İşsizliği farklı gruplara göre incelemek lazım.
Nitelikli işler için çok açık pozisyon var ama dolmuyor. İş yaptığım çoğu firma iş bilen, iyi mühendis arıyor, büyük paralar vermeye de razılar. Fakat çoğunlukla aradıklarını bulamıyorlar.
Kamuda çalışacak nitelikli elemanlar ise açıkta, çünkü devlette çok torpil dönüyor. Bu insanlar da akademik kariyer yapmaya yöneliyor, ne yazık ki oralar da tutulmuş.
Niteliksiz olup da üniversite bitirenlerin sayısı çok fazla. Bu atanamayan öğretmen hikayesi falan buradan çıkıyor. Niteliksiz olduklarının farkında değiller. Devlet dışında herhangi bir yerde çalışamayacaklarının farkındalar, değillerse bile diğer işlere burun kıvırıyorlar. Başka bir yolu denemek gibi bir şeyi düşünmüyorlar bile. Bu nedenle yıllarca kpss'ye girip duran adamlar var. Eğitim fakültesi, fen fakültesi çıkışlıların zaten yapacak bir şeyi yok. Dandik mühendislik çıkışlılar da kendilerini mühendis sanıp maaş beğenmiyorlar. Daha kötüsü bu güruhun sayısı gitgide şişiyor. Milyon tane eğitim fakültesi, mühendislik fakültesi oldu ülkede. Buralardan çıkanlar çoğunlukla buraya dahil oluyor.
Niteliksiz işler için ise koşullar çok kötü, sirkülasyon çok fazla. Sigorta yapan yer çok az. 12-13 saate varan mesai saatleri var (20 saat çalışması istenen kişi gördüm). Kasiyerlik, tezgahtarlık gibi işlerde çalışmak ağır sanayi ortamında çalışmaktan çok daha zor. Asgari ücret düşük olduğu için çalışanlar sigorta piriminin bir kısmını da maaş olarak alıp kayıt dışı çalışmaya mecbur kalıyorlar, bu nedenle tazminat falan almadıkları için işte çıkarılmaları da çok kolay oluyor. Tüm bunlara rağmen bırakın 1500 lirayı, 700-800 liraya çalışan insanlar var. Fakat bu gibi işlerde uzun süre çalışmak bir insan için çok zor. Bu nedenle çoğu zaman insanlar pes ediyor.
Bir de doğu illerinde yaşayanlar, yahut gidip görenler bilir. Oralarda gençler zombi gibi dolanıyor bütün gün. İşi geçtim, yapacak hiçbir şey yok. Bu saatten sonra iş olsa da zaten çalışmazlar; internet kafelerde pineklemek, madde kullanmak artık alışkanlık olmuş.
0