Giriş
(15)

devrimci kardeş problemi

bol kepçe
sevgili duyuru ahalisi şöyle bi derdim var:ergen bir kardeşe sahibim daha yeni 18 oldu. bizimki son 1-1,5 senedir devrimci edalarıyla salınmaya başladı ortalıkta. Hatta bi partiyle de ilişki kurmuş ismini veremeyeceğim malum. Biz ailecek lise sona giden bi öğrenci olarak şu anda önceliğinin bu olmam
sevgili duyuru ahalisi şöyle bi derdim var:

ergen bir kardeşe sahibim daha yeni 18 oldu. bizimki son 1-1,5 senedir devrimci edalarıyla salınmaya başladı ortalıkta. Hatta bi partiyle de ilişki kurmuş ismini veremeyeceğim malum. Biz ailecek lise sona giden bi öğrenci olarak şu anda önceliğinin bu olmaması gerektiğini öncelikle sınava güzelce hazırlanıp daha sonra üniversitede bu tür şeyler için daha uygun ortamlar bulabileceğini anlatmaya çalıştık güzel bi dille. Bizimki tamam falan dedi inandırdı bizi. Hala ilgisinin olduğunu biliyorduk ama sadece takip ediyor falan sanıyorduk biz, meğer pek faalmiş. Ayak üstü herkesi uyutup partinin şehir dışındaki kamplarına, protestolarına bile gitmiş benim canım kardeşim. Sorumsuz bi aile değiliz kesinlikle ama sanırım kardeşim profesyonel bi yalancı. Biz arkadaşına gitti sanırken bizimki ankara yollarındaymış yök’ ü protestoya gidiyomuş üniversite harçları için. Bunların hepsini bugün öğrendik annemin kalbine iniyordu hasta zaten kadıncağız. Bayağı sert çıkıştık bugün o yüzden. Şimdi biz buna kızınca da hala pişkin pişkin ‘’ben kötü bişey yapmadım, beni buna siz zorladınız’’ diyebiliyor. A dostlar şimdi biz bu kıza ne diyelim, ne yapalım da vazgeçirelim bu inadından? Ne yaptıysak, ne söylediysek anlamadı şimdiye kadar. Belki bizim yanlış yaptığımız bir şeyler vardır diye bi de sizlere danışayım dedim.

Çok teşekkürler şimdiden...
0
bol kepçe
(08.09.09)
o protestoda bende vardım.Kolay kolay vazgecılecek bır sey degıl ama sonucta senınde kız kardeşınmıs onun karakter ozellıklerıyle ılgılı farklı yonlere cekmeye calıs en ıyı yontem bu bence ama farklı bır sehırden ankaraya gelebılecek kadar bu dusuncelerı benımsedıyse cok zor vazgecırebılmek bence sıze durust olmasını saglayın en azından ne yaptıgından haberdar olursunuz
0
emrekksal
(08.09.09)
o yaşlarda birşeylere kapılıyorsa -kendimden biliyorum- ailenin yapma etme demesi meseleyi daha da çekici hale geirebiliyor. siz ne derseniz deyin o zamanı geldiğinde, olgunlaştığında söylemeye çalıştıklarınıza anlam verecektir. ikazla cezalandırmayla ya da farklı yönlere çekmeye çalışmakla olmuyor malesef. henüz çocuk olabilir ama aptal değildir ne yapmaya çalıştığınızı anlarsa bu onunla ilişkinize de zarar verebilir.
"bu yaptığından hoşlanmasam da engel olmaya çalışmayacağım, bazı insanlar da yaşayarak öğrenir" tavrıdır en güzeli. belki fazladan birkaç sorumluluk verebilirsiniz. varsa eğer gitmek istediği üniversitede bir tur atabilir, ona okul ortamını gösterebilirsiniz. kandi haline bırakmaya gönlünüz elvermiyorsa ailede kendi kafa denginde, onun saygı duyduğu birinden kardeşinizle konuşmasını rica edin
0
duch von souch
(08.09.09)
bırakın devrimci olsun..

2-3 sene sonra hayatın gerçeklerini öğrenince doğru yolu bulur. yaşı 18 demişsiniz.. ben 18 yaşımda babamdan para aldığım için utanıp, iş bulup kendi paramı kazanmaya başladım.. bizde hayat koşullarını onaylamıyoruz. bizde öğrenciyiz harçları beyenmiyoruz. ne olacak yani devrim yapıcan da ne olacak. ya kaç senedir çakamadım şu işi. pekte anlamıyorum ne diyim.. yani demek istediğim azıtmasın. yarın bi gün kaybettiği yıllarını fena özler. geri dönüşte yoktur

dipnot: zaman makinası onun elindeyse bilemem tabii.. eer elindeyse bana ulaşsın geri dönmek istediğim 5 yılım var..
0
synche
(08.09.09)
eğer gerçekten birşeyleri değiştirmek istiyorsa yapması gerekenin bu olmadığını söyleyin.
0
humin zararlisi
(08.09.09)
resmen kullanıyorlar kızı,

profesyonel yalancılıkla türkiyedeki çakma devrimcilik de büyük oranda örtüşüyor.

baa galırsa çakma devrimciliğin gerçek yüzünü gösteren kitaplar okutun, ya da bu kısımları içeren kitaplardan ilgili bölümleri okutun.

kullanıyorlar. kullanacaklar.
ne mahir çayanlar tükenir ne saftirik kızlar.

Ekleme: Mahir çayanın cesurluğundan dem vurmayın konu o değil, onun ne kadar cesur olduğunu ben de biliyorum. ama şu veya bu sebepten yakınlık duymadığınız birisi adam öldürünce "cani, katil, zorba vb." olurken yakınlık duyduğunuz insan öldürünce "ehem, öhm tabi omlet yapcaksan yumurta kırcan ehe" gibi bir yaklaşım içine girmeyenlere selam olsun.

bu mahir çayan örneğini istanbulda mahir çayanı saklayan kız (şimdi koca kadındır ya) anımsayarak vermiştim.
0
Karluk
(08.09.09)
@ Karluk
bildiğin bu tarz kitaplar var mı? isim verebilir misin?
0
🌸bol kepçe
(08.09.09)
devrimciliği kötülemek kesinlikle çok yanlış olur. bi ailesi var ve sizi de karşısına almak zorunda bırakırsınız. söyleyebileceğiniz tek şey bunun için uygun zamanın bu olmadığıdır. üniversitede bu konuda çılgın atabileceğini falan söyleyebilirsiniz belki.
kötülemeyle bok atmayla eğebileceğiniz bi düşün yapısı biraz geride kalmış. sakın sakın.
0
yirtik fani
(08.09.09)
Türkiye:
Filistini destekliyoruz, Çeçenistan'ı destekledik, kosovaya büyük yardımlar yaptık, bunlar bilinen şeyler. Diğerlerinden pek emin değilim ama örneğin kosovalıların davası haklıydı, ayrıca filistinlilere yapılan bir zulüm de var o da açık. her neyse bir de bilinmeyen desteklerimiz vardır:

Yazısız Kural 1
Senin teroristin bana tatlı gelir, elin teroristini severiz.
Bana dokunmayan yılan mantığından değil, çıkar salayabileceğim ya da senin çıkarını baltalayabileceğim için.
Çünkü Atatürk'ün de dediği gibi hayat bir mücadeledir. ve ülkeler daima mücadele ederler, bu ne yazık ki olağandır, doğaldır. şaşıyorum amerikaya kızanlara, almanyaya kızanlar, israile kızanlara.... ya hu adamlar görevini yapıyorlar, onların çıkarı gereği yapabileceklerinden biri buydu ve onlarda bunu seçtiler.

nereye geleceğim?
Böyle olayların arkasında figuranların bilmediği güçler olduğu yakın tarihe bakıldığında ortaya çıkmıştır.

Ortada büyük -ya da büyükçe-oyunlar vardır, bir de küçük ama kendini önemli sanan becerikli ya da beceriksiz figuranlar vardır, içlerinden bir kaçı yükselerek figuran master olur. oyun sürer. bitmez, çünkü bu oyunlar bizim oyunumuz değil, bize ait değil. Kendi haline bırakılsa olmayacak ya da yok olacak pek çok oluşum işte bu dış güçlerin çabası nedeniyle olagelir, bu da süregider. her dış gücün de "içimizde" bağlantılar vardır, kıçı kırık ülkeler bile kendi çaplarında bi şeyler yapmaya çalışırlar.

gün geçtikçe çok şükür halk bilinçleniyor bakmayın "bizi uyutuyorlar" dediklerine, uyutuyorlar ama bu konularda uyutma değil, uyanma söz konusu. biz çok çektimişiz bu zırvalardan ve dersimizi almışız, ama dış güçler hala şansını zorluyor. uyuma konusuna tekrar gelirsek, dünyada uyutulmayan hiç bir millet olduğuna inanmıyorum çünkü yazılı kurallardan birisi der ki "bilmesi gereken prensibi"

kız kardeşinize yaklaşanlar silahlı olmasa da bildiğiniz örgüttür bence, örgüt ne yapar bilir misiniz? adam seçer, bakar, arar, kim kendine uygun kim kendine katılabilir zaafları ne nasıl yaklaşmalı nasıl kazanmalı onu...? Burada dürüstlük yok, burada doğal bir süreç yok, aldatma var, kullanma var. gözlerini kapayıp meydanlara sürme var. bu arada eleman kazanmak için kadınları ya da çekici erkekleri kullanmak ve bir "aşk" bağı oluşturmak özellikle devrimci geçinen örgütlerde sıkça görülmüştür.

nereye gidiyorum?
yani kardeşiniz büyük oyunları görebilmelidir, o yaşta bu zor ama bunu yapmadıktan sonra yapacağınız hiç bir şeyin etkili olacağına inanmıyorum.
kardeşiniz nelere alet olduğunu ve yaptığı şeylerin nelere malolduğunu ya da olabileceğini görebilmelidir.

kardeşiniz level atlamalıdır.
hangi kitabı okusun demişsiniz, kitaplar sadece bir araç bunu siz de biliyorsunuz. bana kalırsa Kuran okusun derim, ama o kitap da kalbi açık olana açılır, o kitabın yardım ettiklerinden iyiyle kötüyü birbirinden ayırma özelliği yani Basiret olur. bu benim inancım, yani kişinin kalbinde ne kadar çok Allah sevgisi varsa o kişi o derece basiretli olabilmekte ya da korunmakta. Çünkü Allah'ın evi kalptir, Allah'ın olduğu yere pislik giremez, kişi getirip pisliği engellemelere rağmen zorla sokarsa o başka.

İnanın aklıma şu an kitap gelmiyor, ama gelse de kişi kendini "öğrenmeye" açmış olmalı, yoksa bu araçlardan yararlanamaz. İş inada binerse kitaplar para etmez.

Ben kardeşiniz için kendi kardeşimmişçesine olamasa da -hiç kardeşim olmadı demeyeceğim oldu ama çok çok küçükken sizlere ömür- üzüldüm.

bana göre olay kriminal
polis bu konuda uzman, bu konuda harika uzmanları vardır, eminim, en iyi yardımı onlar yaparlar gerek bilgi gerekse psikolojiyi düzeltme anlamında. şimdi kamuya açık bi yerde olmasa elinde cop belinde silah kendini bir şey sanan polis arkadaşlara da ağır konuşur ve siz onlara bakmayın onlar bizim polisimizin örneği olamaz derdim.

olay kriminalsa şuraya geleceğim:
Birisi konfüçyüsa gelmiş demek ki "biz de adalet o kadar gelişmiştir ki bir baba suç işlese oğlu onu içi kan ağlasa da ele verir ya da oğul suç işlese baba aynı şekilde"
konfüçyüs da demiş ki "biz de öyle bi bok olmaz, biz gizleriz bu daha doğru demiş"

bunun gibi bişeydi, seçim sizin. kardeşiniz suça karışmadıysa işiniz daha kolay. onun arkadaşlarına ihanet ettiğini hissettirmeden yardımını alabilirseniz alın. bunu yapamazsanız emniyetten bir tanıdığa ulaşarak durumu anlatın, ama ne kadar yüksek rütbe o kadar iyi çünkü nedne yüksek dedim- torpil için değil, olayın ciddiyeti düşünülünce bunu standart prosedüre sokmamak daha iyi çünkü o sizin kardeşiniz sonra düşük rütbeli memurların bana kalırsa bilmemesi gerek.

kitap öneremedim ama polisin bu konuda çalışmaları eminim vardır belki yayınları bile vardır. polisimiz pek çok örgütsel dökümanı ele geçirmiş olmalı, zamanı geldikçe de yayınlamıştır.

sanıyorum uzmanlık alanı bu olan insanlar kardeşinizin gerçeği görmesine yardımcı olacaktır, kendi haline bırakırsanız kitapların faydasını anca "umarsınız" öyle kalır. araç çünkü onlar. ama bir uzman böyle olmaz.

Ekleme:
olay kriminal derken olay deşilince kriminal öğeler ortaya çıkacağını düşündüğüm için böyle dedim yoksa ortada henüz bir suç yok. kardeşinizi polise ihbar edin gibi bir şey demiyorum tabi yani siz gidip görüşün bir uzmanla o size iyi akıl verecektir.

benim düşüncem bunlar
0
Karluk
(08.09.09)
Onu oraya çeken birşeyler olabilir lise de okuyan bi insanın üni harcının koyacağı acıyı tam kavraması pek mümkün gibi gelmedi veren bilir bunları.Aşk unsuruna dikkat orda gittiği yer veya takıldığı insanlar arasında gönlünün tutulduğu insanlar olabilir..Havadan sudan girin kardeş sırlaşmasına çevirin olayı sonra ağzından lafı alın biraz anlat derseniz biraz samimiyeti suistimal olur ama lisede ki bir kızın geleceğini etkileyeceği için etkisi kısa sürecek kızgınlığı yeğlerim.
0
Rodin
(08.09.09)
kardeşinizin arkadaş çevresi ile alakalı bir durum olabilir mi diye bir düşünün? tabi olmayabilir de.eğer ders çalışmasını bekliyorsanız mümkün mertebe ilgili olun yanında olun sürekli(mecazi olarak söylemiyorum yapışık ikiz gibi ama bodyguard gibi de değil).yaptıkları hakkında ne kadar yalan da olsa bilgi edinmeye çalışın anlattıklarını ilgiyle dinleyin.girip çıktığı ortamları görün veya bilen bir arkadaşına anlatmasını rica edin.geleceğinin siyasi aktivitelerden çok okuyacağı üniversite ve bulacağı işe bağlı olduğu gerçeğini kabullenmesini sağlayın.ya tabi çok istiyorsa katılsın o tip çalışmalara da çokta sıkmanın bi alemi yok sonuçta herkes kendi yolunu çizer neyin doğru neyin yanlış olduğuna bıakın kendisi karar versin.ama kesinlikle hayatında önceliğin ders ve okul olduğunu kavraması ve bu tip çalışmalara bir hobi gözüyle bakması lazım
0
fletch
(08.09.09)
Der baader meinhof komplex isimli filmi izletin.
0
saldiray abi
(08.09.09)
Vah garibim...

17 yaşında herkes dünyayı kurtarmaya çalışır, normaldir.

Benim önerim bu şekilde hareket ederse eline geçecek şeyin olsa olsa dayak olacağı ve üzerine kayda alınıp fişleneceği, hayatının her aşamasında o fişlenmenin önüne ayak bağı olacağını anlatmak olacak (özellikle kamu sektöründe çalışacak olursa).

Kör olmadığını varsayarak bu şekilde başarıya ulaşamayacağını ve herhangi bir şeyi değiştiremeyeceğini az çok kendisinin de bildiğini umuyorum. Buradan yola çıkarak; sistemi değiştirmek istiyorsa sistemde sözünün geçeceği bir noktaya gelerek bunu yapması gerektiğini ve bunun yolunun da derslere ve okula asılmak olduğunu söylemek gerek diye düşünüyorum.

Hatta kamu yönetimi okuması yönünde süper gaz verilebilir bence. Zaten siyaset oldukça ilgi duyduğu bir alan olsa gerek, anlamak için alim olmaya gerek yok.
0
vito genovese
(08.09.09)
Devrimcilikle ilgili kitapların falan işe yarayacağını pek sanmıyorum, çünkü büyük ihtimal şu an bildiği şeyleri de kitaplardan öğrenmeden 'eylem adamı' olmuş, yani sizin verdiğiniz 'saçma' kitapları okumaktansa protestolara katılmayı tercih edecektir. Eğer bu eğilim bir anda olduysa onu oraya çeken muhakkak başka bir sebep vardır, mesela hoşlanığı bir erkek, söz sahibi olmak istediği bir arkadaş grubu vs...

Synche'i çok çok iyi anlayıp, ona hak vererek diyorum ki madem devrimci olmak istiyor bırakın olsun. Hatta madem bu sene üniversiteye hazırlanması gerekiyor, deyin ki "madem devrimcisin o zaman dershane eşitsizliğinin bir parçası nasıl olacaksın, eğer dershaneye gitmek istiyorsan okul dışında bir iş bulur kendi dershane paranı kendin ödersin" sert ama tokat gibi ayıltıcı bir çözüm.

Ama çok canınızı sıkmayın en kötü ihtimalle bu senesini eylemlerde, protestolarda boş geçirir ve öss yi kazanamaz. Tüm arkadaşları, hatta onu bu yeni çevresine çeken tüm insanlar üniversiteye gider o kalır, o zaman bakın nasıl tutuşup da ders çalışıyor. Aile için zor ama bir sene çok çok büyük bir kayıp değil.
0
johan sebastian
(08.09.09)
@ vito genovese
ben kamu yönetimi mezunuyum aslında. ama iş imkanları bakımından kesinlikle istemem kardeşimin de okumasını. ben ettim sen etme hesabı =)

@ johan sebastian
aslında aynen dediğiniz gibi oldu. lise son sınıftı geçtiğimiz sene yani yeni mezun oldu. tahmin ettiğimiz gibi iyi bi puan alamadı sınavdan da. bu sene 2. kez girecek. ama hala akıllanmadı bu işlerin peşinden koşuyor. aslında ben gayet yüzeysel anlattım başlıkta durumu.

bu arada herkese çok teşekkür ederim, takip ediyorum sürekli, bütün tavsiyeleri göz önünde bulundurucam. iyi ki varsın duyuru =)
0
🌸bol kepçe
(08.09.09)
gönlünü bi cemaatçiye kaptırırsa, o inceden inceden eylem ve fikirlerinden soğutur kardeşinizi :)

(bkz: denize düşen yılana sarılır) =))
0
lazor
(08.09.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.