Revolut şeklinde al dedi parayı, onu anlamaya çalışıyorum.

En sonunda vazgeçeceğim galiba.
  • michael_knight  (18.04.25 14:45:12) 
[]

Yalçın Küçük neden önemli?

Daha önce bir kitabını okumadım. Televizyonda gördüğümde de pek bakmazdım.
8-10 yıl önceki bir programda biraz izledim.

Ne bilgisi ne de yorum yeteneği bana derin veya alışılmışın dışında görünmedi.
Hangi özelliği sebebiyle önemseniyor?

 
bi yere kadar çok mantıklı tespitler yapıyor, siyaset üretiyordu. cumhuriyet tezleri vs dikkate değer. ama perinçeke bulaştığından beri medyatik bir deli. medyatik olmasıyla ünlü oldu, karikatür gibi davranmasından.


  • patronaj1  (17.04.25 11:37:33) 
Ilk.donem cumhuriyet donemine dair tezleri resmi tezlerle celisiyordu ve bence de turkiye uzerine tezleri okunmasi gereken bir kitap. Aykiri olacagim derken son donemlerde.deli deli birseyler.oldu.


  • deckard  (17.04.25 11:43:42) 
onemli miymis ki? hic bilmiyordum. turkiye'de her seyin bir alicisi vardir olarak bakiyorum o zaman.


  • Sour  (17.04.25 15:14:58) 
Önemli falan değil. Aklına gelen her şeyi söylerdi sonra mutlaka biri tutunca a bak yalcın küçük daha önce söylemişti derlerdi.


  • luluki  (18.04.25 06:43:46) 
[]

Omlet teknik tanım

Teknik bir konuda fikrinizi sormak istiyorum.

İki fikirden hangisi doğru? Veya bir üçüncü fikriniz var mı?
1- yumurtayı kasede çırpıp sonra tavada tereyağı işe pişirip lavaş gibi ince olacak şekilde pişirince onun adı omlettir.
2- kasede karıştırırken içine en azından peynir koyulmalı, yoksa ismi omlet olmaz.

 
1 kısmen doğru. Lavaş gibi pişirilince bence çıkan şey omlet olmuyor.

2 kesinlikle yanlış, omlet malzemelerine peynir dahil değil. Peynir olmadan omlet yapılır. Peynir eklenirse peynirli omlet olur.
  • 10551037  (13.04.25 22:43:49) 
Bu saydığın yöntemin aslında sahanda yumurtadan bi farkı yok, o nedenle bir miktar süt eklenmeli o kabarık puf puf görüntüyü yakalamak için.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (13.04.25 22:49:04) 
Her ikisi de değil. Zira çoğunlukla lavaş gibi servis edilmez, katlanır.

Teknik olarak çırpılmış yumurtanın tavada pişirilmesine omlet diyebiliriz.
  • tss  (13.04.25 22:51:36) 
çırpılmış yumurtayı tavada dürtmeden pişirirsen omlet oluır


  • jelly bear  (13.04.25 23:00:21) 
[]

Meditasyon neden yapmadınız?

Hayatınız boyunca neden bir kere bile meditasyon yapmadınız?
Geçerli bir sebebiniz var mı?



 
yok. zor geliyor sadece.


  • lemmiwinks  (08.04.25 12:40:34) 
Sıkıldım dikkatim dağıldı odaklanamadım, bu işi bilenler başlangıçta bunun olmasının normal olduğunu zamanla iyileştiğini söylüyorlar fakat ilk basamağı geçemedim


  • grimavi  (08.04.25 12:42:08) 
çünkü vakit kaybı olarak görüyorum.


  • kaptan maydanoz  (08.04.25 12:47:16) 
sacma geliyor.


  • sonsuz  (08.04.25 12:50:00) 
Ay ben gülerim


  • anon1m  (08.04.25 13:01:58) 
1 kez bile yapmadım diyemem yaptım ama yogaya meraklı birisi olarak sevmediğimi söylediğimde şaşırıyorlar. Hatta yoganın da illa ağır, yavaş, dingin bir spor olması gerektiğini düşünenler de çok nedense. Sadece power yoga, ashtanga ve fast flow seven, hatta zaman zaman akış değil sadece asana practice yapmak isteyen birisi olarak ders sonunda yapılan savasana yani ceset pozu bile bana zul gelirdi. Kaldı ki meditasyon.. Kalkıp gidesim gelirdi uçmalı kaçmalı bi ders sonrası ama saygısızlık olmasın diye katılırdım:/


  • kullanicadi  (08.04.25 13:02:42) 
defalarca yapmayı denedim. normalde vur ensesine al ağzından lokmasını seviyesinde sakin bir insanım. meditasyon yaptığım günler aşırı sinirli oluyorum. bir cinnet haberi aktörü olmak istemediğimden uzak duruyorum artık.


  • gnosis  (08.04.25 13:08:27) 
Olaylara bize tanıtılan ve hatta yedirilen şekliyle bakmamak lazım. Kavramlar bağlantılı olduğu asıl hususlarla birlikte ele alınmalı.
Yoga, meditasyon vb. uygulamalar uzakdoğu inanışlarından ayrı bir şeymiş gibi gösterilerek bize çoğunlukla batı üstünden getirildiler.
Spor, aktivite deniyor ama
aslında inanç bağlantılı ritüeller oldukları ortada.

Bunlarla kazanıldığı öne sürülen ruhun huzuru, dinginlik derken başka bir şeye inanmaya veya ibadet yapmaya gerek kalıyor mu? Hayır.

Peki tıpkı buna benzer olarak zor hayat şartlarında, çölde, benzeri yerlerde, normal yediğimiz şeyler bulunmadığında asla yiyemeyecemiğiz şeyler normal zamanlarsa insana nasıl yedirilir?
Onlarında içinde bulunduğu söylenen protein, karbonhidrat, vitaminlerin öne çıkarılmasıyla.
Beslenme, inanç ve toplumsal kurallar ve hatta giyim değiştiğinde toplumun zihnen değişmesi de zor olmuyor. Çünkü bu olaylar birbiriyle bağlantılı.

Bir yerde yazıyordu:
hayranı olduğun toplumun tanrısına da hayran olursun.. diye

Üzerinde kitap yazılması gereken bir söz
  • diyecevaplandı  (08.04.25 13:43:37) 
meditasyon yapacağıma namaz kılarım.


  • deartheodosia  (08.04.25 14:20:56) 
Önyargı ve cehalet nedeniyle 2 sene öncesine kadar hiç teşebbüs etmedim. Astroloji gibi boş beleş bir iştigal sanıyordum. Düzenli devam ettiremedim, ama Meditopia sayesinde "guided meditation" denilen zımbırtıyı arada yapıyorum.


  • auroraaurora  (08.04.25 14:25:54) 
nefes kontrolü aklıma gelirse onun dışında
meditasyona ihtiyaç duyacak bir boşluk yaşamadım
din zaten o tatmini sağlıyor
  • mantık  (08.04.25 14:42:45) 
[]

Mesut Özil’in çıkarı ne?

Eski ünlü futbolcu. Mutlaka zengindir.

Türkiye’de siyasetin içinde ne işi var?
Hükümetten ne çıkarı olabilir? İhale mi alacak, bürokrat olup maaş mı alacak?
Ne olabllir?

 
para.


  • jelly bear  (03.04.25 10:40:57) 
Spordan siyasete geçmiş tonla insan var çoğunun da paraya ihtiyacı yoktu ama daha fazla paraya hayır demelerine de bir neden yok, ayrıca bir milletvekilliği gelir bakanlık gelir bi şeyler gelir, insanlar böyle şeyleri severler.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (03.04.25 10:50:13) 
Güç, ilgi; sonrasında para


  • salihdt  (03.04.25 10:53:26) 
Ben benzer bir soruyu Hidayet Türkoğlu için sormuştum ve burada çok fantastik cevaplar gelmişti.

"Ameriga çoğ bozdu yeğen, n'apsın adam" minvalinde yazan bile vardı :)
  • feastofthedamned  (03.04.25 11:19:47) 
Statü, makam sevdası. Tabii biraz akraba/aile zorlaması olduğunu da düşünüyorum.

Bu konuda çok başlıklı bileşenler de var. Mesut Avrupa için bitti. Bugün teknik direktörlük için Avrupa’da iş arasa bulamaz. İngiltere’de ardına teneke bağlayıp gönderdiler. Çünkü o pik kariyerini geride bırakmıştı. Herkes mesutu Madrid zamanıyla hatırlıyor fakat o da kısa süreli olmuştu. A klas futbolculuk dönemi çok uzun sürmedi. Bütün bunların üzerine İngiltere’de saha dışı hayatıyla da (saha içi performansla eş güdümlü) çok dikkat çekti. Mesela yanlış hatırlamıyorsam uyuşturucu partisinde videoları çıktı vs. Avrupa’nın belki de en sevdiğim huyu kişilerin yeteneklerine değil karakterlerine de önem veriyorlar.

Yani kıssadan hisse mesut bir Messi ya da Ronaldo kadar çok kazanmadığı için mevcutta olan para bir noktadan sonra eriyecek. Avrupa defterini hiçbir zaman açamayacağı için neredeyse tüm gurbetçiler gibi yaptı. Avrupa’da hiçbir takım mesuta teknik direktörlük yaptırmayacağını bildiği için Mesut birden bire kendini çok vatan sevdalısıymış gibi gösterdi.
  • ulukayin  (03.04.25 11:42:41) 
Siyasi guc, sozunun gecmesi.

sporcular maksimum 40 yaslarinda emekli oluyorlar. ki o da maksimum. yani hala birsey yapacak enerjileri var. Siyasi yakinlik duydugu parti de hukumetdeyse daha ne olsun. atliyorlar iste.
  • nuevo  (03.04.25 11:44:24) 
ben daha cok capsizlik ve kendini gelistirememek diye dusunuyorum. her 40 yasini gecen futbolcu siyasete atilmiyor. insanlar kendilerini gelistiriyor, hobi ediniyor, farkli alanlara yoneliyor, kocluk yapiyor falan filan. hem paralarini kullanmayi ve arttirmayi hem kendini gelistirmeyi, bos kalmamayi ogreniyor. onun yerindeki bir insan kendine ictenlikle benim 'turk politikasina ne katkim olabilir' ne isim var burada diye sormayi ogrenmis de olabilirdi. insanin kendi kendine kalinca ne yapacagini bilememesinin ve buna kafa yormamis olmasinin bir sonucu. biri gel bunu yap demis, o da pesinden gidiyor.


  • songforsomeone  (03.04.25 11:56:01) 
arda turan in ne cikari varsa onun da öyle bir cikari vardir.
korunmak, baglanti kurmak, olmayacak seyi oldurtmak gibi seyler.

  • sonsuz  (03.04.25 12:23:24) 
herkesin bir yaşam standardı var. o standardı devam ettirebilmek için de futbolculuk döneminde olduğu gibi sürekli bir para akışının olması gerekiyor. bazıları tteknik direktör/yorumcu oluyor bazısı farklı sektörlere giriyor. milletvekili olduğunda mecliste uyusan bile sadece maaşın 200bin elde ettiğin ayrıcalıklar hariç. ya da bir şirket kurup akpye yakın durarak vergi indirimi vs. yararlanabilirsin. bana göre motivasyonları bu.


  • jepa  (03.04.25 15:28:43) 
[]

Linklere tıklamak riskli mi?

Kötü niyetli bir linke tıklayıp da bir zarara uğramam mümkün mü?

Sadece linke tıklamaktan bahsediyorum.
Açılan web sitesini bankanın sitesi zannedip de şifremi girmekten vs. bahsetmiyorum.

iOS, Android, Windows, MacOs, Televizyon ve aklıma gelmeyen tüm cihazlar için sormak isterim bu soruyu.

 
Javascript ile e-devlet şifrenizi bile alırlar.


  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (18.03.25 20:15:25) 
yasal değil. böyle isteklerde bulunmayın bence.


  • false pretension  (18.03.25 21:13:45) 
ben torrent sitesi linki verince 1 dakika içinde cevabım siliniyor adam hack'lemek için tavsiye istiyor sıkıntı yok


  • herzan  (19.03.25 12:53:44) 
tıklamana bile gerek yok, bknz: pegasuz


  • selam  (19.03.25 13:02:31) 
[]

Bilinen Fransızca şarkılar var mı?

Selamın Bonjour,

Fransızca öğreniyorum. Önceden dinlediğim, duyduğum şarkıları dinlemenin kulak dolgunluğu için faydalı olacağını düşündüm.
40 yaşlarında bir Türk hangi fransızca şarkıları biliyor olabilir?

Çok az şarkı bulabildim. Birkaç Zaz şarkısı ve bana kitap al dışında bir şey gelmiyor aklıma. Gerçi aklıma gelse de isimlerini hatırlayamam.

Bir de çok basit Fransıca kullanan güzel şarkılar var mı aklınıza gelen? Çocuk şarkısı değil de mesela "Pantolonunu sevdim, çıkar onu bebeğim, hadi gel bize gidelim" gibi sözleri aşırı basit ama melodisi yakalayan şarkılar vardır belki.

Şimdiden mersi :)

 
www.youtube.com

www.youtube.com

la vie en rose var bir de
  • elorelia  (13.03.25 16:17:59 ~ 16:20:41) 
"Stromae - Alors on danse" ilk aklima gelen sarki, kulaga fransizca geliyor, ne kadar kolaydir bilmiyorum. 36 yasinda biri olarak biliyorum. Bir de belki Khaled'in sarkilarinda fransizca olabiliyor. "C'est la vie" sarkisinin nakarati fransizca sanirim.

Aklima bir tane standart fransiz gelmedi. Fransa'da yasayan birileri var burada, cok hizli yazarlar duyurulara.
  • mbond  (13.03.25 16:19:00) 
la boheme


  • deartheodosia  (13.03.25 16:20:54) 
Lara Fabian - Je T'aime aşırı meşhur.
Edith Piaf şarkıları bayağı meşhur.
Noir Desir - Le Vent Nous Portera duymamış olamazsınız.
Stromae - Papaoutai e yani.
Le loup, le renard et la belette - Manau

Çocuk şarkısı isterseniz de
Sur le pont d'Avignon
  • charbiel  (13.03.25 16:28:22) 
Büyük ihtimalle bütün enrico macias şarkıları, özellikle de l'oriental albümü.

Adieu mon pays
Les filles de mon pays
Oh guitare, guitare
...

Bonus olarak ajda pekkanın fransızca şarkıları mesela viens dans ma vie
  • akhenaten  (13.03.25 16:34:56 ~ 16:43:05) 
Çok basit kısmını bilmem ama telaffuzu güzel duyulan, anlaşılabilir olduklarını umuyorum :)

youtu.be (Slimanecığımın hakkını yediler...)
youtu.be
www.youtube.com
youtu.be (40 yaşındakiler olarak Celine Dion'u biliriz bence?)
  • kobuzchu kiz  (13.03.25 16:43:27) 
Dönem dizisi klasiği olarak "Une belle histoire" geldi aklıma


  • aslanim giralicam  (13.03.25 17:36:15) 
Noir Desir'in Des Visages des figures albümü.


  • Amaranta ursula  (13.03.25 17:51:54) 
riff cohen dans mon quartier 40 bilir mibilmiyorum da turkcesi yapildigi icin asina gelebilir


  • ala09  (13.03.25 19:50:55) 
La femme diye bir grup var bilen bilir


  • sonsuz  (13.03.25 20:14:28) 
Arkadaşlar çok teşekkürler,
Çok güzel ve yerinde önerilerde bulunmuşsunuz.

  • michael_knight  (17.03.25 18:38:17) 
[]

The Sopranos neden bu kadar önemli ve övülen bir dizi?

Dizinin çakmasından 20 sene sonra izledim sanırım.
Kötü bir dizi değildi ama bazı insanların gelmiş geçmiş en iyi dizi demesinin sebebini anlayamadım.

Sizin bir fikriniz var mı bu konuda?

 
Bazen oluyor öyle, ben de Breaking Bad'e birkaç defa başlayıp 3. bölümü geçemedim hiçbir zaman çok sıkıcı ve saçma geldi ama genel olarak herkes seviyor, herkes seviyor diye herkes sevecek diye bir durum yok sana hitap etmemiş demek ki.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (11.03.25 00:26:09) 
Size hitap etmemiştir. Ama bana sorarsanız ilk 5ime koyarım.


  • olaylar olaylar  (11.03.25 01:45:14) 
Benimde ilk 5imde. Yani breaking bad hep 1 2 ama bence sıkıcı ilk onuma girmez.


  • mikahakkinen  (11.03.25 08:16:27) 
aynı soruyu paylaşıyorum ve yorumlardaki breaking bad'e birkaç defa başlayıp sevememe de buna dahil


  • abuzer  (11.03.25 08:41:59) 
Karakter derinliği ve gelişimi, olay örgüsü, reji...
Aynısı Breaking Bad için de geçerli. Herkese hitap etmiyor tabii, ama bu janrı sevenler için özel bir dizi.

  • auroraaurora  (11.03.25 08:51:31) 
güzel dizi ama çok güzel diyemem.
bir de başrol karakteri canlandıran oyuncu öldü, efsane oldu.

  • parka  (11.03.25 11:59:52 ~ 12:00:10) 
[]

Mustafa Kemal Atatürk’ün ailesinin soyadı

Atatürk’ün soyadı Atatürk.
Peki evlenseydi karısının, çocukları olsaydı çocuklarının soyadları da Atatürk mü olacaktı?

Kız kardeşinin soyadı Atadan olarak biliyorum ama soyadı kanunu çıktığında evli miymiş yoksa bekar(dul) muymuş onu anlayamadım. Siz biliyor musunuz?

 
atatürk soyadi kanunla sadece mustafa kemal'e ait olacak sekilde verildi ve bu soyadini başkasının taşıması yasaklandi.


  • deckard  (10.03.25 01:01:03) 
Latife Hanım ile 1925'te ayrılıyorlar. Soyadı kanunu 1934'te çıkıyor. Latife Hanım, Uşşaki (yahut Uşaklıgil miydi?) soyadını alıyor. Makbule hanım Atadan soyadını alıyor, bunları biliyorsunuz. Atatürk, Soyad kanunu çıktığında zaten bir daha evlenmeyi düşünmüyordu. Manev kızları ve himayesi altına aldığı evlatlarına ise hep başka soyisimleri verildi yahut babalarının soyadları kulanıldı... (Atatürk bazı sevdiklerinin soyisimlerini bizzat kendisi kararlaştırmıştır)

Haliyle sorunuzdaki şartlar hiç oluşmadı. Zaten dört sene sonra öldü.

Meclis kararıyla bu soyad sadece kendisine verilmiş de olsa; bence farazi olarak, evlenseydi, eşine de Atatürk soyadı verilirdi. Hem medeni kanun gereği, hem de uluslararası arenada Mrs Atatürk olarak anılması doğru olacağı için. Ama gazinin ne evlenme noyeti vardı, ne de zaten öyle bir koşul oluştu...
  • yadigar  (10.03.25 08:18:18) 
Atatürk meclis tarafından verildi. Evlendi boşandı sonraki süreçte yaşasaydı bu soyismi kullandırtmazdı.


  • mikahakkinen  (10.03.25 08:42:15) 
[]

Skandal var mı anlatabileceğiniz?

Şirketinizde, okulunuzda, mahallenizde, sülalenizde çok şaşırtıcı, manyakça skandallar var mı? Arkadaşlarınızdan da olur.

Mesela benim bir arkadaşımın özel ilkokuldaki sınıf öğretmeni 1. Sınıfın ortalarında boşanmış ve sınıfındaki öğrencilerden birinin babasıyla evlenmiş.

Aman siyasi bir şey merak etmiyorum. Siz de yazmayın.

 
masum görünen ve çocuk yapıp evlenmiş bir kadın kocasıyla edepli konuşurdu. Telefon görüşmelerini ulu orta yapardı ve her konuşmasında karşıdaki kişi ben olsam 'çok sadık bi eşim' var diye düşünürdüm. Adam da muhtemelen böyle düşünüyordu. Ama kadın telefonu kapatır kapatmaz iş yerindeki erkek bekar biriyle bir bel altı konuşurdu. Şaşırıp kalırdım, çok kısa bi süre sonra da ayrıldım işten. Bu olaylar her gün yaşanmaktaymış meğer ama benim dünyamda yoktu. Sanki o adam gelip herkese neden oyuna gelmeme razı oldunuz diye ağlayacak da bende tüm grubun zayıf halkası gibi üzülüp adama/kadına olan biteni anlatacakmışım gibi gelmesi ise daha büyük skandal. Sanane sonuçta :d


  • baldan kaymak  (09.03.25 09:55:03) 
bagcilarda bir depoda calisiyordum. bir sabah mesaiye geldik. o sok goruntuyle karsilasmistik.

mudurle kavga eden isci son mesai sonrasinda mudurun masasina sicip oyle cikmis. asdkdjk
  • buenosdias  (09.03.25 20:10:11 ~ 20:10:35) 
benimki çok saçma ama hiç sevgilisi olmayan arkadaşlarımı bakire sanıyordum, öyle bi ön kabulum vardı yani. öyle değilmiş. hatta biri anlattıklarıyla 20’den fazla partneri olduğunu söylemişti de bayağı şaşırmıştım. benim için skandal ajsjsdj


  • deartheodosia  (10.03.25 00:09:20) 
Şirketin konaklamalı etkinliğinde yabancı ülke müdürü içip içip müdürlerden birinin otel odasının kapısına dayanmıştı. Kamera görüntüleri bile vardı. Kadın dolar üç kusur lirayken 1 milyon TL karşılığında anlaşmaya gitmişti. Hey gidi hey!


  • auroraaurora  (10.03.25 08:12:58 ~ 08:14:02) 
[]

Kıbrıs’ta sınır geçişi nasıl?

1- Kıbrıs Türkleri diğer tarafa geçebiliyor mu geçiyor mu? Ne amaçla geçiyor?
2- Kıbrıs Rumları diğer tarafa geçebiliyor mu geçiyor mu? Ne amaçla?
3- Türk vatandaşlarının Schengen’i varsa Türk tarafından Rum taraftarına geçebiliyor mu?
4- Schengen’i olan başka ülke vatandaşları için durum ne?

 
Sadece KKTC kimliğiyle güneye geçilmiyor Güney Kıbrıs vatandaşlığı olanlar geçiyor. Bazı güney Kıbrıslıların alışverişe geldiğini görmüştüm. 3 ve 4 ün cevapların bilmiyorum


  • pembediken  (08.03.25 20:51:34) 
İş için Kıbrıs’a gittiğimde oralı bir rehber şöyle demişti:

Sadece güney kıbrıs vatandaşlığı olanlar karadan geçebilir. Türkler karadan geçiş yapamaz. Schengen’i olması karadan geçiş yapmayı sağlamıyor. Ancak schengeniniz varsa, güney kıbrısa uçuş gerçekleştiren başka bir ülkeden (mesela Atina’dan vs) uçarak gelebilirsiniz ve yine o şekilde dönebilirsiniz (çünkü İstanbul’dan güney kıbrısa uçuş yok).
  • bloodymoon  (08.03.25 21:42:00) 
Kıbrıs Türkleri çift pasaporta sahip, EU var. Alışveriş için geçiyorlar. Mesela taze bebek maması almak için filan. Bazen de tekstil, ayakkabı. Ama Ankara ve İstanbul'dan da alabiliyorlar. Artık nerede ucuzsa.


  • alfired  (08.03.25 23:05:25) 
guney kibris schengen'e dahil degil


  • lamartin  (09.03.25 10:01:42) 
12345678  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.