iki "alfa hayat" ideali var kafamda.
1) torino veya roma'ya yerleşmek, yazar olmak. cesare pavese'yi çok seviyorum. onun gibi bi adam olsam (42'mde intihar etmek dışında) ve paramı yazdıklarımla kazansam çok mutlu olurdum. bu hayalin çok detayı yok aslında, tamamen zihinsel bi' mevzu. yazmak, yazabilmek, okunmak ve geçimini bununla sağlayıp torino gibi büyüleyici bir şehirde yaşamak. bundan iyisi şam'da kayısı.
2) bu daha "elde edilebilir" veya normal sayılabilecek türden. lojistik firmasında böyle sabah 9 akşam 16 arası, haftada 5 gün çalışabileceğim, severek yapacağım rahat ve bol paralı bir iş hayal ediyorum ehehe. hani bazı adamlar vardır, mevkii öyle boş değildir, önemlidir falan ama az çalışıp çok kazanır ya öyle bi şey olmak istiyom. bu limana yakın bir yerde olabilir. cenova mesela. ya da yine torino, roma falan. illa denize gerek yok. tırlarla, gemilerle ilgili bi iş olsun böyle. bi ayağım da rusya'da hatta sibirya'da olsun. orayla iş yapıyor olalım. şirket mesela beni 15 günlüğüne yekaterinburg'a, vladivostok'a falan göndersin arada. AS ROMA kombinem olsun, rusya'ya gidince avangard omsk maçı izleyeyim. şöyle iyi anlaştığım 2-3 arkadaşım, belki bi sevgilim falan olsun. yiyelim içelim zıçalım maç izleyelim, öyle sığır gibi yaşayıp ölelim. valla çok memnun olurum.
bu yani. bunun dışında antrenörlük, teknik direktörlük falan müthiş olurdu ama bu saatten sonra olmaz onlar.
0