travma yaşatanı olmadı. iyi kalpli olmayanı vardı ama hiç öyle safi kötü, şerefsiz bir öğretmenim olmadı. yalnız matematikçiler öylesine kötü ders anlatıyor, insanı dersten öyle soğutuyordu ki ilkokul öğretmenimden sonra tepetaklak gittim o konuda.
"sie, bahane hepsi" dediğinizi duyar gibiyim. vallahi değil. ortaokuldaki ilk öğretmenim, en yakın arkadaşımın babasıydı. o yüzden hakkında kötü de konuşmazdık aramızda, arkadaş duyar da üzülür bozulur diye. şaşıydı sanırım ve gözlüklüydü, nereye baktığını veya işaret ettiğini anlamakta bile zorlanıyorduk. çok dandik, saçma bir kitaptan işliyordu ve sesi çok az olduğu için genelde duymuyorduk bile. otoritesi, öğrenciyle iletişimi, konuya hakimiyeti sıfırdı.
lisede ders anlattığı sırada hızlıca yazan ve tahtayı hemen silen, tüm sınıfları kendisinden şikayetçi olunca da "hakkımda düşündüklerinizi yazın" deyip yazılan kağıtları okurken sinirlenen ve kapıyı çarpıp dersi bırakarak evine giden, kötülüğü resmen yüzüne yansımış kafadan kontak bir hocamız vardı. hiç unutmam, kendisi not ortalamam 43-44 civarındayken (45 olsa 2 gelecek) dönem ödevime verdiği notla ortalamamı düşürmeyi başarmıştı. bu dönemde öğretmenler en şerefsiz, en mal öğrenciye bile belli bir ortalamayı yakalasın diye gerekirse sözlüde çat çat 100 basıyordu. lise 1 ya da 2.
ama hayatımda şöyle bi dönem de yaşadım, sekizinci sınıfta bi akrabamız dershaneye yazdırdı beni. 3-4 ay falan gittim sadece. ilk denememde matematikte 4 net çıkarmıştım 25 sorudan. öğretmeni yine sevmemiştim, "ne arıza herif amk" diyordum. dersini dinleyince bir şey fark ettim: adamın anlattıklarını anlıyor hatta keyif alıyorum. hem konuyu anlatması hem de öğrenciyle iletişimi süperdi. öyle ki 4 net yaptığım için utandığım gün bile "daha iyisini yapabilirim lan herhalde" diyebilmiştim kendi kendime.
ve o 3-4 ayın sonunda, girdiğim son denemede 21 yapmıştım. iyi hatırlıyorum, "tam sayıları öğrenmeden rasyonel sayıları öğrenemezsiniz. önce tam sayıları halletmeniz lazım" diyorlardı tüm hocalar. ben tam sayıların işlendiği haftayı kaçırmıştım okulda, hasta mıydım neydim. -4 - +4 işlemini falan yapamıyorum yani, sıfır. hah bu ferit hocanın rasyonel sayı dersinde ben tam sayının mantığını da kapmıştım.
başarısızlıkta öğrencinin payı her zaman vardır, bunu reddetmiyorum. canla başla dinleseydim diğerlerinin derslerinde de başarılı olabilirdim belki ama iyi öğretmen olmak çok başka bi şey yaa. ferit hocamı hiç unutamıyorum valla, çok farklı adamdı.
bir ihtimal tanıyan falan çıkar diye yazıyorum: sanırım 2007-2008 civarında falan çorlu'daydı kendisi. bayağı uzun boyluydu, izmirliydi. dershanenin adı k ile başlayıp r ile bitiyordu haha. kendisini tanıyan varsa selamlarımı ve saygılarımı iletsin, ben dershaneyi bıraktıktan sonra hiç görmedim. iddia ediyorum ortaokul ve lisede ferit hoca gibi bir matematik öğretmenim olsaydı şu an nasa'da olurdum.
0