[]

seçici yeme/k bozukluğu

seçici yeme bozukluğu veya seçici yemek alışkanlığı diye bir şey var(mış). ben yıllardır, özellikle sebze ağırlıklı, birçok şeyi yiyemiyorum: ıspanak, pırasa, kapuska, kabak, patlıcan, türlü v.s. bu yemeklerle aynı masada olunca bile midem bulanıyor. yine, özellikle, içerisinde pişmiş soğan olan hiçbir şey yiyemiyorum, midem bulanıyor. o kadar ki bunları ev halkı için satın almak dahi istemiyorum.

bu durum sağlığımı olumsuz etkilediği gibi sosyal hayatımı da olumsuz etkiliyor. tek taraflı besleniyorum ve bir davete/misafirliğe gideceğim zaman sıkıntı oluyor, ikram edilenleri yiyemeyeceğim diye.

bu konudan şikayetçi olan var mı çevrenizde? yani internette yazılanlara değil de deneyimlerini paylaşacak, yönlendirecek birilerine ihtiyacım var.

 
Benim bu.

Doğuştan gelen bir şey, çok garip bir şey aynı zamanda. Sebebini hep merak ettim ama mantıklı bir şey bulamadım. Babam çocukken zorla ıspanak yedirirdi ve sürekli midem bulanırdı. Tavuk eti yiyemeyeceğimi ilk görüşte anlamıştım, sonrasında denedim ve yiyemedim. Birçok sebzeyi yiyemiyorum hala. Fakat şöyle de bir şey var, çocukken yiyemediğim bazı şeyleri farklı şekillerde yemeye başladım.

Mesela tavuğu bütün olarak yiyemiyorum ama tavuk döner yemeye başladım son zamanlarda. 30 yaşıma kadar hiç marul yememiştim sonradan deneyip tadını epey beğendim. Parça et yiyemem ama sucuk, sosis, salam yerim. Kıymayı lap diye koy yemem fakat lahmacun ve pidede yerim. Böyle garip bir durum.
  • sorumatik  (06.03.19 18:24:29) 
Benzer durumdayım. Biberden tiksiniyorum mesela. İçinde biber olan yemeği hatta bibere temas eden bir şeyi yiyemiyorum. Yemekhanede her şeyi biberli yaptıkları için iş yerinde aç kalıyorum.

Et de yemiyorum. Sadece köfte o da her köfte değil, dışarda yiyemem mesela. Tavuğun sadece beyaz eti, ama onu da dışarda yiyemiyorum. Etin kokusundan da tiksiniyorum, hele sucuk kokusundan kusabilirim (bamya kokusundan da).

Zorlanıyorum evet. Çözümlerim şöyle: dışarıda nadiren yemek yerim. Arkadaşlarla gittiğimizde en azından bir çorba içer doyarım, ama bir ocak başına gitmem tabi, kokar. Mümkünse evde yiyip giderim. Evine gittiğim az insan var, onlar da ne yemediğimi bilir zaten. Protein için yumurta ve bakliyat tüketiyorum.
  • pati  (06.03.19 18:37:35 ~ 20:58:01) 
Aynı dertten muzdaribim. Çekirdeği olan şeyleri yiyemiyorum. Tükettiğim sebze sayısı çok kısıtlıdır. Hani domates bile yemem. Neden bilmiyorum. Bazı şeyleri hiç tatmadığım halde yiyemiyorum mesela. Kokusundan, görünüşünden ya da dokusundan değil. Yiyesim gelmiyor, yesem midem almayacak biliyorum.

Alerjim var mı derseniz hiçbir şeye, hayır yok. Ona rağmen bazı şeyleri yemek ölüm maalesef benim için. Ben de çok zorlanıyorum bu durumdan. Yediğim şeyleri de çok fazla yiyemiyorum maalesef.
  • black holes in the sky  (06.03.19 18:43:23) 
bazı yiyecekleri kötü koktuğu için yemedim, tadını da bilmem. karnıbahar mesela pişerken evden kaçarım, bamya asla yemedim. pırasa iğrenç kokuyor tadına maalesef baktım ama asla yemem. ıspanağı 3-5 sene öncesine kadar yerdim artık yemiyorum görüntüsünden tiksindim.

patlıcanı eskiden yemezdim artık severek yiyorum, pişmiş domatesli yemek de yiyemezdim artık yiyorum. bunun bir çözümü olduğunu sanmıyorum.
  • prasinos  (06.03.19 19:18:30) 
Yetiştirilmeyle de alakalı. Annem çok iyi hamur işi ve et yemeği yapardı, her türlü sebze yemeğini ise fazla pişirdiğinden berbat olurdu. Ne oldu sonunda sebze yemeklerinin %90'ından tiksinir oldum. Gel zaman git zaman aşçı bir eşim oldu. Meğer bu sebze yemekleri mükemmel imiş doğru hazırlanınca onu gördüm. İğrenç falan değilmiş bunlar, kötü de kokmuyorlarmış aslında.

Ben asla tavuk yemezdim mesela eşim ısrar etti birinde beğenmezsen dökeceğim yemeği bir daha da yapmicam dedi. Yedim mükemmeldi tadı. Hiç öyle iyi bir tavuk yememiştim ömrümde. Gerçi sonradan vejetaryen oldum, şimdiyse veganım.

Yani öncelikle önyargıyı kırmak gerekiyor, sonrasında o sebzenin veya her neyse artık gerçekten iyi hazırlanmış bir halini tatmak gerekiyor.

Türkiye'de özellikle çoğu sebze yemeğini malesef fazla pişiriyoruz etli yaptığımız için, leş gibi oluyor. Veya çok yağlı, çok salçalı yapıyoruz, tadı kayboluyor. Profesyonel bir yerde deneyin paraya kıyıp bayılırsınız saydıklarınıza.
  • bos gezenin bos ustasi  (06.03.19 19:38:02) 
dernek kuracak çoğunluğa yaklaştık. ilginç olan hiçbirimizin bu durumun çözümü için bir şey yapmamış olması sanırım. google aramalarında çözüm önerileri ve yönlendirmeler var ancak ben birebir sorununu çözen birisinin yönlendirmesini duymak isterim.


  • kantelem  (06.03.19 20:08:44) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.