Ekşi Duyuru

programın passaparola olduğu kesin, bütün şarkı da aklımda 'karar verdiysen iyi düşündüysen ben sonradan hiç pişman olmam diyorsan! bir bakalım sana puanım kaç!' ama zamanında ben de videosunu arayıp bulamamıştım.
hatta 'puan puan dansı' diye geçiyordu.
*programı yanlış hatırlamışım ama puan puan dansı kısmı doğru sanırım :) passaparola'da da dansçı kızlar vardı karıştırdım herhalde.

Ebru Şallı & Dost Elver'in sunduğu Pazar Yıldızı :)

ben de adını hatırlayamadım ama dost elver sunuyordu.

edit: onedio.com

burda yazmışlar pazar yıldızı :)

Jön dostumuza yeni bir ev bulunmuştur. Teşekkürler.

aynısı bana oldu. sonra yöneticinize gidiyorsunuz binanın kablolarını yenileyin interneti yavaş kullanmak zorunda kalıyoruz diyorsunuz oda size kibarca orta parmağını gösterip yolluyor.

bazen dns değiştirici kurulu ise o da hızı düşürebiliyor. bir kere başıma geldi. dns değiştiriciyi kaldırınca düzeldi. bunu da superonline'ı aradığımda söylediler. bi kaldırın deneyin diye.

Derslere kayıt olup derslere gitmesen, sündürsen, sayılmıyor mu?

2 ay gibi bir süresi vardı okulun, ben hacettepe'den yatay geçiş yaparken hemen bildirmişler, diğer okul tecil etmişti.

www.boun.edu.tr boğaziçi mesela 2 ay içinde diyor.

celp dönemine denk gelirse alırlar, yoksa diğer celp dönemi mi ne diyorlar onda alırlar işte.

ama ben olsam buradaki cevapları baz almaz, önce okulu sonra askere alma müdürlüğünü ararım.

Bu konularda en net bilgiyi askerlik şubelerinden ve okulların öğrenci işlerinden alırsın. Hangi askerlik şubesi olduğu önemli değil ama tercihen çok kalabalık olmayacak bir yerdeki askerlik şubesini ara (istanbul'da adalar ya da sarıyer ,beykoz falan mesela ya da git atıyorum bilecik'teki askerlik şubesini ara istersen), istediğin kadar enine boyuna sorarsın. Cevap veriyorlar. İnternette hepsinin telefon numarası var.

lisansı bitirme tarihinden 2 sene sonrasının kasımında askere gidersin.

enstitüye sorman lazım. onların işi bu zaten.

Ankara da sirketlerin masa tenisi ligi var. Eger calisiosan sirketinden elemanlarla takim kurup katilabilirsin. Internetten kesin bulursun bilgileri.

5V 2A imiş. Oturdum araştırdım. Sen de yapabilirsin çok kolay. Hatta jakın çapı da 4mm imiş.

bulsan veya alsan bile kullanmayacaksın o psp'yi biliyorsun değil mi?
Bir köşeye atılıp unutulmasının nedeni var psplerin.

16 liraya gittigidiyor'da var.

onlar yetersiz derseniz olay ANSYS'tir kesinlikle. Başka yeri aramanın gereği yok.

işin matematiği burada anlatılıyor :

photon07.pd.infn.it

gerisi matlab bilgine kalıyor. bitirme projesine benziyor, vaktim olaydı el atardım.

mathworks.com da yok mudur? olması lazım çünkü toolbox da da vardı diye hatırlıyorum.

Javayla kolay yapılır. Anahtar kelimeler:

Two Dimensional array,
Swing,
JPanel,
PaintComponent(Graphics g)
Google

yanlış işletim sisteminin driverını yüklemişsin. xp ise xp yükle vistaysa vista

makale aratın çıkar illaki. ilgilendiğiniz bi konuda experimental result filan diyin. örnek experimental results in channel flow.

google scholar'ı bildiğinizi varsayıyorum.

İlla bir kitaptan, dergiden olması gerekiyor mu? Yapılmış bir deneyin verileri olursa birinden fizik laboratuarı kitabını ödünç alın, deney verileri işinizi görür.

scholar.google.com.tr

Osiloskop üzerinde zamanı ayarladığın düğmenin üzerinde değerler yazar. Yani çalıştığın ölçeği sen belirlersin o düğmeler yardımıyla.

time/div ayarına bak.

sadece grafiğe bakarak nasıl anlayabilirim?

grafik altında time/div bilgisi yoksa nerden bileceksin süreyi ? Anca sinyalin frekansını biliyorsundur f=1/t den bakar 1 periyot kaç sn bulursun.

sonra ekrandan bakarsın 1 periyot kaç kare kaplıyor. sonra da bulduğun süreyi kare sayısına bölüp 1 kare kaç sn ediyor bulursun.

time/div yazmak için geldim. dikeyde genlik volts/div

marka modele göre değişmekle birlikte ekranın altında üstünde bi yerde yazması lazım. ya da horizontal menu diye birşey içinde olabilir.

lazutlardır

nightclubbin
remixi filan da var

lust for life

Track

ghia larda mp3 çalabiliyorduk sanırım. zaten teybin üzerinde yazar.

değişiyor player'ın modeline göre, ama track hepsi için default.

isletim sisteminiz nedir? ve indirdiginiz driver dosyasinin tam adi nedir?

intel core i5

dosya adı : 275.33-notebook-win7-winvista-32bit-international-whql (nvidia)

islemciniz degil, isletim sisteminiz nedir? vista 32 bit mi? emin misiniz? bilgisayarim'a sag tiklayip ozellikler diyerek bakar misiniz bi?

win 7 32 bit bundan eminim.

bilgisayarım'a ters tık, "yönet", soldaki menüden aygıt yöneticisi, açılan menüden "görüntü bağdaştırıcıları"nı seç, onun altında neler yazıyor?

laptopun model numarasini yazar misiniz bi?

k52j

bios'a gir
advanced'a geç (üstteki 2.sekme)
"boot vga controller section for" sende "reserved" olarak seçilidir. onu "windows7/vista" olarak değiştir.
F10'a bas, yes de çık biostan.

bilgisayarım'a ters tık, yönet/aygıt yöneticisi/görüntü bağdaştırıcıları'nın altında "nvidia geforce 310m"i görürmen lazım.

Bilimsel bir makale mi?

Evet bilimsel makale

ilgilendiğiniz herhangi bir makaleyi alıp bakın, tıpla ilgili bir makale ile fotonlar üzerine yapılan bir makale yapısal olarak aynı olmayacaktır.

journals.tubitak.gov.tr

bilgi edinmek ve fikir sahibi olmak icin bir goz atin, inceleyiniz.

hangi program?

farketmez sadece yapıp atması lazım.

ne yapılacağını yaz ki millet de inansın 10 dklık olduğuna.

75 cmlik bir sistemde 15e 15 bir arabanın üstünden bir top atılacak ve basket olacak o kadar.

öğretim görevlisi seçiminin düzeltilmesi. taklitçilikten sıyrılınıp özgünlüğe ulaşılması yani zaten yapılmış olan bir pastaya hindistan cevizi serpmektense coco-star yapmak.

Eğitim sistemi eleştirisini yaparken temelden alınmalı, yoksa her şey çok havada kalır, uçucu olur.

1- tezsiz yüksek lisans yapanlara doktora hakkı olayını düşünmeliler bence.

2- akademisyenlerin ders yükü azaltılarak bilimsel araştırma yapmalarına olanak sağlanmalı.

3- her mahalleye bir yeni üniversite mantığından kurtulunmalı, "önemli olan niceliği değil niteliği"

ilk aklıma gelenler bunlar. aklıma geldikçe yazarım daha...

götü kalkık, süper yetkili, denetlenemeyen öğretim görevlileri büyük sorun.

adam sittin sene geçirmiyor la gıcık olduğunu. bizim bi hoca finalleri okul bittikten sonra okurdu ki millet memleketlerine gitsin, kimse itiraza gelemesin. saınıfın yarısı da kalırdı dersten. ders çok kolaydı ama hoca dekan yardımcısı olduğu için borusunu öttürürdü hem ders anlatmazdı hem sınavda kazık gibi soru sorardı. e millet hayatında görmediği şeylerle karşılaşıyor sınavda nasıl yapsın? karının bilgisizliği o kadar barizdi ki. 2. sınıf öğrencisinin doğruluğundan emin olduğu şeyleri yanlış bilirdi, tüm sınıf itiraz edince o da anlardı dyanlış bildiğini ama bir türlü kabul etmezdi yanlış bildiğini "ya ben hocayım benden iyi mi bileceksiniz" der sınıfı terkederdi.

neyse lan hikayemi anlatıyom ben de. anladın sen ne demek istediğimi.

iş bulamazsam en kötü okulda kalıp akademisyen olurum mantığı kırılmalı.

öğretim görevlilerinin öğretim ile ilgisi ve bilgisi olmalı.
Öğretmeye hiç ilgisi ve yeteneği olmayan insanlar eğitim veriyorlar. Ondan sonra ezber üzerine dayalı, öğrencilerin derslerden(lecture anlamında) bir bok anlamadığı, kötü/kel alaka müfredatlarla dolu, öğrencilerin öğrenmeyi istemediği ve beceremediği bir eğitim ortaya çıkıyor.

Bazı akademisyenler mümkünse sadece araştırma yapsınlar, bazıları da araştırmayı az tutsun adam akıllı eğitim versin derim ben. Araştırma yoğunluğu olanlar ise ilgili derslere ara ara seminerler vererek katılsın ki araştırma ile eğitim arasında kopukluk olmasın.

Kendi gözlemlerim üzerine biraz önce götümden uydurduğum bir yöntemdir. Böyle bir uygulama var mıdır, mantıklı mıdır bilmiyorum tabi.

1. Adam gibi bir ilköğretim ve lise eğitimi
2. Dershane bilgisinin değil, bu eğitimde edinilen bilgilerin kullanıldığı bir sınav sistemiyle üniversiteye giriş
3. Doğru yönlendirme (Aile ve tek amacı bir yere sokmak olan rehberlik hocalarından bağımsız bir yönlendirme)
4. Daha az ama öz üniversite
5. Akademisyen başarısını kağıt üzerinde sayılarla değil, her şeyiyle değerlendirme

Gerisi gelir bence.

ftp://ftp.exper.com.tr/SURUCULER/ buradan bakın. işletim sistemi yazmamışsınız. herkes sizinle aynı işletim sistemini kullanıyor sanırım.

naciyem'di o galiba. ben de hatırlıyorum.

araçlar - seçenekler menüsünden güvenlik ayarlarını düşürebilirsiniz. size daha güzel haber vereyim. google chrome, mozilla firefox, opera gibi yeni tarayıcılar çıkmış, iyi diyorlar.

windows ya da windows sistem directory'de olan MSS DLL(tahminimce "mss32.dll") dosyasini half-life 2'nin oyun klasorunun icine kopyalaman gerekiyor..

bi de bu var: support.steampowered.com
linkte dedigine gore silinmesi gerekiyormus mss32.dll'in.. ama system restore point falan olusturmadan yapmayin diyor haberin olsun..

Feridun Düzağaç - Hazir Cevap

www.eksisozluk.com

main () {
int toplam=0;
int dizi[4];
while(i=0;i<5;i++) {
printf("%d . sayiyi gir:",i);
scanf("%d",&dizi[i]);
}
while(i=0;i<5;i++)
toplam+=dizi[i];

printf("sonuc=%d",toplam);
}


hatırladığım kadarıyla yazdım.işini görür belki.

int i=1;
int x, total=0;
while(i=<5){
printf("%d . sayiyi giriniz", i);
scanf("%d", &x);
i++;
total=total+x;
}

yazın olsa arabada bırakmıştım geldiğimde bu haldeydi falan desen sıcaktan çatlamış olabilir diye yerlerdi belki...(Tecrübe konuşuyor yanlış olmasın)

gördüğüm kadarıyla pek bişey yok telefonda,genpa beklediğimden çok ucuza tamir etmişti benzer bir durumdaki telefonu.bi git konuş,uçmazlar merak etme.ama sakın yetkili servislerden başka yere götüreyim deme.geçirecek adam arıyorlar.

sadece dış ekran camı değişecek. çok fazla birşey tutmaz. kalorifer peteğinin üzerindeki korumalığa koymuştum, yarım saat sonra aldım bu haldeydi de arabaya alternatif olarak.. :)
eğer teknolojik marketlerden aldıysan, faturası beraberinde pek de sorgulamadan servise yolluyorlar zaten. tamir süresi 30 gün oldugundan, servisten gelene kadar sana yedek telefon veriyorlar ücretsiz. onu da belirt mutlaka, belirtmezsen ''böyle bişey var, alın'' demezler.. :)

farklı usb girişlerinde deneyin bir de. Bazen yeterli güç gitmediğinde öyle tanınamaz bir şekilde görüyor.

ilk önce başka bir bilgisayar da deneyin. sorunun laptop da mı, yoksa hdd mi olduğunu çözmeden biçimlendirmeyin.

phsyx'i nvidia'nın sitesinden indirip yükleyeceksiniz. sanırım o zaman çalışıyor.

Windows xp uyumluluk modu ya da (bkz: xp mode) ya da virtualbox.

Kicking Harold - Gasoline

part time ın mantığı minimum zamanda maksimum çalıştırmaktır zaten

(bkz: anketörlük)

Burada öyle şeyler paylaşmıyoruz.

Enrique Iglesias - I Like It

www.dailymotion.com

olabilir mi?

Malesef.

run run'ı görünce dayanamadım atıyorum: psycho killer. attım.

arkadaşlar meatspin diye mal bi video var dedeler tarzı orada çalıyo.

sarkinin 2 versiyonu var artık hangisini begenirsen :D
www.youtube.com
www.youtube.com

sugarbabes olmasın? run run baby run run ini sınaydit diye devam ediyordu.

www.youtube.com

kameraniz adi sani bilinmeyen bir markaysa, islemciyle alakasi yok bence. virus taramasi yapiniz bilgisayaranizda. goruntuleriniz baskalarina gidiyor olabilir.

kameranın sürücüsünü sil ve tekrar tükle

pompa edinin.

Bisiklet popmpaları şişirir. çarşıda bi bisiklet tamircisine giderek şişirtebilirsiniz. Komşulara da bi sorun bence.

19 liraya çift yönlü el pompası var hem basarken hem çekerken şişiriyor onlardan bulun.

arabanın sigara çakmaklığına takılıp çalışan kompresör pompa var bizde onla şişirioruz botu. 15 lira falandı galiba

Lastikciye git, versin kompresoru bota...

(bkz: combofix)

sistem geri yüklemeyi denesen bi belki işe yarar..

(bkz: salt pio modu)

gerard butler

(bkz: tineye)

maşallah diyin

onu sen sağlayacaksin dediyse ok de ve ortadan kaybol arama sorma,seviyosa ilgiyi gosterir.

Dostum böyle saçma şey olmaz.

Üstteki yoruma katılıyorum ve arttırıyorum: siz sevgili değilsiniz.

cinsiyetinizi, yaşınızı ve sevgilinizin temel karakter özelliklerini (iş, güç, hobi vs.) söylerseniz daha somut öneriler gelebilir sanırım.

silinecek ama, üsttekilere:

soruyu soran başlıkta belirttiği üzere normal bir şey sormadığının farkında. nedir bu insanları ezme istediği bir türlü anlamadım. belki arkadaş durumun farkında olmasa yazılanların bir mantığı olabilirdi.(yine kaba olurlardı ama en azından kişi ayna tutulmaya çalışılmış derdik.) ama tam tersine başlıktan alınan cesaretle insanlar daha çok eziyorlar soruyu soranı. bu tarz davranışları kınıyorum...

17 yaş veya altında olduğunu tahmin ediyorum. bu konuda bilgi verirsen çok güzel fikirlerim var.

Sizin ilişkiniz ters. "Bana yeterince ilgi göstermiyorsun" lafını aybaşı durumundaki kızlar, "onu sen sağlayacaksın" lafını da onların hayvan erkek arkadaşları söyler genelde. Bunu tartışabilirsiniz sabahlara kadar.

yalnızken mi oluyor?

en çok.

mesaj attım ben size. : )

lost? the others?

i see dead people sendromu

figt club sendromu

devils trill ne msgı atmış çok merak ettim ben. bize söyleyemeyeceğiniz ne var lan bu olayda!!1!

arada şu soru olmalı: ışık hızına ulaşan her şey ışığa mı dönüşür?

kütlesi olan bir cismin ışık hızına ulaşması olanaksız diye biliyorum formüle göre ışık hızına ulaşması için gereken enerji sonsuza doğru gidiyor çünkü. yani bilinen fizikte cismin ışık hızına ulaşması diye bişey sanırım yok.

şu büyük cern çarpıştırıcısında bile parçacıklar çok büyük enerjiler kullanılarak ışık hızına yakın hızlara ulaştırılıyor ve çarpıştırılıyor.

ayrıca bir cismin diğer bir cismin içinden geçememe sebebi maddeler arasındaki itme kuvvetidir. ışık bir madde olmadığından manyetik alanlardan vs etkilenmediğinden dolayı ışığın bir maddenin içinden geçebilmesi örneğin cam ama duvardan geçememesi hızı ile ilintili bir konu değildir.

son olarak arkadaşınıza şöyle bir cevap verebilirsiniz ışık hızı diye bildiğimiz saniyedeki 299.792.458 metrelik hız ışığın vakum otamındaki hızıdır. ışığın hızı içinde bulunduğu maddesel ortama göre değişebilir örneğin camın içinden geçerken ışığın hızı 199 861 638 m/s düşer. ve hala camın içinden geçmektedir. ama bu hıza ulaştırılan cisim gene de duvardan veya herhangi bir cismin içinden geçemez.

geçmediğini kim söyledi?

yüksek ve düşük enerjili ışınlar geçiyor gayet. şöyle ki;

sen bugün dört duvar arasındaki evinden uydu yayınını gayet izleyebiliyorsun değil mi? yani uydudan gelen sinyal senin evin duvarına çarpıp geri dönmüyor. hadi onu geçtim, dört duvar arasındayken cep telefonu ile konuşabiliyorsun. her ne kadar dört duvar arasında olmasa daradyo teleskoplar, ışık yılı ötedeki gök cisimlerinden sinyal alabiliyor. uydudan gelen sinyal ile ışık bir olur mu hiç demeyin. görünür ışık, radyo dalgaları, yüksek enerjili ışınlar, bunların hepsi elektromanyetik ışımadır.

ışığın spektrumunu inceleyelim:

www.dnr.sc.gov

evlerimizdeki lambalarda yanan ya da güneş'ten gelen ışık visible light bölgesinde. güneş ışığı ortalama 5500 Kelvin civarında. ampüller 3500 Kelvin falan işte. bu bilgiler doğrultusunda sorunu şöyle sorabilirsin:

- düşük enerjili ışıma olan radyo enerjileri duvardan geçebiliyor. yüksek enerjili ışımalar da duvarlardan geçebiliyor. peki visible light, yani görünür ışık nasıl oluyor da duvarlardan geçemiyor? başı mı kel?

bu sorunun cevabı da şöyle:

tüm elektromanyetik ışımalar, bir engel ile karşılaştığında 3 tepkiden birini verir:

i) engel mengel tanımaz, basar geçer
ii) yansır ya da saçılır
iii) emilir (teoride durur)

ışımanın akıbetini yoğunluğu ve engelin kalınlığı belirler. yoğunluk da ışığın dalgaboyundan tut da kimyasal bileşenine kadar birçok parametreye bağlıdır. senin sorunda da yansıma/saçılma ya da emilme durumu söz konusu. bu da büyük oranda ışığın dalgaboyuyla ilgilidir.

demogoji yapma aga diyorsun farkındayım. ama bu ön bilgiler şart. özet geçiyorum; çok yüksek enerjili bir visible light (yani görünür ışık bölgesinin en yüksek enerjili bir örneği) duvardan saçılarak geçebiliyor (saçılma=scattering). bunu çok ince bir duvar ile test edebilirsin. aynı şekilde çok düşük enerjili bir visible light da çok ince bir yüzeyden (duvar diye daraltmak istemedim) yansıyabiliyor (yansıma=reflectance). orta seviye bir visible light ise dalgaboyundan dolayı (ve tabii ki duvarın kalınlığı ile ilgili olarak) emiliyor.

umarım tatminkar bir cevap olmuştur.

@sttc, eğer ışığı bir enerji formu olarak kabul edersek (ki ediyoruz) evet, ışık hızına çıkan her şey ışıktır.

uydudan gelen sinyal bambaşka bişey onu çatıdaki çanak anten topluyor yaklaşık 10ghz de mikrodalga bandında geliyor. sora lnb onu 950-210 mhz e downconvert ediyor bir kablo ile uydu alıcımıza ulaşıyor. yani uydu yayınları duvardan geçmez 2mm lik betondan bile geçemez.

sonra radyo dalgalarının çoğu aslında cismin içinden geçmez boşluklarından sızar.
mesela cep telefonu yayınları 900 mhz civarındadır ve bu frekansta beton ayna gibi etki eder gelen sinyalin çoook büyük bi kısmını yansıtır ancak dalga boyu ufak olduğu için deliklerden falan sızabilir. istersen 2cm kalınlıkta beton bi kutu yap telefonu içine koy kapağı hiç sızma olmayacak şekilde kapat telefonunun çalışmadığını göreceksin.


o vakit 100 terahertzlik bi elektronik verici yapsam o cihazın anteninden ışık mı çıkar ?

yoksa klasik elektromanyetik dalgalar gibi titreşen elektronlar mı oluşur ?

orpheus, ilgili cevabı özel mesaj yoluyla yolladım. verdiğim cevapta bi sıkıntı yok. ışığın duvardan geçip geçememesi için gereken şartlar ve sonuçlarını yazdım.

duvardan sızma, deliklerden geçme vs. bunlar teknolojinin uygulaması esnasında karşılaşılan olaylar. (küstahlık olarak algılanmasın) bu teorik sorunun cevabında yerleri yok.

ha evet, uydu yayını çanak antende toplanıyor, o kısmı atlamışım bi tek. ama genel olarak anlatmak istediğim açık yine de: yüksek enerjili ve düşük enerjili ışımalar bir duvardan (engelden) geçebiliyorken ışıma görünür dalgaboyuna yaklaştıkça duvardan geçme "olasılığı" azalıyor.

not: bir önceki cevabımdaki duvardan kastım, betonarme duvar olma şartı içermiyor. "engel" diyelim biz ona.

@orpheus;

uydudan gelen sinyalin nicin duvardan gecemedigini aslinda soylemissiniz zaten. 10^10 Hz frekansinda bir isima tabii ki duvardan gecemez. bunu 10^25 Hz yaptiginizda onunde pek bir sey kalacagini zannetmiyorum. gerci o zaman da sorun etki mesafesi oluyor. siz de cok iyi bilirsiniz ki dalga boyu, dolayisiyla etki alani ile frekans ters orantili. bu bilgiler isiginda benim soruya cevabim eger insan vucudundaki atomlari 10^30 Hz'lerde titrestirmeyi basarabilirsek bir gun, 4-5 cm kalinliginda duvarlardan gecebilmek de mumkun olacaktir. tabii sonrasinda nasil kendimize geliriz orasi ayri mesele.

sorunuza gelirsek, gorunur isigin frekans araligini bilmiyorum ama 100 terahertzlik vericinizden, deckard'in verdigi linkteki spektruma gore ya gorunur ya da ultraviyole isima gozleyebilirsiniz.

bence ışık hızına ulasırsan daha mistik bi şeyler yap.duvarlarla falan uğrasma derim.

raki masasinin degismez adami +1

bu arada ben duyurdaki özel mesajlarıma hiç bakmıyormuşum bir sürü şey gelmiş aylardır. deckard saysinde girdim baktım.

Oteline ve misafirin görüntüsüne göre değişebilir.

alırsın ya, nie almayacaksın?

2 kişilik para verirsen, misafirinde uygun olursa otele kaabilir.

sahaflara bak bi.

ben de mevcut.

(bkz: daemon tools)

ayrıca nero ile cd/dvd'ye yazabilirsiniz.

iso'yu winrar'da açar. Amacınız program kurulumu ise mount etmeniz gerekir. Power iso, virtual cd, daemon tools gibi bir program kullanmanız gerekir.

Hepsi yazdırabiliyor da...

www.youtube.com

valla tam anlayamadım, şimdi ne dediğini. saniye 57

bence o arada bır sey soylemıyo---dil sürçmesi var sadece.

"ifade ver" demekte.

Şarkı var böyle, Murat Yılmazyıldırım'ın:

www.anatolianrock.com

italyan kültür merkezinin sitesine gir. orada a1 den c2 ye kadar tüm herşey var.

italyan kültür'de girebileceğiniz celi sınavları var.

Vittoria ( sanıyorum böyleydi) tahmin ettiğimiz kadar güzel değildi.
-öldürülen profesör V. nin babası kitapta filmde ortağı
-projeyi kitapta V. ve babası biliyor sadece filmde bütün cern
-yine hayal ettiğimiz bi cern çıkmadı
-V. Şortla geziyor kitapta filmde uzun etek
-Max bilmemne var sakat filmde o yok suçlu richter gözüküyor
-katil yani haşhaşin kitap ortadoğulu müslüman yani filmde danimarka'lı
-katili langdon öldürüyor kitapta filmde arabası patlıyor
-kitapta olayı tüm dünya öğreniyor bi muhabir sayesinde filmde kimsenin haberi yok olaydan
-kitapta helikopter havalanırken langdon içerde filmde ise hiç binmiyor
-4 kardinalin hepsi ölüyor kitapta filmde havayı temsil eden kardinal eden hayatta kalıyor
-son kardinal filmde papa oluyor kitapta moratti oluyor
-camerlengonun papanın öz oğlu olması kitapta var ama filmde yok

daha neler neler var ama aklıma gelmedi ayrıca bunlar el emeği göz nuru şuku pls.

ses kartı driver'ını yükledin mi:\

ses kartınız yanlış yüklenmiş veya hiç yüklenmemiş... muhtmelen videolarda da benzer bir sorun yaşayacaksınız... eğer ses kartını yüklememe rağmen bu sorunu veriyor diyorsanız. ne yazık ki bir nedenden dolayı ya yanlış driver yüklenmiş ya da sorunlu yüklenmiş... bunun nedeni genelde bilgisayarı yeniden başlatayım mı dediği zaman ... "aman dur şu driver ı da yükliyim öyle başlat" demenizden dolayı olmakta...

ses kartını tekrar yüklemek ne yazık ki biraz zahmetli bir iş... öncelikle varsa denetim masasından driver ı kaldırın...
daha sonra bilgisayarı güvenli modda açın ve bilgisayarım üzerine sağ tıklayarak özelliklere girin ve donanım sekmesinde aygıt yöneticisini açın...burada ses kartı ile ilgili(hoparlör işareti olan kısım) ne varsa sağ tıklayıp kaldır veya sil deyiniz.

bilgisayarı tekrar başlatınız ve ola ki yeni donanım bulursa, düzgün driver ı yükleyiniz... eğer yeni donanım bulundu uyarısı almazsanız, denetim masasından donanım değişikliklerini tara (donanım ekle) diyerek ses kartını bulabilirsiniz... yine bulmazsa ..driver ı yüklerken zaten kendi bulacaktır... kolay gelsin şimdiden...

not: bu işlemden önce everest ultimate adlı programı yükleyerek veya kafanı kasanın içine sokarak ya da laptopu ters çevirerek anakart/model öğrenip güncel driverı indir.

swing yapmayı mı seviyodu bu arkadaşlar
swing brothers mı ne bi film vardı belki odur.