[]

tweet aranıyor! (kafayı yiyeceğim!)

ahali selamlar,

öncelikle buranın hala aktif olmasına çok sevindim. uzun zamandır işim düşmüyordu, şimdi düştü.

geçenlerde bir tweete denk geldim. bir çiftin oturma odası ve özellikle koltuk takımı gösteriliyordu.
koltuk takımının olayı 4 parça olması ve çeşitli şekillerde bir araya getirilerek odaya başka bir hava katmasıydı. örneğin birinde 4 parça bir araya getiriliyor be koltuk takımı geniş konforlu bir love seat oluyordu. diğerinde koltuklar ikişerli karşılıklı konuyor ve oda sohbet moduna geçiyordu. günlük kullanımdaysa koltuklar yanyana diziliyor ve klasik bir koltuk haline geliyordu vs.

mal gibi tweete kalp atmamışım arayıp duruyorum ama nafile, kafayı yiyeceğim!!

bir kere daha böyle olmuştu hala o tweeti bulamadım. orda da bi kızın evinde yatıya kalan abimiz sabah simit almaya gitmiş ve döndüğünde muazzam bie kahvaltı sofrasıyla karşılamış (güya) ama sofra gerçekten muazzamdı.

bi el atın be ahali, çok müşkül durumdayım

 
Twiti bilmem de bahsettiğiniz koltuklar Normod marka modüler koltuklar ise oradan yola çıkabilirsiniz belki.


  • desdenova34  (31.08.23 15:56:25) 
tweet gözümün önünde gerçekten, neredeyse her sahnesi aklımda. ama ben de bulamadım. yabancı bir hesaptan paylaşıldığını anımsıyor gibiyim


  • psipsipsi  (31.08.23 16:22:31) 
google görsellerde "modular couch" olarak aratmayı deneyin, resminden tanıyabilir ya da benzerini bulabilirsiniz.


  • halanne  (01.09.23 09:09:12) 
baska kombinler yapildigi icin ikea söderhamn serisi olabilir mi acaba koltuklar?


  • c1b2k3  (01.09.23 09:26:10) 
[]

1 hatta 2 modem bağlanır mı? Ya da ne bağlanır?

Şöyle ki ağalar;

Modemim evde salonda... Masaüstü bilgisayarım ve ps4 modeme kablo ile bağlı. Yatak odasındaki tv ise interneti kablosuz alıyor. Sorun şu ki wifi ile çok sıkıntılı internet alıyorum. Kabloyla 45-50 mbit hız alıyorken, wifiden çok değişken aralıklarda -bazen 1 mbit bazen 3 bazen 5- sağlıksız bir internet alabiliyorum. Netflix falan hep donuyor, tablette de durum farklı değil. biraz araştırdım bluetooth mluetooth hep etkiliyormuş bu bağlantı durumunu. benden de maaşallah bluetooth bol. kızın telsizi bile etkiliyormuş. neyse...

benim tenin altında da internet çıkışı var. modemi oraya alsam bu kez pc ve ps4'te sıkıntı yaşayacağım. yatak odasına da bişey taksam ve ordan da interneti kablosuz alsam tvye. nasıl yaparım bunu? bi modem daha mı takmam lazım? teknolojiden anlarım ama bu networking olayına hiç basmıyor kafam. router var mesela ne işe yarar bir türlü anlamış değilim :) galiba bu işe yarıyor. bir bilen aydınlatsın allah için. takıyorum böyle şeyleri kafaya.

sağolun var olun.

 
Powerline


  • passion rules the game  (21.12.17 23:16:54) 
Selam,

Modemden ikinci bir noktaya cat5 kablo çekip access point kullanırsanız işinizi görecektir.
  • allegrezi  (21.12.17 23:23:13) 
[]

Muah! Power Tv'de çıkan bi şarkıyı arıyorum.

Bütün gün aklıma takıldı. PowerFm Tv kanalında izlediğim bi klipti. Kadın şarkıcı, değişik tipler var, yürüyen merdiven var, tuğlalı apartmanlar var, kısa saçlı siyahi bi kadın var, şarkıcının boynunda isim yazan bi kolye var. Şarkının bi yerinde muah diye öpücük atıyor. Hatırladıklarım bunlar. Bi el atıverin lütfen.




 
dua lipa-blow your mind

mwah yazıyo kadının boynunda şarkının diğer adı da o:)
  • carabelli  (05.02.17 00:29:13) 
Süper hızlı cevap!! Harikasın, çok teşekkürler!!


  • cmysn  (05.02.17 00:33:55) 
[]

Telefon hafızasında biriken fotoğraflar

Selam!

Telefonda zamanla sayısı binleri bulan birikmiş fotoğrafları nasıl ayıklıyorusunuz?? Benim telefonda 13.000 küsür fotoğraf ve video birikmiş! Nasıl işin içinden çıkıcam bilemiyorum. Sizin yönteminiz nedir? Bu fotoğraf yığınıyla nasıl başa çıkabilirim??


 
silerek.
önce bilgisayara at tabi.

  • nedendir bilinmez  (03.11.16 10:25:05) 
google photos ile senkronize yapıp telefondakileri siliyorum


  • Sir Anthony Hopkins  (03.11.16 10:46:52) 
Hepsini bilgisayara aktarıyorum. Aktarma bitince telefondakileri siliyorum.

Bilgisayarda 13.000 fotoğrafın gereksiz olanlarını eleyip atıyorum 6000 e indiriyorum. Sonra onlara dönemine göre klasör yapıyorum. 2016 Yaz ya da Kar Tatili vs gibi. Sonra o klasörü yıla göre mesela 2015 ya da 2016 diye daha önceden açtığım ana klasöre sürüklüyorum. Onu da hard diske kaydediyorum.

Evet 1-2 saatlik bir iş ve henüz fotoğraflar tazeyken çok da değerli bir şeymiş gibi gelmiyor. Ama daha dün eşimle 7 sene önce çekildiğimiz ve yine aynı şekilde klasörlediğim fotoğraflara baktım ve dedim ki iyi ki o dönem üşenmeyip yapmışım. Yıllar geçince ne hangi yıldı ne ne zamandı bilemiyor insan. Yaşlanınca bunlara bakacağız değil mi? :) Fotoğraf kronolojisi yapmayı seviyorum ben. Bir nevi digital albüm benim hard diskim.
  • medre  (03.11.16 10:47:41 ~ 10:49:46) 
1 tb'lık harici bellek aldım ona atıyorum. ama yine de telefondaki fotoğrafları silemiyorum. yedekte olduklarını bildiğim halde kıyamıyorum


  • yemrem  (03.11.16 10:59:15) 
google photos +1 kendi kendine video gif fln yapıyor, eğlenceli oluyor.


  • whoosie  (03.11.16 11:19:24) 
Bilgisayara atıp ACDSee adlı fotoğraf ayıklamak programıyla düzenliyorum sonra mega'ya yedekliyorum fotoğrafları


  • herp  (03.11.16 12:54:28) 
64gb'lık hafıza kartımın 50gb'ı dolduğunda harici diske atıyorum. Harici diskte yer açmam gerekirse sadece gereksiz videoları siliyorum 1080p videolar hayvan gibi yer kaplıyor.


  • kimlanbu  (03.11.16 13:54:41) 
Harddisk güvenilir gelmiyor bana. Bi ara kaybeder gibi oldum bilgilerimi, kafayı yedim. Bulut hizmeti daha güvenli sanki. Bastıran yok mu ya hiç?


  • cmysn  (03.11.16 15:37:17) 
[]

Mac Mini için kablosuz mouse önerisi

İyi günler ahali,

Mac mini aldım. Tvye bağlı kullanıyorum. çok güzel bi kablosuz klavye aldım. şimdi de kablosuz mouse olayını çözmem lazım. hali hazırda eski faremi kullanabilsem de performans alamıyorum. magic mouse almaya da çekiniyorum çünkü her zamanki gibi insanlar iki ayrılmış durumda bu konuda. kimisi çok övüyor kimisi çok yeriyor. ben de o kadar para vermek istemiyorum doğrusu.

önerilerinizi bekliyorum.

 
magic mouse çok iyi. ikinci el uygun fiyata var. sahibindene bak.


  • ertalpius  (21.10.15 14:41:40) 
[]

mac te alkislarlayasiyorum.com

mac mini de alkislarlayasiyorum dan video izleyemiyorum. nedendir




 
flash player, tarayici problemi falandir


  • mayeskuel  (12.10.15 20:52:38) 
[]

Kedili evin temizlik ve hijyeni

Ey ahali!

Evimizin bireyleri arasında bol tüylü bir sibirya kedisi mevcut. 3 yıldır beraberiz. Fakat son zamanlarda kendisinin tüyleriyle baş edemez olduk.

6-7 ay öncesine kadar büyük bir evimiz vardı. Evdeki tüy yoğunluğu çok göze batmıyordu. Mesela geniş bir salonumuz vardı. Oraya pek girmezdi. Orası genelde temiz ve tüysüz kalırdı. Salon geniş olduğundan temizlemesi de kolay oluyordu zaten. Evin diğer kısımlarının temizliğiyle de başaçıkabiliyorduk bir şekilde.

Fakat şimdi küçücük bir evimiz var. 2 oda 1 salon... Odalar küçücük... Haliyle kendisine pek kısıtlama koyamıyoruz. Eşim de ben de çalışan insanlar olduğumuz için çok sık temizlik yapamıyoruz.(Ev küçük eşyalar da büyük olunca temizlik yapmak da ayrı bir dert oluyor zaten) Yapsak bile 3 gün içinde ev eski haline dönüyor. Beni de en çok bu sıkıntıya sokuyor. Sanki gün aşırı temizlik yapsak bile yetmeyecekmiş gibi.

Koltuklar, koltuların altları, halılar, kıyafetlerimiz hep tüy! Tabi bir de kedi kumu derdi var. Kum balkonda ve kapalı, yani koku problemi yok ama kedimiz iri -baya iri- olduğu için patilerinde hep kum kalıyor. O kumları da hep eve saçıyor. Eve misafir çağıramaz olduk. Bu durum iyice canımı sıkmaya başladı :(

Siz bu durumla nasıl başa çıkıyorsunuz ey kedi sahipleri? Kedi olan bir evin temizlik ve hijyeni nasıl sağlanır? Bu işin püf noktaları, trikleri nelerdir? Bu dertten muzdarip eminim başkaları da vardır, onlarda istifade etsinler, kedi severler bi el atın...

Şimdiden teşekkürler...

 
Tüyler için hergün 5 dakika ayırıp tüyleri fırçalarsanız, dökülmek üzere olan tüylerin çoğu fırçada kalır. furminator markayı tavsiye ederim.


  • innerbliss  (29.09.15 12:13:37) 
bizde de uzun tüylü scottish kedi var. alıp giyicem bakıyorum yıkanmış ütülenmiş kıyafetlerimiz bile kendisinin tüyleriyle dolu o_O roll'lar varmış bu problem için, kullanışlıymış bayağı ama denemedim henüz ben.

temizlik için yapacak bir şey yok. kumlar için, tüyleri için 2-3 günde bir temizlik gerekiyor. tarıyorum facia tüy çıkıyor, yine de bitmiyo bitmiyo! bizimki ortalığı dağıtıyor bir de, sizinkinde bu yokmuş en azından :p


çözüm: sık temizlik
  • sayns  (29.09.15 12:24:56) 
bol bol furminator ile fircalamak lazim.
topaklanan kumlari deneyin.
rolla gerek yok koli bandi ile tertemiz oluyor butun kiyafetler :D
  • chaotic good  (29.09.15 12:32:24) 
haftada bir pismis yumurta sarisini mamasina karistirin ve suyuna ya da mamasina da bi kasik elma sirkesi koyarsaniz tuy dokumu azalir. elektrikli supurge oncesi halilarinizi ve koltuklarinizdaki tuyleri ameliyat eldiveni ile toplayin. hem kedisi hem de kopegi olan biri olarak tuy sorununu bu sekilde minumuma indirdim.


  • a a ne dedii  (29.09.15 12:40:27) 
ortalağı bulaşan kumlar için biz şöyle bir çözüm bulduk www.ikea.com.tr bu paspası kum plastiğinin önüne ya da büyük kısmı önünde kalacak şekilde altına koyarsanız tırtıklı yapısı gereği tüm kum paspasta kalıyor. etrafa bulaşmıyor. paspası da bir kaç haftada bir silkelerseniz kum sorunu çözülür sanıyorum.


  • all i know is pickle  (29.09.15 12:51:27) 
cevaplar için teşekkürler. şöyle bir değerlendirecek olursak;

@innerbliss, @chaotic good furminator'ü ben de duydum. hatta geçenlerde internetten aldım. fiyat çok uygundu. kıllanmama rağmen deneme maksatlı aldım. gelen ürün orjinal değildi tabi ama çok kalitesiz de durmuyordu. denedik. bir poşet tüy çıktı kediden. sonra endişelendim zarar verir tüylerine diye. 80 lira verip orjinal furminatör almalı mıyım sizce? yani olay alette mi, markada mı? ayrıca hep topaklanan kum kullanıyoruz. kalın taneli, ince taneli fark etmiyor patileri çok büyük. paspası deneyeceğim.

@sayns roll kullanıyoruz her daim. hatta bazen bütün evi o rolllarla temizleyesim geliyor :) evden çıkarken kullanıyoruz rollu. kumaş pantalonu giyiyorum bi sürtünüyor bizim haylaz, paçam kople tüy! :) roll bu işler için iyi. @chaotic good koli bandı da iyidir ama kıyafete zarar verebilir. roll bulamazsam kullanıyorum ama :)

@a a ne dedi, @all i know is pickle yöntemleri deneyeceğim
  • cmysn  (29.09.15 13:09:41) 
@krem peynir

koltuk örtüsü mantıklı. benim de aklıma gelmişti aslında. kurutma makinam da var. yıkayıp kuruturum tertemiz olur. rollları ben de ikeadan alıyorum. dediğiniz gibi hem ucuz hem kaliteli. zaten paspas da alıcam. bu ara bi ikeaya gitmem gerek :)

aslında hayat tarzımı başkalarına göre şekillendirmekten ziyade "acaba ben mi birşeyleri eksik yapıyorum"a cevap arıyorum. gözden kaçırdığım, bilmediğim şeyler olabilir. yaşam alanım daha temiz olabilecekse neden olmasın? biz bir kediyle yaşamayı seçmekle pek çok şeyi göze aldık. bizim misafirlerimiz de almalı. yemeğinden tüy çıkmasını göze alamayacaksa evimizde yemek yemeyebilir örneğin. ben o ihtimali azaltmaya çalışıyorum sadece. sonuçta o evde en çok biz yaşıyoruz ve yaşam alanımızın temizliği ve hijyeni en çok bizi etkiliyor.
  • cmysn  (29.09.15 13:40:50) 
bizimki o kadar tüy dökmüyor ama ben çareyi sık süpürmekte buldum. hafta içi iki gün, haftasonu bir gün şeklinde mutlaka haftada üç kez süpürüyorum. tabii elektrik süpürgesi de önemli tüyleri toplayan iyi bir tane edinin mutlaka. yoksa yapılan bütün iş boşa gidiyor.

salonun koltuklarını ve halısını örtüyle örtüyorum mutlaka eşyalar beyaz olduğu için kedinin tüyleri direk göze batıyor yoksa. hem tırnakladığı zaman zararda veremiyor böylece. bursa kumaş pazarı tarzı dükkandan aldım örtüleri sadece neleri örteceğinizi söylüyorsunuz onlar kaç metre kumaş gider biliyor zaten. misafir geleceği zaman kaldırıveriyorum örtüleri. tertemiz oluyor bi toz alıyorum tamam.

kumunun önüne şu bir milyoncularda satılan delikli kaydırmaz örtülerden koyuyorum. patisinde kalanların büyük çoğunluğunu tutuyor. patinin arasında kalan tek tükler ise sık süpürge açtığım için sorun olmuyor.
  • yue  (29.09.15 14:02:30) 
tüm cevaplar için teşekkürler! toparlayacak olursak;

-evimizden rulo yapışkanlı tüy toplayıcıyı eksik etmiyoruz. şöyle bişey; (git: www.ikea.com.tr)

-kedimizi düzenli olarak tarıyoruz. bunun yanında -özellikle kedimiz uzun tüylüyse- furminatör kullanıyoruz. furminator için de şöyle alalım; (git: www.google.com.tr

-koltuklar için tüy tutmayan kumaştan örtü kullanılabilir.

-kedimizin tuvalet kabının önüne, patileri arasında kalan kumları toplayacak biçimde tırtıklı yapıda paspas koyuyoruz. bir örnek; (git: www.ikea.com.tr) başka alternatifler de olabilir...

-kedimizin tüy sağlığı için kaliteli mama kullanmaya özen gösteriyoruz. vitamin takviyesi yapmayı ihmal etmiyoruz.

-mümkünse hayvan dostu bir elektrik süpürgesi ile evimizi haftada en az 3 kez süpürüyoruz.

-tüm bunlar yeterli olmazsa son çare olarak, yaz aylarının başında kedimizi tıraş ettiriyoruz. (bazı veterinerler ve pet kuaförleri -belki de çoğu- bu işlemi yaparken hayvanı narkozla uyuttuklarından bu yöntemi ben çok tavsiye etmiyorum. en azından her sene uygulanacak bir yöntem olarak görmüyorum. belki 2-3 yılda bir yapılmalı. ya da narkoz kullanmadan halledebilen birilerini bulmalı. bilginize...)

olabildiğince tüysüz günler :)
  • cmysn  (29.09.15 14:39:12) 
Merhaba,

Bence tıraş son çare değil, yaz aylarının başına yapılması şart değil, narkozla uyutmayan yer bol, her sene uygulanmasında da bir sakınca yok bence.

Dört kedimiz var, kapıdan arabayla alıyorlar, tıraş edip kapıya getiriyorlar, mis. Sadece yıkatmamanızı tavsiye ederim. Tıraş yeterli oluyor zaten, su stresine girmese de olur.

Tıraş olmaması hayvana da yazık bence. Kendini temizlerken yaşadığı mücadele, onca tüyü yutması, yediği mamanın canına değil tüyüne gitmesi...

Bizimkiler geçen hafta tıraş oldular, cıbıl ve mutlular :) Bilginize.
  • bir garip melek  (29.09.15 20:33:59) 
en son toparladığın bilgi yığını için bir ek yapayım bende, kedinin çıkmasını istemediğiniz yerler için çift taraflı bant alıp yapıştırıyorsunuz, kedi oraya çıkıp oturmuyor tüyleri yapıştığı için.

evinde bilgisayar ile çalışanlar için ise bilgisayarın yanına bir karton kutu koyduğunuzda (pizza kutusu falan) gidip ona yatıyor, siz rahat ediyorsunuz.
  • selam  (29.09.15 22:39:21) 
lütfen bu duyuruyu silme :) öneriler harika. @selam'ınkinde olduğu gibi bizimki de kağıt, kutu nerede varsa oraya gidip yatıyo :)


  • sayns  (29.09.15 22:43:03) 
@garip bir melek

kediyi tıraş etmek tamamen size bize faydası olan bir şey. yoksa bahsettiğiniz gibi normalde kedi ne sıcaktan bunalır ne de kendini temizlerken yuttuğu tüyler kendisine zarar verir. zira doğal ortamında kedileri tıraş eden yok ve bu şekilde çölde dahi yaşayabilmektedirler.

doğal ortamına bıraktığınızda kedi ağaca, duvara vs. yerlere sürtünerek üzerindeki fazla tüyü atabilir. kendini temizlediğinde yuttukları tüyleri kusarak çıkartabilir. sindirim sorunu yaşadıklarında çim gibi bitkiler yiyerek kendi dertlerine derman olabilirler. bu nedenle ev ortamındaki kediyi taramak, tırnaklarını kesmek doğaldır çünkü evde ağaç gibi sürtünüp tüylerini atabileceği,tırnaklarını törpüleyeceği bir obje bulunmayabilir. siz bu doğal sürecin bir parçası haline gelirsiniz. ama tıraş kediniz için doğal bir süreç değildir. bilakis kedinizin mutsuz olmasına, utanmasına hatta depresyona girmesine sebep olabilir. yani mutlu olan sizsiniz kediniz değil.

sağlık sorunu olmadığı takdirde kedilerin tıraş edilmesini doğru bulmuyorum.

edit: şu yazıya bir göz atabilirsiniz (git: sevgilikopegim.com) ayrıca (bkz: kedi tıraşı)
  • cmysn  (02.10.15 16:22:11 ~ 16:38:43) 
[]

Kullanılmayan oylar?..

Şimdi benim sorum hem politik hem apolitik arkadaşlara,

2011 genel seçimlerine baktığımızda 8 küsür milyon seçmenin sandığa gitmediğini görüyoruz;

kaynak: tr.wikipedia.org

MHP'nin aldığı oyun 5 küsür milyon CHP'ninkinin 11 küsür milyon olduğunu düşünürsek çok ciddi bir rakam.

Sorularım şunlar;

1-Sandığa gitmeyen bu kitlenin gerekçesi nedir?
2-Yüzde kaçı bunu bilinçli olarak tercih ediyordur?
3-Bu rakam gerçekten de çok ciddi bir rakam değil mi?

Teşekkür ediyorum.

 
ciddi rakamlar görmek istiyor isen 3 kasım genel seçimlerine bak bence.

akp'nin aldığı oy oranı %22küsür, aldığı oy da 10-11 milyon civarı. geçersiz oylar, boş oylar ve kullanılmayan oylar ise 9-10 milyon civarı.
  • kulkke  (15.03.14 15:51:27 ~ 15:51:33) 
aslında avrupayla kıyaslandığında gayet iyi katılım oranları, fransada son seçimlerde %30larda kalmış katılım. ama sebep? asıl merakımı cezbeden bu.


  • cmysn  (15.03.14 16:01:33) 
2-sebep çok bilmemiz.
herşeyi biliyoruz inanılmaz, herkes bişeyin uzmanı.
herkes herkese müdür.
çok uluslu şirket gibiyiz,herkes profesyonel.

fakat şu gerçeği atlıyoruz.

oy kullanmak bir görevdir.

Vatandaşlık Görevleri
1- Kanunlara Uymak
2- Vergi Vermek
3- Askerlik Yapmak
4- Seçimlere Katılmak (Hem hak hem de görevdir.)

Edit: Tabi görevlerini yerine getirmeyen bizler sonra hak iddia etmeye çalışıyoruz.
Oy kullanmayarak hak iddia etmekten, eleştiri yapmaktan vazgeçtiğimizi beyan etmiş oluyoruz.
Bu kısımları pek bilmiyoruz kanımca.
  • cecilia  (15.03.14 16:08:26 ~ 16:13:58) 
oy kullanmamak-geçersiz oy kullanmak yahut seçim boykotu ile daha saçma sapan ne duyabilirim diye beklerken, bir tane de @comptrol ekledi bunlara. tuzu kurular seçimleri boykot ediyormuş-geçerli oy kullanmıyormuş. nereden ulaştın buna? hangi istatistikle, hangi analizle, hangi yöntemle? tüm dünya coğrafyasında pratiği olan ve nedeni de aslen genel hoşnutsuzluk ve tepki olan bir tutumu "hoşnutlardır" diye genellemek için ne içmek gerekiyor bilemedim gerçekten.

@cecilia protesto için yapılan bir eylemi "eleştiri hakkından vazgeçmek" düzeyine indirgemek çok güzelmiş. en son ortaokul son yurttaşlık dersinden kalan bilgilerle yaşamaya devam ediyoruz galiba bazılarımız bu arada - aradaki açığı nasıl kapatıp da izah yapılır bilemedim. profesyonel birisi gerekli sanıyorum ki birşeyleri bu noktada anlatmak için.

yok alakası yukarıda denilenlerle tutumun. basit bir google araması ile de bulabilirsin nedenlerini.

türkiye'de ne kadar kişi bilinçli olarak sandığa gitmiyor orası meçhul bu arada, kim ne derse doğru olmayacak pek de.
  • kulkke  (15.03.14 16:28:32 ~ 16:32:26) 
Aslında amacım eleştirmek değil. Bu bir gerçek. Ve anladığım kadarıyla her yeni seçimde bu tercihi kullananların sayısı artacak. Maalesef siyasi iklim bizi seçeneksizliğe mahkum bıraktı. Toplamda 4 tane tercihi var aslında seçmenin. AKP, CHP, MHP ve BDP. Bunun dışında kalan partiler maalesef siyasetçilik oynuyor. Meclise girme şansları 0 (sıfır). Bunun bilincinde olan seçmen oy vermemeyi tercih edebiliyor. Bu da meclisin temsiliyet gücünü düşüren bir etken. Bu kitleyi harekete geçirebilecek bir oluşum olsa ne güzel olmaz mı?


  • cmysn  (15.03.14 16:38:35) 
@comptrol ilk olarak abd'de iki ana parti olmakla beraber, meclislere üçüncü partiler yahut bağımsız adaylar da girebiliyor-girebildi, bu öyle bir ayrıntı. onun haricinde abd'de protesto amaçlı geçersiz oy atımı var. mickey mouse yahut bugs bunny resimleri konulur pusulaya örneğin, falan.

gene abd'deki adaylık sistemi ve seçim sistemi ile türkiye'nin yakından uzaktan alakası yok; demokrat parti de cumhuriyetçi parti de parçalı yapılar. özellikle demokratların içerisindeki herkes aynı değil, çok farklı uçlarda adamlar var.
  • kulkke  (15.03.14 17:02:09 ~ 17:13:17) 
kulkke, baya profesyonel oldu.
referanslar, kanıtlar, çürütemediğim sitaset bilimciler falan.
çok hoş.

utandım bak şimdi ben.
  • cecilia  (15.03.14 17:16:06) 
@cecilia burada seni eğitmek için bulunduğumu sanmıyorum. kaldı ki orta-son yurttaşlık dersi bilgileri ile konuşan kişiyi de eğitmek o kadar kalkışacağım bir iş olmayabilir; kalkışacak birisi bir ara yapsın, ben ne yapayım? politik-ekonomi falan mı anlatayım, devlet tanımı mı yapayım, seçim sistemlerini mi anlatayım sonra da tarihteki seçim boykotlarından mı dem vurayım, protesto oyunun farklı bakışlar için gerekçelerini mi sıralayayım; daha temele de inmek gerekebilir. ne diyeyim, meraklısı bir ara girişsin o işlere.


  • kulkke  (15.03.14 17:22:23 ~ 17:23:40) 
peki bebeğim yorulma sen.

edit: tamam en son sözü de sen söyle.

didit: çay doğru ama bak. doğruya doğru.
  • cecilia  (15.03.14 17:25:36 ~ 17:34:08) 
şimdi senin yanıtın da, bu da silinecek de, bebeğim diyerek komiklik yaptığını sanmak, üste çıkmaya kalkışmak falan; politik bakış açın haricinde de orta-sonda kalan bolca şey görmüyor değilim. abinin\ablanın yahut babanın\annenin bilgisayarını mı aldın bak yoksa, doğruyu söyle; kızmasınlar sonra? senin için söyledim bak.

daha da durmayayım bu arada, ne olmuş hitabet biçimi. kaçıp gideyim çay içeyim.
  • kulkke  (15.03.14 17:30:16 ~ 17:33:49) 
Seçimde oy kullanmamanın bir sürü sebebi olabilir. Benim düşüncem şu: Eğer sandığa gitmeyen seçmenler arasında bir seçim yapılacak olsa; sonuç, sandığa gidenlerin arasında yapılan seçimden çıkan sonuca çok yakın olur. Başka bir deyişle bu 8 milyon kişi gidip oy kullansa, siyasi herhangi bir dinamik ve ya dengede değişim olmaz.
Çünkü sandığa gitmeme sebepleri diğer 40 milyon seçmenden farklı düşünmeleri ve onları temsil edecek bir siyasi oluşumu heyecanla bekleme değil. Evet hiçbir siyasi çizgiye kendini yakın bulmadığı için, tepki olarak oy kullanmayan küçük bir kitle var. Ancak bu insanların büyük çoğunluğu,

Hasta olduğu için gitmiyor, başka bir şehir/ülkede olduğu için gitmiyor, üşendiği için gitmiyor, gitse de sonucun fazla değişmeyeceğini düşündüğü için gitmiyor. Ve büyük kısmı da kararsız olduğu için gitmiyor ancak yine çoğunluğun alternatifi Akp, 2. sırada Chp, 3. sırada Mhp)

Anketlerdeki kararsızların parti tercihine ve oranlarına bakarsanız tabloyu daha iyi görürsünüz.
  • mountaincat  (15.03.14 18:09:40 ~ 19:08:13) 
[]

Kainatın efendisi

Kimdir?




 
Şu ankini soruyorsan Matt Smith..

www.blastr.com
  • EkimBebesi  (12.10.13 03:21:41) 
zeus'tur.


  • bohr atom modeli  (12.10.13 03:35:46) 
Heman yazmaya gelmiştim yazmışlar çok üzgünüm. O zaman kainatın efendisi yarattığımız "zaman" kavramıdır diyip kaçıyorum.


  • herospower  (12.10.13 03:51:57) 
messi. çölde bir vaha gibi


  • eyyor  (12.10.13 04:39:44) 
Allahtır, rabbul alemin


  • Kızılçam Kitabevi  (12.10.13 09:15:11) 
benim.


  • doxanikee  (12.10.13 10:22:16) 
yoktur.


  • kül  (12.10.13 10:26:50) 
Odin.


  • thor odinsson  (12.10.13 10:36:28) 
ilk başta akla allah gelse de literatürde hz. muhammed'dir.


  • nereye bu gidis  (12.10.13 10:49:31) 
[]

Kelime birleştir

Her fotoğraf bir kelimeyi temsil ediyor. Ama sanırım bir yanlışlık var. Sıyırmak üzereyim. Kelimeyi bulamıyorum. Yardım.




 
taş + "bir şey" bence ama "bir şey" nedir bilemedim.

ekleme: elmastraşı olabilir mi?
  • knight of cydonia  (09.10.13 01:08:25 ~ 01:09:55) 
ikinci kelima traş işte ama ilki ne.


  • a perfect lie  (09.10.13 01:10:05 ~ 01:10:35) 
elmas traşı?


  • ron dennis  (09.10.13 01:10:42) 
bi şey tıraşı :)


  • nathanieltroy  (09.10.13 01:11:01) 
elmastıraş sanırım :)


  • nathanieltroy  (09.10.13 01:13:42) 
elmas taşçılar?

on harfse

elmas tıraş
  • devilred  (09.10.13 01:26:23 ~ 01:28:11) 
damat traşı


  • halanne  (09.10.13 10:05:18) 
Süpersiniz!
Cevap Elmastıraş. O neyse artık.

  • cmysn  (09.10.13 10:14:58) 
[]

1 senedir kafama takılan şarkı

Yahu geçen sene radyoda dinlediğim bir şarkıydı. Şarkı nasıl elektronik müzik yapılır üzerineydi. Elektronik müzik olmayabilir o ama mühim değil bilen anlıcaktır zaten. Şarkı hafif baslarla başlıyordu. Sonra bi adam "now beats" diyordu mesala beatler giriyordu şarkıya "now drums" diyordu drumlar giriyordu falan. sonra eli yüzü düzgün bi şarkı oluyordu baya. bok gibi anlattım biliyorum ama bilen anlıcaktır dediğim gibi. bi yardımcı oluverin yiğitler, çok kötü durumdayım.




 
  • waboose  (05.10.13 02:23:32) 
www.youtube.com mi acaba?


  • garip biseyler  (05.10.13 02:55:54) 
Maalesef :(


  • cmysn  (05.10.13 21:53:56) 
[]

Eşofman paçasındaki fermuar?

Amacı nedir?.. Bilen?




 
çorabı rahatça yukarı çekmek için :)


  • 9kuyruklukedi  (08.02.12 10:43:56 ~ 10:44:20) 
idmana geldin, esofmani cikartip sortla devam edeceksin idmana, esofmani cikarayim dedin o da ne, ayakkabilari cikarmadan cok zor oluyor esofmani cikarmak. ya ayakkabilari cikarip esofmani cikaracak ve tekrar ayakkabilari giyeceksin, ya da yandaki fermuari acip rahat rahat takilacaksin.


  • atmacaged  (08.02.12 10:43:56) 
sadece tasarım :)


  • brskpln  (08.02.12 10:47:26) 
aynı zamanda bir sakatlık vs olduğunda donu indirmek yerine paçayı yukarı çekebiliyorsun...


  • sli  (08.02.12 10:54:58) 
bir de fermuarı açık bırakınca yandan yırtmaçlı giymişsin hissi veriyor. ben seviyorum.


  • 9kuyruklukedi  (08.02.12 10:56:02) 
[]

Hangisi?..

Samsung i9003 Galaxy SL mi?
Samsung i9000 Galaxy S mi?

başka bir deyişle

Bu mu?
www.hepsiburada.com

Bu mu?
www.hepsiburada.com

 
panpa sgs kullanıyorum i9003ü daha ilk şimdi gördüm. yaygın olanı al derim, birde ekran ve hafızada sgs öne geçiyor


  • benlik bu kadar  (27.04.11 20:13:35 ~ 20:13:49) 
ben de öyle düşünüyorum ama tek şüphem pil ömrü... 9003 daha iyi gibi.


  • cmysn  (27.04.11 20:15:40) 
birde android 2.1 yazıyo, ben aldığımda 2.2 yüklü geldi, o da ilginç.
şarj süresi birazda sürüme bağlı, 2.3 de çok daha uzun gittiği söyleniliyor(denemedim)
tabi i9003 1650mah diyo ama değmez bence.
ekran yeter panpa
  • benlik bu kadar  (27.04.11 20:17:55) 
o kadarı fark yapmaz mı diyorsun? konuşma süresi baya farklı ama yahu. ekran olayı eyvallah. zaten aynı fiyatta olmaları onla alakalı ama. 9000 de efsane anladığım kadarıyla beğenmeyen görmedim.


  • cmysn  (27.04.11 20:30:00) 
9000 tabi ki. birinde clear lcd ekran var diğerinde super amoled.
9003 alırsan senle çok pis taşak geçer, sonra da hakaret ederim. o derece.

  • lorenzen  (27.04.11 21:30:28) 
[]

Devil filmiyle ile ilgili...

Yahu aklıma takıldı;

Şeytanın işi zaten ibnelik değil mi? Ne diye kötü insanları ibret-i alem olsun diye öldürmek istesin? Bilakis işi insanları yoldan çıkarmak değil mi? Yanlış mı düşünüyorum?


 
çok haklısınn!


  • Barbunya2  (31.03.11 00:25:26) 
[]

"Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum."

Açılın Entel geldi!

Ey ahali!

Şimdi benim ezelden beri bir sıkıntım var; üretememek...

Eskiden beridir kafamdaydı ama hep bir şeyleri bahane edip -okul, sınav, zamansızlık, imkansızlık, ve sair...- üstüne düşmedim. Ancak şimdi okul bitti. Akıllıca bir karar verip askere geldim ve asteğmen oldum. 2 aydır askerim. Kendime ayıracak bolca zamanım var ve bu sıkıntı tekrar gündeme geldi zihnimde.

Bu kez bir bahanem yok. Ne okul var, ne sınav, ne zamansızlık. Artık istiyorum ki bir yerden başlıyım. Her boka ilgim var, ama faydasız gelmeye başladı bu durum. Üretmek istiyorum artık..!

Yazmakla başlayabilirim mesela. E yaz amk elinden mi tutuyoruz? diyebilirsin ahali, haklısın da. Ama Nasıl? İşte bu noktada takılıyorum ve sevgili duyuru, bu noktada sen devreye giriyorsun. Hayde aydınlat beni, tavsiye et, fikir ver, şu entelektüel gence bir el uzat ve üretememe sancısından kurtar. Filme, diziye düşkünüm; inceleme, kritik olabilir mesela. Nasıl yapmalı ama nasıl? De bana...

Şimdiden şükranlar saygıdeğer Romalılar!

 
yaratıcı yazarlık olayını bir araştır. bunun için kurslar murslar, yazılmış kitaplar da var.


  • panina manina  (24.02.11 19:58:11) 
dalga geçme
geçen gün yoga dersinde şöyle bir konuşma geçti. çakralar vs işin işine karıştırmıycam ama yaratıcılığın önündeki en önemli duygusal engel suçluluk duygusuymuş dediler.
bi de rollo may'in yaratma cesareti kitabını öneririm.
bi de yarattığın şeyi pek fazla sorgulama, içinden aktığı gibi gelsin, sonra üzerinden zaman geçince eleştirel bir değerlendirme yaparsın. insanın (özellikle bu konularda) önündeki tek engel yine kendisi.
emin ol çoğu sanatçı veya yazar öyle düşünüp düşünüp bi oturuşta şahane cümleler, çizgiler döktürmüyor, yazıyor çiziyor yazıyor yıllarca, sonra onların arasından seçip beğeniyor.

bu son cümlem ile demek istediğim aslında üzerine düşünmekten ve araştırmaktansa artık yapmaya başlasan iyi olur. çünkü yaptıkça gelecek.
  • kediebesi  (24.02.11 20:00:08 ~ 20:24:59) 
@kediebesi

aslında bu aralar heves ettiğim konulardan biri de yoga :) meditasyon falan çok ilgimi çekiyor. odamda tütsüleri yakıp, bağdaş kurup oturmak falan :P cidden bunun üzerine de bir kitap falan önerirsen sevinirim. ayrıca sorgulamamak lazım evet ama bunu da nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. biraz mükemmelliyetçi bir yapım var. beceremeyince sıkılıyorum.
  • cmysn  (24.02.11 20:09:44) 
yoganın aktivite kısmı için yogatic.com öneririm, yönlendirmeli meditasyonları da var, çakralarla ilgili mesela. eft diye bir teknik var, sinir uçlarına vurularak yapılan, o da değişik...
meditasyon aslında bir tür düşünme tekniği, düşünceleri gözlemleme, düşünce ve duyguların uçucu hallerine tanık olmak gibi. o yüzden o kadar ritüelleştirmeden sadece nefesine odaklanarak bile işi çözersin. bi de bence mükemmeliyetçilik hele ki sanatta asla işe yaramayan bişi çünkü doğada, evrende mükemmel diye bişi olmamasına rağmen herşey olduğu haliyle bile mükemmel. :) bir salak düşüncem de sanatsal yaratımların aslında kişilere değil ortak bilince ait olduğu ve kişilerin sadece bir tür süzgeç ve aktarıcı olarak iş gördükleri. bu düşünceyle insan egosunu yaratımından uzak tutabiliyor.

  • kediebesi  (24.02.11 20:20:09) 
forumlarda falan mı takılsam? şöyle kaliteli...


  • cmysn  (24.02.11 20:21:27) 
@kediebesi

çakralar, teknikler, eft, mft... :) Ben en iyisi nefese odaklanıyım sadece :) şaka bir yana onlara da sıra gelir bir gün belki ama doğru nefes almak, odaklanmak zihni toparlamak ve temizlemek adına önemli gibi geliyor bana. mükemmelliyetçiliğimi çok derinlikli alma mesela şu yazıyı yazarken bile dakikalrca düşünüyorum. Dakikalarca yazarken hata yaptım mesela ama düzeltmemek için çaba sarfetmem gerekti. Böyle ufak tefek şeylere çok takılıp ana meseleyi kaçırıyorum çoğu kez. Zaten sanatsal yaratıcılığım olduğunu çok düşünmüyorum o nedenle sanatsal bir mükemmelliyetçilikten bahsetmek hadsizlik olur en basit ifadeyle. ama söylediklerine katılıyorum. elbette mükemmellik bir seviye değil bir ideal. benim istediğim kalemle kağıtla daha bir haşır neşir olmak. kelamım değil de kalemim daha güçlü olsun istiyorum. eksik hissediyorum kendimi bu konuda.
  • cmysn  (24.02.11 20:36:21) 
[]

Anadolu yakasında hafta sonu kalacak yer

Ahali bir sorum olacak;

İstanbul Anadolu yakasında Sabiha Gökçen'e yakın şöyle sakin, temiz, uygun, butik bir otel var mıdır? Sevgiliyle kalınabilecek, merkezi yerlere kolay ulaşılabilecek. Hadi canlar üşüyorum şu askere yardımcı olun.

Arz ederim.

 
Sabiha Gökçen' e yakın ve merkezi yerlere kolay ulaşabilecek bir yer yok maalesef. Epey uzakta Sabiha Gökçen.


  • liriamer  (19.01.11 21:36:53) 
[]

Rapidshare üyeliğimin bitmesine 3 gün kaldı!!

Sevgili duyurucular iyi akşamlar.

Rapidshare Pro üyeliği aldım Ağustos ayında. Kasımın 1'inde sona erecekmiş üyeliğim öyle diyor. Amma velakin 150 gb'a yakın indirme hakkım bulunuyor. Bu hak sanırım sona erecek üyelik bitiminde yanlış mıyım?? Eğer öyle olacaksa Allah aşkına tavsiye veriniz. Ne yapsam, ne indirsem, nasıl doldursam şu hakkı?? Baya da kullandım şimdiye kadar ama bitmedi bir türlü, ne bereketliymiş mübarek! Film ve dizi tavsiyelerinizi bekliyorum. Ama şunu belirteyim nacizane, iyi bir izleyiciyim, farklı, bilinmedik, şeyler olursa çok sevinirim. Imdb top 250'nin çoğunu izledim mesela. Belgesel falan olabilir. Dur yahu Zeitgeistleri indireyim de bulunsun...

Hadi canlar gavura gitmesin, gavur olmasın 150 gb...

 
ben olsam top 250 den eksikleri indiririm önce, sonra 5 6 adet yeni, güzel oyun, bu şekilde de biter artık herhalde..


  • deeperdown  (27.10.10 19:56:24) 
it's always sunny in philadelphia tum sezonlar
rocknrolla
elementartailchen


yardir
  • erich  (27.10.10 19:56:59) 
fileserve'den hesap açıp rapidshare linklerini oraya depolayabilirsin. oradam premiium üyeliğim yok diyeceksin büyük ihtimalle. maksat rapidshare'e kalmasın o 150gb :)


  • sutlu nescafe  (27.10.10 20:01:02) 
sen bize ver kullanıcı adı ve şifreni, biz senin için yok edelim o 150 gb ı


  • agresif koyun  (27.10.10 20:15:56) 
ver bize +1


  • cruor  (27.10.10 22:07:02) 
[]

Askerlik dönemleriyle ilgili...

Canlar!

bir sorum olacak askerlikle alakalı;

şimdi efendim ben psikolojik danışmanlık ve rehberlik okuyorum nam-ı diğer "PDR". bilen bilir eğitim fakültesinde bu bölüm. şimdi nasip olur da bi aksilik çıkmazsa bu sene bitiyor bölüm ve askerlik aradan çıksın diye gidip gelmek istiyorum bir an evvel ancak! kısa dönem mi uzun dönem mi ona karar veremiyorum. dahası buna kim karar veriyor onu da bilmiyorum. nasıl oluyor bu iş? ne ile alakalı benim askerliğin uzun dönem veya kısa dönem olması? tuzladaki sınav ne iş ve bununla bir alakası var mı? geleceğime yön verme konusunda mühim bir mevzu bu nedenle bilgilendirmelerinizi bekliyorum.

arz ederim!

 
bize soracağına bölümünden mezun olmuş birilerini bulup onlara sorsan daha iyi olur gibime geliyor.

askeriye revirlerinde psikolojik danışmanlık bölümü oluyor, o yüzden belki orda asteğmen olabilirsiniz, ama ne derece ihtiyaç vardır bilmiyorum.
  • plainwalker  (10.12.09 16:35:48) 
"psikolojik danışmanlık ve rehberlik" dediğin bölümün bildiğimiz klinik masterını falan yapmış hasta bakabilir psikolog olduğunu farzederek yazıorum. orduda psikologdan daha çok ihtiyaç duyulan az şey vardır. özellikle er eğitim tabur ve alaylarında. o derece ki ordu zaten maaşını ödeyip sivil psikologlar tutuyor. psikologsan büyük ihtimal astek çıkarsın. her birlikte bi revir var her revirde bir Rehberlik ve Danışma Merkezi vardır. psikoloji okuyan erkek sayısının azılı da burda bir etken tabi. Buldu mu kaçırmazlar.


  • evandro  (10.12.09 18:38:45 ~ 18:40:32) 
[]

Pratik bir çözüm arıyorum!

Şimdi youtube'a "Sybil"ı yüklemiş bi adam maaşallah 19 part! ama Allah razı olsun bu ayrı mesele. Ben de oturdum bütün partları yeni sekmede açtım operda, tek tek yüklendiler. şimdi ne yapsam da bunları indirsem bilgisayarıma çok uğraşmadan. var mıdır işe yarar bi program falan garantili şöle? garibim partların hepsi duruyor şimdi öle. sekme de duracağına yeni açtığım caanım, sıcacık "sybil" klasörünün içinde dursalar ya fena mı olur??

Şimdiden teşekkürler...


 
onlar zaten eğer hepsi geldiyse flv formatında temporary internet files da duruodur. ama isim olarak göremezsin o yzden boyut olarak sırala muhhtemelen en büyük 19 part bu senin indirdiin şeydir.


  • rentts  (02.12.09 09:54:28) 
peki önbellekteki geçici dosyalar hangi klasörde?


  • cmysn  (02.12.09 10:05:13) 
  • rentts  (02.12.09 10:09:22) 
tamamdır hallettim. artık bütün partlar yan yana ve aynı çatı altında çok mutlular! ben de öyle. teşekkür ederim.


  • cmysn  (02.12.09 10:20:03) 
[]

İngilizce konuşma sorunsalı

Selam duyuranlar!

Yıllarca okuldu kurstu teorik bilginin, gramerin, sözcük bilgisinin dibine dibine vurdum ama konuşmaya gelince tık yok! Çok zorlanıyorum gerçekten. Aklıma gelmiyor bildiklerim, aktif hale getiremiyorum onları. Nasıl bir yol izlemeliyim? Nasıl aşinalık akıcılık kazandırırım ben bu dile ve ne kadar sürede?

Örneğin geçenlerde vapurda karşılaştığımız ingilizce öğretmenliği mezunu bi dil bilir abimiz bana yabancı müzik dinliyeceğine ingizce diyaloglar dinle ve tekrar et dedi. benim aklıma çok yattı da nasıl bulurum böyle parçalar diyaloglar vs.. ilk etapta dizilerden filmlerden parçalar kesip atıyım dedim telefonuma ama o iş zor mesarifli nasıl yapsam? Yaratıcı fikir ve önerilerinize açığım.

Halletmek istiyorum şu dil olayını artık stres olmaya başladım iyicene.

Please somebody help me!!

 
Yabancı filmleri ve dizileri ingilizce altyazılı olarak izlemek çok işe yarıyor. İngilizce kurslarının sadece konuşmaya yönelik programları var. 5-6 kişilik bir sınıfta yabancı bir hocanın eşliğinde muhabbet ediyosunuz.


  • antidote  (01.12.09 14:13:51) 
film ve dizi olayına katılıyorum ayrıca sürekli pratik çok önemli, yabancı sitelerde takıl, forum sitelerinde atıyorum bi futbol takımının forum sitesine üye ol veya ilgin ne yöndeyse artık onun dışında omegle'da chat yap...eğer bir sınava yönelik ingilizce çalışacaksan da muhakkak çıkmış soru çöz bol bol...is it clear?


  • hocam fazla egon var mi  (01.12.09 14:48:27) 
bi mp3 player ile yolda orada burada boş vakitlerde bol bol podcast dinle. hem diyalog dinlemek şarkı türküden daha faydalı oluyor, bence tabi.

örnek bir membası için
www.npr.org
  • neslimi kaybettim hukumsuzdur  (01.12.09 15:08:41) 
ayrica bbc tr uzerindeki bir fm den yayin yapiyordu yanilmiyorsam. bos vakitlerinda onu dinleyebilirsiniz. fm uzerinden yayin bulunamazsa online olarak da dinlenebilir. muhabbet modundaki programlari yararli.


  • birberberbirberberebreberber  (01.12.09 15:48:03) 
tarif:

kendine üç ay vereceksin...

1. ay: ingilizce çizgi filmleri bulup izlemeye koyulacaksın bir ay boyunca. spongebob mesela... bunu yaparken diyalogları yakalamaya çalışacaksın ve şunu söyledi şunu anlatmak istedi diyeceksin.

2. ay: çizgi filmlerin yerini diziler alacak. bolca bulman mümkün. yalnız çokça "you are supposed to be here..." gibi yapıların olduğu dizileri tercih etme. :)) aynı şeyi bu dizilere de uygula. bunları yaparken ingilizce bilen biriyle konuşman yararına olur.

3. ay: üçüncü ayda ise kendine bbc gibi bir radyo kanalı bulup haberleri kültür etkinliklerini filan dinlemeye başla. sonra dil otomatik olarak bunları sana geri verecektir. konuşmaya çabaladığını göreceksin.

son dönemden sonra conversation club denilen kurslardan bulup gidebilirsin.
  • anuk kokulu sair  (01.12.09 16:02:12) 
  • arpacik kumrusu  (01.12.09 16:04:39) 
gittiğim kursta sadece dizi ve filmlerden öğrendikleriyle bülbül gibi konuşan insanlar var ve kursa pratik yapmaya geliyorlar gibi.


  • buffy de vampir sayilir  (01.12.09 16:44:20) 
aptalca gelebilir ama bence en iyi yöntem; yakınında anadili ingilizce olan ya da seninle ingilizce konuşmak istemeyen kimse yoksa sen de evde sanki öyle biri varmış gibi kendi kendine pratik yap. farklı durumlarda karşındakiyle nasıl konuşurdun, ne derdin filan bi' test et kendini. saçmaladığının farkına varınca aynı hatayı yapmıyorsun ve konuşma hızın da artıyor. ben de uzunca bir süre bir yabancıyla konuşmayınca pat diye konuşmaya başlayamıyorum. normal bi'şey.


  • protothyas  (01.12.09 18:04:49) 
kablo tv varsa bbc'de weakest link izle. güzel bir egzersiz. neden güzel olduğunu yazmaya üşendim.


  • yapyat  (01.12.09 18:09:09) 
[]

Kitap bağışı yapmak istiyorum.

Ey ahali!

Evimde kütüphanemde yıllardır duran ve hiç kullanılmadan tozlanan kitaplarımı birileri yararlansın diye bağışlamak istiyorum. Örneğin iki set ansiklopedi var kütüphanemde ve malum sebeplerden -internet vs.- artık kullanılmıyor. Ancak kullanacak birileri elbet bulunur. Kitaptır sonuçta atılmazlar da. Naapsam acaba ben bunları? Nereye versem? Var mıdır bi kampanya bi sosyal sorumluluk projesi bildiğiniz. İhtiyacı olan bir okul vs...

Bağışlamayı düşündüklerim; iki tam set ansiklopedi(büyük larrouse rehber ansiklopedisi), coğrafyayla ilgili bilumum kaynak kitap, dergi, atlas vs. -babam coğrafya öğretmednidir de-, yine coğrafyayla ilgili öss kitapları(çoğu sıfır), tarih ansiklopedileri vs. vs.

İki üç koli kitap çıkar her halde kargolamasını falan da kendim yapabilirim. Yeter ki gerçekten değerlenebileceğini bileyim.

Çok sağolun A-hali!

 
ben çocuk esirgeme kurumuna bırakmıştım, çok sevinmişti yavrucaklar.


  • te cetveli  (29.11.09 03:22:09) 
çok teşekkür ederim. bi irtibata geçeyim en kısa zamanda.


  • cmysn  (29.11.09 03:23:46) 
Yukarıdan silindi ama Mardin'de bir ilköğretim okulu için kitap talebi vardı. Ben kontağa geçtim, bayramdan sonra göndereceğim kolimi. Mardini düşünüyoran söyle bana, kişinin telefonunu vereyim sana


  • jesterdvine  (29.11.09 06:38:45) 
[]

Zenit Photosniper (FS-12)

Bodrumumuzda paslanmak üzere bırakılmış bir hazine keşfettim geçenlerde. Tam takım bir Zenit photosniper. Tüm lensleri, filtreleri hatta 2 tane de ekstradan objektifi mevcut. Bu makinaya bakım yaptırabileceğim bir yer var mıdır?? Azıcık tozlanmış ve objektifleri kirlenmiş görünüyor. Toz işi tamam da aleti anlayan biri bir görse bi arıza bi sıkıntı var mı söylese bi ayar veriverse. Ben de güzel güzel kullanıversem. Var mıdır böyle bir yer?? Hele bir yardım canlar.




 
İstanbuldaysan sirkeci'de bakım yaptırabilirsin muhtemelen.


  • fortisvita  (29.10.09 19:01:05) 
sirkeci hayyam pasajına götürürsen çok güzel bir bakım yaparlar.


  • cedric  (30.10.09 10:57:56) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.