[]

tırnak çektirme ve sonrasında tel taktırma

merhaba;

iki yıl kadar önce bir ev kazasında ayak baş parmağı tırnağım yerinden kalktı. tanıdık bir cerraha fotoğraflarını gösterince de çekmek lazım dedi. (bkz: elinde çekiç olan herkesi çivi olarak görürmüş) neticede çektirdim. ancak yeni çıkan tırnak biraz şekilsiz, eksik ve sağa sola batarak çıktı. ayrı ayrı iki podologa gittim bir süre ancak şikayetim devam ediyor. tekrar çektirmek istemiyorum. tel takarak bu sıkıntıdan kurtulan var mı gerçekten de? deneyimleyen birileri varsa onlardan tavsiye almak isterim. yoksa internette herkes after/before fotoğraflarla tedavi olmuş gibi görünüyorlar. yani umut mu satılıyor yoksa gerçekten işe yarıyor mu tel taktırmak?


 
isveç ayak sağlığı bakmış mıydınız?


  • kobretti  (05.01.23 00:16:04) 
hiç duymamıştım onca google aramasına rağmen. teşekkkürler.


  • kantelem  (05.01.23 22:10:41) 
çok değerli bir bakınız vereyim. (bkz: şahin nami)


  • kantelem  (12.02.23 13:23:54) 
[]

seçici yeme/k bozukluğu

seçici yeme bozukluğu veya seçici yemek alışkanlığı diye bir şey var(mış). ben yıllardır, özellikle sebze ağırlıklı, birçok şeyi yiyemiyorum: ıspanak, pırasa, kapuska, kabak, patlıcan, türlü v.s. bu yemeklerle aynı masada olunca bile midem bulanıyor. yine, özellikle, içerisinde pişmiş soğan olan hiçbir şey yiyemiyorum, midem bulanıyor. o kadar ki bunları ev halkı için satın almak dahi istemiyorum.

bu durum sağlığımı olumsuz etkilediği gibi sosyal hayatımı da olumsuz etkiliyor. tek taraflı besleniyorum ve bir davete/misafirliğe gideceğim zaman sıkıntı oluyor, ikram edilenleri yiyemeyeceğim diye.

bu konudan şikayetçi olan var mı çevrenizde? yani internette yazılanlara değil de deneyimlerini paylaşacak, yönlendirecek birilerine ihtiyacım var.

 
Benim bu.

Doğuştan gelen bir şey, çok garip bir şey aynı zamanda. Sebebini hep merak ettim ama mantıklı bir şey bulamadım. Babam çocukken zorla ıspanak yedirirdi ve sürekli midem bulanırdı. Tavuk eti yiyemeyeceğimi ilk görüşte anlamıştım, sonrasında denedim ve yiyemedim. Birçok sebzeyi yiyemiyorum hala. Fakat şöyle de bir şey var, çocukken yiyemediğim bazı şeyleri farklı şekillerde yemeye başladım.

Mesela tavuğu bütün olarak yiyemiyorum ama tavuk döner yemeye başladım son zamanlarda. 30 yaşıma kadar hiç marul yememiştim sonradan deneyip tadını epey beğendim. Parça et yiyemem ama sucuk, sosis, salam yerim. Kıymayı lap diye koy yemem fakat lahmacun ve pidede yerim. Böyle garip bir durum.
  • sorumatik  (06.03.19 18:24:29) 
Benzer durumdayım. Biberden tiksiniyorum mesela. İçinde biber olan yemeği hatta bibere temas eden bir şeyi yiyemiyorum. Yemekhanede her şeyi biberli yaptıkları için iş yerinde aç kalıyorum.

Et de yemiyorum. Sadece köfte o da her köfte değil, dışarda yiyemem mesela. Tavuğun sadece beyaz eti, ama onu da dışarda yiyemiyorum. Etin kokusundan da tiksiniyorum, hele sucuk kokusundan kusabilirim (bamya kokusundan da).

Zorlanıyorum evet. Çözümlerim şöyle: dışarıda nadiren yemek yerim. Arkadaşlarla gittiğimizde en azından bir çorba içer doyarım, ama bir ocak başına gitmem tabi, kokar. Mümkünse evde yiyip giderim. Evine gittiğim az insan var, onlar da ne yemediğimi bilir zaten. Protein için yumurta ve bakliyat tüketiyorum.
  • pati  (06.03.19 18:37:35 ~ 20:58:01) 
Aynı dertten muzdaribim. Çekirdeği olan şeyleri yiyemiyorum. Tükettiğim sebze sayısı çok kısıtlıdır. Hani domates bile yemem. Neden bilmiyorum. Bazı şeyleri hiç tatmadığım halde yiyemiyorum mesela. Kokusundan, görünüşünden ya da dokusundan değil. Yiyesim gelmiyor, yesem midem almayacak biliyorum.

Alerjim var mı derseniz hiçbir şeye, hayır yok. Ona rağmen bazı şeyleri yemek ölüm maalesef benim için. Ben de çok zorlanıyorum bu durumdan. Yediğim şeyleri de çok fazla yiyemiyorum maalesef.
  • black holes in the sky  (06.03.19 18:43:23) 
bazı yiyecekleri kötü koktuğu için yemedim, tadını da bilmem. karnıbahar mesela pişerken evden kaçarım, bamya asla yemedim. pırasa iğrenç kokuyor tadına maalesef baktım ama asla yemem. ıspanağı 3-5 sene öncesine kadar yerdim artık yemiyorum görüntüsünden tiksindim.

patlıcanı eskiden yemezdim artık severek yiyorum, pişmiş domatesli yemek de yiyemezdim artık yiyorum. bunun bir çözümü olduğunu sanmıyorum.
  • prasinos  (06.03.19 19:18:30) 
Yetiştirilmeyle de alakalı. Annem çok iyi hamur işi ve et yemeği yapardı, her türlü sebze yemeğini ise fazla pişirdiğinden berbat olurdu. Ne oldu sonunda sebze yemeklerinin %90'ından tiksinir oldum. Gel zaman git zaman aşçı bir eşim oldu. Meğer bu sebze yemekleri mükemmel imiş doğru hazırlanınca onu gördüm. İğrenç falan değilmiş bunlar, kötü de kokmuyorlarmış aslında.

Ben asla tavuk yemezdim mesela eşim ısrar etti birinde beğenmezsen dökeceğim yemeği bir daha da yapmicam dedi. Yedim mükemmeldi tadı. Hiç öyle iyi bir tavuk yememiştim ömrümde. Gerçi sonradan vejetaryen oldum, şimdiyse veganım.

Yani öncelikle önyargıyı kırmak gerekiyor, sonrasında o sebzenin veya her neyse artık gerçekten iyi hazırlanmış bir halini tatmak gerekiyor.

Türkiye'de özellikle çoğu sebze yemeğini malesef fazla pişiriyoruz etli yaptığımız için, leş gibi oluyor. Veya çok yağlı, çok salçalı yapıyoruz, tadı kayboluyor. Profesyonel bir yerde deneyin paraya kıyıp bayılırsınız saydıklarınıza.
  • bos gezenin bos ustasi  (06.03.19 19:38:02) 
dernek kuracak çoğunluğa yaklaştık. ilginç olan hiçbirimizin bu durumun çözümü için bir şey yapmamış olması sanırım. google aramalarında çözüm önerileri ve yönlendirmeler var ancak ben birebir sorununu çözen birisinin yönlendirmesini duymak isterim.


  • kantelem  (06.03.19 20:08:44) 
[]

kitap okuma koltuğu bakıyorum

tv koltuğu da olur. çok fazla örneği var internette ama ben estetik görünmesinden ziyade rahat bir koltuk arıyorum. bu koltukların bir çoğunun çok güzel görünmesine rağmen oturunca-uzanınca genellikle rahat olmadıklarını deneyimledim. alıp kullananlar tavsiyede bulunursa sevinirim.




 
çok rahat koltukta kitap okunmaz :)


  • freebird5406_2  (25.08.14 00:12:03) 
okurken uyuyakalmak istiyorum (:


  • kantelem  (25.08.14 00:14:12) 
ikea'daki fojang mıydı forlong muydu ona bakın.


  • thracian  (25.08.14 00:24:53) 
poang var bende memnunum.


  • stereoseyfi  (25.08.14 00:25:33) 
poang evet.


  • thracian  (25.08.14 00:31:07) 
  • microfiction  (25.08.14 00:48:51) 
poang modelini ikea'da deneyeceğim.

@prhn, bunlar da çok güzel.kullanıp da "çok rahat" diyecek birilerinin deneyimine talibim.


@microfiction, bellona'da brenda modelini önerdiler. ikea poang veya bunu düşünüyorum şimdilik.

teşekkürler.
  • kantelem  (25.08.14 10:32:52) 
[]

kapaklı gözlük?

selamlar;

aradım lakin bulamadım: hani gözlük camı üzerine başka gözlük camını (güneş gözlüğü camını)pimapen gibi takıyorsunuz, kapalı ortama girince güneş gözlüğünü çıkartabiliyorsunuz, dışarı çıkarken de camın üzerine güneş gözlüğünü takabiliyorsunuz. böylelikle numaralı güneş gözlüğüne ihtiyacınız olmadığı gibi iki tane gözlük (hem güneş hem normal gözlük) takmaktan kurtuluyorduk.

bunun özel bir ismi var mıydı?

teşekkürler.

 
Özel bir ismi var mı bilmiyorum ama gözlükçülerin tamamında bulunabilecek birşey.


  • iustitia omnibus  (12.06.09 10:58:38) 
clip on onların adı. her modele uyanlar var, ama çirkin oluyolar. gözlüğü alırken var mı clip on'u diye sorun öyle alın derim.


  • zkurmus  (12.06.09 19:25:58) 
[]

rapidshare hesabında kaçak var?

birkaç yıldır rapidshare hesabı kullanıyorum ve son dönemde www.rapidpremiumtr.com vasıtasıyla hesap satın alıyorum. yeni bir eve taşındım; telefon başvurusu + adsl başvurusu + rapidshare hesabı satın alma neticesinde bir takım problemler hasıl oldu: film indireceğim misal, üç dört parça indikten sonra (toplamda 300-400 megabyte'a tekabül ediyor) "günlük download limitini (2.6gb)doldurdunuz" diyor. ilk gün "bi yanlışlık olmuştur neyse" dedim, ikinci gün kullanıcı adı ve şifre değişikliğine gittim, üçüncü gün evden çıkarken modemin fişini çektim (kablosuz internet kullanıyorum) ama herhangi bir değişiklik yok. hala 300-400 mb download yaptıktan sonra limiti aştınız diyor hesabım bana. mail atıp soracağım ama muhtemelen resmi ve klasik bir cevap gelecek, bu sebepten ilk önce burada sormayı uygun gördüm:

a) neden olabilir?
b) nazıl çözebilirim?

teşekkürler.

 
premium zone'dan erisim istatiklerine bakabilir ve download yapmis olan ip'leri kendi ip'niz ile karsilastirabilirsiniz. sayet listede cok alakasiz ip'ler varsa hesabiniz baskasi tarafindan da kullaniliyor demektir. (ornegin genelde sizin ip'niz 125.152.36.xx olurken, download eden ip'ler arasinda 56.124.78.xxx gibi ip'ler varsa. ben bu sekilde farkina varmistim.)

kullanici adinizi/sifrenizi tekrar degistirin, loglardan gozunuzu ayirmayin.
  • fdegir  (29.10.08 20:54:57) 
loglardan gözümü ayırmadan download yaptım dün ama yine de anlamadığım bir şekilde hemen doldu kota. ip de aynı. o yuzden modemin fişini çekip işe gittim, belki dışarıdan birisi giriyordur diyerek falan ama nafile...


  • kantelem  (29.10.08 21:33:07) 
hepsini siz mi dolduruyorsunuz kotanın? yani logda sadece sizin mi günlük download limitini doldurduğunuz yazıyor?


  • tom riddle  (29.10.08 22:57:06) 
@tom riddle
emin olmak için tekrar kontrol ettim, evet tek ip var ve bana ait; çok enteresan..

  • kantelem  (30.10.08 00:03:36) 
eğer dosyayı bir download manager kullanarak birkaç koldan indiriyorsanız, onları ayrı ayrı sayıyor olabilir. yani 100 mblık dosyayı 5 koldan indiriyorsanız 500 sayıyor olabilir. ben flashget kullanarak 5 koldan indiriyorum dosyaları, bende öyle bir sorun yok, ama yine de sebep bu olabilir.

ya da mesela 100 mblık dosya indirirken bağlantınız koparsa tekrar girdiğinizde bir 100 daha yazıyor olabilir. flashget kullanarak indirmeyi deneyin bir de bence. flashget'te "araçlar >> varsayılan indirme özellikleri" kısmına üyeliğinizi girin. (burası önemli, çünkü şifre girmek için başka bir yer daha var, orası yanlış) tarayıcınızdan üye girişi yapmayın. rapidshare linklerini direkt flashget'e verin. yani linkin sayfasına girip premium'a basmayın.
  • edge_nabby  (30.10.08 00:47:18) 
@edge_nabby

sabah evden çıkmadan bir deneme yaptım; flashget'le download yapmaya başladım ve bir yandan da loglardan kotayı kontrol ettim, neredeyse 1mb için 5-6mb artış oluyordu. sonra onu iptal ederek windows penceresinden download yaptım, bu sefer kotadaki düşüş inen dosyanın boyutuyla aynıydı. flashget problem yaratıyormuş yani, söylediğiniz gibi muhtemelen indirdiği kol sayısı ile çarpıyor inen byte'ları.

akşam flashget ile önerdiğiniz şekilde bir deneme daha yapıp neticeyi buraya yazarak konuyu kapatacağım.
  • kantelem  (30.10.08 08:37:45) 
@edge_nabby

düzeldi (: kaybolan çantamı ve içerisindekileri bulmam kadar sevindirdi beni. çok teşekkürler, karın doyurmasa da (;
  • kantelem  (02.11.08 20:16:46) 
[]

terlik arıyorum.

ayak üşümesine iyi geldiğinden, sağda solda gördüğüm, hatta hediye olarak arkadaşlarıma dahi aldığım polar/pofuduk terliklerden kendime almak istiyorum. ancak hepsi çocuk/kadınlar için bu terliklerin, erkek için olanlarından bulamadım. şöyle tazmanya canavarlı modellerden veya feminen olmayan modellerden bulabileceğim (anlatım bozukluğu var burada), internet üzerinden veya istanbul il sınırları içerisinde satın alabileceğim - tercihen avrupa yakası- bir mağaza bilen varsa ve yardımcı olursa sevinirim, ısınırım.




 
twigy'nin var böyle modelleri
hepsiburada, ayakkabı dünyası, boyner, ykm gibi yerlere bakmanı tavsiye ederim.

  • oceano  (19.10.08 13:54:10) 
kantelem; twigy nin güzel terlikleri var. wwww.twigy.com adresinde magazalarin oldugu bir bölüm var bir bak istersen. ayagini sicak, basini serin tutman dilegiyle :)


  • palyacopapi  (19.10.08 14:02:45 ~ 14:03:16) 
twigy'nin internet sitesinde sadece bir model var, diğer tekliflere de aç/ığ/ım (:


  • kantelem  (19.10.08 14:20:54) 
git bir 3m migrosa, veya büyük bir süpermarkete, hepsinde oluyor


  • mortifera  (19.10.08 14:42:58) 
boyner'de falan oluyor twigy'nin terlikleri. geçen yıl 46 numara almıstım kendime köpekli olanlardan. büyük numara bulunuyor yani.


  • patricia teyze  (19.10.08 14:53:20) 
polarlı terlikler kokabiliyor, ben gezerin plastiklerinden aldım, ısıtmasa da üşütmüyor en azından


  • efruz  (19.10.08 15:39:37) 
pofuduk terliklerin modası geçti, şimdi babet terlikler var.
sanırım erkekler için de uygun renkte ve modelde olanı bulunuyor.
marks and spencer'da görmüştüm ama internete yalnız kadın modelini koymuş:
www.marksandspencer.com.tr
ben metro market'ten almıştım.

ayrıca, ayak tabanına kına yakmanın ayağı gayet sıcak tuttuğunu hatırlatayım.
bir zamanlar özenip denemiştim, ayağı üşüyen biri olarak bütün kış rahat etmiştim.
  • zen spider  (19.10.08 20:53:39 ~ 20:55:12) 
deichmann da süper seyler var :) www.deichmann.com.tr


  • the man who hears deepest inquisitions  (19.10.08 23:41:55) 
[]

seek and destroy'la aynı olan celtic frost şarkısı?

ismi neydi? #2622477 numaralı entryde belirtilen, seek end destroy'un giriş kısmı ile aynı olan bir parçası vardı celtic frost'un; ismi neydi?




 
cherry orchards isimli şarkı.


  • baldur  (13.07.08 10:40:09) 
[]

"kalbimdeki resim"i arıyoruz.

aynı isimli başlıktaki sebze'nin entrysinden sözleri copy paste yapıyoruz:

bir resim…saklarım kalbimde
ucundan… birazcık yırtılmış
başını… öne egmiş yine
güzel kız… güzel kız, utanmış.

hüzünlü… yaşlı gibi gözlerin
ah, sakın!.. yapma bunu bana.
gül biraz… güneş dogsun içime
bakayım… sana doya doya

unutma… unutma sen beni,
ölsem de…unutmam ben seni.
unutma…unutma beni…
kalbimde…saklarım resmini

unutma… unutma beni
tut ne olur… son defa elimi.
unutma… unutma beni…
kalbimde…saklarım resmini

şarkının metin şentürk'ün söylediği versiyonu var bizde, onu istemiyoruz; unutma beni isimli dizide plaktan okunan versiyonunu istiyoruz. (döner istiyoruz ama dönsün istemiyoruz) yıllardır bulamadığımız bir parçadır...

not: sanırım yiğit özşener söylüyormuş şarkıyı.

 
iddia ediyorum ki pyro'da kesin vardır!


  • yersen  (04.06.07 10:20:04) 
aradık ama bulamadık bu şarkıyı biz de yahu :(


  • su nanesi  (14.11.15 11:26:40) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.