2011'de eskaza blogu oldugunu öğrendim. Sonra da "Olayı neymiş ki" diye okumaya başladım. Birkaç saat dayandım. Okudukça gittikçe artan bir sinirden beynimden birtakım damarlardan çıtlama sesleri gelmeye başlayınca bıraktım.
Öpüşmesi, sevişmesi ve bunu dillendirmesini umursamıyorum. Bu yüzden popüler olmasını da. Hatta bu konuları normalleştirip konuşulmasını sağladığı için kendine müteşekkir bile sayılırım. Sayesinde artık daha çok kadın çekinmeden bu konuları konuşabiliyor.
Ama bunu söyleyebilen ve konuşabilen birçok kadın varken, böyle dünya iğrenci kişilikli bir insana prim verilmesini anlamıyorum. Örneğin, sözlükte motorkafa vardı zamanında. neayipseylerbunlar diye bir blogu da vardı. Ve bu kadından çok şey öğrendim, eğiticiydi; üstüne çok temiz kalpli bir kadındı da. Eğlenceliydi, motoruyla gezer, gezdiklerini anlatırdı. Çok olgundu. Bir nedenle gitti buralardan. Maksat seks konuşmaksa, alasını konuşuyordu. Ama içinde entrika, aldatma, Aşk-ı Memnu'sal saçmasapan ögeler yoktu. Pucca kadar ünlü olamadı.
Pucca'nın hayatındaki tek hedefi insanları kullanmak. Zaten hayatında anladığı tek bir alan var, o da ilişkileri. Oradaki hedefi de yoğun Makyavelist bir yaklaşımla herkesi kendine aşık etmek. Teşhisi ben koyamam ama sorsan "Sosyopatlık derecesinde vicdansız, suçluluk duygusundan uzak ve saldırgan" derim. Bir de "Ben değilim ki, her kadın böyle" diye kendini bir savunması var ki, gidip boynunu kırasım geliyor "Kendi pisliğine bizi alet etme" diye.
Aşk-ı Memnu, Survivor, Fatmagül, herkesin birbirine çemkirdiği jürili programlar veya buna benzer yapımlar neden izleniyorsa, Pucca da o yüzden okunuyor. Barış içindeki şeylerden zevk almıyoruz, toplumumuz gücünü savaşmaktan ve yorulmaktan alıyor. Barış içinde ve özgür olmayı sevmeyen bir kültürümüz var. Pucca da bunun bir alt kültürü sadece.
0